Powered By Blogger

7 Kasım 2015 Cumartesi

TORPİDO YILMAZ (1965)

Yönetmen: Cevat Okçugil
Senaryo: Temel Tezol
Görüntü Yönetmeni: Nejat Okçugil
Yapım: Seher Film / Mehmet Çaydemir


Oyuncular: Yılmaz Güney, Tülin Elgin, Avni Dilligil ,Atıf Kaptan, Ali Ekdal, Nusret Ozkaya, Renan Fosforoğlu, Enver Dönmez, Ünal Tural, Necati Er


Konu: Çocukluğunu sokaklarda geçirip babasız büyüyen Yılmaz (Yılmaz Güney), korkusuz bir gençtir. Bu nedenle de çevresin de Torpido Yılmaz adıyla tanınmaktadır. Uzun yıllar ayrı yaşadiö köydeki annesinden bir mektup alır. Annesi oğlundan, yıllardır kayıp olan babasını bulmasını ister.


Bıçkın delikanlı, çocukluğundan beri yüzünü görmediği babasını İstanbul'da aramaya başlar. Yılmaz, bu arayış sırasında güzel bir kızla (Gülbin Eray) tanışır. Kız, Yılmaz'ın bir türlü peşini bırakmaz Ondan hoşlanmıştır. Delikanlı da ona karşı boş değildir. Birliktelikleri sürerken Yılmaz, içi dolu bir çanta bulur. Eroin kaçakçıları Torpido'nun peşine düşerler. Babasını ararken başı belaya giren Yıl-maz polise sığınır. Bu kez polisle işbirliği yapan delikanlı ile kaçakçılar arasında büyük bir savaş başlar.

Kısa bir süre sonra kaçakçılar yakayı ele verir. Yılmaz da kayıp babasını bulur. Bir konakta oturan babası sayılı zenginlerden biridir, iç içe yaşanan bir maceradan sonra Yılmaz'ın artık sevdiği kızla evlenmesine hiçbir engel kalmamıştır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”


TEHLİKELİ ADIMLAR (1965)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Sezai Solelli
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Güven Film / Yuvakim Filmeridis


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Sevda Ferdağ, Önder Somer, Ege Ernart, Özdemir Han, Mümtaz Ener, Feridun Çölgeçen, Semih Sezerli, Uğur Kıvılcım, Benan Öz, Handan Adalı, İlhan Hemşeri, Sevim Sevil, Sunay Sun, Gülgün Erdem


Konu: Üniversite öğrencisi olan genç bir kız tekdüze yaşamını değiştirmek için farklı bir çevreye girerek bohem yaşamının özgürlüğünü tatmaya başlar. Ama bu çevre düşlediği yaşam yerine kendisine bir dizi tuzaklar hazırlar ve bu kez de bu çevreden kurtulmak için mücadeleye girişir. Ama bu kez içinde bulunduğu ortam onu bırakmak istemez ve sonunda işlemediği bir suçtan dolayı yargılanmak zorunda kalır.


Çaresizlik ve kıstırılmışlıklar içinde bocalayan kızın yardımına genç bir avukat koşar ve onu içine düştüğü bataklıktan kurtarmak için birlikte savaşmaya başlarlar.

TEHLİKELİ ADAM (1965)

Yönetmen: Hasan Kazankaya
Senaryo: Bilge Olgaç
Müzik Sezen Cumhur Önal
Foto Direktörü:Feridun Kete
Yapım: Kazankaya Film/Hasan Kazankaya


Yardımcı Rejisör
: Bilge Olgaç, Rejisör Asistanı: Yücel Uçanoğlu, Kameraman: Salih Dikişçi, Montaj-Senkron: Diamendi Filmeridis, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Laboratuvar: Cemil Orhon, Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Muharrem Gündüz, Sesleri Alan: Marko Buduris, Prodüksiyon Amiri: Mustafa Oğuz, Abdullah Karagöz, Set Amiri: Selahattin Geçgel, Set Elemanları: Cemil Şahiner, Şeref Kaleli, Şükrü Arpakçı, Işıklar: Fehmi Eryılmaz, Işık Şefi: Mashar Eröz, (Yıldız Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Yılmaz Güney (Yılmaz), Selma Güneri (Selma), Samim Meriç, Gülsüm Kamu (Gülsüm), Zuhal Tan, Yavuz Caner, Seher Şeniz, Cahit Irgat, Tansu Sayın, Nevzat Bilsel, Sami Tunç, Atilla Yurdesin, Selahattin Ersoy, Kâzım Kartal


Konu: Kimsesiz ve tek başına yaşayan Samim (Samim Meriç) sapık eğilimleri olan bir ruh hastasıdır. Evinde çıplak kadın figürlerini, küçük oyuncak heykellerin çıplak kadın bedenlerini okşar, öper, kendi kendini tatmin eder. Bir gece yarısı kapısı çalınır. Sık sık telefon açmak için gelen kapı komşusu Gülsün'dür (Gülsün Kamu). Kadının kocası seyahattedir. Samim, Gülsün'ü röntgenci bir bakışla izlemektedir. Gülsün, bir gece banyo yaparken ayak sesleri duyar. Gelenin, kocası Yılmaz (Yılmaz Güney) olduğunu sanır, seslenir. Ancak döndüğünde banyo kapısının aralığından kendisini izleyen sapıkla karşılaşır. Samim, kadına saldırıp bıçak darbeleriyle öldürür. Sonra Gülsün'ün kanlı vücudunu banyodan taşıyıp yatağa götürür. Çıplak bedenini okşar, koklar... Bir ölü sevici olan Samim, polise telefon açar. Bu sırada seyahatten dönen Yılmaz, eve geldiğinde karısının cesediyle karşılaşır. İhbar üzerine polisler eve gelmiştir. Yılmaz, tutuklanır. Tüm deliller cinayet suçuyla yargılanan Yılmaz'ın aleyhine gelişir. Kapı komşularıolması nedeniyle şahitlik yapan Samim de cinayeti Yılmaz'ın üzerine atar. Avukatı, Yılmaz'a ilginç bir öneride bulunur. Yılmaz, yargılanma sırasında deli numarası yapar. Ve duruşma sonuna Adli Tıp Hekimliği'ne sevk edilir. Yılmaz, bir akıl hastanesinde, doktor (Nevzat Bilsel) denetimi altındadır. Gerçek deliler arasında kafayı üşütmeden bir an önce kaçmayı planlar. Çünkü, asıl katili bulup kendini temize çıkarmak zorundadır. Ve sonunda kaçmayı başarır. Polis alarma geçmiştir.


Yılmaz, saklanmak için silah zoruyla ve üzerindeki deli gömleğiyle çeşitli evlere girip çıkar. Bu kaçış ve saklanma süreci içinde çeşitli olaylar yaşar. Girdiği evlerden birinde bir cinayet işlenir. Bir kadın (Seher Şeniz), yatalak kocasını (Cahit Irgat), dostuna (Sami Tunç) öldürtmüştür. Bu cinayet de Yılmaz'ın üzerine kalır.
Yine yolunun üzerinde rastladığı ve silah zoruyla arabasına girdiği bir genç kızla tanı-şır. Adı Selma'dır (Selma Güneri). Kıza, kaçış öyküsünü anlatır. Yılmaz'ın suçsuz olduğuna inanan üniversite öğrencisi Selma, artık ondan yanadır. Olayı birlikte çözeceklerdir. Yılmaz, mahkemede aleyhinde şahitlik yapan kapı komşuları Samim'den şüphelenmektedir. Kızı, aynı apartmandaki kendi dairesine gönderir. Tuzak kurulmuştur. Selma, Samim'in karşı dairesine yeni taşınmış bir kiracı rolündedir. Samim kapısının zilini çalıp yeni kiracısıyla tanışır. Polis de, Yılmaz'ın evinin önünde Selma'nın arabasını görünce sokak kontrol altına alınır. Yılmaz eve dönünce yakalanacaktır. O gece, Selma odanın perdelerini açık bırakır. Herhangi bir saldırıda dışarıda bekleyen sevgilisine lamba ışığıyla işaret verecektir. Selma, gizlice odasına giren Samim'in saldırısına uğrar birden. Elinde bıçak vardır. Selma pencereye koşup işaretini verir. Yılmaz fırlar polislerin dur ihtarını dinlemeden apartmana girer. Kızı kurtarıp Samim'le boğuşurken polisler gelir. Samim, Yılmaz'ın yumrukları altında suçunu itiraf eder. Samim tutuklanır, cinayet aydınlanmıştır. “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 95 ”

TAVAN ARASI (1965)

Yönetmen: Veli Akbaşlı
Senaryo: Sadi Mete
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Cihan Film / Suzan Yakar


Oyuncular: Sevda Ferdağ, Gürel Ünlüsoy, Sibel Göksel, Varol Ürkmez  Sami Hazinses, Ali Şen


Konu: Efsanevi kaleci Varol Ürkmez’in de rol aldığı bu filmde, bir tavan arasındaki yaşam konu edilmekte

TATLI YUMRUK (1965)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Vecdi Uygun
Operatör: Çetin Gürtop
Yapım: Sarıkaya Film / Aziz Sarıkay


Oyuncular: Tanju Gürsu, Semra Sar, Hüseyin Baradan, Nubar Terziyan, Hasan Ceylan, Mustafa Dağhan, Fatoş Öztan, Tahiye Salem


Konu: İçi kıymetli evraklarla dolu bir çanta bulan gençle, onun peşine düşen bir çetenin maceralı öyküsü.

TAŞRALI AMCA (1965)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Melek Film/Şahan Haki


Teknik Ekip: Erol Şen, İsmet Karaman, Mahmut Karaman, Mustafa Akkaş, Reji Asistanı: Mehmet Arslan, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Senkron ve Montaj: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliadis,
(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Sevda Ferdağ, Tülin Elgin, Suphi Tekniker, Zafer Önen, Sevil Sevil, Vahi Öz, Gülten Ceylan, Erdoğan İnce, Süheyl Eğriboz,


Konu:
Filmde, kendi tuzaklarına düşen iki kafadarın hikâyesi anlatılır. Fikret, üniversitede okumak için memleketinden İstanbul’a gelmiştir. Ancak delikanlı arkadaşı Ahmet’le birlikte içki, kumar ve kadın peşinde günlerini gün etmektedir. Fikret, her parasız kaldığında memleketteki amcası Şefkati Bey’e müracaat eder. Şefkati Bey, kızı Nevin’nin ısrarıyla yeğeninin doğru söyleyip söylemediğini anlamak üzere İstanbul’a gitmeye karar verir. İki kafadar köşeye sıkışmıştır. (Ayşe Adlı)

TAMİRCİ PARÇASI (1965)

Yönetmen :Türker İnanoğlu
Senaryo: Fuat Özlüer
Operatör: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu


Kamera Asistanı: Hasan Uçar, Işıklar: Ender Işık Bürosu, Dublajı İdare Eden: Hayri Esen, Sesleri Çeken: Marko Buduris, Monta ve Senkronj: Mehmet Bozkuş, Laboratuar Şefi: Cemil Orhon, Laboratuvar Elemanları: Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Jenerik: Refik Onubil, Fotolar: Nazım Bora, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş Şarkılar: Sevim Şengül, (Yıldız Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır)


Oyuncular: Ayhan Işık, Filiz Akın, Çolpan İlhan, Önder Somer, Gülsüm Kamu, Vahi Öz, Hüseyin Baradan, Necdet Tosun, Faik Coşkun, Mustafa Dağhan, Toros Karabulut


KONU: Oya (Filiz Akın) zengin işadamı Nazmi Bey’in kızıdır. Kuzeni Bülent (Önder Somer) ile nişanlıdır. Arkadaşı Naciye Oya’yı kıskanır ve onun olan herşeyi elde etmek ister. Birgün Oya’nın arabası bozulur. Aile dostu olan Avni Bey arabayı tanıdığı atölye sahibi Demir’e (Ayhan Işık) tamir ettirir. Oya ve Bülent Demir’i orada çalışan bir işçi ola-rak küçümser. Demir ise Oya’ya ilk görüşte aşık olmuştur. Nazmi Bey iflasın eşiğindedir ve kurtulmak için Naciye’nin babası Osman’dan yardım ister. Naciye kıskançlığı yüzünden buna engel olur. Sonuç iflas ve Nazmi Bey’in intiharıdır. Osman Bey köşkü haciz yoluyla satışa çıkarır. Bülent parayı tercih edip Naciye ile evlenmeye karar verir. Oya herşeyden habersizdir. Demir köşkü gizlice satın alır ve Oya ile annesinin orada oturmasını sağlar. Oya ile evlenmek ister. Ama Oya hakaret ederek reddeder. Ama daha sonra Bülent’in Naciye ile nişanlanacağını duyunca, Demir’den yardım ister ve nişanlı gibi davranmasını rica eder. Daha sonra da nisbet yapmak için Demir’le gerçekten evlenir. Demir Oya’nın kendisi ile evlilik nedenini öğrenir. Oya ise Demir’in hala kendisi ile serveti için evlendiğini söyleyerek kavga eder. Bir süre sonra boşanmak amacıyla ayrı yaşamaya başlarlar. İşte bu aşamada Oya’nın annesi tüm gerçeği, iflası, her şeyin Demir’e ait olduğunu anlatır. Oya pişmandır ama Demir boşanmaya kararlıdır. Bu arada Naciye Demir’e yaklaşır. Bülent de Oya’nın peşindedir. Oya Demir’i tüm varlığıyla sevdiğini anlar.


Evliliği sürdürme azmindedir. Her şey yoluna giriyor gibiyken Naciye ile Bülent Demir’in kaza geçirdiğini söyleyip Oya’yı kaçırırlar. Olayı öğrenen Demir arkadaşları ile peşlerine düşer. Amacı, ne olursa olsun sonunda yakaladığı mutluluğu, evliliğini ve çok sevdiği karısını kurtarmak ve suçluların hakettikleri cezayı görmelerini sağlamaktır. Ve bunu ne pahasına olursa olsun, başaracaktır da…

TAÇSIZ KRAL (1965)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Safa Önal
Operatör: Mahmut Demir
Yapım: Arzu Film / Ertem Eğilmez


Oyuncular: Metin Oktay, Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Ayten Kaçmaz (Gökçer), Erol Taş, Hülya Demir, Küçük Yıldız: Can Tengizman


Konu: ‘Ölümünden (13 Eylül 1991) birkaç saat önce gitarist Tarık Öcal’a Nazım Hikmet’in bir şiirini okuyup “İşte bu şiiri bilmeyen ne top oynar, ne gitar çalar. İşin özü bu kardeşim” diyen tertemiz bir insanın öyküsü.

Filmin yapımcısı Ertem Eğilmez (fakat jene-rikte Arslan Barutçuoğlu yazıyor) bir söyleşi-de (17 Temmuz 1965-Ses) “(Taçsız Kral) filmi, Metin Oktay’ın hayat hikâyesi mi olacak” sorusunu şöyle yanıtlıyor ; “Tam değil. Olay-lar.. Metin Oktay’ın gerçek hayatına benze-yebilir. Hatta, belki de herhangi bir futbol-cunun hayatına uydurulabilir. İsim yapmış klas bir futbolcunun kadınlar arasında ge-çirdiği bir dönem vardır. Bu dönem her fut-bolcunun hayatının rengidir.”

40’ların sonu. İzmir, Karşıyaka’da Çiftefırınlar Mahallesi. O dönem hemen her sokakta olan arsada çocuklar futbol oynuyor. Cin gibi bir çocuk, Metin, nedense, takıma gire-memiş ve Spor Malzemeleri Mağazası vitri-nindeki topları seyrediyor. ‘Enfants de Tours’ (1963) (Macias / Demarny / Blank) melodisi ile konserve kutusunu tekmelediği sokakta dalgın yürürken önüne ‘hayallerindeki’ futbol topu yuvarlanır. Mu-rat Abi onun üzüntüsünü bu armağanla gideriyor ; (Sadettin Erbil’in sesi ile) “Seni ben çalıştıracağım.. Büyük bir futbolcu ola-caksın. Benden bile büyük..” Murat Abinin ‘baldan tatlı, safi şekerden yapılmış kızı’ Mine, Metin’i seviyor. Üçünün ‘Valencia’ (1926) (Jose Padilla) pasodoblesi ile gazoz içtikleri sahne ne kadar güzeldi. Metin’in (adını öğrenemedi-ğimiz) babası, kavga çıkan bir mahalle maçından sonra topu keser..Babası (Erdoğan Esenboğa’nın sesi ile) ; “Bindir söylüyorum. Topla oynamak günah-tır..Dinleyen kim. Bir daha görür-sem..”Annesi (onun da adını öğrenemiyo-ruz) ( Alev Koral’ın sesi ile); “Yapma oğlum, laf anla biraz. Fakiriz biz. Oyunla geçirecek vaktimiz yok. Baban sabahın altısından geceye kadar fabrikada ömür çürütüyor (işe giderken elinde üç bölmeli sefertası var). Bir gündüz uykusuna hasret. Bir erkeği-miz de sensin. Okuyup kazanacaksın. Başka çaren yok.”
Metin ; “Var anne. Göreceksiniz.”
Sonraki yıllarda Murat Abinin gözetiminde çalışması ve yükseliş ; Damlacık Spor, YünMensucat ve 1954’te İzmir’deki son kulübü İzmirspor. 1955. Galatasaray. Başarı dolu yıllar; Gol krallıkları; (Filmde görmesek de) ‘Ağları Yırtan Gol’ (10 Haziran 1959); Şöh-ret; Yepyeni bir çevre. Yine de Metin’in parası az. Candemir’le Gönül Yazar ve kız arkadaşlarını ‘Laz Hakkı’nın lokantasına götürdüklerinde neredeyse hiç paraları yoktu. ‘hesabı ödeyemedikleri gibi Metin, Hakkı’dan 200 lira da borç almıştı. Bu ara-da kimleri tanımayız ki ; “Gool, gol, gol. Bravo Metin” diye heyecanla maç anlatır-ken mikrofonun dengesini bozan Pertev Tunaseli ; ‘Halk Gazetesi’ Milliyet ve Rıza Tüzün’ün seslendirdiği Necmi Tanyolaç ; Yine Erdoğan Esenboğa’nın seslendirdiği Fenerbahçe kaptanı Naci ; Karıncaezmez Şevki ve 34 .. ..4 plakalı 50 model Opel Kapitan’ı ; Gündüz Kılıç; Cihat Arman; Hat-ta (yine Rıza Tüzün’ün seslendirdiği) Orhan Şeref Apak. Bu başarı dolu günlerin birinde en olmaması gereken olur; Hülya, Metin’e gelir. Metin ; “Ne istiyorsun benden?”
Hülya; “Seni.”
Evlenirler. Bir süre sonra İzmir’e dönmesi için baskı başlar. Ayrıldıkları konuşma..
Hülya; “Ya ben ya Galatasaray.”
Metin; “Galatasaray. O daha vefalı.”
En büyük destek, yine Mine ve Murat Abiden gelir. Bir yıl Palermo kulübünde futbol oynar. Tekrar Galatasaray. Bir milli maç öncesi doktor muayenesinde ortaya çıkan ‘kalp kifayetsizliği’ ve Metin’de düşüş başlar. İçki ile geçen günlerden sonra “dertleşmek için Gönül’e gider. Mine ve Murat Babayı İstanbul’a çağırırlar. Sevgi dolu bir ortamda günlerce süren çabalar ve Murat’ın ‘meyhanede Metin’i yaşama döndüren konuşması..


Murat ; “İçme artık..Kalk eve gidelim. Derdine, acına saygı ettim. ‘Zaten bozuk, üstüne üstüne gitmeyeyim’ dedim. Ama, tadını kaçırdın artık. Öleceksen top için öl. Hepsi hepsi bir ölüm. Böyle, gün gün öleceğine lahzada ölürsün hiç olmazsa.Deneyeceğiz, her şeye yeniden başlayacağız.” Günler sonra tekrar yapılan kontrollerin ardından.. Gündüz Kılıç ; “Oynayabilir mi doktor?”


1. Doktor ; “Tabii. Bir Beşiktaş taraftarı olarak üzgünüm ama..”
2. Doktor; “Ben de Fenerbahçeliyim. Maalesef eskisinden daha iyi oynayacak.” Hastaneden çıkarken Mine ile el eleydi. Yine gol krallıkları yine başarılar. (Murat Çelenligil – Sinematürk Internet Veri tabanı )

ŞOFÖRÜN KIZI (1965)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo (*) Bülent Oran
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Birsel Film / Nüzhet ve Özdemir Birsel


Reji Asistanı: Turhan Aksoy, Operatör Asistanı: Zihniye Ören, Işıklar: Fahri Tekşen , Işık Direktörü: Atacan Boran, Set Amiri: Atalay Saraç, Set Elemanları: Hüseyin Bayburt, Mehmet Güler, Aydın Uslu, Laboratuvar: Mihal Skarpetis, Montaj, Senkron: Rauf Tözüm, Negatif Montaj: Ali Berkan, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Saltuk Kaplangı, 

(Acar Film stüdyosunda hazırlanmıştır.)

 Oyuncular: Ayhan Işık (Ayhan Gürhan), Belgin Doruk (Arzu), Ekrem Bora (Ekrem Gürhan), Nebahat Çehre (Hülya), Hulusi Kentmen (Şoför Osman), Bedia Muvahhit (Mahmut Gürhan’ın karısı), Avni Dilligil (Mahmut Gürhan), Necdet Tosun (Aşçı), Aliye Rona (Aliye), Saltuk Kaplangı, Faik Coşkun (Faik Coşkun), Memduh Alpar (Doktor), Mehmet Büyükgüngör (Uşak), Hamdi Şarlığı

Konu: Gece hayatı ve kadınlara düşkün kardeşi Ekremi hizaya sokmak,onun sorumlu bir kişi olmasını sağlamak için fabrikatör Ayhan babasının rızasını da alarak şoförünün kızı Arzuyu bu işte kullanır.Niyet Ekremin aşık olması ve durulmasıdır. Oyun ilk başları iyi gider lakin ciddi ve otoriter bir adam olan Ayhan hislerine gem vuramayıp Arzuya kendisi aşık olur

ŞOFÖR NEBAHAT BİZDE KABAHAT (1965)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Suavi Sualp
Kamera: Özdemir Öğüt
Güfte, Beste ve Dans: Kudret Şandra
Yapım: Duru Film / Naci Duru


Prodüktör Temsilcisi: Fuat İmer, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Barut, Işık: Hüseyin Özşahin, Prodüksiyon Asistanı: Burhan Yeşildağ, Kamera Asistanı: Erhan Canan, Set Amiri: Yunus Saltuk, Sesleri Alan: Necip Sarıcaoğlu, Montaj: İsak Dilman, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ender Teker, Laboratuvar: İbrahim Üstüner, Müzik: Kasım İnaltekin, Asistan Rejisör: Remzi Cöntürk, Skrip: Emel Işık,
(Lâle Film Stüdysunda hazırlanmıştır),


Oyuncular: Sezer Sezin, Selma Güneri, Ali Şen, Ersun Kazançel, Necdet Çağlar, Necip Tekçe, Münir Özkul, Türker Tekin, Kudret Şandra, Murat Tok, Reşit Çıldam, Enver Danış, M. Ali Akpınar, Moris, Enver Daniş, İclâl Genç, Mehdi Yeşildeniz, Atilla Engin, Erfdoğan Seren, Mustafa Yavuz, Lütfi Engin, sman Türkoğlu, Selahattin İçsel ve Nermin Kuran (1964 Türkiye dansözler kraliçesi)


Konu: Şoför Nebahat’ın taksisiyle kaçırılan prensesin öyküsü.

ŞINGIRDAK MELAHAT (1965)

Yönetmen Aram Gülyüz
Senaryo: Vecdi Uygun
Foto Direktörü: Cahit Engin
Yapım: Cenav Film


Reji Asistanı: Yücel Tibet, Kamera Asistanı: Ali Batur, Dublaj Rejisörü: Sadettin Erbil, Müzik: Metin Bükey, Prodüksiyon Amiri: Şevki Tosunoğlu, Set Amiri: Adnan Mersinli, Set Yardımcıları: Cem Tunay, Kadri Arıoğlu, Montaj: İshak Dilmen, Negatif Montaj: Ender Teker, Senkron: Mustafa Kent, “Şıngırdak Melahat” Müziğinin Bestecisi: Vecdi Uygun, Şarkılar: Adnan Şenses, Sevim Şengül, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Laboratuvar: Şeref Mehtap, Hüseyin İnci, İbrahim Üstüner,
(Lale Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır).


Oyuncular: Suzan Avcı, Suphi Tekniker, Ad-nan Şenses, Vahi Öz, Hüseyin Baradan, Semra Yıldız, Ferdal Uçaroğlu, Vasfi Uçaroğlu, Necdet Tosun, Ersun Kazançel, Hüseyin Zan, Adnan Mersinli, Cemil Belli, Kenan Pars, Küçük Yıldız: Hamdi Akyüz


KONU: Birbirlerine çok benzeyen köfteci Melahat ve milyoner Suzan yer değiştirince meydana gelen olaylar.

ŞEYTANIN KURBANLARI (1965)

Yönetmen:Dr. Arşavir Alyanak
Senaryo Safa Önal (*)
Operatör: Mustafa Yılmaz
Yapım: Koçanga Film / Aleko Cangopulos


Oyuncular: Müşfik Kenter, Leyla Sayar, Ekrem Bora, Senih Orkan, Hüseyin Baradan, Hayati Hamzaoğlu, Nubar Terziyan, Danyal Topatan


Konu: Doymak bilmeyen sevgilisi için soygun yapan bir eski boksörün maceralı öyküsü.

________________________
(*) Ernest Hemingway’in (1899-1961) bir romanından, Antony Veiller’in (1903-1965) senaryosuyla Robert Siodmak’ın (1900-1973) rejisiyle 1946 yılında gösterime giren “The Killers” (Katiller) filminden uyarlama. Filmde başlıca rolleri: Burt Lancaster (1913-1994), Ava Gardner (1922-1990), Edmond O’Brien (1915-1985) oynamışlardır. (kyn: www.imdb.com

ŞEPKEMİN ALTINDAYIM (1965)

Deli Futbolcu”

Yönetmen
: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Kenan Kurt
Yapım: Ülkü Film/Ülkü Erakalın


Oyuncular: Öztürk Serengil, Ajda Pekkan, Vahi Öz, Sami Hazinses, Hüseyin Baradan, Rengin Arda, Uğur Kıvılcım, Esen Püsküllü, Yusuf Sezgin


Konu: Sakat bir kıza yardım etmek için ünlü bir futbolcunun kimliğine bürünen bir sokak şarkıcısının öyküsü.

ŞEKERLİ MİSİN VAY VAY (1965)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Gültekin Film / Sırrı Gültekin


Oyuncular: Tamer Yiğit, Selma Güneri, Münir Özkul, Varol Ürkmez, Aysel Tanju, Tanju Okan, Özdemir Han, Mürüvvet Sim, Eşref Vural, Leman Akçatepe, İnci Duran


Konu: Askerden döndükten sonra sevgilisini arayan bir gencin öyküsü.

ŞENOL, BİROL, GOL (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım : Akün Film / İrfan Ünal


Oyuncular: Fatma Girik, Birol Peker, Şenel Birol, Gülsüm Kamu, Sevda Ferdağ, Hulusi Kentmen, Mualla Sürer, Sadettin Erbil, Necdet Tosun


Konu: Şenol ve Birol, Sarıyer’de balıkçılık yaparak geçinen ve semtleri'ndeki futbol takımının «B» kadrosunda yer alan iki fakir kardeştir. Balıkçılıktan kazandıkları para, geçimlerine yetmez. Kiralarını veremeyecek duruma gelirler. Ev sahipleri onları evden çıkarmak kararı alır. Üstelik Şenol, kiracısı bulundukları evin kızına da aşıktır. Bir gün, kulüpleri Beşiktaş'ın iki as oyuncusu, önemli bir maç arifesinde sayha çıkamayacak durumda olunca takımın Fenerbahçe ile yapacağı maçta, Şenol ve Birol oynatılır. O günden sonra iki kardeşin yıldızları parlar, gün geçtikçe. yükselirler. Fakat, kulüpleri transfer ayında umdukları anlayışı göstermez.


Onlar da Fenerbahçe'ye geçip orada futbol oynamaya başlar. Ama, şöhret, şampiyonluk, güzel kadınlar kısa zamanda Şenol'un başını döndürecektir.


Not: Esen Püsküllü ve Yusuf Sezgin bu yıl (1965) Ses Mecmuası'nca düzenlenen yarışmada Finalist olmuşlar ve ilk filmlerini çevirmişlerdir.


 «Şenol, Birol, Gol», geçenlerde seyrettiğimiz «Taçsız, Kral» dan daha iyi niyetli ve iddiasız bir çıkış noktası bulmuş. Spor alanında ün yapmış kişinin biyografilerini anlatmıyor. Senaryo, biraz daha' gerçeğe yaklaşan, bu konunun derinine daha gayretle sokulan' bir ,anlayışla hazırlanmış. Ama, futbol, kendine has özelliklerini verebilen,sporcuların' içinde yaşadıkları dünyayı tam olarak aksettirebilen bir filim niteliğinde' değil. Bütün bir filmın en üzerinde durulması gereken sahneler, eli çabuk bir rejisörün ve şartların azizliğine uğramış (8 Kasım 1965 Ses Mecmuası.)