Yönetmen: Ertem
Göreç
Eser: Sefa
Önal
Senaryo: Bülent
Oran
Kamera: Çetin
Gürtop
Müzik: Metin
Bükey
Yapım: Erler
Film / Türker İnanoğlu
Şarkılar: Müzeyyen
Senar, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Sesleri Alan: Necip
Sarıcıoğlu, Renk uzmanı: Turgut Ören, Hikmet Kıyıcı, Prodüksiyon
Amiri: Memduh Karakaş,(Saner Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)
Oyuncular: Sadri Alışık, Figen Say, Mine Mutlu, Funda Gürçen, Ülkü Özen,
Hüseyin Baradan, Serpil Gül, Yusuf Sezgin, Leman Öztürk, Nubar Terziyan
Konu: Turhan
(Sadri Alışık) mutlu bir evliliği olan bir gençtir. Küçük bir de kızları
vardır. Bazı akşamlar iş çıkışı uğradığı bir bardaki şarkıcı arkadaşı Leyla
(Figen Say) bu mert görünüşlü genç adamla tanışmış ve onu kendine bağlamıştır.
Aslında zengin bir yaşamın peşindedir ama Turhan’ın geliri o denli olanaklı
değildir. Turhan çekiciliğine kapıldığı Leyla’yı elinden kaçırmama tutkusuyla
çalıştığı şirketi soymaya karar verir. Ama son anda vazgeçer. O anda odaya
giren patronu onu açık kasanın başında yakalar. Patronunu ikna etmek isterken
bir kaza sonucu ölümüne neden olur ve hapse girer. Yıllar geçer. Kızı
Hülya(Mine Mutlu) büyüyüp güzel bir genç kız olmuştur. Babasını ölü bildiğinden
annesinden onun mezarına götürmesini rica eder. Ziyaret ettikleri mezar
babasının ölen patronuna aittir. Mezarın gerçek sahibi olan patronun oğlu
Yılmaz da (Yusuf Sezgin) ziyarete gelmiştir. İki genç birbirlerinden
hoşlanırlar. Ve ilişkileri aşka dönüşür. Turhan, cezaevinden çıkar. İlk işi
ailesi ve kızını bulmak olur. Eşi, kızının onu ölü bildiğini söyleyince ortaya
çıkmaz. Bu arada Yılmaz’ın annesi, Hülya’yı istemeye geldiğinde, genç kızın kimliği
meydana çıkınca etkilenir ama belli etmez. Yılmaz ise gerçeği öğrendikten sonra
babasının ölümüne neden olan adamın kızı ile evlenme planından vazgeçer.
Yılmaz’ın annesi ise dünyaya en azından oğlundan daha hoşgörülü bakabilmiş, gün
görmüş bir hanımefendidir. Aslında Hülya’nın babasının suçunun bedelini
ödememesi gerektiğini düşünmektedir. Oğlunu karşısına alıp konuşur. Sonuçta,
Yılmaz’ın da kalbi, hiçbir şeyden haberi olmayan güzel Hülya’nın temiz aşkıyla
çarpmaktadır. Böylece Yılmaz, annesi, Hülya’nın annesi, genç kıza gerçekleri
anlatmaya karar verirler. İki sevgili evlendirme memurunun önüne
oturduklarında, mutlu bir yaşama umutla bakmaktadırlar. Geride ise onların
mutluluğuna sessiz gözyaşlarıyla eşlik eden bir baba vardır.