Yönetmen: Naki Yurter Senaryo: Recep Filiz Kamera: Salih Dikişçi Yapım: Birlik Film/Müfit İlkiz
Oyuncular: Kazım Kartal, Zerrin Doğan,
Cesur Barut, Funda Gürkan, Meltem Işık, Rozi, Cihat Karahan, Filiz Kara, Yılmaz
Kurt
Konu: Bir şehirlerarası yol. Eski
Renolar, Muratlar ...Kamyonlar geçmekte... 28 plakalı bir Reno. Dört tipsiz
adam ara-banın içindedir. Biri Kazım Kartal, diğerleri kadrolu kötü adam.
"Allah kahretsin benzin bitti." Dört adam arabadan inip kara kara
düşünmektedir ... Akşam da olmak üzere. Mutlaka bir kötülük yapmak
zorundalardır, bu filmin doğasındaki varoluşları bundan ibarettir. Kazım Kartal'ın aklına bir
şey gelir "Şu köye gidelim."
Orada
kötülük yapacak bir ortam mutlaka vardır. Dört tipsiz köye gelirler. Kötülük
yapacakları evin kapısını çalarlar. Kurban kız kapıyı açar (Zerrin Doğan) köylü
kızı kıyafetinde. Kazım bu kadar köy evi arasından nasıl olmuş da Zerrin
Doğan'ın evini denk getirmiştir. Kazım durumu açıklar. "Şey yolda kaldık
da tanrı misafiri ... "
ayakları.
Kız da "Bir babama sorayım." der. Misafirlere ayran ikram edilir. Kim
bu dört tipsiz adamı evine yatıya kabul eder. Üstelik de Zerrin gibi bir kızı
varsa. Neyse mantık tatilde Sabah olmuştur horoz öter. Kazım avluya çıkıp
gerinir. Üstü çıplaktır. Hayret gece vukuatsız geçmiştir. Adamların boş yere
günahını aldık, tövbe tövbe. Fakat Zerrin'i kolsuz bir elbiseyle bembeyaz
kollarınla gören Kazım'ın gözü döner. Kızın peşinden ahıra girer. Fonda müzik
"Baldız balkonda yatar". Kız ahırda çatalla samanları atmaktadır.
Ama Kazım sabah sporu yapmak istemektedir. "Size yardım edebilir
miyim?" Kız ters ters bakar. "Benim bildiğim şehirliler erken
kalkmaz." Kazım cevap verir. "Erken kalkmayanlar zenginlerdir."
Bir anda müzik Sanchez'in Çocukları'na dönüşür, eyvah 32. Gün mü başlayacak
yoksa, Mehmet Ali Birand mı geliyor ahıra.
Kazım kıza
saldırır. "Bırakın beni çıldırdınız mı siz?" iki tokat eteği
kaldırır, hayret köylü kızının altından seksi bir don çıkar. Kazım
profesyonelce işini bitirir, kıza da "Zevk al biraz" der. Tam bu
sırada kokuyu almış gibi diğer kötü adam gelir. "Haydi biraz da sen tadına
bak" der Kazım. Sonra diğer iki kötü adam da panikle evden çıkarlar,
babayı döverler. Onlar da nasiplenirler.
Kötü adamlar evi terk
ederler. Baba ölmüştür. Kız babanın üzerine yatar ağlar, ağlar. Sonra intihar
etmeye karar verir, bir tepeye çıkar manzara bakar. .. Kamera uçurumun dibine
dibine zum yapar. Kız kendi kendine konuşur. "Ölmekle namusun temizlenecek
mi? Bunu yapanlar yaşayacaklar."
Elleri ojeli, babasının
mezarında dua eder. Başörtü iğreti durmaktadır. Kaşları alınmıştır. (Tıpkı
Yıldız Kenter'in çizdiği köylü kadın kompozisyonlarındaki gibidir.)
Aynı
kostümlerle şehre iner, bir mağazaya girer, kılığı modernleşir. .. Mağazanın
adı Kontes Jüliet'tir ... Mağazadan çıkar, mu ne? Misafirlere ayran ikram
edilir. Kim bu dört tipsiz adamı evine yatıya kabul eder. Üstelik de Zerrin
gibi bir kızı varsa. Neyse mantık tatilde Sabah olmuştur horoz öter. Kazım
avluya çıkıp gerinir. Üstü çıplaktır. Hayret gece vukuatsız geçmiştir.
Adamların boş yere günahını aldık, tövbe tövbe. Fakat Zerrin'i kolsuz bir elbiseyle
bembeyaz kollarınla gören Kazım'ın gözü döner. Kızın peşinden ahıra girer.
Fonda müzik "Baldız balkonda yatar". Kız ahırda çatalla samanları
atmaktadır. Ama Kazım sabah sporu yapmak istemektedir. "Size yardım
edebilir miyim?" Kız ters ters bakar. "Benim bildiğim şehirliler
erken kalkmaz." Kazım cevap verir. "Erken kalkmayanlar
zenginlerdir." Bir anda müzik Sanchez'in Çocukları'na dönüşür, eyvah 32.
Gün mü başlayacak yoksa, Mehmet Ali Birand mı geliyor ahıra.
Kazım kıza saldırır.
"Bırakın beni çıldırdınız mı siz?" iki tokat eteği kaldırır, hayret
köylü kızının altından seksi bir don çıkar. Kazım profesyonelce işini bitirir,
kıza da "Zevk al biraz" der. Tam bu sırada kokuyu almış gibi diğer
kötü adam gelir. "Haydi biraz da sen tadına bak" der Kazım. Sonra
diğer iki kötü adam da panikle evden çıkarlar, babayı döverler. Onlar da
nasiplenirler.
Kötü adamlar evi terk
ederler. Baba ölmüştür. Kız babanın üzerine yatar ağlar, ağlar. Sonra intihar
etmeye karar verir, bir tepeye çıkar manzara bakar. .. Kamera uçurumun dibine
dibine zum yapar. Kız kendi kendine konuşur. "Ölmekle namusun temizlenecek
mi? Bunu yapanlar yaşayacaklar."
Elleri ojeli, babasının
mezarında dua eder. Başörtü iğreti durmaktadır. Kaşları alınmıştır. (Tıpkı
Yıldız Kenter'in çizdiği köylü kadın kompozisyonlarındaki gibidir.)
Aynı
kostümlerle şehre iner, bir mağazaya girer, kılığı modernleşir. .. Mağazanın
adı Kontes Jüliet'tir ... Mağazadan çıkar, mu ne? kuaför Hilmi Doğruer'in
yerine girer, saçı başı yapılmış çıkar, artık başka bir kadındır.
Artık Zerrin daha fazla
(seks yıldızı) Zerrin Doğan'a benzemektedir. Yolda başı boş yürürken aniden kel
kafalı bir adama "Pardon burada eğlenecek enteresan bir yer var mı?"
diye sorar. Kıl kuyruk adam güzel kadının peşine takılır. "Bendeniz
doğrucu davut... Hehe hehe he." Dallamaca sırnaşır. Astsubay gazinosu
kılıklı yere gelirler. Davut da masaya tebelleş olur. Yine abuklar "Burası
enteresan bir yerdir." (Oysa etrafta hiçbir enteresanlık yoktur.) Sonra
garsona "Şef" diye hitap eder. "Hani şey var ya ... Ondan yap
bize, bir de meyve ... " Bu sırada Zerrin arka masada tecavüzcüsünü görür.
Kamera tecavüzcüye zum yapar. Meğer Davut haklıymış. Hakikaten de enteresan
bir yermiş burası. Zerrin tecavüzcüsüne gözlerini kısarak bakmaktadır.
