Powered By Blogger

13 Ocak 2018 Cumartesi

GÜNAHLARINI KANLARIYLA ÖDEDİLER / HANCI (1969)



Yönetmen: Ertem Göreç
Eser: Sefa Önal
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Çetin Gürtop
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Şarkılar: Müzeyyen Senar, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk uzmanı: Turgut Ören, Hikmet Kıyıcı, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş,(Saner Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Sadri Alışık, Figen Say, Mine Mutlu, Funda Gürçen, Ülkü Özen, Hüseyin Baradan, Serpil Gül, Yusuf Sezgin, Leman Öztürk, Nubar Terziyan

Konu: Turhan (Sadri Alışık) mutlu bir evliliği olan bir gençtir. Küçük bir de kızları vardır. Bazı akşamlar iş çıkışı uğradığı bir bardaki şarkıcı arkadaşı Leyla (Figen Say) bu mert görünüşlü genç adamla tanışmış ve onu kendine bağlamıştır. Aslında zengin bir yaşamın peşindedir ama Turhan’ın geliri o denli olanaklı değildir. Turhan çekiciliğine kapıldığı Leyla’yı elinden kaçırmama tutkusuyla çalıştığı şirketi soymaya karar verir. Ama son anda vazgeçer. O anda odaya giren patronu onu açık kasanın başında yakalar. Patronunu ikna etmek isterken bir kaza sonucu ölümüne neden olur ve hapse girer. Yıllar geçer. Kızı Hülya(Mine Mutlu) büyüyüp güzel bir genç kız olmuştur. Babasını ölü bildiğinden annesinden onun mezarına götürmesini rica eder. Ziyaret ettikleri mezar babasının ölen patronuna aittir. Mezarın gerçek sahibi olan patronun oğlu Yılmaz da (Yusuf Sezgin) ziyarete gelmiştir. İki genç birbirlerinden hoşlanırlar. Ve ilişkileri aşka dönüşür. Turhan, cezaevinden çıkar. İlk işi ailesi ve kızını bulmak olur. Eşi, kızının onu ölü bildiğini söyleyince ortaya çıkmaz. Bu arada Yılmaz’ın annesi, Hülya’yı istemeye geldiğinde, genç kızın kimliği meydana çıkınca etkilenir ama belli etmez. Yılmaz ise gerçeği öğrendikten sonra babasının ölümüne neden olan adamın kızı ile evlenme planından vazgeçer. Yılmaz’ın annesi ise dünyaya en azından oğlundan daha hoşgörülü bakabilmiş, gün görmüş bir hanımefendidir. Aslında Hülya’nın babasının suçunun bedelini ödememesi gerektiğini düşünmektedir. Oğlunu karşısına alıp konuşur. Sonuçta, Yılmaz’ın da kalbi, hiçbir şeyden haberi olmayan güzel Hülya’nın temiz aşkıyla çarpmaktadır. Böylece Yılmaz, annesi, Hülya’nın annesi, genç kıza gerçekleri anlatmaya karar verirler. İki sevgili evlendirme memurunun önüne oturduklarında, mutlu bir yaşama umutla bakmaktadırlar. Geride ise onların mutluluğuna sessiz gözyaşlarıyla eşlik eden bir baba vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder