Powered By Blogger

8 Nisan 2020 Çarşamba

ORTAKLAR (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Savaş Eşici
Görüntü Yönetmeni : Halit Aysan
Yapım: Sun Film/Erol Şenbecerir

Oyuncular: Hakan Ural, Fulden Uras, Hüseyin Peyda, Cemal Gencer, Hikmet Taşdemir.

Konu: Oteldeki bir adam odasında kalp krizinden ölür. Para dolu valisiz otel gö-revlisi alır ve kaçar. Valizin sahibi olan eroin kaçakçıları valizin peşindedirler.


ON KADIN (1987)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Hüseyin Kuzu
Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman
Yapım: Uzman Film/Kadir Turgut, Ferit Turgut

Yönetmen Yardımcıları: Ayşegül Gökçe, İbrahim Gündüz, Sanat Yönetmeni; Ahmet Çakarlı, Görüntü Yönetmen Yrd: Ahmet Selvidal, Sanat Yönetmeni: Naz Erayda, Makyaj: Corci, Kuaför: Şeref, Makyaj Yrd: Zeynep Taç, Yapım Görevlisi: Ahmet Çakarlı, Yardımcısı: Hüseyin Aydın, Işık Ekibi: Gürcan Küçüker, Ali Demirel, Cengiz Yaşar, Set Ekibi: Bedri Uğur, Mehmet Kı-nık, İdris Emektar, Renk Düzenleme: Türker Vatan, Şakir Yörük, Film Banyo: Ekrem Şen, Arif Şengil, Ahmet Taşoluk, Abdullah Boran, Film Baskı: Veli Burç, Özkan Sevinç, Uğur Orbay, Sesleri Alan: Atilla Van, Montaj ve Senkron: Bülent Özayan, Tamer Eşkazan, Yazarlar: Hilmi Güver, Erdoğan Bugay, (Şafak Film Laboratuvarında hazırlanmış, Yeni Lale Film Stüdyolarında seslendirilmiştir).

Oyuncular: Türkan Şoray, Erdal Özyağcılar, Bilal İnci, Songül Ülkü, Yavuzer Çetinkaya, Gülsün Tuncer, Hale Akınlı, Bora Ayanoğlu, Asuman Arsan, Oktay Sözbir, Yavuzer Çetinkaya, Şule Yaşar, Sükan Kahraman, Orhan Alkaya, Nizam Ergüder, Selma Tarcan, Şahin Şahan, Murat İlker, Murat Morova, Selahattin Fırat, Gülsen Tuncer, Sükan Kahraman, Oktay Korunan, Filiz Küçüktepe, Yılmaz Aysan, Kumru Toktamış, Oya Presçiler, Ali Çatalbaş, İbrahim Eren, Kemal Yıl-maz, Jale Bayrak, Burcu Salcı, Canan Demirci, Deniz Dereli, Lütfü Kuzu, Erten Üçgözen,

Konu: Film, birbirinden bağımsız dokuz bölümden oluşmaktadır. Her biri kendi içinde bağımsız, ama bir bütün olarak 1987 yılında, Türkiye'de orta sınıf bir kadın olmanın getirdiği sorunları işlemektedir. Adından da belli olduğu gibi, on kadın tipi çizilecekken, burjuva kadın tiplemesi çekilemediğinden, dokuz kadının anlatıldığı filmde, ele alınan tün kadınları Türkan Şoray canlandırmaktadır. Başarıyla canlandırılan bu kadınların ortak yanları suçlu olmaları. Bu yüzden de bölüm araları, sabıkalı kadınların, karakolda cepheden ve profilden çekilen fotoğraflarıyla belirlenmiştir. Sabıka kayıtları ve fotoğraflar, film ilerledikçe, üst üste birikmekte, erkek toplumunda kadın olmanın güçlükleri, daha iyi ortaya çıkmaktadır.

Filmdeki kadın tipleri şunlardır :

GELİN ; Kendisini cinsel ilişkiye zorlayan kayınpederini öldüren, kadın
GAZETECİ ; Turist kızlara sarkıntılık eden otelciler tarafından namusu korunmaya kalkılan kadın.
ÇİNGENE; Hırsızlıkla suçlanan kadın,
DENİZ Doğanın bozulmasına tepki gös-teren, eylemci kadın,
ANA-KIZ “Kızının sevgilisiyle yatan, cinsel açıdan aç kadın,
FAHİŞE Erkekleri tatmin etme işini sıradan işler olarak gören kadın
İKRAMİYE Kocasını öldürmekten tutuklu iken, kızının düğününe gelen kadın FEMİNİST Aşağılanmaya karşı çıkan kadın,

KÖYLÜ Namus yüzünden karısını bakkala bile göndermeyen, ancak üstüne fahişe bir kuma getirilen köylü kadın

v    On Kadın, son filmleriyle özellikle ben-de düş kırıklığı yaratan Şerif Gören’in en özgün, en ilginç çalışmalarından biri. Uzun süre hasret kaldığımız o kıvrak, devingen ve akıcı üslubuna bu filmde ol-dukça yaklaşmış. Baştan sona izlenilme-sinden keyif duyulan bir film. Üstelik böylesine bir filmde bile kimi güncel olayları çağrıştıran, hatta kıyısından köşesinden onları yakalayan (çiçeklerin ezilmesi, video çekimi, o ünlü cop sokulması söyleşisi vs. vs...) bir ayrıntı zenginliğine de sahip. Tabii bir de Türkan Şoray olayı var. Her sinemaya dönüşünde hissedilir bir atılım yapan yılların oyuncusu, bir zamanlar kendi kanunlarıyla sınırladığı ve törpülediği kariyerinin, sanki acısını çıkarırcasına büyük bir cömertlik sergileyerek gerçek oyunculuğunu gösteriyor. (Burçak Evren, Kadınlardan bir mozaik, Güneş, 12 Şubat 1988) “Agah Özgüç, “Türk Filmleri Sözlüğü2. cilt”


v    “On Kadın”daki dokuz kadının ortak kaderi: Suçlu olmak. Yazılı bir kanun ya da erkek toplumunun gelenekleri (önemli mi bu ayrım?) bu kadınları gözaltına alıp hüküm giydiriyor. Böylece, her öykü, şubede sabıka dosyalarını kabartan, cepheden ve profilden çekilmiş fotoğraflarla noktalanıyor (iki öykü dışında: Oradaki kadınlar da zaten suçlu). Bir öyküden diğerine geçerken izlediğimiz bu sabıka kayıtları ürkütücü bir imgeye dönüşüyor giderek: Toplumumuzda kadın olmak, verili bir suçun mirasını devralmakla özdeş çünkü. Bu başarılı senaryoyu değerlendirirken, Şerif Gören de teklemiyor, Hızlı, “tempolu” bir anlatım yakalayabilmek için sinemanın tüm öğelerini ekonomik bir biçimde kullanıyor (Cemal Ener, Hani on kadındı alçaklar, Söz, 5 Şubat 1988) “Agah Özgüç, a.g.e.”

v    Film, kuşkusuz Türkan Şoray’ın oyun gücü üzerine kurulmuş. Ayrıca toplumumuzda kadından değişik görünümler verilmesiyle bir tür "1980'li yıllarda Türkiye'den kadın manzaraları" amaçlanmış. Öyküleri birbirine bağlayan tema da tümünde kadının sonuçta "suçlu" olması ve adliyeye düşerek "vesikalık resminin çekilmesi... Ancak bu bağlayıcı öğe, kimi öykülerde zorlamalara yol açmış. Tümü de aynı ilginçlik düzeyinde olmayan öykülerden, bence en çok sivrilenleri, Şoray’ın ana rolünde oynadığı ikisi... Özellikle "Ana-Kız" öyküsü, son derece esprili, keyifli bir öykü... Ama dizinin en sevimli öyküsü, annenin "suçlu" olması için gereksiz bir öldürme (yaralama) olayıyla bağlanınca tadı kaçıyor... Diğer "anne" öyküsü, Şoray'ın hapisten çıkıp kızının düğününe geldiği öykü ise gerçek bir küçük başyapıt. İçerdiği gözlem ve duygusallık dozuyla..,

Diğer öykülerden kimi başarılı kimiyse tümüyle gereksiz... Yeşiller veya Çingene öyküleri gibi... Ancak film, işlek bir dilde anlatılmış. İyi oynanmış, ilgiyle izlenen bir yapım düzeyine erişiyor. Ve bunda en büyük pay, ustaca seçilmiş ve yönetilmiş tüm oyuncu kadrosunun yanı sıra, özellikle, büyük fizik değişikliklerine, makyaj oyunlarına gitmeden bunca farklı kişi yaşatabilen Türkan Şoray'ın.. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”


O BİR MELEKTİ (1987)




Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Sezer Film / Berker İnanoğlu

Oyuncular: Fikret Hakan, Necla Nazar, Nuri Alço, Turgut Özatay, Renan Fosforoğlu, Pınar Eliçe, Nevzat Okçugil, Ferda Ferdağ, Nuri Tuğ, Ekrem Dümer

Konu: Bir kaza sonucu erkekliğini yitiren bir adamla, ona ihanet eden karısının öyküsü.

NENNİ BEBEK /GÜNEŞİN BATTIĞI YER (1987)




Senaryo ve Yönetmen: Tarık Tibet
Görüntü Yönetmeni: Himmet Arı
Yapım: Sinemated/Yüksel Yazıcı

Oyuncular: Filiz Özten, Mahmut Mardinli, Levent Çakır, Nurkan Güney, Mustafa Dik, Sabahat Işık, Kudret Karadağ, Orhan Başaran, Ali Demir, Suzan Günay

Konu: Muhtarın yanına sığınmış kimsesiz bir kızda, köyün ağasının gözü vardır. Ve evlenirler ancak kocası kente çalışmaya ne var ki kız amca çocuğunu gittiğinde ağanın çocuğu diğer kardeşleriyle beraber kızı kaçırırlar ve bir dağ kulübesinde tecavüz ederler. Köyüne dönen koca intikamını alacaktır.


NE FAYDA (1987)




Yönetmen: Melih Gülgen
Senaryo: Mehmet Aydın
Foto Direktörü: Mustafa Yılmaz
Yapım: Metro Film/Zeki kafalı

Prodüksiyon Amiri: Erol Deniz, Kamera: Orhan Temizkan, Yapım Koordinatörü: Mehmet Aydın, Yardımcı Yönetmen: Nurettin İrişen, Acar

Oyuncular: Faruk Tınaz, Neslihan, Ünsal Emre, Duygu Ankara, Figen Arık, Ertaç Ünsal, Sevtap Gençay, Gündüz Akar, Cemal Ersürel, Ahmet Açan, Ahmet Kosytarika,

Konu: Faruk yaşamı acılarla dolu bunalımlı bir bestekârdır. Bu acı dolu günler devam ederken karşısına bir kız çıkar. Nesli sevecen bir kızdır, Faruk’un yaşamı değişir ve bestelerine ilham kaynağı olur.

MUHTEŞEM URFALI (1987)


Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Yapım: Topkapı Film/Yaşar Tunalı

Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Labrotuar: Hüseyin Kuğu, İzzet Tatlıcı, Montaj Senkron, Mustafa Kent, Negatif Montaj: Selahattin Kılıççeken, Pro-düksiyon Asistanı: İsmail Varol, Set teknisyeni: Engin Aydın, Yardımcısı: Ramazan İlhan, Işık Şefi: Bülent Gençoğlu, Müzik Selahattin: Mahmut Tuncer, Prodüksiyon Amiri: Hüseyin Zan, Yeni Stüdyoda seslendirilmiş, Kısmet Film stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Mahmut Tuncer, Ceylan Altuğ, Sümer Tilmaç, Ali Tutal , Kenan Pars, Sevim Çalışgir, Yaşar Kutbay, Yadigar Ejder, Mustafa Özkan, Akif Kilvan, Hüseyin Polan, Ramis Yalçın,

Konu: Taşralı bir genç olan Yakup (Mahmut Tuncer), bir depoda bekçilik yaparak geçimini sağlamaktadır. Ancak, genç adam depoda dönen bir takım esrarengiz olaylar' dan habersizdir. Hizmetçi Güllü (Ceylan Altuğ) ile nişanlı olan Yakup bir süre sonra olayları çözer. Bir kaçakçı şebekesi depoyu esrar torbalarıyla doldurmuşlardır. Yakup, tüm bu karanlık işleri çevirenleri görmemezlikten gelince payını da fazlasıyla alır. Yakup'un bir amacı vardır. Bu paralarla bir apartman dairesi alıp, nişanlısı Güllü ile evlenmektir. Ne var ki sonunda muradına eremez. Yakup'un ileride başlarına bela olmasından korkan şebeke, onu öldürür.


MENEKŞELER MAVİDİR (1987)


Senaryo ve Yönetmen : Erdoğan Tokatlı
Görüntü Yönetmeni: Ertunç Şenkay
Yapım: Topkapı Film/Yaşar Tunalı

Işık Şefi: Mustafa Koçyiğit, Işık Ekibi: M. Ali Gündoğdu, Turgut Küçük, Set Ekibi: Kadir Lenkeren, Şenol Er-doğan, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Laboratuvar: Hüseyin Kuğu, İzzet Talıcı, Negatif Montaj: Kılıççeken, Yapım Sorumlusu: Kemal Kan, Yardımcı: Ali Lenkeren, Yönet-men yardımcıları: Yaşar Özdemir, Naci Özer, Kamera Asistanı: Hakan Gürtop, Kısmet Film Stüdyosunda Hazırlanmış ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir

Oyuncular : Kadir İnanır, Çiğdem İşbilir, Tülay Arda, Kuzey Vargın, Gökhan Mete, Kutay Köktürk, Figen Arık, Füsun Demirel, Kenan Pars, Cem Özer, Toygun Ateş, Yaşar Kutbay, Burçin Terzioğlu, Yılmaz Tuncay, Burçin Tuncay, Bayram bayram, Sumru Demirci, Mustafa Bilgin,

Konu: Eski senatör olan Alişan (Kenan Pars), kızı Ayşe (Tülay Arda), damadı Orhan (Kadir inanır), oğulları Bahadır (Kuzey Vargın ve Mehmet'le (Cem Özer) bir sahil kasabasında bir motel işletmektedirler. Orhan, öğretmen okulunda tanıştığı Ayşe ile evlenmiştir. Ve mutluluklarını sürdürmektedirler. İşten el çektirilmiş eski bir öğretmen olan Orhan'ın mutlu evlilik yaşamı, Menekşe'nin (Çiğdem işbilir) kasabaya gelişiyle al tüst olur. Çünkü, genç kadın Orhan'ı ölen, ama öldüğüne bir türlü inanmadığı kocasına benzetmektedir Bu benzeşmeyle birlikte aralarında yasak bir ilişki başlar. Bu beraberlik kısa sürede tüm kasabada yayılır Çeşitli olaylardan sonra Orhan, bir haber alır. Menekşe intihar etmiştir Ve Menekşe'nin cesedi denizden çıkarılır,

MAYIN (1987)





Yönetmen: T. Fikret Uçak
Senaryo: Mehmet Samsa
Foto Direktörü: Hüseyin Ererez
Yapım: Mersinli Film/Adnan Mersinli

Oyuncular: Yıldıray Çınar, Songül Beyçe, Hayati Hamzaoğlu, Kadir Savun, Şükran Soylu, Hüseyin Kâşif, Abdullah Ferah, Adnan Mersinli, Mehmet Uğur, Hüseyin Peyda, Sümer Tilmaç, İhsan Gedik, Meh-met Samsa, Ali Güney, Figen Arık

Konu: Güneydoğu illerinde yapılan kaçakçılık öyküsü. Kaçakçılık yaparken, mayınlı arazide kardeşi gözleri önünde mayınlara basarak yaşamını yitirir.


KÜÇÜK MUTLULUKLAR (1987)





Senaryo ve Yönetmen: Ahmet Ündağ
Görüntü Yönetmeni: Ümit Ardabak
Yapım: Panel Film/Ahmet Ündağ

Oyuncular: Müge Akyamaç, Tuğrul Meteer, Füsun Erbulak, Kazım Kartal, İhsan Yüce, Songül Ülkü

Konu: Kedi köpek ve diğer hayvanlarıyla yaşam süren bir adamla, yıllar sonra mutluğu onda bulduğu bir kadınla olan ilişkisi.

KÜÇÜĞÜM (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Mehmet Aydın
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Engin
Müzik: Bora Ayanoğlu
Yapım: Metro Film/Zeki kafalı

Oyuncular: Kadir İnanır, Ceylan Palay, Bora Ayanoğlu, Tuncay Kap, İsa Çelik, Pakize Suda, Ebru Selet, Asuman Çiyiltepe

Konu: Genç adamın (Kadir inanır), mutlu bir yaşamı vardır. Ne var ki çok sevdiği eşini bir trafik kazasında yitirince tam yaşamı alt üst olur. Birden kendisini büyük bir boşluğun içinde bulan adam, kurtuluşu içki kadehlerinde, resim çizmekte arayacaktır. Ve bir gün karşısına kızının sınıf arkadaşı Küçüğüm (Ceylan Palay) çıkar. Genç kız Almanya'daki bahası tarafından unutulmuştur. Çünkü babası ikinci kez evIenmiştir ... Sıcaklık arayan Küçüğüm, yaşama acı dolu gözlerle bakan adama inadına, özlemle yaklaşır. Aralarındaki duygusallık giderek bir tutkuya, bir sevgiye dönüşür. Ve böylece adam, Küçüğüm'le yeni bir hayata döner, tüm yaşama gücünü onda bulur.


KUŞATMA 2 (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Necati Er
Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan
Yapım: Rop yapım/Murat Akman

Oyuncular: Umut Ulaş, Nilgün Bubikoğlu, Ünsal Emre, Hayati Hamzaoğlu, Erol Günaydın, Münir Özkul, Güzin Özipek, Aydın Tezel

Konu: Bir sapıkla, hastaneden kaçırdığı küçük bir çocuğun öyküsü.


KURTAR BENİ (1987)


Yönetmen : Halit Refiğ
Senaryo: Halit Refiğ, Mustafa Kutlu
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Ümit Hiçdurmaz, Savaş Akova, Müzik: Sadun Aksüt, Kurgu: Ömer Ak-su, Kamera Asistanı: Uğur Kovan, Fotoğraflar: Nadi Özerkal, Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Işık Asst.: Murat Omay, Ramazan Akgül, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Negatif Laboratuar: A. Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Necati Şimşek, (Sineray Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Gülşen Bubikoğlu, Talat Bulut, Tanju Gürsu, Metin Çekmez, Fatoş Sezer, Nuri Alço, Neval Baçlın, Nedim Doğan, Süheyl Eğriboz, Nejat Gürçen, Baki Tamer, Handan Adalı, Mesut Sürmeli, Ferhan Tanseli, Necmi Öney, Nergis Seymengü, Leman Kara, Bihter Savaş

Konu: Salih (Talat Bulut) bir caminin ima-mıdır. Ayten (Gülşen Bubikoğlu) ise aynı evi paylaştığı arkadaşı Okşan (Fatoş Sezer) ile fahişelik yapmaktadır. Ayten bir gün kendisini günahlarından kurtarması için Allah’a dua etmek amacıyla bir camiye gider ve orada Salih ile tanışır. Camiye her gittiğinde imamla konuşur ve doğruyu saptırarak terzilik yaptığını söyler. İmam ile aralarındaki ilişki önce yakın arkadaşlığa ve sonra da büyük bir aşka dönüşür. Salih Ayten’i annesi ve ağabeyi Rıza (Tanju Gürsu) ile tanıştırır. Rıza, Okşan ve Ayten’in müşterilerinden Fettah’ın (Nuri Alço) arkadaşıdır ve Ayten’i tanır. Rıza Salih’e Ayten’in yaptığı işi anlatır. Salih ise inanmaz ve doğruyu öğrenmek için Ayten’in evine gider, onunla konuşur. Salih artık her şeyi biliyordur, yine de Ayten’le evlenirler. Tepkilere dayanamayarak imamlığı bırakan Salih Ayten’le başka bir semte taşınmak zorunda kalır. Öte yandan Rıza, Ayten’e hakaret ettiği için Fettah ile kavga eder. Fettah onu öldürtür.

Rıza’nın eşi Ayten’i suçlar. İntikamının alınmasını ister. Ayten Salih’in Fettah’ı öldürmemesi için kendisini feda eder ve Fettah’ı öldürür. Tutuklanır. Hapisten çıkınca Ayten Salih’i akıl hastanesinde bulur ve Salih’i beraber yaşamak için hastaneden çıkarır.

ÖDÜL:
25. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde (1988)
► Gülşen Bubikoğlu, “en iyi kadın oyuncu”
► Tanju Gürsu, “en iyi yardımcı erkek oyuncu”
► Fatoş Sezer, “en iyi yardımcı kadın oyuncu”


KÖTÜ KADER (1987)


Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Şevki Tosunoğlu
Görüntü Yönetmeni: Hüseyin Ererez
Yapım: Hayat Film / Şevki Tosunoğlu

Oyuncular: Ercan Turgut, Selma Poyraz, Sibel Savaş, Halit Akçatepe, Nuran Ak-soy, Ali Ekdal

Konu: Tecavüze uğrayan köylü kızı Sevda (Selma Poyraz) bir üniversiteli gencin (Ercan Turgut) aşkları.

KOCAMIN KARISI (1987)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Nuri Kırgeç
Fotoğraf Direktörü Rafet Şiriner
Yapım: Barlık Film/Ali Barlık Prodüksiyon Amiri: Mehmet Gonca, Set Amiri: Ali Zebil, Set Yardımcısı: Ali Meyet, Set yardımcısı: Erol Erten, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Işık Yrd.: Fazlı Sekizler, Orhan Erler, Yönetmen Yar.: Leylâ Altın, Halil Kırlangıç, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Sesleri Çeken: Kunt Tulgar, Kurgu ve Eşleme: Aram Keskinay, Negatif Kurgu: Mustafa Karataş, Kurgu Yrd.: Serap Akdeniz, Ses Yard.: Cuma Eren,
Kısmet Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve As Stüdyolarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir.

Oyuncular: Müjdat Gezen, Sevtap Parman, Nil Ünal, Ateş Böceği Ercan, Tevhit Bilge, Renan Fosforoğlu, Hakkı Kıvanç, Ahmet Açan, Kenan Bal, Yusf Yapa, Necdet Türkandoz, Perihan Onar,

Konu: Evli ve çocuğu olmayan bir gençle, hamile kalan metresinin öyküsü.

KİRACI (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Orhan Aksoy
Eser: Sulhi Dölek “Kiracı” romanı
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün

Müzik: Bora Ayanoğlu, Reji Asistanları: Demirhan Ersuner, Nilgün Kuyumcu, Kamera Asistanı: Kemal Şanlı, Set Amiri: Erol Kesler, Set: Salih Arslan, Seyfi Çakır, Işık Şefi: Turgut Köse, Işık ekibi: Selahattin Vural, Hayrettin Vural, Prodüksiyon Müdürü: Selahattin Koca, Laboratuar: Selahattin Kaya, Mustafa Yıldız, Montaj: Turgut İnangiray,
(Yeni Lale Film stüdyosunda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Kemal Sunal, Özlem Onursal, Füsun Demirel, Nevzat Okçugil, Ulver Sürer, Nevzat Okçugil, Tayfun Çorağan, Nurettin Şen, Mustafa Suphi, Teoman Aksoy, Arzu Atalay, yaşar Güner, Sabriye Kara, Selçuk Buğday, Çiğdem Gürtuna, Elif Gezen, Renan Fosforoğlu, Teoman Aksoy, Adem Talay, Tuncay Halıcıoğlu, Nuri Tuğ, Muzaffer Civan, Cevdet Arıkan.

Konu: Kerim Kocaman, bekar öğrencilik günlerinden beri kirada oturmaktadır: çeşitli evlerde oturmuş ve farklı ev sahipleri olmuştur. Bir devlet basım evinde çalışır, kansı üç çocuğu ve kaynanası ile birlikte oturur. Ev sahibi Tahir Bey devamlı evinden çıkmasını ister, bu arada bulundukları binada bir diğer kiracının kızı Aynur ile hiç bir zaman gerçekleşmeyen platonik bile olamayan bir ilişki başlangıcı yaşanır gibi olur aralarında ve dairede beraber çalıştıkları Sühandan’ın babasının aracılığı ile bir ev bulur ve Hacı Beyin evine taşınır. Tahir beyin evden çıkarmak için çeşitli usuller uygulayabileceğini öğrenen Kerim, Hacı Beyin evini bulunca Tahir Bey depozitosunu geri aldığı gibi kendisine kefil dahi yaparak evden çıkar; aksi halde çıkmayacağı tehdidinde bulunur. Hacı Bey'in evinde de problemler, 'ev sahibinin kuralları apartman düzeninde değişiklikler' devam eder. Bu arada Kerim iş arkadaşı Sühandan ile bir yakınlaşma içine girer. Bir gün işyerlerine gelen bir takım kişiler Kerim'i Kir-Kor-Der’e (Kiracıları Koruma Derneği) üye yaparlar. Kerim ile Sühandan aynı işyerinde çalışan Serap ve Hüsnü'yü birbirlerine yönlendirip, nişanlandırlar. Nişan akşamı birlikte çıkan Kerim ile Sühandan, Sühandan'ın --sarhoştur- isteği üzerine Serap'ın evine geri dönüp bir süre birlikte kalırlar, sevişirler; gece yarısı Sühandan ayrılmadan önce Kerim iik birlikteliğini bitirir. Eve dönen Kerim, karısının Sühandan ile ilişkisini, imzasız bir mektupla (Hacı Ömer Bey'in oğlu yazmıştır) öğrendiğini görür, inkar etmez Sühandan dan ayrıldıktan sonra Kerim işyerinde ki görevini değiştirir. Da-ha önce çalıştığı depoya döner. Hacı Hacı Bey, Kerim ile uğraşmasını bir ara sevimlilik maskesi' ile gizlemeye çalışırsa da sonradan yine taarruza geçer. Kerim bu arada 'evin avukatı' kitabından yeni yöntemler öğrenir. Bacanağı (öğretmen) İstanbul’a tayin olunca Kerimlere gelir, ev ev üst üste yaşama zorluklarına Hacı Bey'den rahatsızlıkları da eklenir. Sonunda bacanağı yeniden taşraya tayin olur, gider. Bu arada Kir-kor-Der'in bir dolandrıcılık düzeneği olduğu anlaşılır. Sühandan artık biri ile çıkmaya başlamıştır. Depoda birlikte çalıştıkları Murtaza Başbakanın, özel sektörün vaptığı bir sitenin açılışını yapacağını söyler. Bir cumartesi görevden sonra arkadaşlarla yemek yiyeceğiz diye çıkan Kerim, bir lokantada içtikten sonra gece yarısı ertesİ gün açılışı yapılacak sitenin binalarından birinin üst katlardan birine çıkar, sabahı beklerken uyur, uyandığında Başbakan konuşmaktadır, Kerim elinde ki boru (megafon) ile, konuşmaya karışır ve kiracılıktan kurtulamayıp ev sahibi olamadığını burada ise yapılan açılışı protesto etmek için bulunduğunu balkondan atlayarak intihar edeceğini açıklar. Siteyi yaptıran şirket sahibi balkonunda bulunduğu daireyi kendisine vereceğini söyleyerek Kerim’i ikna eder, Kerim inanır, kendisine yardıma gelenlere doğru yürürken, korkuluğu olmayan balkonda boşluğa basar, aşağıya düşer. Filmde ise kendisine ev verilen Kerim, atlamaktan vazgeçer, bitişik dairenin balkonundaki gazeteciler ise kiracılar için yola çıkan Kerim'in daire için intihardan vazgeçmesini döneklikle suçlarlar, bunun üzerine atlayan Kerim. itfaiyenin kurduğu brandanın üzerine düşer, yine kiracılıktan kurtulamamıştır. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 245”