Powered By Blogger

13 Ağustos 2016 Cumartesi

BOZKURTLARIN İNTİKAMI (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Cavit Yürüklü
Kamera:Cahit Engin
Yapım:Müfit-Cavit Film / Müfit İlkiz, Cavit Yörüklü


Oyuncular: Fikret Hakan, Figen Say, Sevda Nur, Güven Erte, Özkan Yılmaz, Cenk Er, Ferda Ferdağ, Atıf Kaptan, M. Ali Akpınar

BOZKURTLAR GELİYOR (*) (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Cavit Yürüklü
Kamera:Cahit Engin
Yapım:Müfit-Cavit Film / Müfit İlkiz, Cavit Yörüklü


Oyuncular: Fikret Hakan, Figen Say, Oya Peri, Güven Erte, Özkan Yılmaz, Cenk Er, Ferda Ferdağ, Atıf Kaptan, Güzin Özipek, Necati Er, M. Ali Akpınar, Nuri Kırgeç

Konu: 4. asırda geçen Yiğitoğlan' ın kahramanlık ve aşk öyküsü.

____________________________________________________

(*) Hun Ülkesinin kuzeyinde So adı verilen bir ülke vardı. Burada, Hunlarla aynı soydan olan Gök Türkler otururdu. Bir gün Göktürkler Ülkesinden ayrıldılar. Bu sırada başlarında Kağan Pu adlı bir yiğit vardı. Kağan Pu'nun on altı kardeşi bulunuyordu. On altı kardeşten birinin annesi bir kurttu. Annesi Göktürklerce en kutsal yaratıklardan biri olarak bilinen ve böyle kabul edilen bir kurt olduğu için delikanlı, rüzgârlara ve yağmura söz geçirir, bu iki kuvveti buyruğu altında tutardı.Bununla beraber, So Ülkesindeki yurtlarından ayrılan Göktürkler düşmanlarının baskınına uğradılar.Bu baskında düşmanlar bütün Gök Türkler'i yok ettikleri gibi on altı kardeşten sadece birisi kurtulabildi. Kurtulan delikanlı annesi kurt olan idi. Bu delikanlının da, birisi yaz diğeri de kış ilâhının kızı olan iki karısı vardı. Baskından sonra her ikisinden ikişer oğlu oldu. Zamanla kalabalıklaşıp çoğalan halk, çocuklardan en büyüğünü kendilerine Hakan seçtiler; o zamanki adı Göktürk dilinde değildi. Hakan seçilir seçilmez Göktürkçe olmayan bu adını bıraktı ve Türk adını aldı.Ondan sonra Türk on kadınla evlendi, birçok çocukları oldu. İçlerinden Asena adını taşıyan biri hakanlık tahtına geçince boyun adı da Aşina oldu.

Bozkurt Destanı'nda da belirtildiği gibi, Türkler Tengri'nin göndermiş olduğu bir dişi bozkurt ile ilk Türk'ün soyundan geldiklerine inanıyorlardı.Bozkurt'un Türklerin ulusal sembolü ol-masının bir nedeni de Bozkurt'un her zaman özgür olmasıdır. Türkler özgürlüğe çok önem verdikleri için, kendilerini Bozkurt ile özleştirmişlerdir.


Türklerin tarihte Bozkurt'u her zaman kutsal saydıklarını görebiliyoruz. Zira Kök Türklerin bayrağı mavi rengin (mavi, Kök Tengri'yi temsil etmektedir) üzerinde Bozkurt başıydı. Ayrıca, bugünkü Türk Dünyası'ndaki bazı özerk cumhuriyetler de bayraklarında Bozkurt'u kullanmaktadırlar.
Bozkurt, bugün Türk milliyetçiliğinin sembolüdür.


Bozkurt Destanı ve Ergenekon Destanı, Büyük Türk Destanı'nın bir parçasıdır ve Göktürkler çağını konu alır. Ergenekon Destanı, Bozkurt Destanı'nın ana çizgileri üzerine kurulmuş olup, bu destanın serbestçe genişletilmiş biçimidir diyebiliriz. Daha doğrusu Bozkurt Destanı ile kaynağını belirleyen Türk soyu, Ergenekon Destanı ile de gelişip güçlenmesini, yayılış ve büyüyüş dönemlerini anlatmıştır. Çin tarihlerinin de yazmış olduğu Bozkurt Destanı'nın bittiği yerde, Ergenekon Destanı başlar. Bozkurt Destanı'nın devamı, Ergenekon Destanı'dır


 

BOMBA KEMAL /İNSAFSIZ (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Nazif Kurthan
Kamera:Yılmaz Gürbüz
Yapım:Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Yılmaz Güney, Figen Say, Tuncer Necmioğlu, Kayhan Yıldızoğlu, Asım Nipton, Faik Coşkun, Mehmet Kemal


Konu: Kemin kabadayılarından Kemal (Yılmaz Güney), bir süreden beri nikâhsız yaşadığı kadınını, kucağında üç aylık çocuğuyla bırakarak ortadan kaybolur. Yeraltı mafyasının hesabına çalışıp çeşitli cinayetlere adı karışan Kemal, bir süre sonra tutuklanır. Hapse girer. Üç aylık çocuğuyla ortalarda kalan: baba evine de dönemeyen genç kadın ise, Kemal'in düşmanlarından korkarak kaçmakla ve sürekli yer değiştirmekledir. Kemal adım verdiği çocuğuyla kaçak bir hayat süren kadın, geçirdiği bir bunalım sonucu intihara teşebbüs eder. Ama son anda, eski bir sabıkalı tarafından ölümden kurtarılır. 


Fıstıkçılık yaparak hayatım kazanmaya çalışan eski sabıkalı (Tuncer Necmioğlu), geçmişteki bir olayda yediği kurşunlarla sakat kalıp erkekliğini yitirmiştir.


Fıstıkçı, hayatını kurtardığı kadına (Figen Say) zamanla ilgi duymaya başlar. Birlikte kendilerine yeni bil hayal kuracaklardır. Mutludurlar. Fıstıkçı, Kemal'i öz oğlu gibi sever ve ona babasızlığını unutturmaya çalışır. Küçük Kemal büyümüş, yedi yaşına girmiştir.

Karanlık güçlerin 'insafsız' adıyla tanıdığı baba Kemal, yıllar sonra hapisten çıkar. Nikâhsız karısını arar ve bulur. Eski günleri hatırlayarak tartışırlar. Bu sırada çevreye dehşet saçan yeni bir mafya çetesi ortaya çıkar. Tehdit yoluyla herkesten haraç isteyen çete, tüm bu olaylarda insafsız Kemal'in adını kullanmaktadır. Haraç vermemek için direnen fıstıkçıyı da öldürürler. Küçük Kemal çok üzgündür. Kendisini büyüten fıstıkçıyı baba olarak tanımakta ve onu çok sevmektedir. Olaydan sonra Küçük Kemal, kalleşçe öldü-rülen üvey babasının öcünü almak için yemin eder.


Uzaktan tüm bu gelişmeleri gizlice izleyen insafsız Kemal ise zor durumdadır. 'Arkadaşım' diye hitap ettiği oğluna gerçek babasının kendisi olduğunu söylemeye cesaret edemez. Suçluluk duygusu içindedir. Küçük Kemal, fıstıkçının katili sandığı gerçek babası insafsız'dan öcünü almak için silahlanır. Baba Kemal, yıllardır gizlediği gerçekle birlikte, alıp başını uzaklara gider. Küçük Kemal bu ailevi sırrı hiçbir zaman öğrenemeyecek, baba Kemal de oğlunun acılarıyla yapayalnız kalacaktır.



BİZANSI TİTRETEN YİĞİT (1967)

 Senaryo ve Yönetmen: Muharrem Gürses
Eser: Selami Münir Yurdatap
Operatör: Sami Acun
Yapım: Attila Film / Muharrem Gürses


Oyuncular: Attila Güres, Müjgan Ağralı, Ali Şen, Danyal Topatan, Hulusi Kentmen, Senih Orkan, Cahide Sonku, Aynur Atdan, Mustafa Alev, Baki Tamer, Giray Alpan,


Konu: Bir maceranın peşinden bizansa gelen bizansı titreten bir yiğitin hikayesi.




 

 

BİTİRİMSİN ABi (1967)

Yönetmen Osman Nuri Ergün
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu


Oyuncular: Sadri Alışık (Kâzım), Sema Özcan (Zeynep), Senih Orkan (Manav), Feridun Çölgeçen (Konsolos), Süleyman Turan: Kâzım’ın arkadaşı), Asuman Arsan (Leyla)


Konu: Görmeyen ama hayata olumlu bakan Zeynep ile insanlardan nefret eden balıkçı Kazım' ın öyküsü.

BİR ŞOFÖRÜN GİZLİ DEFTERİ (1967)

Senaryo ve Yönetmen:A. Remzi Jöntürk
Kamera:Mahmut Demir
Yapım:Duru Film / Süreyya Duru


Prodüksiyon Amiri: Yılmaz Kuzgun, Yardımcısı: Turhan Emli, Rejisör Asistanları: Mehmet A. Cöntürk, Gülten Kartakaya, Nureddin İrişen, Kameraman Yardımcısı: Güngör Tetiker, Set: Çetin Dağdelen, Hasan Budur, Baki Soğukpınar, Kahraman Kongur, Senkron: Rauf Tözüm Işık: Aslan Yıldız,
(Ses Film Stüdyosunda yapılmıştır)


Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sema Özcan, Mine Sun, Toron Karacaoğlu, Leman Öztürk, Reşit Çıldam, Turgut Savaş, Necdet Çağlar, Ayton Sert, Necip Tekçe, Ersun Kazançel, Haluk Orçun, Kayhan Yıldızoğlu, Diclehan Baban, Muadelet Tibet, Muazzez Doğan, Nuri Genç,


Konu: Şoför Ali, mahalle komşusu paşa kızı Çileri sever, Paşa kızı Çiler ise evlilik yolu ile zengin çevreye girmek ister, bu yüzden kötü yola düşer ve Ali tarafından kurtarılır. Fakat peşini bırakmayan yeni çevresinde ki kişiler tarafından vurulur.


► “Bir yığın adama laf anlat, bir yığın sarhoşun kahrını çek. Gece şoförlüğü bu işte..” ‘Şoför milletinden Ali bunlar söylüyor…İlk çevrim (1958) ve romandan değişik şekilde burada babası yok. Jenerik ve afişte ‘şöför’ yazılmış. Ama ‘Lütfen Şoförle Konuşmayınız’ yazısı kurallara uygun. Yönetmenin soyadı ‘Cöntürk’ olmuş…Önceki çevrim ve kitapta ‘merhum’ olarak geçen ama önemli bir kişilik olan Kâmil burada yok ve annesinin adı başlangıçta Sabriye sonra Saime olarak geçiyor…Çiler’in babası da bu kez asker değil kuş meraklısıı bir emekli.

Çiler, köpeği ile arabaya bindiğinde dinlediğimiz ‘La Nozzo di Figaro’ (1786) (Mozart); Temiz’in düğünündeki tango ‘Bir Melek Gibi Masum Yüzün’ (Fehmi Ege) ; Çiler, Lulu Pavyon’da Fabrikatör Şahabettin Bey’le otururken duyulan ‘Fascination’ (1932) (Marchetti) ; Ali, arkadaşı Tarzan’a düğün davetiyesini verirken güvercinleri uçuran ‘Manha de Carnaval’ (1959) (Bonfa/Maria) da çok güzeldi… Müzeyyen Senar’ın sesinden ‘Farfara’ ve ‘Hancı’yı dinliyoruz. Çiler de Pavyonda ‘Ayrılanlar İçin’i (1967) (Selçuk / Oğuzcan) söylüyor…‘Pink Panther’ melodisinin bir özelliği var ; Orijinal filminin dışında kullanıldığı hiçbir yere yakışmıyor…‘Sabahsız Geceler’deki (1968) Güzin Özel, bu kez Çiler’in hizmetçisi…Pire, Çiler’in kaçırıldığı araba için 58 ‘şevrole’ demişti. Babacan ise 56 Buick diyor…Silvana Panpani’nin bir elinde kova varken ‘Farfara’ şarkısı ile yaptığı dans görülmeye değer…Almanya’daki sokak kadını “Alles geld. Para, l’argent, money” dediğinde Ali onu tersliyor. Keşke Cüneyt Arkın da 80’ler ve 2000’lerdeki o reklam filmleri için aynı şeyi yapabilseydi… Haluk; “Kadınlarla ve kuşlarla uğraşmak çok zor. Ya kaçıyorlar yada ansızın ölüyorlar.” ( Murat Çelenligil – sinematürk Internet veri tabanı)

 

BİR KATİL SEVDİM (1967)

Yönetmen:Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Orhan Kapkı
Yapım: Sarıkaya Film / Aziz Sarıkaya


Oyuncular: Devlet Devrim, Kuzey Vargın, Yıldırım Gencer, Hulusi Kentmen, Feridun Çölgeçen, Devlet Devrim, Hasan Ceylan, Necdet Yakın, Sami Tunç,

Konu: Bir savcı kızıyla bir katilin aşk öyküsü.

BİR DAĞ MASALI (1967)

Senaryo ve Yönetmen Turgut N. Demirağ
(Reşat Nuri Güntekin’in aynı isimli romanından)

Görüntü Yönetmeni Gani Turanlı
Müzik Metin Bükey Ve Orkestrası
Yapım And Film / Turgut Demirağ


Reji Asistanı: Yaşar Şener, Kamera Asistanı: Erdoğan Avcı, Şef Işıkçı: Mazhar Eröz, Senkron: Şerif Gören, Prodüksiyon Amiri: Sabri Arslanlı, Çocuk Korosu Söz ve Müzik: Münir Ceyhan ve orkestrası, 

(And Film Stüdyosunda çevrilmiş Sinefon Stüdyosunda seslendirilmiştir. Renkli kopyalar Belçıka’da Dassonville laboratuarlarında hazırlanmıştır.

Oyuncular: Türkan Şoray (Lale), Murat Soydan (Murat), Kuzey Vargın (Ekrem), Ali Şen (Şükrü Efendi), Mualla Sürer (Müfettiş Nuriye Hanım), Erol Tezeren (Ömer), Mümtaz Ener (Lale'nin Dayısı), Sunay Sun (Sunay), Yavuz Karakaş (Memduh), Muammer Gözalan, Emrullah Çapa, Kadriye Tuna (Nesrin), Sami Hazinses (Sıçan Ali), Turgut Baydar (Ömer'in Kardeşi), Yaşar Şener (Adnan), Haydar Karaer (Astsubay), Ahmet Turgutlu (Kamil), Selahattin İçsel (İmam), Hikmet Gül (Deli), Sıdıka Duruer (Davetli), Oktay Yavuz (Davetli), Turgut Baydar


Konu: Lale, nişanlısı Ekrem ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Bir gün nişanlısının kendisini aldattığını öğrenir. Bu duruma kızan Lale okulunu bırakıp Anadolu’ya öğretmen olarak gider. Gittiği köyde Murat adlı bir doktorla arkadaş olur. Bu arkadaşlık masum bir aşka dönüşecektir.


BİR ANNENİN GÖZYAŞLARI (1967)

netmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Kamera: Cahit Engin
Yapım: Gültekin Film / Sırrı Gültekin


Oyuncular: Selda Alkor, Tanju Gürsu, Suzan Avcı, Hüseyin Peyda, Atlan Erbulak, Özdemir Han, Füsun Erbulak, Hüseyin Baradan, Küçük Yıldız: Funda Gelişen


Konu: Zengin bir ailenin kızıyla evlenen, ancakbu evliliğe mani olmak isteyen ve yuvalarını yıkmaya çalışan kişilerin verdikleri uğraş.

BIRAKIN YAŞAYALIM (1967)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo:Safa Önal
Kamera:Cahit Engin
Yapım: Gültekin Film / Sırrı Gültekin


Oyuncular: Selda Alkor, Tanju Gürsu, Kuzey Vargın, Hüseyin Baradan, Suzan Avcı, Mine Soley, Atlan Erbulak, Hüseyin Peyda, Özdemir Han, Tanju Okan


Konu: Bir iftira yüzünden hapse düşen bir gencin direniş öyküsü

25 Ocak 2016 Pazartesi

501 NUMARALI HÜCRE “İKİNCİ DEVRE” (1967)

Yönetmen: Nusret Eraslan
Senaryo: Mehmet Altunbay
Kamera: Gani Turanlı
Yapım: Kafkas Film

Oyuncular: Cüneyt Gökçer, Ayten Gökçer, Şahap Akalın, Semih Sergen, Tekin Akmansoy, Atıf Kaptan, İlyas Avcı, Gülsen Alnıaçık, Semih Sergen, Coşkun Kara, Muammer Esi

Konu: Mehmet Altunbay Sovyet Sosyalist Komünist rejiminde dönemin Hava Harp Okulu komutanı iken, bir Azeri Turk subayının bu mertebeye gelmesini hazmedemeyen KGB nin sudan bahanelerle idam ferması çıkartmasının akabinde kendisi ile birlikte olan iki hürriyet mücahidi arkadaşı ile birlikte kaçarak, kendisini anavatanı Türkiye’ye, özgürlüğün kucağına atmasını konu alan bir filmdir. Ordu Foto film merkezi tarafından çekilen film her ne kadar oyuncular profesyonel olsa dahi yönetmenin zayıflığı neticesi istenilen performansa ulaşmadı. Ama 1968 yılında muhteşem bir GALA olmuştu. (Bilgi sayın Oktay Altunbay'dan) “Sinematürk İnternet Sitesi”

BENİM ADIM KERİM (1967)

Yönetmen:Yılmaz Güney
Senaryo Aydın Engin
Kamera: Ali Uğur
Yönetmen Asistanı: Çetin İnanç,
Yapım: Şahinler Film / Nami Dilbaz

Sesleri çeken: Marko Budiris, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Senkron: Cevat Sezen, Laboratuvar: Cemil Orhon, Bayram Güzel, Süleyman Koyucu, Set Amirleri: Çetin ve Selahattin Kardeşler,
(Yıldız Film Stüdyosunda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Yılmaz Güney, Birsen Menekşeli, Tuncel Kurtiz, Erol Taş, Ali Şen, Tuncer Necmioğlu, Levent Özdilek, Danyal Topatan, Sami Tunç, Çetin İnanç, Mete Mert, Nuran Aksoy, Bahri Özkan, Erol Özdilek, Rıdvan Tükel, Hicret Gürsoy, Sami Karşıyakalı, Nuri İşitken,
Konu: Kentte birbiri ardına faili meçhul cinayetler işlenir. Milyarder Rasim Atasoy, bir deniz kıyısında ölü bulunur. İşadamı Ahmet Kargılı, düğünde kurşunlanarak öldürülür. Ardından bir konsomatris kadını vururlar. Polis, bu esrarengiz cinayetler arasında bir bağlantı olup olmadığını araştırır. Bu görev, cinayet masasından Kerim'e (Yılmaz Güney) verilir. Kerim, oğlu Levent'le (Levent Özdilek) yaşayan bir polistir. Oğluyla sorunları vardır. Levent, geçmişte yaşanan bazı ailevi olaylar nedeniyle babasını sevmez. Kerim, yoğun bir çalışma temposu içindedir.
Oğluna fazla vakit ayıramaz. Levent'in isteği üzerine onu yatılı okula verir. Kendini, çevresine sümüklü böcek tüccarı olarak tanıtan Kerim, olaylarla ilgili bazı isimlerin peşindedir. Kuşku üzerine kent dışındaki bir çiftliğe gider. Cinayet şebekesinin elemanları bu çiftlikte yuvalanmışlardır. Öldürülen işadamı, holding imparatoru Ali Ağa'nın çiftliğidir burası. Çiftliği, öldürülmeden önce bir yakınına armağan etmiştir. Çiftlikte tüm bölgelere dağıtılmak üzere eroin imal edilmektedir. Kerim, çiftlikte tanıştığı Nevin'e (Nuran Aksoy), aradığı bazı kişileri sorar. Ondan bazı bilgiler alır. Nevin, şebekeden birinin karısıdır. Kocası böbrek ameliyatı için İstanbul'dadır.
Kerim, aldığı bilgiler ışığında tahkikatı genişletir. Bu kez aradığı kadın Birsen'dir (Birsen Menekşeli). Birsen, öldürülen ünlü milyarder işadamı Ali Ağa'nın kızıdır. Babasının geçmişiyle ilgili yeni bilgiler alır. Ancak, Kerim'in Birsen'le görüşmesi çete elemanlarını pirelendirir. Kendini sümüklü böcek tüccarı olarak tanıtan Kerim'den şüphelenmeye başlarlar. Durum patronlarına iletilir. Bir süreden beri ortalarda görünmeyen Halil (Tuncer Kurtiz), adamlarına emir verir. Halil, çetenin patronudur. Kerim'in ölüsünü ya da dirisini ister. Bu arada Kerim, mektupla esrarengiz bir davet alır. Kerim, bu davete giderken emniyetteki arkadaşlarına, "Eğer geriye dönemezsem, oğluma sahip çıkın," der. Ancak gittiği yeri söylemez. Kerim, arabasına atlayıp yola çıktığında takip edildiğinin farkındadır. Peşinde bir kamyon vardır. Kentin dışında bir köy yakınlarında kıstırılır. Halil'in adamlarıyla çatışmaya girer. Traktörle önü kesilir. Kavgada baygın düşen Kerim, traktörün arkasına bağlanır. Çamurlu yolda sürüklenerek çiftliğe götürülür. Bir kağnı arabası tekerleği üzerine boylu boyunca yatırılır. Bağlıdır. Başında Halil ve Nevin vardır. Nevin üzgün görünür. Zafer sarhoşluğu içinde garip kahkalalar atan Halil, Nevin'e zorla türkü söyletir. Kerim'i türkülü, şarkılı bir törenle yavaş yavaş öldürecektir. )

