Araştıran ve Derleyen: Yalçın ÖZGÜL 2024 Şubat ayı sonuna kadar Blog'a aktarılan film sayısı 7642 adet olmuştur. Film aktarımı devam ediyor.
2 Nisan 2018 Pazartesi
CEZANI ÇEKECEKSİN (1976)
Senaryo: Engin Temizer
Kameraman: Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film/Erdoğan Tilav
Prodüksiyon Amiri: Ali Ramazanoğlu, Kamera Asistanı: Sedat Ülker, Reji
Asistanı: Engin Temizer, Gaye Işık Servisi, Işık Şefi : İlyas
Akarsu, Ses Mühendisi: Feridun Kınay, Ses Teknisyen Asistanı: Şakir
Ozan, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: Ziya Uçak,
Ahmet, Recep Çakmak, Montaj: Mehmet Özdemir, Negatif Montaj: Mustafa
Karataş, (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)
Oyuncular: Tamer Yiğit, Karaca Kaan, Baki Tamer, Gündüz Akar, Tarık
Şimşek, Birtane Güngör, İhsan Baysal, Kenan Pars, Ayşen Selvi, Nizam Ergüden,
İbrahim Kurt, Tevfik Şen, İbrahim Uğurlu,
Konu: Soygun yaptığı iddiasıyla tutulanan ancak gerçek soyguncuyu bulan
bir muhasebecinin maceralı öyküsü.
CANİ (1976)
Foto Direktörü: Çetin
Gürtop
Senaryo: Fuat
Özlüer
Müzik: Gıno
Pesurrı
Montaj: Gıancarlo
Venaruccı Caduerı
Yapım: Erler
Film/Türker İnanoğlu “Türk – İtalyan
Ortak Yapımı
Sesleri Alan:
Tuncer Aydınoğlu, Ton Maister: Sıtkı Aslan, Dublajı İdare Eden: Sacide
Keskin, Laboratuvar Şefi: Recai Karataş, Stüdyo Şefi: Özdemir
Arıtan, Yardımcı Rejisör: Samim Utku, Reji Asistanı: İsmet Algün,
Foto Direktör Yardımcısı: Hüseyin Karındoyuran, Fotoğraflar: Güngör
Özsoy, Kamera Asistanı: Mehmet Gülmez, Işık Direktörü; Şevket
Yılmaz, Set Amiri: Necip Kuşak, Elemanlar: Ercan Akyıldırım,
Mehmet Erdoğan, Necmettin Şimşek, Ar Direktör: Sohban Koloğlu, Prodüksiyon
Direktörü: Memduh Karataş, Teknik Direktör: Mehmet Bozkuş (Acar Film
Stüdyosunda seslendirilmiş ve renklendirilmiştir )
Oyuncular: Tarık Akan, Karın Well, Pietro Fabıanı, Colette Descombes,
Edılıo Kım, Yonca Yücel, George Ardıssan, İhsan Gedik, Nevzat Okçugil, Oktar
Durukan, Kudret Karadağ, Süheyl Eğriboz,
Konu: Genç
yaşta doğru yoldan sapmış, yasadışı işlere bulaşmış bir adamın, Ahmet’in
öyküsü. Genç adam kendisi gibi soygunculuktan başka yapacak şeyleri olmayan
serseri arkadaşlarınca sürekli küçümsenmekte, kendisiyle alay edilmektedir.
Ahmet ne denli “maharetli” bir soyguncu olduğunu kanıtlamak için çantasını
çaldığı bir adamın ölümüne neden olur. Komiser Murat (Tarık Akan) ve polis
Ekrem olay yerine yetişir. Ahmet araba ile kaçmaya çalışırken Ekrem’e de çarpar
ve genç polisin de ölmesine sebep olur. Katilin izini kaybeden Murat, Ahmet’i
yakalamak için and içer. Kimliğini araştırırken onun eski bir sabıkalı
olduğunu öğrenir. Ahmet ise kaçıp saklandığı evde yaşayan üç kişiyi rehin
almıştır. Arkadaşı Yusuf’a haber gönderip birlikte yurtdışına kaçmak için
anlaşır. Tersanede buluşacaklardır. Ahmet sevgilisi Lale’yi arayarak
bulunduğu evin telefon numarasını verir. Yusuf ile buluşacağı yeri de söyler.
Bu arada izini süren Murat Lale’ye ulaşır ve ondan Ahmet’in saklandığı evin
numarasını, kaçma planını öğrenir. Polislerle birlikte evi kuşatırlar. Çatışma
çıkar. Bu arada Murat, Ahmet’in soygunda çaldığı paraların da aslında gerçek
olmadığını, reklam amacıyla üretilmiş sahte paralar olduğunu öğrenmiştir. Ahmet
çatışma sonrası iki rehineyi öldürür. Uzlaşmaya ve teslim olmaya yanaşmaz.
Sonuncu rehineyi öldürmemek için kaçabileceği bir araba ister. Polisler arabayı
getirip geri çekilirler. Ahmet yolda diğer rehineyi de öldürür. Engelleri aşıp
Yusufla buluşacakları tersaneye ulaştığında, Murat’ın çoktan gelip onu
beklediğini görür. Murat, Ahmet’e elindeki paraların sahte olduğunu
açıkladığında, gözü dönmüş katil her şeyin sona erdiğini anlar. Komiser Murat
kelepçeleri taktığında Ahmet, hala yaşadığı şokun etkisi altında boş gözlerle
uzaklara bakmaktadır.
CAN PAZARI (1976)
Senaryo: Erdoğan
Tünaş
Görüntü Yönetmeni: Orhan
Kapkı
Kurgu: Necdet
Tok
Yapım: Er
Film/Berker İnanoğlu
Oyuncular: Kadir İnanır (Murat), Puri Benai (Selma), Miri (Kâzım), Erol
Taş (Kâmil), Turgut Özatay (İş adamı), Ali Sururi (Abbas Bey) Tülin Kazan
(Lâle), İhsan Baysal (Abbas’ın adamı), Alev Altın (Ebru), İhsan Gedik (Fedai)Ata
Saka, Yılmaz Kurt, Süheyl Eğriboz, İbrahim Kurt (Fedai), Renan Fosforoğlu
(Doktor), Hakkı Kıvanç (Komiser Faik), Ata Saka (Fedai),Özden Yüce, Hasan
Ceylan (Hacı), Yüksel Gözen, Yusuf Çetin,
Konu: İki
arkadaşın zengin bir kızala tanışmasından sonra yaşanan olayların öyküsü.
BÜLBÜL AİLESİ (1976)
Senaryo: Ahmet
Üstel
Foto Direktörü: Abdullah
Gürek
Yapım: Melek
Film/Şahan Haki
Set Amiri: Hasan Demirklol, Set
Elemanları: Cumali Cingül, Akif Eskicioğlu, Işık Şefi: Ergun Şimşek,
Kameraman: Galip Kızılkaya, Laboratuvar: Tümay Rızai (şef), Nejat
Ongunsu, Kâamil Kutay, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Renk Uzmanı: Hayati
Akbulut, Montaj, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Kurgu: Ali Berkan,
Prodüksiyon Müdürü: Semih Sarıoğlu, (Ar Film Stüdyosunda renklendirilmiştir
)
Oyuncular: Halit Akçatepeli, Ali Sururi, İlhan Daner, Fatma Belgen,
Nevra Serezli, Turgut Boralı, Defne Toppare, İlhan Hemşeri, Gülşen Gürsoy,
Leman Çidamlı, Perran Kutman, Mehtap Demirci, Renan Fosforoğlu, Hasan Demirkol,
Diler Saraç, Hakkı Kıvanç, Zeki Sezer,
Konu: Önüne
çıkan her kıza aşık olup ve sonra aşkına karşılık bulamayınca intihara teşebbüs
eden delikanlı ve annesinin dramatik öyküsü,
BULUNMAZ UŞAK (1976)
Yönetmen: Temel
Gürsu
Senaryo: Safa
Önal
Kamera: Mustafa
Yılmaz, Muzaffer Turan,Salih Dikişçi
Yapım: Kadri
Film/Kadri Yurdatap
Işık Şefi: Erol
Batıbeki, Reji Asistanı: Ümit Efekan, Seslendiren: Necip
Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Montaj, Senkron: Süleyman
Karakaya, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Kâzım Çakırman, Laboratuvar: Hasan
Örnek, Abdullah Akdeniz, İsmet Karslı, İsmet Tomaçgil, Özkan Sevinç, Prodüksiyon
Amiri: İsmet Demirkol, Set Elemanları: Aziz Kıskanç, Selim Acar, (Yeni
Stüdyoda hazırlanmıştır )
Oyuncular:
Ali Poyrazoğlu, Burçin Doğu, Mine Çelik, Turgut Boralı, Mürvet Sim, Ali Şen,
Oya Başar, Asuman Arsan, Defne Toptepe, Hayri Caner, Cevat Kurtuluş, Ahmet
Kostarika, Handan Adalı, Yüksel Gözen, Alpay İzer, Ayten Erman, Ekrem Dümer,
Erdinç Akbaş, Mine Çelik (Kelebek Kraliçesi)
Konu:
Köşkün sahibi karı-kocanın çıktıkları seyahatten faydalanan uşağın, köşkün
sahibi gibi görünerek türlü maceralara girişi konu edilmekte.
BU NASIL DÜNYA (1976)
Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Yapım: Gültekin Film/Sırrı Gültekin
Oyuncular: Aytaç Arman, Meral Ohonsay, Semih Sezerli, Uğur Kıvılcım,
Atıf Kaptan, Ali Şen, Muzaffer Nebioğlu, Diler Saraç, Tanju Okay, Küçük Yıldız:
Elif Ererez
BU KUTU BAŞKA KUTU (1976)
Senaryo ve yönetmen Yücel Uçanoğlu
Kamera Ali Yaver (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.
Oyuncular: Mete İnselel, Gönül Hancı, Turgut Özatay, Nur Ay, Nevin Nuray,
Sevda Seren, Emel Aydan, Renan Fosforoğlu, Güzin Özipek, Gülten Kaya
BODRUM HAKİMİ (1976)
Yönetmen: Türkan Şoray
Senaryo: Safa Önal (Erdoğan Tokmakçıoğlu’nun “aynı isimli romanından)
Kameraman: Çetin Tunca
Müzik: Cahit Berkay
Yapım: Akün Film/İrfan Ünal
Oyuncular: Türkan Şoray (Nevin), Kadir İnanır (Ömer), Mahmut Hekimoğlu
(Ali Rıza), Kadir Savun (Aziz), Nubar Terziyan (Tevfik Efendi), Yıldırım Gencer
(Yzb. Bülent), Tarık Şimşek (Osman), Yavuz Selekman (Ömer Bey’in adamı),
Muammer Gözalan (Belediye Reisi), İbrahim Uğurlu (sanık), Yüksel Gözen (Kâhya),
Zeki Sezer (Mal Müdürü), Hakkı Kıvanç Yılmaz Kurt (Mahkum), Yaşar Şener
(Katip), Yusuf Çağatay (mahkum), İlhan Hemşeri (savcı), Mustafa Yavuz
(gardiyan), Cevdet Balıkçı, İhsan Baysal, Perihan Ateş (dans eden kadın),
Nilgün Ceylan
Konu: Bodrum'a hakim olarak atanan ve görevini dürüstlükle uygulamaya
çalışan genç ve güzel Nevin, kasabanın en güçlü ailesiyle karşı karşıya gelir.
Mahkemedeki karşılaşma hakim ile Ömer Ağanın ilerde yaşayacakları aşkın
başlangıcı olur. Ömer ağa eğitimli ve çağdaş görünümlü ağadır. Filmlerde
yansıtılan zalim ağanın aksine Ömer Ağa, kasabalı ile iyi diyalog kuran,
yoksulları düşünen, okullar, hayratlar yapan bir ağadır. Bu insancıl yönü ve
hakime hanımın güzelliği, kişiliği iki genç arasında aşk doğmasına neden olur.
Ama Ömer, insancıl bir kişiliğe sahip olsa da bir ağadır; ağalığını
sürdürebilmek için günahlar işlemiş, katil olmuştur. Mutlu aşk olanaksız aşka
dönüşür. Duyguları ile görevi arasında kalan Nevin'in tercihi görevinden yana
olur.
Filmin biri hakim diğeri Avrupa'da eğitim görmüş ağa olan iki
karakterini birbirlerine yaklaştıran temel neden her ikisinin yakışıklığının ve güzelliğinin yanında insancıl yönleridir. Mutlu bir birliktelik kurmak
için karşılıklı sevgi bulunsa da sevenler, geçmişlerinde toplumsal ve kültürel
nedenlerin etkisiyle bilinçli ya da bilinçsiz olarak yaptıkları davranışlar
sonucu birleşememişlerdir. Toplumsal yaşamda da örneklerinin sıkça görüldüğü
bu etkenler birçok sevgiliyi ya ayırmış ya da acılardan sonra birleştirmiştir.
Ömer Ağa, eğitimli ve iyi kalpli-olsa da ağalığını sürdürmek zorunluluğu (içten
veya dıştan gelen baskılarla) sevgi ortamını yıkmıştır. “Soner Derse
“Türk Sinemasında Aşk”
* Filmin ilk karelerinden sonra Bodrum
garajına giren Birlik İnanç otobüsünün kapısı açılıyor. İlk birkaç yolcudan
sonra Türkan Şoray iniyor. Salonda seyirci ne-fesini tutmuştur. Bir buluşmadır
bu, iki yıla yaklaşan bir ayrılıktan sonra... Türkan Şoray, eskisi kadar,
eskisinden de güzeldir... Özlemiştir seyirci Şoray'ı, kendine özgü havasıyla,
oyunuyla... İlişki hemen kurulur, yeni baştan ve sonuna dek kopmaz bir daha...
Şoray sinemaya dönüşünü başarıyla gerçekleştirmiştir.
Film ise bu arada baştan sona dek değişik bir grafık izlemekte,
inişler çıkışlar göstermektedir: Bodrum'a hakim olarak atanan Nevin'le yörenin
güçlü kişisi, "ağası" Ömer Bereketoğlu arasındaki ilişkinin öyküsüdür
bu... Hakim Nevin, bu ilk görevinde işini ciddilikle, dürüstlükle uygulamaya,
yasaların tüm gereklerini yerine getirmeye çalışır... Bu yasalar kendisini
güçlü Ömer Bereketoğlu ile karşı karşıya getirdiğinde bile duraksamaz...
Bereketoğulları, çok eski bir ailedir yörede... Civardaki gölden geniş
arazilere, kasabanın otellerinden - dükkanlarına, çok şeyin sahibidirler...
Ömer, "modern" ve "çağdaş" bir ailedır... Okumuştur,
Avrupa'yı bilir, kent delikanlıları gibi giyinir, yaşar. Kasabalıdan
aldıklarını, ailesinin geleneğine uygun olarak ödemeye çalışır: Okullar,
hayratlar yaptıracak, düğünler, sünnetler düzenleyerek, yoksulları giydirererek...
Bu iki ki değişik konumları içinde birbirlerini çekerler. Hakim hanımın Ömer
Ağa'yla savaşırnı, bir aşk öyküsüne dönüşür... Ama Ömer, ne denli iyi de olsa
bir ağadır, ağalığını sürdürmek için günahlar işlemiş, elini kana bile ,
bulamıştır... Aşk sonunda bir "olanaksız sevgi"ye dönüşür...
"Bodrum Hakimi", güzel bir aşk filmidir. Sinema
seyircisi için en etkili temalardan biri olduğu bilinen "olanaksız
aşk" motifi ustalıkla kullanılmıştır... Çekim, çevrenin, çevre
insanlarının fon olarak kullanılışı, akıcı bir kurgu, başarılı bir görüntü ve
müzik çalışması, özlenmiş ve bu özlemi gerçek bir oyun gücü ser-gilediği
rolüyle gideren bir Türkan Şoray'ın yanı sıra, diğer oyuncular da iyidir...
Fotoroman edebiyatının klasik bazı öğelerini taşıyan öyküye katılan ve ustaca
kullanılan çevre, yaz özlemlerini yansıtan Bodrum kasabası, kasabanın halk ve
bürokrasi kesiminden kişilerle bir yazın sorumsuzluğu içinde eğlenen
yerli-yabancı turistlerin çelişkisi gibi öğeler, filme belli bir gerçeklik
kazandırmışlar-dır...İki sevdalının kıyılar boyunca yaptıkları "mavi
yolculuk" kimin düşlerine gir-mez, kim kendini onların yerine koymaz?
Cahit Berkay'ın Akdeniz temaları taşıyan müziğinin katkısı da önemlidir.
"Bodrum Hakimi", bu haliyle Türk sinemasının son yıllardaki en iyi
aşk filmlerinden biridir denebilir... Ama "Bodrum Hakimi", aynı
zamanda kaçırılmış fırsatların, ziyan edilmiş bir konunun da filmidir...
Ömer ağaya ve Bereketoğulları’nın göl sahipliğine yaklaşım,
Türk toplumsal ger-çeğine çok ilginç ve önemli bir bakış fırsatı getirebilirdi.
Ömer ağanın halkça benimsenmiş, gerekliliğine, yararına inanılmış kişiliği,
ağalık. kurumuna sayısız yerli filmde klişe haline getirilmiş "Zalim
ağa" tipinden daha gerçekçi bir yakla-şımdı... 1960 devriminden sonra, Milli
Birlik Komitesi'nce yerlerinden sürülen 50 küsur Doğu ağası, bir süre sonra,
hem de halkın çoşkun karşılayışı içinde yerlerine dönmediler mi? Göl sahipliği
ise, yakın tarihin gerçek ve ilginç bir olayını, bir eski CHP genel
sekreterinin adının karıştığı Bafa Gölü 'olayının öyküsünü düşündürmektedir.
Film, bir yere dek tüm bu konuları deşecek, önemli toplumsal bildiriler
taşıyacak gibi gözükmektedir. Ama umutlar çabucak kırılmakta, tüm umut verici
öğeler, olgular, değinişler, aşk öyküsüne gerekli zemini hazırladıktan sonra
sahneyi terk etmektedirler... Yapımcı İrfan Ünal, senaryocu Safa Önal, yönetmen
Türkan Şoray, düzeyli bir aşk filmi, etkili bir sevda öyküsü yapmış olmanın
huzurunu duyabilirler kuşkusuz... Ama aynı kişiler, "Bodrum Hakimi"
öyküsünün getirdiği çok ilginç yaklaşımları ziyan etmiş olmanın üzüntüsünü de
belli ölçüde taşımak zorundadırlar... Türkiye'deki bugünkü sansür düzeni ve
anlayışı egemen olmasaydı, kim bilir, "Bodrum Hakimi" de sinemamızın
uluslararası düzeyde övünebileceği yapıtlarından biri olarak ortaya
çıkabilirdi... (Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”, syf, 251)
BİZİM DÜĞÜN NE ZAMAN (1976)
Senaryo ve Yönetmen: Yunus Yılmaz
Foto Direktörü: Nedim Akanlar
Yapım: Arı Film/Mustafa Özbay
Oyuncular: Eşref Kolçak, Meral Zeren, Salih Kırmızı, Baki Tamer, İlhan
Hemşeri, Necla Soylu, Vural Okan, Nurhan Nur, Atilla Ergün, Küçük Yıldız:
Yusufçuk,
Konu: Çağa ayak uyduramamış evli çocuk sahibi bir baba ,ile, güzel ve
genç öğretmen ve aydın fikirli köy imamı arasında geçen üçlü bir öykü.
BiTMEYEN ŞARKI (1976)
Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Sezer Film/Berker İnanoğlu
Oyuncular: Gönül Yazar, Nasır Melek, Erol Taş, Turgut Özatay, Kenan Pars,
Sami Hazinses, Alpay İzer, Oya Başar, Nevzat Okçugil, Rıza Farazi
Konu: Dolmuş
şoförlüğü yaparken, şarkıcı olan bir adamla kadının aşkları.
31 Mart 2018 Cumartesi
BİTİRİM HÜSNÜ (1976)
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Umut Film / Abdurrahman Keskiner
Prodüksiyon Amiri: Erol Deniz, Reji Asistanı: Adem Ayral,
Kame-raman Asistanı: Selçuk Karan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu,
Renk Uzmanı: S. Türket Vatan, Negatif Kurgu, Mahmut Eskici, Kâzım
Çakırman, Stüdyo: Hasan Örnek, Selâhattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet
Tomaçgil, İsmet Karslı
(Yeni Stüdyoda
yapılmış ve seslendirilmiştir)
Oyuncular: Aydemir Akbaş, Aysun Gü-ven, Cem Erman, İsmail Hakkı Şen,
Canan Candan, Asuman Arsan, Tuncay Özinel, Cevdet Balıkçı, Seyfettin Yavuz,
Konu: Eşyalarını taşıdığı evin kızına aşık olan arabacının öyküsü.
BIKTIM HER GÜN ÖLMEKTEN (1976)
Yönetmen: Osman F. Seden
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Erdoğan Engin
Yapım: Erman Film/Hürrem Erman
Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Montaj: İsmail Kalkan, Işık Şefi:
İbrahim Sabuncu,
Oyuncular: Orhan Gencebay (Orhan), Necla Nazır (Meral). Erol Taş, Hukusi
Kentmen, Hüseyin Peyda (Orhan’ın dayısı), Turgut Boralı, Şemsi İnkaya, Tevfik
Şen, Leman Akçatepe, Mehmet Emre, Aran Aktuğ, Osman Çağlar (öğrenci), Osman F.
Seden, Erol Şen, Arap Celal (Arap Şerif), Dündar Aydınlı
Konu:
Hikaye'nin başında Almanya'dan san arabasını alıp gelen gurbet yorgunu, gurbet
zengini Orhan çaresiz şekilde kan davasının içine sürüklenir. Bu akışın
göbeğinde yer alan kahramanımız "amca katili" peşinde geldiği
İstanbul'da bir kıza, bir edebiyat öğretmenine aşık olur. Meral karakterinde
Necla Nazır kan davalısı olduğu ailenin yani İbrahim Ağa'nın (Erol Taş)
kızıdır. Orhan her ne kadar cinayet işlemeye karşı çıksa da kan davasının
dinimize bile karşıt olduğunu söylese de sonunda kabak yine kahramanımızın
başına patlar. Yoksa genç lise öğrencisi kardeşi teslim alacaktır tabancayı. Bu
durumun düşüncesi bile kahramanımıza endişe verir. Taraflar harekete geçmeden
önce, yani işler kızışmadan önce, Orhan'la Meral aşkının filizlenmesi
İstanbul'un masmavi, yemye-şil. Şipşirin mekanlarında gerçekleşir. Filizlenen
aşkın başlangıç mekanı olarak lunapark seçilmiş ki lunaparktan sonra deniz
kenarında, dağda, bayırda, kayıkta, samanların üzerinde devam eder bu aşk.
İntikam vakti gelip de i aşık birbi-rinden ayrıldıklarında, Meral elinde
çiçeklerle Orhan da elinde silahıyla birbirlerini nasıl sevdiklerini
düşüneceklerdir. Ancak Orhan tam kanlısını vuracakken ilk"onu" yani
Meral'i görür gencin yanında, siiahı da mermileri de pencere pervazına
bırakır. Şimdi aniden ortaya çıkan ve doğal gelişen olaylarla iki kan davalı
aile arasında bir uzlaşmanın, bir barışmanın çağrısı akar gözlerden yüreklere.
Sahil kasabasına dönülüyor yeniden. Kasabada tatsızdır gelişmeler.
İbrahim Ağa ve oğulları kanlılarını öldüremedi diye Orhan ve
babasıyla alay ederler. Daha da kötüsü yaşlı adamın suratına tukürür, Orhan'a
da bir entari ve tef getirirler. Orhan'ın babası evlatlıktan reddeder oğlu
Orhan'ı, ona "cenazeme bile gelme" der. İstanbul'dan babasının
zoruyla ayrılan Meral, Orhan'ın kardeşi Dündar'ın sınıfına öğretmen olarak
atanır. Tatsız olayların ortasında mutlu bir tesadüftür bu. Bütün olan biteni
böylece öğrenir Meral, Sevdiğinin kim olduğunu, neden ortadan kaybolduğunu, kan
davası hikayesini öğrenir O da karşıdır bu insanlık suçuna. Böylece Orhan'la
Meral barışır ve Dündar'ı da yanlarına alırlar.
Kaçmaya karar verir iki sevgili son çare olarak ve İstanbul'a
kaçarlar. Her şey süt liman oldu derken Dündar'ın vurulduğunu öğreniyorlar.
Meral karşı çıksa da Orhan kasabaya döner ve gidip bulur İbrahim Ağa'yı. Bir
güzel dövüp alır elinden silahını, mermilerini de boşaltıp atar. Bunu bilmeyen
Meral babasını öldürmesin diye silah çeker sevdiğine, vurup öldürür onu.
Sonradan öğrenir babasından silahın boş olduğunu Kahrolur sevdiğini silah çekip
öldüren genç kız silahı kafasına dayayıp öldürür kendini. (Vadullah Taş)
filmi izle
filmi izle
BEŞ DAKİKADA BEŞİKTAŞ (1976)
Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Ahmet Üstel
Foto Direktörü Abdullah Gürek
Yapım: Kalkavan Film/Deniz kalkavan
Dublaj: Zafer Önen, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Güler,
Oyuncular: Mete İnselel, Feri Cansel, Orçun Sonat, Sami Tunç, Meral Deniz,
Renan Fosforoğlu, Süheyl Eğriboz, Gülten Kaya, Gündüz Akar, İnrahim Kurt, Canan
Can, Ferhat Ünal, Gülten Kaya, Arsen Lüpen, İbrahim Kurt, Niyazi Vanlı, Yusuf
Çağatay, Zeki Sezer, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah
Akdeniz, İsmet Tomaçgil,
Konu: Bir
rastlantı sonucu, siyasi bir olaya karışan iki şoför kardeşin öyküsü
BEN SANA MECBURUM (1976)
Senaryo Ülkü
Erakalın
Görüntü Yönetmeni: Enver
Burçkin
Müzik: Cahit
Berkay
Yapım: Kardeş
Film/Ülkü Erakalın
Kamera Yardımcısı: Suha
Kapkı, Yönetmen Yardımcısı: Aydın Arıtan, Işık Yönetmeni: Aydın
Yurteri, Seslendirme Yönetmeni: Sacide Keskin, Yönetmen Yardımcısı: Sudi
Yılmaz, Seslemdiren: Necip Sarıcıoğlu, Yardımcısı: Erkan Esenboğa,
Renk Uzmanı: Türker Vatan, Senkron: İsmail Kalkan, Sabit Özergül, Negatif
Montaj: Mahmut Eskici, Stüdyo: Hasan Örnek, Selahattin Kaya,
Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, İsmet Karslı, Yapım Yönetmeni: Mehmet
Güler, (Yeni Stüdyo renkli
laboratuvarlarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir)
Oyuncular: Aytaç Arman, Sadri Alışık, Meral Orhonsay, Macit Flordun,
Ayla Oranlı, Nubar Terziyan, Şarkılar: Yeşim,
Konu: Taşradan
fakir bir genç olarak İstanbul’a gelen ve sonradan zengin olan bir adamla, ünlü
bir şarkıcı olan kadının öyküsü
Ödül:
İstanbul 1. Film Festivali’nde (1976)
► En İyi 2. Film”
► Ülkü Erakalın “En İyi Senaryocu”
► Enver Burçkin “En İyi Kameraman”
► Cahit Berkay “En iyi Müzik” ► Macit Flordun, “En İyi
Yardımcı Erkek
► Meral Orhonsay, “En İyi Kadın Oyuncu”,
► Sadri Alışık “En İyi Erkek Oyuncu”
Festival jüri Üyeleri : Prof. Tahsin Banguoğlu, Prof.Faruk Timurtaş, Prof.
Faruk Sümer, Seyfi Havaeri, Atıf Kaptan, Ruhi Kahraman, M. Necati Sepetçioğlu,
Suha Burçkin, Aydın Esi, Kaçuni Şahin, Tuncer Üçüncüoğlu, Muhsin Rodop, Hüsnü
Cantürk, Mengü Yeğin, Tahir Kutsi Makal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)