Powered By Blogger

30 Mart 2018 Cuma

ÖRDEK ÇIKACAK KAZ ÇIKACAK (1975)


Yönetmen:Taner Oğuz
Senaryo:Recep Filiz
Kamera:Sertaç Karan
Yapım:Dinçer Işık

Negatif Kurgu: Mahmut Eskici, Kâzım Çakırmanoğlu, Laboratuar Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Reji Asistanı: Adem Ayral, Kamera Asistanı: Selçuk, Prodüksiyon Amiri: Erol Deniz, (Yeni Stüdyoda yapılmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Aydemir Akbaş, Elif Pektaş, Senar Seven, Tevhit Bilge, Asuman Arsan, Perihan Ateş, Kadir Kök, İsmet Erten, Perihan Ateş, Hülya Çam, Işık Yavuz, Tuncay Öziner, Özcan Özgür,

Konu: Taşradan gelen bir tombalacının büyük kentteki öyküsü


OY EMİNE (1975)


Yönetmen:Osman Nuri Ergün
Görüntü Yönetmeni:Nedim Akanlar
Yapım:Haydar Film/Mahmut Üçüncüoğlu

Oyuncular: Erkan Ocaklı, Aysun Güven, Önder Somer, Suna Selen, Nubar Terziyan, Hasan Ceylan, Müşerref Çapın,

Konu: Köyde geçen bir kan davasının öyküsü.

O’NUN HİKAYESİ (1975)


Yönetmen:Yılmaz Atadeniz
Senaryo:Fikret Tekin
Kamera:Sertaç Karan
Yapım:Ender Film/Ender Çakar

Oyuncular: Melek Görgün, Ünsal Emre, Kuzey Vargın, Romina Terry, Kenan Pars, Nubar Terziyan, Gülten Kaya, Erdinç Akbaş

Konu: Bir asansör kazası sonucu cinsel istekleri artış gösteren ve bunları tatmin yoluna giden kahramanımızın tedavi görmesi ve tedavi sonucunun Eyüp Sultanı ziyaretle noktalanması ve normal aşkı bulması sinemamız şablonlarına oturuyordu. O'nun Hikayesi, Pauline Eeage'nın bir romanı (ve bu romandan yapılan film) seks, cinsellik sadizm üzerine bir fantezi. Aslında romanı Jean Paul Sörtre/Simone de Beauvoir ikilisinin takma isimle yazdığı da söylenir (hatta kitabın bu yazarların adı ile basılmış baskısı bile vardır) Film ülkemize yurtdışında epeyce yankılanma yaptıktan sonra geldi hatta filmin aslı gelmeden önce bir Alman filmi hiç alakası yok iken bu isimle gösterime çıkarıldı Sonra Atadeniz'in filmi sinemalara geldi; Atadeniz'in filminin -dolayısıyla Tekin'in Öyküsünden her ne kadar izler taşısa da – Reage’nin roma-nının ve sinema uyarlamasının bir yerli versiyonu olduğunu kabul etmek zordur.

ONİKİ ÇILGIN KIZ (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Savaş Eşici, Cavit Yörüklü
Kamera:Erhan Canan, Mükremin Şahin
Yapım:Birlik Film/Müfit İlkiz
Yeni Stüdyoda hazırlanmıştır.

Oyuncular: Şebnem Arcan, Zerrin Doğan, Melek Görgün, Figen Han, Ayşın Soylu, Salih Kırmızı, Ümit Acar, Rafet Kalkan, Mesut Engin, Oya Peri, Birsu Birsel, Yonca Yücel, İlknur Taçbaş, Aynur Akarsu, Anuşka, İksan Gedik, Doğan Tamer, Şebnem Arcan, Ümit Acar, Kudret Karadağ, İlhan Hemşeri, Yadigar Ejder, Yusuf Sezer, Tevfik Şen

Konu: Ajan kızları kanunun pençesine teslim eden bir gazeteci kızla, sevgilisinin öyküsü.


OH DE YAVRUM OH DE (1975)





Yönetmen:Savaş Eşici
Senaryo:Nuran Eşici
Kamera:Erhan Canan
Yapım:Birlik Film/Müfit İlkiz

Oyuncular: Mesut Engin, Selen Büke, Ali Aşrafi, Melek Görgün, Anuşka, İlknur Taçbaş, Cevat Kurtuluş, Tarık Şimşek

Konu: Esrarengiz bir çantanın peşinde koşan haydutlarla işportacılık yapan bir gencin öyküsü .

NÖRi KANTAR AİLESİ (1975)


Yönetmen:Ertem Göreç
Senaryo:Tekin Akmansoy
Kamera:Orhan Kapkı
Yapım:Sezer Film/Berker İnanoğlu

Oyuncular: Tekin Akmansoy, Leman Çidamlı, Defne Yalnız, Sema Eyüboğlu, Macit Flordun, Türker Tekin, Hülya Tuğlu, Nubar Terziyan, Tevhit Bilge, Feridun Çölgeçen, Ekrem Gökkaya, Atıf Kap-tan, Nuri Tosun, Cevdet Arıkan, Hasan Ceylan, Yüksel Gözen, İsmail Hakkı Şen, Ekrem Dümer, Nezihe Güler, Nevin Güler, Yavuz Şeker

Konu: Filmde, Nuri Kantar ve Kuşkonmazoğlu arasındaki mücadele anlatılır. Nuri Kantar, eşi ve akrabalarıyla mutlu bir hayat sürmektedir. Sahip olduğu şirketin yönetim kurulu başkanlığını yürütür. Kuşkonmazoğlu ise şirketin yönetim kurulu üyelerinden ve ortaklarındandır. İsim benzerliğinden dolayı yaşanan bir karışıklıkta Nuri Kantar’ın öldüğü sanılır. Bu durumu fırsat bilen Nuri Kantar, ölümünden sonra olacakları gözlemlemek için gizlenir. Kuşkonmazoğlu, Nuri Kantar’ın yokluğunda şirketi dolandırmaya çalışır. Yaşananları sessizce izleyen Nuri Kantar’ın ortaya çıkmasıyla her şey gün yüzüne çıkacaktır. (Hüseyincan Eryılmaz)

NERDEN ÇIKTI BU VELET (1975)


Yönetmen:Osman Fahir Seden
Senaryo:Osman F. Seden, Zeki Akasya,Metin Akpınar
Görüntü Yönetmeni:Cahit Engin
Kameraman:Ali Güven
Yapım:Erman Film/Hürrem Erman

Asistan Rejisör: Arif Erkuş, Set: Mustafa Doğan, Mustafa Kıtı, Nurettin Akgül, Yadigâr Gülmez, Işık Şefi: Erol Batıbeki, Ar Direktör: Erdil Demirbağ, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Montaj-Senkron: İsmail kalkan, Mehmet Koçak, Sabit Özergül, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Prodüksiyon Amiri: Avni Turan, Yardımcısı: Bilâl Gülcan, (Yeni Stüdyoda renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Zeki Alasya, Metin Akpınar, Hale Soygazi, Nisa Serezli, Fatma Belgen, Turgut Boralı, Ali Cağaloğlu, BakiTamer, Gönül Genç, Melek Ayberk, İlhan Hemşeri, Diler Saraç, Şeref Çokşeker, Nubar Terziyan, Ata Saka, Mehmet Yağmur, Tevfik Şen, Yusuf Çetin, Ali Demir, Muharrem Gürses, İhsan Gedik, Feridun Çölgeçen, Ahmet Kostarika, Fadıl Garan, Küçük Yıldız: Murad Koçyiğit

Konu: İki saf ve iyi niyetli adam peşleri-ne takılan küçük bir çocuğu evlerine götürürler. Ama ev sahibinden çekinir-ler. Çocuğu saklamak isterler. Daha sonra çocuğun zengin bir ailesinin ol-duğu ortaya çıkar.

29 Mart 2018 Perşembe

NAMI DİĞER ÇOLAK (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Kemal Kan
Operatör:Fevzi Eryılmaz
Yapım:Ali Metinel

Sesleri Alan: Ender Teker, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Montaj ve Senkron: İsmail Kalkan, Mevlut Koçak, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Laboratuar: Hasan Örnek, Sabahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, Kamera Asistanı: Adem Batuhan, Reji Asis-tanı: Adem Ayral, Set Amiri: Hamdi Badil, Set: Dursun Sağlam, Mehmet Atik, Dekor Abdullah Budak, Yılmaz Işık servisi Şef: İsmail Karadoğan (Yeni renkli film stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Serdar Gökhan, Elif Pektaş, Canan Kuntay, Kâzım Kartal, Gülten Kaya, Giray Alpan, Arap Celal, Engin Baykal, Nilüfer Badur, Kadir Kök, Yusuf Çetin, Ata Saka, Ahmet Karaca, Lütfü Engin, Kenan Karagöz, Sırrı Elitaş, Mustafa Yavuz, Korhan Eriş, Ali Demir, Reşat Ateş, Mehmet Gerçek, İbrahim Alben, Küçük Yıldızlar: Nalân Gülergin, Sonay Gülergin

Konu: Filmde, bir kaçakçılık çetesini çökerten Murat’ın hikâyesi anlatılır. Murat polistir. Avrupa’dan kaçak alkol ve sigara getiren bir çetenin peşindedir. Arkadaşı Ömer ile birlikte kabadayı rolüne bürünürler. Çetenin ortaklarından olduğunu öğrendikleri bir iş adamının öldürülmesi ve çete üyelerinin sıklıkla uğradıkları gazinoda işlenen fail-i meçhul cinayetler Murat ve Ömer’in şüphelerini artırır. Fakat Ömer ve Murat’ın varlığından rahatsız olan çete, onlara pusu kurar ve Ömer öldürülür. Artık Murat hem çeteyi çökertmek hem de arkadaşının intikamını almak için mücadele edecektir. (İbrahim Veli Sözer)


MUZ SEVER MİSİNİZ (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Oksal Pekmezoğlu
Kameraman:Dinçer Önal
Yapım:Gaye Film/Erdoğan Tilav

Negatif Montaj: Mustafa Karataş, Gaye Işık Servisi Şef: Ergun Şimşek, Kamera Asistanı: Uğur Döndür, Ses Yapım: Emel Işık,

Oyuncular: Mete İnselel, Seher Şeniz, İlhan Daner, Anuşka, Gönül Tansel, Yüksel Gözen, Renan Fosforoğlu, Feridun Çölgeçen, Hamit Has, Gülten Kaya,

Konu: Mete şapşal, salak ve sakar bir bakkal çırağıdır. Servis yaptığı evlerden birinde zengin bir işadamı, yabancı bir kadınla metres hayatı yaşamaktadır. İşadamının karısı boşanmayı kabul et-mediği için metresi sınır dışı edilmek üze-redir. İşadamı metresi şapşal Mete İle evlendirmeyi düşünür.

MİNİK CADI (1975)


Yönetmen:Nejat Saydam
Senaryo:Erdoğan Tünaş
Fotoğraf Direktörü: Melih Sertesen
Müzik: Esin Engin
Yapım :Acar Film/Murat Köseoğlu

Sesleri Alan Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Kamera: Fehmi Eryılmaz, Reji Yardımcısı: Cevat Şahiner, Işık Şefi: Cengiz Arlı, Set Amiri: Ahmet Ateş, Dekorlar: Bilal Uysal, Mustafa Acar, Montaj: Özdemir Arıtan, Laboratuvar Şefi: Recai Karataş, Prodüksiyon Amiri: Refet Gülerman, Prodüksiyon Temsilcisi: Gürcan Köseoğlu, Jenerik: Erim Gözen,
Acar Film stüdyosu renkli laboratua-rında hazırlanmıştır

Oyuncular: Meral Zeren, Bülent Kayabaş, Adile Naşit, Asuman Arsan, Senar Seven, Yüksel Gözen, Hulusi Kentmen, Semih Sezerli, Belkıs Dilligil, Cevat Kurtuluş, Müşerref Çapın, Sami Hazinses, Birtane Güngör, Çeler Tan-doğan, Ertuğrul Bilda, Yükxsel Gözen, Yusuıf Sezer, İlhan Hemşeri, İsmail Varol, Dolgan Sezer, Çocuk Yıldız: Çiçek Dilligil (D: 1970)

Konu: İnsanüstü birtakım güçlere sahip olan Minik Cadı, zengin bir işadamı olan Murat Bey'in hayatına bir şekilde girer ve onun evinde kalmaya başlar. Evin beslemesini çok seven küçük cadı, Murat Bey'i köylü kızına aşık etmeye çalışacaktır.

Not: Film, Murat’ın tesadüfen karşılaştığı Minik Cadı’dan sonra hayatında meydana gelen değişimleri anlatır. Murat, başarılı bir iş adamıdır. Eşinin ölümünden sonra onu hayata bağlayan tek varlık oğludur. Bir gün oğlunun içinde bulunduğu arabanın denize düştüğü haberi gelir. Bu elim kaza üzerine dünyada daha fazla yaşamak istemez ve kendini öldürmeye karar verir. Arabada son sürat uçurumdan düşmek üzereyken, Minik Cadı ile karşılaşır. Minik Cadı onu hayata bağlayacak, hayatında köklü değişimlerin başlangıcı olacaktır. (İbrahim Veli Sözer)

MACERA (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Remzi A. Jöntürk
Kamera: Ali Yaver
Yapım:Barlık Film/Necdet Barlık

Laboratuar Şefi: Sabahattin Hoşsöz, Sesleri Alan: Feridun Kınay, Barlık Işık Servisi: Şef: Ergün Şimşek, Teknik Ekip: İlyas Akarsu, İsmail Alar, Ahmet Servidal, Reji Asistanı: Erol Yeşilyaprak, (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Serdar Gökhan, Sevda Ferdağ, Tugay Toksöz, Turgut Özatay, Kenan Pars, Oktay Yavuz, Hikmet Gül, İhsan Gedik, Ahmet Karaca, Cango Kemal, Mehmet Jöntürk, Tevfik Şen, Ali Ceylan, Mehmet Yağmur, Kemal As, Kenan Karagöz, Cihan Alp, Ferhat Ünal, Ali Ceyhan,

Konu: Film, Bülent ve Levent adındaki iki denizcinin Yunan Adaları’ndaki maceralarını konu alır. Bülent ile Levent, çok yakın iki arkadaştır. Levent, bir meyhane kavgasında suçu Bülent’in üzerine atar ve onun hapse düşmesine neden olur. Bülent hapiste intikam yemini eder. Levent ise, Stella isimli bir kadını adadan kaçırmak üzere anlaşmıştır. Fakat tecrübeli bir kaptana ihtiyacı vardır ve bu kaptan Bülent’ten başkası değildir. Levent, Bülent’in kefalet ücretini ödeyip hapisten çıkmasını sağlar. Bülent, başta Levent’e çok kızgınken kaçıracakları kadını görünce sakinleşir. Çünkü Stella’yı tanıyordur. İki arkadaş, Stella ile birlikte macera dolu bir yolculuğa çıkarlar. (İbrahim Veli Sözer)

KÜÇÜK BEY (1975)


Yönetmen:Hulki Saner
Senaryo:Esen Püsküllü
Kamera:Rafet Şiriner
Yapım:Saner Film/Hulki Saner

Danışman: Adnan Saner, Kurgu: Özdemir Arıtan, Sanat Yönetmeni: Hasan Nurdan, Teknik Yönetmen: Hasan Nurdan, Yönetmen Yardımcısı: Ali Kıvırcık, Kamera Asistanı: Taci Karataş, Laboratuar Şefi: Recai Ka-rataş, Işık Şefi: Ömer Ekmekçi, Asistanı: Salih Ayvaz, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Ergin Demirçubuk, Şerif Ablak, Set: Çetin uzun, Kazım Versal, Necati Bostancı, (Acar Film Stüdyolarında seslendirilmiş ve renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Ahmet Özhan (Ahmet), Hale Soygazi (Hülya), Atıf Kaptan (Avni), Mürüvvet Sim (Hülya’nın annesi), Tevhid Bilge (Kazım), Baykal Kent (Hüsnü), Feridun Çölgeçen, Şeref Çokşeker, Nezihe Güler, Gülden Pelit, Oya Öger, Ali Demir

Konu: Genç, yakışıklı ve çapkın Ahmet anne ve babasıyla yaşamaktadır. Ka-radenizli babası Avni bey devamlı baskı yapmakta, Ahmet’in yanında ayak, ayak üstüne bile atmasına izin vermemektedir. Kimya mühendisi olan Ahmet babasının hatırı için kimya hocalığı yapmakta, ayrıca ondan gizli bir gazinoda şarkıcılık yapmaktadır. Babası Ahmet’in evlenmesini istemekte, o ise hep karşı çıkmaktadır. Avni bey annesine devamlı oğlunu bu kadar şımarık yetiştirdiği için kızmaktadır. Avni Bey’in oğlunu evlendirme arzusu hiç tükenmez, artık mesleği elindedir. Ve evlenme yaşı gelmiştir. Bütün emeli eski can arkadaşının kızını Ahmet’e almaktır. Bu işin olacağından o kadar emindir ki devamlı kızın babasından kredi almak-ta,böylece kendisini iflastan kurtarmak-tadır. Gelin namzedi, Hülya’nın da anne ve babası Ahmet’i damatları olarak görmektedir. Hülya’nın annesi evde Ahmet’in babası gibi mutlak hakimdir. Kızına Ahmet’in kimya mühendisi olduğunu ve onu istemeye geleceklerini, artık hazır olmasın söyleyip birde Ahmet’in fotoğrafını verir. Hülya Ahmet’i fotoğraftan çok beğenmiştir. Ahmet arkadaşlarıyla sohbet etmektedir. Evlen de artık senden kurtulalım diyen arkadaşlarına Ahmet bana yamayacakları kız herhalde acu-zenin tekidir evde kalmasa zenginliği ön plana atılır mı diye cevap verdikçe Hülya bu sözlere çok bozulur. Arkadaşlarıyla bir plan hazırlar. Annesine babasına Ahmet’le bir pastanede buluşmak istediğini söyler. Birbirlerini yakalarına birer karanfil takarak tanıyacaklardır. Hülya en şişman ve çirkince bir arkadaşını yerine geçirir. Pastanede Hülya’yı bekleyen Ahmet kendisine doğru gelen bu yus yuvarlak çirkin kızı görünce şok olur. Eve gelen Ahmet bu kızla dünyada evlenmem, diye tutturunca babası Avni bey o zaman ben bittim,iflas ettim gitti. Diye bağırır durur ve yine hırsını karısından alır ona çatar. Diğer tarafta Hülya eve gelmiştir. Ve Ahmet’e aşık olduğunu ve ondan başkasıyla evlenmeyeceğini ama onun onu beğenmediğini söyler. Anne baba bozulur. Hülya’nın huy-suz olan annesi, babasına kas kusturmaktadır. Hemen Avni beyi aramasını neticeyi sormasını ve düğünü acilen istediklerini söylemesini ister. Hülya, annesi ve babası,Ahmet’in babasına bü-tün olanları anlatırlar. Hülya’nın oğluna aşık olduğunu duyan Avni Bey mutludur. Ama bu arada onun gazinoda şarkıcılık yaptığı da ortaya çıkmıştır. Herkes sesinin güzelliğinden söz ettiği için Avni bey gidip onu gazinoda dinlemeye karar verir. Ahmet evleneceği için mutsuzdur. En kederli şarkıların söylemektedir. Bu güzel ses babasını hem şaşırtır hem de duygulandırır, oğlu ile iftihar eder. Alkış ve bravo sesleri arasında coşan Karade-nizli baba havaya ateş etmeye başlar. Seyirciler kaçışır, Ahmet’in ödü kopmuştur. kaçmaya başlar. babası onu şarkı söylerken öldürmeye geldi sanar. Babası seninle ve sesinle iftihar ediyorum ve sevincimden ateş ediyorum. Diye bağı-rınca sarılırlar. Bütün davetliler ve aile toplanmıştır. Nikah masasında gelinliği ile oturan Hülya’yı duvak arkasında tanımayan Ahmet nikah memuruna evet demiştir. Karı-koca ilanından sonra hemen ayağa kalkan Ahmet, baba ben içmeye gidiyorum, der ve yürür.

Hülya fırlar duvağını kaldırır, beni almıyor musun, deyince Ahmet döner, karşısın-daki o çok sevdiği Hülya’sıdır.Sevincinden havalara sıçrar. Babasının kucağına düşer. baba bu benim Hülyam, dedikçe, babası tabii eşek oğlum benim der. Sevinç içinde birbirlerine sarılırlar.

KUVVET MACUNU (1975)


Yönetmen:Sırrı Gültekin
Senaryo:Nuri Kırgeç
Foto Direktörü:Nedim Akanlar
Yapım:Asu Film/ Tuncer Üçüncüoğlu

Işık Düzeni Ender Işık, Şef: Aydın Yurteri, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Seslendiren: Necip Sarıcıoğlu, Montaj, Senkron: İsmail Kalkan, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Laboratuvar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Prodüksiyon Müdürü: Mustafa Oğuz, (Yeni Stüdyoda hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Pakcan Koşar, Mualla Omay, Seden Kızıltunç, Renan Fosforoğlu, Ali Cağaloğlu, İ. Hakkı Şen, Yonca Yücel, Meral Deniz, Asuman Arsan, Atıf Kaptan, Türker Tekin, Nevin Nuray, Yonca Yücel, Gülten Kaya, Gül Seren, Cevat Kurtuluş, Ehat Alinçe, Küçük Yıldızlar: Metin Oğuz, Tülin Oğuz, Güzin Oğuz

Konu: Çapkın bir adamın ölürken miras olarak bıraktığı kuvvet macunu formülünü arayan dört oğlunun öyküsü.

KUTU (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Yücel Uçanoğlu
Kamera: Ali Yaver
Yapım:Barlık Film/Necdet Barlık (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Mete İnselel, Gönül Hancı, Turgut özatay, Renan Fosforoğlu, Güzin Özipek, Gülten Ceylan, Nur-Ay, Emel Aydan, Nevin Nuray, Sevda Seren, Handan Adalı, Oktar Durukan, İbrahim Uğurlu

Konu: Öldürülen bir gangstere benze-yen taşralı bir adamın öyküsü.

KÖPRÜ (1975)


Yönetmen:Şerif Gören
Senaryo :Fuat Özlüer (Ahmet Üstel'in bir eserinden)
Kamera:Kaya Ererez
Müzik :Cahit Berkay
Yapım :Akün Film/İrfan Ünal

Oyuncular : Kadir İnanır, Necla Nazır, Fikret Hakan, Hüseyin Peyda, Betül Aşçıoğlu, Levent İnanır

Konu: Film, annesini Fırat nehrinde kaybeden Ahmet’in köyüne köprü yapmak için verdiği mücadeleyi anlatır. Ahmet’in annesi doğuma yetiştirilirken Fırat nehrinde boğulur. Kimsesiz kalan Ahmet, ona babalık eden salcı Hasan’ın yardımlarıyla okur. Okulu bitirip mühendis olunca köye döner. Ahmet’in dönüşü salcı Hasan’ı, dostu Osman’ı ve sevdalısı Zeynep’i mutlu eder. Ancak Ahmet'in nehir üzerine köprü yapmak istemesi bu mutluluğa gölge düşürecektir. (Hüseyincan Eryılmaz)

► Sinemamızın bu günkü ortamında ciddi bir iyi niyet, sinemasal bir yaklaşım izleri. taşıyan, belirli bir konu ve senaryo çalışması içeren her filme, belli bir hoşgörüyle yaklaşma gereği ortada... "Köprü" bu açılardan piyasayı kaplayan "baldırbacak" filmlerinden ayrılan, toplumsal yanları olabilecek blr konuyu perdeye getiren ve özenle çekilmiş bir film olarak, olumlu karşılanabilir... Ama bunun ötesinde film önemli aksaklıklar da içeriyor ve Şerif Gören'den "Endişe"den sonra beklenileni vermenin uzağında kalıyor ...

"Köprü"nün belli başlı aksaklığı, bir "yanlış iyi öyküye dayanmaması ... Sinemamızda çokluk böyle olur: Genellikle bireysel ve ruhbilimsel düzeyde. İlginç bir insan ilişkisini yakalayan her öyküye, "mal bulmuş magribi gibi sarılınır ve ortaya bir "şaheser" çıkacağı önceden ballandıra ballandıra ilan edilir... "Köprü"nün "orijinal hikaye'sinin yaratıcısı bay Ahmet Üstel’de, herhalde bir “Ankakuşu" yakaladığını sanmış ... Ne var ki, sinemamızın gedikli senaryocularından bay Ahmet Üstel’in gerçekten de iyi bir filmin çıkış noktasını oluşturabilecek öyküsünün hakkından gelmesini becermiş... Filmdeki insan İlişkilerini gerçek kabul etmek, olana bitene inanmak "mümkün değil" …...

Ama buna karşı Şerif Gören, filmine belli bir sinemasal canlılık ve görsel zenginlik kazandırmış. Yönetmenin dış mekanların kullanmadaki başarısı gözden kaçacak gibi değil ... Doğanın ve doğal öğelerin ustalıkla kullanılışı, fiIme sinemamızda alışılmamış bir doğa/insan ilişkisi getiriyor, özellikle Fırat kişiIik kazanıyor, insanlaşıyor neredeyse ... Ne var ki Gören, bu alanda yakaladığı etkiyi de aşırı üslupçuluk ve etkileme kaygısıyla abartıyor, doğallığından çıkarıyor... Gören'in oyuncu yönetimine başarılı demek de zor...Özellikle erkek oyuncular, başıboş bırakılmış denetlenmemiş biçimde rol kesiyorlar ... "Köprü", tüm bu olumsuz yanlarına karşın, seyirciden ilgi gören, seyirciyle diyalog kurabilen bir film, gözleyebildiğimiz kadarıya ... Blu da, kuşkusuz seks filmleri içinde boğulan piyasaya umut getirecek bir olgu ... Bu tür filmlerin yetenekli yazarlar eliyle, daha uzun ve özenli bir hazlık sonucu oluşturulması, hem sinemamıza olumlu yapıtlar getirecek, hem de seyirciyle kurulan bu diyaloğun sağlamlaşmasını sağlayacak ... "Köprü", Başarsızlığına karşın bunu gösterebilen bir film olursa, olumlu bir işlev görmüş sayılabilir...”Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf. 222 ”