Bu sırada tecavüzcü de
masada karşısındaki bayana Davut gibi şeyler söylüyor. "Nasıl enteresan
bir yer değil mi?" Davut dalmış gitmiş Zerrin'e soruyor "Ne oldu bir
şey mi var Aysel." Zerrin'in adı Aysel'miş meğer. "Hakikaten enteresanmış"
diyor. Nesi enteresan acaba? Bir garson gelip, Davut'un kulağına
"Beyefendi bir bakar mısınız?" diyor. Davut dükkandan sabıkalı
galiba, çekip ne diyecekler, "Hesabı kim ödeyecek?" falan mı? Yiyip
içip kaçıyor . Zerrin tecavüzcüsünü kesiyor. Tecavüzcü de uzaktan bir selam
verip yanındaki kadını piç gibi bırakıp Zerrin'in masaya geliyor. "Sizin
nereden tanıyorum acaba?" Zerrin de lafı geçiriyor "Layıkıyla
tanışsaydık birbirimizi unutmazdık." Adam bir bok anlamıyor. "Birbirimizi
daha yakından tanıyabiliriz" diyor.
Sahne
değişiyor. .. Bir deniz kıyısı, tepe-deyiz; Zerrin ve adam güneşleniyorlar.
Daha bir aktivite yok. Zerrin yerinden kalkıyor. "Nereye hayatım?"
Zerrin eski bir pleymut'u gösteriyor, "Arabayı çeviricem, gölge yapıyor
da." Araba-yı .) Zerrin şantöz olduğunu söyler, iş arıyor-dur. Kazım
kadını şöyle bir süzer "Tecrübeniz?", "Çalıştıktan sonra karar
verirsiniz." Kazım kadının adabı muaşeret kurallarında bakılmayacak
yerlerine bakar. Kararını vermiştir.
Zerrin gazinoda Ajda'nın
sesiyle şarkı söyler. "Yalancının birisin". Şarkı bittiğinde
havuzdadırlar. Zerrin beyaz seksi bikinisiyle havuzdan çıkar. Kazım yakın
markajdadır. Polis Aysel'i aramaktadır. "Kim ola ki bu Aysel?"
Kazım bu kadını daha önce
nereden hatırlıyordur? Bir haberci gelir. "Abi Sela-mi'yi de öldürmüşler,
havuzda ceset, kem küm" gibi şeyler söyler. Ulan Davut nerede falan derken
Davut ortaya çıkar, polisle konuşmaktadır. "Abi Aysel öyle iyi bir kız ki
hiç sanmıyorum ... Öyle cömert ki. .. " (Demek bütün hesapları Zerrin
ödüyordu, Bunun bir seks filmi
olduğunu otel idare-sinden saklayıp gizlice odada bir seviş-me sahnesi
çekmişler. .. Kazım duşun altında, kızlardan biriyle sevişir.
Bu sahne bittiğinde bu sefer
de kayalık bir ortamda Zerrin Doğan'la sevişirler. Otelden uzaklaşmışlar,
gözlerden ırak bir yerde Kazım'la Zerrin'in sevişme sahnesini çekecekler.
Zerrin bu sahnede intikam alacağı tecavüzcüsüne gayet cömert davranır... Ne de
olsa ilk erkeğidir. Kayalıklarda hart soft karışımı bir sahne seyrederiz.
Uzun uzundur her şey. Dönemi içinde ileri sayılabilecek bir cömertlikle
Zerrin'in önündeki tüyler açıkça görünür. (Zerrin Doğan ilk porno uzun metraj
film çeken kadındır aynı zamanda.)
Bu sahne
bittiğinde Zerrin Kazım'ı elinden tutup zorla bir köye götürür. Bu köy filmin
başındaki köydür. Kazım hala anlamamıştır. Kız tecavüz edildiği ahıra sokar
Kazım'ı. Kazım boş boş bakmaktadır. Bir eşek görürüz, Kazım eşşeği sever. Hayda
şimdi de sıra eşşeğe mi geldi diye düşünürken Zerrin üstündekileri değiştirmiş
tekrar köylü kızı olmuştur. Kazım gözlerine inanamaz. Zerrin elindeki çatalla
Kazım'ı öldürür.
Zerrin polise teslim olur.
Davut lök gibi kalmıştır. "Cezamı çekmeye hazırım komserim ... "
(Son) yazar. “Osman Cavcı “Yanlış Anlaşılmışl Filmler”