Powered By Blogger

29 Mart 2018 Perşembe

KÖPRÜ (1975)


Yönetmen:Şerif Gören
Senaryo :Fuat Özlüer (Ahmet Üstel'in bir eserinden)
Kamera:Kaya Ererez
Müzik :Cahit Berkay
Yapım :Akün Film/İrfan Ünal

Oyuncular : Kadir İnanır, Necla Nazır, Fikret Hakan, Hüseyin Peyda, Betül Aşçıoğlu, Levent İnanır

Konu: Film, annesini Fırat nehrinde kaybeden Ahmet’in köyüne köprü yapmak için verdiği mücadeleyi anlatır. Ahmet’in annesi doğuma yetiştirilirken Fırat nehrinde boğulur. Kimsesiz kalan Ahmet, ona babalık eden salcı Hasan’ın yardımlarıyla okur. Okulu bitirip mühendis olunca köye döner. Ahmet’in dönüşü salcı Hasan’ı, dostu Osman’ı ve sevdalısı Zeynep’i mutlu eder. Ancak Ahmet'in nehir üzerine köprü yapmak istemesi bu mutluluğa gölge düşürecektir. (Hüseyincan Eryılmaz)

► Sinemamızın bu günkü ortamında ciddi bir iyi niyet, sinemasal bir yaklaşım izleri. taşıyan, belirli bir konu ve senaryo çalışması içeren her filme, belli bir hoşgörüyle yaklaşma gereği ortada... "Köprü" bu açılardan piyasayı kaplayan "baldırbacak" filmlerinden ayrılan, toplumsal yanları olabilecek blr konuyu perdeye getiren ve özenle çekilmiş bir film olarak, olumlu karşılanabilir... Ama bunun ötesinde film önemli aksaklıklar da içeriyor ve Şerif Gören'den "Endişe"den sonra beklenileni vermenin uzağında kalıyor ...

"Köprü"nün belli başlı aksaklığı, bir "yanlış iyi öyküye dayanmaması ... Sinemamızda çokluk böyle olur: Genellikle bireysel ve ruhbilimsel düzeyde. İlginç bir insan ilişkisini yakalayan her öyküye, "mal bulmuş magribi gibi sarılınır ve ortaya bir "şaheser" çıkacağı önceden ballandıra ballandıra ilan edilir... "Köprü"nün "orijinal hikaye'sinin yaratıcısı bay Ahmet Üstel’de, herhalde bir “Ankakuşu" yakaladığını sanmış ... Ne var ki, sinemamızın gedikli senaryocularından bay Ahmet Üstel’in gerçekten de iyi bir filmin çıkış noktasını oluşturabilecek öyküsünün hakkından gelmesini becermiş... Filmdeki insan İlişkilerini gerçek kabul etmek, olana bitene inanmak "mümkün değil" …...

Ama buna karşı Şerif Gören, filmine belli bir sinemasal canlılık ve görsel zenginlik kazandırmış. Yönetmenin dış mekanların kullanmadaki başarısı gözden kaçacak gibi değil ... Doğanın ve doğal öğelerin ustalıkla kullanılışı, fiIme sinemamızda alışılmamış bir doğa/insan ilişkisi getiriyor, özellikle Fırat kişiIik kazanıyor, insanlaşıyor neredeyse ... Ne var ki Gören, bu alanda yakaladığı etkiyi de aşırı üslupçuluk ve etkileme kaygısıyla abartıyor, doğallığından çıkarıyor... Gören'in oyuncu yönetimine başarılı demek de zor...Özellikle erkek oyuncular, başıboş bırakılmış denetlenmemiş biçimde rol kesiyorlar ... "Köprü", tüm bu olumsuz yanlarına karşın, seyirciden ilgi gören, seyirciyle diyalog kurabilen bir film, gözleyebildiğimiz kadarıya ... Blu da, kuşkusuz seks filmleri içinde boğulan piyasaya umut getirecek bir olgu ... Bu tür filmlerin yetenekli yazarlar eliyle, daha uzun ve özenli bir hazlık sonucu oluşturulması, hem sinemamıza olumlu yapıtlar getirecek, hem de seyirciyle kurulan bu diyaloğun sağlamlaşmasını sağlayacak ... "Köprü", Başarsızlığına karşın bunu gösterebilen bir film olursa, olumlu bir işlev görmüş sayılabilir...”Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf. 222 ”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder