Görüntü Yönetmeni: Çetin
Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker
İnanoğlu
Yönetmen Yardımcısı: Hasan
Tolgar, Zafer Par, Kamera Asistanı: Hakan Gürtop, Eser: Aziz
Nesin, Se-naryo: Atıf Yılmaz, Müzik: Esin Engin, Işık Şefi: Şevket
Yılmaz, Dublaj Yönetmeni: Orhan Aykanat, Sesleri Alan: Erkan
Esenboğa, Montaj: Mevlüt Ekinci, Negatif Montaj: Tur-gut
İnangiray, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar: Selahattin
Kaya, Prodüksiyon Amiri: Yüksel Tanık, Ahmet Akdoğan,
(Yeni Lale Film Stüdyolarında hazırlanmıştır.)
Oyuncular: Kemal Sunal, Nevra Serezli, Bülent
Kayabaş, Kadir Savun, Osman Alyanak, Alpay İzer, Metin Serezli, Şemsi İnkaya,
Bilge Zobu, Zeki Alpan, Nubar Terziyan, Ali Şen, Memduh Ün, Hüseyin Kutman,
Nevzat Okçugil, Reha Yurdakul, Nejat Gürçen, Mesut Sürmeli, Seyfettin Karadayı,
Nevzat Açıkgöz
Konu: İbrahim Zübükzade (Kemal Sunal)
mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Sözünde durmayan, ahlaksız bir
adamdır. Gazeteci Yaşar (Metin Serezli) gazetede yayınlamak istediği yazı dizisi
için Zübükzade’nin yaşam öyküsünü öğrenmek ister. Gittiği köyü Gülören’de
karşılaştığı köylüleri Zübükzade’yi nefretle anarlar. Yaşar’ın köylüden aldığı
bilgiye göre Zübük iş hayatına bir dairede katip olarak başlamış, kısa sürede
aldığı rüşvetlerle zengin olup çıkmıştır. Foyası ortaya çıkınca kovulan Zübük,
Destek Partisi’ne girip yağcılıkla ocak başkanlığına yükselir. Girdiği her yere
de rüşveti bulaştırır. Muhalefet partisinden olan Kadir Ağa’nın (Kadir Savun)
kızı Yektane’yi (Nevra Serezli) evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olur. Ama
çetin ceviz Yektane, silah zoruyla Zübük’ü nikah masasına oturtur. Uyanık
Zübük, partili partisiz herkesi öylesine birbirine düşürür ki, sonunda halk
onun belediye reisi olması için neredeyse yalvarır. Aklı sürekli şeytanlığa
çalıştığı için kendisine kurulan komploları da birer ikişer savuştu-ran Zübük,
kendini milletvekili seçtirir. Tüm bu anlatılanlara çok şaşıran kurt gazeteci
Yaşar, Zübük’le yüz yüze konuş-maya gider. Zübük, tüm yüzsüzlüğü ile, köylüyü,
kasabalıyı, giderek tüm halkı kötüleyip, kendisinin ne denli dürüst ve
vatansever bir olitikacı olduğunu öyle bir anlatır ki; Yaşar Zübük’e neredeyse
acımaya başlar. Ama giderayak Zübük’ün kendisine de oynadığı bir oyun aklını
başına getirir. Çirkin politikacıların elinde çaresiz kalan halkın her zaman
haklı olduğunu anlar...
* Aziz Nesin
"Zübük"te Türk demokrasisinin hasta, sağlıksız yanlarını, bu
sağlıksız mekanizmanın ortaya çıkardığı içtensizlik, üçkâğıtçı, çıkarcı
politikacı tipini ele alır. Ocak ve bucak örgütlerinin var olduğu 1950'lerden
başlayıp, "mebus pazarlarının kurulduğu, "yüzer-gezer aylar"ın
getirdiği son yıllardaki yeni gelişimlere dek uzanan geniş bir panoramadır
bu... Siyasal konulara, gerek ciddi, gerek taşlama düzeyinde eğilme geleneği
yoktur sinemamızda... (Oysa gazete köse ve mizah yazılarından karikatürlere,
halk ağzında dolaşan fıkralardan haftalık dergilere dek, bu konuda deneyi ve
ustalığı olan bir toplumuz) Bağnaz bir sansür anlayışı, sinemada politik
taşlamayı hoş görmemiş, olanaksız kılmıştır.
"Zübük"
öncelikle bu çemberi kırıyor. Aziz Nesin'İn eleştirisini, hemen hiç
yumuşatmadan, özünü koruyarak sinema perdesine getiriyor. Yakın demokrasi
tarihimizin unutulmaz bazı olaylarını, oluşumların, tiplerini, kurumlarını
tatlı tatlı hicvediyor film. Zübük’zade İbrahim beyin yükselme serüveni, biraz
kaba çizgilerle de verilmiş olsa toplumumuzun 30 yıllık yakın tarihinden birçok
şeyi simgeliyor. Kemal Sunal'in alışılmışın dışında ustaca, nüanslı biçimde
çizdiği Zübük’zade İbrahim’i ise hayal gücünüze göre istediğiniz siyasal
liderimizle özdeşleştirebilirsiniz. . Zübük", Kartal Tibet için de bir aşama...
Anlatım kıvraklığı, kalabalık dış sahnelerdeki başarısı, oyuncu yönetimi ile
Tibet, ustası Atıf Yılmaz İçin düşünülmüş bir filmden yüzünün akıyla çıkıyor,
"...
"Zübük''ün böylece
sinemamızdaki en katılaşmış, en kalıplaşmış tabulardan birini kırmak,
politikayı, politikacıyı,, toplumun politik gelişmesini perdeye getirebilmeyi
sağlamak yolunda öncü ve yol açıcı bir işlevi göreceği de umulur. “Atilla
Dorsay “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”
* Kemal Sunal’ın güzel
oyunuyla, Kartal Tibet Gibi sinemamızda daha yeni sayılabilecek bir yönetmenin
bu işin üstesinden başarıyla geldiklerine tanık oldum. Film her karesiyle
komedi türünün özgün bir orneği olurken, sadece güldürmeyi değil, halkımızın
son yıllarda yaşadığı, içinde bulunduğu bir olaylar zincirlemesini de gözler
önüne sermesi açısından ilginçti. /Burçak Evren, Gösteri, Ocak 1981)
* Kendi çıkarları için her şeyi mübah sayan
“Zübükleri” ortaya çıkaran, toplumsal çevrenin eleştirisi, Kartal Tibet’in
yönettiği “Zübük” filminde başarıya yansımış. “Zübüklerden” kurtulmamızın
nedenini her şeyden önce kendi zübüklüğümüz de aramamızı öğütleyen romanın
bildirisi seyirciye aktarmakta güçlük çekmiyor önetmen. (Vecdi Sayar, Milliyet
Sanat D. 1.12.1980)