Powered By Blogger

29 Ocak 2018 Pazartesi

ANNELER VE KIZLARI (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Lütfi ö. Akad 
Fotoğraf Direktörü: Mike Rafaelyan
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman

Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Zihniye Ören, Rejisör Asistanları: Erdoğan Avcı, Erdoğan Ok, Kameraman: Cengiz Turalı, Set Amiri: Mustafa Buvan, Yılmaz Topuz, Asistanları: Mehmet Köz, Halil Doğan, Prodüksiyon Müdürü, Avni Turan, Işık Direktörü: Rıdvan Varol, Asistanları: Ekrem Çınaroğlu, Hasan Kazma, (Lale Fişlm stüdyosunda seslendirilmiş ve Ören Film Stüdyosunda renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Yıldız Kenter (Fatma), İzzet Günay (Aydın), Neşe Karaböcek (Neşe), Leyla Akçan Kenter (Iraz), Engin Tora (Orhan), Ekrem Dümer (Bekir), Yonca Koray (Yoncagül), Turgut Boralı (Rasim), Bahri Beyat (Acenta Cemal), Küçük Yıldızlar: İpekçik ve Tülin Oran,

Konu: Sonralardan ünlü bir şarkıcı olan trikotaj işçisi Neşe, çileli Anadolu kadını Fatma ve çocuklarının öyküsü.



  Amerikalı yönetmen Douglos Sirk’ün (1900-1987) Eleanore Griffin (1904-1995) ve Alan Scott’un (1906-1995) senaryosundan yola çıkarak ‘İmitation of Life’ isimli filminden uyarladığı 1959 yılı Yapımlı ve ülkemizde “Zehirli Hayat” adıyla gösterilen ve başlıca rollerini Lana Turner (1921-1995), John Gavin (1925), Sandra Dee’nin (1942-2005) oynadığı filmden uyarlama. 

AMİGO BEŞ ALTIN MEZAR (1971)

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Recep Filiz
Görüntü Yönetmeni: Mükremin Şumlu
Yapım: Yaşar Nuri Akıncı

Oyuncular: Bilal İnci, Melek Görgün, Aynur Akarsu, Nejat Özbek, Suha Doğan, Yaşar Güçlü, Recep Filiz, Kudret Karadağ, Oktay Yavuz, Savaş Usta, Gülşen Gürsoy, Hakkı Kurt, Süha Doğan


Konu: Kovboy oloan amigo’nun intikamı. 

ALTIN MI AŞK MI (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Abdurrahman Palay
Görüntü Yönetmeni: Sertaç Karan
Yapım: Karan / Sadri Karan

Oyuncular: Murat Soydan, Mine Mutlu, Tunç Oral, Sami Hazinses, Önder Somer, Süha Doğan, Nevin Er, Abdurrahman Palay,

Konu: Sevgilisinin gözlerini açtırabilmek için para karşılığında bir başka kadınla evlenmek zorunda kalan gencin öyküsü.


ALTIN PRENS DEVLER ÜLKESİNDE (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Muharrem Gürses
Foto Direktörü: Necati İlktaç
Yapım: Akın Prodüksiyon/Turgut Akınvar, Muharrem Gürses

Işık Şefi: Yusuf Aslan, Fotoğraf: Mustafa Akergül, Jenerik: Refik Onubil, Prodüksiyon: Rauf Ozangil, Ercan Gündüz, Set Direktörü: Cihat Özsu, Kostümler Anka Moda Evi, Sesleri Çeken: Yorgo İlyadis, Montaj: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Senkron: Mehmet Özdemir, Renk Uzmanı: Mengü Yeğin, Laboratuar Şefi: Metin Eren (Kimya Müh), Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Akdeniz, Selâhattin Kaya, Adil Yılmaz, Cihat Demir, Reji Asistanı: Ç. İzzet Özkaya, Kamera Asistanı: Orhan Temizkan, (Saner Film laboratuaraında renklendirilmiş, Pesen Film Stüdyoaunda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Salih Güney (Altın Prens), Arzu Okay (Şehrazat), Atıf Kaptan (Kral), Ali Şen (Baş vezir), Ergun Köknar, Faruk Panter (Harzem), Türkan Erdem (Balıkçı güzeli), Mine Sun (prensin annesi), Semra Engin (Prenses), Toron Karacaoğlu (Tonton), Şener Şen (tintin), Adil Şengül (serçe), Ünal Atamanlar (tek gözlü dev), Aysel Gürel Muammer Altın (sihirbaz), Bahri Özkan (prensin babası),Kudret Karadağ (hain prens), Niyazi Vanlı (casus), Ayten Aycan (balıkçı kız), Lütfü Engin (Kambur dev), Çocuk Oyuncular:: Hakan Gökhan (altın prens), Belgin Akınvar (prenses), Gökhan Gürses (şehzade)


Konu: Bir eli altın olarak doğan prens ile bir başka ülkenin prensesi Şehrazat’ın aşk öyküsü.



ALAADDİN'NİN LAMBASI (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Natuk Baytan
Foto Direktörü Kaya Ererez
Yapım: Kadri Film / Kadri Yurdatap

Laboratuar: Hikmet Kuyucu (Şef), Hayati Akbulut, Hüseyin Kuğu, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Mustafa Karataş, Pozitif Montaj: Cevat Sezer, Sesleri Alan: Marko Buduris, Reji Asistanı: Naki Yurter, Kamera Asistanı: Mustafa Kuzu, Hüseyin Ererez, Işık Direktörü: Erol Batıbeki, Aslan Yıldız, Kostümler: Niyazi Er, Dekorlar: Sezai Kırmacı, Kadri Özel, Prodüksiyon Amiri: İbrahim Firmasağlam, Ören Renkli Stüdyosunda hazırlanmış, Yıldız Film Stüdyosunda seslendirilmiştir öykü.

Oyuncular: Yılmaz Köksal, (Alaaddin) Meral Zeren (Peri kızı), Müşerref Tezcan (Prenses Nazlı), Reha Yurdakul (Sultan), Atlan Günbay (Vezir), Atilla Ergün (Şeyh), Ayla Ergün (şehrazat) Adnan Mersinli, Hayri Caner (Bücür), Günay Güner, Muadelet Tibet (Büyücü), Lütfü Engin (dev) Ayla Ergün (Şehrazat), Arap Celal (meyhaneci), Gülten Ceylan (Nedime), Mehmet Yağmur, Orhan Çoban (Ömer), Hulki Özeren, SAdnan Mersinli, Günay Güner, Mehmet Yağmur, Çocuk Oyuncu: Emin İlyas
,

Konu: Bin bir gece masallarından bir öykü. 

ALLAH BENİMLE (1971)

Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo Şevki Tosunoğlu
Foto Direktörü: Salih Dikişçi
Yapım: Çınar Film / Sevim Tosunoğlu
.
Prodüksiyon Amiri: Nevzat Altındal, E.D.K. Işık Servisi Şef: Atacan Bora, Asistan Rejisör: Engin Temizer, Kameraman; Fikret Temizer, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Teknisyenler: A. Tümay Rızai, Erdoğan Koray, Baki Güneş,
Ar Film stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Yılmaz Köksal, (Murat Tepeli) Sezer Güvenirgil (Jale), Cavidan Dora (Aynur), Reha Yurdakul (Dayı), Kazım Kartal (Kâzım), Baki Tamer, Rıfkı Gülen, Hakkı Kıvanç (Mahjkum), Hüseyin Güler (Komser), Oktay Yavuz (Serseri), Gülşen Gürsoy, Sabahat Işık, (Anne), Zeki Sezer (Avukat),, Saim Altuğ,


Konu: Yanlışlıkla bir cinayet sanığı olarak polisten kaçan ve bu arada düşmanlarıyla da mücadele eden bir genç adamın macerası. 

ALLI TURNAM (1971)

Yönetmen: Mehmet Bozkuş
Senaryo: Şevki Tosunoğlu
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Hayat Film/Şevki Tosunoğlu

 Renk Uzmanı: Turgut Ören, Sesleri Alan: Nevzat Pesen, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Laboratuar: Hikmet Kuyucu (Şef), Hayati Akbulut, Reji Asistanı: Kâmil Erşahin, Kamera Asistanı: Sabahattin Tosun, Jenerik: Refik Onubil, Işıklar: Ender Işık Servisi, Türküler: Yıldıray Çınar, Bedia Akartürk, Bağlama: Arif Sağ, Ney: Bin Ali Selman, Prodüksiyon Amiri: Aydın Haberdar, Kamera: Mükremin Şumlu, (Ören Film stüdyosunda renklendirilmiş, Süperfon’da seslendirilmiştir)

Oyuncular: Yıldıray Çınar, Esen Püsküllü, Aliye Rona, Kazım Kartal, Baki Tamer, Bedia Akartürk, Nişan Hançer, Sabahat Işık, Ufuk Sönmez, Salih Vatansever, Faik Coşkun, Hakkı Kurt, Niyazi Gökdere,

Konu: Yıldıray Çınar ve Mediha Akartürk’lü şarkılı türkülü zamanın güncel bir filmi.


ALİ CENGİZ OYUNU (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Halit Refiğ
Foto Direktörü Necati İltaç
Yapım: Yaşam Film / Gazanfer Dirlik

Yönetmen Yardımcısı: Tamer Şuer, Laboratuar: Orhan Temizkan, Işık: İlhan Aslım, Set Amiri: Necati Bostancı, Set: Bedri Uğur, Kamera: Orhan Temizkan,
(Acar Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: İzzet Günay (Ali/Cengiz, Arzu Okay (Suna), Turgut Özatay Zühtü), Hulusi Kentmen (Av. Reşat), Gülistan Güzey (Anne Kadriye), Gül Taner (Elif) Faik Çoşkun (Mahmut Usta), Yaşar Şener (Doktor), Şener Şen (Şaban), Özen Tutucu, Muadelet Tibet (Anne), Mehmet Büyuükgüngör (Baba), Feridun Çölgeçen (Rıza), Nezahat Tanyeri, Leman Akçatepe (Emine), Muharrem Gürses, Zeki Sezer (Garson), Ahmet Karaca (Fedai),Küçük Yıldız: Kısmet Tozman (Oya),


Konu: Karmaşık bir olayı çözmeye çalışırken kendini bir maceranın içinde bulan adamın öyküsü. 

ALİ BABA ve KIRK HARAMİLER (1971)

Yönetmen: Osman Nuri Ergün
Senaryo: Vecdi Uygun
Foto Direktörü: Kriton İlyadis
Yapım: Saner FilmHulki Saner
Er Film/Berker İnanoğlu Ortak Yapımı

Reji assitanı: Arif Erkuş, Kamera Asistanı: Abdullah Gürek, Kostüm: Niyazi Er, Işık Şefi: Yusuf Tümen, Yardımcıları: Bedri Uğur, Yusuf Avcı, Veli Özşahin, Kostümler: Niyazi Er,. Set Amiri: Basri Büyükcan, Set Yardımcıları: Sonay Kanat, Azmi Yıldız, Ergin Demirçubuk, Nasuh Keçeci, Necat Mayuk, Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Hasan Örnek, Prodüksiyon Amiri: Şerif Ablak, Asistanı: Kadir Akgün, Renk Uzmanı: Mengü Yeğin, Laboratuar Şefi: Metin Eren, Laboratuar: Ahmet Ergürsel, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, Seslendiren: Necip Sarıcıoğlu, Jenerik: Metin Çanlı, Oksal Pekmezoğlu, (Saner Film Renkli Laboratuarında hazırlanmış, Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiştir) Dekorlar: Kemal Film Platosunda Saim Bilge ve Başak Nurdan tarafından hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Sadri Alışık, Feri Cansel, Yusuf Sezgin, Hulusi Kentmen, Erol Taş, Kayhan Yıldızoğlu, Güzin Özipek, Zeki Alpan, Reşit Çıldam, Cevat Kurtuluş, Kudret Karadağ, Mesude Eker, Hakkı Kıvanç, Süheyl Eğriboz, Muzaffer Civan, İbrahim Kurt, Leman Akçatepe, Nejdet Şimşek, Niyazi Gökdere

Konu: Fakir oduncu Ali Baba (Sadri Alışık), eşi, oğlu Hasan (Yusuf Sezgin), Ali Babanın haris ağabeyi Kasım (Kayhan Yıldızoğlu) ve onun kıskanç karısı Sıdıka (Güzin Özipek) bilinen ve beklenen ilişki ve çatışmaların içinde kalıyorlar. Günün birinde, Ali Baba hasta karısına yardımcı olması için esir pazarından bir cariye almayı düşünür. Ancak esir tüccarının (Zeki Alpan) istediği parayı ödeyemez. Tam bu sırada eşkiyalar esir kampını basarlar ve Ali Baba ile seçtiği esir kız Mihriban (Feri Cansel) kaçarlar ve yolda Kırk Haramilere rastlarlar. Hepimizin bildiği gibi mağara kapısının nasıl açıldığını öğrenen Ali Baba, bir anda zengin olur. Ali Baba'nın zengin olması Kasım'ı meraklandırır, kardeşini konuşturup, mağaraya girerse de haramiler tarafından yakalanır, Haramilerin reisi (Erol Taş) tarafından öldürülür 

FİLMİ İZLE 


AH BİR ZENGİN OLSAM (1971)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo Sadık Şendil
Kamera Rafet Şiriner
Yapım: Nimet Film / Melih Üstündağ

Oyuncular: Murat Soydan (Murat), Zeynep Aksu (Zeynep), Tanju Okan (Tanju), Semra Yıldız, Raik Alnıaçık, Mürvet Sim, Süheyl Eğriboz, İsmail Varol, Dündar Aydınlı,

Konu: Sevgilisiyle evlenebilmek için kirli işlere girip, para kazanan ancak sonunda adaletin pençesinden kurtulamayan bir gencin öyküsü.


AĞIT (1971)

Senaryo ve Yönetmen:Yılmaz Güney
Foto Direktörü Gani Turanlı
Müzik: Arif Erkin
Yapım: Güney Film/Yılmaz Güney

Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Reji Asistanı: Ahmet Soner, Kamera Asistanı: Raif Aydın, Set Amiri: Nizam Ergüden, Set: Hikmet Tülek, Ercan, Resimler: Ali Atmaca, Editör: Şerif Gören, Ören Film stüdyosunda renklendirilmiş ve Lâle Film stüdyosunda seslendirilmiştir

Oyuncular: Yılmaz Güney, Selmin Hürmeriç, Hayati Hamzaoğlu, Bilal İnci, Atilla Olgaç, Yusuf Koç, Şahin Dilbaz, Nizam Ergüden, Tülay Arkun, Oktay Yavuz, Osman Han, Dündar Aydınlı, Oktay Yavuz,

KONU: Çobanoğlu (Yılmaz Güney) saçları eşek tıraşlı, yanık yüzlü, korkusuz ve yörenin en belalı kaçakçısıdır. Çevrede 'Beyaz Donlular' adıyla anılan bir kaçakçı çetesinin de reisidir. Dört adamıyla on yıldan beri dağlarda, mağaralarda yaşar. Zaza'lardan oluşan bu 'Beyaz Donlular' jandarma takibi altındadırlar. Yörenin dayanılmaz sıcağı altında, beyaz şemsiyeleriyle, beyaz uzun donlarıyla ve mavzerlerini gizleyen ince beyaz pelerinleriyle dikkati çeken kaçakçılar, bıçak sırtında bir hayatı yarı aç yarı tok sürdürmeye çalışmaktadırlar.

Kaçak mal alış-verişlerinde aracılık ve komisyonculuk yapan Ramazan'la (Bilal İnci) Sarı Veli (Oktay Yavuz), hatırı sayılır tüccarlardan Nizamettin Efendi'nin (Nizam Ergüden) bir işi için, Beyaz Donlular'ı aramaktadırlar. Eşkıyaların barınak yerleri olan Viranköy'deki mağaralara geldiklerinde çevreleri Çobanoğlu'nun silahlı adamları tarafından sarılmıştır. Sonunda 'hayırlı bir iş için' geldiklerine inanılır ve durum anlaşılır. Nizamettin Efendi'nin göndereceği dört teneke afyon, İncesu köyündeki alıcılara zamanında teslim edilecektir. Çobanoğlu ile Nizamettin efendi pazarlığa otururlar ve sonunda anlaşırlar. Çobanoğlu ayrıca bir külot pantolon, en iyisinden bir mintan, iki kilo sabun, elli mermi ve on paket de tütün ister. Nizamettin Efendi'yle el sıkışırlar.

Ancak komisyoncu Ramazan'ın niyeti kötüdür. Sarı Veli'nin de aklını çelip başka bir eşkıya çetesinin reisi olan Osman'la konuşmaya giderler. Osman ve adamları Beyaz Donlular'a pusu kurup saldıracaklar, ilk kurşunda Çobanoğlu'nu öldürdükten sonra da dört teneke afyonu aralarında paylaşacaklardır.

Çobanoğlu ve adamları eşeklere yükledikleri mallarla kayalıkların arasından geçerlerken, bir taşın yuvarlanışıyla durumu sezerler. Çobanoğlu adamlarına, "Yayılın..." diye bağırır. Tam bu anda da kayalıkların arasından yaylım ateşi başlamıştır. Osman eşekleri bırakırlarsa onları öldürmeyeceklerini söyler ama, Osman kurşunlarla delik deşik olmaktan kurtulamaz.
Eski bir binanın önünde arabasıyla bekleyen yabancı kaçakçılara mallar teslim edilir. Çobanoğlu kendisine kurulan tuzağın ve bu kalleşliğin kimin fikri olduğunu anlamak için Ramazan'ı bulur. Paniğe kapılan Ramazan kendini aradan sıyırıp tüm suçu Sarı Veli'nin üstüne atar. Çobanoğlu adamlarıyla Veli'nin evini basar. Veli kaçmaya çalışırken Sivaslı'nın (Yusuf Koç) kurşunuyla ölür.

San Veli'nin öldürülmesinden sonra jandarma başçavuşu, Ramazan'ı sorguya çeker ve kaçakçıların yerlerini öğrenmeye çalışırken, Çobanoğlu ve adamları bir dere kenarındadırlar. Çobanoğlu, Nizam Efendi'den aldığı sabunla çamaşırlarını yıkar. Mehmet Emin (Hayati Hamzaoğlu) suya girip yıkanır, kimi dikiş diker, kimi aynayla yüzüne, dişlerine bakar.

Takibe çıkan jandarmalar, bir tepenin yamacında kaçakçıları sıkıştırırlar. Kaçarlarken Çobanoğlu sol böğründen vurulur. Ağır yaralıdır. Arkadaşları onu bir sırığa bağlayıp, omuzlarında mağara yakınına taşırlar. Mehmet Emin, gece köye inip doktor hanımı (Selmin Hürmeriç) bulur ve durumu anlatır. Doktor hanım kuşkuludur, yaralının kim olduğunu sorar. Mehmet Emin, "Gelmezsen Çobanoğlu ölür," diyerek durumun önemini belli eder. Doktor hanım bu ismi duymuştur. Çobanoğlu'nun bulunduğu mağaraya giderler. Gerçekten de Çobanoğlu kan kaybetmekte ve durumu giderek kötüleşmektedir. Doktor hanım hemen işe girişir; kurşunun çıkartılması gerekmektedir öncelikle. Gerekli hazırlık yapılır. Kurşun çıkarılırken acıyla kıvranan Çobanoğlu'nun sesi civardan duyulmasın diye eşkıya arkadaşları hep bir ağızdan türkü söylemeye başlarlar.

Bu ilginç dayanışma örneği Doktor hanımın ilgisini çekmiş ve etkilenmiştir. Türkü ve operasyon sürerken Çobanoğlu bayılır. Mehmet Emin, Doktor hanımı eşeğe bindirip Bekir'le köydeki evinin yakınlarına bırakır. Genç kadın arkalarından bakarken elinde kırlardan toplanmış bir demet çiçek vardır.

Okulda hastalara, çocuklara sağlık muayenesi yapan Doktor hanım, Çobanoğlu'nun durumunu merak edip yola çıkar. Çobanoğlu iyileşmiştir. Birlikte Viranköy'ü gezerler. Doğduğu evi gösterirken birden bir uğultu başlar. Dağlardan kayalar yuvarlanır, her taraf toz duman içindedir. Bir süre sonra uğultu kesilir. Sık sık dağlardan kopup gelen kayalar köyü viraneye çevirmiştir. Anası kayalardan, babası kan davasından yitip gitmiştir Ramazan'ın. On dört yaşındayken sevdiği Hatice de...

Ramazan, jandarmaya Çobanoğlu'nu bulabilecekleri ve gizlendiği yerleri tek tek gösterir. Ramazan'ın verdiği bilgilerle iz süren jandarma, Çobanoğlu ve adamlarını kuşatır.
Çatışma sırasında Mehmet Emin ve diğerleri vurulur. Bu sırada oralarda olan Ramazan kaçıp bir mağaraya gizlenmiştir. Onu takip eden Çobanoğlu, Ramazan'ın bulunduğu mağaraya girer ve tavandan sızan küçük bir ışığa ayna tutarak ecel terleri döken Ramazan'ı bulur. Silahını ateşler ve Ramazan'ı öldürür. Öcünü almıştır.


Tüm adamlarını yitiren Çobanoğlu tek başına kalmıştır artık. Dağlar haramdır ona. Birden Doktor hanımı hatırlayan Çobanoğlu köye iner, ona bir can borcu vardır. "Veda etmeye geldim, bizi yanlış anlama, sana düşkünlüğümüz kara kaşın, kara gözün için değildir. Biz ilk defa insan kıymeti bilen birini görmüşüz. Hakkını helal et, eyvallah..." deyip vedalaşır ve gider. Doktor hanım üzgündür. Göz alabildiğine uzanan boş düzlükte Çobanoğlu yürümektedir ve bir silah sesiyle irkilip yere düşer. Bir kurşun daha... Çobanoğlu'nun sonudur bu. “71”

Ödüller:

Adana Altın Koza Film Festivali'nde (1971)
► En İyi Film,
► En İyi Yönetmen,
► En İyi Senarist
► En İyi Erkek Oyuncu “Yılmaz Güney”
► En İyi Görüntü Yönetmeni “Gani Turanlı”

Jüri Üyeleri: Çetin A.Özkırım, Yarık Dursun K., Tanju Akerson, Aliye Rona, Sabahat Filmer, Önder Küçükerman, Mahmut T. Öngören, Nevzat Güyer, Altan Gürman, Sacide Ener, Mücahit Beşer
* Türk Sinema Derneği'nin sinema yazarları arasında düzenledigi 1971-1972 mevsimimin en iyi 10 filmi' soruşturmasında ► En Iyi Film seçildi.

