Powered By Blogger

22 Ocak 2016 Cuma

SİLAHLARIN KANUNU (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Metin Film/ M. Işık Toraman


Negatif Montaj: Ender Teker, Kenan Hacaman, Senkron: Mustafa Kent, İsmail Kalkan, Seslendiren: Necip Sarıcı, Dublajı İdare Eden: Sacide Keskin, Şarkılar: Sevim Şengül

Oyuncular: Yılmaz Güney, Nilüfer Aydan, Tuncel Kurtiz, Nurlan San, Aysel Tanju, Suzan Avcı, Danyal Topatan, Aysel Gilda, Enver Dönmez, Ömer Kayam, Reha Yurdakul


Konu: Almanya'ya kaçan banka soyguncusu Yılmaz Ali, peşindeki soyguncu arkadaşları tarafından vurulur. Olayları izleyen sivil polis Metin Demir (Yılmaz Güney), hastanede son nefesini vermek üzere olan soyguncunun başındadır. Bu sorgulama sırasında Yılmaz Ali, her şeyi anlatır, iki yıl kadar önce İstanbul'da soyduğu bir bankanın planlarını karısına teslim etmiştir. Karısını bulduğunda olayın perde arkası ortaya çıkacaktır. Soyguncu, intikamını alması için Metin'e yalvarır. Metin, ölen soyguncunun benzeridir ve ikizi gibi durur.
Metin, uçağa atlayıp İstanbul'a gelirken, haraç alma ve soygun gibi her türlü yasadışı olayın içinde olan çelenin şefi Ahmet'e (Reha Yurdakul) haber uçurulur. Paralarla kaçan Yılmaz Ali ölmemiştir. Ahmet, adamlarını havaalanına gönderir. Benzerliği nedeniyle kaçak soyguncu sanılan Metin, peşindeki adamları atlatıp King Otel'e gelir. Otel sarılmıştır. Çatışma sırasında polis olaya el koyar. Aranan soyguncuya benzeyen Metin, Yılmaz Ali sanılıp tutuklanır. Ancak parmak izleri tutmaz ve serbest bırakılır.


Metin, bu benzerliğinden yararlanıp öldürülen soyguncu Yılmaz Ali kimliğiyle karısını aramakladır. Kadının adı Türkan'dır, Şef Ahmet ve adamları da saklı altınları bulmak için Türkan'ı (Nilüfer Aydan) aramaktadırlar. Ancak Türkan, yüzünü plastik bir ameliyatla değiştirdiğinden iz sürmeler giderek zorlaşır Metin, araştırmalarını sürdürürken Karanlık Osman'la (Danyal Topatan) tanışır. Osman, Yılmaz Ali'nin yakın arkadaşıdır. Metin renk vermez, Osman da bir şey anlamaz. Arkadaşı Yılmaz'ın bıyıklarını kestiğini sanır. Ve birlikte hareket ederler. Türkan, yeni yüzüyle bir pavyonda şarkıcılık yapmaktadır. Ama nerede?
Şakacı, hazırcevap ve çapkın bir delikanlı olan Metin, tek tek gece kulüplerini dolaşır. Ayrı ayrı üç kadınla tanışır. Türkan, Aysel (Aysel Tanju) ve Gilda (Aysel Gilda) ile... Metin, üç kadınla da ilişki kurup aşk oyunla-rına girer. Ahmet ve adamları da Metin'in bu gönül ilişkilerini yakın takibe alıp, içlerinden hangisinin karısı olduğunu öğrenmeye çalışırlar. Sonra da sırayla, tek tek üç kadın kaçırılır, Sıra Metin'dedir. Bir tuzak sonucu Metin de yakalanıp Kasımpaşa'daki bir demir atölyesine getirilir. Elleri ayakları sandalyelere bağlı üç sevgilisiyle karşı karşıyadır. Metin'in gözleri kızgın bir çubukla dağlanacaktır, Bu ölümcül işkence sırasında hangisi karısı olduğunu itiraf ederse altınlar ondadır. İşkence başlamak üzereyken Türkan dayanamaz Karısı olduğunu ve altın plakaların gizlendiği yeri söyler. Altınlar, Ankara Gemisi'nin gizli bir bölmesindedir. Şef Ahmet bir adamıyla Türkan'ı alıp gemiye gider ve gizli bölmeyi bulur.

Plakaları çantaya doldurur.

Bu sırada Metin, ayakkabı topuğuna gizlenmiş bıçakla iplerini keser, başında bekleyen adamın silahını alır. Aysel ile Gilda'nın da iplerini çözer. Ancak silahlı çatışmada Aysel kaçar, Gilda ise bir kurşunla ölür. Metin, silah zoruyla önüne kattığı Türkan ve altınlarla kaçmaya çalışan Ahmet'in peşine düşer, Aysel, polislere haber vermiştir. Çevre kuşatma altındadır. Metin, karşı karşıya geldiği çete reisini öldürür, sevgilisi Türkan kurtulur. Metin, söz verdiği gibi Yılmaz Ali'nin intikamım almıştır. (“Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder