Powered By Blogger

25 Nisan 2018 Çarşamba

BEBEK (1979)


Yönetmen: İhsan Yüce
Senaryo: İhsan Yüce, Yılmaz Kuzgun
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Örnek Film/Yılmaz Kuzgun

Oyuncular: Mahir Günşıray, Bilgen Bengü, Savaş Yurttaş, Tuncay Akça, Güner Özonuk, Sevda Aktolga, Saadtet Gürses, Zerrin Yüce, Baki Tamer, Mehmet Şenbahar, Gökhan Yılmaz (Bebek)

Konu: Film, babasını bulmak için İstanbul'a gelen Apo'nun yaşadığı zorlukları anlatır. Hüseyin hastalanmış ve hastaneye yatırılmıştır. Bu esnada arkadaşı, Hüseyin'in memleketindeki kimsesiz oğluna bir mektup yollar. Apo, apar topar babasını görmek için yola çıkar. Apo hastaneye geldiğinde bir karışıklık olur ve babasının öldüğü söylenir. Kimsesiz kalan Apo'nun İstanbul'dan başka gidecek bir yeri de kalmamıştır. Kendisi gibi kimsesiz olan Metin ile tanışır. Beraber hayata tutunmaya çalışırlar. Apo'nun cami avlusunda bulduğu terk edilmiş bir bebek ile hayatları farklı bir biçim alır. Kendi babasını bulamayan Apo, bebeğin babasını bulmaya karar verir. (İbrahim Yavuz Özer)

► "Bebek"i görüntüleri yönünden "Yusuf ile Kenan"la yan yana getirmek kuşkusuz zor. Yer yer başarılı, yer yer sıradan, niteliksiz bir görüntü çalışması var "Bebek"in. Renkli fotoğraf kalitesi "Yusuf ile Kenan"ın çok altında. Müzik çalışması ise filme uyumlu ve işlevsiz değil, Başroldeki Tuncay Akça'nın rahat, dikkate değer bir oyun verdiğini belirtmeliyiz. Akça, filmi tek başına sürüklüyor denebilir. "Bebek" İhsan Yüce'nin büyük iddialar tanımayan, kendi çapında mütevazi bir yönetmenlik başlangıcı olarak izlenmeli (Nezih COŞ -Aydınlık, 15 Mart 1980)

► Ne sıcacık bir yüreği varmış İhsan
Yüce'nin, insanla, insan sevgisiyle öylesi-ne dopdolu... Yeşilçam'ın bu yıllanmış karakter oyuncusu ve senaryolar yazıcısının söylenecek ne güzel sözleri, insan lığı ve üç kağıtçılığıyla ilküstüne ne doğru gözlemleri, nasıl kocaman bir yüreği varmış! "Bebek" bize bunu kanıtlıyor.

Acımasız dev kent İstanbul' da bir avuç küçük insanın, işsiz güçsüz takımından bir avuç lümpen - emekçinin öyküsünü anlatıyor "Bebek"... Adıyaman'ın Eski Kahta'sından Apo, "babo"sunu aramak üzere İstanbul'a geliyor. Kentin acımasızl tanışmasını yaptıktan ve hastane kapıla-rında her sade vatandaş gibi "türlü - çeşitli" davranışlarla karşılaştıktan sonra, Babo’yu buluyor; ama ölü olarak... Sonra sokaklarda sigara satarak geçinen Metin'le tanışıyor ve Metin'in surlardaki kovuğuna ortak oluyor.

Kaba saba görünümü altında sevgi dolu, pırıl-pırıl bir yüreği vardır Apo'nun: Bulduğu her yalnız, savunmasız yaratığı hemen korumasına alıyor, eve getiriyor. Bu, önce bir kedi, sonra bir köpek yavrusu, sonra 10 yaşlarında üzüm gözlü bir oğlan, en sonunda da cami avlusuna bırakılmış bir bebektir. Hayatın zalimliği karşısında yazgı birliği eden bu İnsancıklara sonradan sigara kaçakçılarıyla düşüp kalkan, kendi hayatını yaşayan bir küçük kadın, bir de Metin'in zor günlerini geçirdiği yerden tanıdığı ve ilgi duyduğu bir genç kız katılıyorlar... Bu arada çeşitli kollardan ilerliyor öykü: Üzüm gözlü küçük oğlan, çocukluğundan daha çıkmadan düzensiz bir toplum yapısının yarattığı sapıklıkların kurbanı oluyor.

Apo, babasının aslında ölmediğini, sağ olduğunu öğreniyor, ama onu buldu-ğunda adamın hali - vakti yerinde bir kadınla yaşadığını, bu "sınıf değiştirme" olayının artık onun geçmişinin kişileriyle (öz oğlu bile olsa) ilgilenmesine olanak bırakmadığını görüyor. Diğer yandan neden sonra ortaya çıkan,. cami avlusu-na bırakılmış bebeğin anası, yavrusunu geri istiyor. O bebek ki, geçen zaman içinde Apo'nun, yüreği sevgiye aç Apo'nun, kendisi hiç bir zaman sevilmemiş, belki de sevilmeyecek olan Eski Kahta'lı Apo'nun kendini sevmeye vermiş yüreğinin artık tek nesnesi olmuştur!.. Apoyla ananın çekişmesi, filmin son bölümünün ana temasını oluşturuyor..

"Bebek" olanaksızlıklar içinde, bin bir zorlukla çekilmiş bir film... 16 mm. çekilip sonradan 35'e geçirilmesi, filme teknik açıdan belli sakıncalar getiryor... Ama ne gam!.. Filmin insancıllığı ve sıcaklığı kısa sürede tekniği boyunca, filan unutturuyor. İhsan Yüce, bir film büyük laflar etmeden, slogan atmadan, sesini yükseltmeden öylesine önemli şeyler söylüyor, öylesine yaşam dersleri veriyor ki seyircisi-ne...İstanbul'un, görkemiyle çelişen yoksulluğu, karaborsacıların paylaştığı bölgeleri, gündelik sıkıntıları içinde yine de yaşama umudunu ve sevincini yitir-meyen insanlarıyla verilmesi olağanüstü güzel... "Bebek" tümüyle ve en karamsar anlarında bile bu yaşama bağ-lılığı, bu insanca umudu koruyan bir film zaten. Perdede ilk kez gözüken 2 gencecik oyuncu, Apo' da Tuncay Akça ve Metin' de Mahir Günşıray olağanüstü başarılı oyunlarıyla filme çok şey katıyorlar. Dikkat: bu 2 oyuncu da ge-leceğin büyük değerleridir bizce...(Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sine-mamız” syf, 380)

BALIKÇININ KIZLARI (1979)




Yönetmen: Naki Yurteri
Senaryo: Recep Filiz
Kamera: Erhan Canan
Yapım: Filiz Film/Recep Filiz

Oyuncular: Hadi Çaman, Dilber Ay, Tevfik Şen, Harika Öncü, Pınar Çorumlu, Recep Filiz, Yılmaz Kurt

BAL PETEĞİ /1979)


 NİKAHSIZLAR 

Yönetmen: Engin Temizer
Senaryo: Vural Pakel
Operatör: Erhan Canan
Yapım: Barış Film/Vural Pakel

Işıklar: Rıdvan Varol, Mehmet Varol, Reji Asistanı: Demir Ersun, Kamera Asistanı: Ümit Ardabak,

Oyuncular: Tarık Şimşek, Vanessa Hidalgo, Karaca Kaan, Meral Deniz, Nilgün Ceylan, Erdinç Üstün, Renan Fosforoğlu, Rozi Lukassa,

Konu: Yakışıklı ve fırlama bir delikanlının işi gücü kız peşinde koşmaktır. Arı gibi o kızdan bu kıza konmakta, Hepsinin kalbini çalmaktadır. Adı çıkanın, canı çıksın Misali başına gelmeyen kalmaz.


BAL BADEM (1979)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Kemal Tatlı
Kameraman: Mükremin Şumlu
Yapım: Osmanlı Film/ Mehmet Karahafız,
Hasan Çakır, Çetin İnanç

Asistan Rejisör: Adem Aryal, Işıklar: Anıt Film, Işık Şefi: Veli Özşahin, Prodüksiyon Amiri: Cihat Karahan,

Oyuncular: Zerrin Egeliler, Tevfik Şen, Turgut Özatay, Ata Saka, Burcu Yanar

Konu: Fabrikanın sahibi tarafından teca-vüze uğrayan ve kötü yola düşen Zerrin, bulunduğu şehri terk eder. Annesi ve babası tarafından burada bulunarak doğru yola temiz bir hayata kavuşan Zerrin, sonunda kendisine tecavüz eden patronunu öldürerek intikamını alır.

BADANACI (1979)


Yönetmen: Engin Temizer
Kamera: Erhan Canan

Oyuncular: Alev Altın, Aynur Akarsu, Kazım Kartal, Gonca Gül, Neval Seval, Sema Deniz, Gül Seval, Dilek Yanar, Burcu Çeler, Yadigar Ejder, Burcu Çiler, Meltem Işık, Melek Görgün

Konu: Sürekli hardcore sahneler ard arda devam ediyor. İnşaatlarda badanacı olarak çalışan iki arkadaş çok çapkındır ve yakaladıkları kadınları yatağa atmakta da oldukça ustalardır. Ne uçan ne de kaçan ellerinden kurtulamaz


BACANAK (1979)


SÜPER ADAM)


Yönetmen : Savaş Eşici
Senaryo: Aydemir Akbaş
Kamera: Salih Dikişçi
Yapım: Barış Film/Savaş Eşici

Oyuncular: Aydemir Akbaş (Baretta Tosun), Zerrin Doğan (Ayşe/Fatma), Erdinç Akbaş (Hasan), Aylin Berkay (Aylin), Baykal Kent (Şükrü), Kamer Sadık (Sehamet), Gülten Kaya( Perizat), Hari-ka Öncü, Ata Saka

Konu: TV'de izlediği dizinin etkisiyle ken-dini Baretta sanıp, Galeta adıyla çevresi tarafından alay edilen bir salak gencin öyküsü.

BABANIN KIZLARI (1979)


(BABALAR VE KIZLARI)

Senaryo ve Yönetmen: Aram Gülyüz
Kameraman: Abdullah Gürek
Yapım: Ender Film /Mehmet Çakar

Ender Işık Servisi: Ender Çakar, Enver Fidan, Abdullah Gonca, Yardımcı Kameraman: Hüseyin Arlı, Yönetmen Yardımcısı: Fikret Tınaz, Prodüksiyon Müdürü: Tevfik Atakan, Stüdyo: Kaya Ören, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut,

Oyuncular: Emel Aydan, Yıldırım Gencer, Müge Güler, Funda Gürkan, Atlan Atik,Zafer Önen, Zurnik (Berç), Ekrem Erkek, Süheyla Artun

Konu: Bir babanın ilgisizliği yüzünden kötü yollara düşen çocukların öyküsü. Zengin babanın kızı kötü yola düşer, oğlu evin hizmetçisi tarafından baştan çıkarılır, baba ise kızı yaşındaki metresi ile beraber yaşar.


AY AMAN OF (1979)


Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın (1916-1990 yıllarında yaşayan Amerikalı yazar Irwing Wallace’nin “Delicesine” isimli romanından uyarlama.)
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Yapım: Emek Film/Nejat Özer

Laboratuar: Tümay Rızai, Nejat On-gunsu, Şemsi Tokgöz, Kamera Asistanı: Can Özer, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Güler, Set Ekibi: Bekir Aslan, Necati Yüzgeç, Aşkın Güzel,

Oyuncular: Aydemir Akbaş, Zerrin Egeliler, Yüksel Gözen, Zuhal Üstüntaş, Tevhid Bilge, Cesur Biçer,Kazım Kartal, Mürvet Sim, Tarık Şimşek, Zeki Özaltın, Davut Vural,

Konu: Zerrin ünlü bir seks filmleri yıldızı-dır. Bir köydeki herkes de Zerrin'in hastasıdır. Onun filmleri köye gelince hyat durmaktadır. Köydeki birkaç genç plan yaparak Zerrin'i kaçırırlar ve tecavüz ederler.


ATEŞLi DiLBER (1979)


Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Savaş Eşici 
Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi
Yapım: Barış Film/Savaş Eşici

Oyuncular: Zerrin Egeliler, Tarık Şimşek, Enver Çokgör, Turgut Özatay

Konu: “Yakınlarından biri ile olduğu aile bireyleri ile ilişkiye girip, onları baştan çıkaran bir kadının öyküsü.


 Mauro Bologni’nin (1922-2001) senaryosunu Sergio Bazzini ve Roberto Bigazzi’nin yazdığı (Baba, Oğul Gelin) filminden uyarlama. 1976 yılı Yapımı orijinal filmin başlıca oyuncuları, Anthony Quinn (Gregorio Ferramonti), Fabio Testi “Mario Ferramonti”, Dominique Sanda “Irene Carelli Ferramonti”




AŞKIMLA OYNAMA (1979)



Yönetmen: Naki Yurter
Senaryo: Recep Filiz
Kamera Dinçer Önal
Yapım: Sun Film/Erol Şenbecerir

Teknik Yönetmen: Kaya Ören, Montaj: Mustafa Kul, Senkron: Aram Keskinay, Işık: Ergun Şimşek, Set: Ercan Duman,

Oyuncular: Zerrin Doğan, Tarık Şimşek, Meltem Işık, Funda Gürkan, Recep Filiz, Cesur Barut, Pınar Çorumlu, Aylin Berkay, Baki Tamer, Gülten Kaya, Burcu Çiler, Ayşen Selvi, Cem Eser, Oktay Durukan, Nuri Tuğ, Berrin Baran, Perihan Ateş, Meltem Işık,

Konu: Eniştesi tarafından kötü yola düşürülmek istenen bir kızla, gazeteci delikanlının Aşk öyküsü

AŞKIN GÖZYAŞI (1979)


Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Osman F. Seden
Görüntü Yönetmeni: Suat Kapkı
Yapım: Emek Film/Nazmi Özer

Işık Şefi: Kahraman Kongur, Nurettin Uygarlı, Set Ekibi: Cumali Cimcü, Ömer Bubu, Mustafa Albayrak, Renk uzmanı: Hasan Örnek, Seslendiren: Erkan Esenboğa, Laboratuar: İsmet Tomaçgil, Selahattin Kaya, Hayrettin Çakmak, Etem Yalçın, Negatif Montaj: Ömer Sevinç, Prodüksiyon Müdürü: Cihad Karahan, Reji Asistanı: Zafer Par, Kamera Asistanı: Süha Kapkı, (Yeni Stüdyoda hazırlanmış ve renklendirilmiştir)

Oyuncular: Vahdet Vural, Canan Perver, Münir Özkul, Ekrem Bora, Hüseyin Peyda, Adile Naşit, Diler Saraç, Baki Tamer, Ekrem Dümer, Demircan Doğan, Cem Özer, Hakkı Kıvanç, Tevfik Şen, Ata Saka, Orçun Hançer,

AŞKI BEN Mİ YARATTIM (1979)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Görüntü Yönetmeni: Çetin Tunca
Yapım: Gülşah Film/Selim Soydan

Set Teknisyenleri: Bedri Uğur, İbrahim Uğurlu, Şeref Yılmaz, Nusret Yılmaz, Işık Yönetmeni: İbrahim Sabuncu, Yapım Yönetmeni: Selahatin Koca, Yardımcısı: Azmi Yıldız,, Kurgu: İsmail Kalkan, Asistanı: Arif Özserin, Kamera: HüSeyin Ererez, Yönetmen Yardımcısı: Muzaffer Hiçdurmaz,

Oyuncular: Orhan Gencebay, Müjde Ar, Serpil Şafak, Necdet Yakın, Ya: vuz Karakaş, Asuman Arsan, Orhan Elmas, Seyfettin Karadayı, Ekrem Dümer, Sırrı Elitaş, Zeki Tüney, Mehmet Yağmur, Yusuf Çağatay, Bedri Uğur, Apti Algül, Muzaffer Civan, Nizam Ergüden, Niyazi Gökdere, Zeki Sezer, Garibe Gündem, Çetin Başaran, Sokak Çocukları: Badi, Kolsuz, Sosyete, Şeşbeş, Garip, Çino,

Konu: Orhan başlık parasıyla mal gibi satılan sevdiği kız Senem'i düğünde acıktı gözlerle uzaktan izler. Senem (Müjde Ar) de ona yalvaran ve ağlayan gözlerle bakar. Dayanamaz Orhan ve dalar gerdek odasına sevdiğini kurtarmak için. Karısını para verip de alan köy ağası, Senem'i Orhan'a kaptırmak istemez. Çıkartır tüfeğini ve tetiği çeker. Tam o sırada araya giren Senem'e isabet eden kurşun, Orhan'ın kollarında can vermesine neden olur genç kızın. O hırsla tüfeği kapan Orhan da ağayı öldürür.

Sonra hapishane hayatı başlar. Mutsuzdur, hayatından bezmiştir. ama orada da sevdirmiştir kendini Orhan. Sayılı günler çabuk geçer ve tahliye olup köyüne döner. sevdiğinin mezarına gittiğinde, ağanın kardeşleri hemen bulurlar Orhan'ı.
Şarkıcı olma umuduyla sazını alıp İstanbul'un yolunu tutar Orhan. Gittiği bir gece kulubünde, sevdiği kızın tıpatıp benzerini görecek ve şok olacaktır. Bu kızın adı Mehtap'tır (Müjde Ar). Orhan bu hayat kadınına sabit şaşkın gözlerle bakarken polis baskını olacak ve Mehtap muayenesi olmadığı için" kendisin-den yardım isteyecektir. Söylenene bir anlam veremese de yardım eder Görmüş geçirmiş biri olduğu her halinden belli olan Mehtap ise "sana plak yaptıracağım" bahanesiyle söğüşleyecektir Orhan'ın bütün parasını. kaptırıp "hem aç hem de açıkta, kalan Orhan; gittiği bir kahvede şarkı söyleyip herkesi kendine hayran bıraktıktan, kapı kapı iş arayıp da bulamadıktan sonra daha önce ondan para isteyen sokak çocuklarıyla vakit geçirmeye başlar. Cam siler, karnını doyurmak için hırsızlık yapar, sokakta yatar. Bir gün talihi yüzüne güler az da olsa. Kahvede onu çok beğenen Recai baba bir pavyonda iş ayarlar Orhan'a. Orhan şarkısını bitirmeden Mehtap’ı görür bir masada konsomasyon yaparken. Parasını almak için kadının üzerine saldırınca o işten de olur. Çaldığı parayı, bir randevu evinde, vücudunu satarak geri vermeye çalışan Mehtap'ı, yine son anda odaya dalarak dışarı çıkartan Orhan parasını kadına helal edince bu hareketi kadının yüreğine dokunur ve hayat kadını evinin kapısını açar.

Recai baba sayesinde plak dolduran Orhan'ın şarkıları herkesin diline dolanır, minibüslerin camlarına boy boy posterleri asılır; köşeyi dönme noktasına gelir. Ancak amacı bu değildir onun. Yaşam savaşı veren, bir parça ekmek için her yolu deneyen insanları düşünür ki; BU INSANLAR ONU SEVEN VE KÖŞEYI DÖNDÜREN INSANLARDIR, HALKTIR. Bir tomar parayı, yatı, katı, arabayı görmez gözü, halkı için halk konserleri vermek ister.

Seveni çok olduğu kadar, Orhan'ın düşmanı da çoktur artık. Sahneye çıkmak, bir avuç sarhoş uğursuzu eğlendirmek istemez. Gazino sahiplerinin tekliflerini geri çevirir. Sarhoş eğlendirmek yerine halk kon-serleri verecek sevenleriyle alçakgönüllü mekanlarda buluşacak. İlk konserini vermek için sahneye çıkacağı esnada, üzerine saldırıp ellerini ezen gazino sahibinin adamları dışında, kanlıları da vardır dışarıda onu öldürmek için bekleyen Halkın sevinçli ve acıklı bakışları arasında kanlı elleriyle sazını çalıp şarkı söylemeye çalışan Orhan; "Beni buraya halk getirdi, sazım sözüm halk için, insanlık için, garipler için, sevenler için, yeni bir dünya için," diyerek hayat görüşünü de ortaya koyar. Ve sonunda tarih tekerrür edecektir, bu sefer tüfekle Orhan'ın arasına girip kollarında ölen Zeliha olacaktır. Orhan da haklı olarak "Batsın bu dünya" diyecektir. (Vadullah Taş)

Eleştiri: “Bu tür filmlerde müziğin, sözlerin içerdiği bezginlik, bıkkınlık, kadercilik, ve teslimiyet duygularıyla belli bir toplumsal eleştiri, belli bir toplumcu tutum arayışını bağdaştırmak asıl sorun oluyor. Gerçi Gencebay, halk konserlerinde Sazım Sözüm Müziğim Sizin için…Yeni bir dünya için. Batsın bu dünya’ diyerek müziğiyle düzeni değiştirme özlemleri arasında ilginç bir köprü kurmaya çalışıyorsa da, bu kadarı kuşkusuz yeterli değil. Hele hele Erdoğan Tünaş’ın senaryoları ile film yapmak, peygamberlerin bile başaracağı muci-zelerden değil…(Attila Dorsay Cumhuriyet Gazetesi 16 Kasım 79)

AŞK ŞARABI (1979)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo: Adem Ayral
Görüntü Yönetmeni: Abdullah Gürek
Yapım: Sezer Film/(Berker İnanoğlu

Oyuncular: Zerrin Egeliler, Şemsi İnkaya, Alpay İzer, Nizam Ergüden, Kamer Baba (Sadık), Remziye Fırtına

Konu: Cinsel Gücünü Artırmak İçin Bir Aşk İksiri Bulan Bir Manyağın Öyküsü.


AŞK PENCERESİ (1979)



Senaryo ve Yönetmen: Aykut Düz
Foto Direktörü Salih Dikişçi
Yapım: Aykut Film/Aykut Düz

Oyuncular: Hadi Çaman, Filiz Ateş, Zafir Seba, Özcan Özgür, Meral Banu, Yüksel Gözen, Pınar Çorumlu, Zeki Şanlı, Ekrem Erkek,

Konu: Hadi, aklı sürekli sevişmekte olan Bir sevgili ile birlikte yaşamaktadır. Bir gün yine sevişirlerken Hadi sevgilisini kazara öldürür. Olayı komşuları olan ve yalnız yaşayan kadın görür. Hadi komşu kadına sığınır ve olayı örtbas ederler. Ancak aralarında gelişenlere de Mani olamazlar.


AŞK KÖRFEZİ (1979)



Yönetmen: Naki Yurter
Senaryo: Recep Filiz
Kamera Erhan Canan
Yapım: Filiz Ticaret/Recep Filiz

Oyuncular: Kazım Kartal, Figen Han, Harika Öncü, Ata Saka, Nilgün Ceylan, Pınar Çorumlu, Yılmaz Kurt, Recep Filiz, Tevfik Şen.
Kaya Ören Stüdyolarında hazırlanmıştır

Konu: “Karısının katillerini arayan bir gençle, dört kadının öyküsü.