Powered By Blogger

27 Ocak 2018 Cumartesi

ÖLÜLER KONUŞMAZ Kİ (1970)

Senaryo, Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç. Görüntü Yönetmeni: Mükremin Şumlu .Yapım: Objektif Film / Yavuz Yalınkılıç

Oyuncular: Sema Yaprak, Kerem Mertoğlu, Oya Evintan, Doğan tamer, Jirayir Çarkçı, Giray Alpan, Kerem Mertoğlu,  Sırrı Elitaş, Hayriye Gönül, Ali Çolpan, Aytekin Akkaya, Ahmet Sert


  *  Bazı korku motiflerini kullanan ama tam anlamayla korku türü içinde saylamayacak birkaç örneği saymazsak, Drakula Istanbul' da (1953) ve Şeytan (1974) filmleri bugüne dek Yesilçam'in yegane katıksız korku filmleri olarak soyulagelmiştir. Aslında Yavuz Yalınkılıç’ını 1970'de çektiği bir korku filmi olan Ölüler Konuşmaz ki , gösterime girdiği dönemde dikkat çekmediğini, sonradansa tamamen unu utulduğunu kayda geçirmek gerekiyor. Ölüler Konuşmaz ki (jenerikte adi Ölüler Konuşamaz ki olarak yazılıyor! ,

    Kasa baya yeni gelmiş genç bir çiftin (erkeği, Aytekin Akkaya canlandırıyor) faytonla tekinsiz bir malikaneye gitmesiyle beşliyor. Arabacı atları deli gibi sürmekte ve devamlı ayin 15'i olduğundan bahsetmektedir. Arabacı, genç çifti konaklayacakları malikaneye bırakıp, ücret bile almadan hemen oradan kaçar. 'Adem Bey'in Konağı' olarak anılan ve Adem Beyin vasiyeti üzerine ücretsiz otele dönüştürülmüş olan bu malikanede yalnızca karalara bürünmüş, Hasan adli bir kahya yaşamaktadır.

Hasan, eski sevgilisinin portresi olduğu anlaşılan bir tabloya adeta tapmaktadır. Genç çift, gece eve giren şapkalı, pardösülü garip bir adam tarafından öldürülür. Bu garip adam aslında civardaki mezarlıktan kalkmış bir hortlaktır. Hortlak, her ayin 15'inde ortaya çıkarak cinayetler islemektedir. Kasabaya yeni atanan öğretmen Sema da ayni Ma likaneye yerleşir ve ayni dehşete maruz kalır. Mezardan kalkmış ölü, finalde, Kuran'dan ayetler okuyan bir hoca ve ellerinde küçük Kuran'lar tutan destekçileri tarafından köseye sıkıştırılacaktır. Filmde vampir kelimesi geçmese ve hortlak ke limesi kullanılsa da imamın "Bilirsiniz bu hikayeler Balkan memleketlerinde geçer.    Biz Varnalıyız." girişiyle başlayan ve "yasayan ölülerle" ilgili bir anısını aktardığı sahne, vampir olasılığını akla getirmektedir. Zaten Oraeula filmlerini satan açılış sekanslarının yansıra hortlagin "Duydunuz mu? Bizimkilerin sesi" repliği de, Oraeula'daki ünlü "Dinleyin! Gecenin çocukları ..." repliğini anımsatmaktadır. Mezardan kalkmış ölünün gayri-ihtiyari gülünç ve durmak bilmeyen kahkahalarının, filmin esas zaafı olduğu söylenebilir, zaaf listesine klasik dönem Amerikan korku filmlerinde olduğu gibi, gereksiz yere komedi unsuru sağlayan bir yan karakterin varlığı da eklenebilir.

    Öte yandan Ölüler Konuşmaz ki' de zaman zaman bir hayli takdire say? bir maharet de sergilenmiyor değil. üzerlikle bazı sahnelerde duvar aynalarının kullanımı oldukça dikkat çekici. Mezardan kalkmış ölünün, gecenin karanlığında camların dışında göründüğü sahne, açıkçası Nosferatu' daki (1922) benzer bir sahneyi anımsatıyor. Bariz devamlılık sorunlarinin ve konunun gelişimindeki 'boşlukların' (örneğin karalar içindeki adam ve tapındığı tablonun konu açısından nereye oturduğu hiçbir zaman belli olmuyor) ise bir bakış açısına göre filmi n genel havasına katkı yaptığı düşünülebilir; hatta filmini bu açıdan ayni dönemin bazı ay riski italyan korku filmlerini anımsattığı da bir gerçek. Televizyon kanallarımızda simdi ye dek yalnızca bir-iki kez gösterildiği söylenen ama esas itibariyle yıllardır film deposu raflarında tozlanmaya yüz tutmuş Ölüler Konuşmaz kinin artık yeniden keşfedilmesi gerekiyor.


(Kyn: Gece Yarısı Sineması - Sadi Konuralp
KIŞ 2002 Sayı 12

ÖLÜM PAZARI (1970)

Yönetmen: Yılmaz Gündüz
Senaryo: Fuat Özlüer
Kamera: Suat Kapkı
Yapım: Füze Film / Yılmaz Gündüz

Oyuncular: Eşref Kolçak, Nazan Şoray, Yılmaz Gündüz


Konu: Kanlı bir çatışmanın öyküsü. 

ÖLÜM FERMANI (1970)

Yönetmen: Kemal Kan
Senaryo: Melih Gülgen
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Topkapı Film / Işık Toraman

Oyuncular: Murat Soydan, Cihangir Gaffari, Figen Han, Gül Çekiç,

Konu: Öldürülen babasının intikamını alan bir kovboyun öyküsü.

► Yeşilçam sinemasında Kovboy" filmleri dönemi diyebiliriz Başrollerde Murat Soydan ve Cihangir Gaffari oynuyor, Figen Han da kötü adamın sevgilisi rolünde ... Kasaba?. Değil tabii, köy, taş evlerle dolu. Eğreti duvarlar yığma taş ve tezek karışımı buram buram fakirlik kokan bir köy burası. Benim bildiğim kovboy kasabaları ahşap evler, bar, salon, cenaze levazımatçısı, banka falan gibi yapılardan oluşur. Taş evlerden ve birkaç tavuktan başka bir şey görmüyoruz bizimkinde. Bir kelebek kapılı bar yapsaydınız hiç olmazsa ama o da yok. Kırlar, tepeler, bakımsız atlar, Meksikalı ve Amerikalı kostümleri giydirilmiş,

Anadolu'nun utangaç insanları "başımıza bu da mı gelecekti" ruh haliyle figürasyon yapmaktalar. Bir kilise bile yok, oysa benim Anadolum Rum ve Ermeni kilisesi dolu. Tabi filmlerin yaratıcılarının müslüman olması ile de ilgili bu, ama cami de göstermiyorlar, bak bunu başarmışlar; hep köyün camisinin yanlışlıkla kadraja girmesini bekledim durdum.

Yo kameraman başarılı ve dikkatliydi. Amerikalı kasabaIılar ellerini gökyüzüne açıp "Allah'ım!" diye yakarıyorlar, olabilir vücut dili yalan söylemez. Kasabanın şerifi roIünde Yeşilçam'ın tek zenci oyuncusu Arap Celal var. Amerika'da o tarihte zenciler şerif olabiliyor muydu? inanın bilmiyorum. Zaten o da kötü adamın hesabına çalışıyor. Filmin arasına orijinal Amerikan filminden parça yapıştırmışlar. Bir anda her şey değişiyor, büyük prodüksiyon, dekorlar, ışık, kostüm, insanlar. .. Tekrar bizimkine döndüğümüzde yine taş evler, fakirlik, coğrafya, tipoloji her şey farklı, ekoloji bile farklı, bulutlar bile. Hiç gitmesek de, kalmasak da, o köyün bizim köy olduğunu anlıyorsun.

Sanki kıyafet balosunda insanlar eğleniyor, kiraz festivali kutluyorlar. Hani çocukken sokakta kovboyculuk oynardık da ateş edip ölme numaraları yapıp kendimizi yerlere atardık ya, "teslim ol Tom!" işte film hep bu havada gidiyor. Jo bara giriyor, raftaki viskiler göze çarpıyor, conivolker, ballantines markaları, hah oldu işte kovboy barı. Murat Soydan Jo rolün de bara yaklaşıyor ağır ağır adımlar. 'Merhaba Jo,"

