Senaryo Diyalog: Ayşe Şasa
Eser: Peride Celal
Foto Direktörü: Çetin Tunca
Yapım: Saner Film / Hulki Saner
Film Hikayesi: Atıf
Yılmaz, Reji Asistanı: Cevat Şahiner, Kamera Asistanı: Tahsin
Kasımoğlu, Işık Direktörü: Recep Köseoğlu, Set Amiri: Basri
Büyükcan, Prodüksiyon Amiri: Şerif AblAK, Prodüksiyon Asistanı: Kadir
Akgün, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk uzmanı: Turgut Ören,
Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Selahattin Kaya, Hayrettin Çakmak, Abdurrahman
Tepetam, Montaj-Senkromn: Aleko Aleksandru, Osman Koşkan, Negatif
Montaj: Hüsamettin Ören, (Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş, Saner Film
Renkli Laboratuarlarında hazırlanmıştır. )
Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Murat Soydan, Nihat Ziyalan, Reha Yurdakul,
Meltem Mete, Leman Akçatepe, Müge Serdar, Orhan M. Arıburnu, Oktar Durukan.
Behçet Nacar, Nermin Gül, Selma Erkut, Er Şen,
Konu: Rıza
kan davası ve kızıl vazo için İstanbul’a gelmiş fakat yapamamıştır. Babası
Şevket işi bitirmek üzere kendisi gelir Rıza babasını vazgeçirmeye çalışır ama
babasını ikna edemez. Babasını Polise ihbar etmekle tehdit eder. Babası adamı
Hamdi’yi peşinden gönderir eğer Polise giderse onu öldürmesini söyler. Rıza bir
bara gider orada arkadaşı Doktor Kemal, Eski sevgilisi Nermin ve Azize vardır.
Azize’nin babası Kemal ile Rıza’nın babası kan davalıdır ama Azize ile Rıza’nın
bundan haberi yoktur. Şevket’in adamı Rıza Kemal’in evinde bahçıvanlığa başlar.
Rıza ile Azize birlikte gezerler. İkisi de birbirlerine iltifatlarda bulunur.
Yağmur yağar bir avcı kulübesine sığınarak beraber olurlar. Rıza kendisine
bağlanmamasını, bağlanırsa sonsuza dek mutlu olamayacağını söyler. İkisi de birbirine
aşık olur. Evlenmek istediğini babasına söyleyen Azize babasının olumsuzluğunu
gidermeye çalışır. Kemal, Hüseyin’i arayarak onu çağırır ve Rıza’nın Kan
davalısı Şevket’in oğlu olduğunu öğrenir. Azize’nin hayatının tehlikede
olduğunu düşünerek konağa gelirler. Köşke gelen Rıza Hamdi’yi görünce tanır onu
kovalar yakalayıp kavga ederler Şevket de gelir Rıza’yı bayıltır ve iple
bağlarlar. Kemal derhal evden gitmeleri gerektiğini Azize’ye söyler. Azize asla
Rıza’dan ayrılmayacağını söyler. Babası geçmişte tüm olanları Hüseyin’e anlatır
ve eğer ölürse bunun sorumlusunun Rıza olduğunu Azize’ye söylemesini ister.
Şevket ve Hamdi içeri girerler, Kemal’i bulurlar, Rıza ipten kurtulur, Şevket
Kemal ve Azize’yi vurur Kızıl vazoyu arar, Rıza kapıya gelmiştir zorlamaya
başlar içeri girer Kemal ve Azize’yi görür, telefon açar fakat çalışmaz. Kemal
ölmüştür, Azize’yi alıp hastaneye götürür. Şevket Rıza’nın evine gelir onu
korumasını ister. Polis Azize’nin ifadesini alır deliller Rıza’nın yaptığını
gösterir fakat o söylemez, inanmaz. Rıza telefon açarak Doktordan Azize’nin
durumunu öğrenir. Şevket, Kemal’in öldüğünü ama Azize’nin kurtulduğunu, kızında
ölmesi gerektiğini söyler. Rıza Kızıl vazoya karşılık Azize’nin hayatını
bağışlamasını söyler. Kızıl vazonun içinde aile yadigarı zümrüt altın vardır.
Azize eve gelmiştir Yusuf’a kapıları kilitlememesini, çünkü kan davası için
mutlaka geleceklerinden emindir. Nöbet tutarlar. Rıza gelir dışarıda Yusuf’a
vurarak onu bayıltır içeri girer. Azize beklemektedir. Rıza vazoyu alır, Azize
ateş eder ve vazo kırılır zümrüt yere düşer. Azize ışıkları yakar, Rıza’nın
babasının katili olduğunu söyler. Polisi arar. Rıza kolundan vurulmuştur,
bayılır, Azize onu Polise teslim edemeyeceğini söyleyip saklarlar. Hüseyin’i
arayarak hemen malzemelerini alıp gelmesini söyler. Polisler gelir onlara da
yalan söyleyerek gönderir. Hüseyin ve Nermin gelirler, Rıza’yı tedavi eder.
Rıza bütün kapıları kapatmalarını babasının her an gelebileceğini, kızıl vazoyu
almak için geleceğini söyler. Babasının Kemal""i vurduğunu söyler ve
bayılır. Rıza, Azize’ye kan davasının başlangıcını ve sürecini anlatır. Nermin
onları kıskandığı ve Azize’den kurtulmak için bütün kapıların sürgülerini açar.
İçeri giren Şevket Nermin’i vurur. Silah sesine gelen Yusuf’u da bayıltır.
Hüseyin’i vurur. Azize annesinin gelinliğini giymiştir. Şevket onu kardeşi
zannederek Esma diye bağırır. Silahını doğrultur Azize’yi vuracaktır. Rıza
babası ile kavga ederken silah patlar ve Şevket vurulur ve ölür. Azize zümrüt
altını uğursuz olduğu için denize atar. Rıza ile sarılırlar."
* Rıza bir doktor. Kan davasına karşı çıktıkça babası deliriyor;
“Keşke seni hiç okutmasaydım. Namus nedir, şeref nedir bunları bilmez
olmuşsun.”
İlginçtir, delikanlı, kanlıları Kemal ve kızı Azize’yi isim olarak
bile tanımıyor. Genç kız ise kan davasından da habersiz. Babasına ‘bir şehirden
ötekine taşınıp durmalarının’ nedenini soruyor. “Hayatımızda garip bir ‘şey’
vardı ve bu ‘şey’ benden gizleniyordu.
Önceki yapıtlarda, iki aile arasındaki sorun dede Sönmezoğlu’nun
Esma’yı 50 yıl önce kaçırmasıyla başlarken burada genç kızı Kemal kaçırıyor (25
yıl önce). “Saadetimiz çok sürmemişti. Azize’nin doğumundan sonra Esma’nın
kardeşleri saklandığımız yeri bastılar. Esma’yı gözlerimin önünde
kurşunladılar. Çıldırmıştım. Esma’nın iki kardeşini de öldürdüm. Üçüncüsü,
Rıza’nın babası Şevket, ağır yaralı olarak kurtuldu.” Kemal, filmin sonuna
doğru Hüseyin’e bunları anlatıyor. Roman ve ilk çevrimde, aralarında kan bağı
yokken bu kez Azize, Rıza’nın hala kızı. Azize, arkadaşları Hüseyin ve
Nermin’le eğleniyor.
Rıza, Hüseyin’in ‘tıbbiyeden arkadaşı’ ve kız kardeşi Nermin’le
‘bir çocukluk aşkı’ yaşamış. Delikanlı ilerde güzel Azize için “Bir gün içinde
değiştirdi beni. Garip bir mutluluk tattırdı bana. Apansız huzura kavuştum” diyecektir.
Genç kız ve babası son olarak Gülçeşme’de Kuleli Köşk’e
yerleşmişler. Kemal, uçan kuştan kuşkulanan biri ama artık basireti mi bağlandı
nedir Şevket’in adamı Hamdi’yi bahçıvan olarak işe alıyor. ‘Çoktandır Hüseyin’i
müstakbel damadı olarak düşünüyordu’. Azize’nin Rıza’yı seçtiğini üstelik onun
bir Tosunoğlu olduğunu öğrenince işler karışıyor. Sönmezoğlu ailesi, her zaman
olduğu gibi başka yere gitmek üzereyken gözü dönmüş durumdaki Şevket, Kemal’i
öldürür ve Azize’yi yaralar. Sonraki bir gün, yarım bıraktığı işi tamamlamak ve
zümrütlü altını almak için geri gelir. Rıza ona engel olmaya çalışıyor. Roman
ve ilk çevrimden daha değişik bir şekilde, oğluyla boğuşurken kendini vurur.
Romanda Azize, Hüseyin’le evlenirken 69’daki çevrimde Rıza’yı
seçiyor. Zümrüt altını da ‘karanlık geçmişimizle birlikte Karadeniz’in
derinliklerine gömülsün’ diyerek gemiden atıyorlar. İlk çevrimde, Esma ve
Sönmezoğlu aynı denizin sularında olduğu için bu davranışın önemi varken burada
bir anlamı kalmamış. (Murat Çelenligil “editör” – Sinematürk Internet veri
tabanından)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder