Powered By Blogger

10 Ekim 2015 Cumartesi

DERDİMDEN ANLAYAN YOK (1962)

Yönetmen : Kenan Pars
Senaryo: Afif Yesari
Kamera: Ali Uğur
Yapım : Mask Film / Kenan Pars
Şarkıları Okuyan: Sevim Şengül, Abdullah Yüce,


Oyuncular: Muhterem Nur, Kenan Pars, Ahmet Tarık Tekçe, Afif Yesari, Senih Okran, Necdet Tosun, Aysel Tanju, Küçük Yıldız: Esin Nur

DAMAT BEYEFENDİ (1962)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil

Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Şan Film / Baki Üsküdarlı


Oyuncular: Salih Tozan, Oya Tarı, Meral Sayın, Gazanfer Özcan, Suna Pekuysal, Birsen Kaplangı, Funda Gelişen, Ersun Kazançel


Konu: Mirasını kardeşine bırakmamak için genç bir kızla evlenen yaşlı adamın öyküsü.

DAİMA KALBİMDESİN (1962)

Yönetmen: Nejat Saydam
Senaryo : Özdemir Birsel, İlhan Engin Nejat Saydam
Kamera: Turgut Ören
Müzik Metin Bükey
Yapım: Birsel Film / Nüzhet ve Özdemir Birsel


Yönetmen yardımcısı: Oksal Pekmezoğlu, Kameraman: Mustafa Yılmaz, Negatif Kurgu: Hikmet Kuyucu, Laboratuar: Cemil Orhon, Süleyman Koyuncu, Bayram Güzel, Dekor: Sohban Koloğlu, Ses Kayıt: Marko Buduris, Senkron: Metin Miroğlu, Prodüksiyon Amiri: Arif Eriş, Set: Aydın Çarkın, Satı Tutar, Atalay Saraç, (Ses Film Stüdyosunda seslendirilmiş ve Ören film stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Tamer Yiğit (Cevat), Belgin Doruk (Handan), Sadri Alışık (Tahir), Reha Yurdakul (Orhan), Rıza Tüzün (baba), Nuray Uslu (Ayşe), Ahmet Tarık Tekçe (kahya), Avni Dilligil (Hasan), Vahi Öz (Hüsmen Ağa), Dursune Şirin (Dadı), İbrahim Delideniz (Avukat, Rıza Tözüm, Fıuat İmer, Sadi Mutlu (Cevat’ın çocukluğu), Nigün Kasapbaşoğlu (Handan’ın çocukluğu), Atilla Engin, Rıza Tüzün (Handan’ın babası)


Konu: Handan sevgilisi kimsesiz bir çocuk olan Cevat'ı babasının eve kabul ettiği, gözlerinin onun gözleri ile birleşerek ömür boyu sürecek bir dostluk ve sevginin başlangıcı olarak defterine not düşmüş. Handan'ın ağabeyi Orhan ise Cevat'ı bir türlüsevmemiş, çocuk aklı ile hep ondan kurtulma çareleri aramış, onun evden ve çiftlikten gitmesi için iftira dahil her şeyi denemiş. Yağmurlu bir gece'de bir kaza sonucu baba ölünce Orhan çiftliğin idaresini eline alıp, kendi gibi merhametsiz bir kahya bulur. İlk iş olarak Cevat'ı okuldan alıp çiftliğe yanaşma yaparlar. Handan'ı da Cevat ile konuşmaktan men eder, buna rağmen iki çocuk çiftliğe yakın bir nehir boyunda sık sık buluşurlar. Yıllar geçer büyürler. Bütün yasak şeylere duyulan arzu gibi Cevat'a olan sevgini engelleyemez. Handan'ı Paris'e yatılı okula gönderir. Dört yıl kalır. Dönüşte tren yolculuğunda çiftliklerinin hudud komşusu Tarık ile tanışırlar. Onları Orhan karşılar beraberce çiftliğe dönerler. Tarık av sporuna meraklı bir gençtir. Orhan ile beraber ava çıkmaktadırlar. Bunu bahane ederek Handan ile arkadaşilıklarının devam etmesi için sık sık çiftliğe gelmektedir. Nihayet Handan'ı Orhan'dan ister. Kadın ve kumar düşkünü Orhan borç içindedir. Çiftliğe icra gelmiştir. Bir kurtarıcı gibi Tarık'a sarılır, ne olursa olsun onları evlendirecektir. Tarık ile konuşur, borcu ödemese Handan'ı rüyasında bile göremeyeceğini söyer. Tarık kabul eder, iş Handan'ı razı etmeğe kalmıştır.


Diğer taraftan Cevat ile Handan'da çocukluklarındaki gibi gene nehir boyunda buluşup aşklarını ve bağlılıklarını devam ettirmekte, birbirlerini delice sevmektedirler. Bu arada Orhan Kahyanının şehirde olduğu bir gece kızı Ayşe'ye tecavüz eder ve hamile bırakır. Ayşe ise Cevat'ı karşılıksız bir aşkla sevmektedir. Cevat'tan karşılık göremeyen Ayşe Orhan'ın kuracağı tuzağa istemeye istemeye razı olur. Kendisinin Cevat'tan hamile kaldığını söyler. Handan ise bunalımlar ve çaresizlikler içindedir. Tarık ile evlenmeye razı olur evlenirler...

DAĞLAR BULUTLU EFEM

Senaryo ve Yönetmen: Semih Evin “*”
Operatör: Orhan Çağman
Yapım: Aktunç Film / Şevket Aktunç


Oyuncular: Eşref Kolçak, Evrim Fer, Hüseyin baradan, Saime Bekbay, Atıf Kaptan, Hulusi Kentmen, Avni Dilligil, Mehmet Özekit


►Yöresel bir olay yaratan efelik üzerine yapılan filmler, ya gerçekte yaşanmışbir efenin yaşamöyküsünü ya da bir yaşantıya dayanmamakla beraber tarihsel birfona oturtulan veya oturtulamayan öyküleri anlatırlar. Bir kısım efe filmiise yabancı kökenli serüven filmlerinden uyarlanmıştır. Tıpkı bu filmde olduğu gibi.

_____________________________


“*” John Taintor Foote’nin (1881-1950) yazdığı ve Garret Fort’un (1900-1945) sinemaya uyarladığı, 8 Kasım 1940 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde vizyona giren ve Rouben Mamoulian’ ın (1897-1987) rejisiyle sinemaya aktarılan; başlıca rolleri Tyrone Power (1914-1958), Linda Darnell (1923-1965) ve Basil Rathbone’nin (1892-1967)paylaştığı “The Mark of Zorro” (Zoro’nun İşareti) isimli filmden uyarlama)

ÇÖPÇATAN (1962)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Yılmaz Gürbüz
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu
Şarkılar: Sinan Subaşı,


Oyuncular: Eşref Kolçak, Fatma Girik, Öztürk Serengil, Kadir Savun, Suphi Kaner, Necdet Tosun, Mualla Sürer, Mahmure Handan, Nuri Genç, hakkı Haktan, Özdemir Akın, Asım Nipton, Hüseyin Zan, Refik Üfler, Taliha Saltı, Enver Dönmez, Zeki Sezer,Merih Meral, Çocuk Yıldız: Parla Şenol,


KONU: Ayla (Parla Şenol) babası Osman (Kadir Savun) ile birlikte yaşayan, yaramazlıklarıyla yakın çevresini canından bezdirmiş sevimli bir yumurcaktır. Bir gün babasının arkadaşı Orhan’ın (Eşref Kolçak) sevgilisi Leyla (Fatma Girik) ziyarete geldiğinde Ayla Osman’ın bütün çapkınlıklarını anlatarak iki sevgilinin ayrılmalarına neden olur. Ama, Orhan’ın gerçekten çok sevdiği Leyla’dan ayrıldığı için çektiği acıları görünce onları barıştırmaya karar verir. Babası ile bir sürü plan yaparlar, ama hiçbirisi işe yaramaz. İnatçı Leyla, zengin bir işadamı sandığı Turgut (Öztürk Serengil) ile evlenmeye karar verir. Turgut aslında parasız bir esrar kaçakçısıdır. Leyla ile de parası için evlenecektir. Bu arada küçük Ayla’nın babası aniden ölür. Orhan ve arkadaşları Ayla’ya sahip çıkarlar, onu mutlu edebilmek için her yolu denerler. Bir gün Leyla sokakta Ayla’yı görür, babasının öldüğünü öğrenir ve onu yanına alır. Birlikte yaşamaya başlarlar. Ayla Turgut’u hiç sevmemiştir. Leyla’nın da gönü hala Orhan’dadır. Ama nişanlandığı için geri adım atamamaktadır. Turgut ve arkadaşlarının geleceğe yönelik olarak Leyla’nın paraları konusundaki planlarını duyan Ayla, Turgut’u tüm bildiklerini herkese söylemekle tehdit eder. Turgut nikah günü bir sorun yaşamamak için Ayla’yı kaçırtır. Leyla’ya da küçük kızın Orhan’a gittiğini söyler. Bu sırada ele avuca sığmaz küçük yaramaz, bir yolunu bulup Orhan’a haber gönderir. Orhan ve arkadaşları Ayla’yı kurtarırlar. Hep birlikte hızla evlendirme memurluğunun yolunu tutan kafadarlar son dakikada nikaha yetişirler. Gerçek kimliğinin ortaya çıkmasıyla telaşa kapılan Turgut kaçmaya çalışır. Fakat kendi adamlarının içine sızmış olan gizli narkotik polisi Turgut’u tutuklar ve hapse gönderir. Leyla ile Orhan birbirlerinden kopamayacaklarını anlamıştır. Barışır ve nişanlanırlarken sevimli yaramaz Ayla de bir kenarda mutlu ve muzip bir ifadeyle gülümsemektedir…”Burçak Evren, “Fatma Girik, İki Ünlü Kadın”

ÇİĞDEM (1962)

Yönetmen: Natuk Baytan
Senaryo: Alaeddin İldeniz
Kamera: Vedat Akdikmen
Yapım: İldeniz Film / Alaeddin İldeniz


Oyuncular: Muhterem Nur, Erol Taş, Baki Tamer, Diclehan Baban, Necdet Tosun, Küçük Yıldız: Çiğdem


Konu: Kaçırılan Kızla onu kurtarmaya çalı-şan babanın öyküsü

ÇİFTE KUMRULAR (1962)

Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo: İlhan Engin
Kamera: Mikeal Rafaelyan

Müzik: Fecri Ebcioğlu
Yapım: As Film / Muzaffer Arslan


Oyuncular: Muhterem Nur, Ekrem Bora, Ahmet Tarık Tekçe, Sami Hazinses, Hulusi Kentmen, Necdet Tosun, Avni Dilligil, Vural Engin, Çocuk Oyuncu: Nilüfer Koçyiğit, (d: 1951)


 O. Henry'nin bir eserinden !lhan Engin'in senaryolaştırdığı "Çifte Kumrular"da fidye almak üzere kaçırılan bir çocuğun komik hikayesi anlatılır. İki adam, fidye almak için zengin bir ailenin dokuz yaşındaki biraz fazla haşarı kızlarını kaçırır. Bu iki adam çocuğun ailesine telefon edip, "Eğer çocuğunuzu canlı olarak görmek istiyorsanız, vereceğimiz adrese şu kadar para gönderin" derler ve olanlar olur. Kızın babası çocuk hırsızlarını adeta minnet, teşekkür sözleriyle karşılar. Baba çocuğunu kaçıranlara "Aman, benden uzak tutun da, ne yaparsanız yapın, isterseniz öldürün" diyerek bu iki adamı, dokuz yaşındaki bu haşarı kızla ne yapacaklarını şaşırmış bir halde ortada bırakıverir.

"Çifte Kumrular" Ayşecik'i meşhur etmiş As Filmin, Ayşecik'in başka bir film şirketiyle anlaşması üzerine çektiği bir çocuk filmidir. Ayşecik'e rakip olarak bu filmde, o dönemin çocuk oyuncularından olan Nilüfer Koçyiğit'i oynatırlar. Metin Erkksan, prodüktöre "Çifte Kumrular"ın Ayşecik filmleri gibi olamayacağını söyler ve filmin sonunda da bu görüşünde haklı olduğu ortaya çıkar:


Ayşecikler dramdı. Büyüklerden daha büyük konuşan, çok bilmiş bir çocuk tipiydi Ayşecik. 'Çifte Kumrular'daki çocuk böyle değildi. Haşarı, yaramaz bir çocuktu. Dolayısıyla, Nilüfer'in çok kabiliyetli bir çocuk oyuncu olmasına rağmen, bu filmin Ayşeciklde rakip olması düşünülemezdi. “Metin Erksan Sineması, “Birsen Altıner, syf, 50 ”

ÇİFTE NİKAH (1962)

Senaryo ve Yönetmen: Hulki Saner
Kamera: Kosta Psaros
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman


Oyuncular: Ayhan Işık, Leyla Sayar, Serpil Gül, İzzet Günay


Filmin adı ''Çifte Nikah''tı. Yönetmeni ise Hulki Saner. O günleri hiç unutmuyor İzzet Günay. Filmin çekildiği yeri bile hatırlıyor... Bir söyleşisinde ''Şimdi Erler Film''in olduğu Nişantaşı''ndaki Kodaman Sokak''ta Ant Film Platosu vardı'' diyor. ''Orada çekiliyordu film''.


Nasıl unutsun ki, o film yüzünden burnu kırılmıştı ünlü sanatçının. Peki nasıl mı? Sadri Alışık kırmıştı. Tabii ki bir kaza olmuştu, yanlışlıkla vurmuştu.
Filmin bir bölümünde Sadri Alışık''la İzzet Günay''ın kavga sahnesi vardı. Sadri Baba yumruk atacaktı İzzet Günay''a. Günay''ın, yumruk savrulduğu anda kafasını geriye doğru çekmesi gerekiyordu. Ancak biraz geç kalmıştı bu hareketi yapmakta. Ve şiddetli bir yumruk yemişti Sadri Alışık''tan. Derken burnundan boşanan kan ve kırılan burun kemiği. Hemen hastaneye kaldırılıyordu ve ilk müdahale yapılıyordu. O günden sonra İzzet Günay ne zaman burnunu sıvazlasa aklına Sadri Alışık geliyor.

ÇIKAR YOL (1962)

Yönetmen: Semih Evin
Senaryo: Necati Deliorman
Kamera: Orhan Çağman
Yapım: Şan Film / Baki Üsküdarlı


Oyuncular: Eşref Kolçak, Evrim Fer, Atilla Ergün, Kemal Deliorman, Necdet Tosun 


Başı belaya giren bir şöförün kendini temize çıkarma öyküsü

ÇAM SAKIZI (1962)

Yönetmen:Nevzat Pesen
Senaryo: Suavi Sualp
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular: Neriman Köksal (Çamsakızı/Gül), Orhan Gürşiray (Tamyol Murat/Kartal), Ahmet Tarık Tekçe (Ahmet kaptan), Müm-taz Ener, Hulusi Kentmen, Sedat Demİr (Ali Şipşak), İbrahim Delideniz (Rıza), Suna Pekuysa (Suna), Osman Zıt, Zafer Önen (Haldun), Faik Coşkun (Faik baba), Talia Saltı (udi), Selahattin İçsel (Tahsin)


Konu: Bir klüp kaptanın mücadele öyküsü

CİLALI İBO RÜYALAR ALEMİNDE (1962)

Yönetmen: Osman F. Seden
Senaryo: Bülent Oran “*”

Kamera: Necati İltaç, Kenan Kurt
Yapım: Kemal Film / Osman F. Seden


Oyuncular: Feridun Karakaya, Serpil Gül, Ahmet Tarık Tekçe, Aysel Tanju, Nubar Terziyan, Faik Coşkun


Konu: Rüyasında çeşitli kimliklere bürünen (Kovboy, Tarzan gibi) İbo'nun güldürülü öyküsü


Not: Film Danny Kaye’in (1913-1987) oynadığı 1947 yılı “Secret Life of Walter Mitty”i simli bir filmin yerli uyarlamasıdır. Bu Amerikan yapımı filmde Virginia Mayo v(1920– 2005) ve Boris Karloff (1887-1969) gibi oyuncularda rol almışlardır.





CEHENNEME ÇEVRİLEN CENNET (1962)

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Vecdi Yarman
Kamera: Cezmi Ar
Müzik: Necati Başara
Yapım: Pan Film / Nuri Akıncı


Oyuncular: Semih Sergen, Evrim Fer, Erol Taş, Vahi Öz, Danyal Topatan, Nilgün Esen, Aysel Tanju, Ferhan Tanseli


Konu: Çevresindeki düzeni kollamaya ve korumaya çalışanların öyküsü.

CEHENNEM YOLCULARI (1962)

Senaryo ve Yönetmen: Burhan Bolan
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Eren Film / Burhan Bolan


Oyuncular: Kenan Pars, Semra Sar, Afif Yesari, Gül Ruh (1962 Dans Kraliçesi), Hayri Esen, Osman Alyanak, Mustafa Dağhan, Mualla Sürer, Faik Coşkun, Behice İmer, Şunis Bayraktar


Konu: Zengin bir adamla evlenip ortalıktan kaybolan fakat sonra eski sevgilisi şoförle karşılaşan bir kadının öyküsü.

CANEVİNDEN VURDULAR (1962)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Kameraman: Rafet Şiriner
Yapım: Erol Film / Barazettin Erol 


Oyuncular: Mahir Özerdem, Pervin Par, Hayati Hamzaoğlu, Erol Taş, Kenan Büke, Mahmure Handan, Eşref Vural, Salih Tozan


Konu: Kız kardeşlerini sevdiği delikanlıya vermek istemeyen iki gencin öyküsü.

CENGİZ HAN’IN HAZİNELERİ “Karaoğlan” (1962)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Suat Yalaz (Abdullah Ziya Kozanoğlu'nun aynı isimli romanından)
Kamera: Çetin Gürtop
Müzik: Yalçın Tura
Yapım:Yerli Film / Atıf Yılmaz, Orhan Günşiray


Reji Ast: Çetin İnanç, Türküler: Ruhi Su Sanat Yönetmeni: Niyazi

oyuncular: Orhan Günşİray, Fatma Girik. Öztürk Serengil, Aysel Tanju, Atıf Kaptan, Sami Hazinses, Nuri Altınok, Mümtaz Ener, Tülay Akatlar, Atilla Tokatlı, Ece Han, Hüse-yin Salıcı, Öztürk Serengil, Aysel Tanju, Sami Hazinses, Tülay Akatlar, Ruhi Su, Nahire Kaşay, Tanju Gençkurt, Yusuf Çağatay, Ahmet Turgutlu, Bülent Aktaş, Cevdet Balıkçı, Ayşe Nur, Feryal Altınbaş, Alev Kaşay, Enver Koçyiğit, Abdurrahman Öztürk, Zeki Taycı, Osman Altay, Mehmet Öztürk, Reşit Çıldam, Gülten Ceylan


Konu: Hanların Hanı Cengiz Han'ın oğlu çağatay Han (Mümtaz Ener) babasının mezarıyla ona ait olan hazinenin yerini bulana güzelller güzeli kızı Tolunay'ı (Tülay Akatlar) vereceğini vaat eder. Bu arada Karaoğlan (Orhan Günşıray) adlı bir çoban da sırf inat ollsun diye bu işe soyunup me-zarla hazinenin peşine takılır. Bu arayış sırasında Kubilay Han (Öztürk Serengil) ve adamları bu işin peşinde koşanlara zorluk çıkarmaya başlar. Ama Karaoğğlan bu zorluklardan hiç yılmadan hazinenin izini sürmeye deevam eder. Bu yolculuğu sıra-sında Sümbül (Fatma Girik) addII bir kızla tanışır ve daha önce de beraber olduğu Çakır'la (Saami Hazinses) ayrılmaz bir üçlü olurlar.


Çöllerdeki uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra Karaoğlan meezarı bulur. Bu kez de Bahadır Otsukharcı (Nuri Altıok) çıkar karrşısına. Onunla istemeden dövüşür ama sonradan onun düşşmanı değil babası olduğunu anlar. Karaoğlan'ın dönüş yolculuuğu da tehlikelerle kuşatılmış olur. Ama her bir güçlüğü yenerek müjdesiniÇağatay Han'a ulaştırmayı başarır.


► Ölen Cengiz Han (ve hazineleri) bilinmeyen bir yere gömülür. Çoban Memiş'in Ka-raoğlan diye anılan adsız oğlu, oba gençlerinin sürekli alayları karşısında, Cengiz Han'ın hazinesini bulacağını ve güzeller güzeli torunu Tolunay'ı da alacağını söyler, hazineyi bulma yarışına diğer yarışmacılarla katılır. Otsokarcı hazinenin aranmasına karşıdır. Yarışmacılar doğa ile (Gobi çölü kum fırtınası) mücadele ederken birbirlerini de engellemeye çalışırlar.
Karaoğlan yanına at uşağı olarak kaz gagası Çalık’ı da almıştır. yolda yanlarına Çavdar Tarlası adını verdiği Sünbül ve Ateş Parçası da katılır. Çölde, Karaoğlan'ın sürekli çatıştığı Hülagü'nün zehirlediği kuyudan su içen Ateş Parçası ölür, sonunda Otüğen ormanına ulaşırlar; Karaoğlan, mezarı ve hazineyi bulur, Otsokarcı hazineyi beklemektedir, çatışırlar, Karaoğlan yenilir, Otsokarcı'nın babası olduğunu öğrenir artık bir adı vardır. Hülagü'nün yaptığı kötülüklerin hesabı sorulur. Karaoğlan Tolunay'ı hak etmiştir ama Çavdar Tarlası'nı seçer. Kazanoğlu'nun romanı ile Yalaz'ın çizgiromanı detayda farklılıklar gösterirler, Yalaz, Karaoğlan tipini değişikliğe uğratarak kendi yazdığı/çizdiği çizgi roman da sürdürür. (Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf; 113)