Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Manasi
Filmeridis
Yapım: Er Film/Berker
İnanoğlu
Oyuncular:
Kadir İnanır (Halil Uysal), Semra
Özdamar (Zeynep), Hülya Şengül (Selma), Mümtaz Ener (Mahkum), Nubar Terziyan
(Osman Reis), Süha Doğan (Selim Gökçe), Şükriye Atav (Şaziye Hanım), İhsan
Baysal (Manav Tahsin Ersöz),Hüseyin Zan (Selim Gökçe’nin kardeşi), Ali Şen
(Bakkal Faik), Ceyhan Cem (Mehtap), Renan Fosforoğlu (Berber), Ali Ekdal, Faik
Coşkun (Meyhaneci), Ahmet Kostarika “Turgutlu” (Kahveci), Cihat Alpan, Necati
Gökhan, Osman Han (Şefik), Ekrem Gökkaya (İbrahim), Zeki Sezer (Savcı), Ekrem
Dümer (Ağır ceza reisi), Mustafa Yavuz (Gardiyan), Ali Ekdal
Konu: Halil “Yüreğine, bileğine sağlam
delikanlıdır.” Kimsesiz. İstanbul Şehremini doğumlu. Ama, Beyoğlu’nda yaşıyor.
Manavın karşısındaki sokakta, babadan kalma evi kiraya vermiş. Mahalledekiler,
özellikle Şaziye Hanım’ın kızı, Foto Roman meraklısı Selma onu çok seviyor.
Yıllar sonra, kızının ölümü için onu suçlayan acılı anneye şunları
söyleyecektir. Tek bir suçum var, şuradan ayrılmış olmak. O bile suç değil.
Gençtim, cahildim, görmemiştim.” Babası İsmail Reis onun, kendisi gibi bir
balıkçı olmasını hiç istememiş. O da, Selim Bey’in kumarhanesinde ve Çağlar Saz
Salonunda (sonradan bin pişman olacağı) kabadayılık yapıyor. Bir gece, adamları
Şefik ve İbo, Selim Bey’in odasına bir genç kızı, Zeynep’i getirirler. “İşte
bu, patron. Dışarıdan gelmiş. Bizim otelde kalıyormuş. Lokum gibi ha.” Genç
kız, sazda ve otelde “Bu işler için kahpe olmak lâzım” diyeceği hayata
zorlanır. Zeynep’in onca dayak ve gözdağına direndiğini gören Halil, sonunda
Selim Bey’e, kendisinden beklediğimiz tepkiyi gösterir : “Bırak gitsin.
Zorlama. Belli ki o biçim değil bu kız.” ‘Namusunu ve hayatını’ kurtardığı
Zeynep’in anlattıkları “Yabancısıyım İstanbul’un. İş aramaktayım.. Kasabadan da
namus belasına kaçtım. Bir abim vardı, ölünce aciz gördüler beni. Evimizi,
yolumuzu pusuladılar. Barınamadım.” Halil “Kaybol git, hiç durma. Burası
İstanbul’dur, gık demeden 50’yi buldururlar insana” diyor ama genç kız bir fabrikada
iş bulup çalışmaya başlayacaktır. Delikanlı da artık orada barınamaz.
Tartışarak, üstelik patronu bir güzel döverek işten ayrılır. İntikam için yanıp
tutuşan Selim’in eline, daha o gece, bir fırsat geçer. Annesinin, sevmediği
biriyle evliliğe zorladığı Selma, Halil’e kaçmak için saz salonuna gelince
Selim, ona zorla sahip olur. Genç kız kendini asar. Selim’i öldüren Halil’e,
mahkemede 13 yıl ceza verirler. Şaziye Hanım, nedense, kızının ölümünden onu
sorumlu tutacaktır. Mahallelinin de ona olan sevgisi azalır. Selim’in kardeşi
Oski öç almak için peşinde “Halil’i yaşatırsam namerdim.”
Hapishanede,
bir iç hesaplaşma içinde olduğunu görüyoruz; “Zeynep onu hiç yalnız bırakmaz ;
“Sayılı gün, nice uzun olsa da biter.” Birkaç yıl sonraki afla mahallesine
dönüş. Şaziye Ananın ve mahallelinin sevgilerini tekrar kazanması için
Zeynep’in yardımı gerekir. Evlenirler. Aylar sonra “İki canlıyım Halil.” Oski
ve adamlarından kurtulmak için Karadeniz Ereğlisi’nde denizcilik yapan arkadaşı
Üzeyir’in yanına gitmeye karar verirler. Keşke çocuğunu görecek kadar
yaşayabilseydi. Filmin sonunda Haydarpaşa Garı ve Anadolu Ekspresi.. 10 kurşun,
Halil’i, üzerinde o yıllarda çok sevilen parkası ile rayların arasına
serer.(Yazan: Murat Çelenligil)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder