Powered By Blogger

23 Ocak 2016 Cumartesi

TİLKİ SELİM / HEDEFTEKİLER

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Yılmaz Güney
Filmi Çeken: Necat Okçugil
Yapım: Ni-Va Film / Nişan Hançer


Negatif Montaj: Orak Özütürk (Şef), Mahmut Eskici, Sesleri Alan: Marko Buduris, Prodüksiyon Amiri: Naci Saraç, Işıklar: Kemal Tüfekçi, Prodüktör: Vahram Polat,


Oyuncular: Yılmaz Güney, Birsen Menekşeli, Kenan Pars, Tuncer Necmioğlu, Mümtaz Ener, Naci Erhun, Özdemir Akın, Süheyl Eğriboz, Muammer Gözalan, Şükrü Üstün, Nazan Ayas, Nalan Egesan, Kudret Karadağ, Ali EkdalKonu: Fuat (Naci Erhun), bir süre önce Paris'te tanıdığı sevgilisi Suzi'yle eğlence dönüşü bir gece eve geldiklerinde acı bir sürprizle karşılaşırlar. Suzi'nin hizmetçisi öldürülmüş, mücevherleri de çalınmıştır. Bahasının gönderdiği mücevherleri satarak geçinmeye çalışan Suzi, bu kanlı soygunun ardından Fuat'la birlikte polise başvurur, Emniyet tahkikata başlar.


Zengin bir işadamının kıza Birsen'le (Birsen Menekşeli) nişanlı olan Fuat, sağlam ayakkabı değildir. Bir çeteyle ilişkisi olup, soygun olayında da parmağı vardır. Nişanlısı Birsen, Suzi'yle kendini aldattığını öğrendiğinde resti çeker. Nişan yüzüğünü iade eder. Soyguncuların şefi (Kenan Pars), Fuat'a yeni bir öneride bulunur. Zengin bir işadamından (Mümtaz Ener) yüklü miktarda para koparmak için kızı Birsen'i kaçıracaklardır. Fuat da bu işten payını alacaktır. Şef, bu iş için çok iyi bıçak kullanan ve bu yeteneği sayesinde adı Sustalı'ya (Tuncer Necmioğlu) çıkan bir adamını görevlendirir. Sustalı, yanına verilen iki soyguncuyla birlikte Birsen'in yolunu ke-ser. Otomobilinden indirilip gözleri bağlanan birsen, depoya götürülür.


Çevresinde Tilki Selim (Yılmaz Güney) adıyla tanınan, bitirim ve çapkın bir emniyet mensubu, bir süreden beri soyguncuların peşindedir. Kızı kaçırılan işadamı Mümtazın evine gider. Birtakım bilgiler alır. Tilki Selim, Fuat'tan şüphelenmektedir. Fuat, bir gece saldırıya uğrar. Sustalı, bıçağıyla inanmaz. Bu konu üzerinde tartışırlarken kapı çalınır. Açlıklarında Fuat'ı karşılarında görürler. Sustalı şaşkındır. Cin görmüş gibi çarpılır. Fuat'a biraz daha yaklaşır. Bıçakla kestiği boğazına bakarken, Fuat yüzündeki plastik maskeyi sıyırır. Altından çıkan Tilki Selim'dir. Soyguncular Selim'e saldırırlar. Selim, hepsini tepeler. Selleri kaçar. Tilki Selim’ii ortadan kaldırmak için soyguncular bir tuzak hazırlarlar. İçlerinden biri Selim'e gidip öldürülme korkusuyla onlardan kaçtığını söyler. Bu işlere karışmanın pişmanlığı içindeymiş gibi günah çıkartır. Selim'i Birsen'in tutulduğu yere götürecektir. Birlikte giderler. Selim, kurulan tuzağın farkında olup önceden tedbirini almıştır. Emniyet de haberlidir. Sustalı, gizlendikleri depodaki bir koltuğun altına saat ayarlı dinamit yerleştirmiştir. Selim, kıskıvrak yakalanıp koltuğa oturtulduğunda parçası kalmayacaktır. Tilki, elinde silahla depodan içeri girer. Kimseleri göremez. Soyguncular dışarıda bir yerlere saklanıp pusuya yatmışlardır. Birden şiddetli bir patlama duyulur. İçeri giren soyguncular düşmanlarının parçalarını ararlarken, Selim gizlendiği yerden çıkar. Soyguncular şaşkınlıkla kaçışırlar. Şefleri Birsen'i sürükleyerek arabaya atar. Polis de peşlerindedir. Silahlı, çalışmalı bir araba takibi sonucunda tüm suçlular yakalanır. Birsen kurtulur. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney"


►Çekim sırasında bazı bölümleri değiştirilmiş olup, Yılmaz Güney'in diyalog eklemeleri yaptığı filmin senaryosunu Aydın Engin “297” yazmıştır. Filmin avantür sahneleriyle finalini Yılmaz Atadeniz yönetmiştir, Film, daha sonraki vizyonunda Hedeftekiler adıyla gösterime girdi.

TEHLİKELİ OYUN (1966)

Yönetmen: Semih Evin
Senaryo Ferit Eylik
Operatör Rafet Şiriner
Yapım:Roket Film / Semih Evin


Prodüksiyon Amiri: Yaşar Şener, Reji Asistanı: Uğur Duru, Yılmaz Akın, Operatör Asistanı: Ferhat Bakır, Laboratuvar Şefi: Cemil Orhon, Laborant: Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Prodüksiyon: Metin Ok, Sabahattin Koçak, Hüseyin Yenice, Sesleri Alan: Marko Buduris,(Yıldız Film Stüdyosunda yapılmıştır)


Oyuncular: İzzet Günay, Pervin Par, Kenan Pars, Vahi Öz, Saime Bekbay, Kadri Ögelman, Necdet Yakın, Yaşar Şener, Hakkı Kıvanç, Hüseyin Zan, Hakkı Haktan, Faik Coşkun, Rıza Tüzün, Mahmure Handan, Zeki Tüney, Gülgün Erdem, Lamia Durmuş, Birsen İz, Hamdi Şarlıgil,


Konu: Kasımpaşalı çapkın ve bitirim şoför Ahmet ile Hizmetçi Ayşe gerçek kimliklerini saklayarak,kendilerini zengin göstererek birbirlerine aşık olurlar, ancak Ahmet’in yazdığı mektuplar zamanla başlarına bela olacaktır

ŞOFÖR DEYİP GEÇMEYİN (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Memduh Yükman
Yapım: Duygu Film / Aziz Sarıkaya


Prodüksiyon Amiri: Sadık Topaloğlu, Kamera; Orhan Kapkı,


Oyuncular: Ajda Pekkan, Sadri Alışık, Esen Püsküllü, Ferah Nur, Süha Doğan, Nevzat Okçugil, Atacan Arseven, Uğur Kıvılcım, Küçük Yıldız: Ömercik (Ömer Dönmez) D.1959


Konu: Arabasında annesi tarafından aşamlarır bir bebek bulup onu büyüten iyi yürekli bir şöför genç daha sonra çocuğu anne babasına kavuşturmaya çalışır

ŞEREF KAVGASI (1966)

Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo (*) Behlül Akbulut
Operatör: Fethi Mürenler
Yapım: Roket Film / Semih Evin


Oyuncular: İzzet Günay, Gülgün Ok, Turgut Özatay, Suphi Tekniker, Ersun Kazançel, Renan Fosforoğlu, Kadri Ögelman, Turgut Özatay, Necdet Yakın, Bahçet Nacar, Hak-kı Kıvanç, Muammer Gözalan, Faik Coşkun


 Konu: Hapisten çıkan bir kabadayı ile onu kanun dışı işlere sürüklemeye çalışan b ir rıhtım işçisinin öyküsü.
___________________________________

(*) Budd Schulberg’un (1914) Malcolm John-son’un (1904-1976) bir yazısından esinlenerek senaryolaştırdığı ve Elia Kazan’ın (1909-2003) yönetmenliğini yaptığı ve 1954 yılında gösterime giren “On The Waterfront” (Rıhtımlar Üzerinde) isimli filmden uyarlama. Bu filmin başlıca oyuncuları: Marlon Brando (1924-2004), Karl Malden (1912), Lee J. Cobb (1911-1976) ve Rod Steiger (1925-2002) (kyn: www.imdb.com)

ŞEHZADE MURAT (1966)

“Gülnaz Sultan”

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Muharrem Gürses
Kamera: Cezmi Ar
Yapım: Dadaş Film / Kadir Kesemen


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Sevda Ferdağ, Tunç Oral, Nevzat Kığ, Nuran Aksoy, Ferhan Tanseli, Mustafa Alev


Konu: Bir masal filmi

ŞAFAKTA ÜÇ KURŞUN (1966)

Yönetmen: Orhan Aykanat
Senaryo: O. Nuri Ergün
Kamera: Cengiz Batuhan
Yapım: Çan Film / Zeki Çan


Oyuncular: Cüneyt Arkın, Bilge Tandoğaç, Yılmaz Köksal, Suzan Avcı, Necip Tekçe, Figen Karahan, Gülgün Erdem, Atilla Ergün, Hasan Mutlucan, Aynur Aydan, Muzaffer Yenen, Adnan Mersinli


Konu: İki delikanlının düşmanları ile yaptıkları amansız mücadele.

SUÇSUZ FİRARİ (1966)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Safa Önal

Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop, Yapım Erler Film / Türker İnanoğlu,

Yönetmen Yardımcısı: Hüseyin Karaoğlu, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Mehmet Çakar (Ender Işık Servisi), Şevket Yılmaz, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Marko Buduris, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri: Sadri Karan, (Yıldız Film Stüdyolarında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sema Özcan, Nilüfer Koçyiğit, Öztürk Serengil, Senih Orkan, Nubar Terziyan, Mine Soley, Renan Fosforoğlu, Enver Dönmez, Kudret Karadağ, Adnan Mersinli, Zeki Sezer

Konu: Evlerinde kız kardeşi Mine (Nilüfer Koçyiğit) ile yaşayan Kenan (Cüneyt Arkın) kaçakçı patronu Turgut (Öztürk Serengil) ve ortağı Burhan’ın pavyonunda çalışır. Turgut adamı Vasfi (Senih Orkan) ile Burhan’ı öl-dürme planı yapar. Burhan’ın dansöz sevgilisi Nesrin’in (Mine Soley) Kenan’da gözü vardır. Kıskanan Burhan’la Kenan kavga ederken ışıklar söner, silah sesi duyulur. Işıklar geldiğinde Burhan yaralıdır. Kenan kaçar. Burhan ölmeden kavganın nedenini söyler, katili söyleyemez. Cinayet Kenan’a yıkılır. Genç adam 24 yıla mahkum olur. Turgut, yardım istemek için gelen Mine’ye ilaçlı içki içirip tecavüz eder. Mine çaresiz, pavyonda çalışmaya başlar. Kenan’ı ziyarete giden Mümtaz (Nubar Terziyan) katili bilmek-te ama, kızı Suna’nın (Sema Özcan) yaşamından korktuğu için susmaktadır. Kenan hapisten hastaneye giderken firar eder. Pavyonda Mine’yi görür. Genç kız utanıp kaçar. Turgut Kenan’a her şeyin onun isteği ile olduğunu söyler. Polis peşinde olan Kenan Mümtaz’a gidip katili öğrenmek ister. Mümtaz’ı öldürülmüş bulur. O sırada eve gelen Suna, Kenan’ı katil sanırsa da gerçeği öğrenip onu saklar. Hatta Kenan’dan hoşlanmıştır bile. Bir bahaneyle pavyonda çalışmaya başlar ve Turgut’la Vasfi’yi izler. Turgut Suna’yı da gözüne kestirir. Evine girmek ister. Suna engeller. Pavyona dönen Turgut evde Kenan’ın olduğunu sezer. Öldürüp suçu Suna’ya atmak için adamını gönderir. Kenan tuzağı bozar. Vasfi’yi de polise itirafa zorlar. Olay aydınlanır. Turgut tutuklanır. Kemal kurtulur ve Suna ile yepyeni bir yaşama başlar…

SU TESTİSİ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Sev-Ar Film Yavuz Yalınkılıç 


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Tijen Par, Erol Taş, Reha Yurdakul, Fahri Sadedil, Necip Tekçe, Faruk Panter, Asuman Arsan, Ali Seyhan, Zeki Tüney, Hakkı Kıvanç


Konu: Kabadayı olma isteğiyle İstanbul’a gelen bir gencin maceraları.

SOLUK GECENİN AŞK HİKAYELERİ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Alp Zeki Heper
Görüntü Yönetmeni: Mengü Yeğin
Yapım: Sinema P. Film/Alp Zeki Heper


Oyuncular: Halil Türkmen, Marlise Schneiderhan, Ayfer Feray, Mine Cezzar


► Film, sansür komisyonu tarafından müstehcen olarak değerlendirilerek tümüyle reddedildi. Daha sonra Danıştay' a başvuran Alp Zeki Heper, buradan da olumlu bir sonuç alamadı. Danıştay 12. Dairesinin28.3.1967 gün E.96617481, K.967/481 sayılı kararı; "Dava konusu filmin bütünü itibarıyla umumi ahlak ve adaba, aile müessesesinin kutsiyetine aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığı anlaşılmaktadır. 


Filmin bu sebeple yasaklanmasının yerinde olup olmadığının tespiti için naip üye nezaretinde yapılan incelemede bilirkişi Vedat Tanrı'nın 10-2-1966 tarihli raporunda (cinsel sorunların sinematografik yoldan ele alınmaya çalışıldığı filmde gösterilmesinde sakıncalı bir cihet görülmediği) bildirilmişse de; 3.1.1967 günlü ara kararımız veçhiyle filmin ayrıca heyet halinde görülmesi uygun görülmüştür. Sahneden görülen eserler; değişik yaş ve seviyede kimseye hitap edilmesi itibariyle, bunlarda, hususiyetle hukuka ve genel ahlak kuralları çerçevesi içinde ahlaka uyarlık aranması tabiidir. Tezi olmayan ve aksiyon-larında ahenk görülmeyen bahse konu filmde; insan hayatı, adeta şuur ve şuuraltı ile sadece cinsi arzular üzerine kurulmak istenmekte; gizli kalması gerekli arzu ve hareketler parklarda, umuma açık yerlerde, hatta trafiğin en yoğun olduğu cadde ortalarında cereyan ederken görülmekte; marazi tiplerin sahneye aktarılan ıstraplı ruh hali ar veya haya hislerini rencide etmektedir. Konunun iddia edildiği gibi rüyada geçmiş birtakım kompleksleri ifadeye çağırmış olması, filmin tüm halinde seyredenler üzerinde bıraktığı izlere ahlak ve adaba aykırı olduğunu kabule mani değildir.

Bu itibarla adı geçen filmin halka gösterilmesinin ve yurtdışına çıkarılmasının yasaklanmasında 'Filmlerin ve Film Senaryolarının Kontroluna dair Nizamname'nin 7. nci madddesinin 6'ncı fıkrası hükmüne aykırılık görülmediğinden davanın reddine ... 29.3.1967 günü oybirliğiyle karar verildi." 


Alp Zeki Heper, bir söyleşide ise sansür hakkındaki görüşünü şöyle dile getirrmişti: "Soluk Gecenin Aşk Hikayelerinde aşkla, yani özgürrlükle baskıyı, şiddeti, işkenceyi karşı karşıya getirmeye çalışmıştım. Anılarla ilgili, zor anlatımlı olan bir filmdi. Sevginin, tutkunun işkenceyi, baskıyı yok etmesini dilemiştim. Özgürlüğün delice bir sevgi olduğunu düşünüyordum. Öyle simgelemeye çalışmıştım özgürlüğü. Müstehcenlikle suçlandım. Altından kalkması güç bir suçlamaydı bu. Sansürcülere göre delice sevgi üstüne kurulu bütün Divan şiirimizi, Yavuz Sultan Selim'in, Baudelaire'in, Breton'un, Eluard'ın tüm şiirlerini toplatmak gerekiyordu. Delice sevgi üstüne kurulu bütün Çin ve Japon şiirlerini yok saymak gerekiyordu. Şaşırmış kalmıştım ... ... 

Aslında beni en çok korkutan ve bütün sanatçı özgürlüklerimi kısan, sansür talimatnamesinin en ağır maddesi olarak saydığım bu usul maddesine gelmek istiyorum. Bu usul maddesiyle diğer filmlerim de diğer sebeplerle birlikte daha ağır şekilde karşılaştı. Bu madde, sanatçıyı sansürce onaylanmış bir senaryoyu aynen çekme esaretine bağlayan maddedir. Bir yönetmen yapmak istediği bir filmin senaryosunu kendisi bile yazmış olsa, geçen bir zamandan sonra aynı konuyu, aynı şekilde nasıl düşünebilir? Sinema özgürlüktür. Senaryo değiştirilmek için yazılır. Sinemamızda sürekli olarak senaryoyu söyleyen oyuncuların varlığı bu madde yüzündendir. Biçim ve öz alanında en önemli kısırlığı getirir sinemamıza bu madde ...

