Araştıran ve Derleyen: Yalçın ÖZGÜL 2024 Şubat ayı sonuna kadar Blog'a aktarılan film sayısı 7642 adet olmuştur. Film aktarımı devam ediyor.
20 Şubat 2018 Salı
SABU HIRSIZLAR PRENSİ (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Tarık Tibet
Kameraman: Mükremin Şumlu
Yapım: Demet Film / Tarık Tibet
Oyuncular: Tarık Tibet, Ülkü Özen,
Turgut Özatay, Serap Olguner, Funda Ege, Sadettin Düzgün, Danyal Topatan, Talat
Gözbak, Minecik
► Daha
önceki yıllarda gördüğümüz masal filmlerinin sayısının bu yıllarda azaldığını
görürüz. Çevrilen dört filmin üçü dar bütçeli filmlerdir. Yeşilçam'ın marjinal
sinemasında yönetmen-oyuncu-senaryo yazarı-yapımcı kimliği olan Tarık Tibet,
Sabu adlı bir kahraman yaratarak masal sinemasına dahil edilebilecek iki adet
"Sabu" filmi çekiyor.
RÜYALAR GERÇEK OLSA (1972)
Senaryo: Oksal Pekmezoğlu
Foto Direktörü: Çetin Tunca
Müzik: Hulki Saner
Yapım: Saner Film / Hulki Saner
Set Amiri: Basri Büyükcan, Set Yardımcıları: Haliil
Dede, Ömer Bubu, Nasuhi Keçeci, Prodüksiyon Amiri: Şerif Ablak,
Prodüksiyon Asistanı: Engin Demirçubuk, Kameraman: Tosun Bayrı, Işık
Şefi: İlyas Kurtoğlu, “Rüyalar Gerçek Olsa” şarkısı söz ve Müzik: Hulki
Saner, Okuyan: Emel Sayın, Seslendiren: Yorgo İliadis, Renk Uzmanı: Mengü
Yeğin, Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai
Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Metin Eren, Laboratuar: Hasan Ören,
Abdullah Akdeniz, Selahattin Kaya, Cihat Demir, Adil Yılmaz, Asistan
Rejisör: Oksal Pekmezoğlu, (Saner Film Stüdyosu Renkli laboratuarında
hazırlanmış, Süperfon’da seslendirilmiştir )
Oyuncular:
Engin Çağlar, Esen Püsküllü, Müjdat
Gezen, Kayhan Yıldızoğlu, Saadet Sun, Hulusi Kentmen, Renan Fosforoğlu, Hasan
Ceylan, Muzaffer Yenen, Nilgün Ceylan, Haluk Orçun, Hamit Has, Madelet Tibet,
Sabahat İzgü, Semra Gonca, Sabahat Işık,
Konu: Orhan’ın yatalak amcası vardır sürekli
Doktor başındadır. Orhan’a ölmeden iyi bir kızla evlenmesin ister. Orhan’ın
Nesrin adında bir sevgilisi vardır, onun amacı servete konmaktır. Diğer tarafta
Orhan’ı karşılıksız seven, Çamaşırcının kızı Zeynep vardır. Sürekli Orhan’ı uzaktan
sevmektedir. Evde, Uşak Rıza, Aşçı ve yardımcılar vardır. Orhan""ın
sevgilisi yurt dışına gitmek ister, Orhan gitmemesini beklemesini söyler ama o
gider. Bu arada Amca iyice fenalaşır ve hemen Orhan""a nişanlısını
görmek istediğini söyler. Bu arada Zeyneb’in Orhan’a yanık olduğunu bilen Uşak
Rıza nişanlı olarak Zeynep’i tanıştırmasını önerir. Orhan kabul eder. Ve Orhan
nişanlısı olarak Amcasına Zeynep’i tanıştırır. Müfit Nesrin’i arayarak derhal
dönmesini işlerin karıştığını bildirir. Nesrin döner. Birkaç gün sonra Amca
iyileşir, Orhan, Zeynep’e bu oyuna biraz daha idare etmesini ister. Zeynep
kabul eder. Orhan ve Rıza Zeynep’e nasıl konuşacağını, oturacağını,
yürüyeceğini, yemek yiyeceğini ve konuşacağını öğretirler. Bir parti vardır.
