Senaryo ve Yönetmen: Ülkü
Erakalın
Kamera: Salih Dikişçi
Prodüksiyon Amiri: Cihat
Karahan
Yapım: Birlik Film/Müfit
İlkiz
Oyuncular: Zerrin Egeliler, Çetin Başaran, Hikmet
Eldek, Ata Saka, Orhan Alkan, Enver Çokgör, Handan Adalı, Cesur Biçer, Ekrem
Erkek, Funda Gürkan
Konu: "Zerrin evlidir ama yapayalnızdır,
kocası iş seyahatleri yüzünden hep başka yerlerdedir. Bu yüzden Zerrin boşlukta
yüzmektedir. Kocasıyla bir gün tatile giderler ve orada üç kişinin tecavüzüne
uğrarlar. Kocasının gözleri önünde olan bu olaydan Zerrin psikolojik olarak
olumsuz yönde etkilenir" diyor CD'nin arka kapağındaki Zerrin'in çıplak
verdiği pozun üstündeki yazıda. Ama biz yine de biraz farklı okuyabiliriz bu
başyapıtı.
Zerrin'in
kocası tipsiz bey, işi gereği eve hiç uğramamaktadır. Ne iş yaptığını bilemeyiz.
. Ankara'dadır? Zerrin bir sigara yakar, sıkıntılı sıkıntılı içer sigarayı. ..
Kül tablasını görürüz silme doludur, yani sigara üstüne sigara içmektedir. Yönetmen
Zerrin'in sıkıntılı ruh halini gayet iyi vermiştir. Zerrin aniden mastürbasyon
yapmaya başlar, üç kez üst üste, boğucu bir müzik eşliğinde. Yönetmenin
anlatmak istediği; Zerrin kocasını çok özlemiştir. (Acaba kocasını mı çok
özlemiştir, yoksa bir erkeğe mi ihtiyacı vardır?)
Zerrin Egeliler'in bütün
çıplaklığı seyircinin beklentisi doğrultusunda verilmiştir. Kocası nihayet
telefon eder.
"Seni seviyorum."
"Ben de, ben de seni
çok özledim, her an içimde hissediyorum... " gibi telefon sapığı kıvamında
konuşurlar. Ve Zerrin sonunda psikoloğa gider.
Psikolog Zerrin'i
dinlemektedir. "Gece uyuyamıyorum, gözüme uyku girmiyor. Kötü kötü rüyalar
görüyorum. Ormanlar, uçurumlar... Sıçrayarak uyanıyorum" der. Psikolog
".hımmm': der. "Tatile çıkman lazım" (Bu arada psikolog
rolündeki aibi tanıdık biri; küçükken Rumelihisarı'ndaki karşı apartmanda
oturan Şaziye hanımın oğlu Müfit abi. Müfit abi prodüktördü; muhtemelen bu
filmin de prodüktörü. Sürekli batar çıkardı, annesi çok yanardı.
"Sinemacılık uğruna ne evler gitti" derdi. Ben ilk senaryoyu onların
çöplerini karıştırırken bulup okumuştum. Şu anda yazdığım film de onun filmi
olduğundan, masraf olmasın diye psikolog rolünü kendi üstlenmişti anlaşılan.)
Zerrin'in
bunalım geçirdiği ev de Müfit beylerin evi. Hiç de yabancı gelmemişti doğrusu.
Yani Müfit bey, her şey ucuza gelsin diye elinden geleni yapmış. Bütün film iki
üç günde çekilmiş. Zerrin'in evi, bir de ormanlık alandaki tecavüz sahneleri,
hepsi bu. Erkek star da yok, hiç tanınmamış baltalar. Sadece dönemin en
geçerli yıldızı Zerrin Egeliler almış parayı. Bugünün parasıyla 25-30 milyar
para. Ama Zerrin'in filmlerinin iş yapma garantisi kesin.
Neyse, kocası yani bizim
Enişte Ankara'dan gelir ve Zerrin’le birlikte Abant'a tatile giderler. Onları
uzun planlarda ormanlık alanda mutlu mutlu, el ele koşarlarken görürüz. Bu
arada üç tecavüzcü de koku almış, kurbanlarına doğru yaklaşmaktadır. Hep sinir
bozucu bir müzik. Her an bir şey olabilir. Ulan insanın Zerrin gibi karısı olur
da ıssız ormanlık alana götürür mü ? Ben olsam, birincisi; Zerrin gibi bir
kadınla evlenmem. İkincisi; evlendim diyelim, ormana gitmem.
Kötü adamlar, Enişte çişini
ağacın dibine yaparken Zerrin'e saldırır. "imdaattt!" iki kişi de
Enişte'yi bohça yapar. Enişte di-renmektedir; bu arada saçmalar.
"Hayvanlar,
eşşolueşşekler, medeniyet dışı bir davranış bu ... "
Kötü adam cevaplar,
"Aylardır kadın yüzü görmüyoruz." Zerrin de küfürü basar.
"Eşşolueşşekler ... "
Kötü adamların öz güvenine
bayılırım, asla sarsılmazlar . "Soyun bakalım yavrum. Alt tarafı üç
kişiyiz, hepimiz birer kere ... "
Ellerindeki tüfeği kocasına
doğrulturlar, adamı ağaca bağlamışlardır. "Üçümüze de bir kere vereceksin
ya da kocan ölecek."
Zerrin
çaresizlik içinde başını evet anlamında sallar. Enişte bir kötü olur ki
sormayın. Kadını kulübeye götürürler, sırayla becerirler. Zerrin çığlık
atmakta, biz de Enişte'nin acılı suratını görmekteyiz. Seks filmi niyetine
çekilen bu filmden nasıl zevk almamız beklenebilir ki? Burada erkek seyirci
tabii ki Enişte ile empati yaparak acı çekecektir. Zerrin ile empati yapılması
biraz sakat bir ruh hali yaratabilir seyircide. Tecavüzcülerle empati yaparsan,
gidip ormana dolaşman lazım. Çık işin içinden bakalım.
Zerrin evde, kocasından
ayrı, erkek özlemiyle yanıp tutuşarak bunalıma girdiğinden, psikolog tavsiyesi
ile ormanlık alana tatile git diye tavsiye almıştı ya, belki de kasıt buydu.
Zerrin tecavüz sırasında bağırmaktadır ancak bu dümendir, kocasına karşı yaptığı
bir kandırmacadır aslında. Adamlar işlerini bitirir, giderler. Zerrin
ağlamaktadır. Enişte yıkılmıştır. Komiser şöyle der, "Üzülmeyin ... Ülke
içinde ve dışında bizi medeniyet dışı gösteren bu şeyleri yapanlara gereken
ceza verilecektir." Yani tecavüzcülerin, medeniyet dışı davranmalarının
dışında hıç bir suçu yoktur. Zerrin'in düzülmesi, Enişte'nin onurunun
kırılmasının hiçbir önemi yoktur.
Zerrin hastanede yataktadır.
Enişte intihar eder. Zerrin annesine sorar, "Kocam nerde. Kocama ne
oldu?" “Osman Cavcı, “Yanlış Anlaşılmış Filmler”