Powered By Blogger

19 Ekim 2024 Cumartesi

SELAM (2013)

 

 Yönetmen Levent Demirkale Senaryo Necati Şahin Müzik Yücel Arzen Görüntü Yönetmeni Aydın İz Yapım Neyir Film /Haluk Örgün, Eyüp Sabri Koç Müzik: Yücel Arzen, Konsept Danışman: Haluk Örgün, Sanat Yönetmeni: Levent Kulaç, Güher Moroğlu, Yapım Asistanı: Koray Kuru, Yardımcı Yönetmen: Seval Demircan, Yönetmen Yardımcısı: Arda Çam, Seray Çakır, Ercan Deveci, Kamera Asistanı: Gürkan Özkan, Eyüp Erdoğan, Kameraman: Tufan Kılınç, Focus Puller: Özgür Gür, Steadicam Operatörü: Hakan Kaftanoğlu, D.I.T. Operatör: Deniz Taşkın, Kurgu: Ahmet Can Çakırca, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Murat Akyıldız, Işık Asistanı: İsmail Öztürk, Tayip Yiğit, Arif Sağlam, Kostüm: Özlem Çıvgın, Sanat Asistanı: Elif Ataaşık, Onur Sayın, Özge Kayar, Hale Akar, Makyaj: Reyhan Okumuş, Ses Operatörü: Tayfun Çolakoğlu, Ses Kayıt Asistanı: Erkan Ateş, Set Amiri: Zafer Dilaver Obenay,

Oyuncular: Burçin Abdullah , Yunus Emre Yı
ldırımer, Hasan Nihat Kürkçü, Emre Karakoç, Fatma Karanfil, Saba Mehri, Canan Uzun

Konu: Harun, Zehra ve Adem öğretmen idealleri uğrana sevdiklerinden, ailelerinden, evlerinden, yurtlarından ayrılarak 3 farklı kıtaya doğru yola çıkıyor. Adem, hamile karısını geride bırakarak binlerce kilometre uzaklıktaki Bosna Hersek’e sıcacık bir selâm ve dostluk götürmenin peşine düşüyor. Zehra, Harun’un hasretini yüreğine gömüyor. Tek amacı ise açlığın ve susuzluğun pençesinde olan Afganistan’a ulaşarak savaşın gölgesindeki çocuklara yardım eli uzatabilmek. Hizmet aşkıyla yanıp tutuşan Harun ise geçmişini düşünmeden eski bir sömürge devleti olan Senegal’deki karanlığa ışık olmaya gidiyor. Dünya’nın en çilekeş ülkelerine barışı, dostluğu, kardeşliği, yardımı götüren bu isimsiz kahramanlar kendi hayatlarını hiçe saydı ve eğitim fedakârlığını her şeyin üstünde gördüler. Onların hikayesi zz aman zaman birbiriyle kesişirken çoğu zaman binlerce kilometreyle birbirinden ayrılıyor. Onlar gittikleri her ülkede solmayan birer hatıra oldular

SARI SİYAH (2013)

  

- Yönetmen Levent Akçay Senaryo Mehmet Şeylan Eser Levent Akçay Görüntü Yönetmeni Turgut Ural Yardımcı Yönetmen: Seher Aydın, 1. Yardımcı Yönetmen: Duygu Altuğ, JimmyJib: Cumhur Büyüktaş, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Mustafa Paçacı, Kostüm Ekibi: Nevruz Daban, Ali Rıza Daban, Yasemin Sancar, Makyaj: Pınar Kurban, Görsel Efektler: Kerem Aras

Oyuncular: Levent Akçay (Hasan), Yusuf Güney (Mehmet), Burcu Binici (Leyla) Hakan Özyurt (Aziz), Defne Murt (Nigar), Kader Demiral (Esma Kadın), Cengiz Kaya (Muhtar), Tayfun Akarsu (Mustafa Kemal), Kaan Keskin (Emrullah), Kaan Oruçoğlu (Karargah Subayı), İhsan Taş (Doktor), Murat Göktepe (Hüseyin Nazım), Nadir Ethem Tuncay (Mustafa), Mehmet Akif Özcan (Enver Paşa), Bülent Akçay (Esat Paşa), Durmuş Yiğit (E
sat Lami Efendi), Batuhan Akçay (Osman), Yasin Sarper Erdoğan (Andon), Yakup Bozkurt (Yakup), Gülgökçe Korkmaz (Nişancı), Ege Gökcan Tömen (Davut), Engin Tunga (İmam), Fatma Yıldız (İmamın karısı), İlhan Yılmaz (Yarbay Hasan), Orhan Yılmaz (Süleyman Efendi), Kaan Oruçoğlu (Karargah subayı), İlhan Arslan (Nedim), Mustafa İnan (Mehmet Fasih), Burak Bıyıklı (Hilmi Bey),

Konu: Yıl 1915. Osmanlı devleti dört bir cephede savaşmaktadır. Trablusgarp ve Balkan savaşının ardından Sarıkamış faciası yeni yaşanmış ama İngilizFransız donanması da Çanakkale boğazına dayanmıştır. Sultan Reşat cihad çağrısı yapmıştır. Hasan (Levent Akçay), Çanakkale cephesinde arkadaşı Nedim’i şehit verir. Bu savaştan kendisi de ağır yaralı olarak çıkar. Ege’ye kendi Kasabası’na döner. Hasan’ı kasabasında annesi (Kader Demiral) ve Kardeşi Mehmet (Yusuf Güney) beklemektedir. Mehmet, vatansever, savaşa inanan, genç bir çocuktur. Hasan ise artık savaş karşıtı bir gazidir. Bu nedenle kardeşi Mehmet’i İstanbul’a dönemin İstanbul Sultanisi mektebine yazdırır. Ancak bir sorun vardır. Harp ilan edilmiştir.1915 Nisan ve Mayıs ayında Arıburnu’nda verilen ciddi kayıplar neticesinde Enver Paşa, Beyazı t meydanında ateşli bir miting yapar. Çanakkale’de savaşmak için yanıp tutuşan gönüllü 50 İstanbul Sultanisi öğrencisini bu miting alevlendirmeye yeter. 2. Tümene katılırlar. Okul müdürü Hüseyin Nazım Bey, her okulda olduğu gibi okulun bir kısmını hastaneye dönüştürerek duvarlarını sarıya boyatır. Durumu haber alan Hasan cephe cephe kardeşini aramaya başlar.

 

SABİT KANCA (2013)

 

- Senaryo ve Yönetmen Alper Mestçi Müzik Saki Çimen Görüntü Yönetmeni Hamdi Canaydın  Yapım Muhteşem Film/Muhteşem Tözüm, İrfan Tözüm Kurgu: Efe Hızır, Yardımcı Yönetmen: Melodi Tözüm, Kamera Asistanı: Türker Yavaş, Focus Puller: Yunus Emre Tolan, Renk Düzenleme: Tolga Girici,

Oyuncular: İsmail Baki Tuncer, Volkan Kantoğlu, Rabia Yıldırım, Orhan Aydın, Levent Aykul, Ahmet Yüksel Or, Halil Sezai, Sinan Ç
alışkanoğlu, Burak Topaloğlu, Ahmet Vuran,Nuran Sultan

Konu: Sabit Kanca Efsanesi Başlıyor... Kısa sürede fenomen olan, herkesin konuştuğu ve repliklerini ezbere bildiği Sabit Kanca'nın maceraları dakikada en çok kahkaha garantisi ile beyazperdede... Hayat, Sabit Kanca için çok farklı şeyler ifade ediyor. Haksızlığı bilgisiyle dövüyor, 100 bilim adamı kadar bilgili fakat mahalle kültürüyle yoğrulmuş beyninde hala çocukça çözümler peşinde. Her soruna basit bir çözümü, ağır bir lafı var…

 

RÜZGÂRLAR (2013)

 

    Yönetmen Selim Evci Senaryo Selim Evci , Murat Yaykın Görüntü Yönetmeni Selim Evci Yapım Evci Film Production/ Selim Evci Kurgu: Selim Evci, Sanat Yönetmeni: Mediha Didem Türemen, Yürütücü Yapımcı: Mehmet Ünal, Yönetmen Yardımcısı : Muzaffer Mehmet Çağlar, Kamera Asistanı: Onur Güler, Özhan Koray Çatak, Set Fotoğrafları: Melih Kanalıcı, Renk Düzenleme: Bora Gökşingöl, Sanat Asistanı: Sevinç Baltalı, Ses Tasarım: Yaşar Özdemir, Selim Evci, Ses Kayıt: Özkan Coşgun, Final Miks: Ulaş Ağce, Ses Kayıt Asistanı: Sinem Dinçer,

Oyuncular: Yusuf Nejat Buluz (Murat), Mediha Didem Türemen (Eleni), Rüçhan Çalışkur (Madam Styliani), Zeynep Gülmez (Selin), İstelyano Okumuş, Panayi Karanikola, Suat Usta

Konu: Filmler için ses kayıtları yapan Murat (Yusuf Nejat Buluz), Gökçeada'da duyduğu çeşitli sesleri kaydeder ve fotoğraflar çeker. Ada ile ilgili bir fotoğraf sergisi açmak istemektedir. Bu çalışmaları sırasında adada tek başına yaşayan 80 yaşlarındaki Madam Styliani (Rüçhan Çalışkur) ile tanışır. Aralarında bir dostluk oluşur. Madam'ın kendi sesinden hayatını, anılarını kaydetmeye başlar. Fakat Gökçeada'ya gelişlerinden birinde Madam'ın öldüğünü öğrenir. Madam'ın tek varisi torunu Eleni (Mediha Didem Türemen) cenaze işlemleri için Fransa'dan Gökçeada'ya gelmiştir. Murat'ın yaptığı kayıtlar, Eleni'nin çocukluğuna ve köklerine yapacağı yolculuğun başlangıcı olurken, ada ile ilgili kurduğu bağı yeniden sorgulamasına sebep olacaktır.

 

ROMANTİK KOMEDİ 2: BEKARLIĞA VEDA (2013)

 

 Yönetmen Erol Özlevi Senaryo Aslı Zengin, Ceren Aslan Yapımcı Boyut Film /Murat Tokat Yapım Sorumlusu: Gülsevil Işık, Yapım Amiri: Kanat Işık, Reji Koordinasyon: Sinem Arslan, 1. Yönetmen Yardımcısı: Silva Delioğlu, 2. Yönetmen Yardımcısı: Sedat İnci, Ses Teknisyeni: Seçkin Akyıldız,

Oyuncular: Sinem Kobal (Didem), Sedef Avcı (Esra), Burcu Kara (Zeynep), Engin Altan Düzyatan (Cem), Gürgen Öz, Cemal Hünal , Öykü Çelik, Nurseli İdiz, Ali Ersan Duru, Gökçe Özyol, Özge Ulusoy,

Konu: Esra (Sedef Avcı) heyecanla evlilik hazırlıkları yaparken, en yakın arkadaşı Didem (Sinem Kobal) de kızlar arasındaki tek bekâr kişi olarak kalmaktan dolayı panikler ve sevgilisi Cem'I (Engin Altan Düzyatan) evliliğe ikna etmek için çeşitli taktikler uygulamaya başlar. Didem evlenme teklifi beklerken, Cem yeni filminde başrol oynadığı Gözde'yle (Özge Ulusoy) tanışır ve filmine konsantre olur. Bunun üzerine kıskançlık krizlerine giren Didem, Cem'i yakın takibe alır. Bu takip esnasında erkeklerin Antalya "Adam & Eve Otel"de bekârlığa veda partisinde olduklarını öğrenir. Böylece komik ve romantik bir macera başlar. Kızlar erkeklerin bekralığa veda partisinde neler yaptıklarını görmek için oryantal kılığında otele sızarlar.

