Powered By Blogger

14 Ekim 2015 Çarşamba

İKİ KOCALI KADIN (1963)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo:  Ayten Ürkmez
Foto Direktörü: Gani Turanlı,
Müzik: Fecri Ebcioğlu
Yapım: Artist Film / Aziz Sarıkaya


Reji Asistanı: Zühal Üstüntaş, Kamera Asistanı: Ahmet Erhan, Set Amiri: Zeki Tezcan, Işıklar: İlhan Akkova, Dekor: Sohban Koloğlu, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Yılmaz Erman, Hayati Akbulut, Erdoğan Dolapçı, Film Amilleri: Recep-Eşref Ekicigil, (Erman Film Stüdyosu’nda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Türkan Şoray, Tanju Gürsu, Efgan Efekan, Salih Tozan. Cevat Kurtuluş, Faik Coşkun, Mehmet Aslan, Zühal Üstüntaş, Fuat İmer, Alaeddin Altıok, Niyazi Vanlı, Zeki Tezcan,

Konu: Bir deniz kazasında öldü sanılan bir gencin güldürüsü.

İKİ GEMİ YANYANA (1963)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Kemal Tahir, Atıf Yılmaz
Operatör Çetin Gürtop

Yapım: Efe Film / Ertem Eğilmez, Nahit Ataman

Yönetmen Asistanı: Çetin İnanç, Sesleri Alan: Marko Buduris, Asistan Rejisörler: Attila Tokatlı, Tunç Başaran, Çetin İnanç, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç, Asistanlar: Eşref Yenipazar, Mıgır Sarıoğlu, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Set Yardımcıları: Erdoğan Avcı, Orhan Erimez, Muzaffer Hiçdurmaz, Montaj: Tunç Başaran, Senkron: Metin Miroğlu, Laboratuvar: Cemil Orhon, Negatif Montaj: Hikmet Kuyucu, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Orhan Günşıray, Filiz Akın, Sadettin Erbil, Altan Erbulak, Suzan Avcı, Sevda Nur, Tuncer Necmioğlu, Tevhit Bilge, Erol Keskin, Turgut Boralı, Nubar Terziyan, Oya Sensev, Erol Günaydın, Zeki Tüney, Hakkı Kıvanç, Hüseyin Baradan, Zeki Alpan, Hakkı Haktan, Danyal Tıopatan, Eşref Vural, Haydar Karaer, M. Ali Akpınar, Tuncer Necmioğlu, Zeki Tünay


Konu: Dolmuş şoförü Orhan (Orhan Günşıray) ile sinema oyuncusu Gülsen (Filiz Akın) birbirini seven iki gençtir. Birgün Gülsen'in de içinde bulunduğu Orhan'ın arasına dört kişi biner.


Dördü de pek tekin kişiler değillerdir. Bunlar Hacı Kavas (Turgut Boralı), Ayten (Suzan Avcı) adına bir kadın, Külyutmaz lakaplı (Saadettin Erbil) karanlık işler çeviren bir adam ve bir tersane işçisidir. Ne gariptir ki hem bu müşterilerin, hem de Gülsen'in çantaları aynı modeldir. Birbirlerine o kadar benzerler ki, birini diğerinden ayırabilmek olanaksızdır. Arabada çantaların hepsi birbirine karışır. Hiç kimse fark etmez. Oysaki çantaların içi saatii bomba gibidir. Birisinin içinden şantaj resimleri, diğerinden ise bulgur torbaları içine saklanmış esrar çıkar. Orhan ile Gülsen karıştırılan çantaların içindeki sırrı çözmek içini kolları sıvarlar. Bir çeşit hırsız-polis oyunundan sonra da suçluları polise teslim ederler. (Burçak Evren, "Filiz Akın" Dünya KİV Yayınları, 2010)

İKİSİ DE CESURDU “BEŞ KURŞUN İKİ ADAM” (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Ferit Ceylan “*”
Kameraman: Dinçer Önal
Yapım: Meriç Film / Samim Meriç
(Lale Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)


Oyuncular: Samim Meriç (Kara Yalçın), Yılmaz Güney (Ali Duran), Semra Sar (Yalçın’ın Sevgilisi), Hilal Esen (Hilal), Yaşar Tunalı, Ersun Kazançel (Yalçın’ın kardeşi), Önder Somer (Komiser Hüseyin), Ali Şen (1. Ayyaş), Ferit Ceylan (2. Ayyaş), Tunç Bartu, Enver Dönmez), Hasan Yıldız,

KONU: Yalçın (Samim Meriç), kentin ünlü kabadayılarından biridir. Bir türlü uslanmayan Yalçın'ı, aşık olduğu sevgilisi Figen (Semra Sar) dize getirir. Birlikte kenti terk edip, yeni bir hayata başlayacaklardır. Sahibi olduğu kahvehanesini de kardeşi Kara'ya bırakacaktır Yalçın. Kara (Yaşar Tunalı) ağabeyine bir haber getirir. Konya hapishanesinde cezasını tamamlayan ünlü kabadayılardan Ali Duran (Yılmaz Güney) kente gelmek üzere yola çıkmıştır. Haber çevreye yayılınca çeşitli yorumlar yapılır. Kimi Yalçın'dan, kimi Ali Durandan yanadır.


Ali Duran, görevli iki jandarma arasında kente gelir. Elleri kelepçelidir. Altı aylık sürgünü geçirmek üzere karakola teslim edilir. Kelepçeleri açılır. Komiser Hüseyin (Önder Somer), çocukluk arkadaşıdır. Bu altı aylık sürgünde dikkatli olması ve tahriklere kapıl-maması için Ali Duran'ı uyarır. Her gün karakola gelip yoklama defterine imza atması gereken Ali Duran küçük bir otel odasına yerleşir. Yaşlı anasının çerçeveli bir fotoğrafını odasının duvarına asar. Sürgündeki yaşamını kazasız belasız atlatıp, bir an önce anasına kavuşmaktır amacı.


Kendi üstünde bir kabadayı görmeye tahammül edemeyen Yalçın'ın, Ali Duran'ın gelmesiyle birden keyfi kaçar. Kahvede ve mahallede konuşulanlar aleyhine geliştiğinden tahrike kapılan Yalçın, kararını değiştirir ve kenti terk etmekten vazgeçer. Ali Duran'la he-saplaşmak için fırsat kollamaktadır. Bir gün meyhanede karşılaşırlar. Yalçın sarhoştur, laf atıp hakaret eder. Ali Duran ona bulaşmamak için ses çıkarmaz. Masasından kalkıp gider. Yeni bir hayata başlamaya hazırlanan Figen de sevgilisinin karar değiştirmesi yüzünden düş kırıklığı yaşamaktadır. Gitmeleri için onu zorlar. Tartışma sonucu araları açılır Yalçınla.


Sessiz, kendi halinde sürgün cezasını tamamlamaya çalışan Ali Duran, anasıyla mektuplaşır. Yaşlı kadın, dişlerinin yapılması için biriktirdiği parayı da oğluna göndermiştir. Kaldığı otelin karşısındaki evde oturan küçük kız Hilal (Hilal Esen), konuştuğu, dertleştiği tek arkadaşıdır Ali Duran'ın. Pencereden pencereye gülümseyerek, bakışarak tanışmışlardır. Hilal, pencerede mandolin çalar. Parkta otururlar, istasyon civarında dolaşırlar. Ali Duran gelip geçen trenlere bakar. Bu trenlerden biri, onu anasına kavuşturacaktır.


Sözünde durmadığı için sevgilisi Yalçın'ı terk eden Figen, otele gelip Ali Duran'ı suçlar. Yalçınla aralarının bozulmasına, mutluluğu-nun yıkılmasına sebep Ali Duran'dır, Figen'e göre. Sokaklarda ıslık çalarak yürüyen mahallenin gariban delisi Felek (Ferit Ceylan), Figen'in otelden çıktığını görünce gidip Yalçın'a haber verir.


Ali Duran'ın günü dolmuştur. Bavulunu hazırlar. Son bir kez karşıdaki evin penceresine bakar. Küçük kız uykudadır. Yazık ki ona veda edemeden sabah trenine binip gidecektir. Sevgilisi Figen'le ilişkisi olduğunu sanan Yalçın ise, silahlanıp Ali Duran'ın peşine düşer. Kıskançlık krizine kapılan Yalçın'ı durdurmak mümkün değildir. Kardeşi Kara ile Figen, Komiser Hüseyin'i bulup haber verirler. Ali Duran meyhanededir. Trenin kalkmasına yirmi dakika vardır. Yalçın silahıyla Ali Duran'ın karşısına dikilir. "Silahını çek, dövüşelim," der. Duran'ın silahı yoktur. "Bırak beni, gideyim," diye yalvarsa da Yalçın yumruklayıp onu yere devirir. Ali Duran sonunda dayanamaz, kalkıp Yalçın'ın üzerine yürür. Bu kez Yalçın yerdedir. Birden bir silah sesiduyulur. Ali Duran sırtından vurulmuştur. Onu vuran, meyhaneye silahıyla giren deli Felektir. Ali Duran, trene yetişmek için yaralı olarak dışarı çıkar. Deli Felek, "Kabadayı Ali Duran'ı vurdum, herkes benden bahsedecek. Şimdi seni de vuracağım," diye kahkahalar atıp, Yalçın'ı da omzundan yaralar. Polisler gelir.


Silah sesleriyle dışarı fırlayan Hilal, istasyona doğru düşe kalka yürüyen Ali Duran'a yetişir. Duran kanlar içinde yere düşerken tren geçip gider. "Ana, ana, bu tren beni sana getiremedi," deyip son nefesini verirken küçük kız hıçkırıklarla üzerine kapanır. Komi-ser Hüseyin koşarak gelir. "Her oyunun sonunda sen ölürdün," diyen çocukluk arkadaşı Hüseyin acı içindedir. Bu kez Ali Duran gerçekten ölmüştür...


Notlar: Cezasını bitirip altı aylık Konya sürgünü dönüşünden sonra Yılmaz Güney'in oynadığı ilk film. Almanya'da Ulus Video tarafından çıkarılan kasetinin jeneriğinde 'reji ve senaryo yazarı' olarak Sadık Kurtuluş adı geçer. Oysa bu adla bir rejisör olmadığı gibi, filmin yönetmeni, İkisi de Cesurdu da Felek rolünü oynayan Ferit Ceylan; çeşitli bölümleri set çalışmaları sırasında oluşturulan senaryonun yazarı ise Yılmaz Güney'dir. Sadık Kurtuluş, Kurtuluş Film adlı bir şirketin sahibi olup, İkisi de Cesurdu'yu satın alan yapımcıdır. Filmin bir takma adı da 5 Kurşun 2 Adam'dır. Çeşitli kent sinemalarında, özellikle de Anadolu bölgelerinde gişe rekorları kıran, ilk Yılmaz Güney filmi olarak da dikkati çeker. Ayrıca, Yılmaz Güney'in kitlesel açıdan halkla, seyirciyle diyalog kurmasıyla da Güney'i Güney yapan ilk filmdir. Filmin öyküsü, birkaç kez "Antepli" gibi isimler altında yeniden çekilmiştir. “Agah Özgüç “ Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

________________________________________________

“*” William Bowers (1916-1987) ve Adré De Toth’un (1912-2002) eserinden Yönetmen Henry King’in (1896-1982) 21 Ağustos 1950 de İsveç’te gösterime giren “The Gunfighter” isimli filminden uyarlama. Amerikan (U.S.A) yapımı bu filmde başlıca rolleri Gregory Peck (1916-2003), Helen Westcott (1928-1998), Karl Malden (1912-2009) paylaşmışlardır

HOP DEDİK (1963)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Safa Önal
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım:Metro Film / Aram Gülyüz
(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuvar: Yılmaz Erman, Hayati Akbulut, Erdoğan Dolapçı, Reji Asistanı: Mehmet Aslan, Set Amiri: Adil Kıbıcı, Kamera Asistanı: Muzaffer Turan, Dekor: Sohban Koloğlu, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Dublaj: Hayri Esen, Sesleri Alan: Yorgo İliadis,


Oyuncular: Orhan Günşıray, Fatma Girik, İzzet Günay, Aysel Tanju, Nubar Terziyan (Kamçılı), Eşref Vural, Zafer Önen, Hasan Ceylan, Mehmet Arslan, Hüseyin Güler, Mehmet Aslan, Hkkı Kıvanç,


Konu: Ferit (O.GÜnşiray) bir gece eğlenmek için gittiği kulüpten çıkarken yanlışlıkla kendisininkine çok benzeyen ama başkasına ait olan bir palto ile çıkar. Fakat bunun far-kına vardığında ise kendisininkini bulamaz. Üzerindeki paltonun cebinde sahibine ait bir kart bulur. Adrese gittiğinde adamın ünlü bir gazinocu olduuğunu ve öldürüldüğünü öğrenir. Ferit olayı araştırmaya karar verir. Bütün şüpheler bu gazinocunun anlaşma yaptığı yeni şarkıcılardan Leyla'da (F.Girik) toplanmaktadır. Leyla ise suçsuzdurve bunu kanıtlamak için de tesadüfen tanıştığı Ferit'ten yardım istemektedir. Fakat kısa zamanda işin içine Veronique (A.Tanju) adlı bir striptizci kız da girer. Ferit kördüğüme benzeyen bu olayı çözmeye çalışırken Leyla'ya da aşık olmuştur. Araştırmalar sonucunda öldürülen gazinocunun Ulvi (N.Terziiyan) adında bir ortağının da olduğu ortaya çıkar. Cinayeti Ulvi bey işlemiştir. Tüm gazinonun tek sahibi olmaktır amacı. Leyla bunu tes
adüfen öğrenir. “Burçak Evren, İkiÜn’lü Kadın Fatma Girik”

HİÇ Mİ BENİ SEVMEDİN (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Süha Doğan
Foto Direktörü:Manasi Filmeridis
Müzik: Yesari Asım Arsoy
Yapım: İnci Film / Süha Doğan,Kemal Doğan


Oyuncular: Fikret hakan, Avni Dilligil, Muazzez Doğan, Osman Alyanak, Dursune şirin, Vahi Öz, Ümran Taşkent, Salih Tozan, Hüseyin Baradan, Mualla Kavur,


Konu: Uçarı bir çapkın gençle fakir bir kızın öyküsü

HELAL OLSUN ALİ ABİ (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Hulki Saner
Kamera: Kostas Pasaros
Yapım: Erman Film/Hürrem Erman _ Saner Film/Hulki Saner


Oyuncular: Ayhan Işık (Ali), Sadri Alışık, Sevda Ferdağ (Fettan), Renan Fosoforoğlu, Afif Yesari, Sevim Emre, M. Ali Akpınar, Hasan Ceylan, Cevat Kurtuluş (Komedyen Rıza)


Konu: Turist Ömer sokakta para bulur ve şansını denemek için kumar oynamaya gider. Pavyonda kumar oynanmaktadır. Kavga çıkar. Pavyon müdürü pavyonu ele geçirmek için adamları ayarlar ve patronu öldürüp, cesedini dışarıya atarlar. Diğer taraftan pavyona girmek isteyen Turist Ömer"i bekçi içeri bırakmaz. Hakaret eder, Ali yanlarına gelir, durumu öğrenir. Ali bekçiyi döver ve arka kapıdan girmeyi önerir, giderken pavyon sahibinin cesedini görürler. Cebindeki defteri alır, Turist Ömer deceketini çıkartır kendisi giyer ve içeri girer-ler. Kumar oynarlar, Ali hile yapan bir ada-mı döver, çıkarlar. Bekçi selam durur.