* Milliyet Sanat dergisinin açık oturumunda Ağıt'ın Venedik Film Festivali'nde elemeyi geçip ‘İlk 10 Film' arasına girmesi nedeniyle

► Yılmaz Güney 'Yılın Sanatçısı' seçildi.

* Yedinci Sanat dergisinin düzenledigi, 'konusuyla, anlatımıyla, oyun düzeniyle ulusal nitelikler taşıyan tüm zamanların (1914-1972) en iyi 10 Türk filmi' soruşturmasında

► 7. oldu. 

AFACAN KÜÇÜK SERSERi (1971)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Enver Burçkin
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Kervan Film/Ümit Utku

Oyuncular: Menderes Utku (Afacan), Sadri Alışık, Bahar Erdeniz, Muzaffer Tema, Güzin Özipek, Suna Pekuysal, Mürvet Sim, Handan Adalı, Necdet Yakın, Birbahar Kerigan, Aysel Güzel, Faik Coşkun, Renan Fosforoğlu, Nuri Tuğ, Şeref Misafirleri: Fikret Hakan, Nebahat Çehre, Engin Çağlar, Nazan Şoray, Arzu Okay, Cihangir Gaffari, Kuzey Vargın, Cavidan Dora, Aliye Rona, Rengin Arda, Mualla Sürer, İsmail Dümbüllü Birincilik Ödülü

Konu: Yıllar sonra annesinin şarkıcı olduğunu öğrenip ondan nefret eden terkedilmiş bir çocukla, temiz yürekli serseri ruhlu bir adamın öyküsü,

► 8. Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 10 Haziran 1971)
► Sadri Alışık “En İyi yardımcı erkek oyuncu”
► Menderes Utku “En iyi çocuk oyuncu”

Jüri Üyeleri: Selahattin Alakavuk, Nevzat Pesen, Melih Başar, Altan Demirkol, Ali Cemali, İlhan Filmer, Zeki Sözer, Erhan İmset, Selçuk Altan, Nedret Güvenç, Esat Özveren.
► Milano Çocuk Filmleri Festivali

► Ülkü Erakalın “ 



ADINI ANMIYACAĞIM (1971)


Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Beste: İsmet Nedim, Suat Sayın

Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Gül), Cüneyt Arkın (Engin), Nubar Terziyan (Şevki), Cihangir Gaffari (Cemil Arkan), Fatma Karanfil (Oya), Sedef Eder, Ali Demir, Muammer Gözalan (Hakim) , Mürevvet İşsever (Hizmetçi), Muzaffer Yenen (komutan)


Konu: Gül, ünlü bir şarkıcı iken hukukçu, genç ve yakışıklı bir yedek subay olan Engin’le (Cüneyt Arkın) evlenip evinin kadını olmuştur. Çıkan savaş nedeniyle Kore’ye giden Engin’in orada şehit olduğu haberi bir kız çocuğu doğuran Gül2ü perişan eder. Bir süre sonra kemancısı Cemil’in (Cihangir Gaffari) ısrarıyla tekrar sahneye çıkan Gül, gün geçtikçe daha çok içmeye başlamıştır. Cemil gizli duygular beslediği Gül’ün içkisine ilaç koyarak evine götürüp ona sahip olmak ister. Çantasını bırakıp kaçtığı evde Gül öldü sandığı Engin’le karşılaşır. Tam mutluluğa yeniden kavuştuklarını sandığı anda Cemil’in tacizleri buna engel olur. Çantayı vermek bahanesiyle eve çağırdığı Gül’e saldıran Cemil’le kisini bir arada gören Engin olayı yanlış yorumlar ve boşanırlar. Kızını da yanına alan Engin’den ayrılan Gül tekrar sahnelere döner ama içkinin de etkisiyle batakhanelere kadar düşer. Bunu duyan Engin Gül’e gelirken kaza geçirir ve kör olur. Gül gizlice Engin’in yanına Seher adıyla bakıcı olarak girer. Artık büyümüş kızı Oya’ya (Fatma Karanfil) da piyano dersi vermeye başlar. Bu arada kızının peşine düşen Cemil konusunda da Oya’yı uyarır, ama genç kız Gül’ü dinlemez. Gül’ün ısrarı ile ameliyat olup gözleri açılan Engin Seher olarak bildiği Gül’ü bulamaz. Cemil ise sarhoş edip evine götürdüğü Oya’ya tecavüz etmek isterken onların izini bulan Gül tarafından öldürülür. Cinayet konusunda hiç konuşmayan Gül2ün annesi olduğunu öğrenen Oya, babasından onu savunmasını ister. Engin kızları için kendini feda eden Gül’ün başından beri suçsuz olduğunu anlamıştır. Gül’den özür diler ve onu savunarak beraatini sağlar. Anne , baba ve kızları şimdi geleceğe daha bir umutla bakmaktadırlar... 

ADALETiN BU MU DÜNYA (1971)

Yönetmen: Yılmaz Duru
Senaryo: Türkan Duru
Görüntü Yönetmeni Suat Kapkı
Yapım: Kartal Film / Ünsel Aybek

Oyuncular: Selda Bağcan, Önder Somer, Aydın Tezel, Tijen Doray, Süheyl Eğriboz


Konu: Alkolik kocasını yeniden yaşam döndürmek için mücadele veren ünlü bir şarkıcının yükseliş ve düşüşü. 

ACI (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni: Gani Turanlı
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Özleyiş Film / Nami Dilbaz 

Kurgu: Şerif Gören, Işık Asisyanı: Turgut Köse, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu, Senkron: Mustafa Kent, Celal Köse, Prodüksiyon Asistanı: Cevat Alkan, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış, Lale Film stüdyosunda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Yılmaz Güney (Çiçek Ali), Fatma Girik (Zeliha) Hayati Hamzaoğlu (Haceli Ağa), Mehmet Büyükgüngör (Avanos Dayı), Oktay Yavuz (Elmas), Osman Han (Haceli’nin adamı), Dündar Aydınlı (Haceli’nin adamı), (Haceli’nin adamı), Niyazi Gökdere, Şahin Dilbaz (Ördekl), Nizam Ergüden, Kudret Karadağ

Konu: Filmin ana teması pişmanlık üzerine kurulmuş. 15 yıllık hapislik yaşamından sonra, yıllar önce öldürdüğü adamın Avanos oğlunun celladını karşısında görünce şoka girmiştir. Zelha davranır. Avanos dayı tüm kinini kusar Ali'nin üzerine. Ali af diler... Yalvarır... Günahının cezasını on beş yıl hapiste yatarak çekmiştir. İhtiyar Avanos ne elini öptürür, ne de affeder. Çünkü Ali onun için hala 'gavurun dölü' ve 'eli kanlı zalim'dir. Çiçek Ali ise, "Ben öksüz büyüdüm, kimim kimsem yok, babam ol benim," diyerek yalvarmasını sürdürse de Avanos dayı acımasızdır. Onu evinden kovar ama Ali gitmez. Baba-kız Ali'nin üstüne yürürler, Zelha sopayla kafasına vurur, elleriyle başını korumaya çalışan Ali birbiri ardına inen darbelerin etkisiyle oracıkta yığılır kalır. Sonra baba-kız çevrede biriken köylülerden de çekinerek yaralı genci kulübelerine taşırlar.

Olay çevrede çabuk duyulur. Ali'nin, kan davalısı olan Avanos'a gelip af dilemesi Haceli ağanın hoşuna gitmez. Adamları toplayarak gelişmeleri öğrenir. Ali'yle yüz yüze gelip meselenin aslını öğrenmek istemektedir. Adamlarından Zülfikar, Murtaza ve Durali, Ali'yi arar.

Günler geçer. Başı kanlı sargılar içinde Avanos'un evinde yatan Ali iyileşir. Aralarındaki gerginlik artık sona ermiştir. Avanos ve kızı da pişmandır. Artık Ali evin oğlu gibi olmuştur Bu yüzden de Ali çok mutludur, günlerini tarla sürerek geçirmektedir. Haceli'nin üç adamı Ali'yi tarlada bulurlar ve ağalarının kendisiyle görüşmek istediğini söylerler. Haceli'nin tüm derdi Ali'yi tekrar kendi yanına çekmektir. Ama unuttukları bir şey vardır, Çiçek Ali artık eski Ali değildir. Davet üzerine Haceli'nin evine gittiğinde kesin tavrını ortaya koyup, "Eskiden öldürmeyi marifet bilirdik. Ne zaman ki adam öldürdük, mahpus damlarını, taş duvarları, zindanları tanıdık, kapılarda ağlaşan kadınları, kızları, anaları gördük, anladık ki, bizim yaptığımız iş iş değildir, benim anladığım delikanlı doğruluğun, mertliğin ve ekmeğin delikanlısıdır," der. Artık Çiçek Ali resti çekmiştir ve Haceli'nin kirli emellerinden yana değildir.

Zelha ile babası Avanos, Ali'ye alışmışlardır. O nereye gitse yolunu gözlemektedirler. Ali bir dönüşünde kırlardan topladığı çiçekleri Zelha'ya verir, hediyeler getirir. Aralarında saf ve duygusal bir yakınlık oluşur. Günler böylece sürüp giderken Haceli ve adamları Ali'yi rahat bırakmazlar bir türlü. Ali ve Avanos dayı tarlalarına giderlerken yollarının üzerinde Haceli'yle karşılaşırlar. Haceli'nin yanında adamları da vardır. Haceli, Ali'ye buralardan gitmesini ister ve tehditler savurur. Hava gerginleşir ve birbirlerine girerler. Avanos'un başı taşla ezilir. Köylüler yetişmese Ali'yi de öldüreceklerdir. Saldırganlar Ali'yi kanlar içinde bırakıp kaçarlar.

Ali, Zelha'nın kolunda hastaneden çıktığında gözleri bağlıdır. Bastonla yürümektedir. Çünkü başına aldığı darbelerden kör olmuştur. Zelha'ya göre artık buralarda onlara hayat yoktur. "Başımızı alıp gidelim," diye yalvarır Ali'ye. Ama Ali öcünü almadan gitmek niyetinde değildir. Zelha'dan çan bulmasını ister. Koyun ve develerin boyunlarına takılan, yürüdükçe ses çıkaran metal çanları bulup getirir Zelha.

Bir sabah tarlalarına giden köylüler çan sesleri duyarlar. Sesler köy yakınlarından gelmektedir. Zelha korkuluklara, ağaç dallarına ipler germiştir. Çanları iplere dizer, kayalar üzerine koyar. Zelha ipi çektikçe çan çalar, Ali çanın geldiği yere ateş eder, çanları vurur. Zelha böylece, düşmanlarına karşı Ali'nin gözü, Ali'nin eli ayağı olacaktır çanların yardımıyla. Ali, Avanos dayının silahıyla, Zelha'nın işaretiyle çan seslerinin geldiği yöne ateş eder ve bu talim günlerce sürer...

Haceli bir ihbarla dağdaki yerlerini öğrenir Ali ve Zelha'nın. Üç adamıyla dağlara tırmanırken, Zelha mağara aralığından onları görür. Ali'yi elinden tutup bir kaya aralığına bırakır. Çanı kayalardan aşağı sarkıtır ve beklemeye başlarlar. Düşmanlardan Durali çana yaklaştığında çan sesi gelir, Ali sesin geldiği yöne kurşunu basar. Durali vurulmuştur. Kayalar arasında yer değiştiren Zelha, Ali'ye çanıyla işaret verip bu kez de Murtaza'nın vurulmasını sağlar. Çanın boynuna dolandığı Zülfikar da bir kurşunla yere devrilmiştir. Zelha saklandıgı yerden çıkarken Haceli'nin kurşunuyla' vurulup düşer.

Ali seslerin geldiği yöne ateş edip Haceli'yi vurur. Haceli de onu görüp ateş etmiştir. Çan sesleri durmuştur. (Agah Özgüç, “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney, syf:314)

¸ İtalyan "spagetti westernlerinin özelliklerini taşıyan kan davası karşıtı bir deneme. Filmin ana teması pişmanlık üzerine kurulmuş. Yılmaz Güney' in hem yönetmenliğini yapıp hem de başrolünü oynadığı film, Fatma Girik' in gazino çalışmaları nedeniyle hızlı bir çalışma temposu içinde 14 günde çekildi. 15 yıllık mahpusluk yaşamından sonra, yıllar önce öldürdüğü adamın ailesine gidip bağışlanmasını isteyen, düşman kapısında it olmaya bile razı olan Çiçek Ali rolüyle ilginç bir tipleme çizer Yılmaz Güney.

Filmin son sahneleri son derece hareketli ve başarılı. Dağlarda silahıyla atış talimleri yaptığı sahnelerde Güney, giydiği beyaz giysileriyle samuraylara gönderme yapar. Düşmanları tarafindan gözleri kör edilen Çiçek Ali’ye Zelha rolündeki Fatma Girik yardımcı olur. Ağaç dallarına, kayalara ve gerdiği iplere çanları bir bir dizer ve Güney çan seslerini duyduğu yöne doğru ateş eder. Önce "Çan” adıyla yazılıp sonra da “Acı” olarak değiştirildi.

ÖDÜL
3. Adana Altın Koza Film Şenliğinde (1971)
► En İyi 2. Film.
► Fatma Girik “ En İyi Kadın Oyuncu”
► Yılmaz Güney “En iyi Erkek Oyuncu”
► Metin Bükey'de “en iyi Müzik”.



 Agâh Özgüç’ün “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney” isimli kitabında, Film Yapımcısının Başak film adına Üveyiz Molo olduğu belirtilmekte ise de, Özgüç’ün Türk Filmleri Sözlüğü isimli kitabının ilgili sayfasında ve 5555 Afişle Türk Sineması (Türker İnanoğlu) kitabının ilgili sayfasında yer alan afişte film Yapımcısının Özleyiş film sahibi Nami Dilbaz olduğu görülmektedır.