Powered By Blogger

5 Ekim 2015 Pazartesi

YAK BİR SİGRA (1960)

Senaryo ve Yönetmen Agah Hün
Görüntü Yönetmeni Ali Yaver
Müzik Nedim Otyam
Yapım İlhan Filmer 


Oyuncular: Muhterem Nur , Agah Hün , Muzaffer Nebioğlu , Muzaffer Nebioğlu , Reha Yurdakul , Osman Zıt , Cevat Kurtuluş , Ersun Kazançel , Oktar Durukan , Hak-kı Haktan

Konu: Evlerine kiracı olarak gelen ve ölmek üzere olan yaşlı ve aksi bir ihtiyara ömrünün son günlerini mutlu geçirtmek isteyen insanların öyküsünün anlatıldığı film

YANGIN VAR (1960)

 “Eski İstanbul Kabadayıları

Senaryo ve Yönetmen Lütfi Ö. Akad
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım Kaynak Film / Seyit Börçetin, Yoakim Filmeridis


Eser: Necip Fazıl Kısakürek, Operatör Asistanı: Tosun Bayrı, Reji Asistanı: Türker İnanoğlu, Müzik Direktörü: Nezihi Gülcüoğlu, Ar Direktör: Sohban Koloğlu, Işıklar: Mustafa Çimen, Jenerik Komp.: Sabahattin Özalp, Ali Küçük, Kostüm-Aksesuar: Fatma Koba, Aram Delice, Sesleri Alan: Marko Buduris, Montaj: Turgut İnangiray, Laboratuar: Cemil Orhon, Negatif Montaj: İlya, Pençoğlu, Yılmaz Erman, Laboratuvar: Bayram Güzel, Ali Özügül, Prodüksiyon Asistanı: Haydar Varol, Hasan Örnek, Prodüksiyon Direktörü: Orhan Çağman,


 Oyuncular: Ayhan Işık, (Murat), Leyla Sayar, (Müjgan), Turgut Özatay, (Yalaza Nuri), Efgan Efekan, (Nihat), Hulusi Kentmen, (Hilmi Bey), Üftade Kimi ,(Belkıs), Melahat İçli, (Safinaz), Hikmet Serçe, Mürüvvet Sim, (Paşa Karısı), Mualla Sürer, Dursune Şirin,(Bacı), Ayşe Çakar, Vahi Öz (İmam), Osman Alyanak, (Haybeci), Asım Nipton, (Tatar Emin), Osman Türkoğlu, (Mevlanakapılı), Niyazi Vanlı, Hakkı Haktan, Haydar Karaer, Özdemir Ulubay, Bedri Çavuşoğlu, Hüseyin Güler, Mehmet Ali Talât Güryuva, Zeki Can, İsmail Kançeker, Ahmet Turgutlu (Zaptiye), Selahattin İçsel, (Meyhaneci), Necdet Tosun (Tulumbacı), Mehmet Ali Akpınar

► Eski İstanbul kabadayılarını canlandıran "Yangın Var", Lütfi Akad"ın başyapıtı olmak şansını kaçırmış bir filmidir. Bu filmde, İtfaiye teşkilatı kurulmadan önceki yıllarda, bir çeşit spor kulübü de sayılabilecek tulumbacı kuru-luşlarının çabaları, rekabetleri: arkadaşlık ve aşk temalarıyla birlikte ele alınarak işlenmiştir.

KONU: Ayhan Işık’ın tulumbacı reisi olarak görüldüğü filmde, yangından kurtardığı bir köşkte tanıdığı bir paşa kızıyla olan gönül macerası anlatılır. Mert tulumbacı reisi, takımına katılmak isteyen oğlundan yana kaygı duymaması için paşaya, “şerefine gölge düşürmeyeceğine dair" söz verir. Oysa bu zayıf karakterli paşazade sonradan takımdan ayrılıp rakip takıma geçer ve bir çok kötülüklere alet olur. Verdiği söz yüzünden reis onu daima korur. Sonunda, bu zayıf karakterli paşazade ile kendisinden bir türlü vazgeçmeyerek çılgınca davranışlarda bulunan sevgilisi yüzünden tulumbacı reisi kızla son kez buluştuğu kendi evinde yangın çıkartarak birlikte ölmekten başka çıkar yol bulamaz.


Akad'ın oyuncu yönetimindeki ustalığına rağmen, filmde, başrollerdeki Ayhan Işık ve Leyla Sayar' dan çok, ikinci derecedeki oyuncular: Turgut Özatay, Melahat İçli ve Osman Alyanak başarı sağlamışlardır. Özellikle rakip tulumbacı takımı reisi rolündeki Turgut Özatay, adeta Ayhan Işık'tan oyun çalarak üstün bir kompozisyon çıkarmıştır.


Melahat İçli ise tıpkı "Yalnızlar Rıhtımır ndaki gibi, kötü yola düşmüş, iyi yürekli kadın rolünde emsalsiz bir sanatçı hüviyetiyle adeta devleşiyor.


► “Yangın Var” mizansen çalışması bakımından Lütfi Akad’dan bekleneni vermekten uzak. Bu arada yalnız o devrin karakteristik malzemelerinin fon olarak gayet renkli, canlı şekilde  karagöz ve bazı müzikal efektler gibi – kullanıldığına işaret etmek gerekir. Filmin oyuncuları arasında özellikle Turgut Özatay dikkati çekmektedir. (Tuncan Okan, “Haftanın Filmleri)

 

VE ALLAH APTALLARI YARATTI (1960)

Senaryo ve Yönetmen Muharrem Gürses
Foto Direktörü Gani Turanlı
Yapım İstanbul Film / Marko ve Yasef


Oyuncular: Özcan Tekgül, Özkan Yılmaz, Nuray Uslu, Aziz Basmacı, Atıf Kaptan, Sevda Nur, Diclehan Baban, Hasan Ceylân


Konu: Bir zorbalığın güldürüsü

VATAN VE NAMUS (1960)

Yönetmen Nejat Saydam
Senaryo Murat Akovalıgil
Foto Direktörü Ali Uğur
Yapım Yüksel Film / Erol Altınışık


Diyalog: Bülent Oran, Sesleri Alan: Marko Buduris, Kurgu: Metin Miroğlu, Negatif Kurgu: Hikmet Kuyucu, Laboratuar: Bayram Güzel, Cemil Orhon, Reji Asistanı: Mehmet Aslan, Kamera Asistanı: Dinçer Önal, Set Fotoğrafı: Nazım Bora, (Erman Film stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Orhan Günşiray, Fatma Girik, Bülent Oran, Gönül Gençay, Diclehan Baban, Asım Nipton, Özdemir Han, Necdet Tosun, Mehmet Aslan, Nusret Özkaya, Zeki Çan, Hikmet Serçe, Muammer Gözalan, Selahattin Yazgan, Selahattin içsel

Konu: Gizli bir polis, olan Turgut (O.Günşıray) bir gün yakın arkadaşı dolmuş Şoförü Vites Muzaffer'e (B.Oran) bir kadın ile gelir. Turgut, Muzaffer'den Perihan (F.Girik) adlı bu kadını şehirde gezdirmesini ister. Muzaffer bu görevi kabul eder. Turgut önemli bir şebekenin peşindedir. Muzaffer Perihan'ı gezdirirken bilmeden Turgut'a yardım etmeye başlar. Yabancı ajanlar İstanbul'a gelmişler ve Türkiye'nin güvenliği-ni tehdit eden planlar yapmaya başlamışlardır. Bu işle ilgili bir denizaltı da gizlice İstanbul'a gelmiştir. Muzaffer ve Perihan bir anda ajanlarla mücadeleye girerler. “Burçak Evren, “Fatma Girik, İki Ünlü Kadın”


Cahide Sonku-Sami Ayanoğlu-Talat Artemel üçlüsünün yönettiği ilk "Vatan ve Namık Kemal" filminin sinema değeri nedir, bilmiyorum ama, o çocukluk yıllarımda büyük bir etkisi olmuştu üzerimde... Sanırım, o kuşak için, bu etki unutulamaz. Bunca yıl sonra bu filmi aynen yapmanın, "yeniden yapım"ların alıp yürüdüğü Türk sineması için garipsenecek bir tarafı yok aslında ... Hele bugün "değişmesi gerekli düzen", sömürü, "sosyal adalet" gibi sözlerin, iş başında bulunanlarca, o yıllarda, yani 1870'lerde Namık Kemal'in "vatan, Millet, hürriyet" sözlerinin padişah yönetimi üzerinde uyandırdığı dehşete benzer bir korkuyla karşılandığı düşünülürse, böyle bir ele alma, savunulabilir bile ... Ne var ki, film, anlayış bakımından 1870'lere kıyasla hiçbir yenilik getirmiyor. En ağdalı bir biçimde söylenmiş "vatan, millet" sözleri Namık Kemal ve herkes tarafından tekrarlanıp duruyor ,Filmin son bölümleri. ise vaktiyle Cüneyt Gökçer'in yapamadığı akrobatik numaralar-la tipik bir "Cüneyt Arkın filmi" haline getiriliyor. Bununla birlikte, filmin özenle çekilmiş, özellikle dış sahnelerde ve savaş bölümlerinde belli bir düzeye erişmiş bulunduğunu belirtelim ... “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 71 ”

ÜSKÜDAR İSKELESİ (1960)

Senaryo ve Yönetmen Suphi Kaner
Operatör Muzaffer Pekgüleryüz
Yapım Tez Film / Kenan İnci


Dekor-Aksesuar: Sohban Kolğlu, Montaj/Senkron: Turgut İnangiray, Reji Asistanı: Kemal İnci, 

(Erman Film Stüdyosunda ha-zırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Fatma Girik, Suphi Kaner, Kemal İnci, Semra Ece, Nevin Han, Ayhan Candeğer, Seyhan Can, Asım Nipton, Danyal Topatan, Murat Tok, Kemal İnci, Yavuz Yalınkılıç, Selahattin İçsel, Yılmaz Akbay, Ayşe Dalar, Ahmet Tarık Tekçe, Su-na Pekuysal, Mümtaz Ener, Peruz Agopyan, Araksi Hebo, Necati Aksel, Ateş Böceği Yalçın (Yalçın Menteş), Oğuz Yiğitbaş, M. Araksi, Sadık Saydı,


Konu: Bir sigorta şirketinde çalışan Tarık (S. Kaner), ile bir mağazada kasiyer Olarakçalışan Leyla (F. Girik), birbirlerini sevmektedirler. Leyla'nın annesi Nadide hanım (S.Ece) ise kızını Suat (Y.Akbay) adında çok zengin biri ile evlendirmek niyetindedir. Çünkü Nadide hanımın kocası ölmeden önce borçlan yüzünden elindeki değerli arsaları Suat'ın ailesine vermiştir. Amacı kızını o adamla evlendirip eski arsaları geri almaktır. Bu böyleyken aslında arsalar karşı tarafa verilmiştir ama kanunen hala kendiIelerine aittir. Suat'ta bu evliliği istemektedir. Çünkü yaptıracağı inşaatlar için resmen o arsaların kendisine ait olması gerekmektedir. Nadide hanım ve Leyla bu gerçeklerden habersizdir. Bir gün Leyla Tarık'ı annesine anlatır. Kadın buna karşı çıkar ve Suat'ın yardımıyla çalıştığı şirketin Anadolu servisine tayin ettiirir Tarık'ı. Tarık uzun bir süre Anadolu'da kalır bu planla. Tam dÜğün günü çıkar gelir. Leyla Tarık'ın kendisini aldattığını sanmaktadır. Çünkü onun ağzından yazılmış sahte bir mektup geçer eline. Ama çok geçmeden gerçek-ler ortaya çıkar. Nadide hanım yaptığına pişman olmuştur. “Burçak Evren, “Fatma Girik, İki Ünlü Kadın”

 

ÜÇ ÇAPKIN GELİN (1960)

Yönetmen Süha Doğan
Senaryo “*” Sadık Şendil
Foto Direktörü Hayrettin Işık
Müzik Metin Bükey
Yapım Nil Film / Seyit Bortçetin


Oyuncular: Orhan Günşıray, Saime Bekbay, Öztürk Serengil, Suna Selen, Oktar Durukan, Suphi Kaner, Uğur Kıvılcım, Hüseyin Baradan, Fehmi Tengiz, Esen Gökmem, Özdemir Han, Muazzez Doğan,


Konu: Birbirlerine düşman köy gençlerinin aşk ve maceralarının öyküsü.
İki kardeş grubun birbirleriye kıyasıya düşman olmalarının bir nedeni olmalı. Film boyunca bu nedenlerin asla ufak bir belirtisine rastlayamıyoruz. Sonra grupların davranışları köy delikanlılarından çok, batılı silahşörlere benziyor. (Agâh Özgüç, Büyük Gazete, Sayı: 50, 22 Şubat 1961)


___________________________________

“*” Srephan Vincent Benet’in (1893-1943) bir hikâyesinden Albert Hackett’in (1900-1995) senaryosundan Stanley Donen’in (1924) 1954 yılında filme çektiği “Seven Brides for Seven Brothers” (Yedi Kardeşe Yedi Gelin” filminden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri Howard Keel (1919-2004), Jeff Richards (1922-1989) ve Russ Tamblyn (1934) oynamışlardır. (kyn: www.imdb.com)

UTANMAZ ADAM (1960)

Senaryo ve Yönetmen Abdurrahman Palay
Foto Direktörü Hayrettin Işık
Yapım Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular: Lale Oraloğlu, Abdurrahman Palay, Türkan Şoray, Sadri Alışık, Gazanfer Özcan, İbrahim Delideniz, Reşit Baran, Semih Sezerli


Konu: Yıllar öncesine karısı ve çocuklarından ayrı kalan ve sonrasında milyoner olan bir dilencinin aile dramı.

TELLİ KURŞUN (1960)


Senaryo ve Yönetmen Çetin Karamanbey
Operatör Kemal Akkovuk
Yapım Aslan Film / Çetin Karamanbey


Türküler: Hüseyin Oylum, Saadet Güneş,


Oyuncular: Kadir Savun, Fatma Girik, Hayati Hamzaoğlu, Oktar Durukan, Adil Yazıcıoğlu, Necdet Tosun, Hakkı Kıvanç, Nilgün Peri, Münevver Girik, Selahattin Terzioğlu, İsmet Yeşilgül, Çocuk Yıldız: Tulip Karamanbey


Konu: Kırıkkale Çelebi ve Kızılırmak Köprüköy mevkinde cevrilmiş olan bu filmde bir kan davasının öyküsü işlenmektedir. Birbirlerini seven fakat aileleri arasındaki kan da-vası nedeniyle bir araya gelemeyen Kadir (O.Durukan) ve Goncagül (F.Girik) adlı iki gencin sonu kanla biten aşklarının öyküsü

TAYFUN (1960)

Senaryo ve Yönetmen Rahmi Kafadar
Operatör Vedat Akdikmen
Yapım Gürses Film / Melâhat Gürses


Şarkılar: Serap Özer, Gazeller: Kaplan Tarsuslu


Oyuncular: Yılmaz Duru, Sunay Uslu, Atıf Kaptan, Hulusi Kentmen, Atilla Ergün, Ali Ekdal, Melâhat Gürses, Güler Serpil, İlyas Özberkman, Suzan Uçaner, Nezahat Ay, Mustafa Çetinkaya, Kudret Karadağ, Mü-berra Özılıç, Selâhattin İçsel, Suna Vinç


Konu: Haksızlıklara karşı savaşan cesur bir delikanlının maceralı öyküsü

TAŞ BEBEK (1960)

Senaryo ve Yönetmen Sadık Şendil
Foto Direktörü Frederick B. Ford
Yapım: Fitaş


Oyuncular: Göksel Arsoy, Gönül Ya-zar, Münir Özkul, Melahat İçli, Ahmet Tarık Tekçe

Konu: Şarkıcı olmak için savaş veren bir kızın öyküsü.

TALİHSİZ YAVRU (1960)

Senaryo ve Yönetmen Muharrem Gürses
Kamera Kenan Kurt
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden


Oyuncular: Muhterem Nur, Kenan Pars, Ahmet Tarık Tekçe, Nubar Terziyan, Eşref Vural, Esen Gökmen, Muazzez Arçay, Çocuk Yıldız: Rüya Gümüşata (D: 1.4.1952)


Konu: Bir annenin dramı


Not: Kemal filmin arşivinde bugün bulunamayan bu film, Sansür kurulunun 14 Temmuz 1960 tarih ve 50 sayılı kararı ile yasaklanmıştır.

ŞOFÖR NEBAHAT (1960)

Senaryo ve Yönetmen Metin Erksan, Ali Kaptanoğlu (Attila İlhan), Atıf Yılmaz
Kamera Ernest von Theumer
Yapım Duru Film / Naci Duru


Yönetmen Asistanı: Halit Refiğ

Oyuncular: Sezer Sezin, Kenan Pars, Kadir Savun, Talat Gözbak, Sami Hazinses, Semih Sezerli, Ziya Metin, Diclehan Baban, Erol Taş, Aclan Sayılgan. Abdullah Ataç, Osman Türkoğlu, Mehdi Yeşildeniz, Selahattin İçsel, İclal Genç, Atilla Engin


► Senaryosunu Ali Kaptanoğlu takma adıyla Attila ilhan ve Atıf Yılmaz'ın yazdığı “Şoför Nebahat" yönetmenin farklı bir denemesidir, Emirgân'lı şoför Nuri Baba'n kızı Nebahat, babası ölünce arabanın taksitlerini ödemek için direksiyonun başına geçer ve şoförlüğe başlar. Şoförlüğü başta nişanlısı olmak üzere mahalleli Nebahat'a yakıştıramaz. Şoför Nebahat belalısı Neşet'in oyunlarından bir tesadüf sonucu karşılaştığı avukatın sayesinde kurtulur ve film mutlu sonla biter.


Aslında bu film Atıf Yılmaz tarafından çekilmek üzere hazırlanmıştır. Atıf Yılmaz, "Nebahat'ı rolünü o zamanlar karısı olan Nurhan Nur'un oynaması konusunda ısrar edince, prodüktör Naci Duru ite anlaşmazlığa düşer. Naci Duru, "Nebahat" rolü için Sezer Sezinde karar kılınca Atıf Yılmaz filmi çekmekten vazgeçer. Bunun üzerine Naci Duru, filmi çekmesi için Metin Erksan'a teklif götürür:


“Naci Bey bana durumu anlattı. Ben Atıf Yılmaz’la aynı gün Naci Duru'nun yazıhanesinden telefonla konuştum. 'Atıf, anlatılanlar doğru mu diye sordum. 'Evet dedi. 'Filmi sen mi bıraktın Atıf?' diye bir başka soru yönelttim. Ona da 'Evet' dedi. 'Atıf, bu film bana teklif edildi. İstersen sen bi-raz düşün ve bana apaçık düşünceni söyle. Eğer, sen bana 'Ben bu filmin rejisörlüğünü bıraktım ama, sen de o filmin rejisörlüğünü alma' dersen, ben bu filmin rejisörlüğünü almam. Sana karşı bir tavrı hareket olmuşsa, ben o tavrı hareketin ortağı olmam' dedim. Atıf, 'Metin, bu filmin rejisörlüğünü yap* dedi. Bunun üzerine Şoför Nebahat'in rejisörlü-ğünü kabul ettim.”


Naci Duru, Metin Erksan'dan hemen o gece senaryoyu okumasını ve ertesi gün filme başlamasını ister. Metin Erksan, o gece senaryoyu okur ama, ertesi gün filme başlamaz Fikret Uçak ve Halit Refiğle desenaryoya bazı eklemeler yapar. O sıralar Fikret Uçak, Metin Erksan'ın asistanıdır. Halit Refiğ ise, Atıf Yılmaz'ın asistanı olarak bu filme başlamıştır. Bir gün içinde senaryoda bazı değişiklikler yapılır ve aceleyle filmin çekimine başlanır. Melin Erksan, bu film için kendisine yeterince vakit tanınmadığını söylüyor:


Ben senaryoyu okudum, üzerinde bir gün düşünüp, seyirciyi çekeceğine inandığım bazı hareketli sahneler ekledim ve hemen filmi çekmeye başladık. Ben rejisörsem, senaryoyu alırım, düşünürüm ve ona göre yaparım. Bu filmde böyle olmadı. Bana vakit tanınmadı. Vakit tanınsa ne olacaktı? Kuşkusuz çok farklı bir şey olmayacaktı. Çünkü, 'Rejisör olarak filmi al, düşündüğün gibi yap dememişti. Eğer, bu denseydi. Şoför Nebahat, farklı bir film olabilirdi. Bu haliyle senaryosunda boşluklar olan bir film oldu.


Filmde görüntüsel olarak, sözsel olarak Nebahat'in şoförlüğe başlamadan önceki hayatından ipuçları var mı? Var... Bir an önce evlenip ailesinin yükünü azaltmaya çalışan nişanlı bir ev kızı. Nişanlısı da zavallı, biçare bir adam. Nebahat, enine, boyuna iri yapılı bir kız, nişanlısı ise anne sözünden çıkmayan, derin bir Oidipus kompleksi içinde olan sünepe bir adam. Nebahat, bu adamla niye nişanlanmış? Acayip bir nişan-lılık... Nebahat'in ağzından bir kez bile 'çalışmalıyım diye idealist bir söz çıkmıyor. .Şoförlük de dahil olmak üzere hiçbir mesleğe girmek istemiyor. Evlenip, evinin kadını olmak istiyor. Babası kalp krizi geçirip olmese şoför olması bile söz konusu olmayacak. Babası ölünce, annesini, küçük kardeşini geçindirmek ve arabanın borcunu ödemek için direksiyon başına mecburiyetten geçiyor.


Şoför Nebahat", çalışan kadınların simgesi olmaz olmasına ama, erkeklerin dünyasında var olma çabası gösteren ve bu dünyaya adapte olmakta büyük basan gösteren bir kadın tipi olarak Türk sinema tarihine geçer. Nebahat, yıllarca şoförlük yapan babasıyla yaşadığı için o âlemi biraz biliyor. Dolayısıyla deri ceketi, kasketi ile şoförlük mesleğine kolayca adapte oluyor.Yönetmenin "Şoför Nebahat'i de bir günde eklediği sahnelerle bu adaptasyonun güçlendiğini görüyoruz:


Filmin para kazanması lazımdı, bu yüzden filme çok delici, etkileyici sahneler ekledim. Örneğin, Nebahat'in kahvede tavla oynaması, Gececi Neşet ile bilek güreşi yapmaları, meyhanede kavga etmesi, arabasına binen insanları uygunsuz hareketlerinden dolayı ihtar etmesi ve gerektiği zaman da dövmesi gibi sahneler senaryoyu hareketlendirdi. “Birsen ALTINER “Metin Erksan Sineması”



ŞEYTAN KIZ (1960)

Senaryo ve Yönetmen Abdurrahman Palay
Operatör Cezmi Ar
Yapım Dar Film / Sıtkı Şumnulu


Oyuncular: Muhterem Nur, Kenan Artun, Abdurrahman Palay, Çocuk Yıldız: Rüya Gümüşata (d: 1952)

SUÇLU (1960)

Yönetmen Atıf Yılmaz
Senaryo Atıf Yılmaz, Halit Refiğ (Orhan Kemal'in aynı isimli romanından)
Operatör Mikael Rafaelyan
Yönetmen Yardımcısı Halit Refiğ,
Yapım Erman Film / Hürrem Erman


Oyuncular: Turgut Özatay, Şükran Sabuncu, Hülya Şenay,Osman Alyanak, Baki Tamer, Küçük Yıldız: Atila Engin


Konu: Doğrudan Orhan Kemal'in bir romanından yapılan ilk film Suçlu'dur. Özgüç'ün, "yaşlı ve alkolik bir tahsildar ile ikinci kez evlendiği genç karısının öyküsü şeklinde verdiği kısmi özet filmin tamamını kapsamaz. "Posta-telgraftan emekli ellisine gelmişsarhoş İhsan Bey, kıymetini bilmediği ölen karısına yardımcı olarak tuttuğu genç ve güzel hizmetçi Şehnaz ile evlenmiş kılıbık bir adam olmuştur. İlk evliliğinden olan şimdi onüç yaşındaki Cevdet, üvey annesi yüzünden okulu bırakmış, işportacılık yaprnaktadır: 


Mahallesindeki çingene kızı Ccvriye arkadaşıdır. Şehnaz komşuları şoför Adem'e tutulmuştur. İçki sofrasında İhsan'ı sızdıran Adem'le Şehnaz sevişirler Emekli olunca İhsan, Haliçteki bir fabrikanın satın alma ve tebligat işlerine bakmaktadır. Adem, İhsan'ın fabrikaya ait 3.000. TL. sını çalar. Açığı çıkan İhsan tutuklanınca, Cev-det suçu üzerine alır ve tutuklanır. İhsan serbest bırakılırsa da çok geçmeden ölür. Cevdet cezaevi arkadaşı Hasan'ın bulduğu avukat yardımı ile kurtulur, Şehnaz ve Adem'in suçlu olduğu anlaşılır. Avukat, Cevdet’i okula yerleştireceğini söylerse de, O, yanına Cevriye'yi alıp ABD'ye gidip Tom Miks (ve muavini) olmak hülyasındadır. Kaçak bindikleri gemide yakalandıklarında, yine avukat tarafından kurtarılan Cevdet okul talebini yine geri çevirir. Cevriyelere yerleşir ve Hasan ile beraber fabrikada çalışmaya başlar. “Orhan Ünser,” Kelime-lerden Görüntüye” syf, 144 ”

NOT: Film sansür kuruluna takılmış ancak 28 yerinden makaskandıktan sonra gösterime çıkabilmiştir


 Atıf Yılmaz, Suçlu ile tekrar Orhan Kemal'in küçük insanlarının küçük dünyalarına yönelir. Yılmaz Suçlu'yu epeyce değiştirdi; fakat bu değiştirme, çeşitli yabancı filmlerin etkisini taşyan sahnelere ek yapmaktan öteye geçmiyordu. Bundan dolayı, bu çalışma sonunda ortaya çıkan Suçlu, tutum, görüş, sahne düzenlenmesi, tür bakımlarından birbirini tutmayan sahnelerin yan yana gel-mesiyle ve sansürün de yardımıyla bir yamalı bohçaya dönüşmüştü. Suçlu bu haliyle, biraz Oliver Twist’in “Izdırap Çocuğu”, biraz Los Olvidados’un “Utulmuşlar”, biraz “Les 400 Coups” (400 Darbe), biraz “Katilin Pençesinde”, biraz The “Pencerenin Essrarı”na uzanıyor, en çiğ gerçekçilikten, naturalizmden, komediye, sert bir toplumsal eleştirmeden çoçuklar için hazırlanmış serüven filmine dönüveriyordu. (Burçak Evren)

SON YUVA/ SIĞINTI (1960)

Yönetmen Hicri Akbaşlı
Senaryo Tekin Akpolat
Kamera Ali Uğur
Yapım Ata Film / Hadi Yaman


Oyuncular: Serpil Gül, Cahit Irgat, Öztürk Serengil, Muazzez Arçay, Suphi Kaner, Alev Oraloğlu, Suna Pekuysal


Konu: Okullarda eğitim sorunlarını konu alan sosyal içerikli bir film,