Powered By Blogger

29 Ocak 2018 Pazartesi

ACI (1971)

Senaryo ve Yönetmen: Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni: Gani Turanlı
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Özleyiş Film / Nami Dilbaz 

Kurgu: Şerif Gören, Işık Asisyanı: Turgut Köse, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu, Senkron: Mustafa Kent, Celal Köse, Prodüksiyon Asistanı: Cevat Alkan, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış, Lale Film stüdyosunda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Yılmaz Güney (Çiçek Ali), Fatma Girik (Zeliha) Hayati Hamzaoğlu (Haceli Ağa), Mehmet Büyükgüngör (Avanos Dayı), Oktay Yavuz (Elmas), Osman Han (Haceli’nin adamı), Dündar Aydınlı (Haceli’nin adamı), (Haceli’nin adamı), Niyazi Gökdere, Şahin Dilbaz (Ördekl), Nizam Ergüden, Kudret Karadağ

Konu: Filmin ana teması pişmanlık üzerine kurulmuş. 15 yıllık hapislik yaşamından sonra, yıllar önce öldürdüğü adamın Avanos oğlunun celladını karşısında görünce şoka girmiştir. Zelha davranır. Avanos dayı tüm kinini kusar Ali'nin üzerine. Ali af diler... Yalvarır... Günahının cezasını on beş yıl hapiste yatarak çekmiştir. İhtiyar Avanos ne elini öptürür, ne de affeder. Çünkü Ali onun için hala 'gavurun dölü' ve 'eli kanlı zalim'dir. Çiçek Ali ise, "Ben öksüz büyüdüm, kimim kimsem yok, babam ol benim," diyerek yalvarmasını sürdürse de Avanos dayı acımasızdır. Onu evinden kovar ama Ali gitmez. Baba-kız Ali'nin üstüne yürürler, Zelha sopayla kafasına vurur, elleriyle başını korumaya çalışan Ali birbiri ardına inen darbelerin etkisiyle oracıkta yığılır kalır. Sonra baba-kız çevrede biriken köylülerden de çekinerek yaralı genci kulübelerine taşırlar.

Olay çevrede çabuk duyulur. Ali'nin, kan davalısı olan Avanos'a gelip af dilemesi Haceli ağanın hoşuna gitmez. Adamları toplayarak gelişmeleri öğrenir. Ali'yle yüz yüze gelip meselenin aslını öğrenmek istemektedir. Adamlarından Zülfikar, Murtaza ve Durali, Ali'yi arar.

Günler geçer. Başı kanlı sargılar içinde Avanos'un evinde yatan Ali iyileşir. Aralarındaki gerginlik artık sona ermiştir. Avanos ve kızı da pişmandır. Artık Ali evin oğlu gibi olmuştur Bu yüzden de Ali çok mutludur, günlerini tarla sürerek geçirmektedir. Haceli'nin üç adamı Ali'yi tarlada bulurlar ve ağalarının kendisiyle görüşmek istediğini söylerler. Haceli'nin tüm derdi Ali'yi tekrar kendi yanına çekmektir. Ama unuttukları bir şey vardır, Çiçek Ali artık eski Ali değildir. Davet üzerine Haceli'nin evine gittiğinde kesin tavrını ortaya koyup, "Eskiden öldürmeyi marifet bilirdik. Ne zaman ki adam öldürdük, mahpus damlarını, taş duvarları, zindanları tanıdık, kapılarda ağlaşan kadınları, kızları, anaları gördük, anladık ki, bizim yaptığımız iş iş değildir, benim anladığım delikanlı doğruluğun, mertliğin ve ekmeğin delikanlısıdır," der. Artık Çiçek Ali resti çekmiştir ve Haceli'nin kirli emellerinden yana değildir.

Zelha ile babası Avanos, Ali'ye alışmışlardır. O nereye gitse yolunu gözlemektedirler. Ali bir dönüşünde kırlardan topladığı çiçekleri Zelha'ya verir, hediyeler getirir. Aralarında saf ve duygusal bir yakınlık oluşur. Günler böylece sürüp giderken Haceli ve adamları Ali'yi rahat bırakmazlar bir türlü. Ali ve Avanos dayı tarlalarına giderlerken yollarının üzerinde Haceli'yle karşılaşırlar. Haceli'nin yanında adamları da vardır. Haceli, Ali'ye buralardan gitmesini ister ve tehditler savurur. Hava gerginleşir ve birbirlerine girerler. Avanos'un başı taşla ezilir. Köylüler yetişmese Ali'yi de öldüreceklerdir. Saldırganlar Ali'yi kanlar içinde bırakıp kaçarlar.

Ali, Zelha'nın kolunda hastaneden çıktığında gözleri bağlıdır. Bastonla yürümektedir. Çünkü başına aldığı darbelerden kör olmuştur. Zelha'ya göre artık buralarda onlara hayat yoktur. "Başımızı alıp gidelim," diye yalvarır Ali'ye. Ama Ali öcünü almadan gitmek niyetinde değildir. Zelha'dan çan bulmasını ister. Koyun ve develerin boyunlarına takılan, yürüdükçe ses çıkaran metal çanları bulup getirir Zelha.

Bir sabah tarlalarına giden köylüler çan sesleri duyarlar. Sesler köy yakınlarından gelmektedir. Zelha korkuluklara, ağaç dallarına ipler germiştir. Çanları iplere dizer, kayalar üzerine koyar. Zelha ipi çektikçe çan çalar, Ali çanın geldiği yere ateş eder, çanları vurur. Zelha böylece, düşmanlarına karşı Ali'nin gözü, Ali'nin eli ayağı olacaktır çanların yardımıyla. Ali, Avanos dayının silahıyla, Zelha'nın işaretiyle çan seslerinin geldiği yöne ateş eder ve bu talim günlerce sürer...

Haceli bir ihbarla dağdaki yerlerini öğrenir Ali ve Zelha'nın. Üç adamıyla dağlara tırmanırken, Zelha mağara aralığından onları görür. Ali'yi elinden tutup bir kaya aralığına bırakır. Çanı kayalardan aşağı sarkıtır ve beklemeye başlarlar. Düşmanlardan Durali çana yaklaştığında çan sesi gelir, Ali sesin geldiği yöne kurşunu basar. Durali vurulmuştur. Kayalar arasında yer değiştiren Zelha, Ali'ye çanıyla işaret verip bu kez de Murtaza'nın vurulmasını sağlar. Çanın boynuna dolandığı Zülfikar da bir kurşunla yere devrilmiştir. Zelha saklandıgı yerden çıkarken Haceli'nin kurşunuyla' vurulup düşer.

Ali seslerin geldiği yöne ateş edip Haceli'yi vurur. Haceli de onu görüp ateş etmiştir. Çan sesleri durmuştur. (Agah Özgüç, “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney, syf:314)

¸ İtalyan "spagetti westernlerinin özelliklerini taşıyan kan davası karşıtı bir deneme. Filmin ana teması pişmanlık üzerine kurulmuş. Yılmaz Güney' in hem yönetmenliğini yapıp hem de başrolünü oynadığı film, Fatma Girik' in gazino çalışmaları nedeniyle hızlı bir çalışma temposu içinde 14 günde çekildi. 15 yıllık mahpusluk yaşamından sonra, yıllar önce öldürdüğü adamın ailesine gidip bağışlanmasını isteyen, düşman kapısında it olmaya bile razı olan Çiçek Ali rolüyle ilginç bir tipleme çizer Yılmaz Güney.

Filmin son sahneleri son derece hareketli ve başarılı. Dağlarda silahıyla atış talimleri yaptığı sahnelerde Güney, giydiği beyaz giysileriyle samuraylara gönderme yapar. Düşmanları tarafindan gözleri kör edilen Çiçek Ali’ye Zelha rolündeki Fatma Girik yardımcı olur. Ağaç dallarına, kayalara ve gerdiği iplere çanları bir bir dizer ve Güney çan seslerini duyduğu yöne doğru ateş eder. Önce "Çan” adıyla yazılıp sonra da “Acı” olarak değiştirildi.

ÖDÜL
3. Adana Altın Koza Film Şenliğinde (1971)
► En İyi 2. Film.
► Fatma Girik “ En İyi Kadın Oyuncu”
► Yılmaz Güney “En iyi Erkek Oyuncu”
► Metin Bükey'de “en iyi Müzik”.



 Agâh Özgüç’ün “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney” isimli kitabında, Film Yapımcısının Başak film adına Üveyiz Molo olduğu belirtilmekte ise de, Özgüç’ün Türk Filmleri Sözlüğü isimli kitabının ilgili sayfasında ve 5555 Afişle Türk Sineması (Türker İnanoğlu) kitabının ilgili sayfasında yer alan afişte film Yapımcısının Özleyiş film sahibi Nami Dilbaz olduğu görülmektedır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder