Powered By Blogger

5 Nisan 2018 Perşembe

İKİ ARKADAŞ (1976)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Çetin Tunca
Yapım: Gülşah Film/Selim Soydan

Yönetmen Yardımcısı: Sinan Çetin,
Ses Kayıt: Necip Sarıcaoğlu, (Yeni stüdyoda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Ahmet), Fikret Hakan (Arap Kemal), Aysun Güven(Ayşe), Ahmet Sezerel (Ali), Seyhan Karabay (Konuk oyuncu), Mahmut Cevher (Oktay), Memduh Ün (Şakir Bey), Hakkı Kıvanç, Kudret Karadağ, Yadigâr Ejder, Tevfik Şen, Kadir Kök, Alp Yurdakul, İbrahim Uğurlu, Muzaffer Civan, Ata Saka, Ekrem Dümer, İhsan Gedik, Mehmet Uğur, Renan Fosforoğlu, Yılmaz Kurt, Yusuf Sezer, Giray Alpan, İlhan Hemşeri, Günay Güner, Yusuf Çetin, Erdoğan Seren, Cihan Alp

Konu: İki arkadaş grev olgusuna top-lumdaki siyasal bilinçlenme çevresinde odaklanan kuşaklararası çatışmaya değinerek, ilginç biçimde başlayan bir film... Ne var ki konunun yozlaşması çok sürmüyor. Mafya reisinin öykünün göbeğine yerleştirilmiş olması filmin taşımaya çabaladığı toplumcu mesajı kökünden yok ediyor. Fimin olumlu kişisi, başlıca seçeneği olarak sunuluyor Mafya reisi seyirciye..

► Gerek Yeşilçam'ın son günlerde, "ilerici konular"a, "devrimci siinema" yap-maya merak sarması, gerekse, sinemadaki ağırlığını gitgide saçmasapan filmlerden, mesajı, özü olan filmlere doğru kaydırmak isteyen bir Cüneyt Arkın'ın kendisine çizdiği yeni yol, son haftaların iki filminde yansımasını buluyor: "İki Arkadaş" ve "Mağlup Edilemeyenler" ...

"İki Arkadaş", aslında talihsiz bir film... Çekilecek. senaryonun son anda sansür kurumunca reddi üzerine, sinemamızın kendisine özgü köşulları nedeniyle yine de çekime başlanılması zorunluluğu karşısında, yeni bir senaryonun günü gününe yazılması ve çekilmesiyle meydana gelmiş, Özellikle bu nedenle olsa gerek, konuda iğrreti duran, birbirine yapışmayan öğeler çok... Kendi halinde bir muhasebeci ve bir gangster çetesı şefinin eski dostluğu üstüne kurulu film 20 yıldır emek verdiği müessesedeki bir grev olayının öncülerinden biri memurun kendi oğlu... Ancak muhasebeci, grev olayında patronun yanınında yer alıyor. Oğlunu da vazgeçirmeye çalışıyor. Çıkan olaylarda oğlu öldürülünce katili bulmaya azmediyor ve yardımı, eski dostu gangsterden istiyor. Melodram yüklü olayların, beklenmedik rastlantıla-rın birbirini izlemesinden sonra, iki eski arkadaş kötülere karşı vuruşuyor silahları ellerinde ölüyorlar ...
"İki Arkadaş" olsun, "Mağlup Edilemeyen-ler" olsun, yer yer illginç şeyler söylemelerine karşın, insanı doyurmayan, ağızda buruk bir tad bırakan filmler. Çünkü yep-yeni şeyler söylemek, devrimci mesajlar ulaştırmak gibi çok saygın bir çaba, Yeşilçam'ın alışılmış trüklerine, kalıplana feda ediliyor... Yeni şeyler, eski biçimlerle eski numaralarla karmakarışık olarak verilmeye çalışıyor... Ve de olmuyor... Özlenen, gerçek bir devrimci sinema Yeşilçam duyarlığıyla verilemiyor.
"İki Arkadaş", grev olgusuna, toplumdaki siyasal bilinçlenme çevresınde odaklanan kuşaklararası çatışmayadeginerek, ilginç biçimde başlayan bir film ... Ne var ki konun yozlaşması çok sürmüyor. Mafya reisiniın öykünün göbegine yerleştirilmiş olması filmin taşımayaçabaladıgı toplumcu mesajı kökünden yok ediyor., Filmin olumlu kişisi, başlıca seçeneği olarak sunuluyor Mafya reisi, seyirciye ... Uzun bir süre, muhasebeci babanın ve grevcilerin intikamını onun almasını bekliyor seyirci. Gerçek yol, doğru çözüm, yani muhasebecinin bu kafa emekçisinin, kendi sınıfının yanında, grevcilerin yanında yer alması ne gösteriliyor, ne de doğru yolun bu oldugu sezdiriliyor... Toplumumuzdaki gerçek egemen güçlerle bir "hızlı gençlik" yaşamı temsilcilerini birbirine karıştırılması da büyük bir kargaşa doğuruyor..... "İki Arkadaş"ın olumlu yanları, Şerif Gören'in, özellikle otomobille cinayet, Cüneyt Arkın'ı gençlerin arabasıyla kuşatması gibi çekimlerdeki sinemasal başarısıyla, Arkın, Fikret Hakan, ve genç oyuncu Ahmet Sezererin oyunları ... “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”

HORA (1976)


Yönetmen: A. Remzi Jöntürk
Senaryo: Mehmet Aydın
Kamera: Kaya Ererez
Müzik: Ali Taş
Yapım: Saltuk Film/Kadir Kesemen

Oyuncular: Fikret Hakan, Meral Orhonsay, Kadir Savun, Nazan Adalı, Tuncer Necmioğlu, Hamit Yıldırım, İlhan Hemşeri, Sema Eyüboğlu

Konu: Hora gemisinin kaptanı Korkut, yaşlı bir savaş gazisi olan Himmet Dede ile tanışır. Dede, Korkut’un dedesi Yüzbaşı Serdar’ın komutasındaki askerlerden biridir. Himmet Dede, Sabiha’ya aşık olan Yüzbaşı’nın öyküsünü anlat-maya başlar.

HINÇ (1976)


Yönetmen: Natuk Baytan
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Yapım: Cem Film/Yahya Kılıç

Kameraman: Hüseyin Ererez, Işık Asistanı: Namık Karakılıç, Kâmil Yağız, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Yardımcısı: Erkan Esenboğa, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Montaj, Senkron: İsmail Kalkan, Süleyman Karakaya, Laboratuar: Hasan Örnek, İsmet Tomaçgil, Abdullah Akdeniz, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Kâzım Çakırman, Set Teknisyenleri: Sonay Kanat, Selim, Sami, Cengiz, Işık Şefi: Ömer Ekmekçi, Prodüksiyon Amiri: Ekrem Gökkaya, (Yeni Film stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Kemal), Aysun Güven, Suna Selen, Turgut Özatay (Naci), Cem Erman (Cemal), Yavuz Selekman (Kemal arkadaşı), Mümtaz Ener, Baki Tamer (Baki), Şükriye Atav (Kemal Anne), Tamer Balcı, Atilla Ergün (Atilla), Memo Emre, Kudret Karadağ (Abbas), Mehmet Uğur, Arap Celal, Hakkı Kıvanç (Hakkı), İbrahim Kurt, Kadir Kök, Ata Saka, Sönmez Yıkılmaz, Süheyl Eğriboz, Mustafa Doğan, Mehmet Uğur, M. Ali Güngör, Yadigar, Aydın Haberdar, Yılmaz Kurt, İlhan Bozer, Rübap Işıl,

Konu: Kız kardeşine kötülük yapanlardan intikamını alan bir ahlâk zabıtası memurunun öyküsü

HER GÖNÜLDE BİR ASLAN YATAR (1976)


Yönetmen: Osman F. Seden
Senaryo: Ahmet Üstel
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman

Yardımcı Yönetmen: Yaşar Seriner, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Montaj-Senkron: İsmail Kalkan, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Kazım Çakırman, Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Deniz, İsmet Karslı, Set Eibi: Necati Buvan, Mustafa Kıtır, Mansur Kırık, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Müzik: Cahit Berkay (Yeni Stüdyoda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Zeki Alasya (Zeynel), Metin Akpınar (Danyal), Selma Güneri (Şükran), Perran Kutmanm (Nermin), Hulusi Kentmen (Komiser), Ali Şen (Fırıncı), Baki Tamer, Gülten Ceylan (Öğretmen Necla), Mehmet Emre (Hasan), Erhan Aydınbaş, Süheyl Eğriboz, Sabahat Işık (Zehra), Coşkun Göğen, Osman Çağlar (Hırsız), Madelet Tibet (Tefeci Mualla), Hakkı Kıvanç (Kahveci Hakkı), Ekrem Dümer (Okul müdürü), Feridun Çölgeçen Memduh Ünsal, Renan Fosforoğlu (Hayri), Memduh Ünsal (Komiser yrd.), Tevfik Şen, Orhan Aydınbaş, İbrahim Uğurlu (Hırsız), Nermin Özses (Mahalleli), Cevdet Arıkan

KONU: İstanbul'un kenar semtlerinden iki arkadaşın öyküsü bu film. Zeynel, en büyük emeli polisliğe geçmek olan bir mahalle bekçisi... Danyal ise belalı karısından bıkmış, gencecik oğlunu yetiştirmeye uğraşan ve önüne ne iş gelirse yapan bir garip... İki arkadaşın gündelik yaşam uğraşları, sevinçleri, üzüntüleri, sevgileri ile gelişiyor film.

► Zeki Alasya—Metin Akpınar ikilisi, bence gerçek birer güldürücü kumaşı-na sahip, "otantik" iki komedi oyuncu-su ... Aslında bu kadarı bıİle önemli kuşkusuz Türk toplumda, halkın gele-neksel mizah duygusuna, hiciv gelene-ğine karşılık, gülmenin, son yıllarda kendisine "komedyen" adı veren bir takım kişilere nasıl yozlaştırıldığı hep gözler önünde ...

TV'deki Gülünüz, Güldürünüz" progra-mındaki soğukluk 've bayağılıklar, eğlen-ce programlarındaki sözüm ona "skeçler" toplumumuzda her alandaki yozlaşmanın gülmece alanındaki uzantı-sı .. Ama Türk toplumunda gerçek gül-mece ustaları da var. Yazında olsun sahnede olsun, perdede olsun Alasya/Akpınar ikilisi bunlardan ...
Özellikle Zeki Alasya, taşıdığı sonsuz ifa-de, mimik zenginliği ve espri yeteneğiy-le, bence yalnız Türkiye'nin değil, dünya-nın sayılı güldürü ustaları arasına girebi-lir... Alasya / Akpınar ikilisinden Türk sine-ması ne yazık gereği gibi yararlanamı-yor. Yaptıklan gerçi hemen her zaman belli bir düzeyin üstünde kalıyor .. Son filmleri de aslında öyle..İstanbul'un kenar semtlerinden iki arkadaşın öyküsü bu. Zeynel, en büyük emeli polisliğe geç-mek olan bir mahalle bekçisi... Belalı karısından bıkmış, gencecik oğlunu ye-tiştirmeye uğraşan ve önüne ne iş gelirse yapan bir garip ...

İki arkadaşın gündelik yaşam uğraşları, sevinçleri üzüntüleri sevgileri, ile gelişiyor film... Zaman zaman sözcük oyunların-dan, durumlardan, yanlış anlaşılmalar-dan gelen klasik güldürü ögeleri, yeterli bır karışım ve sağlam bir güldürme mekanizması oluşturamıyor. O zaman da yönetmen, ikilinin kişisel güldürme yeteneklerine ve özellikle Alasya'nm mimikle-rine bırakıyor işi...
Seyirci bu kadarına da gülüyor gerçi... Özellikle Alasya'nın Louis de Funes'le Oliver Hardy (Lorel Hardi'nin şişmanı) karışımı kişiliği oyunu, seyirciyi sürüklemeye yetiyor Bu kadarı, ne var ki, bu filmi ve benzerlerini sinemamıza ve güldürüye yeni bir şeyler katabilecek düzeye getirmeye yetmiyor. Mahallenin, yan tipleriyle birlikte çizimindeki başarıya, finalin ekonomik uygusalığına ışaret edelım. Bir de, toplumumuzda polislik kurumunun böylesine yıprandığı bir dö-nemde bu kuruma getirdiği olumlu ve insancıl bakış ilgiye değer ... “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 166 ”


HAYIRSIZ EVLAD (1976)


Yönetmen: Kemal Kan
Senaryo: Hale Gülergin
Operatör: Mükremin Şumlu
Yapım: Ne-Ka Film/Kemal Kan

Ender Işık Servisi, Şef: Aydın Yurteri, LaboratuVar: Ziya Uçak, Recep Çakmak, Ahmet Kuru, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Negatif Montaj: Mustafa Karataş, Senkron: Bayram Türkcan, Mehmet Özdemir, Ses Kayıt: Şakir Ozan, Ses Mühendisi: Feridun Kınay, (İpek Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Yalçın Gülhan, Betül Aşçıoğlu, Ali Şen, Aliye Rona, Ece Han, Gündüz Akar, Karaca Kaan, Süheyl Eğriboz, Feridun Çölgeçen, Renan Fosforoğlu, Tevhit Bilge, Arap Celal, Ali Demir, Ata Saka, Yusuf Çetin, Yılmaz Kurt, Şişko Nuri

Konu: Kötü bir kadın yüzünden anne ve babasını unutan adamın öyküsü.


HAYATIN GERÇEK TADI (1976)


Senaryo ve Yönetmen Semih Evin
Kamera Sertaç Karan
Yapım Renk Film/Ünsel Aybek

Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Laboratuar: Hasan Örnek, İsmet Tomaçgil, Ata Kundajkçı, İsmet Karslı, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Renk Uzmanı: S. Türker Vatan, Reji Asistanı: Nurettin Erişen, (Yeni Stüdyoda Hazırlanmış ve seslendirilmiştir )

Oyuncular: Orçun Sonat, Gönül Hancı, Romina Tery, Yonca Yücel, Dolgan Se-zer, Tevhit Bilge, Mürüvvet Sim, İbrahim Kurt, Aslı Han Aybek,

Konu: Kadınlarla yiyip içip gönül eğlen-diren bir adamın daha sonra sevgiyi bir başka kadında buluşunun hikayesi

HASİP İLE NASİP (1976)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Umur Bugay
Foto Direktörü: Erdoğan Engin
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün

Senaryo yardımcısı: Güner Namlı, Yönetmen Yardımcısı: Yaşar Seriner, Kameraman: Orhan Oğuz, Kurgu: S. Karakaya, Set Yönetimi: Sonay Kanat, Kadir Yılmaz, Cengiz Ökten, İlyas Kürtoğlu, Aydınlatma Yönetmeni: Erol batıbeki, Yardımcıları: H. Marangoz, M. Aydoğmuş, Yapım Yönetmeni: Feyzi Barlas, Yardımcısı: Rıza Şenışık, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, (Yeni Stüdyoda renklendirilmiştır).

Oyuncular: Zeki Alasya, Metin Akpınar, Güngör Bayrak, Şevket Altuğ, Erol Kardeseci, İhsan Yüce. Erol Keskin, Yük-sel Gözen, Ahmet Kostarika, Seyhan Gümüş, Gülten Kaya, Çetin Tolbaş, Reşit Çıldam, Murat Tok, Niyazi Er, Cemal Gonca, Ersun Kazançel, Ahmet Sert, Yusuf Çağatay,

Konu: Küçük bir Anadolu kasabasının iki amansız rakibi Abbas ile Vakkas'ın öyküsü. Hasip ile Nasip, iddiasız, ama güldürmeyi başaran yerli güldürü filmin örneği. Asıl önemlisi, Umur Bugay'ın zeki ve politize olmak gibi iki önemli avantaja sahip bir senaryo yazarı olarak varlığını önemini kanıtlayan bir film. (Atilla Dorsay, 1976)

* Atıf Yılmaz, "İşte Hayat"tan sonra ikinci kez Umur Bugay'ın bir senaryosunu uyarlıyor. Sonuç, "İşte Hayat" taki kadar değilse de, ona yakın bir başarı... Bugay, Yılmaz ikilisi, bu kez, Kabare Tiyatrosu türü bir anlayışı sinemada uygulamayı denemişler... Küçük bir Anadolu kasabasının iki amansız rakibi Abbas ile Vakkas'ın öyküsÜ, kisa çizgiler ve (Yılmaz'ın daha önce "Güllü Geliyor Güllü’de Karadeniz ailesinin geçmişini vermek için kullandığı gibi) "fotoğraflar" ve o dönemin çok kısa, ama vurucu bir eleştirisini getirerek veriliyor. Sonra, yine aynı yöntemle oğullan Halis ile Muhlis'e geçiliyor. Bu kez, sinemasal bir kaç bölümle, "İngiliz'ci" Halis'le "Alaman'cı" Muhlis'in çekişmelerinde İkinci Dünya Savaşı Türkiye'sinin bazı olguları taşlanı-yor. Günümüzün kuşağında, iki kahra-manımız, bu kez Hasip ile Nasip kişiliğiy-le çıkıyorlar karşımıza…Rekabetleri her alanda sürüp gidiyor. Ticarette, siyaset-te (ikisi de kasabanın belediye başkanı olmak istiyorlar), aşkta (aynı kıza aşık oluyorlar), vs ...

Bugay'ın akıcı, esprilerle, buluşlarla, "gülüt"lerl kaynayan bir senaryosu var. Özellikle ilk yanda filmin ritmi çok hızlı. İkinci yarıda filmin kuşkusuz asıl amacı olan siyasal allegori güç kazanıyor. Burada, Hasip ile Nasip'te 2 usta ve çok yetenekli kabare oyuncusu, Zeki Alasya le Metin Akpınar tüm ustalıklarını gösteriyor, Günümüzün 2 politik liderinin usta işi birer hicvini getiriyorlar... Sonunda ikisi de yeniliyor, diğer adaya karşı... Ancak başka bir lideri, giderek akılcılığı ve dürüstlüğü temsil ettiği anlaşılan bu adayın (Erol Keskin) film de hiç işlenmemiş olmas, kuşkusuz filmin amaçladığı tüm siyasal içeriği zayıflatıyor ...
"Hasip ile Nasip", iddiasız, ama ilginç ve genellikle güldürmeyi başaran bir popüler, yerli güldürü örneği... Asıl önemlisi, Umur Buugay'ın, "zeki" ve "politize" olmak gibi iki önemli avantaja sahip bir senaryo yazarı loolarak varlığını ve önemini kanıtlayan bir film... “Atilla TV'deki Gülünüz, Güldürünüz" programındaki soğukluk 've bayağılıklar, eğlence programlarındaki sözüm ona "skeçler" toplumumuzda her alandaki yozlaşmanın gülmece alanındaki uzantısı .. Ama Türk toplumunda gerçek gülmece ustaları da var. Yazında olsun sahnede olsun, perdede olsun Alasya/Akpınar ikilisi bunlardan ...
Özellikle Zeki Alasya, taşıdığı sonsuz ifade, mimik zenginliği ve espri yeteneğiyle, bence yalnız Türkiye'nin değil, dünya-nın sayılı güldürü ustaları arasına girebilir... Alasya / Akpınar ikilisinden Türk sineması ne yazık gereği gibi yararlanamıyor. Yaptıklan gerçi hemen her zaman belli bir düzeyin üstünde kalıyor .. Son filmleri de aslında öyle..İstanbul'un kenar semtlerinden iki arkadaşın öyküsü bu. Zeynel, en büyük emeli polisliğe geç-mek olan bir mahalle bekçisi... Belalı karısından bıkmış, gencecik oğlunu yetiştirmeye uğraşan ve önüne ne iş gelirse yapan bir garip ...

İki arkadaşın gündelik yaşam uğraşları, sevinçleri üzüntüleri sevgileri, ile gelişiyor film... Zaman zaman sözcük oyunlarından, durumlardan, yanlış anlaşılmalardan gelen klasik güldürü ögeleri, yeterli bır akarışım ve sağlam bir güldürme mekanizmsı oluşturamıyor. O zaman da yönetmen, ikilinin kişisel güldürme yeteneklerine ve özellikle Alasya'nm mimiklerine bırakıyor işi...
Seyirci bu kadarına da gülüyor gerçi... Özellikle Alasya'nın Louis de Funes'le Oliver Hardy (Lorel Hardi'nin şişmanı) karışımı kişiliği oyunu, seyirciyi sürüklemeye yetiyor Bu kadarı, ne var ki, bu filmi ve benzerlerini sinemamıza ve güldürüye yeni bir şeyler katabilecek düzeye getirmeye yetmiyor. Mahallenin, yan tipleriyle birlikte çizimindeki başarıya, finalin ekonomik uygusalığına ışaret edelım. 

HAMZA DALAR OSMAN ÇALAR (1976)


Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Suavi Sualp
Kameraman: Kenan Kurt
Yapım: Melek Film/Şahan Haki

Reji Asistanı: Ali Kıvırcık, Kamera Asistanı: Cem Molvan, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Set Ekibi: İbrahim Ay-dın, Sabit Çöle El. Işık: Kahraman Kongur, Nurettin Uygarlı, Metin Erdoğdu, Laboratuar Şefi: Tümay Rızai, Laboratuvar: Nejat Ongunsu, Kâmil Kutay, Montaj-Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ali Ser-kan, Prodüksiyon Asistanı: Hasan Demirkol, Prodüksiyon Müdürü: Semih Sarıoğlu, (Ar Film Stüdyosunda renklendirilmiştir. )

Oyuncular: Selma Güneri, Sadri Alışık, Mahmut Cevher, Neriman Köksal, Tur-gut Boralı, Cemil Vural Akacan, Perran Kutman, Cevat Kurtuluş, Ahmet Kostarika, Hakkı Kıvanç, Cemiş Akarcan, Çetin Tolbas, İhsan Gedik, Tevfik Şen, Yusuf Çetin, Ahmet Karaca

Konu: Şöhret olmak isteyen bir bestekârla, onun bestelerini çalan bir adamın öyküsü.


HAMAL (1976)


Yönetmen: Fikret Hakan
Senaryo: İrfan Atasoy
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: İrfan Film/İrfan Atasoy

Yönetmen Asistanı: Ümit Efekan, Nisan Yönder, Kamera Asistanı: Ünal Uğur, Işıklar: Kahraman Kongar, Renk Umanı: Türker Vatan, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Montaj: Celal Köse, Senkron: Mevlut Koçak, Sabit Özergül, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Kazım Çakırmanoğlu, Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Özkan Sevinç, Prodüksiyon Amiri: Semih Servidal, (Yeni Stüdyoda Renklendirilmiştir)

Oyuncular: İrfan Atasoy, Semiha Yankı, Pekcan Koşar, Baykal Kent, Arseven Gümüş, Kazım Eryürek, Ehat Alince, Mustafa Yavuz, Süleyman Turan, Birtane Güngör, Tarık Şimşek, Orhan Çoban, İlhan Hemşeri, Çetin Başaran, Süheyl Eğriboz, İhsan Gedik, Hamit Has, Ali Demir

Konu: Tek hayali araba alabilmek olan Hamal Yusuf bu uğurda ilkokulu bitirmeye ve ehlieyet almaya uğraşmaktadır. Hamallıktan kazandığı parayı bankaya yatırır. Sonunda araba parası birikmiştir. Bankadan parasını almaya kızı ile beraber gider. O sırada banka soyulur. Yusuf’un parasını da elinden alan soyguncular kızını kaçırıp tecavüz ederler, işkence yaparlar. Hamal soygunculardan intikamını alacaktır sonunda .


HABABAM SINIFI UYANIYOR (1976)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Sadık Şendil,
Görüntü Yönetmeni: Hüseyin Özşahin
Yapım: Arzu Film/Ertem Eğilmez

Müzik: Melih Kibar, Reji Asistanları: Kartal Tibet, Sami Güçlü, İhsan Bilsev, Orhan Topçuoğlu, Kamera Asistanı: Ertunç Şenkay, Işıkçı: Veli Özşahin, Renk Uzmanı: S. Türker Vatan, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Asistanı: Erkan Esenboğa, Laboratuvar: Hasan Örnek, İsmet Karslı, Abdullah Akdeniz, Özkan Sevinç, İsmet Tomaçgil, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Kazım Çakırmanoğlu, Prodüksiyon Amiri: Yılmaz Kanat, Set Amiri: Hasan Nurdan, Set Elemanları: Necati Bostancı, İbrahim Kul, Taci Ersan, Ahmet Ballıbaba, (Yeni Stüdyo LaboratuVarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Münir Özkul (Kel Mahmut), Kemal Sunal (İnek Şaban), Adile Naşit (Hafize Ana), Halit Akçatepe (Güdük Necmi), Şener Şen (Badi Ekrem), Ahmet Sezerel (Köylü Ahmet), Şevket Altuğ (Kimya hocası Şevket), Talat Dumanlı (Sıtkı Hoca), Muharrem Gürses (Okul Müdürü Muharrem)), Ertuğrul Bilda (Külyutmaz Necmi), Sıtkı Akçatepe (Paşa Nuri), Hayri Karabay (Rıza Hoca), Ali Çamlıca, Hakkı Karadayı (Veysel Efendi), Cengiz Nezir (Bozum Cahit), Feridun Sanlı (Domdom Ali), Cem Gürdap, Bülent Iğdıroğlu (Kalem Şakir), Dilaver Gür (Dilaver), Tay-fun Akalın (Öğrenci), Basri Aydın, Secder Atam, Dinçer Çetin Damar, Cafer Dere, Ahmet Arıman, Sadi Uyanıker, Remzi Köksaldı, Yaşar Paçacı, Faruk Savlı, Murat Canga, Cem Erdem, Bülent Başıbüyük, Ümit Doğru, Tunca Tekin, Necati Demirel, Levent Şahverdi, Murat Botanoğlu, Bülent Yüksel, Fahri Erdoğan,

Konu: İstanbul'da eski bir özel lisenin tembel ve haylaz öğrencileri nam-ı diğer Hababam Sınıfı serinin ikinci filminde de türlü yaramazlıklarla çevrelerindeki insanları hem güldürüyor hem de zaman zaman hayattan bezdiriyorlardır. Özel Çamlıca Lisesi'nin yaşlı öğretmen kadrosuna bu sene iki hoca daha katılmıştır ve de Hababam sınıfı tarafından tanıştıklarına pişman edilmiştir. Kimya hocası Şevket Bey sürekli labaratuarda nedenini bilemediği patlamalar yaşarken edebiyat hocası Zühtü Bey de hababam sınıfından iyi bir ders almıştır. Serinin bu filminde Hababam Sınıfına iki misafir geliyor. Ahmet babası öldükten sonra okula devam edememiştir lise sondan terk durumdadır, Mahmut Hoca'dan bu durumda yardım isteyince o da tüm şartları zorlar olmayınca da okulun ücretini kendisi ödeyip Ahmet'i okula yazdırır. Ahmet Hababam Sınıfının tüm kötü şakalarına kendisine yaptıkları onlarca kötü şeye ağzını bile açmaz onları sevmeye devam eder. Bu durum da ancak kardeş okul öğrencilerine saçma sapan şeyler göndermek istemelerine kadar devam eder. Diğer misafirse Hayta İsmaildir. Bir önceki filmde öğrenci olan Hayta bu filmde askerden izin alıp arkadaşlarını ziyarete gelmiştir. Hayta İsmail okul günlerine özlem duymaktadır. Arkadaşlarını da nafile olduğunu bile bile uyarır. Daha sonra Hababam Sınıfı ilk mezununu verir. Ahmet mezun olduktan sonra tüm Hababam Sınıfına küs olarak okuldan ayrılır ve bir köy okulunda öğretmenlik yapmaya başlar. Bayrak yarışına bu şekilde devam eder. Ama filmin sonunda Hababam Sınıfının ona hoş bir sürprizi olacak ve kendilerini affettirmeyi başaracaklardır.

►... Hababam'ın gedikli öğrencileri, aralarına yeni gelen saf köy çocuğunu iyice üzüp hırpaladıktan ve isyan ettirdikten sonra, onun, mezuniyet sonrası ilk görevini aldığı uzak bir köy ilkokuluna topluca kalkıp gidiyorlar, desteklerini sunuyorlar...

"Hababam Sınıfı" üstüne, bundan önceki iki film üstünde yazdıklarımıza pek ekle-yecek bir şey yoku. Şendil/Eğilmez ikilisinini, özellikle elelerindeki malzemeyi, yani oyuncu kadrosunu çok iyi bilmekten gelen bir avantajları var. Bu kadronun olanakları, sonuna dek kullanılıyor. Sözgelimi bir Kemal Sunal'ın Adile Naşit'in veya Şener Şen'in kişiliklerine dayanıyor, sahnelerin büyük bir bölümü. Eğilmez, dizinin "popülerliği"ni sağlayan karışımı bir kez daha ustaca gerçekleştiriyor: Eğitim düzenimizin laçkalığını, özellikle "özel okul"lardaki başı boşluğu kaba çizgileriyle sergileme, bir nebze soyut ve genel bir "hümanist tavır" gerisi de tiplerneden durum komedisine, zaman zaman Karagöz tekerlemelerini anımsa-tan "söz güldürüsü"nden savruklama'ya dek, güldürmenin birçok ögesini biraraya getiren bir "Ne pahasına olursa olsun" güldürme çabası…. Bu son filmde özellikle güncel bazı eğitim sorunlarına yapılan "atıf'lar, "tutucu" öğretmen tipine karşı konan Atatürk'çü gençlik davranışı, belli bir tutarlılık taşıyor. Tüm bu ögeler, kuşkusuz ne sinema, ne de güldürü alanında çok özgün, çok önemli bir filmi koymuyor ortaya. Ama geniş yığınların ilgisini çeken, abartmalı bir "popülizm"e düşmeden "popüler" olabilen bir sinemanın dürüst bir örneğini veriyor. Bir de şu var, eklenecek: "Hababam Sınıfı Uya-nıyor", aylardır sansürde takılmış, sonunda güçlükle çıkabilmiş bir film Tüm dünyada sansür anlayışı git gide gevşer ve hoşgörüye doğru ilerlerken, bizde tam tersinin olması, ilk iki bölümü sorun yaratmamış bir dizinin son bölü-münün aynı nitelikler taşımasına karşın yasaklanması neden? Acep filmin bir iki yerinde sözü edilen Atatürkçülük'ten dolayı mı? “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 198 

FİLMİ İZLE


GÜNGÖRMÜŞLER (1976)


Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Yapım: Çiler Film/Semih Sarıoğlu

Oyuncular: İzzet Günay, Ayşen Gruda, Semih Serezli, Halit Akçatepe, Reha Yurdakul, İlhan Engin, Hadi Çaman, Yılmaz Gruda, Kerem Yılmazer, Defne Toppare, Ayben Erman, Ayten Erman, Yüksel Gözen, Nevin Güler, Zafer Önen, Mahmure Handan, Çetin Tolbas, İsmail Hakkı Şen, Nilüfer Koçyiğit, Mermin Özses

Konu: Eski bir İstanbul villasının sahibi servetini yitirmiştir. Hizmetliler tarafından çok sevilmektedir. Mali durumu düzeltmenin yöntemi olarak efendilerini genç ve zengin bir kadınla baş göz etmek olarak görürler ve işe girişirler

GÜNAHKAR (1976)


(PAÇAVRA)

Yönetmen: Yılmaz Duru
Senaryo: Sabah Duru
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Tura Film/Yılmaz Duru

Oyuncular: Tamer Yiğit, Aysun Güven, Romina Terry, Levent Çakır, Süleyman Bolat, Kenan Pars, Meral Deniz, melih Algül, Yaşar Güçlü, Yusuf Sezer, Baykal Kent

Konu: Sevdiği kız yüzünden aşk hüsranı-na uğrayan bir delikanlının öyküsü.

GÜNAH (1976)



Senaryo ve Yönetmen: Çetin İnanç
Görüntü Yönetmeni: Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film/Erdoğan Tilav

Oyuncular: Arzu Okay, Ahmet Mekin,  Tugay Toksöz, Canan Candan, Tevhid Bilge, Mürüvvet Sim

Konu: Kız kardeşini öldüren adamdan intikam alan bir ilkokul öğretmeninin öyküsü

GÜLŞAH KÜÇÜK ANNE (1976)


Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Foto Direktörü: Çetin Tunca
Yapım: Gülşah Film/Selim Soydan

Hikâye: Erdoğan Tünaş, Müzik:
Metin Bükey, Yönetmen Assistanı: Cevat Şahiner, Şenay Ülkü, Kamera Asistanı: Nusret Öz, Işık Direktörü: Erol Batıbeki, Işık Asistanları: İlyas Kürtinoğlu, Koray Mersek, Prodüksi-yon: Adil Kıbıcı, Set Elemanları: Bedri Uğur, Aslan Gül, İlyas Akarsu, Necati Bostancı, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, (Yeni stüdyo’da hazırlşanmış ve seslendirilmiştir).

Oyuncular: Gülşah Soydan, Hülya Koçyiğit, Fikret Hakan, Gülistan Okan, Ayşen Gruda, Atilla Ergün, Tevhid Bilge, İhsan Yüce, Nubar Terziyan, Hüseyin Kutman, Sırrı Elitaş, İsmail Hakkı Şen, Kudret Karadağ, Hakkı Kıvanç, Yaşar Şener, İlhan Hemşeri, Nubar Terziyan, Hüseyin Kutman, Zeki Alpan, Sait Taşova, Ferdi Taşpınar, Ali Akın,

Konu: Anne (H. Koçyiğit) ve babasıyla (F.Hkan) mutlu bir yaşam süren mahallede herkes tarafından sevilen futbol hastası bir kızdır. Babası Fikret bir fabrika patronunu makam şoförlüğünü yapmaktadır. Ancak aldığı para ailesini geçindirmeye yetmemektedir. Üstelik bir de karısı hamiledir ve artan nüfusa karşılık geçim sıkıntısı daha da artacaktır. Patronunu (İ. Hakkı Şen) zam teklifine hiç de sıcak bakmamamaktadır. Öte yandan patronunun genç ve güzel dostu, Fikret’e göz koymasına rağmen ilgiyi göremez. Patronun iş ortağı (Atilla Ergün) kumara düşkünlüğü yüzünden sürekli para kay-betmekte ve fabrikayı zor duruma dü-şürmektedir. Bunun üzerine ortağının hissesini ve kumar borcunu ödeyerek ortaklıktan ayrılır. Ancak bu durumu içine sindiremeyen ortağı patronunun dostuyla beraber bir komplo hazırlaya-rak, Fikret’in patronun katili olarak hapse girmesini sağlarlar .

Bu arada Gülşah’ın bir erkek kardeşi doğmuş ve kısa bir süre sonra da annesi bir trafik kazasında yaralanıp hastanede redavi altına alınmıştır. Babasının kadınla bir münasebeti olmadığına inanan Gülşah, babasının iftiraya uğradığını bilmekte ve bir yandan olayı aydınlatmaya çalışırken diğer yandan sokaklarda mahalle arkadaşlarıyla birlikte şarkı söyleyip evin geçimini temin etmektedir. Ve sonunda babasının suçsuz olduğunu anlayan polis yeni izler peşindedirler.

GURBETÇİLER DÖNÜYOR (1976)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Mehmet Alemdar
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Haydar Film/Mahmut Üçüncüoğlu (Kunt Film Stüdyosunda hazırlanmış v e seslendirilmiştir )

Oyuncular: Tamer Yiğit, Eşref Kolçak, Yıldırım Önal, Gül Turan, Erol Taş, Birtane Güngör, Miriam Montes, Necla Soylu, Kenan Pars, Atıf Kaptan, Nizam Ergüden, Levnt Üçüncüoğlu,

Konu: Hapisten çıkan bir adamın büyük şehirdeki intikam öyküsü