Yönetmen: Halit Refiğ
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu
Yönetmen Yardımcısı: Seçkin Yasar, Kamera Asistanı:
Ali Utku, Senaryo: Nezihe Araz, Özgün Müzik: Hurşit Yenigün,
Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Işık asistanı: Şevket Bilgili, Ar
Direktör: Sohban Koloğlu, Yardımcısı: Mümin Şerifoğlu, Muzaffer
Karataş, Ömer Aksu, Kostümler: Avni Pertan, Niya-zi Er, Kostüm
Asistanı: Gülin Tokat, Laboratuvar: Mustafa Oruç, İsmail Aksu, Metin
Çeşmebaşı, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Prodüksiyon Direktörü: Fehmi
Tengiz, Prodüksiyon Temsilcisi: Adnan İrkut, Prodüksiyon Yardımcısı: Necati
Şimşek, Yürütücü Prodüktör: Berker İnanoğlu, (Fono Film Stüdyosunda
hazırlanmıştır)
Oyuncular: Cihan Ünal, Gülşen Bubikoğlu, Zuhal
Olcay, Raik Alnıaçık, Haluk Kurtoğlu, Diler Saraç, Renan Fosforoğlu, Mary
March, Damla İra, Muhteşem Durukan, Eren Erenci, Necip Tekçe, Zeki Alpan, İhsan
Gedik, Cev-det Balıkçı,
Konu: Osmanlı paşası Recai Bey (Haluk
Kurtoğlu), kızı Şeref’i (Gülşen Bubikoğlu) bir erkek evlat gibi yetiştirmiştir.
Şeref, padişahı devirmek isteyen vatan severlerce düzenlenen toplantılara katılmak-tadır.
Gazeteci ve müzisyen Feyyaz Bey (Cihan Ünal) de bu vatan severlerden biridir.
Recai Bey Feyyaz’dan kızı Şeref ve yeğeni Müjgan’a (Zuhal Olcay) müzik dersi
vermesini rica eder. Feyyaz Şeref’e aşık olur ve evlenme teklif eder. Şeref
içten içe onu sevdiği halde ilkeleri nedeniyle bu teklifi geri çevirir. Diğer
yandan Müjgan da Feyyaz’a aşıktır. Abdülhamid’e karşı başarısız bir suikast
düzenlenir yakalananlar arasında Feyyaz da vardır. işlemediği suç yüzünden
ölüme mahkum edilir. Şeref, Feyyaz’ı kurtarmak için Haşim Bey’le evlenir.
Babası Şeref’i reddeder. Feyyaz da Müjgan’la evlenir. Şeref mutlu değildir.
Kocası Haşim (Raik Alnıaçık) onu sürekli aldatmaktadır. Feyyaz ve Müjgan
şeref’i ziyaret ederler. Bir süre sonra Haşim Bey, Feyyaz’la Şeref’in arasında
bir şeylerin varlığından şüphelenip Feyyaz’ı sürgüne gönderir. Şeref evi terk
eder ve bir süre sonra sürgünden dönen Feyyaz’la hami-le eşi Müjgan’ın yanına
gider. Feyyaz’la Şeref’in yakınlığına tanık olan Müjgan sesini çıkarmaz,
birlikte yaşamaya devam ederler. Şeref gazeteci Feyyaz’a suikast
düzenleneceğini öğrenir, üzerine Feyyaz’ın yağmurluğunu giyip dışarı çıkar.
Haşim Bey ve adamları bahçededir. Haşim Feyyaz sandığı Şeref’e ateş eder, Şeref
de ölmeden önce Haşim Bey’i vurur. Müjgan’ın bir oğlu olmuştur adını Şeref
koyarlar bu, onların da Şerefi olacaktır Yakın tarihimize eğilen filmler,
tarihsel veya dönemsel kurdelalar yapılmasını son derece olumlu
karşılandığımızı öncelikle belirteyim. Elin oğlu kendi tarihinin, üstelik
güdük tarihinin her olayını filmiyle, TV dizisiyle ezberletircesine kafamıza
sokarken, bizim aynı iletişim araçlarım kullanarak yakın (ve de uzak)
tarihimize eğilmememiz, büyük bir eksikliktir. Yakın tarih, üstelik günümüzde
de sürüp giden bas toplumsal, siyasal, ekonomik tartışmalara ışık getirecektir
kuşkusuz. Bu açıdan "Üç İstanbul" gibi bir dizinin önemi su götürmez.
"İhtiras
Fırtınası", bu dönem üstüne ne yazık ki açıklayıcı, çözümleyici hiçbir şey
getirmiyor, Abdülhamid dönemi dekorda, giyside, ayrıntılarda kalıyor yalnızca...
Çelik Gülersoy'un restore ettiği köşklerde yapılan çekimler belli ölçüde göz
doyuruyor. Ama suikast, düğün gibi bölümler, filmin çağrıştırdığı üstün yapım
koşullarını içermiyor, tersine yoksulluklarıyla, şematik kalmalarıyla göz
tırmalıyorlar. Dönemin politik tartışmaları, entrikaları anca konuşmayla
geçiştiriliyor, kişilerin yaşamındaki gerçek etkileri duyurulmuyor. Bu bakımdan
ciddi yönetim hataları da var: söz gelimi Meşrutiyet’in İlanı gibi bir haberin,
politikayla yakından ilgili, örgüt çalışmalarında erkek kılığına girerek
bizzat rol almış. Şeref gibi biri üstünde yaptığı sıfıra yakın etki, önemli bir
yanlış.
Geriye
kalmıyor bir 'üçlü aşk' hikâyesi. Bunda Refiğ bir kadın yazarla, Nezihe Araz'la
olan işbirliğinden "O Kadın" dan daha iyi düzeyde sonuç alıyor.
"Sevilen erkeğin paylaşılması" teması, filmin tarih-sel yüzeyini
aşıp, ana tema olarak gelişiyor. Araz/ Refiğ, bu konuda ilginç bazı gözlemler,
yeni bazı yaklaşımlar getirmeyi başarıyorlar, öncü bir 'feminist' tavır
içindeki Şerefin dönemin, çağın, toplumun, dinin bazı gerçekleri ve
kurallarıyla çatışmasını gösteri-yorlar. "İhtiras Fırtınası" sonuç
olarak sözünü tutmayan, vaat ettiklerini (Son Osmanlı’ların öyküsünü) vermeyen,
ama belli düzeyde bir melodram olarak, özellikle kadın seyirciye sunulmuş bir
film gibi gözüküyor. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”
ÖDÜL:
21. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj
Film Yarışması (22 – 29 Eylül 1984)
► Zuhal Olcay “ En iyi
yardımcı kadın oyuncu”
Jüri Üyeleri: Lütfi Ö. Akad, Sadri Alışık,
Umur Bugay, Yıldız Kenter, Rekin Teksoy, Cihat Çiftçili, Emin Gerçeker, Necati
Onursal, Sema Ece.