Yönetmen: Temel Gürsu
Senarist: Erdoğan Tünaş
Görüntü Yönetmeni: Çetin Tunca
Yapım: Erman Film/Hürrem Erman
Işık Şefi: İsmet Yurtçu, Set Ekibi: Adil
Kıbıcı, Ekrem Çınaroğlu, Hacı Fidan, Sami Meriç, Prodüksiyon Ami-ri: Mustafa
Doğan, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: Selahattin
Kaya, Ziya Uçak, Kameraman: Mehmet Gün, Müzik Direktörü: Orhan
Gencebay
(Yeni lale film stüdyosunda
hazırlanmıştır.)
Oyuncular: Gencebay, Perihan Savaş,
Eşref Kolçak, Kadir Savun, Suzan Avcı, Ali Şen, Metin Orkay, Mustafa Doğan,
Yadigâr Ejder, Orhan Çoban, Küçük Yıldız: Suat Arkan, Nejat Özbek
Konu: Orhan hasta annesine ve evine bakan,
bir delikanlıdır. Evin erkeği odur. Babasını öldü bilen Orhan annesinin bunca
yıl saklayıp da öleceğini anlayınca itiraf etmesiyle öğrenir . Gerçekleri;
babası aslında hayattadır ve onları istemediği için çıkmıştır hayatlarından.
Annesinin elinde Orhan'ı babasının topraklarına ortak eden bir tapu da
vardır. Annesi son nefesini vermeden önce Orhan'a hakkını aramasını
tembihler.
Hiç tanımadığı babasını
bulmaya gider Orhan. Tam da evlendiği gün çıkar karşısına. Şaşıran Kemal (Eşref
Kolçak) reddeder oğlunu; adını ve toprağını vermediği gibi bir de
"yalancı" der ona, "piç der ve itip kakar. Öksüz, yerim Orhan
yemin eder hakkını alacağına ve düşer Almanya yollarına.
Kemal sahip olduğu topraklar
dışında. bütün parasını kumarda kaybeden kötü bir karakterdir. Sırf parasız
kaldığı için Müjgan'la (Suzan Avcı) evlenir, üstelik ölen kocasından bir kızı
olmasına rağmen. Öz oğlunu kovan Kemal başkasının kızına babalık yapacaktır
bundan sonra para uğruna.
Aradan yıllar geçer ve
Almanya'da çalışan Orhan Türkiye'ye döner, Kemal'in arazisini bulur. Orhan
Kemal'in arazisinin tam ortasına kazık diker. Kemal'in kızı Gülcan (Perihan
Savaş) ve kahyası Kadir'le (Kadir Savun) birlikte koşarak gelen Kemal'e doğru
seslenir Orhan: "Anam Zeynep, baba yerinde adem oğlu, tanıdın mı
beni?" der. İlk bakışmalarında aralarında bir aşk yaşanacağının ipuçlarını
veren Orhan'la Gülcarı, daha ilk konuşmalarında karşılıklı atışırlar. Orhan'ın
el koyduğu ahırda kalan kuzularının derdine düşen Gülcan,
hem kuzularını alamadığı
için, hem kendisine yalakalık yapmadığı için hem de sözünü dinletemediği için
nefret eder Orhan'dan, "kendime kul köle yapacağım" der ve bir oyuna
girişir.
Orhan
kuzularını hediye eder Gülcan'a, üstelik gider yanına ve özür diler. Gülcan
masum, sevecen kız rolü yapar. Sırıta sırıta dolaşmaya başlar Orhan'ın yanında.
Bir de komşu köyün ağası Abbas (Ali. Şen) vardır. Topraklarını bir türlü
satmadığı için Kemal'e kinlenen Abbas düşmanımın düşmanı dostumdur" diye
düşünerek çalar kapısını Orhan'ın. Reddedilince hain bir planla bir taşla iki
kuş vurmayı amaçlar. Kemal'e pusu kurup öldürmek ister ama yapamaz, bütün suçu
Orhan'a yıkar.
Orhan'ı yani kendi öz oğlunu
hiç acıma-dan arabanın arkasına bağlayıp yerler-de sürükleyen Kemal,
adamlarından şahitlik etmelerini ister ona karşı. Başta Kadir baba olmak üzere
hepsi reddeder. Kadir baba ve tayfası köle gibi değil insan gibi çalışmak için
çitin diğer tarafına, Orhan'ın yanına geçerler bundan sonra.
Gülcan ise hain planlarına
devam et-mektedir, "İyice girmiştir Orhan'ın kanma. Türlü cilvelerle ümit
verir ona ama, "beraber olmamız imkansız" der. Gülcan'a bütün
gerçekleri açıklayan Orhan gidip sevdiğinin üvey, kendisinin öz babasından
ister Gülcan'ı, Kemal'in aslında anasını değil kendisini istemediğini öğrenince
yüreğine su serpilir "ver kızını al topraklarımı" der. .
Müjgan kocasına ve kızına
düşkün bir ev kadınıdır. Hatta merhametlidir. Orhan'a acır, "yapma"
der kızına "ümit vermesen o zavallı top-raklarından olmazdı" der, ama
dinletemez. "Seni sevdiğimi düşünmen bile bana hakarettir" diye
mektup yazıp kaçar gibi İstanbul'a giden Gülcan'ın arkasından önceleri yıkılan
Orhan, sonra toparlanıp peşine düşer, kaçırıp getirir doğduğu eve.
Gü!can'ın numaradan yaptığı
bütün aşk oyunları gerçektir artık. Kendisinin de bilmediği bir sevgi
biriktirmiştir Orhan'a karşı içinde. Derken bir gün Kemal beliriverir kapının
önünde. Orhan! Vurmasınlar diye razı olur Gülcan babasıyla İstanbul'a gitmeye.
Gider, fakat dayanamayıp bir süre sonra döner gelir sevdiğinin yanına, Yine Kemal
biter kapının önünde. Bu sefer kararlıdır Orhan'ı öldürmeye. Ama bu sefer
Abbas'ın adamı girer devreye Kemali vurmak için. Onu son anda fark eden Orhan
atılır önüne, kurtarır Kemal'i bedenini kurşunlara siper ederek. Kemal insafa
gelir böylece. Ağlar, sizlar "ben ettim sen etme, babanım ben senin,
oğlum" der, "şimdi iki evladım var" der Kemal ve barışıp
sarılırlar birbirlerine. Mutlu sona ulaşırlar. Gülcan'la Orhan evlenirler.
(Vadullah Taş)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder