Araştıran ve Derleyen: Yalçın ÖZGÜL 2024 Şubat ayı sonuna kadar Blog'a aktarılan film sayısı 7642 adet olmuştur. Film aktarımı devam ediyor.
27 Ocak 2018 Cumartesi
SANA ALLAH ACISIN “Çeko” (1970)
SAADET ŞEHRİ (1970)
SAADET GÜNEŞİ (1970)
RET KİD (1970)
PÜSKÜLLÜ BELA (1970)
Resim yazısı ekle |
PİYADE OSMAN (1970)
PARALI ASKERLER (1970)
PAMUK PRENSES VE YEDİ CÜCELER (1970)
ÖP BENİ (1970)
ÖLÜNCEYE KADAR (1970)
FİLMİ İZLE
ÖLÜLER KONUŞMAZ Kİ (1970)
Hasan, eski sevgilisinin portresi olduğu anlaşılan bir tabloya adeta tapmaktadır. Genç çift, gece eve giren şapkalı, pardösülü garip bir adam tarafından öldürülür. Bu garip adam aslında civardaki mezarlıktan kalkmış bir hortlaktır. Hortlak, her ayin 15'inde ortaya çıkarak cinayetler islemektedir. Kasabaya yeni atanan öğretmen Sema da ayni Ma likaneye yerleşir ve ayni dehşete maruz kalır. Mezardan kalkmış ölü, finalde, Kuran'dan ayetler okuyan bir hoca ve ellerinde küçük Kuran'lar tutan destekçileri tarafından köseye sıkıştırılacaktır. Filmde vampir kelimesi geçmese ve hortlak ke limesi kullanılsa da imamın "Bilirsiniz bu hikayeler Balkan memleketlerinde geçer. Biz Varnalıyız." girişiyle başlayan ve "yasayan ölülerle" ilgili bir anısını aktardığı sahne, vampir olasılığını akla getirmektedir. Zaten Oraeula filmlerini satan açılış sekanslarının yansıra hortlagin "Duydunuz mu? Bizimkilerin sesi" repliği de, Oraeula'daki ünlü "Dinleyin! Gecenin çocukları ..." repliğini anımsatmaktadır. Mezardan kalkmış ölünün gayri-ihtiyari gülünç ve durmak bilmeyen kahkahalarının, filmin esas zaafı olduğu söylenebilir, zaaf listesine klasik dönem Amerikan korku filmlerinde olduğu gibi, gereksiz yere komedi unsuru sağlayan bir yan karakterin varlığı da eklenebilir.
Öte yandan
Ölüler Konuşmaz ki' de zaman zaman bir hayli takdire say? bir maharet de
sergilenmiyor değil. üzerlikle bazı sahnelerde duvar aynalarının kullanımı
oldukça dikkat çekici. Mezardan kalkmış ölünün, gecenin karanlığında camların dışında
göründüğü sahne, açıkçası Nosferatu' daki (1922) benzer bir sahneyi anımsatıyor.
Bariz devamlılık sorunlarinin ve konunun gelişimindeki 'boşlukların' (örneğin
karalar içindeki adam ve tapındığı tablonun konu açısından nereye oturduğu
hiçbir zaman belli olmuyor) ise bir bakış açısına göre filmi n genel havasına katkı
yaptığı düşünülebilir; hatta filmini bu açıdan ayni dönemin bazı ay riski
italyan korku filmlerini anımsattığı da bir gerçek. Televizyon kanallarımızda
simdi ye dek yalnızca bir-iki kez gösterildiği söylenen ama esas itibariyle yıllardır film deposu raflarında tozlanmaya yüz tutmuş Ölüler Konuşmaz kinin artık
yeniden keşfedilmesi gerekiyor.
(Kyn: Gece Yarısı Sineması - Sadi
Konuralp
KIŞ 2002 Sayı 12