 Halil, yıllar önceki bir olayı hatırlar. Onun bir sorgulama sırasında nasıl dişlerini söktürdüğünü anlatır. Şimdi sıra ondadır. Kerim'e son arzusunu sorar. Kerim, oğlu Levent'i görmek istediğini söyler. Halil'in adamları Levent'i okuldan alıp, gözleri bağlı olarak getirirler. Gözleri açılır. Babasıyla konuşurken gizli bir işaret alır. Kerim, daha önce çiftliğe geldiğinde bir araba lastiği içine tabancayla bıçak koymuştur. Halil, bir adamına onları vurması için emir verip dışarı çıktığında silah seslerini duyar. Kerim'den kurtulmanın sevinciyle kahkahalar atar. Oysa, içeride vurulan Halil'in adamıdır. Levent, lastik içindeki silahı alıp babasına vermiştir. Kerim, silahıyla dışarı çıktığında Halil kaçar. Göl kıyısında, çamurlar içinde boğuşurlar. Kerim, Halil'i vurup öldürür. Çevre polisler tarafından sarılmıştır. Levent, babasını ilk kez sevdiğini anlar. Kerim, oğluna geçmişteki olayları anlatır. Öğütler verir. Araları düzelmiştir. Kerim, Birsen'i ziyaret eder. Kerim'in etkileriyle sosyetik hayatını değiştiren Birsen, kendini toprağa vermiştir. Tarlada köylü kadınlarıyla omuz omuzadır artık. (Agah Özgüç, “Bütün ilmleriyle Yılmaz Güney” syf,177)

Not: Almanya'da Ulus Video Kurumu tarafından çekilen filmin jeneriğinde, rejisör olarak Kemal Dilbaz adı geçer. Oysa filmin yönetmeni Yılmaz Güney'dir (Filmin oyuncularından Mete Mert'le yapılan 4 Mart 2004 tarihli konuşmamızdan). Kemal Dilbaz, filmin yapımcılarından biridir. Filmin senaryosunu Aydın Engin yazmış, Yılmaz Güney bazı eklemeler yapmıştır (Agah Özgüç a.g.e)

BENİ KATİL YAPTILAR

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Niva-Film / Nişan Hançer

Oyuncular: Ayhan Işık, Sevda Ferdağ, Hüseyin Baradan, Yılmaz Gruda, Diclehan baban, Ali Seyhan, Hasan Ceylan, Savaş Eşici, Yılmaz Gruda, Küçük Yıldız: Ercan İnangiray

Konu: İntihar eden karısını polis öldürmekle suçlamakta ve bu nedenle de babasını katil zanneden oğlu ondan nefret etmektedir.

BEKAR ODASI (1967)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo:Safa Önal
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Erdal Aksü, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Ender Film, Mazhar Eröz, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Marko Buduris, Film Hazırlık Std.: Yıldız Stüdyoları, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Erol Yıldırım, Muharrem Gündüz, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş,

Oyuncular: Filiz Akın , Sadri Alışık, Vahi Öz, Can Sel, Feridun Çölgeçen, Nevzat Okçugil, Necdet Tosun, Mualla Sürer, Renan Fosforoğlu, Faik Coşkun, Nubar Terziyan, Tevhid Bilge

Konu: Kazım (Sadri Alışık) okuma yazması olmadığı için ehliyet alamamış, otomobil meraklısı ve benzin istasyonunda çalışan bir gençtir. Evlenmek istediği İffet (Filiz Akın) adında bir de sevgilisi vardır. İffet’in annesi Şadiye kızını Kazım’a vermez. Tam kaçarlarken, Şadiye onları görür ve polise şikayet eder. Aslında polis de Kazım’ı aramaktadır. Çünkü ona yüklü bir miras kalmıştır. Hiç beklemediği anda zengin olan Kazım lüks bir araba alır ve birinci sınıf bir otelde yaşamaya başlar. Kaldığı otelin barında şarkıcılık yapan Leyla patronu Cemil’le anlaşıp, Kazım’ı baştan çıkararak paralarına konmak ister. Tam Kazım’ın odasında iken İffet ve annesi Şadiye çıkagelir. Ortalık karışır. Kazım terkedilir. Arkadaşı Süleyman’la otelden ayrılır. Açgözlü patron Cemil onları köşkünde konuk eder ve köşkü satma bahanesiyle borç senedi imzalatır. Oysa bu arada mirasın gerçek sahibi ortaya çıkar. Kazım’ınki sadece isim benzerliğidir. Eski yoksul günlerine dönen iki kafadar, borçları yüzünden tutuklanır. İffet ise Cemil’le konuşmaya gider ve ağzından kaçırdığı sahtekarlığı gizlice teybe kaydeder.Mahkemede suçsuzluğu kanıtlanan Kazım ve Süleyman tahliye edilirler. Kazım eski işine geri dönmüştür. Ama bu kez mutludur. Çünkü sevgilisi İffet’le onu uzun sürecek güzel bir yaşam beklemektedir


BAYTEKİN FEZADA ÇARPIŞANLAR (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Şinasi Özonuk  (Alex Raymond’un çizgi romanından)
Operatör: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Onuk Film / Şinasi Özonuk


Reji Asistanı: Güner Özonuk, Işık: Edeka Işık Servisi, Dekor: Kemal Sophban Koloğlu, Kostüm: İstanbul Şehir Tiyatrosu Terzihanesi, Trükaj Efekt: Yüksel Ünsal, Montaj: Cevat Sezer, Süleyman Karakaya, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Laboratuar: Cemil Orhon, Ses Mühendisi: Marko Budiris, Müzik: Şinasi Özonuk,


Oyuncular: Hasan Demirtaş (Baytekin), Meltem Mete, Aşkın Dilek, Sevgi Can, Derya Tanyeli, Güner Celme, Nuhbe Işıl, İlhan Hemşeri, Muzaffer Mozayık, Fatin Sakarya, Tandoğan, Tuncer Sevi, Muzaffer Yener, Asım Nipton, Erbil Celme, Ceyhan Arat, Hakkı Kıvanç, Yaşar Şener,


Konu: Doğduğu evin yerinde boş bir arazi bulan Baytekin, tüm resmi aramalara rağmen kendi varlığının sahte olduğu anlaşılır. Tüm hafızası silinmiş olan Baytekin, bir galaksinin aranan şefidir. Ve uzaydan gelen kişiler Baytekin’i dünyadan alaıp ait olduğuı uzaya götürürler. Bilim-kurgu türünde Yeşilçam sinemasında denenmiş az sayıdaki filmlerden biri.