Nesrin ve Orhan dans etmektedir. Müfit Zeynep’i dansa kaldırır. Zeynep istemez
ama Orhan’ı kıramaz, Müfit Zeynep’i öpmeye çalışır, Zeynep tokat atar ve çıkar.
Amca parti verir, konuklar gelmiştir. Amca ile Zeynep merdivenlerden inerler, Zeynep güzelliği ile herkesi şaşırtır,
Uşak Rıza ilk başta tanımaz. Amca misafirlere Oğlum ve Gelinim diye tanıştırır.
Sanatçı çıkar opera bir parça okur. Nesrin bu durumdan pay çıkarmak ister ve
Zeynep’i takdim ederek bir parça söyleyeceğini bildirir. Zeynep istemese de
mecburen çıkar şarkısını okur davetliler büyük bir hayranlıkla onu dinler.
Şarkı bitiminde bütün erkekler Zeynep’in etrafına gelir ve dans etmek için
sıraya girerler. Orhan çok kıskanmıştır. Orhan ve Zeynep
oranda dolaşır, gezerler. Orhan ve Rıza Müfit ve Nesrin’e bir oyun oynarlar.
Rıza kılık değiştirerek kendisini Zengin bir eski arkadaşı olarak tanıştırır.
Her laf arasında Rıza Müfit’e vurur, Müfit de arkadaşının zengin olduğunu
duyunca mecburen bu dayaklara katlanır. Nesrin gelir ve Rıza’yı tanır, Bu defa
Müfit Rıza’ya vurmaya başlayınca Orhan’ı çağırır, Orhan gelir ve beraber
Müfit’i döverler. Zeynep evden ayrılır. Orhan ve Rıza onu her yerde ararlar.
Bir evin önünde dururlar. Bir çocuk kapıyı açar, annesinin hasta olduğunu
söyler, babası gelir, Orhan iyice üzülmüştür. Evde herkes üzgündür, Orhan artık
dayanamayacağını ve şehri terk edeceğini söyler. Bavulları alır, Amcası vapurda
kendisini beklemesini söyler. Vapurda Amca ile Orhan konuşur, Zeynep gizlenerek
onların yanına gelir, Orhan arkası dönüktür, Amca gider Zeynep yanına gelir,
Orhan arkasını döndüğünde Zeynep""i görür. Sarılırlar. Sarılmalarına
Amca mani olur. Kaptanı çağırırlar Nikahları kıyılır.
PAPRİKA GADDARIN AŞKI (1972)
Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Vecdi Uygun, Bülent Oran
Kamera: Kaya Ererez
Müzik Direktörü: Baysan Yüksel
Yapım: Nur Plâk Film / Erol Solak
Kurgu: Necdet Tok, Turgut İnangiray, Reji
Asistanı: Sabiha İzer, Kamera Asistanı: Hüseyin Ererez, Negatif
Kurgu: Sezai Elmaskaya, Laboratuar: Selahattin Kaya, İsmet Tomaçgil,
Abdullah Akdeniz, Hasan Örnek, Renk Düzenleme Asst.: Mengü Yeğin,
Işık Şefi: Aslan Yıldız, Ses Kayıt: Marko Buduris, Faruk Özar, Prodüksiyon
Amiri: Nuri Tuğ, Prodüksiyon Asst.: Hüseyin Çalışkan, Set Amiri: Kahraman
Kongur, Şarkılar: Kerem Güney, Belkıs Özener, Leyla Nur, Sait Ergenç,
(Saner Film Stüdyosunda renklendirilmiş, Yıldız Film laboratuarında seslendirilmiştir.
Oyuncular:
Zeynep Aksu (paprika), Kadir İnanır
(Kadir), Lâle Belkıs (Lale), Erol Solak (Gaddar), Tutgut Özatay (Turgut), Nubar
Terziyan, Nedret Güvenç (paprika’nın annesi), Aliye Rona (Falcı), Attila Ergün,
Hüseyin Zan (Oski), Danyal Topatan, Suna Selen (Gaddar’ın annesi), Feridun
Çölgeçen, Oktay Yavuz (kumarbaz), Hasan Ceylan, Faik Coşkun, Arap Celal İhsan
Bayraktar (Çingene), Yaşar Şener, Hakkı Kıvanç (Çingene), Arap Celal (Çingene),
Cevdet Balıkçı (Çingene), Sabahat Işık, Muzaffer Yenen
► Kadir ve patronu Turgut.
Kadir; “Kendi derdimde, içki kadehlerinin içindeyim.”Turgut; “Seviyorsun
biliyorum. Sevgini gururuna feda ettiğin bir aşkla seviyorsun. Seviyorsun değil
mi?” Kadir; “Evet, çok. Kendimi unutacak kadar çok seviyorum.”Turgut; “Beni
dinle öyleyse. Git artık. Sevgini ara, sevgine koş. İçki kadehleri bir yerden
sonra ölümü oluyor insanın, sonu oluyor.” Kadri; “Ne yapabilirim?”Turgut; “Seni
bekleyen, seninle mutlu olmaya hazır bir insan var. Ona koş.”
‘Paprika’nın en az başarılı
Yeşilçam uyarlaması. Beyoğlu’nda bir kumarhane. Sarışın Oski ve Oktay Yavuz da
sıkı kumarbazlar ama Kadir tüm paralarını alıyor. O gece Mestan’ın kemanı
eşliğinde Çingene güzeli Paprika’nın dansını izliyoruz. Kadir kazandığı
‘serveti’ ona verir. Genç kızın ‘mükâfat’ olarak verebileceği yalnızca öpücüğü
varmış. Paprika o kadar alımlı ki Oski de sırnaşır. Sonrası kavga dövüş. Oski
yiğit biri değil galiba. Yediği dayağın acısını çıkarmak için Kadir’i arkadan
bıçaklatır. Kan revan içindeki kahramanımıza gazino patronu Turgut ve şarkıcı
Lale yardımcı oluyor. Bir sağlık merkezine götürmek isterler ama O karşı çıkar;
“Hayır, hastane istemem.” Kanunla bir sorunu olduğu ortada ama ne olduğu
belirtilmiyor. Kendine gelirken Lale başucundaydı. İlerde hamilelikle sonuçlanacak
kısa bir beraberlikleri olacak. Turgut da kediye ciğer emanet eder gibi “Burada
kalmanı bana yardım etmeni istiyorum. Gazinoma, iyiliklerime, kötülüklerime,
karanlık dünyama, (Lale’yi kastederek) her şeyime ortaksın” demişti.
Bu arada
Paprika’yı ve Çergisini tanıyoruz. Rengârenk giysili Çingeneler. Yüzyıllar önce
Hindistan’dan başlayan göçleri hâlâ devam ediyor galiba. At arabaları,
çadırlar. Küpeli Arap Celal; Ayyaş Yaşar Şener; Hasan Ceylan; Falcı Aliye Rona;
‘Tek Göz’ (ama her sahnede göz bandının yeri değiştiği için hangi gözünün
görmediği anlaşılmayan) Atilla Ergün; İspanyol paça pantolonlu kemancı Mestan.
Ve elbette Gaddar. ‘Pırlanta gibi bir karısı var’ ama onun gönlü Paprika’da.
Paprika. Bir biber tarlasında dünyaya gelmiş. Bu yüzden biraz acımasız.
“Kaderim bu benim. Sevgimi nefret olarak belirtmek zorundayım.” Çerçi’nin
erkeklerini ‘birbirine katar sonra da kara kara düşünür’. Kazanana dudaklarını
verecekmiş. Tek Göz’ü döven Gaddar umutla beklerken bıçak gibi bir yanıt
alıyor; “Bana değil lan, bana değil. İçerde uyuklayan karına ispatla sen
erkekliğini.”
Turgut bir ‘av partisi’nde
Paprika’yı görür. Sonrası ‘Sürtük’ (1965/70) gibi. Karar vermiş onu şöhretli
bir şarkıcı yapacak. Tek koşulu (niyeyse) ‘hayatına hiçbir erkek girmeyecek,
hiçbir erkeği sevmeyecek’. Beklendiği gibi genç kızı Kadir’e ‘emanet eder’
. Plak anlaşması yapılır.
Ama ortalığa atılan plaklar Neşe Karaböcek’in. Artık ‘meşhur bir yıldız’.
Romanda sevdiği Rogi Jancsi’yi görmek için Budapeşte’ye giden Paprika’ydı (sf.
122–170). Filmde ise Gaddar, İstanbul’a geliyor. Bu yolculukta ‘şarap sarımsak
kokulu, çürük dişli, tahta bacaklı 6 kişiyle yatmak zorunda kalan’ genç kızın
başına gelenleri yaşamadığı için çok şanslı. “Besbelli, dünya erkeklerin, sırf
erkeklerin dünyasıydı (sf. 132).” [Belki tesadüf, Gazino’ya geldiğinde Paprika
‘Hani Bir Gün Gelecektin’ (Teoman Alpay) şarkısını söylüyordu.]
İşin içine
aşk karışınca verilen sözlere pek güvenmemek gerekiyor. Paprika ve Kadir
beraber olurlar. Neyse ki Lale’nin hamileliğini olduğu gibi Turgut bunu da
anlayışla karşılıyor. Doktor’un nikâh töreni sırasındaki itirazının sonucu ne
oldu
► Kar içinde İstanbul. Güvercinler, insanlar. Hepsi ‘Ekmek Kavgası’nda.
Tertemiz yüzlü bir genç kız, Pınar evde diktiklerini bit pazarındaki
tuhafiyeciye satıyor. Bundan sonra bu da zor gibi. Dükkân sahibinde
‘parasızlığın belini büktüğünden’ ve ‘işlerin kötülediğinden’ başka laf yok.
“Yeni mal istemiyorum artık. Geçen defa getirdiklerin duruyor daha.” Pınar’ın
“Yeni modeller bulurum size” ve “Daha ucuza vereyim” şeklindeki sessiz
çığlıkları yararsız; “Kurtarmaz maalesef. Hesabı kapatalım.”
Eczaneye uğramasının nedeni
evde anlaşılır. Annesi Güzide Hanım ağır hasta. “Günden güne eriyor zavallı.”
Ev sahipleri Remzi ve annesinin gösterdiği özveri az bulunur cinsten. “Hadi bu
ay da kira almayalım. Üstelik cebimizde ne varsa verelim ama faydası yok… Bu
hastalık başka ,türlü bakım ister… Yiyeceği içeceği en iyi şekilde olacak.
Masraf hastalığı bu. Zengin hastalığı bu.” İyi bir hastane, doktor, en son
ilaçlar ve bunlar için para, ‘gözü kör olası para’ gerekli.
Çaresiz kalan Pınar,
annesinin sözünü ettiği akrabalarına gider. Rahmetli babası Necmi ile Hayri
Bey’in oğlu Faruk arasındaki benzerlik şaşırtıcı. Hısım olduklarını anlatıyor
ancak dinleyen kim. Delikanlı O’nu ‘para koparmaya’ gelmiş bir yalancı sanır.
Gerçeği babasının sözlerinden öğreneceğiz.
Yalancı olan O değil benim.
Senelerdir çektiğim vicdan azabını bilemezsiniz. Bir gün her şeyin ortaya
çıkacağını biliyordum. Üvey kardeşimdi Necmi. Benim yüzümden sürünerek öldü.
Annemiz bir, babalarımız ayrıydı. Bir gün kaybettik annemizi. Çok zengindi.”
Tüm servet
iki kardeşe kalır. Necmi, Hayri’den farklı olarak müzik ve karısı Güzide’den
başka bir şeyle ilgilenmiyor. Paranın idaresini abiye bırakarak Avrupa’ya giderler.“Necmi
ve karısı Viyana’ya gittikten sonra çalışmaya başladım. Kazanmak, daha çok
kazanmak başka hiçbir şey düşünmüyordum. Bütün benliğimi inanılmaz bir para
hırsı kaplamıştı… En büyük işadamlarından biriydim artık. Üç yıl sonra bir de
fabrika sahibi olmuştum.” Bu arada kardeşinin hissesine el koyup para
göndermeyi kesmiş.
Bunlara ‘ufak bir çocuk bile
inanmaz’ fakat Necmi ne yapsın. Mahkemeden bir sonuç alamayacağı belli.
‘Tahsilini bitirip diplomasını alamadığı için müzik öğretmenliği yapamıyor’.
Dert dert üstüne. ‘Meyhane şarkılarını, göbek havalarını bilmiyor milleti
coşturamıyor’ diye çalıştığı pavyondan da kovulmuş. Küçük kızı Pınar’a mama
bile alacak durumu yok. Kaldıkları otelin sahibi “Borcunu ödemezsen çıkarsın
buradan” diye bastırıyor.
‘‘Bu zillete dayanamayıp’
kendini kamyonun altına atar. Kardeşinin ölümüyle fabrikatörün aklı başına
gelmiş. Fakat çok geç. Ana kızı otelden atmışlar, aradınsa bul.
Bu sırrın kendisiyle beraber
mezara gideceğini düşünürken, 20 yıl sonra günahını affettirmek için ne
mümkünse yapacak. Gerçi kızı Aysel “Unutmaya çalış baba…
Hayri Bey, yine kucak dolusu
armağanla gelmiş. Amacı genç kızın ‘geçmişte olanları unutması, kalbinin
yeniden yaşama sevinciyle dolması’. Sonraki bir gece babasının ‘hissesinin bir
kısmı’ olan 500 bin liralık çek verir. Aysel, her zamanki gibi acımasız,
küçümseyici. Faruk’un ise en mutlu günleri. Pınar’la birbirlerini sevmişler.
Pınar ve Faruk evlenecekler. (Murat Çelenligil – Sinematürk)
BİR PINAR Kİ (1972)
Yönetmen: Nuri O.
Ergün
Senaryo: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Ali
Yaver
Yapım: Er Film/Berker
İnanoğlu
Ses Kayıt: Tuncer
Aydınoğlu, Işık Şefi: Cengiz Arlı (Ender Işık Servisi), Jenerik: Refik
Onubil, Prodüksiyon Asistanı: Metin Ok, Kamera Asistanı: Ünal
Uğur, Reji Asistanları: Attila Gökbürü, Ç. İzzet Özkaya,
Oyuncular:
Kartal Tibet (Faruk), Atıf Kaptan
(Hayri), Arzu Okay (Pınar), Deniz Erkanat (Necla), Kayhan Yıldızoğlu (Banker
Cevat), Suna Selen (Güzide), Nazan Adalı (Aysel), Nubar Terziyan Benan Öz
(Himetçi), Müşerref Çapın (Nahide), Nezihe Güler, Türker Tekin (Remzi)
18 Şubat 2018 Pazar
PAROLA YILDIRIM (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Mehmet
Bozkuş
Kamera: Yılmaz Ceylan
Yapım: Birlik Film/ Mehmet
Karahafız, Hasan Çakır, Çetin İnanç
Oyuncular:
Yıldırım Gencer, Yeşim Yükselen, Figen
Han, Süreyya Konda, Adnan Mersinli, Enver Dönmez, Türker İnan, Mennan Hümaşa,
Enver Ökkeş, Ali Demir, Haydar Karaer, Yusuf Çağatay, Mustafa Yavuz
Konu: Kirli işler çeviren bir çeteyle masum
bir kızı haydutların elinden kurtaran bir hafiyenin öyküsü.
PARA (1972)
Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Erdoğan Tünaş,
Foto Direktörü: Mustafa Yılmaz
Yapım: Akün Film /( İrfan Ünal
Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Senkron: Mustafa
Kent, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Işık Şefi: Erol Batıbeki, Ömer
Ekmekçi, Reji Asistanı: Nilgün Karagüler, Kamera Asistanı: Abdullah
Gücek, Prodüksiyon Amiri: Nuri Tuncal, Sabri Aslankara, Asitan
Rejisörü: Zafer Par, (Lâle Film Stüdyosunda
seslendirilmiş -ve Ören Film Laboratuarında renklendirilmiştir )
Oyuncular: Tarık Akan (Murat), Perihan Savaş (Aysel),
Yalçın Gülhan (Ferit), Sevda Karaca, Tijen Doray, Reha Yurdakul (Murat’ın
Abisi), Tuncer Necmioğlu (Aysel’in babası), Hulusi Kentmen (Mahmut), Hikmet
Taşdemir, Suna Selen (Yenge), Ali Karagöz, Akif Kilman, Feridun Çölgeçen,
Mürüvvet Sim (Terzi), Muazzez Kurdoğlu (Aysel’in annesi), Mine Sun, İlknur
Taçbaş, Tevfik Şen, Yılmaz Kurt
Konu: Biri zengin ve diğeri fakir
iki erkekle bir kadının öyküsü
ÖRÜMCEK (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Taner Oğuz
Operatör Sertaç Karan
Yapım : Metin Film / Işık Toraman
Reji Asistanı: Sami Güçlü, Kamera Asistanı: Nusret
Öz,
Oyuncular: Hüseyin Zan, Hülya Darcan,
İstemi Betil, Yeşim Yükselen, Erden Alkan, Altan Günbay, Ekrem Gökkaya, Ersun
Kazançel, Nesrin Kaptan, Hüseyin Güler, Oktay Yavuz, Arap Celal, Ali Seyhan,
Cevdet Balıkçı,
Konu: Kaçakçılarla mücadele eden
örümcek adamın fantastik öyküsü.
ÖLÜR MÜSÜN ÖLDÜRÜR MÜSÜN (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Foto Direktörü: Feyzi Eryılmaz
Yapım: Umut Film / Abdurrahman Keskiner
Bükey Film stüdyosunda seslendirilip
Saner Film stüdyosunda hazırlanmıştır.
Oyuncular: İrfan Atasoy, Ülkü Özen, Gül
Taner, Gökçe Güven, Ekrem Gökkaya, Ahmet Karaca, Ali Ekdal, Erdoğan Seren,
Mehmet Yağmur, İbrahim Sert, Gökçe Güven,
Konu: Bir gangsterlik öyküsü
ÖLÜMLE UĞRAŞANLAR (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Oğuz Gözen
Kamera: Şener Işık
Yapım: Şen Film/Şahin Şen,Kemal Özer
Oyuncular: Ferit Bozkurt, Seyhan Gümüş,
Necip Tekçe, Enver Dönmez, Süheyl Eğriboz, Yaşar Güçlü, Doğan Tamer, Muharrem
Yücesan, Kadri Değirmenci, Şahin Şen
Konu: Uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele
eden bir gazetecinin vurdulu, kırdılı dramatik avantür film. Filmin çekimi yedi
iş gününe sığdırılmıştır.
ÖLÜMLE SEVİŞENLER (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Mehmet
Aslan
Kamera: Nihat Çifteoğlu
Yapım: Metin Film / Işık
Toroman
Kamera Asistanı: Nihat
Çifteoğlu, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Ses Kayıt: Hasan
Bektaş, Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar,
Oyuncular:
Murat Soydan (Kaplan), Fatma Belgen (Bety),
İstemi Betil (İvangani), Orçun Sonat (Necdet), Deniz Erkanat (Liza), Hüseyin
Zan (Papaz), Ceyhan Cem, (Papazın kızı), Zeki Tüney (Dimitri), İbrahim Kurt,
Ali Seyhan, Kazım Kartal, Ata Saka, Cevdet Balıkçı, Altan Günbay, Erdoğan
Seren, Oktay Yavuz
Konu: Dağlara çıkıp komando savaşı
veren gençlerin öyküsü.
ÖLÜME YAKLAŞMA (1972)
Senaryo ve Yönetmen: Semih
Evin
Kamera: Muzaffer Güleryüz
Yapım: Kartal Film
Oyuncular:
Cihangir Gaffari, Melek Görgün, Deniz
Erkanat, Reha Yurdakul, Mine Sun
ÖLÜME KÖPRÜ (1972)
Yönetmen: Mehmet Aslan
Hikaye ve Senaryo: Vural
Pakel
Foto Direktörü:Ali
Yaver
Yapım: Özer Film / Vural
Pakel, Enver Özer
Montaj Şefi: Özdemir
Arıtan, Laboratuar Şefi: Recai Karakaş, Sesleri Çeken:Tuncer
Aydınoğlu, Bican Avşar, Asistan Yönetmen: Tarık Gün, Kamera Asistanı:
Tuncay Ural, Işık Direktörü: Haydar Aslan, (Funda Işık Servisi),
Acar Film renkli laboratuarında hazırlanmıştır
Oyuncular:
Fikret Hakan, Bahar Erdeniz, Orhan
Günşıray, Gülgün Erdem, Yavuz Selekman, Semra Yıldız, Raik Alnıaçık, Hüseyin
Zan, Dündar Aydınlı, İbrahim Kurt, Sönmez Yıkılmaz,
Konu: Hapisten çıktıktan sonra eski bir arkadaşını arayan
kabadayının öyküsü
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)