Araştıran ve Derleyen: Yalçın ÖZGÜL 2024 Şubat ayı sonuna kadar Blog'a aktarılan film sayısı 7642 adet olmuştur. Film aktarımı devam ediyor.
2 Ekim 2015 Cuma
SEVDALI GELİN (1959)
Senaryo ve Yönetmen Sırrı Gültekin
Senaryo Sadık Şendil
Kamera Rafet Şiriner
Yapım Halk Film / Fuat Rutkay
Oyuncular: Mümtaz Ener, Ahmet Tarık Tekçe, Fatma Girik, Suphi Kaner, Gazanfer Özcan, Suna Pekuysal, Mahir Özerdem, Aziz Basmacı
Konu: Bir kan davasının trajik öyküsü. Haşmetoğulları ve Salihoğulları kan dav alı iki ailedir. Her iki ailede kan davasına konu olan olayın ne olduğunu bilmeden birbirleri-ne düşmanlık beslemektedirler. Günün birinde Haşmetoğullarından Rüstem (M. Özerdem), Salihoğullarından Hülya’ya (F. Girik)aşık olunca işler karışır. Aileleri barıştır-mak isterken iki gencin başına bir çok komik olay gelir.
SEVDAYA KOŞANLAR (1959)
Yönetmen İhsan Tomaç
Senaryo Orhan Kemal
Operatör Cahit Engin
Yapım İzmir Film / Necdet Bükey
Oyuncular: Orhan Erdamar, Kemal Kan, Gülderen Ece, Semih Sezerli
Konu: Bir otomobil tamircisiyle, yıllar sonra kötü yolda karşılaştığı annesinin öyküsü
Senaryo Orhan Kemal
Operatör Cahit Engin
Yapım İzmir Film / Necdet Bükey
Oyuncular: Orhan Erdamar, Kemal Kan, Gülderen Ece, Semih Sezerli
Konu: Bir otomobil tamircisiyle, yıllar sonra kötü yolda karşılaştığı annesinin öyküsü
SERSERİ (1959)
Yönetmen İhsan Balkır
Senaryo Tahir Günal
Operatör Lazar Yazıcıoğlu, Fahri Danışman
Yapım Günal Film / Tahir Günal
Oyuncular: Nevin Aypar, Tahir Günal, Uğur Kıvılcım, Aliye Rona, Kadri Ögelman, Faik Coşkun
Konu: Sevdiği kadın yüzünden servetini yitiren bir gencin öyküsü
Senaryo Tahir Günal
Operatör Lazar Yazıcıoğlu, Fahri Danışman
Yapım Günal Film / Tahir Günal
Oyuncular: Nevin Aypar, Tahir Günal, Uğur Kıvılcım, Aliye Rona, Kadri Ögelman, Faik Coşkun
Konu: Sevdiği kadın yüzünden servetini yitiren bir gencin öyküsü
SAMANYOLU (1959)
Senaryo ve Yönetmen Nevzat Pesen (Kerime Nadir'in aynı isimli romanından)
Kameraman Manasi Filmeridis
Müzik Rauf Tözüm
Yapım Pesen Film / Nevzat Pesen
1959 yılının ilk yazında Neriman Köksal, Kerime Nadir’e telefon eder, Pesen Film adına bir ricası vardır: yapımcı, yönetmen Nevzat Pesen 'Samanyolu’nu beyaz perdeye aktarmak istemektedir. Buluşulur; o gün ‘görkemli güzelliği içindeki Neriman Köksal, Nevzat Pesen ve yönetmen Orhan Elmas, romancıya önerilerini söylerler. Kerime Nadir senaryoyu yazmaya başlar. Başrollerde Belgin Doruk (Zülal) ve Göksel Arsoy (Nejat) oynayacak-lardır.
Devrin en önemli oyuncularından ve filmlerde ayrılmaz çift olan bu iki isim dışında diğer rol alan oyuncular ise; Kenan Pars (Namık), Şaziye Moral (Zülal’in annesi), Esen Gökmen (Şükran), Mualla Sürer (üvey anne), Suna Pekuysal (Didar). Mahmure Handan (dadı), Eyüp Sabri (Süha), Memduh Alpar, Hakkı Kıvanç
Filmin fon müzikleri ise Rauf Tözüm imzasını taşımakta. Ve tabi senarist, yönetmen ve yapımcının da Nevzat Pesen olduğunu hemen belirtelim.
Konu: Zengin akrabaları yanında sığıntı gibi yaşayan şair ruhlu gen olan Nejat, ve ona ümit verdikten sonra Namık adında bir zenginle evlenen yeğeni Zühal'in macerasını konu alan bir film. Zühal mutsuz bir evlilik-ten sonra gerçekten aşık olduğunu anladığı Nejat'a döner. Desene, Hava Kuvvetleri bir şair kaybetti.” Zülal, askerden dönen Nejat’a bunları söylüyor. Oysa, birkaç sahne sonra onun şiirlerini beğenip beğenmediğini soran Didar’a “Ne bileyim ben, hiç okumadım ki” diyecek. “..Yalnız içli şiir yazmak karın doyurmaz.” Neyse ki hiç olmazsa filmlerde dediği doğru çıkmıyor. Romandaki Nejat filmdekinden farklı olarak askerliğini Tuzla Piyade Okulunda yapmış. Elinde bavul yürüdüğü Karaköy Meydanı iç burkan ilanlarla dolu. Şimdi, çoğunun yerinde yeller esiyor ; Emniyet Sandığı, Fruko, Ray Sigortaatan Konserve (‘Since 1950’ymiş), Demirbank, Anadolu Bankası. Ve, belki kara kaşımızı ve kara gözümüzü çok sevdiği için bizi hiç bırakmayacak olan Pepsi Cola…J
Jenerik ve afişte, o dönem sık rastladığımız ve ‘yazdıklarına göre herhalde iyi bir şeydir’ izlenimi uyandıran bir yazı var ; “Bu film eastmancolor ile çekilmiş ve Londra the Rank stüdyolarında hazırlanmıştır).” Bu teknikle çekilen filmlerde zamanla oluşan ‘renk solması’ neyse ki ‘Samanyolu’nun başına gelmemiş. Hülya Koçyiğit için bir açıklama var ; ‘ve beynelmilel şöhret’. ‘Kostümlerini’ hazırlayan Faize-Sevim kardeşler çok yoksul bir çocukluktan buralara gelebilmişler.
Dadı rolündeki ve Sabahsız Geceler’ (1968) filminden anımsadığımız Güzin Özel’in soyadı jenerikte ‘Ozan’ olarak yazılmış…Zülal’in, arkadaşları çağırdığı için Nejat’ı yalnız bıraktığı sahnede dinlediğimiz ‘Little Man’in (1966) (Sonny Bono) orijinalini ‘Sonny and Cher’ söylemişti. Namık ilk sevgilisini arabasıyla evine bıraktığında ve Zülal’in elini öperken duyduğumuz ‘Merci Cherie’ (1966) (Jürgens) ile Udo Jürgens aynı yıl Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanmıştı. Nişandaki “Let’s Face the Music and Dance” (I. Berlin) 1936’da çevrilen ‘Follow the Fleet’ filmi için yapılmış. Nejat, teyzesi ve Zülal’le Namık hakkında konuşur-ken ‘Portrait of my Mother’ (1965) (Hadjidakis); Anneannesinin Erol’u sevdiği sahnede ‘Virgin in my Neighbourhood’ (1965) (Hadjidakis); Nejat ve Zülal tepelik yerde ve deniz kıyısında dolaşırken ‘Dönsen de Artık Sevemem Seni’ (Mehmet Bürün) ; Yağmurlu gecede Zülal’e bir mektup getirdiğinde ‘Countess Esterhazy’ (1965) (Hadjidakis) melodileri vardı… Namık’ı Abdurrahman Palay; Zülal’i Jeyan Mahfi Ayral; Annesini Nedret Güvenç ; Erol ve hemşireyi Tanju Tuncel seslen-dirmiş. Namık’ın sevgililerinin seslendirilmesinde ilginç bir durum var. Üçü de (filmin başında evine bıraktığı esmer, dans ettiği sarışın ve son sevgilisi Nebahat) Tijen Par’ın sesiyle konuşuyorlar…
Nejat’ın babası rolündeki Arşavir Alyanak çok güzel. Evi, ‘Lekeli Melek’te (1969) Selmaların eviydi… Zülal ve Namık’ın nişanında Erdoğan Esenboğa’nın sesiyle konuşan Muammer Gözalan filmde değil ama romanda çok önemli. Adı Yaver Süha Bey ve Nejat’ın öykülerinin dergilerde yayınlamasını sağlar… Romanda Alphonse Daudet’nin ‘Değirmenimden Mektuplar’ (1866) adlı eserinden 4 sayfa boyunca söz ediliyor…Namık, Nejat’ı iki kurşunla yaralıyor. Sonradan Zülal’in anlattığına göre üçüncü kurşunu kendi şakağına sıkmış. Oysa bu sahnede 4 silah sesi vardı…‘Samanyolu’ şarkısını Berkant’ın sesinden dinleyememek filmde bir eksiklik duygusu ya-ratıyor.
Televizyon Plaktan 45’lik olarak çıkması için bir yıl daha beklemek gerekecek. Belki de bestecisi bile, önceleri melodinin ne kadar önemli olduğunu anlaya
mamıştır. (Kyn: Murat Çelenligil “editör” – sinematürk veri tabanı)
Kameraman Manasi Filmeridis
Müzik Rauf Tözüm
Yapım Pesen Film / Nevzat Pesen
1959 yılının ilk yazında Neriman Köksal, Kerime Nadir’e telefon eder, Pesen Film adına bir ricası vardır: yapımcı, yönetmen Nevzat Pesen 'Samanyolu’nu beyaz perdeye aktarmak istemektedir. Buluşulur; o gün ‘görkemli güzelliği içindeki Neriman Köksal, Nevzat Pesen ve yönetmen Orhan Elmas, romancıya önerilerini söylerler. Kerime Nadir senaryoyu yazmaya başlar. Başrollerde Belgin Doruk (Zülal) ve Göksel Arsoy (Nejat) oynayacak-lardır.
Devrin en önemli oyuncularından ve filmlerde ayrılmaz çift olan bu iki isim dışında diğer rol alan oyuncular ise; Kenan Pars (Namık), Şaziye Moral (Zülal’in annesi), Esen Gökmen (Şükran), Mualla Sürer (üvey anne), Suna Pekuysal (Didar). Mahmure Handan (dadı), Eyüp Sabri (Süha), Memduh Alpar, Hakkı Kıvanç
Filmin fon müzikleri ise Rauf Tözüm imzasını taşımakta. Ve tabi senarist, yönetmen ve yapımcının da Nevzat Pesen olduğunu hemen belirtelim.
Konu: Zengin akrabaları yanında sığıntı gibi yaşayan şair ruhlu gen olan Nejat, ve ona ümit verdikten sonra Namık adında bir zenginle evlenen yeğeni Zühal'in macerasını konu alan bir film. Zühal mutsuz bir evlilik-ten sonra gerçekten aşık olduğunu anladığı Nejat'a döner. Desene, Hava Kuvvetleri bir şair kaybetti.” Zülal, askerden dönen Nejat’a bunları söylüyor. Oysa, birkaç sahne sonra onun şiirlerini beğenip beğenmediğini soran Didar’a “Ne bileyim ben, hiç okumadım ki” diyecek. “..Yalnız içli şiir yazmak karın doyurmaz.” Neyse ki hiç olmazsa filmlerde dediği doğru çıkmıyor. Romandaki Nejat filmdekinden farklı olarak askerliğini Tuzla Piyade Okulunda yapmış. Elinde bavul yürüdüğü Karaköy Meydanı iç burkan ilanlarla dolu. Şimdi, çoğunun yerinde yeller esiyor ; Emniyet Sandığı, Fruko, Ray Sigortaatan Konserve (‘Since 1950’ymiş), Demirbank, Anadolu Bankası. Ve, belki kara kaşımızı ve kara gözümüzü çok sevdiği için bizi hiç bırakmayacak olan Pepsi Cola…J
Jenerik ve afişte, o dönem sık rastladığımız ve ‘yazdıklarına göre herhalde iyi bir şeydir’ izlenimi uyandıran bir yazı var ; “Bu film eastmancolor ile çekilmiş ve Londra the Rank stüdyolarında hazırlanmıştır).” Bu teknikle çekilen filmlerde zamanla oluşan ‘renk solması’ neyse ki ‘Samanyolu’nun başına gelmemiş. Hülya Koçyiğit için bir açıklama var ; ‘ve beynelmilel şöhret’. ‘Kostümlerini’ hazırlayan Faize-Sevim kardeşler çok yoksul bir çocukluktan buralara gelebilmişler.
Dadı rolündeki ve Sabahsız Geceler’ (1968) filminden anımsadığımız Güzin Özel’in soyadı jenerikte ‘Ozan’ olarak yazılmış…Zülal’in, arkadaşları çağırdığı için Nejat’ı yalnız bıraktığı sahnede dinlediğimiz ‘Little Man’in (1966) (Sonny Bono) orijinalini ‘Sonny and Cher’ söylemişti. Namık ilk sevgilisini arabasıyla evine bıraktığında ve Zülal’in elini öperken duyduğumuz ‘Merci Cherie’ (1966) (Jürgens) ile Udo Jürgens aynı yıl Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanmıştı. Nişandaki “Let’s Face the Music and Dance” (I. Berlin) 1936’da çevrilen ‘Follow the Fleet’ filmi için yapılmış. Nejat, teyzesi ve Zülal’le Namık hakkında konuşur-ken ‘Portrait of my Mother’ (1965) (Hadjidakis); Anneannesinin Erol’u sevdiği sahnede ‘Virgin in my Neighbourhood’ (1965) (Hadjidakis); Nejat ve Zülal tepelik yerde ve deniz kıyısında dolaşırken ‘Dönsen de Artık Sevemem Seni’ (Mehmet Bürün) ; Yağmurlu gecede Zülal’e bir mektup getirdiğinde ‘Countess Esterhazy’ (1965) (Hadjidakis) melodileri vardı… Namık’ı Abdurrahman Palay; Zülal’i Jeyan Mahfi Ayral; Annesini Nedret Güvenç ; Erol ve hemşireyi Tanju Tuncel seslen-dirmiş. Namık’ın sevgililerinin seslendirilmesinde ilginç bir durum var. Üçü de (filmin başında evine bıraktığı esmer, dans ettiği sarışın ve son sevgilisi Nebahat) Tijen Par’ın sesiyle konuşuyorlar…
Nejat’ın babası rolündeki Arşavir Alyanak çok güzel. Evi, ‘Lekeli Melek’te (1969) Selmaların eviydi… Zülal ve Namık’ın nişanında Erdoğan Esenboğa’nın sesiyle konuşan Muammer Gözalan filmde değil ama romanda çok önemli. Adı Yaver Süha Bey ve Nejat’ın öykülerinin dergilerde yayınlamasını sağlar… Romanda Alphonse Daudet’nin ‘Değirmenimden Mektuplar’ (1866) adlı eserinden 4 sayfa boyunca söz ediliyor…Namık, Nejat’ı iki kurşunla yaralıyor. Sonradan Zülal’in anlattığına göre üçüncü kurşunu kendi şakağına sıkmış. Oysa bu sahnede 4 silah sesi vardı…‘Samanyolu’ şarkısını Berkant’ın sesinden dinleyememek filmde bir eksiklik duygusu ya-ratıyor.
Televizyon Plaktan 45’lik olarak çıkması için bir yıl daha beklemek gerekecek. Belki de bestecisi bile, önceleri melodinin ne kadar önemli olduğunu anlaya
mamıştır. (Kyn: Murat Çelenligil “editör” – sinematürk veri tabanı)
PEÇELİ EFE (1959)
Senaryo ve Yönetmen Faruk Kenç
Operatör Turgut Ören
Yapım Be-Ya Film / Nusret İkbal
Oyuncular: Lâle Oraloğlu, Erol Taş, Mahir Özerdem, Atıf Kaptan
Konu: İntikam için erkek kıyafetine giren bir çiftlik sahibi kızının öyküsü.
Operatör Turgut Ören
Yapım Be-Ya Film / Nusret İkbal
Oyuncular: Lâle Oraloğlu, Erol Taş, Mahir Özerdem, Atıf Kaptan
Konu: İntikam için erkek kıyafetine giren bir çiftlik sahibi kızının öyküsü.
PAMUKÇU KIZI “*” (1959)
Yönetmen Muharrem Gürses
Senaryo İrfan Sabuncu
Operatör Cezmi Ar
Yapım Filkoş Film / İrfan Sabuncu
Oyuncular: Pervin Par, Muharrem Gürses, Saltuk Kaplangı, Nebile Teker, Orhan Erdamar, Necdet Tosun, Memduh Karakaş, Attila Gürses, Hasan Mutlu
Konu: Pamuk işçilerinin yaşam koşullarını anlatan bu filmde pamuk tolayıcısı bir ırgatın kızı olan Halime’nin öyküsü.
_____________________________
* Bazı kaynaklarda isim “Pamukçu Güzeli Halime” olarak geçmekte ise de, filmle ilgili afişte filmin adı “Pamukçu Kızı” olarak yer almaktadır. (5555 afişle Türk Sineması, Türker İnanoğlu)
Senaryo İrfan Sabuncu
Operatör Cezmi Ar
Yapım Filkoş Film / İrfan Sabuncu
Oyuncular: Pervin Par, Muharrem Gürses, Saltuk Kaplangı, Nebile Teker, Orhan Erdamar, Necdet Tosun, Memduh Karakaş, Attila Gürses, Hasan Mutlu
Konu: Pamuk işçilerinin yaşam koşullarını anlatan bu filmde pamuk tolayıcısı bir ırgatın kızı olan Halime’nin öyküsü.
_____________________________
* Bazı kaynaklarda isim “Pamukçu Güzeli Halime” olarak geçmekte ise de, filmle ilgili afişte filmin adı “Pamukçu Kızı” olarak yer almaktadır. (5555 afişle Türk Sineması, Türker İnanoğlu)
ÖMRÜMÜN TEK GECESİ (1959)
Senaryo ve Yönetmen Dr. Arşavir Alyanak (Esat Mahmut Karakurt’un aynı isimli romanından)
Operatör Turgut Ören
Müzik Baki Çallıoğlu
Yapım Melek Film / Şahan Haki, Kaçuni Haki
Oyuncular: Belgin Doruk, Kenan Pars, Reha Yurdakul, Fatma Girik, Saltuk Kaplangı, Özel Türkbaş Batu, Ahmet Tarık Tekçe, Nubar Terziyan, Mualla Kaynak, Işık Toroman, Osman Türkoğlu, Sadri karan, Faik Coşkun
Konu: Orta yaşlı bir maden mühendisi olan Ekrem Turgut (K.Pars) aynı zamanda çapkın biridir. Son çapkınlığında gözlerinin önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu iki kadının kıskançlık sonucunda birbirlerini öldürmesi ile so-nuçlanmıştır. Ekrem büyük azabının içinde şehri terk edip başka bir yerde çalışmaya başlar. Bu maden . çalışmalarını yapacağı yerdeki büyük bir çiftlikte Gülseren (B.Doruk) adında bir kadın ile tanışır ve aşık olur. Gülseren Ekrem'in çalıştığı madenin sahibi Rıza bey (R.Yurdakul) ile nişanlıdır ama kendisini Ekrem'den alama-maktadır. Ayrıca Ekrem'i kaldığı evin kızı Gülgonca'da (F.Girik) sevmektedir. Bir süre sonra Ekrem ve Gülseren birbirlerine aşık olurlar ve evlenmeye karar verirler .. Tam bu sırada Gülseren'in Avrupa'da okuyan Ağabeyi ıhsan (S.Kaplangı) gelir ve ortalığı karıştırır. Çünkü Ekrem için ölen kadınlardan biri bu iki kardeşin kız kardeşleri Gülderen'dir. Gülseren bunu öğrenince Ekrem'den ayrılır
Operatör Turgut Ören
Müzik Baki Çallıoğlu
Yapım Melek Film / Şahan Haki, Kaçuni Haki
Oyuncular: Belgin Doruk, Kenan Pars, Reha Yurdakul, Fatma Girik, Saltuk Kaplangı, Özel Türkbaş Batu, Ahmet Tarık Tekçe, Nubar Terziyan, Mualla Kaynak, Işık Toroman, Osman Türkoğlu, Sadri karan, Faik Coşkun
Konu: Orta yaşlı bir maden mühendisi olan Ekrem Turgut (K.Pars) aynı zamanda çapkın biridir. Son çapkınlığında gözlerinin önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu iki kadının kıskançlık sonucunda birbirlerini öldürmesi ile so-nuçlanmıştır. Ekrem büyük azabının içinde şehri terk edip başka bir yerde çalışmaya başlar. Bu maden . çalışmalarını yapacağı yerdeki büyük bir çiftlikte Gülseren (B.Doruk) adında bir kadın ile tanışır ve aşık olur. Gülseren Ekrem'in çalıştığı madenin sahibi Rıza bey (R.Yurdakul) ile nişanlıdır ama kendisini Ekrem'den alama-maktadır. Ayrıca Ekrem'i kaldığı evin kızı Gülgonca'da (F.Girik) sevmektedir. Bir süre sonra Ekrem ve Gülseren birbirlerine aşık olurlar ve evlenmeye karar verirler .. Tam bu sırada Gülseren'in Avrupa'da okuyan Ağabeyi ıhsan (S.Kaplangı) gelir ve ortalığı karıştırır. Çünkü Ekrem için ölen kadınlardan biri bu iki kardeşin kız kardeşleri Gülderen'dir. Gülseren bunu öğrenince Ekrem'den ayrılır
ÖMRÜM BÖYLE GEÇTİ (1959)
Yönetmen Muzaffer Arslan
Senaryo Hamdi Değirmencioğlu
Foto Direktörü Cezmir Ar
Yapım As Film / Muzaffer Aslan
Oyuncular: Gülistan Güzey, Kenan Pars, Pervin Par, Göksel Arsoy, Öztürk Serengil, Evrim Fer, Halide Pişkin, Şaziye Moral, Çocuk Yıldız: Zeynep Değirmencioğlu, Şarkılar: Alaeddin Yavaşça, Ayla Doğanay
Senaryo Hamdi Değirmencioğlu
Foto Direktörü Cezmir Ar
Yapım As Film / Muzaffer Aslan
Oyuncular: Gülistan Güzey, Kenan Pars, Pervin Par, Göksel Arsoy, Öztürk Serengil, Evrim Fer, Halide Pişkin, Şaziye Moral, Çocuk Yıldız: Zeynep Değirmencioğlu, Şarkılar: Alaeddin Yavaşça, Ayla Doğanay
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)