"Merhaba,"
"Dayın nasıl iyi mi?" "iyi."
"Hala sığır çobanlığı yapıyor mu?"
İçeri kötü adamlar giriyor, bunu tiplerin bozukluğundan anlıyoruz, hepsi allahına yan bakıyor ... Jo'nun yanına yakIaşıp "Seni Henri çağırıyor" diyorlar. Aslında biri diyor bunu, diğerleri arkada bekliyor ama hepsi birden sopayı yiyorlar. Sonra Jo bardan çıkıp Henri'nin yanına gidiyor, önce uzun uzun bakışıyorlar, hiç konuşma yok, kim daha uzun bakac
ak ...
"Beni çağırmışsın Henri"
Henri yere tükürüyor, "Evet, defol" diyor. O halde niye çağırdın lavuk... Hayda niye, niçin?
Anladığım kadarıyla yönetmen bir sürü kovboy filmi seyretmiş, aklında kalanları çekmeye çalışıyor, tabii ortada senaryo falan da yok. Ne gerek var.
Bir posta arabası soyulacak... Sıfır maliyet prodüksiyon zerzavatçı arabasının üzerine baraka çadır karışımı titrek bir dekor inşa etmiş, üzerinde şu yazı yazmakta "Bank Of Dallas." Hoop! bir dakka, bu araba da tam o zamanın parası 100.000 dolar var. Koskoca Dallas bankası sallanıyor, paralar çifte hesapla off sert olmuş bu fukara arabada para taşıyorlar. Kemal Uzan arabanın içinde, ama biz görmüyoruz.

Fonda Maricone'nin meşhur bir avuç dolar müziği, telif falan da ödenmemiş Allah'a emanet araba yol almakta anla işte. Bizim yamuklar saldırıyorlar arabaya, bin bir güçlükle soyuyorlar posta arabasını. Arabanın atının s.kinde değil soygun, atın karnı aç, otluyar yerden. Haybeye tabancalar patlıyar, Figen Han hiç konuşmuyor, tek laf etmiyor, anlıyoruz ki bu filme konuşsun diye alınmamış. Ama film TGRT'de oynadığından boşuna bekliyorum asıl yapması gereken işi. “Osman Cavcı “Yanlış Anlaşılmış Filmler” 

ÖLÜM EMRİ (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Metin Film / Işık Toraman

Sesleri Alan: Marko Buduris, Laboratuar: Cemil Orhon, Erol Yıldırım, İsmet Harslı, Muharrem Gündüz, Ertunç Şenkay, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Abdullah Karagöz, Reji Asistanı: Yaşar Seriner, Kamera Asistanı: Taci Saraç, Teknik Direktör: Taner Oğuz,
Yıldız Film stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Murat Soydan (Murat), Esen Püsküllü (Ayşe), Erden Alkan (Selim), Ali Poyrazoğlu (Ali), Mine Soley (Neriman), Behçet Nacar (Rıza), Muammer Gözalan (Fabrikatör), Faik Coşkun (Meyhaneci), Tarık Şimşek, Adnan Mersinli, Oktay Yavuz, Ahmet Şenses,


Konu: Murat hapse düşer en yakın arkadaşı Selim'de onun sevdiği kızla nişanlanır ve çalıştığı fabrikayı da soyar fakat sonu ölüm olur (ortakları öldürür). Finalde sevgililer birbirlerine kavuşur. İki önemli sahne var. 1- Neriman'ın vurulup yere ölümcül düşüşüne rağmen sürünerek gelip gazinoda can vermesi. 2- Selim'i vuran Adamdan Rıza'nın kaçtığı yönü 1/2 saat sonra bile bilip/bulup onu katleden Murat'ın (keramet sahibi herhalde) gösterdiği performans. 

ÖLDÜRMEYE YEMİNLİYİM (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Yılmaz Gündüz
Görüntü Yönetmeni: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Füze Film / Yılmaz Gündüz


Oyuncular: Nazan Şoray, Demir Karahan, Serap Olguner 

ÖLÜM ÇEMBERİ (1970)

Senaryo ve Yönetmen Çetin İnanç
Foto Direktörü: Rafet Şiriner
Yapım:  Metin Film / Işık Toraman

Teknik Direktör: Taner Oğuz, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş,

Oyuncular: Tanju Korel, Feri Cansel, Yılmaz Köksal, Mine Soley, Oktar Durukan, Ayşe Tansel, Erol Taş,


Konu: Birbirleriyle savaşan gizli ajanların maceralarını konu alan sıradan bir film. 

ÖLECEKSEK ÖLELiM (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Müzik: Abdullah Nail Bayşu
Yapım: Bilgin Film / Bilgin Şenher

Hikâye ve yardımcı rejisör: Nurettin İrişen, Prodüksiyon Amiri: Stephan Melikyan, Kamera : Hüseyin Ererez, Set: Erdil Demirbağ, Ahmet Akgün, Işık Şefi: Aydın Yurteri (Ender Işık Servisi), Sesleri Alan: Tuncere Aydınoğlu, Montaj ve Senlron: Özdemir Arıtan,

Oyuncular: Ayhan Işık (Akmeşerli Dinar), Zeynep Aksu (Zeliha), Hayati Hamzaoğlu (Bekir), Sevgi Can, Mine Soley (Tefeci Emine), Baki Tamer (Hamal Dursun), Nubar Terziyan (Kâzım baba), Gülgün Erdem, Cevat Kurtuluş,

Konu: Bir kan davası nedeniyle hammal kocasını öldüren bir gençle, geçmişi unutarak evlenen Emine'nin öyküsü.

ÖDÜL
8. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 10 Haziran 1971)

► “En Başarılı 2. Film” 



ÖKSÜZ GÜLNAZ (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Muharrem Gürses
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Dünya Film/Gaye Ünlüses

Oyuncular: Yılmaz Duru, Tansu Sayın, Muhterem Nur, Kadri Ögelman, Danyal Topatan, Doğan Bora, Nusret Özkay, Sevgi Sun, Yaşar Şener, Yaprak

Konu: Bir aşk öyküsü


ONU ALLAH AFFETSİN (1970)

Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Nurettin Erişen
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Yapım: Özleyiş Film / Üveyiz Molu

Sesleri Alan : Rauf Tözün, Montaj ve Senkron: İsmail Kalkan, Negatif Montaj: Ali Berkan, Işık Şefi: Şevket Keskin (Ender Işık Servisi), Set Amiri: Nizam Ergüden, Teknik Ekip: Murat Serenli, Hikmet Koyuncu, Kamera Asistanı: Hüseyin Ererez, Set Amiri: Erdil Demirbağ, Set: Ahmet Keskin, Orhan Akıllıgil, Prodüksiyon Amiri: Hüseyin Zan, Asistanı: Recep Kayseri, Yardımcı Rejisör: Nurettin İrişen, Ses Film stüdyosunda hazırlanmış Süperfon’da seslendirilmiştir

Oyuncular: Yılmaz Güney (Erol), Bitrsen Menekşeli, Osman Alyanak, Gülgün Erdem , Hüseyin Zan, Sırrı Elitaş (İhsan), Fatoş Özer, Osman Karahan, Dündar Aydınlı (Sıtkı), Selahattin Güçlü, Necat Er (Selim), İsmet Erten (İsmet), Osman Han, Hüseyin Zan, Osman Karahan, Sebahattin Güçlü

Konu: Babası imam olan Osman (Yılmaz Güney), kötü yola düşmüş bir gençtir. Kaçakçılık, hırsızlık ve cinayet gibi çeşitli suçlara adı karışan Osman, yeni bir hayatın özlemi içindedir. Yanlış bir yo! seçtiğini geç de olsa anlamıştır. Pişmandır. Bu kötü yoldan kurtulmanın çarelerini ararken karşısına genç bir kız (Birsen Menekşeli) çıkar, birbirlerine destek olurlar.
Osman, sevdiği kızın yardımlarıyla yaşamını belli bir düzene sokmaya çalışırsa da, daha önce kirli ilişkiler kurduğu çelenin adamları Osman'a rahat vermezler. Onlarla başı derttedir. Ailesini ve sevdiği kızı sürekli rahatsız ederler. Osman, tekrar bir savaş vermek zorunda kalır. Çetenin önemli adamlarından bazılarını öldürür. Osman çaresizdir. Kendini yeniden batağın içinde bulur.


Osman, peşini bırakmayan çeteyle çarpışırken, bu kez kurşunlara hedef olur. Ağır yaralıdır. O sırada babası camide ezan okumaktadır. Babasının sesini duyunca kanlar içinde, sürüne sürüne caminin avlusuna gelir. Babası (Osman Alyanak), oğlunu kanlar içinde görünce önünde diz çöker ve onu kucaklar. Osman yavaşça gözlerini açar. "Baba, size layık olamadım, beni affet, derken başı düşer. Oğlunu kaybetmenin acısı içinde olan yaşlı adam, başım boşluğa doğru kaldırarak dua eder. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” 



ON KADINA BİR ERKEK (1970)

Yönetmen:Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Melih Gülgen
Operatör: Cahit Engin
Yapım: Ungan Film / Necmi Ungan

Oyuncular: Engin çağlar, Nazan Şoray, Sevgi Can, Reha Yurdakul, Meltem Mete, Aynur Akarsu, Sevda Nur, Danyal Topatan. Behçet Nacar

Konu: Çeşitli aşk maceralarından sonra yaşamındaki gerçek kadını bulan bir çapkın gencin öyküsü.


MÜTHiŞ TÜRK ESAT SELÇUK SİYAH AKREP’E KARŞI (1970)

Yönetmen Osman Nuri Ergün
Senaryo: Yahya Benekay
Kamera: Özdemir Öğüt
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır

Oyuncular: Esat Selçuk, Nebahat Çehre, Ali Şen, Fatma Karanfil, Diclehan baban, Faruk Panter, Emel Işık, Abdullah Ferah


Konu: Tüm uluslararası casusların peşine düştükleri bir yakıt formülünün çevresinde gelişen bir öykü 

MERHAMET (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Bige Olgaç
Fotoğraf Direktörü: Mustafa Yılmaz
Yapım: Pesen Film/Nevzat Pesen
Mete Film/Necdet Erdur

Set Amiri: Mehmet Saraç, Set Ekibi: Ali Ateş, Aydın Çetyintaş, Yüksel Sezgin, Müzik Direktörü: Baki Çallıoğlu, Şarkılar: Güzide Kasacı, Baki Çallıoğlu, Ümran Onur, Prodüksiyon Amiri: Bekir Çetiner,

Oyuncular: Türkan Şoray (Zeynep), Demir Karahan (Tğm. Tarık), Zeynep Tedü (Semra), Ali Şen (Şekip), Avni Dilligil (Avni), Aydın Tezel (Dr. Semih, Nevin Akkaya

KONU: 19. yüzyılın romantik yazarı Stefan Zweig'in "Merhamet" öyküsünü bize uygularken, Olgaç, aşırı bir duygululukla bu romantik öyküdeki tüm melodram öğelerinin altını çiziyor. Ortya çıkan sinemamızın son yıllardaki en iyi ağlatan filmi oluyor. Eğer taş kalpli değilseniz, film boyunca göz yaşlarınızı koyuvermenize hiç kimse engel olamaz. Türkan Sultan ağlar ve ağlatırken, tam yerine oturmamış. Yine de ezilmeyen Demir Karahan'ın yanı sıra, bu kadar ağlayan kişi arasında tek ölçülü, Avrupai bir oyun veren, Zeynep Tedü oluyor. (Atilla Dorsay, 1970)


► Öksüz’le ilgi çekici bir çıkış yapan ve Linç ile Adana şenliğinde “en iyi yönetmen” seçilen Bilge Olgaç, gerçekçilikten melodrama dönüş yapıyor ... 19. yüzyılın romantik yazarı Stefan Zweig'in "Merhamet" öyküsünü bize uygularken, OIgaç, aşırı bir duygululukla bu romantik öyküdeki tüm melodram öğelerinin altını çiziyor ... Ortaya çıkan, sinemamızın son yıllardaki "en iyi ağlatan filmi" oluyor ... Eğer taş kalbli değilseniz, film boyunca sık sık gözyaşlarınızı koyvermenize hiçbir güç engel olamaz ... "Türkan sultan" ağlar ve ağlatırken, tam yerine oturmamış, yine de ezilmeyen bir Demir Karahan'ın yanı sıra, bu kadar ağlayan kişi arasında (hayrettir) tek ölçülü, Avrupai bir oyun veren, Zeynep Tedü oluyor... “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 98 

MEÇHUL KADIN (1970)

Senaryo ve Yönetmen Duygu Sağıroğlu
Foto Direktörü Gani Turanlı,
Yapım Memduh Ün

Reji Asistanı: Nurettin İrişen, Kamera Asistanı: Raif Aydın, Prodüksiyon Müdürü: Sabri Aslankara, Teknik Ekip: Erdil Demirbağ, İbrahim Uğurlu, Necip Koçak, Necmettin Çobanoğlu, Sesleri alan ve plak müziği: Necip Sarıcıoğlu, Montaj: Celal Köse, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ender Teker, (Belçika’da L.J.Dassanville Renkli Laboratuarlarında hazırlanmış, LALE Film Stüdyosunda seslendirilmiştir. )

Oyuncular: Fatma Girik, Tugay Toksöz (Orhan), Kadir İnanır, Aliye Rona, Bilal İnci, Supjhi Tekniker, Diclehan Baban, Ahmet Turgutlu, İsmet Erten, Hayati Hamzaoğlu, Talat Gözbak, İbrahim Kurt, İsmet Erten, Orhan Çoban, Ali Demir, Niyazi Vanlı, Nusret Özkaya, Mustafa Yavuz, Abdurrahman Palay, Timuçin Caymaz


Konu: Orhan gazinoda şarkıcı olan sevdiği kadınla evlenebilmek istemektedir. Ancak annesi evine şarkıcı bir kızı istemez. Anne evinden ayrılan Orhan, yeni yuva kurarak mutlu yaşamlarına devam ederler. Fatma Girik’in başına üst üste aksilikler gelir. Talihsizlikler ve yanlış anlamalar kadının peşini bırakmaz. 



MAZİ KALBİMDE BİR YARADIR (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Osman F. Seden
Kamera: Necati İltaç
Müzik Direktörü: Metin Bükey
Yapım: Kemal Film / Osman E Seden

Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu; Montaj-Senkron: Osman Koşan; Neg. Montaj: Hüsamettin Üren; Renk Uzmanı: Turgut Ören; Ses Müh: Faruk Özar; Prod. Amiri: Adnan İrkut, Hasan Nurdan; Işık Şefi: İlhan Aslım; Yön. Asist.: Arif Erkuş; Kamera Asist.: Sami Güçlü; Prod. Asist.: Cemil Paskap;
(Kemal Film Platosu'nda Çevrilmiş, Ören Film Stüdyosu'nda Hazırlanmıştır.) Bu Bir Altay Film Prodüksiyonudur.

Oyuncular: Türkan Şoray, Ekrem Bora, Tanju Gürsu, Figen Han, Serpil Gül, Önder Somer, Funda Gürçen, Kazım Kartal, . Feridun Çölgeçen, Kayhan Yıldızoğlu, Filiz Güler, Saadettin Düzgün


Konu: Şükran korkunç bir şantaja boyun eğerek çok sevdiği kocasını ve beş yaşındaki kızı Türkan’ı terk etmek zorunda kalır... Bunu kabullenemeyen babası Türkan’ı annesinden ve bütün hatıralarından uzaklaştırır. Küçük kızın annesiyle ilgili tüm soruları cevapsız kalır. Almanya’ya yatılı okula gönderilen Türkan, yıllar sonra genç bir kız olarak evine döner. Artık annesiyle ilgili tüm gerçekleri öğrenmeye kararlıdır. Ancak evdeki ilk gününde korkunç bir düşmanla karşılaşır: Üvey annesi Sezer... Genç kız kendisini babasının fabrikasında çalışmaya verir. Ve orada tanıştığı mühendis Murat sayesinde hayatında yeni bir sayfa açılır 



26 Ocak 2018 Cuma

MASKELİ ŞEYTAN (1970)

Senaryo ve Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Görüntü Yönetmeni: Sertaç Karan
Yapım: Atadeniz Film / Yılmaz Atadeniz

Oynayanlar: İrfan Atasoy, Feri Cansel, Yıldırım Gencer, Sami Hazinses, Behçet Nacar, Melek Görgün, Muzaffer Tema, Faruk Panter, Hüseyin Zan, İhsan Gedik, Necati Er, Oktay Yavuz, Yılmaz Türkoğlu, Osman Han, Mehmet Ali


KONU: Mafya örgütü II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortalığı kasıp kavurmaktadır. İlk hedefleri hileli yollardan hükümetleri dolandıran bir arkeoloji profösörüdür (Muzaffer Tema). Prof. Daha önce de birlikte çalıştığı Arjantinli Panter’i (Faruk Panter) İstanbul’a çağırmıştır. Prof. Kazı yaparken bir altın madeni bulmuş ve altını yurt dışına kaçırmak içinde pilot (Yıldırım Gencer) kiralamıştır. Aslında pilot altınları almış ancak yurt dışına çıkarmayıp sevgilisi Marilyn (Melek Görgün) ile gününü gün etmektedir. Pilotun evini maskeli adamlar basar, pilot kurşun yağmuruna tutulur, Adamlar kaçan Marlyn’in peşine düşer (Melek Görgün çırılçıplaktır). Tam bu sırada Maskeli Şeytan (İrfan Atasoy) ve sevgilisi Feri (Feri Cansel), Marilyn’i haydutların elinden kurtarır.