Sette insan ilgileriyle ortaya çıkan bir yaşamın filme alınması kaldırılmıştır böylece. Sinemanın en önemli yanı, sinema oluşu yasaklanmıştır. Sansürün değiştirilmemesini şart koştuğu bir senaryoda, sansürün özgürlüklerinden söz edilebilir ancak. Ne oyuncu-nun ne de yönetmenin kişiliği söz konusu değildir artık. “Artun Yeres, Sakıncalı 100 Film” syf, 234 ”

 

22 Ocak 2016 Cuma

SOKAK KIZI (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın,
Senaryo: Hamdi Değirmencioğlu
Operatör: Orhan Kapkı
Yapım: Duygu Film / Ülkü Erakalın


Yönetmen Yardımcısı: Meral Sayın, Ses Kayıt: Yorgo İlyadis, İlia İliadis, Prodüksiyon Amiri: Saltuk Kaplangı, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Kameraman: Suat Pekan, Işık operatörü: Atacan Boran, Set Elemanları: Mustafa Buvan, Kadri Çakan, Mehmet Güler, Ziya Güçlü, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya,


Oyuncular: Sadri Alışık (Murat Giray), Zeynep Değirmencioğlu (Ayşe), Selda Alkor, Hulusi Kentmen (Ali Dayı), Suphi Tekniker Yakışıklı), Cahide Sonku (Gül ana), Çolpan İlhan (Gönül), Gürel Ünlüsoy (Doktor), Feridun Çölgeçen (Paşa), Vahi Öz (Vahit), Ömercik “Ömer” (Ömer Durmaz), Bedia Muvahhit (Saraylı Hanım), Sami Hazinses (Kansız), Ferah Nur, Mualla Sürer (Leman Teyze), Mürvet Sim, Rengin Arda (Selma), Necdet Tosun (Tosun efendi), Necdet Yakın (Cansız), Faik Coşkun, Birsen Kaplangı, Levent Kaplangı, Nihal Kaplangı, Behçet Nacar, Meral Sayın, Talia Saltı, Orhan Çoban


Konu: Murat Giray ünlü bir şarkıcıdır.Ancak çok sevdiği karısı ölünce yeni doğan çocuğunu sokağa bırakır.Ayşecik büyüdüğünde tüm mahalle ondan nefret eder hale gelmiştir.

SİYAHLI KADIN (1966)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Suavi Sualp “William Irish’in aynı isimli romanından. ”
Kameraman: Cengiz Batuhan
Yapım: Duru Film / Naci Duru


Prodüksiyon Amiri: Yılmaz Kuzgun, Prodüksiyon Yardımcısı: Turhan Emli, Set Amiri: Burhan Yeşildağ, Işık: Cengiz Arlı, Rejisör Asistanı: Yunus Saltuk, Kameraman Asistanı: Mustafa Kuzu, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Laboratuvar: Semih Peköz, Montaj, Senkron: İhsan Yanık, Negatif Montaj: Adnan Dalmaz, Ar Direktör ve Müzik Direktörü: Remzi Cöntürk, (Ses Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)


Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Serap), Tugay Toksöz (Haldun Öner), Süleyman Turan (Nejat), Necdet Çağlar, Leman Öztürk, Ali Şen (Ali Şipşak), Özdemir Han (Baterist), Diclehan Baban (Leman), Mine Soley (Şantöz Mine), Kayhan Yıldızoğlu (Savcı), Mürüvvet Sim (Madam Roza), Ayton Sert, Recep Filiz, Muazzez Doğan, Necip Tekçe, Leman Öztürk, Reşit Çıldam, Nurhan Damcıoğlu, Mine Soley, Muazzez Doğan, Recep Filiz, Melek Ayseven, Nezihe Kanıtürk, Lamelif Ata, Doğan Seren, Giray Alpan,


Konu: Karısının katilini arayan bir gençle, ona yardım edip, sonunda aşık olan bir kadının öyküsü


Konu: Karısının katilini arayan bir gençle, ona yardım edip, sonunda aşık olan bir kadının öyküsü

SİYAH OTOMOBİL (1966)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo Erdoğan Tünaş
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım: Metro Film / Aram Gülyüz


Işık Şefi: Halit Aysan, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar Yardımcıları: Gani Maraşlıoğlu, Hayati Akbulut, Erdoğan Dolapçı, Montaj ve Senkron, Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliaddis, Müzik Direktörü: Turgut Dalar, Vasfi Uçaroğlu Orkestrası, Işık Direktörü: Kenan Eryılmaz, Prodüktör Asistanı: İsmet Karaman, Kameraman: Muzaffer Turan, Ergin Akkaya, Prodüksiyon Amiri: Adil Kıbıcı, Reji Asistanları: Yücel Çakmaklı, Mustafa Akkaş, Prodüktör: Osman İncili,
(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Ayhan Işık, Ajda Pekkan, Süha Doğan, Vasfi Uçaroğlu, Asım Nipton, Zeki Tüney, Türkân Sülünay, Hüzeyin Zan, Sevim Gül, Jirayir Çarkçı, Süheyl Eğriboz, Sabahat Işık, Sevim Sevil, İsmet Karaman, Küçük Yıldızlar: Ercan İnangiray, Taner Erhan,

Konu: Çocuğuna eziyet edenlerden intikam alan bir polisin öyküsü

SİYAH GÜL (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo (*) İlhan Engin
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Melek Film / Şahan Haki,


Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, Ar Direktör: Stavro Yuhanidis, Kamera Asistanı: Taner Öz, Reji Asistanı: Emel Işık, Prodüksiyon Asistanları: İsmet Aşık, Necdet Bucan, Orhan Baskan, İhsan Akdağ, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliadis, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmış ve Seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Türkân Şoray (Gül), Kartal Tibet (Murat), Meral Sayın, Çolpan İlhan (Gönül), Suzan Avcı (Melahat), Güven Erte (Sami), Nubar Terziyan (Galip Baba), Feridun Çölgeçen (Murat’ın amcası), Sevim Sevil, Hüseyin Zan Gazino patronu), Haydar Karaer, Hakkı Kıvanç (Bar müşterisi), Faik Coşkun (Şaban Ağa), Küçük Yıldız: Ercan İnangiray (Mete) (d:1958)


Konu: Aradan çekilen bir kadınla, birbirlerini seven iki gencin büyük aşkları
__________________________________


* Gerhard Menzel’in (1894-1966) senaryosundan, Alman yönetmen Gustav Ucicky’nin (1898-1961) rejisiyle filme aktarılan ve 24 Nisan 1940 da Almanyada gösterime giren “Der Postmeister” (Postacının kızı) filminden uyarlama. Bu filmde Alman sinemasının dönem oyuncularından; Heinrich George (1893-1946), Hilde Krahl (1917-1999) ve Siegfried Breuer (1906-1954) oynamışlardır. (kyn: www.imdb.com)
 

SİLAHINA SARILAN ADAM (1966)

Yönetmen: Şinasi Özonuk
Senaryo: Emin Demirtay
Görüntü Yönetmeni: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Levent Film / Özkan Yılmaz


Oyuncular: Nilüfer Aydan, Özkan Yılmaz, Tuncel Kurtiz,


Konu: İyilerle kötüler arasındaki savaşı anlatan bir film

SİLAHLARIN KANUNU (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Metin Film/ M. Işık Toraman


Negatif Montaj: Ender Teker, Kenan Hacaman, Senkron: Mustafa Kent, İsmail Kalkan, Seslendiren: Necip Sarıcı, Dublajı İdare Eden: Sacide Keskin, Şarkılar: Sevim Şengül

Oyuncular: Yılmaz Güney, Nilüfer Aydan, Tuncel Kurtiz, Nurlan San, Aysel Tanju, Suzan Avcı, Danyal Topatan, Aysel Gilda, Enver Dönmez, Ömer Kayam, Reha Yurdakul


Konu: Almanya'ya kaçan banka soyguncusu Yılmaz Ali, peşindeki soyguncu arkadaşları tarafından vurulur. Olayları izleyen sivil polis Metin Demir (Yılmaz Güney), hastanede son nefesini vermek üzere olan soyguncunun başındadır. Bu sorgulama sırasında Yılmaz Ali, her şeyi anlatır, iki yıl kadar önce İstanbul'da soyduğu bir bankanın planlarını karısına teslim etmiştir. Karısını bulduğunda olayın perde arkası ortaya çıkacaktır. Soyguncu, intikamını alması için Metin'e yalvarır. Metin, ölen soyguncunun benzeridir ve ikizi gibi durur.
Metin, uçağa atlayıp İstanbul'a gelirken, haraç alma ve soygun gibi her türlü yasadışı olayın içinde olan çelenin şefi Ahmet'e (Reha Yurdakul) haber uçurulur. Paralarla kaçan Yılmaz Ali ölmemiştir. Ahmet, adamlarını havaalanına gönderir. Benzerliği nedeniyle kaçak soyguncu sanılan Metin, peşindeki adamları atlatıp King Otel'e gelir. Otel sarılmıştır. Çatışma sırasında polis olaya el koyar. Aranan soyguncuya benzeyen Metin, Yılmaz Ali sanılıp tutuklanır. Ancak parmak izleri tutmaz ve serbest bırakılır.


Metin, bu benzerliğinden yararlanıp öldürülen soyguncu Yılmaz Ali kimliğiyle karısını aramakladır. Kadının adı Türkan'dır, Şef Ahmet ve adamları da saklı altınları bulmak için Türkan'ı (Nilüfer Aydan) aramaktadırlar. Ancak Türkan, yüzünü plastik bir ameliyatla değiştirdiğinden iz sürmeler giderek zorlaşır Metin, araştırmalarını sürdürürken Karanlık Osman'la (Danyal Topatan) tanışır. Osman, Yılmaz Ali'nin yakın arkadaşıdır. Metin renk vermez, Osman da bir şey anlamaz. Arkadaşı Yılmaz'ın bıyıklarını kestiğini sanır. Ve birlikte hareket ederler. Türkan, yeni yüzüyle bir pavyonda şarkıcılık yapmaktadır. Ama nerede?
Şakacı, hazırcevap ve çapkın bir delikanlı olan Metin, tek tek gece kulüplerini dolaşır. Ayrı ayrı üç kadınla tanışır. Türkan, Aysel (Aysel Tanju) ve Gilda (Aysel Gilda) ile... Metin, üç kadınla da ilişki kurup aşk oyunla-rına girer. Ahmet ve adamları da Metin'in bu gönül ilişkilerini yakın takibe alıp, içlerinden hangisinin karısı olduğunu öğrenmeye çalışırlar. Sonra da sırayla, tek tek üç kadın kaçırılır, Sıra Metin'dedir. Bir tuzak sonucu Metin de yakalanıp Kasımpaşa'daki bir demir atölyesine getirilir. Elleri ayakları sandalyelere bağlı üç sevgilisiyle karşı karşıyadır. Metin'in gözleri kızgın bir çubukla dağlanacaktır, Bu ölümcül işkence sırasında hangisi karısı olduğunu itiraf ederse altınlar ondadır. İşkence başlamak üzereyken Türkan dayanamaz Karısı olduğunu ve altın plakaların gizlendiği yeri söyler. Altınlar, Ankara Gemisi'nin gizli bir bölmesindedir. Şef Ahmet bir adamıyla Türkan'ı alıp gemiye gider ve gizli bölmeyi bulur.

Plakaları çantaya doldurur.

Bu sırada Metin, ayakkabı topuğuna gizlenmiş bıçakla iplerini keser, başında bekleyen adamın silahını alır. Aysel ile Gilda'nın da iplerini çözer. Ancak silahlı çatışmada Aysel kaçar, Gilda ise bir kurşunla ölür. Metin, silah zoruyla önüne kattığı Türkan ve altınlarla kaçmaya çalışan Ahmet'in peşine düşer, Aysel, polislere haber vermiştir. Çevre kuşatma altındadır. Metin, karşı karşıya geldiği çete reisini öldürür, sevgilisi Türkan kurtulur. Metin, söz verdiği gibi Yılmaz Ali'nin intikamım almıştır. (“Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”)