Powered By Blogger

13 Ocak 2018 Cumartesi

KİRLİ YÜZLÜ MELEK (1969)



Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Amaç Film / Yücel Uçanoğlu

Oyuncular: Nebahat Çehre, Uğur Güçlü, Figen Say, Muzaffer Tema, Kerem Yılmazer, Sami Tunç, Oktar Durukan, Benan Öz

Konu: Aynı erkeği seven iki genç kızın hikayesi..birisi fedakarlık yaparak, aşkını kalbine gömüp, kendini feda edecektir

KİBAR ALİ (1969)



Yönetmen: Fehmi Tengiz
Senaryo : Bülent Oran
Kamera: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Ateş Film / Atalay Özçakır

Oyuncular: Yusuf Sezgin, Esen Püsküllü, Diclehan Baban, Kenan Pars, Eşref Vural, Özdemir Han, Ersun Kazançel, Hakkı Haktan, Necip Tekçe

KIZIM VE BEN (1969)



Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Foto Direktörü: Mike Rafaelyan
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman

Rejisör Asistan: Erdoğan Arcı, Muzaffer Fırat, Kamera Asistanı: Muzaffer Turan, Işık Şefi: Rıdvan Varol, Set Amirleri: Ahmet Şenses, Mustafa Buvan, Sonay Kanat, Prodüksiyon Amirleri: Fethi Oğuz, Turgut Kayalan, Renk Uzmanları: Selahattin Erbil, Sabahattin Hoşsöz, Sesleri Alan: Yorgo İliyadis, Montaj, Diamendi Filmeridis, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Prodüksiyon Müdürü: Semih Sezerli, Şarkılar Belkıs Özener,(İpek Film Stüdyolarında renklendirilmiş, Erman Film Stüdyolarında seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Kartal Tibet, Hülya Koçyiğit, Önder Somer, Azra Balkan, Hulusi Kentmen, Ülkü Akbaba, Nedret Güvenç, Aydın Tezel, Cevat Kurtuluş, Sedef Ecer, Zuhal Üstüntaş, İnci Gökmednoğlu, Mehmet Büyükgüngör, Hakkı Kıvanç, Haydar Karaer, Adnan Uygur, Kenan Düzel,

Konu: Dürüst bir işadamıyla evlenen ve ondan bir çocuğu olan genç bir kadının yaşamı kirli işlere bulaşmış eski sevgilisi yüzünden altüst olur. Kızından ve kocasından ayrı düşen kadını acı dolu günler beklemektedir. 


 

KIZIL VAZO (1969)



Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo Diyalog: Ayşe Şasa
Eser: Peride Celal
Foto Direktörü: Çetin Tunca
Yapım: Saner Film / Hulki Saner

Film Hikayesi: Atıf Yılmaz, Reji Asistanı: Cevat Şahiner, Kamera Asistanı: Tahsin Kasımoğlu, Işık Direktörü: Recep Köseoğlu, Set Amiri: Basri Büyükcan, Prodüksiyon Amiri: Şerif AblAK, Prodüksiyon Asistanı: Kadir Akgün, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk uzmanı: Turgut Ören, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Selahattin Kaya, Hayrettin Çakmak, Abdurrahman Tepetam, Montaj-Senkromn: Aleko Aleksandru, Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsamettin Ören, (Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş, Saner Film Renkli Laboratuarlarında hazırlanmıştır. )

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Murat Soydan, Nihat Ziyalan, Reha Yurdakul, Meltem Mete, Leman Akçatepe, Müge Serdar, Orhan M. Arıburnu, Oktar Durukan. Behçet Nacar, Nermin Gül, Selma Erkut, Er Şen,
Konu: Rıza kan davası ve kızıl vazo için İstanbul’a gelmiş fakat yapamamıştır. Babası Şevket işi bitirmek üzere kendisi gelir Rıza babasını vazgeçirmeye çalışır ama babasını ikna edemez. Babasını Polise ihbar etmekle tehdit eder. Babası adamı Hamdi’yi peşinden gönderir eğer Polise giderse onu öldürmesini söyler. Rıza bir bara gider orada arkadaşı Doktor Kemal, Eski sevgilisi Nermin ve Azize vardır. Azize’nin babası Kemal ile Rıza’nın babası kan davalıdır ama Azize ile Rıza’nın bundan haberi yoktur. Şevket’in adamı Rıza Kemal’in evinde bahçıvanlığa başlar. Rıza ile Azize birlikte gezerler. İkisi de birbirlerine iltifatlarda bulunur. Yağmur yağar bir avcı kulübesine sığınarak beraber olurlar. Rıza kendisine bağlanmamasını, bağlanırsa sonsuza dek mutlu olamayacağını söyler. İkisi de birbirine aşık olur. Evlenmek istediğini babasına söyleyen Azize babasının olumsuzluğunu gidermeye çalışır. Kemal, Hüseyin’i arayarak onu çağırır ve Rıza’nın Kan davalısı Şevket’in oğlu olduğunu öğrenir. Azize’nin hayatının tehlikede olduğunu düşünerek konağa gelirler. Köşke gelen Rıza Hamdi’yi görünce tanır onu kovalar yakalayıp kavga ederler Şevket de gelir Rıza’yı bayıltır ve iple bağlarlar. Kemal derhal evden gitmeleri gerektiğini Azize’ye söyler. Azize asla Rıza’dan ayrılmayacağını söyler. Babası geçmişte tüm olanları Hüseyin’e anlatır ve eğer ölürse bunun sorumlusunun Rıza olduğunu Azize’ye söylemesini ister. Şevket ve Hamdi içeri girerler, Kemal’i bulurlar, Rıza ipten kurtulur, Şevket Kemal ve Azize’yi vurur Kızıl vazoyu arar, Rıza kapıya gelmiştir zorlamaya başlar içeri girer Kemal ve Azize’yi görür, telefon açar fakat çalışmaz. Kemal ölmüştür, Azize’yi alıp hastaneye götürür. Şevket Rıza’nın evine gelir onu korumasını ister. Polis Azize’nin ifadesini alır deliller Rıza’nın yaptığını gösterir fakat o söylemez, inanmaz. Rıza telefon açarak Doktordan Azize’nin durumunu öğrenir. Şevket, Kemal’in öldüğünü ama Azize’nin kurtulduğunu, kızında ölmesi gerektiğini söyler. Rıza Kızıl vazoya karşılık Azize’nin hayatını bağışlamasını söyler. Kızıl vazonun içinde aile yadigarı zümrüt altın vardır. Azize eve gelmiştir Yusuf’a kapıları kilitlememesini, çünkü kan davası için mutlaka geleceklerinden emindir. Nöbet tutarlar. Rıza gelir dışarıda Yusuf’a vurarak onu bayıltır içeri girer. Azize beklemektedir. Rıza vazoyu alır, Azize ateş eder ve vazo kırılır zümrüt yere düşer. Azize ışıkları yakar, Rıza’nın babasının katili olduğunu söyler. Polisi arar. Rıza kolundan vurulmuştur, bayılır, Azize onu Polise teslim edemeyeceğini söyleyip saklarlar. Hüseyin’i arayarak hemen malzemelerini alıp gelmesini söyler. Polisler gelir onlara da yalan söyleyerek gönderir. Hüseyin ve Nermin gelirler, Rıza’yı tedavi eder. Rıza bütün kapıları kapatmalarını babasının her an gelebileceğini, kızıl vazoyu almak için geleceğini söyler. Babasının Kemal""i vurduğunu söyler ve bayılır. Rıza, Azize’ye kan davasının başlangıcını ve sürecini anlatır. Nermin onları kıskandığı ve Azize’den kurtulmak için bütün kapıların sürgülerini açar. İçeri giren Şevket Nermin’i vurur. Silah sesine gelen Yusuf’u da bayıltır. Hüseyin’i vurur. Azize annesinin gelinliğini giymiştir. Şevket onu kardeşi zannederek Esma diye bağırır. Silahını doğrultur Azize’yi vuracaktır. Rıza babası ile kavga ederken silah patlar ve Şevket vurulur ve ölür. Azize zümrüt altını uğursuz olduğu için denize atar. Rıza ile sarılırlar."

* Rıza bir doktor. Kan davasına karşı çıktıkça babası deliriyor; “Keşke seni hiç okutmasaydım. Namus nedir, şeref nedir bunları bilmez olmuşsun.”

İlginçtir, delikanlı, kanlıları Kemal ve kızı Azize’yi isim olarak bile tanımıyor. Genç kız ise kan davasından da habersiz. Babasına ‘bir şehirden ötekine taşınıp durmalarının’ nedenini soruyor. “Hayatımızda garip bir ‘şey’ vardı ve bu ‘şey’ benden gizleniyordu.
Önceki yapıtlarda, iki aile arasındaki sorun dede Sönmezoğlu’nun Esma’yı 50 yıl önce kaçırmasıyla başlarken burada genç kızı Kemal kaçırıyor (25 yıl önce). “Saadetimiz çok sürmemişti. Azize’nin doğumundan sonra Esma’nın kardeşleri saklandığımız yeri bastılar. Esma’yı gözlerimin önünde kurşunladılar. Çıldırmıştım. Esma’nın iki kardeşini de öldürdüm. Üçüncüsü, Rıza’nın babası Şevket, ağır yaralı olarak kurtuldu.” Kemal, filmin sonuna doğru Hüseyin’e bunları anlatıyor. Roman ve ilk çevrimde, aralarında kan bağı yokken bu kez Azize, Rıza’nın hala kızı. Azize, arkadaşları Hüseyin ve Nermin’le eğleniyor.

Rıza, Hüseyin’in ‘tıbbiyeden arkadaşı’ ve kız kardeşi Nermin’le ‘bir çocukluk aşkı’ yaşamış. Delikanlı ilerde güzel Azize için “Bir gün içinde değiştirdi beni. Garip bir mutluluk tattırdı bana. Apansız huzura kavuştum” diyecektir.

Genç kız ve babası son olarak Gülçeşme’de Kuleli Köşk’e yerleşmişler. Kemal, uçan kuştan kuşkulanan biri ama artık basireti mi bağlandı nedir Şevket’in adamı Hamdi’yi bahçıvan olarak işe alıyor. ‘Çoktandır Hüseyin’i müstakbel damadı olarak düşünüyordu’. Azize’nin Rıza’yı seçtiğini üstelik onun bir Tosunoğlu olduğunu öğrenince işler karışıyor. Sönmezoğlu ailesi, her zaman olduğu gibi başka yere gitmek üzereyken gözü dönmüş durumdaki Şevket, Kemal’i öldürür ve Azize’yi yaralar. Sonraki bir gün, yarım bıraktığı işi tamamlamak ve zümrütlü altını almak için geri gelir. Rıza ona engel olmaya çalışıyor. Roman ve ilk çevrimden daha değişik bir şekilde, oğluyla boğuşurken kendini vurur.

Romanda Azize, Hüseyin’le evlenirken 69’daki çevrimde Rıza’yı seçiyor. Zümrüt altını da ‘karanlık geçmişimizle birlikte Karadeniz’in derinliklerine gömülsün’ diyerek gemiden atıyorlar. İlk çevrimde, Esma ve Sönmezoğlu aynı denizin sularında olduğu için bu davranışın önemi varken burada bir anlamı kalmamış. (Murat Çelenligil “editör” – Sinematürk Internet veri tabanından) 


 

KINALI YAPINCAK (1969)



Yönetmen: Orhan Aksoy,
Senaryo: Bülend Oran,
Kamera: Kriton İlyadis,
Yapım : Akün Film/İrfan Ünal

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Engin Çağlar, Sevgi Can, Aliye Rona, Hulusi Kentmen, Avni Dilligil, Mualla Sürer, Küçük Yıldız: Doğan Karatekin

Konu: Annesiyle babasını bir yangın sonucu yitiren korkudan dili tutulan bir köylü kızının teyze evindeki öyküsü. Kibirli ve asabi bir kadın olan teyze kınalı yapıncağı evde istemez ve onu evin çalışanlarının kaldığı kulübede yatırır. Bu arada evin oğlu da genç kızı gözüne kestirir ve bir gece ona tecavüz eder. . Hamile kalan genç kızı evden atarlar. Genç kadın yaşlı ve aksi bir adama bakıcılık yapmaya başlar ve kendini çok sevdirir. Yaşlı adam genç kadına bütün mirasını bırakır. Bu kınalı yapıncağa teyzesi ve ailesinden intikam alma fırsatı vermiştir çünkü onların maddi durumları bozulmuştur

ÖDÜL:
► 7. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (25 Mayıs – 5 Haziran 1970)
► ”Kınalı Yapıncak” En başarılı 2. Film
► Kriton İlyadis, “en başarılı kameraman

Jüri Üyeleri: Faruk Kenç, Orhan Elmas, Dr. Alyanak, Muharrem Ergin, Orhan Çağman, Refik Kemal Arduman, Refik Kemal Arduman, Melih Altınışık, Selahattin Alakavuk, Kaya Çakmakçı