Cesedin yanına gelen Ali ve Turist Ömer"e ateş edilir. Ali bir emniyet amiridir, ama Tursit Ömer"e söylemez ve cinayeti çözmek için defterde yazılı adresleri araştırmaya başlar. İlk olarak pavyonu arar. Müdür ken-disini almak için bir bayan gönderir, Ali pavyona gider. Orada bulunan sihirbazın şüpheli hareketleri dikkatini çeker. Kumarhaneye gelir, müdürle konuşur ama müdür bir şey bilmediğini söyler ve gider. Ali gidince adamlarına onu öldürmelerini söyler. Nermin ile Ali buluşurlar birbirlerini sevmektedirler. Nermin ona yardımcı olacağını söyler. Bildiklerini anlatır. Ali Turist Ömer"e çapkınlık dersi verir. Celal"in cebinden iki tane adres çıkar. İsmi Şükran olana Turist Ömer, Fikret olana Ali gider. Fikret genç ve güzel bir bayandır. Öldürülen Celal hakkında bilgiler alır. Turist Ömer ise bayan diye gittiği evde erkek ile karşılaşır ve oradan kaçar. Fikret Ali"ye Celal"in sevgilisi olan dansözün çalıştığı gazinoyu söyler. Ali gece kulübünde bir dansözle konuşur. Ölen Pavyon sahibinin sevgilisidir. Adamlar gelir Ali"ye saldırır. Ali hepsini döver. Kız evinin adresini verir. Ali eve geldiğinde kızı vurulmuş olarak bulur. Ali sesler duyar ve ışığı kapatıp saklanır. Gelen Turist Ömer"dir. Karanlıkta başkası zannederek dövmeye başlar. Ali ışığı yaktığında Turist Ömer"i görünce şaşırır. Turist Ömer ile Ali"ye ateş ederler, Ali ve Turist Ömer bir bayanın ara-basına binerek onları takip ederler. Ali ile kumarhaneye tekrar gelirler ve müdürü ölü bulurlar. Ali evine gidip sihirbaz ile konuşur, sonra dövüşürler. Ali konuşturacakken uzaktan biri ateş eder sihirbaz ölür. Ali polis olduğunu Turist Ömer ve Nermin"e söyler. İşlerine devam etmek ve sihirbazın ölmediğini göstermek için Ali sihirbazın kıyafetlerini giyer ve pavyona gösteriye gider, gösteri yapar ve odasına gider. Ali sihirbazın yatağına yatıyormuş süsü verir ışığı kapatır ve gizlenir. Müdür sihirbazın odasına gelir veateş eder. Ali ışığı yakar ve müdüre silahını doğrultur. Müdür eğer kısa sürede aşağıya inmezse adamlarının şarkıcıyı öldüreceklerini söyler. Ali elinde silah müdür ile aşağıya inerler. Şarkıcıyı dinlerler, kargaşa yaratmak için yan masada oturan bayana çerez atar. Bayan sinirlenir, müdürün adamının attığını düşünerek ona saldırır. Ali kargaşadan faydalanarak adamları dövmeye başlar ve adamları etkisiz hale getirir. Polisler gelir

HARMANDALI’NIN İNTİKAMI (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Çetin Karamanbey
Kamera:Mengü Yeğin
Yapım: Aslan Film / Çetin Karamanbey


Oyuncular: Önder Somer, Sevim Emre, Kadir Savun, Hasan Ceylan, Erol Taş, Hüseyin Baradan, Nuri Genç, Füsun Pekcan, Özcan Bilge,


Konu: İntikam peşinde koşan bir efenin öyküsü

HARAM LOKMA (1963)

Senaryo ve Yönetmen Muharrem Gürses
Foto Direktörü: Cahit Engin
Yapım: Klüp Film / Hüsnü Cantürk


Oyuncular: Özkan Yılmaz, Muharrem Gürses, Nur İnsel, Baki Tamer, Mehmet Aslan, Mustafa Dağhan, Orhan Alkan, Mine Soley, Gülten Ceylan


Konu: Tefecilik yaparak bir köye sahip olmak isteyen din sömürücüsü bir yobazın öyküsü

HANCININ KIZI (1963)

Yönetmen : O. Nuri Ergün
Senaryo:Beyza Selman
Görüntü Yönetmeni:Orhan Çağman
Yapım:Fer Film / Evrim Fer


Oyuncular: Eşref Kolçak, Evrim Fer, Kadir Savun, Reha Yurdakul, Handan Adalı, Diclehan Baban, Orhan Aykanat


Konu: Gözü yükseklerde olan bir kızın bütün sevdiklerini arkasına atarak büyük şehirde bitişinin hikayesi. Evlenme vaadiyle İstanbul'a götürdüğü hancının kızını şarkıcı yapan bir adamla, kızın sevgilisinin öyküsü.

GİZLİ SEVDA (1963)

Senaryo ve Yönetmen :Orhan Ateş
Kamera : Ali Uğur
Yapım: Tayfun Film / Orhan Ateş


Oyuncular : Efkan Efekan, Ayten Çankaya, Öztürk Serengil, Önder Somer, Ahmet Tarık Tekçe, Neriman Ateş

GENÇ KIZLARIN SEVGİLİSİ

Senaryo ve Yönetmen: Aram Gülyüz
Kamera: Memduh Yükman
Yapım: Metro Film /Aram Gülyüz


Oyuncular: Göksel Arsoy, Filiz Akın, Ahmet Tarık Tekçe, Erol Keskin, Ayfer Feray, Uğur Kıvılcım, Mualla Sürer, Turgut Boralı, Salih Tozan


Konu: Amerika'dan dönüp bir Türk kızına aşık olan bir gencin öyküsü.

GENÇ KIZLAR

Yönetmen: Nevzat Pesen
Senaryo ve Eser Nihal Yeğinobalı “*”
Operatör: Gani Turanlı
Yapım: Pesen Film/Nevzat Pesen_ Vasili Anas


Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Semih Sezerli,


Oyuncular: Türkan Şoray (Behlül/Eylül Servan, Ediz Hun (İskender İskit, , Hülya Koçyiğit (Oya Deren), Zuhal Tan (Pervin), Semih Sezerli, Tülin Özek, Uğur Kıvılcım (Naciye Baygınyıldız), Liza Sezar, Feridun Çölgeçen (Tiyatro hocası), Nedret Güvanç (Nuran), Tülin Özak, Semra Durmuş, Tansu Sayın (Öğrenci), Sevil Aksan, Emel Işık, Faik Coşkun (İsmail), Emel Işık (Öğrenci), Kadriye Tuna (Dadı), Muzaffer Yenen (Haluk), Gülten Ceylan (Sekreter) Eyüp Sabri (Cemal), Ayla Oranlı (Öğrenci), Bedia Muvahhit (Okul Müdiresi), ve rol alan 30 genç kız.(Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Konu: Bir tiyatro okulunda yatılı okuyan kızlarla, yakışıklı erkek öğretmenlerin öyküsü

.
 Les Feuilles Mortes’ (1945) (Kosma/ Prèvert&Mercer). ‘Çılgın’ görünüşlü ama müdirenin “Şimdi artık git, beni hatıralarımla baş başa bırak” şeklindeki tiradını bu melodi ve gözyaşı ile alkışlayan ‘Genç Kızlar’… Kendileri kadar güzel bir öğretmenleri var; İskender İskit. “Halil İskit Paşanın oğlu. Paris’te tiyatro okumuş. Piyesler yazmış.” ‘Okulda genç erkek öğretmenolmaması’ prensibine biraz aykırı olarak 38 yaşında. Ediz Hun ise 22-23. Almanya, Würzburg’daki dişhekimliği eğitimi sırasında askere gitmiş ; (O yıllardaki bir uygulama) Ağrı’nın Bololuk Köyünde 2 yıl öğretmenlik. “..Sıfırın altında 40 derece soğuk oluyordu. Soba yandığı zaman oda içinde eksi 5 de-recede uyuyorduk. 


Almanya’nın ileri medeniyetinden bir anda şarkın yokluk ve soğuğuna denize düşer gibi düştüm. Bu, iç alemimde büyük bir tepki uyandırdı.” Ardından, Ses Kapak Yıldızı Yarışması ve Eylül’ü tanıyacağı ‘Özel Tiyatro Okulu’nda öğretmenlik. Yıllar, yıllar sonra, yüreğimizi burkan ve moralimizi bozan politik seçimi. ‘İç alemindeki tepki’ ne oldu bilmiyoruz ancak biz, Bololuk’da ‘cilt cilt zooloji, hidrobiyoloji, sanat tarihi, musiki, tiyatro, felsefe kitapları okuyan’ Ediz Hun’u daha çok sevdik. Çekimler sırasında (filmde yok) “İnsan, bütün hayatınca kendi heykelini yontar” demiş…Filmin başlarında Peppino di Capri’nin sesinden dinlediğimiz ‘The Jet’ şarkısının oriji-nalini Chubby Checker söylemişti (1961)…

Bostancı’daki Köşk’te Liza Sezar, Tülin Özak, Semra ve Selma Durmuş, Tansu Sayın, Sevil Aksan, (İdil Akat rolündeki) (Panter) Emel Işık, [‘Aşk Dediğin Laf Değildir’ (1976) filminden anımsadığımız] Ayla Oranlı, Tülin Dilek, Şen Orcan, Mualla Omay, Saime Asma, Hatice Yavuzer, Ayşe Soley, Müşerref Birsan, Nadide Başoğlu, Meral Candanbağlı, Sula Çakıroğlu ve soyadlarını bulamadığımız Handan, İpek, Gülgûn, Müzeyyen, Aysel, Nüge. Kimse saçlarını yaptırmadan sınıfa girmediği için üç kuaför sette kalıyormuş. Sanat Yönetmeni Semih Sezerli, set araların-da piyano çalarak sanatçıların yorgunluğunu gideriyoR. Genelde, yazarın, ‘Vincent Ewing’ ile ilgili sırrı romanın yazılışından 40 yıl sonra açıkladığı söylenir. Oysa jenerikte “Eser ve Senaryo: Nihal Yeğinobalı” yazıyor. O dönemde, filmin ‘Dramatic School’dan (1938) esinlendiği düşünülmüş… Zuhal Tan, ilk derste Shakespeare’in ‘Onikinci Gece’ (1599) adlı eserinden “..Bu, aşk değil midir?” diye biten bir bölüm okuyor. Erkek kılığına girip Cesario adını alan Viola, ‘Vincent Ewing’ ve Nihal Yeğinobalı’yı çağrıştırdı… Filmde ve romanda tiyatroyla ilgili sözler var.



Feridun Çölgeçen “Hokkabazlık yapmadan komedi oynamak ne kadar zordur bilirsiniz” diyor. Miss Bee (sf. 177) ise; “İşittiğime göre son provaların kötü gitmesi hayra işaretmiş.” Filmlerin dublajla seslendirildiği o dönemde İskender’in sözleri; “.. Sesli sinema ortaya çıkınca pek çok yıldızın ses yetersizliği yüzünden sönüp gittikleri görüldü.”…

Dadı rolündeki Kadriye Tuna (romandaki adı sevinç ve mutluluk anlamındaki Felicity) neden içimizi, Türkan Şoray’dan daha çok titretiyor… Oya, Yunus Emre’den bir şiir okur; “Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur.” ‘Ha demeden’ kısmını ‘hademeden’ diye söylemesi çok hoştu. Aynı şiir, romandaki Gabriel’e gönderme yapar gibi Cebrail’den söz ediyor. Filmin sonunda, gitar çalarak söylediği ‘İnan Bana’ şiirini biraz değiştirerek yapılmış şarkı var… İskender’i Abdurrahman Palay ; Eylül’ü Adalet Cimcoz; Oya’yı Jeyan Mahfi Ayral Dadı’yı Nezihe Becerikli; Pervin’i Suna Pekuysal; Nuran’ı Nedret Güvenç; Müdireyi Bedia Muvahhit seslendirmiş… ‘Figaro’dan (1786) (Mozart) bir arya söyleyen müzik öğretmeni Cemal Pars rolündeki Eyüp Sabri [‘Üç Kızın Hikâyesi’nde (1958) Otelci rolün-deydi]; Eylül, pencereden İskender’i hay-ranlıkla seyrederken duyduğumuz ‘Zigeunerweisen Op. 20’ (1889) (Sarasate) melodisi; Annesinin Terzi Şaziment’in yanında çalışmasını istediği Gültepeli Naciye Baygınyıldız (tüm engelleri aşıp sahneye çıkıyor); Nedret Güvenç (Nuran), Muzaffer Yenen (Haluk), Şule Erhal (Ayla), Faik Coşkun (İsmail), romandaki adı Miss Smith olan Gülten Ceylan çok güzeldi… Bahse girilmiş; Süreyya, İskender’i kendisine aşık edemezse Pervin’e elmas küpelerini verecek ama ya başarırsa ödül olarak ne alacak? Oya’nın yanıtı filmin en güzel sözlerinden biri; “İskender Bey’in aşkı yetmez mi?”… Kitaptan bir alıntı (sf. 70); “Bazen en önemsiz hadiseler insanın üzerinde ölünceye kadar silinmeyen intibalar bırakabilir.” (Yazan: Murat Çelenligil “editör” sinematürk Internet veri tabanı))
________________________________________

“*” Robert B. Sinclair’in yönetmenliğinde çekilen Hans Székely ile Zoltan Egyed’in senaryosunu yazdığı ve başlıca rollerini, Luise Rainer, Paulette Goddard, Lana Turner’in oynadığı 1938 yılı yapımı filmden uyarlama.

 

GEÇİM DÜNYASI (1963)

Yönetmen: Mümtaz Alpaslan
Senaryo:Hayri Caner
Kamera:Fevzi Eryılmaz
Yapım: Dost Film / Mümtaz Alpaslan


Oyuncular: Sadri Alışık, Öztürk Serengil, Mümtaz Alpaslan, Devlet Devrim, Mine Soley, Zuhal Tan, Hayri Caner, Uğur Kıvılcım, Tansu Sayın, Orhan Erdamar,


Konu: İki arkadaşın para kazanmak için verdikleri yaşam savaşının öyküsü.

GECELERİN HAKİMİ

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Suavi Sualp
Kamera: Şevket Kıymaz
Yapım: Niva Film / Nişan Hançer


Oyuncular: Eşref Kolçak, Serpil Gül, Yılmaz Duru, Gülbin Eray, Mümtaz Alaslan


Konu: Biri polis, diğeri kanun kaçağı olan iki kardeşin hesaplaşma öyküsü.

ERKEK FATMA EVLENİYOR (1963)

Senaryo ve Yönetmen: Abdurrahman Palay
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular:Neriman Köksal (Erkek Fatma), Abdurrahman Palay (İpsiz Mehmet), Suphi Kaner (Cengiz), Sevil Candan, Suna Pekuysal (Fatma’nın kardeşi), Candan Sabuncu (Fatma’nın kardeşi)Bedia Muvahhit (Fatma’nın annesi), , Vahi Öz (Fatma’nın babası), Hale Erkut (Fatma’nın kardeşi) Cevat Kurtuluş, Kadri Ögelman (Klarnetçi Şaban), Mualla Sürer, Necdet Tosun, Mehmet Ali Akpınar (Müşteri), Ali Seyhan (Müşteri), Müfit Kiper (Hilmi), Mualla Sürer (İpsiz’in annesi), Dursune Şirin (bacı),Zihni Küçümen (Osman), Renan Fosforoğlu (Uşak), Faik Coşkun (Nikah memuru), Niyazi, Vanlı (Polis), Osman Baş (külhanbey)