Yönetmen: Hakan Algül, Senaryo: Vedat Özdemiroğlu, Ata Demirer, Öğünç Ersöz, Cihan Ceylan, Görüntü Yönetmeni: Gökhan Atılmış, Yapım: BKM/ Necati Akpınar
Oyuncular: Ata Demirer (Niyazi
Gül), Demet Akbağ (Sultan Şahmerdan), Levent Ülgen (Rıza), Şebnem Bozoklu
(Hediye), Ferit Kaya (Mahmut), Ayşe Nil Şamlıoğlu (Naciye), Merve Atılmış
(Gazeteci kız), Kevork Malikyan (Süleyman), Tolga Coşkun (Bakkal), Kıvanç Baran
Arslan (Metin), Erol Aksoy (Niyazi'nin Dedesi), Server Mutlu, (Kaymakam)
Konu: Veteriner Hekim
Profesör Niyazi Gül, kendince sakin bir hayat sürmektedir. Bir yandan
üniversitede veterinerlik dersleri verirken, bir yandan da yardımcısı
Hediye’nin desteğiyle dededen kalma mucizevi formülün eksik maddesini arar.
Belalı aşıklar Sultan ve Rıza atlarını yarıştırmaya karar verip bir de
Niyazi'nin hayvanlara güç veren formülünü duyunca işler karışır. Bir anda
heyecan dolu olayların ortasına düşen Niyazi, formülün eksik maddesini ararken
sürpriz maceralarla karşılaşacaktır
& Bilenler hatırlar. Niyazi Gül karakteri Ata Demirer’in yıllar
önce hazırladığı Korsan TV isimli programda izleyiciye sunduğu, kendi çocukluğunda
tanıştığı esnaf Sakin Amca’dan esinlenerek yarattığı bir karakter. Filmin
isminden de anlaşıldığı üzere bir karakter komedisi filmi izleyeceğiz. Bıçak
sırtı bir iş. Söz konusu Ata Demirer de
olsa, beklentiyi yüksek tutmamakta fayda var diye düşünüyorum. Yine de bir umudum
var.
Film Niyazi Gül karakterinin çocukluğu ile başlıyor. Çeşit çeşit
hayvanlarla dolu gayet samimi ve komik görüntüler geliyor ekrana. Hayvanlarla
arası oldukça iyi olan küçük Niyazi’nin bu ilgisini görenler onun çok yaman bir
baytar olacağını söylüyorlar. Sonra film Niyazi Gül’ün üniversitede verdiği
ders sahnesine geçiyor. O komik üslubuyla kürsüde ders verirken öğrencilerin
sorduğu muzip sorulara yine kendi üslubuyla komik cevaplar. Buraya kadar her
şey güzel. Fakat buradan sonrası ne yazık ki felaket.
“Karakter komedisine düşkün, Recep İvedik gibi brutal bir
karakterin bile ortalama bir sunumla bir fenomen hale geldiği Türk sinema dünyasında,
böylesine sevimli, dillere pelesenk olabilecek sözleri olan bu denli özgün bir
karakter, duygusal tutarlılığı ve senaryoya herhangi bir katkısı bulunmayan
gereksiz yan karakterler, kalitesiz espriler, klişeler ve toparlamaya çalışsa
da kötü bir finalden ibaret son derece başarısız bir senaryo ile nasıl ziyan edilir”
konulu deneysel bir çalışma izliyorum sanki.
“Doğallık” ana temasının hayvanlar üzerinden, ince dokundurmalarla
oldukça güzel işlenebileceği insan & doğa mücadelesini Demet Akbağ ve Levent
Ülgen gibi oyuncular ile anlatabilecek bir hamur varken filmde üzerine
konuşulacak akılda kalacak neredeyse hiçbir konunun olmaması oldukça üzücü.
Oyunculuklar kasti abartı da olsa, Niyazi Gül’ün doğallığı ve Ata
Demirer’in başarılı oyunculuğu karşısında oldukça eğreti duran bu karakterlerin
eksikliğinden ötürü seyir zevki vermiyor. Demet Akbağ ismi bile Şahmerdan karakterini
kurtarmaya yetmiyor. Yine de kendisinin ve Şebnem Bozoklu’nun oyunculuk hakkını
ise teslim etmek gerek. Levent Ülgen ise
kendi tarzını koruyor diyebiliriz.
Filmin görsel yapı ve ses konusunda da hayvanlar aleminin muhteşem
doğallığına rağmen maalesef vasat kaldığını da belirtmeliyim.
Velhasıl kelam, eski hayranları için büyük umutlarla beklenen
Niyazi Gül Dört Nala filmi , televizyonda rastlanınca sırf Niyazi Gül için
beş-on dakika göz atılacak bir filmden öteye geçemiyor.
(Emre Seven)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder