Powered By Blogger

19 Ekim 2024 Cumartesi

NEVA (2013)

 


Yönetmen
Birkan Uz, Can Arca Senaryo Ilgin Olut, Can Arca Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım Arca Media/ Can Arca Yapım Sorumlusu: Leyla İbiş, Yapım Amiri: Volkan Dönmez, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek,

Oyuncular: Başak Parlak (Neva), Şükrü Özyıldız (Ilgın), Bedia Yener, Levent Özdilek, Nergis Kumbasar, Ahmet Us, Kenan Vural, Tevfik Urgancıoğlu, Sinem Burcu Kalayci, Ilker Akay

Konu: AŞK, sevgilinize daha çok güvenmenizi mi sağlar, yoksa daha çok sorgulamanızı mı geçmişini? Geçmişin sorgulanması, aşk için verilen mücadelelerden yola çıkılarak yazılan gerçek bir hikaye NEVA…

*MUTLU AİLE DEFTERİ (2013)

 

Yönetmen Nihat Durak Senaryo Ali Demirel, Volkan Sümbül, Emre Özdur Müzik Aytekin Ataş, H. Barış Diri Görüntü Yönetmeni Ege Ellidokuzoğlu, Türksoy Gölebeyi, Vedat Özdemir  Yapım Tim s Productions / Timur Savcı Kurgu: Aylin Tinel, Kostüm Tasarım: Tuba Ataç, Genel Koordinatör: Başak Abacıgil , Yapım Koordinatörü: Pelin Aksu, Yapım Sorumlusu: Gülsevil Işık, Yapım Amiri: Erkan Gültekin, Kanat Işık, İdari Yapımcı: Mücahit Murat, Yardımcı Yönetmen: Filiz Üstün Durak, 2. Kamera Asistanı: Sercan Sert, Kamera Arkası: Oğulcan Çetin, Hüseyin Kurt, Kurgu Asistanı: Naim Kanat, Online Kurgu: Çağlar Özlek, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Makyaj : Müge Duran Acuner, Ses Tasarım: Orçun Kozluca, Ses Operatörü: Orçin İnceoğlu, Cast Direktörü: Mine Güler, Cast Ajansı: Icon Casting

Oyuncular: Binnur Kaya (Asuman), Büşra Pekin (İsmet), İlker Aksum (Kudret), Tuncel Kurtiz (Yıldırım), İlhamcan Çelikoğlu (Binnur Kaya), Bülent Emrah Parlak,( Cevdet), Öner Erkan (İsmet E.), Goncagül Sunar (Ayça), Şebnem Bozoklu, Hüseyin Tutan

Konu: Sert ve otoriter bir mizaca sahip Emekli Albay Yıldırım Taşyumruk günün birinde damdan düşer. Bu olay yıllar önce kendisinden koşa koşa kaçmış olan evlatlarını yeniden aynı çatı altında buluşturur. Yıldırım Bey artık daha güçlü, daha hızlı ve daha öfkelidir. Ve çocuklarının sakladığı sırları ortaya çıkarmakta kararlıdır. Çocukları ise yalanlarını sürdürmeye çalışırken her geçen gün daha da köşeye sıkışmaktadır. Kafası gittikçe karışan Yıldırım bey, yalanların, dolanların hangisi kime ait bir süre sonra ayırt edemez olur.

 
Aslında önemli olan ise, en sonunda bu beş benzemez insanın tekrar aile olmayı başarıp Mutlu Aile Defteri’nde yer alıp alamayacaklarıdır? Bu film, o çatı altında yaşanacakların komik ve sevgi dolu hikâyesidir…

MUHALİF BAŞKAN (2013)

 

Yönetmen Yüksel Torun Senaryo Kasım Uçkan Müzik Alp Yenier Görüntü Yönetmeni Aşkın Sağıroğlu Yapım CNM Film/Muhip Asutay, Koray Kezer Sanat Yönetmeni: Ayşem Pelin Aktan, Uygulayıcı Yapımcı; Burhan Keskin, Yönetmen Yardımcısı: Belgin Bahar, Heycan Kaya, Begül Şen, Kamera Asistanı: Tolga Çiftçi, Focus Puller: Sezgin Denkçi, Kurgu Yönetmeni: Yüksel Torun, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Adil Gökçe, Işık Asistanı: Serkan Demirtaş, Özgür Çakar, Kostüm Sorumlusu Sevinç Özdemir, Sanat Asistanı: Ekrem Uygur, Oktay Tektaş, Ses Kayıt: Ömer Özakçakoca, Boom Operatörü: Ramazan Murat, Set Amiri: Serdar Morkoç,

Oyuncular: Ferhan Şensoy (Belediye
Başkanı), Yusuf Atala (Cengiz), Ali Yaylı (Mecnun), Dost Elver (Özkan), Türkan Kılıç (Nermin), Serkan Kuru(Ozan), Meltem Parlak (Meltem), Ömer Gecü (Raci), Ercü Turan (Ekrem), Ali Uyandıran (Hacı Ömer), Ferdi Atuner (Salih), Burhan İnce (Cafer), Ethel Mulinas Araf (Civciv), Dilek İntepe (Şenay), Nizamettin Şimşek (Mafya), Cansel Kula, Burhan Keskin (mafya), Burhan Yıldız (meriç),

Konu: Küçük bir kasabada başkanlık yapan Zafer (Ferhan Şensoy) beldesindeki işsizlik ve göçün önüne geçebilmek için çözüm arayışları içerisindedir. Ancak bulduğu her çözüm, en büyük rakibi olan eski belediye başkanı Cengiz'in (Yusuf Atala) ayak oyunları yüzünden rahat bulmaz. Zafer'in danışmanı Özkan (Dost Elver) sonunda kasabanın tanıtılması için uygun çözümün beldede festivaller düzenlemekten geçtiğine Zafer'i ikna eder. Ancak Cengiz ve yaveri Raci (Ömer Gecü) hızla planlar yaparak bu projelerinde fiyasko ile sonuçlanması için kolları sıvarlar. Bu arada Zafer'in tek oğlu olan (Serkan Kuru) , Cengiz'in kızı Meltem'e (Meltem Parlak) aşık olmuştur ve onunla evlilik planları yapmaktadır. İki başkan arasındaki husumet ise bu aşkın karşısındaki en büyük engeldir. Kasabanın delisi Mecnun ise Zafer'in tek destekçisidir. Bütün bu krizler arifesinde Zafer, hem kasabasını hem de ailesini toparlamak için ekstra bir savaşın içine girecektir

Filmin çekimleri Bursa'da yapıldı. Filmin yapımcısı Muhip Asutay, CNM Film olarak ilk sinema filmlerini Ferhan Şensoy gibi büyük bir isimle yapmış olmalarının kendilerini hem çok heyecanlandırdığını, hem de çok gururlandırdığını dile getirerek, "Yeşilçam klasikleri tadında keyifli bir aile filmi yapmak istiyorduk. Bu projeye en uygun ismin Ferhan Şensoy olduğunu düşünerek kendisine teklif götürdük. Kendileri de bizi kırmayarak teklifimizi kabul etti. 3 haftalık çekim sürecinde keyifli bir ortam da çalıştık ve ortaya bu filmi çıkardık, dilerim izleyenlerin de aynı keyfi alacakları bir film olmuştur' dedi. Projede bir çok ilkin yaşandığını kaydeden Asutay, 'Şirket olarak ilk filmimiz, senaristimizin ilk vizyon filmi, yönetmenimizin ilk uzun metraj filmi, filmde küfür yok, 7'den 77'ye herkesin beğeni ile izleyecekleri bir iş olduğunu düşünüyorum" dedi.

MERYEM (2013)

 Senaryo ve Yönetmen Atalay Taşdiken Müzik Youki Yamamoto Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım At Yapım / Atalay Taşdiken Kurgu: Serhat Solmaz, Sanat Yönetmeni: Nurdan Tavukçuoğlu, Kostüm: Rabia Durak, Uygulayıcı Yapımcı: Ebru Levent Hamamcıoğlu, Yapım Sorumlusu: Yasin Taşdiken, Yapım Amiri: Tamer Balkır, Set Amiri: Taner Karakulak, Yardımcı Yönetmen Hülya Gezer, 1. Yardımcı Yönetmen: Eray Altay, Yönetmen Yardımcısı: Melodi Tözüm, Kamera Asistanı: Deniz Yıldız, Focus Puller: Serhat Güz, Kamera Teknisyeni: Şefik Ağırtmış, Işık Şefi: Engin Altıntaş, Işık Asistanı: Volkan Demirkan, Makyaj: Ayşe Yılmaz, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Ses Teknisyeni: Ferit Karabina, Boom Operatörü: Yusuf Dağlı

Oynayanlar: Zeynep Çamcı (Meryem), İsmail Hacıoğlu (Murat), Mustafa Uzunyılmaz (Süleyman), Zerrin Sümer (Zarife), Mehmet Usta (Mustafa), İpek Bilgin (Emine), Derviş Deniz, Serhat Özcan (Alman Mahmut), Hande Üzelsancak (Asuman), Yeliz Akkaya (Ayla), Gafur Uzuner (Sütçü),


Konu: Meryem; aslında çok genel anlamıyla, Anadolu'daki kadını anlatan bir figür. Elbette Anadolu'daki kadın dediğimizde tek tipte bir kadından söz edilemez. Ama genel karakteristiği itibarıyla evine sahip çıkışı, gerektiği zaman gece gündüz çalışması, yuvasına duyduğu sonsuz saygı ve gerektiğinde de sonsuz bir hoşgörüyle bekleme sabrı. Yani bunlar bizim kadınımızın, annelerimizin, bacılarımızın, akrabalarımızın genel anlamda Anadolu'daki kadının karakteristiğidir diyebiliriz. Ya da benim bildiğim, tanıdığım Anadolu kadınının karakteristiğidir.

17 18 yaşlarında, güzelliği ile tüm kasabanın ilgisini çeken Meryem'e, aynı kasabada yaşayan ve oğulları İstanbul'da çalışan bir aile talip olmuş ve 10 gün içerisinde nişan, kına gecesi ve düğün yapılmıştır.

Meryem 'in Kocası Mustafa, düğünden anca  bir kaç gün önce gelmiş ve 6 gün evli kaldıktan sonra "Bir düzen kurar, seni de İstanbul'a alırım" diyerek yaşadığı şehir olan İstanbul'a dönmüştür. Filmin esas cümlesi olan "Bekleyen Masumdur" bundan sonra devreye girer ve Meryem'i nelerin beklediğini görürüz" dedi.


MC DANDİK (2013)

 

 Yönetmen Ragga Oktay Senaryo Ragga Oktay , Cem Yaz Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Müzik Ragga Oktay , Yıldıray Gürgen Yapımcı Hakan Yıldız Devamlılık: Özlem Ayçiçek, Post Prodüksiyon Sorumlusu: Ali Büyük,

Oyuncular: Ragga Oktay (Dandik), Zerrin Arıkan (Aslı), Lemi Filozof (Fiko), Sümer Tilmaç (Has Baba), Özay Fecht (Has Anne), Asım Can Gündüz ( Mc Sallama), Gülüm Baltacıgil (Sinem), Solihu Muhammed Solihu (Dev Kral), Emmanuel Mele Jason ( 40 Cent), Cem Yaz (İngiliz Hakim), Zeki Kayahan Çoşkun (Sunucu), Sami Levi (Koğuş Mahkum), Melih Gümüşbıçak (Spiker), Hakan Destan ( Koğuş Mahkum), Doğancan Taşpınar (Has Yardımcı), Ertuğrul Akkök (Has Yardımcı), Ertuğrul Akkök, Selçuk Küçük (FBI), Matilda Liz (Has Hizmetçi), Ebru Afaruz, İbrahim Kumral (Cami Adam), Bora Keskin (Rapçi), Ufuk Yılmaz (Polis), Bülent Ergün (Bulaşıkhane Müd), Tolga Öz (Entel Jüri), Güner Özkul (Bayan Jüri), Aziz Özuysal (Efeminem Jüri), Mesutcan Tomay (Mc Hela), Ümit Kılıç (Mc Hemeroid), İrem Otuz (Prenses), Önder Selen (Yankoviç), Fırat Görür (Baş Gardiyan), Adnan Cansız (Okul Müd), Nefin Huvaj (Öğretmen), Ahmet Albayrak (Türk Hakim), Mansur Ark (Jamaikalı Hakim), Isaac Adoye (Afrikalı),

