KADER BAĞI (1967)

Yönetmen:Türker İnanoğlu
Senaryo:Bülent Oran
Kamera:Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu

Yönetmen Yrd: Hüseyin Karaoğlu, Kamera Ast: Hüseyin karındoyuran, Işık şefi: Mazhar Eröz, Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Seslari Alan: Marko Buduris, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Bayram Güzel, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, (Yıldız Film stüdyolaraında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Kartal Tibet (Korkusuz Bill), Semiramis Pekkan (Rose) Muzaffer Tema (Kibar Jack), Yılmaz Köksal (Çarli), Feridun Çölgeçen (Şimşek Jesse), Hüseyin Zan, Asım Nipton, Ali Seyhan, Mehmet Ali Akpınar, Nevzat Okçugil, Necip Tekçe, Adnan Mersinli, Faik Coşkun, Refik Onubil, Necdet Tosun, Kudret Şandra

Konu: Kardeşten öte dost olan iki mahkumdan Bill (Kartal Tibet) babası Tom’un, Cessi ise kız kardeşi Roz’un (Semiramis Pekkan) yanına gitmek üzere hapisten kaçar. Tom tefeci haydut Kibar Jack’e borçludur. Jack borcuna karşılık çiftliği ister ve karşı çıkan Tom’u vurur. Tom ölmeden katilin Denver’de yaşadığını söyler. Bill iş arama bahanesi ile intikam için Denver’e gider. Kasabanın şerifi (Feridun Çölgeçen) Bill’in silahına el koyar. Bill Kibar Jack’in gözüne girer, iş bulur. Jack ona silah verir ve kendisine borçlu olan çiftlik sahibi Taylor’u zorlamasını, gerekirse öldürmesini ister. Taylor koruma olarak Cessi’yi tutar. Cessi iş bulduğunu söyleyip kardeşi Roz’u yanına çağırır ve onu Bill’e emanet eder. Bill Taylor’un çiftliğine gidip Denver’e geliş nedenini açıklar. Bu arada Jack’in adamı Çarli (Yılmaz Köksal) ile de dost olur. Jack bir posta arabası ile Taylor’un parasının taşındığını öğrenince bir soygun planlar. Çarli ile Bill planı Taylor’a haber verirken Jack’in adamı Co görür ve Çarli’yi öldürür, Bill’i bağlar ve Jack’a haber verir. Taylor’un çiftliğine giden Roz daha önce öldürülen ağabeyi Cessi’nin katilinin Bill olmadığını anlar. Dönüşte Jack’a bu gerçeği anlatıp kendisini Cessi’nin mezarına götürmesini ister. Bindikleri posta arabasının yolu Taylor ve adamlarınca kesilir. Şerif de arabadadır. Çıkan çatışmada Taylor’u vurur. Co ise saklandıkları yerde Roz’a saldırır. Eli bağlı olan Bill iplerden kurtulur ve Co’yu öldürür. Şerif ve adamları da aynı akıbete uğrar.

Bill, posta arabası ile kasabaya gelir ve Jack’i de öldürür. Roz ile başka bir yere gideceklerdir. Ama kasaba halkı kendilerini belalardan kurtaran Bill’i bırakmaz ve onu şerif seçer. Bill ve Roz’un yaşamları artık bu kasabada sürecektir…

İNCE CUMALİ (1967)

Yönetmen: Yılmaz Duru
Senaryo:Türkan Duru
Kamera:Rafet Şiriner
Yapım:İrfan Film / İrfan Atasoy

Oyuncular: Yılmaz Güney (Cumali), Tijen Par (Gülnaz), Erol Taş (Ali Ağa), İrfan Atasoy (Cafer), Hikmet Olgun (Ömer), Seyhan Özden), Bahri Özkan (Cumali’nin babası)

Konu: Bir Çin efsanesinden uyarlanan filmde, babasını öldüren köy ağasının kızını kaçırarak intikam almaya çalışan bir delikanlının öyküsü anlatılıyor. Cumali (Yılmaz Güney) sevdiği kızın babasının kanlısı olduğunu öğrenir. Babasının katili yaşamındaki en büyük düşmanıdır. Filmin birbirine grift ve karmaşık öyküsünün en ilginç yanı yöresel özelliklerin öne çıkmasıdır. Cumali'nin bir gece, gözetlediği kızı daha yakından görebilmek için beline kabakları bağlayıp, Irmağı yüzerek karşı köye geçmesi, düşmanının çiftliğinde araba tekerleği üzerinde yanan meşaleleri teker teker, silahıyla ateşleyip söndürmesi, karşılığında ödül olarak 25 baş öküz alması, bu ilginç sahneleri oluşturur.

Ödüller

5. Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (25 Mayıs – 5 Haziran 1968)

► En İyi Senaryo “Türkan Duru”
► En iyi yönetmen “Yılmaz Duru”
► En İyi yardımcı erkek oyuncu, “Erol Taş”
► En İyi Film “İnce Cumali”

Jüri Üyeleri: Nevzat Pesen, Tarık Buğra, Mahir Canova, Julien Jenger, Muhtar Körükçü, Kaya Çakmakçı, Tahir Kutsi Makal, Ayşe Kervancıoğlu, Selçuk Altan, Kamuran Kıratlı, Alaeddin Perveroğlu, Nüzhet Birsel, Muzaffer Tema, Natuk Baytan, Suna Kan, Orhan Erinç.

 

İMPARATOR ATİLLA’NIN DEMİR YUMRUĞU

Senaryo ve Yönetmen:Muharrem Gürses
Kamera:Sami Acun
Yapım:Attila Film / Muharrem Gürses

Oyuncular: Atilla Gürses, Mine Sun

İMAMIN GAZABI (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç Murat Sertoğlu’nun bir eserinden
Kamera:Kaya Ererez
Yapım:Pesen Film / Nevzat Pesen

Oyuncular: Erol Taş, Sevda Ferdağ, Salih Güney, Okşan Arsoy, Mehmet Ali Akpınar, Gülgün Erdem, Hakkı Haktan, Bahri Özkan, Baki Turanlı, Atilla Ergün, İsmail Hakkı Şen

Konu: Köye iam olarak gelen ancak sahte imam olduğu ortaya çıkan bir adamla, köy efesinin macerası.

İLK AŞKIM (1967)

Yönetmen :O. Nuri Ergün
Senaryo:Safa Önal
Kamera Necat Okçugil
Yapım:Er Film / Berker İnanoğlu

Işıklar: Mehmet Çakar, Işık Direktörü: Şevket Yılmaz, Reji Asistanları: Erdal Aksü, Samim Utku, Prodüksiyon Amiri: Sadri Karan, Ar Direktör: İsmail Konca, Laboratuar Şefi: Cemil Orhon, Laboratuvar: Bayram Güzel,Süleyman Koyuncu, Erol Yıldırım, Muharrem Gündüz, Senkron: Cevat Sezer, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Sesleri Çeken: Marko Buduris,

Oyuncular: Ediz Hun (Nihat), Figen Say, (Selma), Pervin Par (Leyla), Kuzey Vargın (Necmi), Çetin Başaran (Kaptan), Ersun Kazançel (Ahmet), Enver Kaçakçı, Nubar Terziyan (Polis), Süha Doğan (Kaçakçı Atıf), Bilal İnci (Kaçakçı), Sadri Karan, Taylan Karakaş, Selahattin Acar , Taylan Karakaş, Enver Dönmez, Çetin Başaran, Özdemir Akın, Bilal Ekici, Zeki Sezer, Seilâhattin Acar,

Konu: Kardeşinin sevdiği gence göz koyup, onunla evlenen bir hayat kadınının macerası.

İKİYÜZ YİRMİ İKİ NOLU DOSYA (1967)

Senaryo ve Yönetmen:Seyfi Havaeri
Kamera:Fahri Danışman
Yapım:İlknur Film

Oyuncular: Esen Püsküllü, Kemal Aydan, Yıldırım Gencer, Baki Tamer, Suna Doğan

Konu: Türkiyede faliyet gösteren casuslara karşı mücadele eden Türk polisinin hikayesi

İDAM GÜNÜ (1967)

Yönetmen:Türker İnanoğlu
Senaryo:Safa Önal
Foto Direktörü:Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Selda Alkor, Turgut Özatay, Feridun Çölgeçen, Asuman Arsan, Hüseyin Zan, Niyazi Vanlı, Yılmaz Köksal, Zeynep Aksu

Konu: Hapishaneden kaçan bir idam mahkumu ile evine sığındığı bir kadının öyküsü.

İÇLİ KIZ FUNDA (1967)

Senaryo ve Yönetmen: Çetin Karamanbey
Kamera:Fethi Mürenler
Yapım:Gür Film / Nejat Gürçen

Oyuncular: Fikret Hakan, Ayten Gökçer, Hüseyin Kemal Gürmen, Zafer Önen, Küçük Yıldız: Funda Gürçen

Konu: Yaşamını yitiren fil yıldızıyla, yanına evlatlık aldığı küçük kızın trajik öyküsü.

HİNDİSTAN CEVİZİ (1967)

Senaryo ve Yönetmen :Osman F. Seden
Foto Direktörü:Kenan Kurt
Yapım:Kemal Film / Osman F. Seden

Reji Asistanı: Erden Kıral, Kamera Asistanı: Salih Dikişçi, Müzik Direktörü Zeki Müren, Ar Direktör: Yüksel Tanık, Dekor: Saim Bilge, Montaj: Özdemir Arıtan, Ali Berkan, Negatif Montaj: Arif Özalp, Işık Şefi: İlhan Aslım, Set Amiri: Rıza Şimşek, Işık Yardımcıları: Muzaffer Durusoy, Nedim Karabulut, Mehmet Köz, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Set Amiri: Hasan Nurdan, Prodüksiyon Temsilcisi: Adnan İrkut, Prodüksiyon Yardımcısı: Cemil Paskap,
(Acar Film stüdyosunda hazırlanmış, Kemal Film platosunda çekilmiştir.)

Oyuncular: Zeki Müren (Zeki), Filiz Akın (Azize), Sadri Alışık (Osman), Süleyman Turan (Ercan), Sevda Ferdağ (Semra), Refik Kemal Arduman (Hulusi), Hakkı Kıvanç, Baykal Kent, Ali Seyhan (Denizci), Hasan Ceylan (Denizci), Muammer Gözalan, Zeki Tüney, Hüseyin Zan (Kamarot), Feridun Çölgeçen (Kaptan), Asuman Arsan, Necdet To-sun (Aşçı), Hüseyin Güler (Denizci), Asım Nipton, Hüseyin Güler

Konu: Uluslar arası sularda çalışan bir gemide çalışan iki kafadar (Zeki Müren- Sadri Alışık) geminin demirlediği yabancı bir ülkede karaya çıkarak felekten bir gün çalmayı denerler. Zeki, karaya çıkma taraftarı olmadığı halde arkadaşının (Sadri Alışık) diretmesiyle ona takılır ve eğlenmek için bir gece kulübene gider-ler. Bir süre orada eğlenirler ve bu arada şarkıcı güzel bir kadına takılırlar (Filiz Akın). Bu arada gece kulübünde kavga çıkar ve iki kafadar denizci kendilerini hapiste bularak gemiyi kaçırırlar. Şarkıcı kadın da onların peşlerinden ayrılmaz. Üçü de parasızdır ve gidecek bir yerleri de yoktur. Sonunda çeşitli gece kulüplerinde şarkı söyleyip kumar oynayarak para kazanmanın yollunu bulurlar. Ama başları bir türlü beladan kurtulmaz yine bir kavga sonuçu kaçıp limanda bekleyen bir gemiye kaçak olarak sığınırlar. Yakalanan kaçaklara gemi kaptanı en ağır işlerde onları çalıştırmaya başlar. Bu arada şarkıcı kızla Zeki arasında duygusal bir ilişki başlar. Yaşamı sorumsuzca yaşayan üçlü bir dizi serüvenden sonra kendilerini bekleyen mutluluğa doğru yaklaşırlar.
 

HIRSIZ PRENSES (1967)

Yönetmen:Nevzat Pesen
Senaryo:Suavi Sualp
Kamera:Manasi Filmeridis
Yapım:Pesen Film/Nevzat Pesen

Oyuncular: Kartal Tibet, Fatma Girik, Yıldırım Gencer, Ömercik (Ömer Dönmez)

Konu: Yankesiciler arasına düşen yok-sul bir kızın öyküsü.

HIRÇIN KADIN (1967)

Yönetmen:Ülkü Erakalın
Senaryo:Bülent Oran (*)
Kamera:Memduh Yükman
Yapım:Melek Film / Şahan Haki

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, İzzet Günay, Salih Güney, Reha Yurdakul, Nevin Nu-ray, Güzin Özipek, Ferah Nur, Handan Adalı, Aslan Altın, Nubar Terziyan

Konu: Film, iki erkeğin aşkı arasında kalan genç bir kadının duygusal öyküsünü anlatıyor.
_______________________________________

(*) Ayhan Günver’in ‘Satranç Oyunu’ adlı romanından. (Agah Özgüç).
Film Afişinde Senaryonun Ayhan Günver’ ait olduğu yazılıdır. Agah Özgüç’e göre senaryo, Bülend Oran (Y.Ö)

HESAP GÜNÜ (1967)

Yönetmen:Nejat Okçugil
Senaryo:Temel Tezol
Kamera:Mehmet Ali Özdemir
Yapım :Yıldız Film / evat Okçugil

Oyuncular: Yılmaz Gündüz, Sevda Ferdağ, Sevinç Pekin, Birsen Menekşeli, Ali Ekdal, Kudret Karadağ, Behçet Nacar, Necati Er, İsmet Erden, Suzan Gül, Erdoğan Eren, Enver Dönmez, Asım Nipton, Lütfi Engin, Aykut Düz, Tevhit Bilge

HER ZAMAN KALBİMDESİN (1967)

Yönetmen:Duygu Sağıroğlu
Senaryo:Safa Önal “Tenesee Williams’ın “Dövme Gül” isimli romanından uyarlama ”
Kamera:Cengiz Tacer
Yapım:Efes Film / Mualla Özbek

Oyuncular: Türkan Şoray, Ekrem Bora, Tanju Korel, Kuzey Vargın, Şakir Arseven, Suzan Avcı, Güzin Özipek, Bilal İnci, Hü-seyin Zan, Behçet Nacar, Abdullah Fe-rah, Erdoğan Seren

Konu: Uyuşturucu işlerine giren ve kocası hasımları tarafından öldürülen hamile bir kadınla şoför sevgilisinin öyküsü.

HAYAT ACILARI (1967)

Yönetmen :Orhan Aykanat
Senaryo:Ali Fuat Kalkan
Görüntü Yönetmeni:Fevzi Eryılmaz
Yapım :Aykanat Film / Orhan Aykanat

Oyuncular: İzzet Günay, Figen Say, Ka-dir Savun, Nuran Aksoy, Yıldırım Gencer, Atilla Ergün, Nubar Terziyan, Danyal Topatan, Necip Tekçe, Ayton Sert, Küçük Yıldız: Ahmet Metin Aykanat

Konu: Hasta çocuğuna beyin ameliyatı yaptırmak için, bir soyguna katılan eski bir kasa hırsızının öyküsü.

HARUN REŞİD'İN GÖZDESİ (1967)

Yönetmen:Atıf Yılmaz
Senaryo:Ayşe Şasa
Kamera:Gani Turanlı
Yapım :And Film/Turgut Demirağ 
Erman Film Stüdyosunda seslendirilmiş, And film stüdyosunda hazırlanmıştır.

Eser: Sevda Sezer, Sanat Yönetmeni: Doğan Aksel, Reji Asistanı: Zeki Ökten, Ahmet Soner, Kamera Asistanı: Baki Turanlı, Ses Kayıt: Yorgo İlyadis, Asistanı: İlia İlyadis, Prodüksiyon Amiri: Nihat Sümer,

Oyuncular: Ajda Pekkan (Dilaram), Erol Tezeren (Şehzade Emin) , Tuncer Necmioğlu (Harun Reşid), Devlet Devrim (Anarkalı), Turgut Özatay (Harsama), Lale Belkıs (Butri), Tülay Erdeniz (Mihrinisa), Danyal Topatan (Cellat Mensur), Bilkay Tekben, Faik Coşkun (Esir Tüccarı), Kadriye Tunai Erdoğan Seren, Bahri Özkan, Yaşar Şener, Arap Celâl, Taliha Saltı, Selahattin Geçgel,

Konu: Abbasi İmparatorluğu döneminde yönetimi ele geçirip düşmanlarından intikam alan şuh bir kadınla, hükümdar Harun Reşid'in öyküsü. Abbsi imparatorluğu döneminde yönetimi ele geçirip düşmanlarından intikam alan şuh bir kadınla, hükümdar Harun Reşit'in öyküsü anlatılırken, Harun Reşit bu öyküde ikincil planda kalır, asıl ağırlık mağduriyetini yavaş yavaş lehine çeviren kadın (Ajda Pekkan) kahramandadır. Harun Reşit’ın kardeşi Abbase, filmin ikincil rollerinden birinde yer alır. Abbaseyi Lale Belkıs canlandırır. Sezer, Harun Reşit olayını devam ettirir ama, yine ikincil konumda ele alarak bu kez kahraman kız kardeşi Abbase Sultandır.

► Atıf Yılmaz'ın bir filmiymiş "Harun Reşid'in Gözdesi". Bu bilgiye Agah Özgüç'ün film kataloglarından da ulaşa-bilirmişim ama, filmi tek arama nedenim Ajda Pekkan olduğu için pek de umu-rumda olmamış demek ki. Film, neredeyse üç beş metrekarelik bir alanda çekilmiş gibi duran savaş sahneleri ile başlıyor. Harun Reşid'in (Tuncer Necmioğlu) çıkan isyanı bastırmak üzere Horasan'a gönderdiği komutan (Turgut Özatay), bu kadar işin arasında, Horasan valisinin kızına da (Ajda Pekkan) tecavüz eder. Vali kızı Dilara (ya da Dilaram; oyuncular bir öyle bir böyle sesleniyorlardı ona), tecavüzden hemen sonra, orada bulunması için bir sebep olmayan (filmin devamında, rekabet halindeki bu iki adamın asla aynı yere ya da aynı göreve gönderilmediğini öğreniyoruz çünkü) Harun Reşid'in oğlu-nun yardımı ile kaçar, kaçar ve köle tüccarlarının eline düşer.

Köle pazarlarında açık artırma ile satışa çıkarıldığında boynunu büküp kaderine razı olcak diye düşüneniz varsa yanılıyor. Gururundan bir milim bile feda etmiyor Dilara; tüller içinde yarı çıplak pazarlanmaktayken, kendisine dokunan adam-ları zincirleriyle yerlere seriyor, sahibinin işine engel olduğu için kırbaçlandıkça kırbaçlanıyor. Ne gam, gururun fazlası sarayın kapısının açılmasına sebep oluyor sonunda. Komutanımızın karısı Lale Belkıs, hiç inandırıcı olmayan bir sebep (ki bazen, herhangi bir sebep de olmayabiliyor bu filmlerde) ileri sürerek Dilara'ya talip oluyor ve "Kızım marifetlerin ne?" sorusunu takip eden bir-iki göbek hareketi ve arkasından patlatılan bir "aranjman" sonrası, iki bin beş yüz altına onu satın alıyor...

Bütün bunları da yaparken, şarkıcının üçüncü albümünün kapağındaki (ve bu yazının bir yerlerinde de bulunan) fotoğrafta üzerinde olan dans kostümleri ile sarayın koridorlarında koşturur da koşturuFilmin, bizimkinin saraya girişinden sonrasını anlatan bölümleri (film o niyetle çekilmemiş bile olsa) Almodovar filmleri tadında sahici bir komedi: Önce rakibi Devlet Devrim'i ipe gönderir, sonra Harun Reşid'i kendisine bağlar; sonra da, bu tip filmlerde hiç eksik olmayan sihir zehir gibi şeylerin yardımı ile babasının intikamını alır, şehzadeyi kendisiyle evlenmeye ikna eder...

Her an her saniye birileri ile kumpaslar kurar ve seyrdene "estetiğin gücü" üzerine acayip bir ders verir. Gerçekten de, bu koridorlarda koşturan Ajda Pekkan ile, 70 ve 80'lerdeki Ajda Pekkan arasında, şöyle genel bir benzerlik bile olsun mevcut değildir. Kaba, iri yarı ve filmdekigibi boncuk ve yıldızlarla süslenip gözümüze sokulacak yerde mutlaka kapa-tılması gereken göğüslere sahip bir kadın var bu filmde. Harun Reşid ve oğlunun, böyle bir kadının peşine düşme nedenini asla anlayamıyorsunuz, hiç inandırıcı görünmüyor size; tüller, şifonlar, boncukların bile yardımı dokunamıyor... İntikamın alınmasını müteakiben de, bizimki apansız çarkeder ve (türbemsi bir yerde ağlayan yaşlı bir kadını görüp bütün mücevherlerini ona vermesinden hemen sonra) her şeyden feragat ederek, Horasan bahçelerinde çiçek yetiştirmek üzere bahçıvanlığı seçer. Hikaye içinde belki biraz tuhaf ama bir parça olsun makul de gözüken bu karar, yapımcı ya da yönetmenimize yetmez, şehzade bizimkinin peşine düşer, onu çapa sallarken bulur, o da çok diretmez ve bizzat kendisinin söylediği (muhtemelen ağaçlar arası-na gizlenmiş bir piyano eşliğinde) "Hatırlar mısın, hatırlar mısın, o günleri-mizi" şeklindeki bir aranjmanı müteaki-ben şehzadenin koluna girer ve saraya döner... (Ky:Naim Dilmener)