Powered By Blogger

5 Ocak 2018 Cuma

BEYOĞLU CANAVARI (1968)

Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Safa Önal
Operatör: Necat Okçugil
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Teknik Direktör: Samim Utku, Teknik Eklip Elemanları: Recai Karataş, Ali Berkan, Arif Özalp, Tanas Petridis, Osman Bilen, Adnan Açıkalın, Nevzat Dişiaçık, Kâmil Akpınar, Necip Pala, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Işık: Mehmet Çakar, Ses Asistanları: Erdal Güner, Çetin Dağdelen, Dodzilla Selahattin, Prodüksiyon asistanı: Necdet Kökeş, Operatör Asistanı: Turgay Çiftçi, Prodüksiyon Amiri: Sadri Karan,

Oyuncular: Yılmaz Güney, Nebahat Çehre, Hayati Hamzaoğlu, Funda Postacı, Kaan Batur, Kayhan Yıldızoğlu, Renan Fosforoğlu, Saadettin Düzgün, Hasan Ceylan, Zeki Tüney, Hüseyin Zan, Hüseyin Güler, Ali Ekdal, Zuhal Yıldız, Nezihe Güler, Yusuf Sezer, Mustafa Yavuz, Lütfi Engin, Erdoğan Seren, Atrap Celal,

KONU: İstanbul'un sayılı kabadayılarından Kadir (Yılmaz Güney), bir süre hapiste yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşur. Kadir'in hapisten çıkışı, düşmanları ve rakipleri olan tüm azılı kabadayıları tedirgin eder. Kadir, yine eski işine dönüp bir saz salonu çalıştıracaktır. işinin başında sessiz, kendi halinde bir hayat sürerken diğer saz salonu sahipleri Müslim ile Halil rahat durmazlar. . Kadir'in kabadayılar içinde en büyük can düşmanı İbo'dur (Hayati Hamzaoğlu). Halil ve Müslim, İbo'yla anlaşırıar. Kadir'i öldüreceklerdir.

Ayrıca, Halil'in öteden beri Feriha'da (Nebahat Çehre) gözü vardır. Feriha, Kadir'in nişanlısıdır. Genç kadın bir pavyonda çalışırken tanışıp birlikte olmuşlardır.  Kadir, düşmanları İbo, Halil ve Müslim'le mücadele ederken, ortaya yeni bir isim daha çıkar. Bu adam Yaşar'dır. Henüz çok gençtir ve amacı kabadayılar aleminde kendini gösterip ün yapmaktır. Delikanlı önce Kadir'den, sonra da Halil'den iş ister. Ne var ki Yaşar'ı kimse ciddiye almaz ve iş vermez.

Feriha ise Kadir'e sürekli baskı yapmaktadır. Onun bu çatışmada öldürüleceğinden korkarak bu işten çekilmesi için yalvarır ona. Birlikte Istanbul'u terk edip çok uzak bir yere gitmelerini önerir. Kadir buna karşı çıkar. Böyle bir davranışın korkaklık olduğunu düşünür, mücadeleden kaçmayı kendine yediremez. Can düşmanı İbo ise iz sürüp fırsat kollamaktadır. Bir gün Feriha'nın yolunu keser. Genç kadının Kadir'den ayrılıp Halil'in saz salonunda çalışmasını söyler. Kadir bu durumu Feriha'dan öğrenince ıbo'yu bir yerde sıkıştırıp elinden silahını alır ve onu iyice döver. Bu olaydan sonra taraflar arasındaki gerginlik giderek artar.

Beyoğlu kabadayıları arasındaki bu kanlı çatışmanın en acımasız biçimiyle sürüp gittiği günlerde Kadir'in tüm korkusu, sevgilisi Feriha'dır. Kendi kişisel sorunları yüzünden Feriha'nın zor duruma düşmemesi için ona ayrılmaları gerektiğini söyler. Genç kadın çok üzgündür. Üstelik Kadir'den hamiledir. Karnında çocuğunu taşıdığı halde direnmeyi gururuna yediremez ve ayrılırlar. Feriha, sevgilisinden hamile olduğunu da gizlemiştir. Çünkü kendisini sevmediğini düşündüğü bir erkeğe yük olmak istemez Feriha, Halil'in saz salonunda çalışmaya başlar. Kadir, sevgilisinin düşmanlarının yanında çalıştığını öğrenince beyninden vurulmuşa döner. Silahını kaptığı gibi Halil'in dükkanına gider. Silahlar birbiri ardına patlar. Feriha, birden Kadir'in önüne geçerek kurşun lara hedef olur. Ama bu arada Kadir'in kurşunlanyla da ıbo, Halil ve Müslim delik deşik olmuştur. Kadir, elindeki silahla saz salonundan tam çıkacağı sırada, bir köşede sinsice bekleyen kabadayı özentisi Yaşar, silahını ateşler. Kadir sırtından vurulmuştur. Yaralı olarak arkasına döner ve Yaşar'ı görür. Şaşkın bir halde Yaşar'a bakarken iki kurşun daha yer ve yere düşer. "Onu öldürdüm, Kadir'i vurdum," diye delice çığlıklar atan Yaşar'ın ve yeni bir 'Beyoğlu canavarı'nın suçlular dünyasındaki öyküsü, aynı sonIa sürüp gidecektir... “Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 216;”

Not: Güney'in kayıp filmlerinden biri. Filmin finali, 1961'de çekilen Ikisi de Cesurdu'nun sonuna benzemektedir. Beyoğlu Canavarı 1971'de Saklambaç gazetesinde foto-roman olarak yayınlanmıştır (Agah Özgüç a.g.e.)

BEŞ ASİ ADAM (1968)




Senaryo ve Yönetmen: Tolgay Ziyal
Kamera: Feridun Kete
Yapım: Kımız Film / Feridun Kete

Oyuncular: Tanju Gürsu, Neriman Köksal, Yıldırım Gencer, Hayati hamzaoğlu, Atilla Ergün, Sami Tunç,

 Konu: Kendi başına buyruk beş genç adamın çevrelerine saldıkları korku.

BELALI HAYAT (1968)

Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Safa Önal
Operatör: Necat Okçugil
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Teknik Elemanlar: Recai Karakaş, Ali Berkan, Arif Özalop, Tanaş Petridis, Osman Bilen, Adnan Açıkalın, Kâmil İpekar, Nevzat Dişiaçık, Recep Pala, Hüseyin Demirayak, Sesaleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Işık: Mehmet Çakar (Ender Işık Servisi), Set Asistanları: Erdal Güner, Çetin Dağdelen, Godzilla Selâhattin, Prodüksiyon Asistanı: Necdet Kökeş, Operatör Asistanı: Turgay Çiftçi, Prodüksiyon Amiri: Sadri Karan, Teknik Direktör: Samim Utku,
(Acar Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir )

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sevda Ferdağ, Leven Haksan, Gülgün Erdem, Kayhan Yıldızoğlu, Sadettin Düzgün, İlhan Hemşeri, Zühal Üstüntaş, Asım Nipton, Cenk Er, Hakkı Haktan, Abdullah Ferah, Haydar Karayel, Levent Küçük, Apo, Sadri Karan, Mustafa Yavuz,, Abdullah Ferah, Refik Soyurgal, Kudret Karadaü, Nusret Özkaya, Kurtuluş Çömlekçi,

 Konu: İşsiz güçsüz, içki ve kumara düşkün Erol, yine aynı çaresizlik içinde bulunan Hakkı ve diğer arkadaşları bir fabrikanın kasasını soymak için harekete geçerler. Soygunun ardında ise büyük patronlar vardır. Soygun planlandığı gibi yapılmaya başlanır. Daha önceden işbirliği yapılan fabrikanın bekçisi kapıları açar ve kasanın yerini soygunculara gösterir. Ama ne var ki soygunculardan biri bekçiyi öldürünce işler karışır, polisin de olay yerine gelmesiyle kanlı bir çatışma başlar, Soygundan yalnızca Erol ağır yaralı olarak kurtulur. Erol paralarla birlikte bir rastlantı sonucu fabrikanın önünden geçen ve aynı fabrikada şoför olarak çalışan Ahmet'in (Cüneyt Arkın) kamyonuna silah zoruyla tehdit ederek biner. Ahmet ağır yaralı adamı hastaneye götürmek isterse de reddedilir. Sonunda kendi evine götürmek zorunda kalır. Kan kaybedenyaralı Erol, paralarla rahat bir yaşam süreceğini ve yarısını ise kendisine bakan ablasına (Sevda Ferdağ) vereceğini söyler. Ama bu isteklerini gerçekleştirmeden Ahmet'in evinde ölür. Ahmet hemen polise giderek Durumu anlatır ve polisle birlikte eve gelirler. Ama evde ne ceset ne de paraların bulunduğu çanta vardır. Polis Ahmet'ten kuşkulanır ve evin bodrumunda Erol'un cesedini bulur. Paralar ise ortada yoktur. Ahmet polislerin elinden kurtularak gerçek soyguncu ve katillerin peşine düşer. Ama elinde hiç ipucu yoktur. Önce Erol'un ablası ile temasa geçer fakat onun da bu konu hakkında fazla bir bilgisi yoktur. Sonra Hakkı'nın eşi ve küçük çocuğunu bulur. Onlardan da gerekli bilgileri alamaz. Bu arada polislerle birlikte soygunu gerçekleştiren büyük patronlar da Ahmet'in peşine takılmıştır. Polis suçlunun, patronlar ise kayıp olan paranın peşine takılır. İki ateş arasında Ahmet kendi suçsuzluğunu kanıtlamak için hem parayı hem de gerçek suçluları bulmak zorunda olduğunu anlar ve Erol'un ablası ile işbirliği yaparak gerçek suçluların yakalanmasını sağlar.

BELALI BEŞLER (1968)



Yönetmen: Nejat Okçugil
Senaryo: Vecdi Uygun
Kamera: Mehmet A. Özdemir
Yapım: Yıldırım Film

Oyuncular: Tamer Yiğit, Birsen Menekşeli, Ayda Can, Yıldırım Gencer, Ali Ekdal, Sadettin Düzgün, Mehmet Ali Akpınar
Konu: Araba hırsızlığıyapan beş gencin öyküsü.

BENİMLE EVLENİR MİSİN “RAJON ÖMER” (1968)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Erdal Aksü, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Fotoğraflar: Metin Öven, Müzik: Rauf Tözüm, Işık Şefi: Ender Film, Mazhar Eröz, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş (Film Hazırlık Std. Yıldız Stüdyoları


Oyuncular: Sadri Alışık, Sevda Ferdağ, Serpil Gül, Vahi Öz, Reha Yurdakul, Sevda Nur, Necdet Tosun, Tevhid Bilge, Necip Tekçe, Ali Seyhan, Özdemir Akın, Kudret Karadağ

KONU: Bu, otelde ahçı yamağı olarak çalışan sakar bir adamın öyküsüdür... Yamak Rajon Cafer (Sadri Alışık) kendisi gibi aynı otelde çalışan Elif’e (Serpil Gül) sevdalıdır ve ikisi de evlenme planları yapmaktadırlar. Uzaklarda bir hapishanede ise Şeytan Cafer (o da Sadri Alışık) adında azılı bir gangster cezaevinde gün doldurmaktadır. Ama o Leyla’nın (Sevda Ferdağ) sevgilisidir ve hapisten kaçma planları yapmaktadır. Bu arada otelin müdürü Lütfü de Elif’e aşıktır. Bu yüzden Rajon Cafer’i işten kovarak hain aşk planını devreye sokar. Hapisten kaçan Şeytan Cafer İstanbul’un bu en lüks oteline sevgilisi Leyla ve adamları ile birlikte, Keşmül Sultanı Prens Abdülkerim kılığında gelir ve kral dairesine yerleşir. Otelin patronu Osman’ın kızını da kaçırıp odada saklarlar. Fidye karşılığı kızı serbest bırakırlar. Lütfü ile Elif’e kızan ve kıskanan Rajon Cafer ise otelde olay çıkartır. Şikayetçi olan patron Osman Bey, polisi çağırır. Otelde Cafer’ler karışır. Bunun üzerine polis ikisini de tutuklar. Ama benzerlik o kadar fazladır ki, farkı anlayamazlar. İkisi de hapishane kaçağı Şeytan Cafer olmayı reddetmektedirler. Gerçek gangster Cafer’in hangisi olduğuna karar veremeyen komiser, sonunda bir oyuna başvurur. Elif’e ağır bir dille hakaret eder. Rajon Cafer biricik sevgilisinin suçlanmasına ve aşağılamasına dayanamaz ve suçu kabullenmek için kendini feda ederek Şeytan Cafer’in kendisi olduğunu, artık ne olacaksa olmasını söyler. Polisin tuzağı başarılı olmuştur ve suskun kalan gerçek Şeytan Cafer’e tekrar cezaevinin yolları görünmüştür