Doğduğu gün kaderi belirlenmiş olan öksüz ve yetim DANDİK (Ragga Oktay), zorluklarla dolu bir hayatın içinde iyilik ve dürüstlükle aşkının peşinden koşarken kötü bir adamın düşmanlığını ve hayatın engellerini aşmaya çalışır. Yıllar önce kaybettiği çocukluk aşkı ASLI’yı (Zerrin Arıkan) tesadüfen yeniden bulan DANDİK, en yakın arkadaşı FİKO (Lemi Filozof) ile birlikte ayakta durmaya çalışırken bir yandan da sevdiğiyle mutlu bir hayat kurmanın yollarını arar. Hiçbir zorluk karşısında geri adım atmayan, hapse düşünce bile ayakta kalmayı başaran DANDİK, sevdiğine ve hayallerine kavuşabilecek mi? Kötü adamla olan savaşı nasıl son bulacak ve bu savaştan kim galip çıkacak?

 

MAHMUT İLE MERYEM (2013)

 

*Yönetmen Mehmet A. Öztekin Senaryo Yerkan Kahraman, Eşref Dinçer Eser Elçin Afandiyev Görüntü Yönetmeni Serkan Güler Yapım 24 Kare Prodüksiyon/ Sevda Kaygısız, Ali Kaygısız Uygulayıcı Yapımcı: Cihangir Alak, Yapım Sorumlusu: Erkan Gültekin, 2. Kamera Asistanı: Sercan Sert, Kameraman: Yalçın Avcı, Focus Puller: Fatih Yirmibeşoğlu Sanat Yönetmeni yrd: Çağdaş Yüksel, Sponsor Sorumlusu: Özgür Tepetaş: Dublör Süpervizorü: Serkan Döner

Oyuncular: Aras Bulut
İynemli (Mahmut), Eva Dedova (Meryem), Tomris İncer, Melahat Abbasova, Polat Bilgin, Açelya Özcan, Şamil Süleymanov, Farkhad Manafov, İlker Kızmaz, Ufuk Şen, Mert Öcal, Kristina Krepela, Kristina Krepela, Şafak Başkaya, Serkan Döner, Cemal Hünal, Ali İl, Hasan Kaçan, Salahsun Hekimoğlu,

 Konu: Azerbaycan tarihinin en parlak dönemi olan 16. yy.'da yaşanan bu hikaye, ilk görüşte birbirine aşık olan 2 gencin o dönemdeki zorluklara ragmen bir araya gelme kararını, azmini gözler önüne seriyor. Çaldıran Savaşı’nın yaşandığı o zorlu dönemlerde, Mahmut’un hükümdarlıktan uzak duruşu, babası Ziyad Han’ı zorlamaktadır. Keşiş kızı Meryem ise babasının ona kurduğu kabuğun dışına hiç çıkmamış, hiçbir şey görmemiş, doğanın parçası gibi yaşayan biridir. Kendi dünyasında mutlu, masum bir kızdır. Babası herşeyden koruduğu kızını Mahmut’tan kaçırmak için “Mukaddes Ev”e doğru bir yolculuğa çıkarır. Mahmut ise her şeyi geride bırakıp aşkının peşinden gidecektir. Ayrı ayrı çıktıkları bu yolculukta bir çok olayla karşılaşacak olan aşıklar, sizleri unutamayacağınız bir serüvene çıkarmaya hazırlanıyor.

Holywood’un İzinde Bir Aşk Masalı  (Güzin Tekeş 21 Mart 2013)

Yönetmen Mehmet Ada Öztekin “Mahmut ile Meryem” filmiyle izleyiciyi 16. Yüzyılda, Ziyad Han topraklarına götürüyor ve iki saat boyunca, büyü marifetiyle dünyaya gelmiş Müslüman bir han oğluyla, annesi doğumda ölmüş, Hristiyan bir keşiş kızının imkansız aşkının peşine düşürüyor. Dış ses anlatımıyla başlayan film, Mahmut’un doğumundan itibaren, babasının tüm arzusuna rağmen hükümdarlıkta gözü olmayan, sanata, şiire sevdalı, barışsever bir insan olarak yetişmesine karşılık, kalbinde Tanrı sevgisinden başka hiçbir şey olmayan dini bütün bir Hristiyan kızı olan Meryem’im bambaşka dünyalarını tanıtıyor önce uzun uzun. Ancak iş iki gencin karşılaşıp birbirine sevdalanmasına gelince imkansızlıklar da başlıyor.

Hem Mahmut’un hem de Meryem’in çevresi bu sevdaya karşı çıksa da asıl macera Meryem’in, devamlı surette ölmüş karısının hayaletiyle hasbihal eden babasının, kızını Mahmut’tan kaçırmak için Mukaddes Ev’e doğru yollara düşmesiyle başlıyor. Mahmut ve Han’ın sadık adamı Sofu’nun da Meryem’in peşine düşmesiyle film bir yol hikayesine dönüşüyor. Onlar yollara düşerken, Çaldıran Savaşı atmosferinde hem bağımsızlığını korumaya çalışan hem de savaşta doğru tarafta durmaya çalışan Han ve Han’ın üvey oğlu arasında yaşanan hakimiyet mücadelesi ise filmin yan hikayesini oluşturuyor. Ancak ne yazık ki ne ana hikaye ne de yan hikaye önüne çıkan tuzaklara düşmeden ilerleyebiliyor.

Sırtını “Leyla ile Mecnun” efsanesine dayarken fantastik ve masalsı öğelerden de beslenen film, teknik olarak benzerlerinin üstünde bir başarı yakalıyor. Yönetmenin Holywood’ı iyi gözlemlediği fark edilse de aynı şeyi hikaye kurgusu için söylemek yazık ki pek mümkün olmuyor. Filmin pek çok noktada temposu düşüp, hikayesi sarkarken, karikatürize edilmiş karakterler de masalsı anlatıma rağmen hikayeyi sekteye uğratıyor. Televizyon dizisi “Kuzey Güney”den tanıdığımız yönetmen Mehmet Ada Öztekin, senaryonun yetersizliğine rağmen pek fena bir iş çıkarmazken, yine bir tv dizisi olan “Öyle Bir Geçer Zaman Ki”nin Mete’si olarak tanıdığımız Aras Bulut İynemli ve filme tek katkısı güzelliği olan Eva Dedova’nın performansı televizyon standartlarında kalıyor. Yine de görsel efektlerinin başarısıyla göz dolduran film, özellikle hikayenin başlarında oldukça korkutucu olmayı başaran Müeccinler, Kısır Kadın ve Sofu karakterleriyle beklenenin üzerinde bir anlatım başarısı sergiliyor.

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ve Safavi Hanı Şah İsmail arasında yaşanan Çaldıran Savaşı’nı kendine fon alan film, Mahmut’un savaş meydanında gördüklerine karşı verdiği (belki biraz fazla) hassas tepki ile savaşın insafsızlığını da gözler önüne seriyor. Diğer yandan Ziyad Han’ın savaşta iki devletten hangisinin tarafında yer alacağına karar veremeyişi, üvey oğlunun değişken ruh hali, Sofu’nun bir nevi Yahuda gibi kıymetli taşların büyüsüne kapılması, şamanik karakterli Kısır Kadın’ın kuş olma isteğiyle iyi ve kötü arasında gidip gelmesi hikayenin belki de en çok aksayan yönleri. Finale doğru hikayenin iyice fantastik bir hal alması ise filmin en büyük talihsizliği. Havadan yapılan çekimlerle bir Yeni Zelanda atmosferi yakalama çabası Türkiye ve Azerbaycan coğrafyasının sınırları içinde kalırken, Mehmet Ada Öztekin’in dizi yönetmenliği günlerinden kalma uzun bakışma sahneleri ise izleyicinin sabrını zorluyor. Sonuç itibariyle, Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev’in ünlü romanından uyarlanan “Mahmut ile Meryem”, iki dost ülke; Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluklarını yüksek bütçeli bir sinema filmi ile perçinlerken, izleyiciye de Holywoodvari bir aşk masalı vadediyor. Yine de yönetmen Mehmet Ada Öztekin sinemaya biraz daha ısınırsa ve elbette daha iyi senaryolarla karşılaşırsa Türkiye sinema sektöründeki önemli bir boşluğu dolduracak işler ortaya koyabilecek gibi görünüyor. (www.eksisinema.com)

LAL (2013)

 

 Senaryo Ve Yönetmen Semir Aslanyürek Müzik Grup Yorum Görüntü Yönetmeni Yusuf Aslanyürek Yapımcı Yusuf Aslanyürek Kurgu: Semir Aslanyürek, Kelengper R. Yüksel, Kostüm Tasarım: İnci Kangal, Yapım Sorumlusu: Mehmet Ali Alkan, Yapım Asistanı: Emre Çakmak, Set Amiri: Sedat Güler, Yönetmen Yardımcısı Kelengper R. Yükse, Focus Puller: Yiğit Yücesan, D.I.T. Operatörü: Kenan Çalışkan, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Rauf Ayar, Kostüm Sorumlusu: Songül Topal, Ses Teknisyeni: Ömer Özakçakoca, Grafik Tasarım: Özgür Aktaş,

Oyuncular: Erdal Sarı (Süleyman), Ata Murat Kalkan (Cemal), Erkan Can Komiser (Yavuz), Gürkan Uygun (Kaçakçı Cafer), Emre Altuğ (Faytoncu Cabbar), Feride Çetin (Çoban Kız), Ulvi Arı (Kör adam), Serdal Genç (Dolmuşçu Ferhat), Asiye Dinçsoy (Hüsniye), Derya Uçar (Selma), Mehmet Erbil (Bekçi Ali), Buğra Varol (Foto Beşir), Nevzat Süs (Müezzin), Salih Usta (Polis Osman), Cansu Özgün (Safiye), Tansel Doğruel (Öğretmen Ayhan), Rauf Ayar (Sarp), Tuğçe Gül Ekmekçi (Zeynep),

Konu: Yıl 1974, ufak bir Antakya köyünün sıkıntılı sıcağında henüz on dört yaşlarında iki çocuğun zorlu ve macera dolu yolculuklarının başlangıcına tekabül etmektedir.

Diğer çocukların aksine oyun oynayıp vakit geçirmek yerine farklı heyecanlar arayan iki sıkı dosttan Cemal, büyüdüğünü kanıtlayarak Safiye ile birlikte olmak, Süleyman ise onunla dalga geçen mahalle çocuklarına hepsinden daha cesur olduğunu göstermek için Adana’da “Endişe” isimli filmini çekmekte olan Yılma z Güney’in fotoğrafını çekmeye karar verirler.

Çaldıkları fotoğraf makinesiyle yaya halde yola koyulan iki genç, Antakya ile Adana arasındaki vadilerde yürümeye başlayan iki kafadar yol boyunca karşılarına çıkan insanlarla tanışırlar. Komiser Yavuz (Erkan Can), Kaçakçı cafer (Gürkan Uygun), Faytoncu cabbar (Emre Altuğ), çoban kız (feride çetin) Her birinin hikâyesi birbirinden farklıdır ve maceralarının değişmesine neden olur. Bir nevi Yılmaz Güney filmleri arasında günlerce yolculuk eden Cemal ile Süleyman başlarından geçen olaylarla kimisinin hatıralarını canlandıracak, kimisini güldürecek...

 

KRAL YOLU / OLBA KRALLIĞI (2013)

 

Yönetmen Serli Seta Nişanyan Senaryo Derya Kaya Yapım Zoom Art Production Kurgu: Gürcan Cansever, Aytekin Birkon, Sanat Yönetmeni: Hasan Doğan, Burçak Demet Danyal, Set Amiri: Taner Karakulak, Reji Koordinasyon: Süleyman Mert Özdemir, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek

Oyuncular: Doğa Rutkay (Anne), Nilgün Belgün (Babaanne), Murat Soydan (Dede), Arda Esen (Baba), Betigül Ceylan (Kraliçe Saba), İhsan Demirel (İhsan), Kardelen Yumurtacı (Sena), Daniel Koray Özsoy (Emre), Selen Turan (Selen), Tan Atayurt (Mustafa), Ece Bilge Kaya (Merve), Ebru Aytürk (Evren), Deniz Evren Kaya, Sunay Akın , Seçkin Zenginler, Bülent Keser, Levent Sülün Sema Mumcu, Betigül Ceylan, Çetin Altay, Yonca Evcimik, Zuhal Demir,

Konu: Anne ve babası arkeolog olan 1011 yaşlarındaki bir çocuğun dedesiyle birlikte İstanbul'da başlayıp Erdemli'de devam eden macerası... Helenistik dönem kenti olan Erdemliye bağlı Ayaş beldesindeki Kanlıdivane Antik kentinde bir kazı çalışmasında başlayan, çocukların buldukları harita ile kendilerini karışık bir macera içinde bulmalarıyla devam eden tatlı ve heyecanlı bir film.

KÖKSÜZ (2013)

 

     Senaryo ve Yönetmen Deniz Akçay Görüntü Yönetmeni Ahmet Bayer Yapımcı Marsel Kalvo, Deniz Akçay, Recep Aktürk, Esi Gülce, Ahmet Katıksız Kurgu: Ruşen Dağhan, Sanat Yönetmeni: Haluk Ünlü, Focus Puller: Engin Hayıroğlu, Ses Kayıt : Levent İntepe

Oyuncular: Ahu Türkpençe (Feride), Mihriban Er (Gülten), Sekvan Serinkaya (Gülağa), Lale Başar (Nurcan), Savaş Alp Başar ( İlker), Melis Ebeler (Özge) Murat Emir Eren (Tesisatçı)

Konu: Köksüz, bir kaybın ardından yeniden aile olmayı başaramayan, gün geçtikçe kendini yok eden dört kişinin kaybolma hikâyesidir. Nurcan, kocasının ölümünden sonra üç çocuğu ile baş başa kalır; büyük kızları Feride, ailede baba rolünü üstlenmek zorunda kalır. Zaten tutunacak bir dala ihtiyacı olan Nurcan bu duruma dört elle sarılır, Feride´yi neredeyse kocası yerine koyar ve tüm sorumluluğu ona yıkar. Babasına taparcasına hayran olan evin tek erkeği 17 yaşındaki İlker, evdeki idarenin ablasına geçmesine tepki olarak hızla aileden uzaklaşır. Ergenlik çağında, ailesine en ihtiyaç duyduğu zamanda ne annesine ne ablasına yaklaşabilen evin en küçüğü Özge ise bir kenarda unutulur ve varlığını hatırlatabilmek için çaba harcar durur. Feride´nin evin yükünden bunalıp, kendisiyle evlenmek isteyen Gülağa ´nın teklifini çıkış yolu olarak görüp kabul etmesiyle evdeki dengeler alt üst olur. Yönetmen Deniz Katıksız kendi sözleriyle ilk filminde, "arada kalmış, kendine rol biçememiş insanların başkalarınca giydirilen rolleri beceriksizce taşıma çabalarının hikâyesini" anlatıyor

Ödüller

32. İstanbul Film Festivali2013

►Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü

“Deniz Akçay”

20. Adana Altın Koza Film Şenliği 2013

►Yılmaz Güney Ödülü “Deniz Akçay”

►Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü “Savaş Alp Başar”

►En iyi kadın oyuncu “Ahu Türkpençe”, “Lale Başar”

KOĞUŞ AKADEMİSİ (2013)

 

Yönetmen Tolga Baş Yapımcı Tolga Baş, Burçin Baş Görüntü Yönetmeni Murat Kılıç Kurgu: Ender Özyer, Sanat Yönetmeni: Oya Köseoğlu, Uygulayıcı Yapımcı: Burçin Baş, 1. Yönetmen Yardımcısı: Yusuf Delice, Prodüksiyon Amiri: Yıldız Uysal

Oyuncular: Erdal Tosun, Arzu Yanardağ, Umut Oğuz, Çetin Altay, Levent Aykul, Yasemin Öztürk, Ali Başar, İsrafil Köse,

"Konu: Tek Maç" Erdem, korsan film satıcısı Settar, kapkaççı Şahin, boyacı Nadir, Bekir Ali, Levent ve Genco hepsi birbirinden farklı karakterlere sahip ve farklı suçlardan hapse düşmüş koğuş arkadaşlarıdır. Her biri ayrı 'kafada' olan bu mahkumlar kendi düzenleri içerisinde yaşarken, bir gün hapishaneye Kâmuran adında yeni ve seksi bir müdire atanır. Müdire Kamuran bir emirle koğuşta bir tiyatro oyunu sergilenmesini ister. Bu planla ortak bir amaç uğruna aynı hizaya gelen mahkumlar, kendi sonlarını hazırladıkları bir oyunun parçası olduklarını ise anlamazlar.

 

KELEBEĞİN RÜYASI (2013)

 

     Senaryo ve Yönetmen Yılmaz Erdoğan Görüntü Yönetmeni Gökhan Tiryaki Müzik Rahman Altın Yapım BKM/ Necati Akpınar Kurgu: Bora Gökşingöl, Sanat Yönetmeni: Hakan Yarkın, Kostüm Tasarım: Gülümser Gürtunca Uygulayıcı Yapımcı: Oğuz Peri, Pelin Kaya, Yapım Tasarım: Kıvanç Baruönü, 1. Kamera Asistanı: Serkan Gülgüler, Focus Puller: Serkan Gülgüler, Panther Operatörü: Erdoğan Gündoğdu, Ses Tasarım: Burak Topalakçı, Ses Kayıt: Levent İntepe, Cast Direktörü: Rezzan Çankır

Oyuncular: Kıvanç Tatlıtuğ (Muzaffer Tayyip Uslu), Mert Fırat (Rüştü Onur), Farah Zeynep Abdullah (Mediha Sessiz), Belçim Bilgin (Suzan Özsoy), Ahmet Mümtaz Taylan (Zikri Özsoy), Yılmaz Erdoğan (Behçet Necatigil), Devrim Yakut, Funda Şirinkal , İpek Bilgin, Ayten Soykök, Emin Gürsoy, Celalettin Demirel, Aksel Bonfil, Servet Pandur, Barış Çakmak, Salih Kalyon, Engin Şenkan, Miray Akay ' 

Konu: Zonguldak'ta yaşayan, iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, yeni yeni modernleşen bu madenci kentinde memuriyet hayatlarını sürdürürken, bir yandan da sanatla, edebiyatla ve en çok da şiirle iç içe yaşamaktadırlar. Ayakları üzerine yeni kalkan genç Cumhuriyet, bir yandan modernleşme çabasındayken, aynı yıllarda Avrupa'da da çetin bir savaş yaşanmaktadır. Belediye Başkanı'nın kızı Suzan'ın Zonguldak'a geri gelmesiyle Rüştü ve Muzaffer'in şiire olan inancı daha da artar. Henüz lise öğrencisi olan Suzan, çevrenin istememesine rağmen iki gençle yakın arkadaş olur. Fakat 1940'lı yılların vebası olan verem, iki genç insanın da sağlığını git gide tehdit etmektedir. Rüştü ve Muzaffer'in hem kendi gelecekleri, hem de dünyanın gidişatı hayra alamet değildir.


KEDİ ÖZLEDİ (2013)

 

Yönetmen Mustafa Şevki Doğan Senaryo H. Baykut Badem , B.Filiz Ekinci Müzik Pinhani Görüntü Yönetmeni Berkan Öztrak Yapımcı Avşar Film / Şükrü Avşar Genel Koordinatör: Murat Çiçek, Uygulayıcı Yapımcı: Murat Kahraman Özalp, Kurgu Yönetmeni: Sedat Karadeniz, Sanat Yönetmeni: Volkan Keskin, Genel Sanat Yönetmeni: Şakir Demirpehlivan, Reji Koordinasyon: Eray Koçak, D.I.T. Operatörü: Hasan Ersoy, Post Prodüksiyon Sorumlusu: Kayahan Karadeniz: Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Yardımcı Yönetmen: Tuğçe Küçükkalıpçı,Yapım Koordinatörü: Didem Dörtler, Işık Şefi: Tarık Oflu, Yapım Sorumlusu: Nuri Öz, Set Amiri: İsmail Aslan, Kameramanlar: A. Tahir Canlı, Osman Sözeri, Ses Operatörü: Duygu Çelikol, Focus Puller: Soykan Pusati Kostüm Sorumlusu: Emel Karslıoğlu, Makyöz: Tatiana Baysal, Kuaför Taner Özdemir, Reji Asistanları: Kubilay Koçak, Melda Durukan, Boom Operatörü: Utku Özgün, Set Fotoğrafçısı: Ayhan Gülmez, Kurgu Asistanı: Dağhan Karadeniz  Sanat Asistanı: Onur Babacan, Panter operatörü: Gökhan Başçı, Işık Asistanları: Necmettin Can, İbrahim Sürmeli, Muratcan Güneş, Serdar Yıldırım.

Oyuncular: İlker Ayrık (Kadir), Algı Eke (Kıymet), Erkan Sever (Erkan), Oya Aydoğan (Meloş), Selim Erdoğan (Mete), Burcu Biricik (Lale), Açelya Elmas (Ebru), Erman Okay (Suat), Soydan Soydaş (Boğaç), H. Baykut Badem (Güray), Süreyya Küçük (Gülümser), Konuk Oyuncular: Nina Kotelnikova, Maya Jovovich (Lena), Michaela Foldiva (Lulya), Toprak Sağlam (Spiker), Fatih Doğan (Muhasebeci), Cem Cücenoğlu, Tolga Dörter, Toygan Avanoğlu,  (Yaygaracı), Gurur Aydoğan (Meloş doktor),

Konu: Yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan'ın üstlendiği Kedi Özledi yönetmenin uzun süredir üzerinde çalıştığı üçlemenin ilk filmi. Film, birbirini çok seven ancak ilişkilerinde sorunlar yaşayan bir çiftin, bir kedi aracılığıyla ilişkilerini onarması sürecini anlatıyor. Romantik Komedi türündeki filmde İlker Ayrık, Algı Eke, Selim Erdoğan, Açelya ElmasErkan Seven, Burcu Biricik ve Oya Aydoğan rol alıyor. Filmin senaryosuna Baykut Badem ve Filiz Ekinci imza atıyor.

KARNAVAL (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Can Kılcıoğlu Müzik Okan Kaya Görüntü Yönetmeni Tayman Tekin Yapımcı Delice Film/Doğa Kılcıoğlu Kurgu: Çiçek Kahraman, Sanat Yönetmeni: Aslı Dadak, Sanat Yönetmeni: Barış Yıkılmaz, Uygulayıcı Yapımcı: Kaan Kurbanoğlu, Yapım Amiri: Hüseyin Yaşar, Yapım Asistanı: Ece İşbilen, Tayfun Yaman, Set Amiri: Sedat Yüce, Yardımcı Yönetmen: Ali Ayyıldız, Yönetmen Yardımcısı: Ilgın Eskikurt Kılcıoğlu, Ece Vitrinel, Kamera Asistanı: Yunus Elitok, Ahmet Tokul, Focus Puller: Caner Şen, D.I.T. Operatörü: İbrahim Güler, Kurgu Asistanı: Hande Sakarya, Işık Şefi: Arda Erkmen, Işık Asistanı: Atakan Gürsoy, Kostüm Sorumlusu: Seda Yılmaz, Sanat Asistanı: Başak Yavuz, Makyaj: Ebru Süren, Ses Kayıt: Tolga Yelekçi, Boom Operatörü: Erdi Semiz, Cast Direktörü: Ezgi Baltaş, Storyboard: Oğuz Kuşcu

Oyuncular: Serdar Orçin (Alis), Tülin Özen (Demet), İpek Bilgin (Gülay), Sait Genay (İsmail), Vedat Erincin (Cihan), Sarp Aydınoğlu (Eray), Pınar Gök (Ayşem), Sercan Gidişoğlu (Cenk), Alayça Öztürk (Naz), Yavuz Pekman (Dayı), Evren Duyal (Yenge) Emine Altunten (Anneanne) M. Aykut Sarıkaya (Dede), Cemalettin Çekmece (Yetkili satıcı)

Konu: Karnaval, evden eve halı yıkama makinesi pazarlayan Alis ile düğün salonunda pastacılık yapan Demet'in aşk hikayesidir.

36 yaşındaki Alis, babası onu evden kovunca arabasında yaşamaya başlar. Sokakta tıraş olur, annesinin arabasına getirdiği yemekleri yer, onun gazetede işaretlediği iş ilanlarına başvurur. Sonuç alamadığı iş görüşmelerinden sonra bir gün kendini evden eve "Karnaval" halı yıkama makinesi pazarlarken bulur. Karnaval ile Alis arasında sıra dışı bir dostluk başlar, hatta Karnaval arabanın ön koltuğunu bile kapar. Artık o da arabada yaşamaya başlamıştır. Alis bu yeni serüveninde bir gün, düğün pastaları yapan Demet´le karşılaşır. Annesi öldüğünden beri babasıyla yaşayan Demet´in en büyük hayali, motosikletine atlayıp İstanbul´a gitmek ve orada bir pastane açmaktır. Alis´in içe kapanıklığına inat, Demet ne kadar hırçın olsa da Karnaval onları hayallerinde buluşturur. Yönetmen Kılcıoğlu İzmir'de geçen bu ilk filminde kendi sözleriyle "ailesinin gölgesinde kaybolmuş, her gün yanımızdan geçerken fark etmediğimiz ‘görünmez´ insanların hayatta var olma sancılarına, ironik bir dille" odaklanıyor.

 

KIŞ UYKUSU (2013)

 

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan Senaryo Ebru Ceylan , Nuri Bilge Ceylan Görüntü Yönetmeni Gökhan Tiryaki Yapım: Zeyno Film/ Zeynep Özbatur Almanya, Fransa, Türkiye Ortak yapımı Ortak Yapımcı: Müge Kolat, Ortak Yapımcı: Muzaffer Yıldırım, Uygulayıcı Yapımcı: Sezgi Üstün , Kurgu: Nuri Bilge Ceylan, Bora Gökşingöl, Sanat Yönetmeni: Gamze Kuş, Yardımcı Yönetmen: Özgür Sevimli, Focus Puller: Serkan Gülgüler, Ses Tasarım: Andreas Mücke Niesytka

Oyuncular: Haluk Bilginer (Aydın), Melisa Sözen (Nihal), Demet Akbağ (Necla), Ayberk Pekcan , Serhat Kılıç (Hamdi), Nejat İşler , (İsmail), Tamer Levent, Nadir Sarıbacak, Emirhan Doruktutan ( İlyas), Mehmet Ali Nuroğlu , Ekrem İlhan, Rabia Özel , Ali Kocaaslan , Gamze Kuş, Özcan Görürgöz


,
Konu: Aydın emekli bir oyuncudur; aktörlüğü bıraktıktan sonra Orta Anadolu'da kendi halinde küçük bir otelde çalışarak günlerini geçirir. Hayatında ise iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk olan genç karısı Nihal ve boşanmış olan kız kardeşi Necla. Kışın bastırması ve kar yağışının artması bu küçük taşrada en çok Aydın'ın sinirlerine do

kunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik Türk sinemasının Cannes tescilli, bol ödüllü yönetmeni Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Zamanlar Anadolu'da filminden sonra hayata geçirdiği son filmi olan Kış Uykusu yine yüzünü taşraya dönen bir yapım. Filmin başrolünde Haluk Bilginer yer alırken, kadroda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Mustafa Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor.

ÖDÜL: Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu (FIBRESCI), yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın, 67. Cannes Film Festivali’nde "Altın Palmiye’’ için yarışan ‘’Kış Uykusu’’nu ‘’en başarılı film’’ olarak seçti. 23.5.2014

 



[1] Sinema Mecmuasının seçkisinde 110 yılın en iyi filmi

 

KARAOĞLAN (2013)

 Yönetmen Kudret Sabancı Senaryo Kudret Sabancı, Suat Yalaz, Melek Öztürk Görüntü Yönetmeni Gökhan Atılmış Yapım TMC Film/Erol Avcı Kurgu: Oğuz Çelik, Yapım Tasarım: Burhan Türk, Kostüm Tasarım: Funda Büyüktunalıoğlu, Genel Koordinatör: Engin Sarıal, Yapım Sorumlusu: Adil Şanal, Yardımcı Yönetmen: Yıldız Aşanboğa, Reji Koordinasyon: Semra Toramanoğlu, Yönetmen Yardımcısı: Mertcan Demir, 1. Yönetmen Yardımcısı: Felat Atan, Reji Ekibi: Mehmet İlker Zaimoğlu, Yardımcı Görüntü Yönetmeni: Türksoy Gölebeyi, Kamera Asistanı: Selim Akgül, Levent Durur, Kameraman: Yağız Yavru, Focus Puller: Ziya Kasapoğlu, Gürol Beşer, Yakup Algül Steadicam Operatörü: Akın Çakır, Kamera Teknisyeni: Şefik Ağırtmış, Işık Şefi: Engin Altıntaş, Dekor Şefi: Uğur Oktan, Cast Direktörü: Gözde Ceyhan

Oyuncular: Volkan Keskin (Karaoğlan), Müge Boz (Bayırgülü), Özlem Yılmaz (Çise Hatun), Hasan Yalnızoğlu (Camako), Hakan Karahan, Gafur Uzuner, Tuncay Gençkalan, Janbi Ceylan, Zekeriya Karakaş, Cihan Çulfa, Bekir Çiçekdemir, Turgay Tanülkü, Deniz Oral, Serhan Ernak, Suavi Eren


 Konu: Moğollar, Türklerin huzur dolu yurdu Anadolu kapılarına dayanmışlardır. TürkMoğol savaşı çıkmak üzeredir. Bütün dünyayı ateşe veren Moğol istilasından korunmanın tek yolu Türk devletleri arasında birlik oluşturmaktır. Altın Orda Devleti de bu birliğe katılmak istemektedir.


Bu birliği gerçekleştirmenin tek yolu, Çise Hatun’un Altın Orda’ya gelin gitmesidir. Ancak başlarında Camoka’nın olduğu Moğollar, bu birliği engellemek için Çise Hatun’u yok etmeye kararlıdırlar.

Ancak Camoka’nın işi o kadar da kolay değildir. Karşısında efsane kahraman Karaoğlan vardır. Anadolu’dan başlayıp Kafkas dağlarında uzanacak heyecan ve tehlike dolu yolculuk, on binlerce kişilik üç dev ordunun kıran kırana savaşına yol açar. Anadolu’nun kaderi Karaoğlan’ın elindedir. Ele avuca sığmayan güzeller güzeli Bayırgülü, Asya’nın en iyi kılıç kullanan adamı Baybora, büyük savaşçı Balaban ve Karaoğlan’ın akıl hocası Çalık, bu büyük destanın kader ortaklarıdır

 Epik Bir Hata (Kaan Karsan 11 Ocak 2013)

Çizgi romanların büyük bir kısmı doğaları gereği ırkçıdır. Zira çizgiroman kahramanları, anarşiye karşı düzeni korumaya çalışan safta, sistemin ‘doğru’ kıldığı tarafta yer alırlar. İşin bu kısmının doğruluğu ve yanlışlığı biraz seyircinin bakış açısına kalmıştır. Bazı çizgiromanlar öykülerini çok ciddiye alarak politik açıdan falsolu taraflarını daha çok açığa çıkarırlar; bazıları ise her şeyi bir eğlence deryası içerisinde takdim edip fazla derinlere dalmaktan imtina ederler. Kudret Sabancı’nın Karaoğlan uyarlaması da kesinlikle ciddi ya da ciddiye alınması gereken bir film değil.

Hollywood’un epik filmlerine her daim özendiğimiz aşikâr. Kendi ‘tarihi başarılarını’, ‘kahramanlıklarını’ perdede görmek isteyen ve kalbi milli duygularıyla beraber akan büyük bir seyirci kitlemiz var. Karaoğlan, Fetih 1453’ün geçen sene oldurduğu rüzgâra kapılmak isteyen filmlerden bir tanesi… Diğer yandan da bir nesli fazlasıyla etkileyen bir çizgiromanın nostaljik damarından faydalanmak istiyor ve bir taşla iki kuş vurmak istiyor.

Karaoğlan da –doğası gereği birçok epik ‘öykü’ gibi davranıyor ve bir iyi bir de kötü saf yaratıyor. Tamamen ‘dermeçatma’ tanımı altında yapılandırılan bir hikâyenin üzerinden her çizgiromanın istisnasız uyguladığı metodu kullanıyor. Dolayısıyla bir tarafta özlerinde dürüstlük, kahramanlık ve doğruluk olan Türkler; diğer tarafta ise işi gücü kötülük olan Moğollar var. İşin bu kısmı filmin söylemindeki karakter noksanlığı sebebiyle göz ardı edilebiliyor. Zaten Karaoğlan filminin öyle büyük sıkıntıları var ki, işin bu yanı hiç mi hiç aklınıza gelmiyor.

Öncelikle filmi ilk saniyesinden itibaren ucuzlaştırmaya ve tüketmeye başlayan seslendirme çalışması filme pek izlenmeyen bir televizyon kanalı için çekilen ‘çöp’ hüviyetini kazandırıyor. Her kötü adamın kalın, iyi adamın ise ipek sesli olması artık hiç kullanılmayan bir karakter tahayyülü çizgisinden ilerliyor. Bu esnada zaten filmin bir senaryosunun olmaması sebebiyle hiçbir şekilde boyut kazanamayan karakterler eriyerek kayboluyorlar. Filmin ilk on dakikasından sonra ise ‘öykü noksanlığı’ nedeniyle öykü takibini zorlaştıran bir hengâme başlıyor.

Genel izleyiciye hitap etmek amacıyla gerçek hayattan olabildiğince uzaklarda seyreden görsellik teknik beceriksizlikler nedeniyle bir dil oluşturamıyor. Özellikle savaş koreografileri ve ses miksajları düpedüz gülünç bir atmosfer yaratıyorlar. Yönetmenin yarattığı karton doku, çizgiroman estetiğine hizmet etmek yerine icadından itibaren demode olan bir anlatı yaratıyor. Bunun neticesinde de Karaoğlan, ciddi olduğu anlarda güldürüyor; eğlenceli olduğu anlarda ise fazlasıyla hüzünlendiriyor.

Artık Türkiye Sineması’nın bir tür aşağılık kompleksi haline gelen ‘özel efektler’ mevzusu ise beklentisi olan seyircinin gözlerinden birkaç damla yaş getirebilir. Zira Karaoğlan filminin var olduğundan söz edilen bütçesinin tam olarak ne için harcandığı tamamen meçhul. İşin tuhaf ve daha kötü yanı ise filmi üreten ekibin bu türde herhangi bir film izleyip izlemediğinden şüphe duyuyor olmamız. Zira hem metinsel hem de teknik anlamda taş üstünde taş bırakmayan bir film yazımızın konusu.

Filmin akıl almaz oyuncu performansları içinse ayrı bir parantez açmak ve oyunculara geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. Senaryosu olduğundan şüphe duyduğumuz bir filmde asla unutamayacakları bir tecrübe yaşadıklarını gözlemlemek pek de zor değil. Bu alanda özellikle öne çıkan Müge Boz’un ise kendi kariyeri için acilen doğru bir iş seçmesi gerekiyor.Kudret Sabancı’nın Türk zfilmlerine sayesinde yeni bir taş eklediği filmi sinemamızın ilk Karaoğlanlarının yanına dahi koyulamayacak kadar kötü. Daha kötü olan ise bu filmin preprodüksiyondan perdeye kadar olan macerasında kimsenin çıkıp da buna engel olmaması. (www.eksisinema.com)