Powered By Blogger

14 Şubat 2018 Çarşamba

IRMAK (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Lütfi Ö. Akad
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Müzik: Arif Sağ
Yapım: Dadaş Film / Kadir Kesemen

Oyuncular: Serdar Gökhan (Nuri), Aysun Güven (Zeynep), Kadir Savun (Mahmut), Muazzez Kurdoğlu (Zeliha), Osman Alyanak (Çerçi), Ali Şen (Recep Ağa), Danyal Topatan, İhsan Baysal (Mustafa), Sırrı Elitaş (Durali)

KONU: Ceyhun Irmağı üzerinde salcılık yapan Nuri ile çevrelerinin çıkar ilişılkeri yüzünden birbirlerine ancak ölümde kavuşan Zehra'nın trajik öyküsü anlatılır. Ahmet ile Mehmet'in köyü Sakarya ırmağının iki kıyısındadır. İlk önce Mehmet, Ahmet'in köyünden Emine ile, -Ahmet'in yardımı i1e- kaçırarak evlenir. Ahmet'de Mehmet'lerin köyünden Ayşe'yi kaçırmak ister; ama bu Ayşe'lerin evinin kalabalık olması nedeni ile zordur, ve Ayşe, Ahmet'e varmak istemiyordur. Ayşe kendi köylüsü zengin Mürteza’ya ilgi duymaktaysa da Mürteza'nın babası Ayşe'yi istememektedir, oğluna şehirden Soğancızade'nin kızını almayı düşünmektedir. Bir gün, Murtaza Soğancızadelerle ava gider, o gece Ahmet, ırmağı geçip Mehmet'e gider ve karşı koyup direnen Ayşe'yi kaçırırlar. Av dönüşü iki grup ırmağın kenarında karşılaşırlar,

Arada ırmak vardır. Mürteza'nın babası karşı kıyıya ateş eder, Ahmet ile Ayşe sabaha kadar konuşurlar, Ayşe Mürteza’yı sevdiğini söyler ve Ahmet'ten kendisini bırakmasını ister. Ahmet, Ayşe’yi geri götürür. Ayşe muayene edilir bakiredir. Ayşe iki yıl anne babasının yanında kalır; fakat babası yüzüne bakmaz, annesi de evlere işe gönderir, çeyizini satan Ayşe'ye köy delikanlıları laf atmaya başlar. Ayşe bu sıkıntılarla evden kaçar meşhur Saniye Hanımın evine gider. Saniye ise Ayşe'yi bekaret gecesi 'yüz liraya, Soğancızade’lerin delaletiyle Mürteza’ya satar Ahmet ise Saniye'nin evinde bulduğu Ayşe’yi köye getirir nikah kıyar. Ayşe'yi emniyete aldıktan sonra, Mehmet'ten tabancasını alarak, önce Soğancızade’yi sonra da damadı Mürtezayı vurur. Murteza ölmez.

Akad Ceyhan ırmağı kıyısında geçen bir aşk, kız kaçırma, tecavüz ve intikam öyküsünü anlatır. Aslında, köy filmlerinin klasik unsur ve kişilerini içeren öyküde, Akad'ın anllatmak istediği, Zeynep'i seven ağa oğlu Mustafa ile Zeynep’i kaçıran köyün salını ışleten Nuri arasında ki çatışma ya da Zeynep'in adı çıktıktan sonra geneleve düşmesi ve sonradan Nuri'ye varması değildir ... Akad, yazgı teması üzerine gidip geleneksel Yunan tragedyasının ötesinde -ve geleneksel trajik kalıplara kapılmaksızın- kendi düşünsel evrenine uygun ve bu evrenin gerisini yansıtan traji-dramatik boyutlara varmıştır. Nuri Ceyhan ırmağı üzerinde salcılık yapmaktadır. Çocuk iken, ırmak kenarında birlikte oynadığından Zevnep'i sever, Zeynep'in gözü ise Cemşiroğulları’nın Mustafa'dadır. Zeynep'in babası Reşit Ağanın bankaya borcu (15.000. TL) vardır ve 20.000 verene kızını vereceğini söyler. Cemşiroğlu oğluna Kasabadan kız almayı düşünmektedir ama oğlu Zeynep'i isteyince borcunu düşünmemesini söyleyerek Reşit Ağadan kızını ister. Düğün gecesi Nuri Zeynep'i kaçırır, annesine teslim eder, Zeynep ağlar ve Mustafa'yı sevdiğini söyler. Nuri, Zeynep' i saIla kaçırırken Mustafa'nın arkalarından ateş etmesine mani olunur. Annesi Nuri'ye Zeynep’i geri götürmesini söyler,

Zeynep de yalvarır, Nuri gerçeği görür ve Zeynep'i geri götürür, ama Haydar Ağa dillenen gelini istemez, ödemek için Reşit Ağa’dan aldığı senetleri de iade eder. Bunlara kızan babası Zeynep'i güneş altında taşlı tarlada çalıştırır, ertesi gün köy delikanlıları Zeynep' e saldırırsa da Zeynep ikisini yaralar biri kaçar.

Ertesi gün Haydar Ağanın adamları salda Nuri'yi döverler ve·zaten Haydar Ağanın olan Salı elinden alırlar. Nuri arkadaşının yanında çalışır ve Zeynep'i istemeleri için annesini ve arkadaşını zorlar. Haydar Ağaya kızını vermek isteyen şehirli Müslim Efendi, Mustafa'nın gözünün Zevnep'de olduğunu bildiğinden bir düzenle Zeynep'i kasabadaki geneleve getirip Mustafa’ya peşkeş çekmek ister. Mustafa'nın niyetini anlayan Zeynep geldiğine pişman olur. Nuri'nin annesi Zeynep'in başına gelenleri bilmeden gidip kızı isteyince kovulur, bu arada Nuri'ye Zeynep'in başına gelenler anlatılır, Nuri oynatılmaya zorlanan Zeynep'i kaçırır, kırmızı gelinlik giydirip köye getirir ve 'ayali' olduğunu herkese söyler, bu ara çıkan çatışmada Mustafa'yı vurur ve sal ile ırmak üzerinde iken Haydar Ağanın adamlarının açtığı ateş sonucu, önce Zeynep sonra Nuri vurulur. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 188 ”

ÖDÜL:
4. Adana Altın Koza Film Şenliği'nde (1972)
►‘‘en başarılı 3. film’’
► Osman Alyanak ‘‘en başarılı yardımcı erkek oyuncu’’
► Sinematek derneğinin 1973 yılında düzenlediği araştırmada
►“Irmak” en iyi 10 filmden biri.


 “Irmak”, yalın, sade anlatımı içinde bir tregedyanın gücünü ve yapısını taşıyor. Gerçekten de, klasik tregedya olduğu gibi, anlatılanların başından itibaren, insanların egemen olamadıkları bazı üstün güçlerin, insanların kaderini onlara rağmen, ağır ama kesin, karşı konulmaz biçimde hazırladıkları ve ne yapılırsa yapılsın, bu kaçınılmaz sonucun değişmeyeceği seziliyor. Tregedyanın soylu, “sublime” duygularının yerini çağdaş, gündelik duygular almıştır. Amaçlar, tregedyadaki denli soylu, süzülmüş değildir. Ama öncelikle yaşamak, var olmak, sonra da mutluluğa erişmek gibi iki amacın, antik veya çağdaş, her türlü davranışın en itici iki gücü olduğu gerçeğini unutabilir miyiz? Akad’ın çok ) isteyen şehirli Müslim Efendi, Mustafa'nın gözünün Zevnep'de olduğunu bildiğinden bir düzenle Zeynep'i kasabadaki geneleve getirip Mustafa’ya peşkeş çekmek ister. Mustafa'nın niyetini anlayan Zeynep geldiğine pişman olur. Nuri'nin annesi Zeynep'in başına gelenleri bilmeden gidip kızı isteyince kovulur, bu arada Nuri'ye Zeynep'in başına gelenler anlatılır, Nuri oynatılmaya zorlanan Zeynep'i kaçırır, kırmızı gelinlik giydirip köye getirir ve 'ayali' olduğunu herkese söyler, bu ara çıkan çatışmada Mustafa'yı vurur ve sal ile ırmak üzerinde iken Haydar Ağanın adamlarının açtığı ateş sonucu, önce Zeynep sonra Nuri vurulur. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 188 ” 

HIZLI HIZIR (1972)



Senaryo ve Yönetmen: Lale Oraloğlu
Kamera: Paşa Gündoğdu
Yapım: Oraloğlu Film/Lale Oraloğlu

Oyuncular: Yılmaz Köksal, Fatma Belgen, Sevinç Pekin, Atilla Ergün, Kayhan Yıldızoğlu, İsmail Hakkı Şen, Leyla Başar, Ahmet Şenses, Sema Semir, İbrahim Kurt, Maritza


Konu: Çabuk iş bitiren bir kabadayının öyküsü. 

HESAPTA BU YOKTU (1972)

  “SIRADA BU YOKTU”

Senaryo ve Yönetmen: Abdurrahman Palay
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Oya Film / Abdurrahman Palay

Oyuncular: Kadir İnanır, Arzu Okay, Hayati Hamzaoğlu, Abdurrahman Palay, Sami Tunç, Ayton Sert, Timuçin Çayman, Zafer Önen, Giray Alpan


Konu: İşlemediği bir cinayet yüzünden yirmi yıl hapse mahkum olan bir şoförün intikam öyküsü. 

HESABI KİM ÖDEYECEK (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Aykut Düz
Kamera: Yılmaz Ceylan
Yapım: Çağlayan Film / Hayati Hamzaoğlu

Oyuncular: Ahmet Mekin, Ceyda Karahan, Hayati Hamzaoğlu, Enver Dönmez, Mehmet Büyükgüngör, Sami Tunç, Danyal Topatan, Hakkı Kıvanç, Nezihe Güler, Zeki Alpan, Parazitler


Konu: Sevmediği bir köy ağası için zorla kaçırılan bir köylü kızının aşk ve macera öyküsü… 

HER ADIMIM BELA (1972)

Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Erol Erdoğan
Kamera: Fehmi Eryılmaz
Yapım: Vural Film/Vural Erman

Oyuncular: Aytekin Akkaya, Tijen Doray, Danyal Topatan, Feridun Çölgeçen, Yavuz Selekman, Sibel Güç, Faik Coşkun, Enver Dönmez, Süheyl Eğriboz, Mehmet Yağmur, Erol Yeşilyaprak, Osman Han, Ahmet Şenses, Köse Ahmet


Konu: İstanbul batakhanelerinde yetişen ve haraç toplayan bir adamın öyküsü. 

HER ŞAFAKTA ÖLÜRÜM (1972)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Erdoğan Tünaş, Nejat Saydam
Foto Direktörü: Ali Yaver
Yapım: Murat Film / Süreyya Duru

Prodüksiyon Amiri: Reşit Çıldam, Kamera Asistanı: Umur Özlüer, Prodüksiyon: İbrahim Aydın, Ali Çelik, Set Amiri: Kahraman Kongur, Set Teknisyenleri: Yaşar Davutoğlu, Sami Meriç, Seslendiren: Yorgo İliadis, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Montaj: Aleko Aleksandru, Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Asistan Rejisör: Tolgay Ziyal, Pesen Film Stüdyosunda seslendirilmiş. Ören Renkli film stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Behçet Nacar, (Ali) Ceyda Karahan (Fatma), Melda Sözen (Ayşe), Reha Yurdakul (Şakir), İhsan Yüce (Kör Murtaza), Talat Gözbak (Rüstem Ağa), Oktay yavuz (Deli Ormanlı), Recep Filiz, Cenk Er, Hamit Has, Nurettin Kaygısız, Sönmez Yıkılmaz, Türküler: Ömer Şan, Bağlama: Arif Sağ,

Konu: Ali, aldığı borcu ödeyemediği için tarlasını haciz yoluyla kaptırmak üzeredir. Ama, Ali son anda bu parayı öder ve toprağını kurtarır. Ali’nin karısı olan Ayşe’de gözü olan Rüstem Ağa, çeşitli entrikalar çevirmeye başlar. Ali’nin ambarını yakar, suçu başkasının üzerine bırakır. Ali de hiddetine yenilip, yanlış adamı vurarak hapse girer. Rüstem, bunu fırsat bilerek Ayşe’ye tuzak kurar. Ayşe’de çocuğunu alıp dağa kaçar. Burada verem olur. Ali, hapisten çıktıktan sonra onları bulur ve karısını kaybeder. İntikam yemini eden Ali Rüstem’e karşı büyük bir mücadele başlatır.


HEDEFTE BEŞ ADAM (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Birsen Kaya
Foto Direktörü: Nihat Çifteoğlu
Yapım Ege Film / Selâhattin Koca

Reji Asistanı: Emel Işık, Kamera Asistanı: Hüseyin Ererez, Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Negatif Montaj: Mehmet Tezgahtar, Işıklar: Ender Işık Servisi, Montaj-Senkron: Yıldırım Karaslan, Laboratuar: Yılmaz Erman, Laboratuar Asistanları: Aslan Tektaş, Hüseyin Yazıcı, Necdet Tok, Prodüktör: Selahattin Koçak, (Kunt Film Stüdyosunda Hazırlanmış ve Seslendirilmiştir. )

Oyuncular: İzzet Günay, Piraye Uzun, Erol Taş, Yeşim Yükselen; Hüseyin Çakmak, Selahattin Güçlü, Süha Doğan, Yılmaz Kurt, Nur Soylu, Hanri kıvanç, Erdoğan Seren, Mehmet Engin, Enver Dönmez, Süheyl Eğriboz, Metin Türkay, Osman Han, Sabahat Işık, İhsan Bayraktar,


Konu: Mücevher Hırsızlarını yakalamaya çalışan eski bir polisin öyküsü , hedefteki beş adamı tek tek avlayan Murat, bu hırsızlığın arkasındaki , oyunu öğrenince şaşırır 

HAZRETİ İBRAHİM (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Asaf Tengiz
Kameraman: Dinçer Önal
Yapım: Tengiz Film / Asaf Tengiz

Oyuncular: Safiye Filiz, Altan Günbay, Atıf Kaptan, Aliye Rona, Kadri Ögelman

► Hz. İbrahim: M.Ö. 2000'li yılların başlarında yaşamış, üç semâvî dinin ve bu dinlerin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen peygamberdir. Doğduğu ve yaşadığı yerler hakkında üç dinin kitaplarında ve âlimlerin verdiği bilgilerde farklılıklar vardır. İslâmi kaynaklara göre Hz. İbrahim, Harran'da dünyaya gelmiş, sonra babası ile Babil'e (bu günkü Filistin topraklarına) gitmiştir. Harran, bilindiği gibi günümüzdeki Şanlıurfa'dır.

Putperestler arasında yaşamış olmasına rağmen hiçbir puta tapmadı. O, tek bir ilâhî gücün varlığına inanıyordu. Kur'an-ı Kerim'de adı en çok geçen Peygamberdir. Orada, putları nasıl kırdığı ve bu sebeple putperestlerce ateşe atılmasına rağmen yanmadığı anlatılır. Hadis-i Şerif'lerde de çok sık anılır. Hz. İbrahim, ateşe atılma olayından sonra putperestlerin ve onların başı olan Nemrut'un bulunduğu bölgeden ayrılır, eşi Sâre, yeğeni Lût ve diğer adamlarıyla birlikte, önce Harran'a, ardından Ürdün ve Mısır'a gider, daha sonra da Filistin'e geçer.

Hz. İbrahim, ilerlemiş yaşına rağmen çocuğu olmayınca, Allaha yalvarır, Salih bir çocuk ister. Bir oğlu dünyaya gelir. Çocuğu koşabilecek çağa geldiğinde, onun kurban edilmesi gerektiği bildirilir. Bu bir imtihandır. Allah'a (cc) inanıyorsa oğlunu kurban edecektir. Ismail'i kurban etmeye hazırlanır. İmtihanı başarmıştır. Kurban edeceği oğlu yerine gönderilen koçu Ayrıca, bütün insanlar tarafından ebediyen anılmak üzere mükâfatlandırılır.
Kur'an-ı Kerim'de, Hz. İbrahim'in hayatından kesitler anlatılmış olmasına rağmen ölümü hakkında bilgi yoktur. İslâm âlimlerinin yazdığı kitaplarda belirtildiğine göre ölüm meleği, çok yaşlı bir kişi görünümünde geldiğinde, Hz. İbrahim ona yemek ikram eder. Meleğin, yemek yemeğe mecali yoktur. Hz. İbrahim O'na yaşını sorar. Kendisinden iki yaş büyük olduğunu öğrenir. Bunun üzerine O'nun durumuna düşmemek için Cenab-ı Allah'tan canını almasını niyaz eder. Bu isteği kabul edilir. Ebedî âleme intikal ettiğinde, kimi kaynaklara göre 175, kimilerine göre 200 yaşındadır.

Kur'an-ı Kerim'e göre Hz. İbrahim, Hz. Nuh'un milletindendir. İnananların babası ve Allah (cc) dostudur. O'nun emirlerine uymuştur. Oğlu ile birlikte Kâbe'yi inşa etmesi, kendisinin Müslüman olduğunun delili olarak kabul edilir. Çünkü Musevilikte ve Hıristiyanlıkta Kâbe kavramı yoktur. (www.kimkimdir.gen.tr 

HAYDUT AVCISI (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Melih Gülgen
Kamera; Fevzi Eryılmaz
Yapım: Levent Film/Çetin Dağdelen

Oyuncular: Aytekin Akkaya, Seyyal Taner, Danyal Topatan, Süheyl Eğriboz, Nejat Özbek, Ali Ekdal, Gülten Ceylan, Ahmet Şenses, Gülay Sarper, Nalkafa Mustafa


Konu: Kanunsuz yaşayan adamları yakalayıp kasabanın şerifine teslim eden bir Ringo'nun öyküsü 

HAYATIMIZIN EN GÜZEL YILLARI (1972)

"HAYATIM/BOKSÖR"

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Özdemir Öğüt
Yapım: Murat Film / Süreyya Duru

Set : Sonay Kanat (şef) Ekrem Ülgen, Bedri Uğur, Kamera Asistanı: Sevgi Barışta, Asistan Rejisör: Tolgay Ziyal, 2 nci asistan: Yılmaz Koç, Prodüksiyon Amiri: Adil Kıbıcı, Asistanı: Mustafa Doğan, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Montaj: Osman Koşkan, Mustafa Karataş, Senkron: İsmail Kalkan, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Negatif Montaj: Hüsam Eren, Ar Direktör, Metin Duru, Işık İlhan Aslım, Müzik: Bora Ayanoğlu, Sesler: Müşerref Tezcan, Hülya,
Ören Film stüdyosunda renklendirilmiş, Süperfon stüdyosunda selendirilmiştir

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Müşerref Tezacan, Süleyman Turan, Bilal İnci, Bora Ayanoğlu, Mualla Omay, Kayhan Yıldızoğlu, Çetin Başaran, Adnan Mersinli, Necip Tekçe, Ekrem Gökkaya, Leyla Başar, Ruhan Kumru, Recep Filiz, Sinan Ecer, Nedime Tekçe, Sertaç, Aydın Kıvılcım,


Konu: Birbirine kardeş kadar yakın 4 arkadaşın öyküsü. Yumruğu da onuru kadar güçlü olan Murat sevdiği kızın babası tarafından kovulmasına rağmen sevgisi uğruna babasına yardım etmek isterken bir cinayete karışır. Ancak bu arada Murat cok ünlü bir boksör olmuştur. Yurtdışına kaçar ama polis orda da peşindedir. 

HAYAT MI BU (1972)

Yönetmen : Orhan Aksoy
Senaryo: Hamdi Değirmencioğlu
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Müzik: Sezen Cumhur Önal, Yönetmen Yardımcısı: Erdoğan Avcı, Kurgu: Özdemir Arıtan, Yönetmen Yardımcısı: Erdoğan Avcı, Kameraman: Tuncay Vural, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Işık Şefi: Aydın Yurteri, Işık: Zülküf Yücel, Kemal Şahintürk, Celal Dilek, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Prodüksiyon amiri: Metn Ok, Set Ekibi: Aslan Yıldız, Veli Özşahin, Baki Soğukpınar, Şarkılar: Berkant, (Acar Film Stüdyolarında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Zeynep Değirmencioğlu (Ayşe), İzzet Günay (Suat), Semra Sar (Selma), Serkan Acar Sertan), Sertan Acar, Mine Sun (Nevin), Renan Fosforoğlu, İsmail Hakkı Şen, Senar Seven , Oya Engin, Müşerref Çapın, Mahmure Handan, enar Şişman, Sabahat Işık, Hasan Yıldız, Mustafa Yavuz, İhsan Bayraktar, Muzaffer Yenen, Nezihe Güler, Küçük Oyuncu: Gökşin

Konu: Çocuklarından biri ölümcül bir hastalığa yakalanan ve hangisinin ölümle pençeleştiği kendisinden saklanan bir annenin dramı.

ÖDÜL:
10. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 10 Haziran 1973)
► En İyi Film
► Semra Sar “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”
► Hamdi Değirmencioğlu “En İyi Senaryo”


Jüri Üyeleri: Mahmut Baler, Nihat Akçan, Melih Başar, Oğuz Özdeş, Ahmet Üstel, Cahit Gürbüzer, Vasil Anas, Metin Çakalıklı, Zeki Özer, Kenan Değer, Atıf Başkan, Tuncer Özal. 

HAYAL UÇURUMU (1972)

Senaryo ve Yönetmen: Oğuz Gözen
Kamera: Mehmet Ali Özdemir
Müzik: Yurdaer Doğulu
Yapım: Çay Film/Cevdet Akgül

Oyuncular: Mehmet Taneri, Sevgi Can, Baki Tamer, Ayda Aydan, Yurdaer Doğulu, Zeki Tüney, Sibel Güç, Gül Banu, Özlem Özden, Kemal Çapraz, Hülya Yüceltürk, Müjgan Küçük, Cevdet Akgül,


Konu: Oğuz Gözen’in “Hayal ve Boşluk” ismini verdiği hikayesinin adı değiştirilerek “Hayal Uçurumu” adı altında çekilen filmde, “Daldan dala konan çok kadınla beraber olan bir gencin, bir yaralama suçundan hapse girmesiyle doğan cinsel boşluğunu, mastürbasyonla gidermesi üzerine oluşan ve ileriki yıllarda ortaya çıkan sorunları anlatan bir öykü” konu alınmaktadır. 

HAKİKAT (1972)

Yönetmen: Erdoğan Tokatlı
Senaryo: Erdoğan Tokatlı, Tuncer Necmioğlu
Kamera: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Bozkurt Film / İsmail Gonca

Fon Müziği: Metin Bükey, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, (Lâle Film stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Hakan Balamir, Aynur Aydan, Sevinç Pekin, Gülten Ceylan, Osman Alyanak, Şükriye Atav, İsmail Hakkı Şen, Tuncer Necmioğlu, Ergun Rona, Enver Dönmez, Seyhan Gümüş, Danyal Topatan, Sami Hazinses, Feridun Çölgeçen, Oya Angün, Muzaffer Mozaik,

Konu: Büyük kentin farklı atmosferi içinde kimliklerini yitiren taşralı gençlerle, onları kötü yoldan kurtarmak için çırpınan bir annenin öyküsü.


HACIAĞALAR KRALI (1972)

Yönetmen: Yunus Yılmaz
Senaryo: Ali Avaz
Operatör: Mehmet Ali Öztürk
Yapım: Sun Film / Ömer Özçelik

Oyuncular: Ali Avaz, Tijen Doray, Attila Ergün, Yeşim Yükselen, Enver Dönmez, Gündüz Akar, Fahri sadedil, Sema Mutlu, Kenan karagöz, Doğan Argun, Nilgün Ceylan, Yaşar Koçer, Yılmaz Kurt

Konu: İstanbul'u haraca kesen bir kabadayının hapse düşmesiyle yerine geçirilen bir adamın öyküsü.


HACI MURAT'IN İNTİKAMI (1972)

Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Recep Filiz
Kameraman: Salih Dikişçi
Yapım: Topkapı Film / Yaşar Tunalı

Reji Asistanı: Erdoğan Erol, Teknik Direktör, Ünal Tunalı, Prodüksiyon Amiri: Kadir Gök, Renk Uzmanları: Turgut Ören, Zihniye Ören, Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu, Laboratuar Yrd: Özkan Sevinç, Hayrettin Çakmak, Negatif Montaj: Hüsam İrem, Sesleri Alan: Makro Buduris, (Ören Film Stüdyosunda Renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Tamer Yiğit, Seyyal Taner, Kazım Kartal, Yeşim Yükselen, Adnan Mersinli, Murat Tok, Kadir Gök,


Konu: 1859 yılında Ruslar özellikle Kafkasya'daki Türklere baskısını arttırmış ve liderleri Şeyh Şamili ellerinde bulunmaktadır. Bu eziyete bir dur diyen Hacı Murat Ruslara ağır zafiyetler verdiriyordur. Hacı Murat'ı bulabilmek için tüm Türk köylerine baskınlar düzenleniyordur. Karşı koyanlar da öldürülüyordur. Bu duruma çok sinirlenen prens Hacı Muratın köyüne bizzat gider ve Babasını öldürür. Mescidteki herkesi alıp da Taş ocaklarına sürmek isterler ama yetişen Hacı Murat köylülerinin bulunduğu cemaati kurtarır ve kötü haberi öğrenir. Bunun üzerine Şeyh Şamil'i ne yapıp ne edip kurtarması gerektiğini düşünen Hacı Murat iki köylüsünü de alıp Şeyh Şamil'in köyüne gider. Şimdilik yönetimi ele aldığını Şeyh Şamil'i kurtaracağını söyler. Eli silah tutanlar eğitilecektir silahları da Hacı Murat bulacaktır. Fakat bunları söylediği Şeyh Şamil'in oğlu da işbirlikçi çıkar düşmanla. Prensin yanına gider Şeyh Şamil'in oğlunun adamı ve Hacı Murat'ın onların köyde olduğunu söyler. Ele geçirmek için Şeyh Şamil'in prensin yanında olduğunu söyleyip onu oraya çekme planını yaparlar. Hacı Murat bunu duyunca tek başına yola çıkar ama yolda tuzağa yakalanır. Prens bu planı hazırlayan Şeyh Şamil'in oğlunun adamını da öldürür. Prens tutsak olan Hacı Murat ile Karya adında bir haydutu dövüştürür. Hacı Murat Karya'yı yener ama öldürmez. Daha sonra zindanda işkence yapılmaya götürülür. Oradan da ondan çok hoşlanan Prenses tarafından kurtarılır. Kaleden kaçtığı gibi de Şeyh Şamil'in köyüne gider ve Şeyh Şamil'in oğlunu öldürtür yaptığı hainlik yüzünden. Aynı anda Prenses Şeyh Şamil'in Prens'in yanında olduğunu öğrenir. Bunu öğrendiği gibi de doğru Hacı Murat'ın yanına gider. Türk ve müslüman olduğunu söyler ve ertesi gün Şey Şamil'in Varna Kalesine götürülüp asılacağını haber verir. Hacı Murat bunun üstüne yolda askeri birliği yakalar ve Şey Şamil'i kurtarır ama o askerlerle dövüşürken Prens gördüğü Prenses'i öldürür. Hacı Murat da bunu fark ettiği gibi Prens'in peşine düşer. Prensle çok uzun süre dövüşürler ve sonunda Prensi öldürmeyi başarır ve tüm intikamını almış olur.