 
Bekarlığa Veda : Veda Olması Umuduyla (Seçil Toprak 13 Şubat 2013) Türünün iyi örneklerini izlemeye doyamadığımız romantik komediler Hollywood’da altın çağını otuzların sonlarına doğru başlayan ve kırklı, ellili yıllarda devam eden zaman süresinde yaşadı. Tükenen ömrünü doksanlarda yeniden canlandırarak devam ettirenler, türün iyikötü örnekleriyle baş başa kalmamızı sağladılar. Şöyle bir doksanlara doğru uzanıp günümüze gelirsek çoğunlukla kötü örneklerin karşımıza çıktığını görürüz. Kötü derken neyi kastettiğimizi de açmamız gerekir zannımca.

“Klişe” uzun süredir kullanılagelmiş ve artık etkisini yitirmiş söz, durum, ifade vs için kullanılır. Sinemanın türleri için de çoğu zaman klişe ifadesini kullanırız. Bu bazen kötülemek için kullanılır ancak çoğunlukla “dahil olduğu türü adım adım izleyen” manasını idafe eder. Dolayısıyla aslında “klişe” olmanın kötücül bir tarafı yoktur çünkü izleyiciye, izleyeceği şeyin garantisini verir. Karşınızdaki bir romantik komediyse mesela, ortada bir aşk hikâyesi olacağını, tarafların tanışma, âşık olma, uzaklaşma ve yeniden birleşme hallerini izleyeceğimizi; özellikle yanlış anlamalar, yan tiplemeler vs yoluyla da komedi sosunun filme yedirileceğini biliriz. Bunları harfi harfine yerine getiren filme elbette klişe diyeceğiz, ancak izlediklerimizden memnun olmayacağız anlamına da gelmeyecektir bu yakıştırma. En azından türün sevenleri için bir garanti belgesi manasına bile gelebilir bu ifade. Gelgelelim filmlerin klişenin kalıplarını doldururken de dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Örneğin romantik komedilerin olmazsa olmazı oyuncuların kimyasal uyumu ve birbirini her açıdan tamamlayabilme yetileri. İki kişilik bir evren yaratıyorsanız filminiz için bu belki daha kolay sağlanabilir oyuncular arasında. Ancak siz çoklu bir ortam yaratıp üç çift yaratmaya çalışıyorsanız filminizin akışı içerisinde, o zaman oyuncularınıza fazlasıyla güveniyorsunuz demektir ya da birbirlerinin açığını kapatacaklarına inanacak kadar iyimser bir yaklaşım içindesinizdir. İşte adını ısrarla dahil olduğu türün adından alan Romantik Komedi, ikinci yaklaşıma sahip bir film. Yani çoklu bir ortam içinde oyuncularının açıklarının kapanabileceğine inanıyor. Öyle olmasa sanırım varlığı güzellikten / yakışıklı olmaktan ibaret tiplemeler yaratılmazdı senaryoda. İşte bu, kötü oyunculuk, senaryo… sinyallerini vermekte ilk elden.

Birinci filmin kaldığı yerin bir sene sonrasından devam eden Romantik Komedi 2, birinci bölümde sevgili olma adımlarını izlediğimiz Esra (Sedef Avcı) ve Mert’in (Cemal Hünal) evlilik sürecine yoğunlaşıyor gibi yapıyor. Aslında daha çok ön planda olan yine aynı zamanlarda sevgili olmuş Didem (Sinem Kobal) ve Cem’in (Engin Altan Düzyatan) ilişkisi. Hatta filmi almış yürümüş diyebileceğimiz kişi Sinem Kobal. Durum böyle olunca Sinem Kobal’ın canlandırdığı Didem tiplemesinin önemi artıyor.

Didem’in hayattaki tek amacı gibi görünen sevgilisini dizginleme ve parmağına yüzüğü geçirme motivasyonu, film boyunca dur durak bilmeden devam ediyor. Israrla, her fırsatta “evlilik, evlenmek, gelinlik, damat” vs gibi sözleri ağzından düşürmeyen Didem sayesinde evlilikten soğuyor insan. Üstelik filmin senaryosunun iki kadın (Aslı Zengin, Ceren Aslan) tarafından kaleme alındığını bilmek hayretlerimizi artıyor inanın. Kadınlara bu kadar dar çerçeveden bakan, hayattaki tek amaçları zengin koca bulup oturmak isteyen, tek eğlenceleri tüm gün alışveriş yapıp erkek arkadaşlarını delirtecek derecede kıskanmak vs gösteren) bu senaryoyu siz ne kadar eğlenceli veya gerçekçi bulursunuz bilemeyeceğim. Kendi açımdan son derece rahatsız olduğumu ayrıca bu düşüncenin, zengin tiplemeler yaratmaktan çok; sığ, aşağılayıcı, tek tip söylemler içerdiğini de belirtmeliyim. Filme yan bir tipleme olarak belki komiklik sağlasın diye yedirmeyi düşünebileceğiniz böylesi bir tiplemenin filmin orta yerine yerleşmesi ve filmin tüm motivasyonunu buradan alması son derece rahatsız edici. Hatta daha da rahatsız edici olan yukarıda da belirttiğim gibi bunların iki kadının elinden, aklından çıkması.

Seri filme dönüşebilecek bir düşünceyle biten birinci filmin ardından gelen bu ikinci film de yeni filmlerin gelebileceğini gösteriyor bizlere. Birinci filmdeki gülmece tiplemesi Gürgen Öz’ün canlandırdığı Yiğit’ti hatırlarsınız. Bu filmde Yiğit’e biraz da alan sağlanmış sağlanmasına da filme skeç havası katmaktan da öteye gidememiş bu eklemleme maalesef.

(www.eksisinema.com

QÜFÜR /MAŞALLAH (2013)

 

Yönetmen Arafat Şavata , Mustafa Delazy Müzik Saffet Ulcay Görüntü Yönetmeni Selim Özyılmaz Yapım 7. Sanat / Arafat Şavata, Mustafa Delazy Genel Koordinatör: Engin Rüzgar, Uygulayıcı Yapımcı: Şerafettin Kurt , Kurgu: Duygu Arabacı, Oktay Arabacı, Sanat Yönetmeni: Melis Gürbüz, Kostüm Tasarım: Gülbin İnci, Genel Yönetmen: Gani Şavata, Yardımcı Yönetmen: Serkan Orhun, Yönetmen Yardımcısı: Melis Rodriges, Makyaj: Celal Gonca, Ses Tasarım: Soner Koç,

Oyuncular: Arafat Şavata (Yusuf), Cansu Taşkın (Fatma), Ahmet Nesin (Usku), Ekrem Erkek (Maşallah) Leyla Bilginel (Gülizar), Havin Funda Saç (Cennet) Necati Er (Milla), Ayşen Gruda (Anukyan), Ahmet Satılmış (Hasan), Sinan Bengier (Limon Hoca), Muhammed Cangören (Bekir), Selahattin Taşdöğen (Dalli), İlker Savaşkurt (İbrahim ), Şahin Burhan ( Şeho), Özlem Ceylan (Sultan), Murat Soydan ( Nevzat), Necla Fide, Leyla Kömürcü (Gülizar)

Konu: Limon Hoca lakaplı bir şeyh, dini ve kitleleri sömürmek için dini bir sermaye olarak gören umut tacirlerinin lideridir. Limon Hoca, geçmiş yaşına rağmen ağına düşürdüğü bir genç kız öğrencinin ailesine cennetten tapu vaad ederek nikahına alır. Fakat Limon Hoca’nın gerdek gecesinde ölmesinden sonra, baş müridleri onun yerine mindere geçmek için birbirleriyle yarışır ve artık dergah çok çeşitli entrikalara sahne olur. Fakat bu kargaşa tarikatta kimsenin işine gelmeyecektir. Çarkın aynı şekilde dönmesi için baş mürit olam Mılla vekilen mindere geçici olarak oturturlur. Diğer taraftan da köşkün mimarı Maşallah ve cemaatte sözü geçen diğer baş müridler Limon Hoca’nın uzun zamandır kayıp olan oğlu (mecnun)Usko’yu bulup, babasının yerine oturtmak isterler. Olaylar dergah siyasetinde bu şekilde ge lişirken, derin bir aşk yaşayan Fatma ve Yusuf’un yolları da bu dergahta kesişecektir.

ÖYLE SEVDİM Kİ SENİ (2013)

 


Senaryo ve Yönetmen Orhan Tekeoğlu Müzik Selim Bölükbaşı Görüntü Yönetmeni Ercan Yılmaz Yapım Medyaton/ Nurdan Tümbek Tekeoğlu , Taylan Demir Kurgu: Naim Kanat, Kostüm: İ Hülya İri, Dijital Proje Artist: Gamze Bozkaya

Oyuncular: Alma Terzic (Olga), Oktay Gürsoy (Cemal), Kayhan Yıldızoğlu, Fatih Dokgöz, Duygu Yıldız, Alina Golovenko, Tevfik Erman,

Konu: Öyle Sevdim ki Seni’, kırık bir aşk öyküsünü anlatıyor. 1906 yılında taş ustası olarak Santa’dan Yalta’ya giden Mustafa Usta’nın torunu Olga, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla işsiz kalır ve Sarp Sınır kapısı açılınca Trabzon’a çalışmaya gelir. Olga, herkesin Nataşa olarak algılandığı bir dönemde Cemal’in karşısına çıkar. Göç, parçalanan aileler, önyargılar filmin ana konularını oluşturuyor.

 

ÖZÜR DİLERİM (2013)

         Senaryo ve Yönetmen Cemil Ağacıkoğlu Görüntü Yönetmeni Ali Olcay Gözkaya Yapım Yol Yapım/Güven Kıraç

Oyuncular: Güven Kıraç, Sema Poyraz, Köksal Engür, Gökhan Kıraç, Deniz Denker, Serkan Ercan, Ayten Uncuoğlu (Nalan), Gamze Süner Atay (Serap), Batur Belirdi


Konu: İlk uzun metrajlı filmi Eylül ile Altın Koza´dan En İyi Yönetmen ödülü alan Cemil Ağacıkoğlu, ikinci filminde zihinsel engelli bir adamın hüzünlü hikâyesini anlatıyor. Hayatı boyunca birine bağımlı yaşamak zorunda olan Selim´in geleceği, annesi Neriman Hanım´ın en büyük endişesidir. Zafer, kardeşi Selim´in sorunları
yüzünden yıllardır aile içinde hep ikinci plana itilmiş hissediyordur kendini. Evlilik hazırlığı içinde olduğu Hale, annesiyle sorunlarından kaçmak için Zafer´e tutunmaya çalışmaktadır. Evde başlayan düğün hazırlıkları ve telaş, ailedeki gündemi değiştirir. Düğün yeri, salona doluşan kalabalık, gürültü ve telaş arasında Selim açılan kapıdan çıkar ve kaybolur.

Ödüller

32. İstanbul Film Festivali2013
        ► En iyi kadın oyuncu : “Sema Poyraz”

 

NEVA (2013)

 


Yönetmen
Birkan Uz, Can Arca Senaryo Ilgin Olut, Can Arca Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım Arca Media/ Can Arca Yapım Sorumlusu: Leyla İbiş, Yapım Amiri: Volkan Dönmez, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek,

Oyuncular: Başak Parlak (Neva), Şükrü Özyıldız (Ilgın), Bedia Yener, Levent Özdilek, Nergis Kumbasar, Ahmet Us, Kenan Vural, Tevfik Urgancıoğlu, Sinem Burcu Kalayci, Ilker Akay

Konu: AŞK, sevgilinize daha çok güvenmenizi mi sağlar, yoksa daha çok sorgulamanızı mı geçmişini? Geçmişin sorgulanması, aşk için verilen mücadelelerden yola çıkılarak yazılan gerçek bir hikaye NEVA…

*MUTLU AİLE DEFTERİ (2013)

 

Yönetmen Nihat Durak Senaryo Ali Demirel, Volkan Sümbül, Emre Özdur Müzik Aytekin Ataş, H. Barış Diri Görüntü Yönetmeni Ege Ellidokuzoğlu, Türksoy Gölebeyi, Vedat Özdemir  Yapım Tim s Productions / Timur Savcı Kurgu: Aylin Tinel, Kostüm Tasarım: Tuba Ataç, Genel Koordinatör: Başak Abacıgil , Yapım Koordinatörü: Pelin Aksu, Yapım Sorumlusu: Gülsevil Işık, Yapım Amiri: Erkan Gültekin, Kanat Işık, İdari Yapımcı: Mücahit Murat, Yardımcı Yönetmen: Filiz Üstün Durak, 2. Kamera Asistanı: Sercan Sert, Kamera Arkası: Oğulcan Çetin, Hüseyin Kurt, Kurgu Asistanı: Naim Kanat, Online Kurgu: Çağlar Özlek, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Makyaj : Müge Duran Acuner, Ses Tasarım: Orçun Kozluca, Ses Operatörü: Orçin İnceoğlu, Cast Direktörü: Mine Güler, Cast Ajansı: Icon Casting

Oyuncular: Binnur Kaya (Asuman), Büşra Pekin (İsmet), İlker Aksum (Kudret), Tuncel Kurtiz (Yıldırım), İlhamcan Çelikoğlu (Binnur Kaya), Bülent Emrah Parlak,( Cevdet), Öner Erkan (İsmet E.), Goncagül Sunar (Ayça), Şebnem Bozoklu, Hüseyin Tutan

Konu: Sert ve otoriter bir mizaca sahip Emekli Albay Yıldırım Taşyumruk günün birinde damdan düşer. Bu olay yıllar önce kendisinden koşa koşa kaçmış olan evlatlarını yeniden aynı çatı altında buluşturur. Yıldırım Bey artık daha güçlü, daha hızlı ve daha öfkelidir. Ve çocuklarının sakladığı sırları ortaya çıkarmakta kararlıdır. Çocukları ise yalanlarını sürdürmeye çalışırken her geçen gün daha da köşeye sıkışmaktadır. Kafası gittikçe karışan Yıldırım bey, yalanların, dolanların hangisi kime ait bir süre sonra ayırt edemez olur.

 
Aslında önemli olan ise, en sonunda bu beş benzemez insanın tekrar aile olmayı başarıp Mutlu Aile Defteri’nde yer alıp alamayacaklarıdır? Bu film, o çatı altında yaşanacakların komik ve sevgi dolu hikâyesidir…

MUHALİF BAŞKAN (2013)

 

Yönetmen Yüksel Torun Senaryo Kasım Uçkan Müzik Alp Yenier Görüntü Yönetmeni Aşkın Sağıroğlu Yapım CNM Film/Muhip Asutay, Koray Kezer Sanat Yönetmeni: Ayşem Pelin Aktan, Uygulayıcı Yapımcı; Burhan Keskin, Yönetmen Yardımcısı: Belgin Bahar, Heycan Kaya, Begül Şen, Kamera Asistanı: Tolga Çiftçi, Focus Puller: Sezgin Denkçi, Kurgu Yönetmeni: Yüksel Torun, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Adil Gökçe, Işık Asistanı: Serkan Demirtaş, Özgür Çakar, Kostüm Sorumlusu Sevinç Özdemir, Sanat Asistanı: Ekrem Uygur, Oktay Tektaş, Ses Kayıt: Ömer Özakçakoca, Boom Operatörü: Ramazan Murat, Set Amiri: Serdar Morkoç,

Oyuncular: Ferhan Şensoy (Belediye
Başkanı), Yusuf Atala (Cengiz), Ali Yaylı (Mecnun), Dost Elver (Özkan), Türkan Kılıç (Nermin), Serkan Kuru(Ozan), Meltem Parlak (Meltem), Ömer Gecü (Raci), Ercü Turan (Ekrem), Ali Uyandıran (Hacı Ömer), Ferdi Atuner (Salih), Burhan İnce (Cafer), Ethel Mulinas Araf (Civciv), Dilek İntepe (Şenay), Nizamettin Şimşek (Mafya), Cansel Kula, Burhan Keskin (mafya), Burhan Yıldız (meriç),

Konu: Küçük bir kasabada başkanlık yapan Zafer (Ferhan Şensoy) beldesindeki işsizlik ve göçün önüne geçebilmek için çözüm arayışları içerisindedir. Ancak bulduğu her çözüm, en büyük rakibi olan eski belediye başkanı Cengiz'in (Yusuf Atala) ayak oyunları yüzünden rahat bulmaz. Zafer'in danışmanı Özkan (Dost Elver) sonunda kasabanın tanıtılması için uygun çözümün beldede festivaller düzenlemekten geçtiğine Zafer'i ikna eder. Ancak Cengiz ve yaveri Raci (Ömer Gecü) hızla planlar yaparak bu projelerinde fiyasko ile sonuçlanması için kolları sıvarlar. Bu arada Zafer'in tek oğlu olan (Serkan Kuru) , Cengiz'in kızı Meltem'e (Meltem Parlak) aşık olmuştur ve onunla evlilik planları yapmaktadır. İki başkan arasındaki husumet ise bu aşkın karşısındaki en büyük engeldir. Kasabanın delisi Mecnun ise Zafer'in tek destekçisidir. Bütün bu krizler arifesinde Zafer, hem kasabasını hem de ailesini toparlamak için ekstra bir savaşın içine girecektir

Filmin çekimleri Bursa'da yapıldı. Filmin yapımcısı Muhip Asutay, CNM Film olarak ilk sinema filmlerini Ferhan Şensoy gibi büyük bir isimle yapmış olmalarının kendilerini hem çok heyecanlandırdığını, hem de çok gururlandırdığını dile getirerek, "Yeşilçam klasikleri tadında keyifli bir aile filmi yapmak istiyorduk. Bu projeye en uygun ismin Ferhan Şensoy olduğunu düşünerek kendisine teklif götürdük. Kendileri de bizi kırmayarak teklifimizi kabul etti. 3 haftalık çekim sürecinde keyifli bir ortam da çalıştık ve ortaya bu filmi çıkardık, dilerim izleyenlerin de aynı keyfi alacakları bir film olmuştur' dedi. Projede bir çok ilkin yaşandığını kaydeden Asutay, 'Şirket olarak ilk filmimiz, senaristimizin ilk vizyon filmi, yönetmenimizin ilk uzun metraj filmi, filmde küfür yok, 7'den 77'ye herkesin beğeni ile izleyecekleri bir iş olduğunu düşünüyorum" dedi.

MERYEM (2013)

 Senaryo ve Yönetmen Atalay Taşdiken Müzik Youki Yamamoto Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım At Yapım / Atalay Taşdiken Kurgu: Serhat Solmaz, Sanat Yönetmeni: Nurdan Tavukçuoğlu, Kostüm: Rabia Durak, Uygulayıcı Yapımcı: Ebru Levent Hamamcıoğlu, Yapım Sorumlusu: Yasin Taşdiken, Yapım Amiri: Tamer Balkır, Set Amiri: Taner Karakulak, Yardımcı Yönetmen Hülya Gezer, 1. Yardımcı Yönetmen: Eray Altay, Yönetmen Yardımcısı: Melodi Tözüm, Kamera Asistanı: Deniz Yıldız, Focus Puller: Serhat Güz, Kamera Teknisyeni: Şefik Ağırtmış, Işık Şefi: Engin Altıntaş, Işık Asistanı: Volkan Demirkan, Makyaj: Ayşe Yılmaz, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Ses Teknisyeni: Ferit Karabina, Boom Operatörü: Yusuf Dağlı

Oynayanlar: Zeynep Çamcı (Meryem), İsmail Hacıoğlu (Murat), Mustafa Uzunyılmaz (Süleyman), Zerrin Sümer (Zarife), Mehmet Usta (Mustafa), İpek Bilgin (Emine), Derviş Deniz, Serhat Özcan (Alman Mahmut), Hande Üzelsancak (Asuman), Yeliz Akkaya (Ayla), Gafur Uzuner (Sütçü),


Konu: Meryem; aslında çok genel anlamıyla, Anadolu'daki kadını anlatan bir figür. Elbette Anadolu'daki kadın dediğimizde tek tipte bir kadından söz edilemez. Ama genel karakteristiği itibarıyla evine sahip çıkışı, gerektiği zaman gece gündüz çalışması, yuvasına duyduğu sonsuz saygı ve gerektiğinde de sonsuz bir hoşgörüyle bekleme sabrı. Yani bunlar bizim kadınımızın, annelerimizin, bacılarımızın, akrabalarımızın genel anlamda Anadolu'daki kadının karakteristiğidir diyebiliriz. Ya da benim bildiğim, tanıdığım Anadolu kadınının karakteristiğidir.

17 18 yaşlarında, güzelliği ile tüm kasabanın ilgisini çeken Meryem'e, aynı kasabada yaşayan ve oğulları İstanbul'da çalışan bir aile talip olmuş ve 10 gün içerisinde nişan, kına gecesi ve düğün yapılmıştır.

Meryem 'in Kocası Mustafa, düğünden anca  bir kaç gün önce gelmiş ve 6 gün evli kaldıktan sonra "Bir düzen kurar, seni de İstanbul'a alırım" diyerek yaşadığı şehir olan İstanbul'a dönmüştür. Filmin esas cümlesi olan "Bekleyen Masumdur" bundan sonra devreye girer ve Meryem'i nelerin beklediğini görürüz" dedi.


MC DANDİK (2013)

 

 Yönetmen Ragga Oktay Senaryo Ragga Oktay , Cem Yaz Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Müzik Ragga Oktay , Yıldıray Gürgen Yapımcı Hakan Yıldız Devamlılık: Özlem Ayçiçek, Post Prodüksiyon Sorumlusu: Ali Büyük,

Oyuncular: Ragga Oktay (Dandik), Zerrin Arıkan (Aslı), Lemi Filozof (Fiko), Sümer Tilmaç (Has Baba), Özay Fecht (Has Anne), Asım Can Gündüz ( Mc Sallama), Gülüm Baltacıgil (Sinem), Solihu Muhammed Solihu (Dev Kral), Emmanuel Mele Jason ( 40 Cent), Cem Yaz (İngiliz Hakim), Zeki Kayahan Çoşkun (Sunucu), Sami Levi (Koğuş Mahkum), Melih Gümüşbıçak (Spiker), Hakan Destan ( Koğuş Mahkum), Doğancan Taşpınar (Has Yardımcı), Ertuğrul Akkök (Has Yardımcı), Ertuğrul Akkök, Selçuk Küçük (FBI), Matilda Liz (Has Hizmetçi), Ebru Afaruz, İbrahim Kumral (Cami Adam), Bora Keskin (Rapçi), Ufuk Yılmaz (Polis), Bülent Ergün (Bulaşıkhane Müd), Tolga Öz (Entel Jüri), Güner Özkul (Bayan Jüri), Aziz Özuysal (Efeminem Jüri), Mesutcan Tomay (Mc Hela), Ümit Kılıç (Mc Hemeroid), İrem Otuz (Prenses), Önder Selen (Yankoviç), Fırat Görür (Baş Gardiyan), Adnan Cansız (Okul Müd), Nefin Huvaj (Öğretmen), Ahmet Albayrak (Türk Hakim), Mansur Ark (Jamaikalı Hakim), Isaac Adoye (Afrikalı),

Doğduğu gün kaderi belirlenmiş olan öksüz ve yetim DANDİK (Ragga Oktay), zorluklarla dolu bir hayatın içinde iyilik ve dürüstlükle aşkının peşinden koşarken kötü bir adamın düşmanlığını ve hayatın engellerini aşmaya çalışır. Yıllar önce kaybettiği çocukluk aşkı ASLI’yı (Zerrin Arıkan) tesadüfen yeniden bulan DANDİK, en yakın arkadaşı FİKO (Lemi Filozof) ile birlikte ayakta durmaya çalışırken bir yandan da sevdiğiyle mutlu bir hayat kurmanın yollarını arar. Hiçbir zorluk karşısında geri adım atmayan, hapse düşünce bile ayakta kalmayı başaran DANDİK, sevdiğine ve hayallerine kavuşabilecek mi? Kötü adamla olan savaşı nasıl son bulacak ve bu savaştan kim galip çıkacak?

 

MAHMUT İLE MERYEM (2013)

 

*Yönetmen Mehmet A. Öztekin Senaryo Yerkan Kahraman, Eşref Dinçer Eser Elçin Afandiyev Görüntü Yönetmeni Serkan Güler Yapım 24 Kare Prodüksiyon/ Sevda Kaygısız, Ali Kaygısız Uygulayıcı Yapımcı: Cihangir Alak, Yapım Sorumlusu: Erkan Gültekin, 2. Kamera Asistanı: Sercan Sert, Kameraman: Yalçın Avcı, Focus Puller: Fatih Yirmibeşoğlu Sanat Yönetmeni yrd: Çağdaş Yüksel, Sponsor Sorumlusu: Özgür Tepetaş: Dublör Süpervizorü: Serkan Döner

Oyuncular: Aras Bulut
İynemli (Mahmut), Eva Dedova (Meryem), Tomris İncer, Melahat Abbasova, Polat Bilgin, Açelya Özcan, Şamil Süleymanov, Farkhad Manafov, İlker Kızmaz, Ufuk Şen, Mert Öcal, Kristina Krepela, Kristina Krepela, Şafak Başkaya, Serkan Döner, Cemal Hünal, Ali İl, Hasan Kaçan, Salahsun Hekimoğlu,

 Konu: Azerbaycan tarihinin en parlak dönemi olan 16. yy.'da yaşanan bu hikaye, ilk görüşte birbirine aşık olan 2 gencin o dönemdeki zorluklara ragmen bir araya gelme kararını, azmini gözler önüne seriyor. Çaldıran Savaşı’nın yaşandığı o zorlu dönemlerde, Mahmut’un hükümdarlıktan uzak duruşu, babası Ziyad Han’ı zorlamaktadır. Keşiş kızı Meryem ise babasının ona kurduğu kabuğun dışına hiç çıkmamış, hiçbir şey görmemiş, doğanın parçası gibi yaşayan biridir. Kendi dünyasında mutlu, masum bir kızdır. Babası herşeyden koruduğu kızını Mahmut’tan kaçırmak için “Mukaddes Ev”e doğru bir yolculuğa çıkarır. Mahmut ise her şeyi geride bırakıp aşkının peşinden gidecektir. Ayrı ayrı çıktıkları bu yolculukta bir çok olayla karşılaşacak olan aşıklar, sizleri unutamayacağınız bir serüvene çıkarmaya hazırlanıyor.

Holywood’un İzinde Bir Aşk Masalı  (Güzin Tekeş 21 Mart 2013)

Yönetmen Mehmet Ada Öztekin “Mahmut ile Meryem” filmiyle izleyiciyi 16. Yüzyılda, Ziyad Han topraklarına götürüyor ve iki saat boyunca, büyü marifetiyle dünyaya gelmiş Müslüman bir han oğluyla, annesi doğumda ölmüş, Hristiyan bir keşiş kızının imkansız aşkının peşine düşürüyor. Dış ses anlatımıyla başlayan film, Mahmut’un doğumundan itibaren, babasının tüm arzusuna rağmen hükümdarlıkta gözü olmayan, sanata, şiire sevdalı, barışsever bir insan olarak yetişmesine karşılık, kalbinde Tanrı sevgisinden başka hiçbir şey olmayan dini bütün bir Hristiyan kızı olan Meryem’im bambaşka dünyalarını tanıtıyor önce uzun uzun. Ancak iş iki gencin karşılaşıp birbirine sevdalanmasına gelince imkansızlıklar da başlıyor.

Hem Mahmut’un hem de Meryem’in çevresi bu sevdaya karşı çıksa da asıl macera Meryem’in, devamlı surette ölmüş karısının hayaletiyle hasbihal eden babasının, kızını Mahmut’tan kaçırmak için Mukaddes Ev’e doğru yollara düşmesiyle başlıyor. Mahmut ve Han’ın sadık adamı Sofu’nun da Meryem’in peşine düşmesiyle film bir yol hikayesine dönüşüyor. Onlar yollara düşerken, Çaldıran Savaşı atmosferinde hem bağımsızlığını korumaya çalışan hem de savaşta doğru tarafta durmaya çalışan Han ve Han’ın üvey oğlu arasında yaşanan hakimiyet mücadelesi ise filmin yan hikayesini oluşturuyor. Ancak ne yazık ki ne ana hikaye ne de yan hikaye önüne çıkan tuzaklara düşmeden ilerleyebiliyor.

Sırtını “Leyla ile Mecnun” efsanesine dayarken fantastik ve masalsı öğelerden de beslenen film, teknik olarak benzerlerinin üstünde bir başarı yakalıyor. Yönetmenin Holywood’ı iyi gözlemlediği fark edilse de aynı şeyi hikaye kurgusu için söylemek yazık ki pek mümkün olmuyor. Filmin pek çok noktada temposu düşüp, hikayesi sarkarken, karikatürize edilmiş karakterler de masalsı anlatıma rağmen hikayeyi sekteye uğratıyor. Televizyon dizisi “Kuzey Güney”den tanıdığımız yönetmen Mehmet Ada Öztekin, senaryonun yetersizliğine rağmen pek fena bir iş çıkarmazken, yine bir tv dizisi olan “Öyle Bir Geçer Zaman Ki”nin Mete’si olarak tanıdığımız Aras Bulut İynemli ve filme tek katkısı güzelliği olan Eva Dedova’nın performansı televizyon standartlarında kalıyor. Yine de görsel efektlerinin başarısıyla göz dolduran film, özellikle hikayenin başlarında oldukça korkutucu olmayı başaran Müeccinler, Kısır Kadın ve Sofu karakterleriyle beklenenin üzerinde bir anlatım başarısı sergiliyor.

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ve Safavi Hanı Şah İsmail arasında yaşanan Çaldıran Savaşı’nı kendine fon alan film, Mahmut’un savaş meydanında gördüklerine karşı verdiği (belki biraz fazla) hassas tepki ile savaşın insafsızlığını da gözler önüne seriyor. Diğer yandan Ziyad Han’ın savaşta iki devletten hangisinin tarafında yer alacağına karar veremeyişi, üvey oğlunun değişken ruh hali, Sofu’nun bir nevi Yahuda gibi kıymetli taşların büyüsüne kapılması, şamanik karakterli Kısır Kadın’ın kuş olma isteğiyle iyi ve kötü arasında gidip gelmesi hikayenin belki de en çok aksayan yönleri. Finale doğru hikayenin iyice fantastik bir hal alması ise filmin en büyük talihsizliği. Havadan yapılan çekimlerle bir Yeni Zelanda atmosferi yakalama çabası Türkiye ve Azerbaycan coğrafyasının sınırları içinde kalırken, Mehmet Ada Öztekin’in dizi yönetmenliği günlerinden kalma uzun bakışma sahneleri ise izleyicinin sabrını zorluyor. Sonuç itibariyle, Azerbaycanlı yazar Elçin Efendiyev’in ünlü romanından uyarlanan “Mahmut ile Meryem”, iki dost ülke; Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluklarını yüksek bütçeli bir sinema filmi ile perçinlerken, izleyiciye de Holywoodvari bir aşk masalı vadediyor. Yine de yönetmen Mehmet Ada Öztekin sinemaya biraz daha ısınırsa ve elbette daha iyi senaryolarla karşılaşırsa Türkiye sinema sektöründeki önemli bir boşluğu dolduracak işler ortaya koyabilecek gibi görünüyor. (www.eksisinema.com)

LAL (2013)

 

 Senaryo Ve Yönetmen Semir Aslanyürek Müzik Grup Yorum Görüntü Yönetmeni Yusuf Aslanyürek Yapımcı Yusuf Aslanyürek Kurgu: Semir Aslanyürek, Kelengper R. Yüksel, Kostüm Tasarım: İnci Kangal, Yapım Sorumlusu: Mehmet Ali Alkan, Yapım Asistanı: Emre Çakmak, Set Amiri: Sedat Güler, Yönetmen Yardımcısı Kelengper R. Yükse, Focus Puller: Yiğit Yücesan, D.I.T. Operatörü: Kenan Çalışkan, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Rauf Ayar, Kostüm Sorumlusu: Songül Topal, Ses Teknisyeni: Ömer Özakçakoca, Grafik Tasarım: Özgür Aktaş,

Oyuncular: Erdal Sarı (Süleyman), Ata Murat Kalkan (Cemal), Erkan Can Komiser (Yavuz), Gürkan Uygun (Kaçakçı Cafer), Emre Altuğ (Faytoncu Cabbar), Feride Çetin (Çoban Kız), Ulvi Arı (Kör adam), Serdal Genç (Dolmuşçu Ferhat), Asiye Dinçsoy (Hüsniye), Derya Uçar (Selma), Mehmet Erbil (Bekçi Ali), Buğra Varol (Foto Beşir), Nevzat Süs (Müezzin), Salih Usta (Polis Osman), Cansu Özgün (Safiye), Tansel Doğruel (Öğretmen Ayhan), Rauf Ayar (Sarp), Tuğçe Gül Ekmekçi (Zeynep),

Konu: Yıl 1974, ufak bir Antakya köyünün sıkıntılı sıcağında henüz on dört yaşlarında iki çocuğun zorlu ve macera dolu yolculuklarının başlangıcına tekabül etmektedir.

Diğer çocukların aksine oyun oynayıp vakit geçirmek yerine farklı heyecanlar arayan iki sıkı dosttan Cemal, büyüdüğünü kanıtlayarak Safiye ile birlikte olmak, Süleyman ise onunla dalga geçen mahalle çocuklarına hepsinden daha cesur olduğunu göstermek için Adana’da “Endişe” isimli filmini çekmekte olan Yılma z Güney’in fotoğrafını çekmeye karar verirler.

Çaldıkları fotoğraf makinesiyle yaya halde yola koyulan iki genç, Antakya ile Adana arasındaki vadilerde yürümeye başlayan iki kafadar yol boyunca karşılarına çıkan insanlarla tanışırlar. Komiser Yavuz (Erkan Can), Kaçakçı cafer (Gürkan Uygun), Faytoncu cabbar (Emre Altuğ), çoban kız (feride çetin) Her birinin hikâyesi birbirinden farklıdır ve maceralarının değişmesine neden olur. Bir nevi Yılmaz Güney filmleri arasında günlerce yolculuk eden Cemal ile Süleyman başlarından geçen olaylarla kimisinin hatıralarını canlandıracak, kimisini güldürecek...