Powered By Blogger

8 Kasım 2015 Pazar

YARALI KARTAL (1965)

Yönetmen: Tarık Dursun K.
Senaryo: Safa Önal
Eser: Tarık Dursun
Görüntü Yönetmeni: Orhan Kapkı
Yapım: Atlas Film / Nazif Duru

(Atlas Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır). 
Senkron: Özdemir Arıt,

Oyuncular: Yılmaz Güney (Ali), Pervin Par (Türkan), Muhterem Nur, Hayati Hamzaoğlu (Kara Mahmut), Reha Yurdakul (Deli Ahmet) Hüseyin Peyda (Ömer), Meral Sayın ()Hüseyin), Danyal Topatan (Çolak) Kenan Artun (Binbaşı), Süheyl Eğriboz, Nezi-he Güler, Sezihe Güler, Atilla Ergün


Konu: Padişah kuvvetlerinin peşinde olduğu ve bir kanun kaçağı olarak yaşamını dağlarda sürdüren Deli Ahmet (Reha Yurdakul) köylülerin sevdiği bir eşkıyadır. Çevreye kötülükleriyle ün salan kadınlara cinsel tacizde bulunan Kara Mahmut'tan (Hayati Hamzaoğlu) köylüleri korumaktadır. Bu sırada af çıkar. Padişah fermanına göre dağdan inip silahını teslim edenler affedilecektir. Deli Ahmet, "İnşallah bu silahı bir daha elime almam," deyip karısına ve üç çocuğuna döner. Tarlasını sürer. Ne var ki düşmanı Kara Mahmut, silahım bırakmaz, pusudadır. Kara Mahmut adamlarıyla birlikte eve girip karısını (Muhterem Nur) dağa kaldırır, tecavüz eder. Bu baskın sonrası Ahmed'in sadık adamı Çolak (Danyal Topatan), küçük çocukları yatağından alıp gizli bir yere götürür. Tecavüze uğrayan talihsiz kadın intihar eder, namus uğruna tekrar silahı eline alan kocası Deli Ahmet, düşmanlarıyla çarpışırken öldürülür.


Aradan yıllar geçer. Aile dostları Çolak'ın himayesinde büyüyen üç kardeşten Ali (Yılmaz Güney), anne ve babasının intikamını alacaktır. Kardeşleri Hüseyin (Meral Sayın) ve Ömerle {Hüseyin Peyda) kan düşmanlarının izini süren Ali, bölgeye gönderilen zaptiye subayı Binbaşının (Kenan Artun) kızı Türkan'la (Pervin Par) taşınır. Ve aralarında gizli bir yakınlaşma başlar. Binbaşı, kanun kaçaklarıyla çarpıştığı sırada, Ali'nin bir adamı tarafından vurulur. Babasının ölüm haberini alan Türkan'ın Ali'ye karşı olan sevgisi birden nefrete dönüşmüştür. Bu gönül acısıyla kahrolan Ali, sonunda düşmanı Kara Mahmut'u saklandığı yerde kıstırır, Çatışma sırasında kardeşi Hüseyin ve onlan büyüten Çolak ölür, Kaçmaya çalışan Kara Mahmut, "Bu annemin, bu babamın bu da benim için," diyerek haykıran Ali'nin üç kurşunuyla cezasını bulur. Ve binbaşıya öldürenin Ali olmadığı ortaya çıkınca da iki sevgili barışır. “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”


· Film İzmir Buca'da çekildi. Yıllar sonra metrajı eksik ve kötü bir kopyası VCD formatıyla piyasaya sürülen Yaralı Kartal'ın uydurma jeneriğinde yönetmen olarak ilhan Engin adı geçmektedir. Oysa filmin yönetmeni Tarık Dursun K.'dır ve Engin ise yalnızca ilk senaryo taslağının yazarıdır. Filmin çekimi sırasında senaryonun bazı diyalog ve sahneleri Yılmaz Güney ve Tank Dursun K. tarafından değiştirilmiştir.

7 Kasım 2015 Cumartesi

YANKESİCİNİN AŞKI (1965)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Senaryo: Vecdi Uygun,
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu


Yönetmen Yardımcısı: Çetin Dağdelen, Mehmet Bozkuş, Nezih Tunar, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Ender Işık Bürosu, Dublaj Yönetmeni: Sacide Keskin, Seleri Alan: Marko Buduris, Film Hazırlık Std: Metin Miroğlu, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş,


Oyuncular: Sadri Alışık (Gülüm Osman), Filiz Akın (Hacer), Çolpan İlhan (Nalan Açıkel), Vahi Öz (Rıza), Mualla Sürer (Şerife), Necdet Tosun, Necip Tekçe (Hasan), Nurhan Damcıoğlu (Canan), Feridun Çölgeçen (Şekip Alp), Muammer Gözalan, Mehmet Büyükgüngör, Enver Dönmez, Bedri Çavuşoğlu, Remziye Fırtına, Mermin Özses


KONU: Osman (Sadri Alışık) ve Hacer (Filiz) birbirine aşık iki yankesicidir... Yaşamları zengin işadamı Talat Açıkel’in ölümü ile değişir. Talat Bey mirasının çoğunu torunu Nalan’a (Çolpan İlhan), bir bölümünü ise evlatlığı ve çalışanlarına bırakır. Yalnız mirası alabilmeleri için bir şart koymuştur. Ağabeyi Esat’ın oğlu Osman’ı bulup Nalan’la evlen-mesini sağlamak... Hepsi hiç tanımadıkları Osman’ı aramaya başlarlar. Evlatlığı ile mirasçısı Şekip onu sabıka kaydında bulur. Şekip Osman’a Nalan’la üç aylığına evle-nip boşanırsa yüklü bir para vereceğini söyler.

Hacer’le evlenmek isteyen Osman kabul etmez. Şekip de onun yerine geçecek birini bulmak için Osman’ın nüfus kağıdını ister. Babası teklif edilen parayı görünce, sanki Hacer’le nikah işlemini başlatmak istermiş gibi cüzdanı alıp Şekip’e verir. Nalan’ın birşeyden haberi yoktur. Ama Hacer nikah işlemlerini kurcalayınca Osman’ı evlenmiş (!) olarak bulur. Osman, tüm gerçeği Hacer’e anlatır. Nalan ise Osman’a inan-maz ama avukatıyla konuşunca Şekip’in planını anlar.: Avukatın ısrarı ile Osman Hacer’i ikna edip evliliği sürdürür. Köşke yerleşir. Hacer kıskanır, köşkte çalışmaya başlar. Nalan ise Osman’a aşık olur ve evlili-ği bitirmek istemez. Hacer daha fazla daya-namaz, köşkü terkeder. Bir gazinoda çalış-maya başlar. Bu arada miras pay edilir. Osman gazinoya gidip Hacer’den af diler. Nalan’a da onu sevdiğini söyleyip ayrılmak istediğini belirtir. Nalan onların mutluluğu için sevgisinden vazgeçer. Onlara mirastan pay ve köşkün bahçesindeki evi verir. İki aşık sonsuza dek birleşirler…

YALANCI (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Orhan Aksoy (*)
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, İzzet Günay, Reha Yurdakul, Hayati Hamzaoğlu, Nilgün Esen, Hulusi Kentmen, Aziz Basmacı, Hüseyin Kutman, Hüseyin Zan, Danyal Topatan, Emire Erhan


Konu: Babasının mirasına sahip olmak için zengin bir kızla evlenmek isteyen bir açıkgözle, bir işportacı gencin mücadele öyküsü.

_______________
(*) Antony Hope’un (1863-1933) romanından Edward E. Rose’un (1876-1939) dramatize ettiği ve John Cromwell’in (1887-1979 yönetmenliğinde 1937 yılında filme alınan “The Prisoner of Zenda” (Zenda Mahkumları) filminden uyarlama. Filmde başlıca rolleri oynayanlar: Ronald Colman (1891-1958), David Niven (1910-1983),

YAHYA PEYGAMBER (1965)

Yönetmen: Hüseyin Peyda
Senaryo: Yahya Benekay
Operatör: Orhan Çağman
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır


Montaj: İshak Dilmen, Senkron: Mustafa Kent, Laboratuar: İbrahim Üstün, Hüseyin İnci, Negatif Montaj: Ender Teker, Fehmi Acar, Matipo: Şeref Mehtap, Müzik Direktörü: Cavit Deringöl, Gazel ve Beste: Dündar Coşkun, Reji Asistanı: Hidayet Pelit, Operatör Asistanı: Cengiz Tezer, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Dublajı İdare Eden: Sudi Yılmaz, Prodüktör: Sadiye Arcıman, 

(Lale Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Hamiyet Yükselen, Perihan Gül, Lütfi Kıran, Recep Köseoğlu, Fikret Temel, Toygar Belevi,


Konu: Hazreti Yahya ve Salome’nin öyküsü.

YABANCI OLDUK ŞİMDİ (1965)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo:Bülend Oran
Kamera:Kriton İlyadis
Yapım :Saner Film / Hulki Saner


Oyuncular: İzzet Günay, Ajda Pekkan, Sadettin Erbil, Hayri Esen, Ferah Nur, Mualla Sürer, Sadettin Erbil


Konu: Pavyonda çalışan dul kardeşinin karısıyla evlenip onu pavyondan ve gece hayatından kurtaran bir genç adamin öyküsü.

VEYSEL KARANİ (1965)

Yönetmen: Hüseyin Peyda
Senaryo:Yahya Benekay
Kamera:Orhan Çağman
Yapım:Dede Film / Mahmut Dedehayır


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Muhterem Nur, Nedret Güvenç, Hüseyin Peyda, Ahmet Turgutlu, Faruk Panter, Kadri Ögelman


Konu: Mekkeye giderken yolda annesini kaybeden fakir bir gencin öyküsü.

VEDA BUSESİ (1965)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Pesen Film/Nevzat Pesen - Ülkü Film/Ülkü Erakalın
Süperfon Stüdyosunda hazırlanmış


Veda Busesi” bestecisi Yusuf Nalkesen, Şarkılar: Sevim Şengül, Fon Müzikleri: Ülkü Erakalın, Reji Asistanı: Ülker Kıvılcım, Kamera Asistanı: Zihniye Ören, Işık Direktörü: Kenan Eryılmaz, Set Amili: Erdoğan Avcı, Set Elemanları: Mustafa Buvan, Vedat Yediben, Kuaför: Kadir Han, Montaj, Senkron: Nazmi Özer, Prodüksiyon Amiri: Semih Sezerli,


Oyuncular; Türkan Şoray, Tunç Okan, Erol Tezeren, Aliye Rona, Ali Şen, Sami Hazinses, Uğur Kıvılcım , Feridun Çölgeçen, Faik Coşkun, Mahmure Handan, Memduh Alpar, Erol Tezeren, Memduh Ün


Konu: Estetik bir ameliyatla çirkin yüzünü değiştirip, aşık olduğu kızın karşısına çıkan bir delikanlının öyküsü.

VAHŞİ GELİN (1965)

Senaryo ve Yönetmen:Nejat Saydam
Kamera:Melih Sertesen
Yapım:Acar Film / Murat Köseoğlu


Oyuncular: Türkan Şoray, Ediz Hun, Sevda Ferdağ, Gürel Ünlüsoy, Ayfer Feray, Nuri Altınok, Ali Şen, Feridun Çölgeçen, Yusuf Sezgin, Çocuk Oyuncu: Nimet Üstüngör


Konu: Karlı bir dağ başında babası Rıfkı Bey (N. Altınok) ile birlikte yaşayan Ayşegül (T. Şoray) saf, masum ve bir o kadar da vahşi ruhlu bir kızdır. Yıllar önce büyük şehir kalabalığına küsmüş bir babanın kızı olarak o da insanlara çok uzak yaşamaktadır. Bu küskünlüğün sebebi aslında zengin bir adam olan Rıfkı Bey'in günün birinde çok sevdiği karısı Ümran (A. Feray) tarafından terk edilmesiyle başlamıştır. Bir gün aynı bölgeye Metin (E. Hun) adlı genç bir adam da gelip yerleşince Ayşegül'ün sessizce sürüp giden hayatı birden değişir. Metin, bir mühendistir ve o da insanlardan uzaklaşmayı istemektedir ama daha Ayşegül'ü ilk gördüğünde aşık olmuştur bile. Metin ile Ayşegül arasındaki aşk evlilikle noktalanır. Rıfkı Bey tüm servetini kızına bırak ar ak ölür. Yıllarca ortalarda görünmeyen Ümran Hanım tekrar ortaya çıkar. Ümran Hanım bir tiyatro oyuncusudur ve Adnan (G. Ünlüsoy) adında paragöz bir de sevgilisi vardır. Ümran ve Adnan, Ayşegül'e bırakılan servete göz dikmişlerdir. Metin karısını yanına alarak tekrar şehirde yaşamaya başlar. Fakat Ayşegül büyük şehirde insanların alayettiği biri olur. Metin'in eski sevgilisi Leyla (S. Ferdağ) onları ayırmak için elinden geleni yapmaya başlar. Ayşegül bu yaşadıklarından dolayı Metin'den ayrılmaya karar verir fakat hamiledir de. Tekrar dağlara döner. Orada tek dostu Seyif Ali'dir (Y. Sezgin). Metin karısına yaptıkları için pişmanlık duymaya başlar. Ümran ve Adnan'ın yaptığı planlar da ters teper.

ÜÇÜNÜZÜ DE MIHLARIM (1965)

Yönetmen: Bilge Olgaç
Senaryo:Yücel Uçanoğlu
Görüntü Yönetmeni:Feridun Kete
Yapım:Kazankaya Film / Hasan Kazankaya


Oyuncular: Yılmaz Güney (Mehmet), Pervin Par (Elif), Hayati Hamzaoğlu (Hasan), Aliye Rona (Ayşe), Tuncel Kurtiz (Hüseyin), Sevinç Pekin, Atilla Yurdeşen (Ahmet), Hikmet Olgun


Konu: Mehmet Yılmaz (Yılmaz Güney), ailesinin geçmişiyle ilgili kanlı olayı bilemez, hatırlayamaz. Çünkü o kundaktayken babası öldürülmüştür. Baba katili, aynı kasabadan Bektaş adında biridir. Kan davalı bir ailenin çocuğu olarak babasız büyüyen Mehmet, anası Ayşe'nin (Aliye Rona) baskısı altındadır. Anası sürekli beynini yıkar. Babasının kanı yerde kalmamalıdır. Ve bir gün küçük Mehmet, anasının baskısıyla camiden dönen Bektaş’ın karşısına dikilir. Elindeki tüfeğin tüm kurşunlarını üzerine boşaltır.


14 yıl hapiste yatan Mehmet cezasını tamamlayıp özgürlüğüne kavuşur. Olayın üzerinden yıllar geçmesine karşılık, iki aile arasındaki gerginlik, Mehmet'in hapisten çıkışıyla daha da alevlenir. Bektaş'ın üç oğlu Hasan (Hayati Hamzaoğlu), Hüseyin (Tuncel Kurtiz) ve Ahmet (Atilla Yurdesin), kasabaya adım attığında Mehmet'i öldüreceklerdir. Üç kardeş silahlanıp, kasabaya gelmekte olan bir otobüsün yolunu keserler. Mehmet yoktur.


Kasabaya, gizlice bir başka yoldan giren Mehmet, birlikte büyüdüğü ve çocuklukları söğüt gölgeleri altında geçen Elif’i (Pervin Par) ziyaret eder. Elif, kan davalı ailenin kızıdır, Mehmet, barış yanlısıdır.
Elif’e ağabeyleriyle barışmak istediğini söyler. Ne var ki Elif de ağaları, ağabeyleri gibi babasının öcünü almaya and içmiştir. Barış yolu kapalıdır. Ve boynunu bükerek, çekip gider...


Mehmet'i arayan üç kardeş anasının evini basarlar. Mehmet, dövüşmek istemediği için arka taraftan kaçar. Hasan, Ayşe anayı tehdit eder. Mehmet, yakınlardaki bir komşu köye giderek izini kaybettirir. Bir çiftlikte çalışmaya başlar. Mehmet'i bulamayan Hasan, bu kez Ayşe kadını çarşı ortasında döver. Haberi alan Mehmet, kasabaya gelir, içi kinle doludur.


Bektaşoğulları'nın evine geldiğinde Elif uyumaktadır. Onu yatağından kaldırıp atıyla dağlara kaçırır. Bir mağaraya gizlenmişlerdir. Elif, bu gergin beraberlik içinde yavaş yavaş ona ısınır. İlk kez önce insan, sonra da kadın olduğunun bilincine varmıştır. Kan davasına da karşıdır, Mehmet'in konuşmaları ve yönlendirmeleriyle değişmiştir. Gece gündüz elinde silahla beklemekten yorgun düşen Mehmet uyurken, Elif kaçar. Amacı kardeşlerini bulup onları bu kan davasından vazgeçirmektir. Çiftliğe geldiğinde ağabeylerine her şeyi anlatır, Mehmet'i sevdiğini söyler. Hasan iyice kudurur, Elif’i döverek kovar. Hasan bu kez dere kenarında çamaşır yıkayan Ayşe kadına saldırır. Yaşlı kadına tecavüz eder. Dağları, bayırları tırmanarak deli gibi sevdiği erkeğine koşan Elif ise Ayşe'nin yürek paralayan çığlıklarını duymuştur. Elif'i ağlarken bulan Mehmet, ardından anasının ağaçta sallanan cesediyle karşılaşır. Anası kendini asmıştır.
Mehmet dönüşü olmayan bir yoldadır. Anasının yemenisi boynunda, silahı elinde düşmanlarını bir dağ yamacında kıstırır. Ahmet'i, sonra Hüseyin'i vurur. Sıra asıl kanlısı Hasan'dadır. On kurşunladığında Elif koşarak gelmiştir. Göz göze geldiklerinde Mehmet yere düşer. “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”


► 1965 yılı avantür filmlerinin revaçta olduğu bir yıldır. Uzun süredir asistanlık yapmakta olan Bilge Olgaç’ın ilk filmidir bu film. Filmin konusu kan davasını işleyen zor bir avantür filmdir. Ne var ki bu film yönetmenin değil oyuncunun filmi olmuştur.


En ilginç olay; filmin çekiminden hemen sonra Yılmaz Güney’in Kulüp 12 de tartıştığı üç kişiyi bıçakla yaralaması, hesapta olmayan bir sansasyonu da beraberinde getiri

ÜÇ KARDEŞE BİR GELİN (1965)

Yönetmen:Mehmet Dinler
Senaryo:Bülent Oran (**)
Foto Direktörü Kenan Kurt
Yapım: Ülkü Film /Ülkü Ülkümen - Pesen Film/Nevzat Pesen


Laboratuar Şefi: Mihal Sjarpetisd, Yardımcıları: Tanaş Petridis, Recai Karataş, Montaj Senkron: Nazmi Özer, Negatif Montaj: Ali Berkan, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Set Elemanları: Haydar Doğan, Mustafa Buvan, Vedat Yediren, Kamera Asistanı: Nedim Akanlar, Işıklar: Hüseyin Özşahin, Reji Asistanları: Mehmet Arslan, Yücel Çakmaklı, Prodüksiyon Amiri: Semih Sezerli, Prodüktör: Kadri Yurdatap, Vasil Anas,
(Süperfon Stüdyosunda seslendirilmiştir.)



Oyuncular: Ediz Hun (Ekrem Hurdacı), Fatma Girik (Fatoş), Sadri Alışık (Sabri Hurdacı), Süleyman Turan (Turan Hurdacvı), Semih Sezerli (Rıza), Diclehan Baban (Canavar Huriye), Erdoğan Avcı, Talat Gözbak (Ali Çarçabuk), Mustafa Dağhan, Afif Yesari, Yaşar Şener, Bahri Özkan, Tanju Tamara, Gülgün Erdem, Lütfi Engin, Vahit Volkan, Behçet Nacar, Özdemir Akın, Faruk Panter, Mehmet Büyükgüngör

Konu: Bursa'da yaşayan üç kardeş Sabri, Ekrem ve Turan eski gemilerin söküm işiyle uğraşmaktadır. Bu işte oldukça zengin olmuşlardır. Sabri evlenmeye karar verir ve İstanbul'da üç yıl önce sevdiği kızı getirmesi için kardeşi Ekrem'i gönderir. Ekrem İstanbul'a geldiğinde ağabeyinin sevdiği kızın çoktan evlendiğini öğrenir. Dönmeden önce bir gece kulübünde şarkıcı olan Fatoş'la tanışır. Ona durumu anlatır ve ağabeyine onu götürmeye karar verir. Ekrem Fatoş'u da yanına alarak Bursa'ya dönünce kıyamet kopar. Sabri bu kızı istemez. O hala eski sevgilisini istemektedir. Bu arada gemi söküm işindeki rakibi Haraçcı Osman, Tokatçı Ali'yle anlaşıp bu kardeşlerin işini bozmaya karar verir. Kardeşlerin üçü de bir anda Fatoş'a aşık olurlar. Ama Fatoş Ekrem'i sevmiştir. Ekrem de belli etmezcesine ona aşıktır. Sabri reis hem rakibiyle uğraşırken hem de sevgilileri birleştirmeye çabalamaktadır.

____________________________

(*) John H. Kafka’nın (1902-1974), bir hikayesinden Ladislas Fodor’un (1898-1978), senaryosunu yazdığı ve Henry Hathaway’ın (1898-1985), 1960 yılında yönetmenliğini yaptığı “North to Alaska” isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri; John Wayne (1907-1979), Srewart Granger (1913-1993), Ernie Kovacs (1919-1962) oynamışlardır.

UZAKTA KAL SEVGİLİM (1965)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo Bülent Oran (*)
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen - Ülkü Film / Ülkü Erakalın


Prodüksiyon Amiri: Erdoğan Avcı, Prodüksiyon Ekibi: Mustafa Buvan, Vedat Yediben, Fikret Temizer, , Seslendiren: Nevzat Pesen, Işıklar: Aslan Yıldız, Montaj ve Senkron: Nazmi Özer, Prodüktör: Kadri Yurdatap, (Süperfon stüdyolarında hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Fikret Hakan, Aliye Rona, Avni Dilligil, Erol Tezeren, Avni Dilligil, Nubar Terziyan, Misafir Oyuncu: Uğur Kıvılcım,


Konu: Almanya’da çalışmak için sıra bekliyen tersane işçisi Fikret ile mahallenin güzel kızı Hülya’nın aşk hikayesi.

______________________
 (*) N. Behram’ın (1893-1973) oyunundan, Julius J. Epstein’in (1909-2000) senaryosuyla yönetmen Joshua Logan (1908-1988) tarafından 1961 yılında beyaz perdeye aktarılan “Fanny” isimli filmden uyarlama. Başlıca roleri Dünya sinemasının dev oyuncuları olan aşağıdaki isimler oynamıştır. Leslie Caron (1931), Maurice Chevalier (1888-1972),
 

TURİST ÖMER DÜMENCİLER KRALI (1965)

Yönetmen:Hulki Saner
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Müzik: Metin Bükey
Kamera: Kriton İlyadis
Yapım: Saner Film/Hulki Saner


Oyuncular: Sadri Alışık, Çolpan İlhan, Vahi Öz, Nuran Aksoy, Mualla Sürer, Feridun Çölgeçen, Mine Sun, Uğur Kıvılcım, Hasan Ceylan


Konu: Yurdumuzu ziyarete gelen yabancı bir ülkenin prensi Turist Ömer’e çok benzemektedir. Bu benzerliği nedeniyle sosyetenin göz bebği haline gelir. Ve olaylar gelişerek devam eder.

TORPİDO YILMAZ (1965)

Yönetmen: Cevat Okçugil
Senaryo: Temel Tezol
Görüntü Yönetmeni: Nejat Okçugil
Yapım: Seher Film / Mehmet Çaydemir


Oyuncular: Yılmaz Güney, Tülin Elgin, Avni Dilligil ,Atıf Kaptan, Ali Ekdal, Nusret Ozkaya, Renan Fosforoğlu, Enver Dönmez, Ünal Tural, Necati Er


Konu: Çocukluğunu sokaklarda geçirip babasız büyüyen Yılmaz (Yılmaz Güney), korkusuz bir gençtir. Bu nedenle de çevresin de Torpido Yılmaz adıyla tanınmaktadır. Uzun yıllar ayrı yaşadiö köydeki annesinden bir mektup alır. Annesi oğlundan, yıllardır kayıp olan babasını bulmasını ister.


Bıçkın delikanlı, çocukluğundan beri yüzünü görmediği babasını İstanbul'da aramaya başlar. Yılmaz, bu arayış sırasında güzel bir kızla (Gülbin Eray) tanışır. Kız, Yılmaz'ın bir türlü peşini bırakmaz Ondan hoşlanmıştır. Delikanlı da ona karşı boş değildir. Birliktelikleri sürerken Yılmaz, içi dolu bir çanta bulur. Eroin kaçakçıları Torpido'nun peşine düşerler. Babasını ararken başı belaya giren Yıl-maz polise sığınır. Bu kez polisle işbirliği yapan delikanlı ile kaçakçılar arasında büyük bir savaş başlar.

Kısa bir süre sonra kaçakçılar yakayı ele verir. Yılmaz da kayıp babasını bulur. Bir konakta oturan babası sayılı zenginlerden biridir, iç içe yaşanan bir maceradan sonra Yılmaz'ın artık sevdiği kızla evlenmesine hiçbir engel kalmamıştır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”


TEHLİKELİ ADIMLAR (1965)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Sezai Solelli
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Güven Film / Yuvakim Filmeridis


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Sevda Ferdağ, Önder Somer, Ege Ernart, Özdemir Han, Mümtaz Ener, Feridun Çölgeçen, Semih Sezerli, Uğur Kıvılcım, Benan Öz, Handan Adalı, İlhan Hemşeri, Sevim Sevil, Sunay Sun, Gülgün Erdem


Konu: Üniversite öğrencisi olan genç bir kız tekdüze yaşamını değiştirmek için farklı bir çevreye girerek bohem yaşamının özgürlüğünü tatmaya başlar. Ama bu çevre düşlediği yaşam yerine kendisine bir dizi tuzaklar hazırlar ve bu kez de bu çevreden kurtulmak için mücadeleye girişir. Ama bu kez içinde bulunduğu ortam onu bırakmak istemez ve sonunda işlemediği bir suçtan dolayı yargılanmak zorunda kalır.


Çaresizlik ve kıstırılmışlıklar içinde bocalayan kızın yardımına genç bir avukat koşar ve onu içine düştüğü bataklıktan kurtarmak için birlikte savaşmaya başlarlar.

TEHLİKELİ ADAM (1965)

Yönetmen: Hasan Kazankaya
Senaryo: Bilge Olgaç
Müzik Sezen Cumhur Önal
Foto Direktörü:Feridun Kete
Yapım: Kazankaya Film/Hasan Kazankaya


Yardımcı Rejisör
: Bilge Olgaç, Rejisör Asistanı: Yücel Uçanoğlu, Kameraman: Salih Dikişçi, Montaj-Senkron: Diamendi Filmeridis, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Laboratuvar: Cemil Orhon, Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Muharrem Gündüz, Sesleri Alan: Marko Buduris, Prodüksiyon Amiri: Mustafa Oğuz, Abdullah Karagöz, Set Amiri: Selahattin Geçgel, Set Elemanları: Cemil Şahiner, Şeref Kaleli, Şükrü Arpakçı, Işıklar: Fehmi Eryılmaz, Işık Şefi: Mashar Eröz, (Yıldız Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Yılmaz Güney (Yılmaz), Selma Güneri (Selma), Samim Meriç, Gülsüm Kamu (Gülsüm), Zuhal Tan, Yavuz Caner, Seher Şeniz, Cahit Irgat, Tansu Sayın, Nevzat Bilsel, Sami Tunç, Atilla Yurdesin, Selahattin Ersoy, Kâzım Kartal


Konu: Kimsesiz ve tek başına yaşayan Samim (Samim Meriç) sapık eğilimleri olan bir ruh hastasıdır. Evinde çıplak kadın figürlerini, küçük oyuncak heykellerin çıplak kadın bedenlerini okşar, öper, kendi kendini tatmin eder. Bir gece yarısı kapısı çalınır. Sık sık telefon açmak için gelen kapı komşusu Gülsün'dür (Gülsün Kamu). Kadının kocası seyahattedir. Samim, Gülsün'ü röntgenci bir bakışla izlemektedir. Gülsün, bir gece banyo yaparken ayak sesleri duyar. Gelenin, kocası Yılmaz (Yılmaz Güney) olduğunu sanır, seslenir. Ancak döndüğünde banyo kapısının aralığından kendisini izleyen sapıkla karşılaşır. Samim, kadına saldırıp bıçak darbeleriyle öldürür. Sonra Gülsün'ün kanlı vücudunu banyodan taşıyıp yatağa götürür. Çıplak bedenini okşar, koklar... Bir ölü sevici olan Samim, polise telefon açar. Bu sırada seyahatten dönen Yılmaz, eve geldiğinde karısının cesediyle karşılaşır. İhbar üzerine polisler eve gelmiştir. Yılmaz, tutuklanır. Tüm deliller cinayet suçuyla yargılanan Yılmaz'ın aleyhine gelişir. Kapı komşularıolması nedeniyle şahitlik yapan Samim de cinayeti Yılmaz'ın üzerine atar. Avukatı, Yılmaz'a ilginç bir öneride bulunur. Yılmaz, yargılanma sırasında deli numarası yapar. Ve duruşma sonuna Adli Tıp Hekimliği'ne sevk edilir. Yılmaz, bir akıl hastanesinde, doktor (Nevzat Bilsel) denetimi altındadır. Gerçek deliler arasında kafayı üşütmeden bir an önce kaçmayı planlar. Çünkü, asıl katili bulup kendini temize çıkarmak zorundadır. Ve sonunda kaçmayı başarır. Polis alarma geçmiştir.


Yılmaz, saklanmak için silah zoruyla ve üzerindeki deli gömleğiyle çeşitli evlere girip çıkar. Bu kaçış ve saklanma süreci içinde çeşitli olaylar yaşar. Girdiği evlerden birinde bir cinayet işlenir. Bir kadın (Seher Şeniz), yatalak kocasını (Cahit Irgat), dostuna (Sami Tunç) öldürtmüştür. Bu cinayet de Yılmaz'ın üzerine kalır.
Yine yolunun üzerinde rastladığı ve silah zoruyla arabasına girdiği bir genç kızla tanı-şır. Adı Selma'dır (Selma Güneri). Kıza, kaçış öyküsünü anlatır. Yılmaz'ın suçsuz olduğuna inanan üniversite öğrencisi Selma, artık ondan yanadır. Olayı birlikte çözeceklerdir. Yılmaz, mahkemede aleyhinde şahitlik yapan kapı komşuları Samim'den şüphelenmektedir. Kızı, aynı apartmandaki kendi dairesine gönderir. Tuzak kurulmuştur. Selma, Samim'in karşı dairesine yeni taşınmış bir kiracı rolündedir. Samim kapısının zilini çalıp yeni kiracısıyla tanışır. Polis de, Yılmaz'ın evinin önünde Selma'nın arabasını görünce sokak kontrol altına alınır. Yılmaz eve dönünce yakalanacaktır. O gece, Selma odanın perdelerini açık bırakır. Herhangi bir saldırıda dışarıda bekleyen sevgilisine lamba ışığıyla işaret verecektir. Selma, gizlice odasına giren Samim'in saldırısına uğrar birden. Elinde bıçak vardır. Selma pencereye koşup işaretini verir. Yılmaz fırlar polislerin dur ihtarını dinlemeden apartmana girer. Kızı kurtarıp Samim'le boğuşurken polisler gelir. Samim, Yılmaz'ın yumrukları altında suçunu itiraf eder. Samim tutuklanır, cinayet aydınlanmıştır. “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 95 ”