Senaryo ve Yönetmen: Mert Uzunmehmet
Oyuncular: Mihca Kılıç, Cengiz Çağlayan,
Yeşim Gedik, Gürkan Bıyık, Duru Yücel,
Tufan Özün –
Konu: Hakan bir dans öğretmenidir. Dans okulu ve evi arasında
sıradan hayatı devam ederken bir gün babaannesinin ölüm haberini alır.
Babaannesi ona miras olarak eski eşyalarını bırakmıştır. Fakat bu eşyalardan
biri uzun seneler önce yaşamış ve Hüddam olan büyük babasının vazosudur. Cinler
ile iletişimi güçlü ve onları yönlendirebilen Hüddam, bu vazonun içerisine büyü
ile Marid kabilesinin liderleri olan cini mühürlemiştir.
Kuşaktan kuşağa aktarılan bu vazonun
anlamı ve önemini bilmeyen Hakan, cinlerin ona kurduğu tuzaklar sonucu vazonun
kaybolmasına sebep olur. Fakat şeytandan sonra gelen ve en kötü cinlerden olan
Marid kabilesi için bu yeterli değildir. Hüddam’ın yaptığı büyüyü bozmak için
onun soyundan biri gerekmektedir. Ardından gelen süreçte Marid cinleri Hakan’a
büyüyü bozdurmak için her türlü şeytani kötülüğe başvururlar.
Hakan, delirdiğini düşünüp çıkmaza
girdiği anda akıl almak için amcası Hilmi’yi arar ve yanına çağırır. Yıllar
önce kaza geçirmiş olan Hilmi yarı hafızası ile küçükken ona anlatılan bir hikâyeyi
güçlükle anımsayarak bir hocaya danışmayı teklif eder. Teklifi kabul eden Hakan
ile hocanın yanına giderler. Hoca, Hakan’ı transa geçirerek cinlerin olduğu
aleme yollar ve Hakan’ın kontrollü şekilde Marid kabilesinin tuzağına gitmesine
izin vererek vazonun yerini öğrenir. Ardından hoca, düzenlediği ritüel ile vazoyu
ele geçirmeyi başarsa da orada hayatını kaybeder. Vazonun kontrolünü kaybeden
cinler daha da öfkelenerek yoğun bir saldırıya geçer ve Hilmi’de orada ölür.
Marid kabilesinin cinleri ile tek başına
kalan Hakan, artık pes edip onların istediğini yapmak üzere iken hocanın
ölmeden önce anlattığı bir muskanın büyünün yapıldığı kazanın içinde
belirdiğini görür. Aslında bu muska yıllar önce amcası Hilmi’nin bırakmış
olduğu muskadır. Hakan koşarak evden kaçmayı başarır ve bir süre koştuktan
sonra kaza geçirir. Yıllar sonra Hakan ile yeğeni Harun karşı karşıya
oturmaktadır. Harun’a musallat olan cin kabilesi için Hakan, geçirdiği kaza
sonucu yarım hafıza ile duyduğu bir hikâyeyi hatırlar ve ona anımsadığı bir
hocaya gitmeyi önerir