Senaryo: Safa Önal, Bülent Oran (Tamer Yiğit’in bir öyküsünden)
Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yılmaz
Müzik: Yalçın Tura
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal
Oyuncular: Türkan Şoray (Elif), Ayfer
Feray, Nihat Ziyalan (Vedat), Suzan Avcı, Selim Kaya (Murat), Mümtaz Ener
(Doktor), İhsan Yüce, Şükriye Atav, Nermin Özses, Remziye Fırtına, Yaşar Şener
(dolandırıcı), Muzaffer Civan (dönerci), Ahmet Turgutlu (bekçi), Mustafa Yavuz,
Tahsin Koray (Murat), Refik Kemal Arduman, İbrahim Uğurlu, Muzaffer Doğan,
Ajlan Aktuğ (sami), Meral Kurtuluş, Feridun Çölgeçen, Orhan Erdamar, Tomris
İncer (hemşire)
Konu: Film Şoray'ı felçli yavrusu Murat'ı
(Selim Kaya) ne pahasına olursa olsun tedavi ettirmeye kararlı Elif kadın
rolünde karşımıza çıkartıyor. Sırtladığı yavrusuyla köyden İstanbul'a inen
Elif’in başına gelmedik kalmıyor.
* Türkan Şoray
"Dönüş"le yönetmenliğe başarılı bir giriş yapmış, gerek tema
zenginliği, gerekse, coşkulu bir duyarlık ve sinema duygusuyla dikkatleri
çekmişti. Şoray, çabasını bu kez" Azap"la sürdürüyor.
Tamer
Yiğit'in bir öyküsünden alınan ikinci filmi, birincisi gibi yer yer oldukça
abartılmış bir melodram yükü getiriyor karşımıza... Kötülerin, kötülüklerin bir
antoloji gibi birbirini izlemesi, seyircide inanma duygusunu eksiltiyor
gitgide... Gerçi İstanbul'da vardır tüm bu gösterilenler, hepsi olabilir
gerçekten... Ama hepsi böyle birbiri ardına, aynı insanın başına gelir mi?
Öykü, tüm abartılmışlığına karşın, bir ana çizgiyi, evlat sevgisini ve evladını
mutlaka kurtarmak isteyen bir ananın inadını işlediğinden, dramatik gücünü
sonuna dek koruyabiliyor. Şoray, yönetmen olarak yine başarıdan uzak değil.
Çekimleri, duyarlı, düşünülmüş, yer yer özgün, vurucu buluşlar içeriyor...
Benimsediği, sevdiği bir öyküyü anlatmasını biliyor Şoray ve fılminden
seziliyor, öyküyü sevdiği, benimsediği... Ismarlama bir iş karşısında
olmadığınızı seziyorsunuz. Bu içtenlik bile az şey değil aslında...
"Azap''', konu/tema bütünlüğü bakımından nerdeyse "Dönüş" kadar
ilginç bile sayılabilir. Ancak melodram yanının aşırı ağır basmasının yanı
sıra, oldukça savruk bir teknik çalışma da filmin lehine sonuç vermiyor.
(Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”, syf, 128)