Yönetmen: O. Nuri Ergün
Senaryo: Beyza Salman
Kamera: Orhan Kapkı
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Ak-Ün Film / İrfan Ünal—Recai Akçaoğlu
Prodüktör Temsilcisi: İbrahim Seven, Reji Asistanı: Erdal Aksu, Kamera Asistanı: Suat Pekak, Prodüksiyon Yardımcıları: Yorgo İstaviklis, İlhan Işık Direktörü: Fehmi Eryılmaz, Set Amiri: Erol Büyükan, Yardımcıları: İsmet Demirkol, Nuri Akzambak, Hacı Fidan, Sesleri Alan: Turgut Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Şarkılar: Ajda Pekkan, (Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)
Oyuncular: Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Salih Güney, Semiramis Pekkan, Gülsüm Kamu, Sevinç Pekin, Hulusi Kentmen, Mürvet Sim, Feridun Çölgeçen, Aziz Basmacı, Cevat Kurtuluş, Mualla Sürer, Osman Alyanak, Necdet Tosun, Emire Erhan, Serpil Bilsen, Meral Özen, Gülten Ceylan, Buket Sokullu, DSabahat Akbaş, Mahmure Handan, Faik Coşkun, Zeki Alpan, Feriha Eyüpoğlu, Ayben Erman, Senay Ülkü, Tülin Oktay,
Konu: Fabrikatör Cemil Bey ve Sabiha Hanımın kızları Filiz, Özel Sahil Kız Kolejinin son sınıfında okuyan güzel, cin gibi, yaramaz, yerinde duramayan, cıvıl cıvıl bir genç kızdır. Gece herkes uykudayken, bir gölge ağır ağır kuzeni olduğunu öğreneceğimiz Ergunun odasına çıkıp siyah renkli akrebi genç adamın üstüne bırakıyor.
Uyanıp, dehşet içinde çığlıklar atan delikanlıyla bir örümcekten korktu diye alay etmesi de cabası. Sabahları okula gittiği 34 HA 224 plakalı üstü açık Ford ve emektar şoförleri şaşkınlık içindedir. Genç kızın arkadaşlarını yoldan alarak okula gittiklerinde tam 13 öğrenci arabadan iniyor. Her ders, öğretmenin müdüre Filiz için yakınması ile sona erer.
Edebiyat dersinde sınıfa kedi getirir. Aralarda da boş durmaz. Okulun yüksek duvarlarını aşıp komşu villanın bahçesinden, bahçıvanı deli ederek topladığı erikler Fizik öğretmeni sıfırcı Azizin dersinde yerlere dökülünce ortalık yine karışır. Orhan ise, Filizin aksine ciddi, sorumluluk sahibi, annesinden başka kimsesi olmayan, yeni öğretmen olmuş bir genç. Delikanlı geldikten sonra, eskiden derslerle hiç ilgisi olmayan, bir öğretmeni sorduğunda numarasını bile anımsamayan, fizik hocasının Notların spor toto kolonu gibi dediği Filizde büyük bir değişim olur. İlk günler, Orhan’ın evden getirdiği ve domates, peynir, zeytinden oluşan mütevazı öğle yemeği ile alay eden genç kız, biraz zaman geçince ona aşık olur. İkisi de Fuzuli’nin Aşk derdiyle hoşem dediği duyguları yaşarlar. Filizin uçarı hali kalmıyor. Artık çok çalışkandır. Son birkaç ayda gösterdiği üstün başarı bütün hocalarını sevindirir. Arkadaşları da onun Orhan’a olan sevgisini anlıyorlar. Okulca yapılan bir kır gezisindeki bir tatsızlık ; Nüket, salıncağın ipini incelterek Orhana bir oyun oynamak ister. Arkadaşına engel olmaya çalışan Filiz hırçınlık yapınca Orhan onu tokatlar. ‘Okul müdürünün odasında, Filizin annesi tarafından suçlanınca ; Evet, kerimenize vurdum. Aynı küstahlığı bir daha yapsa gene vururdum. Eğer daha önce siz veya sayın pederleri aynı usulü biraz deneseydiniz netice hiç de fena olmazdı. Daha sonra, Sabiha Hanımın karşısında ezilip büzülen müdüre ; Size gelince, doğrusu size acıyorum. Hiç şahsiyetiniz kalmamış. Bu basit, şımarık çocukların elinde oyuncak olmuşsunuz. Ailelerinden gördüğünüz maddi yardım sizi kıskıvrak bağlamış.
Yalnız merak ediyorum, neden okul yerine bir bakkal dükkânı açmadınız.
Burada vicdan ve meslek haysiyeti satacağınıza soğan ve patates satardınız. Zaten okulunuzda, pardon ticarethanenizde kalacak değilim. Tayinimi istemiştim. Anadolu’da ama gerçek bir okula tayinim gelmiş. Gidiyorum. Hoşça kalın.
Filizin üzüntüsünü anlatmaya sözcükler yetmez. Bu durumu gören Ergun, amcası ile konuşur. Orhan’ın gideceği gün Cemil Bey evlerine gelir. Genç öğretmeni haklı bulup ona, kızını getirmiştir ; İster döv ister sev.. Adam edinceye kadar .Hadi bakalım, okulunu bitirmekle senin öğrenciliğin bitmiştir. Ama senin öğretmenliğin ise asıl bundan sonra başlıyor. Orhan ve Filiz birbirlerine sarılmışken, film mutlu son ile biter. (Murat Çelenligil – Sinematürk Veri Tabanı)