Yönetmen : Nesli Çölgeçen
Senaryo : Nuri Sezer, Nesli Çölgeçen
Görüntü Yönetmeni: Selçuk Taylaner
Yapım: Sene Film/Nuri Sezer , Nevzat Şenol
Işık Teknisyenleri: Hayrettin Kara, Metin Devrim, Set
Teknisyeni: Coşkun Tanyeri, Ses ve Efekt: Okan Pelit, Ses
Stüdyosu: Türküola, Seslendirme Yönetmeni: Valâ Önengüt, Mix: Ulf
Park, Filmvox, Pozitif Montaj: Barış Altıngöz, Negatif Montaj: Karin
Sundström, Laboratuvar: AB Film Teknik, Yönetmen Yardımcısı: Cihan
Somer, Kamera Yardımcıları: Süha Kapkı, Müzik: Metin Dağaltı,
Yapım Yönetmeni: Nevzat Şenol, Işık: Selçuk Taylaner
Oyuncular: Özcan Özgür, Nazan Ayas,
Baykal Kent, Sevinç Pekin, Orhan Çağman, Muhteşem Durukan , Cengiz Tünay,
Kamer Baba, Ali Özügül, Erol Şen, Zübeyde Erden, Figen Uras, Gülnur Akay,
Sabahat Işık, Ali Nas, Adnan Yurdakul, Zeyno: Dayday, Şevki Özcan, Orhan
Sarpkaya, Gürsel Arkuç, Recep Bülbülses, Murat Muhtar, Doğan Somer, Okan Pelit,
Coşkun Tanyeri,
Konu: Eski bir sinema aktörü, ününü
yitirdiği için bunalıma girer. Bir bar kadınına aşık olur. Ancak hayal
kırıklığına uğrar.
ÖDÜL:
21. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj
Film Yarışması (22 – 29 Eylül 1983)
►“En İyi ikinci Film”
► Selçuk Taylaner “En iyi
görüntü yönet-meni”
Jüri
Üyeleri: Lütfi Ö.
Akad, Sadri Alışık, Umur Bugay, Yıldız Kenter, Rekin Teksoy, Cihat Çiftçili,
Emin Gerçeker, Necati Onursal, Sema Ece.
► 1983 Sedat Simavi Vakfı
Sinema Dalı Ödülü
* İki yıldır beklenen, 1983
Sedat Simavi ödülü galibi ve 1984 Antalya Şenliği ikincisi "Kardeşim
Benim" üstüne hayli yazıldı, söylendi. Bunları yinelemeden, bu filmin
temel özelliklerini kısaca anımsatmak isterim. Belgesellerde başarı gösteren
Nesli Çölgeçen'in ilk konulu filmi olan "Kardeşim Benim", öncelikle
sinemamızda birçok kalıpları kırma çabasındaki yürekli yenilikçi çıkışıyla
dikkati çekiyor. 'Bohem' bir sanatçının yaşamından dilimler diye
özetlenebilecek olan konusu, sinemamızda seyircinin ilgisini çekebilecek,
Dolayısıyla Ancak bu çabanın
tam bir başarıya dönüştüğünü söylemek de zor..- Bir tür 'sinema-gerçek' yapma
çabası, belli sahnelere ve de filmin tümüne belli bir sıcaklık, içtenlik katsa
bile bu tür bir sinemanın gerektirdiği inandırıcılığa genelde ulaşamıyor.
Birbirinden kopuk skeçler, kendi yaşamlarına çok yakın yaşamları (belki de
kendi yaşamlarını) canlandırdıkları halde gerçekçilik duygusu yaratamayan
(özellikle erkek) oyuncular, yer yer beliren bir 'amatörlük' duygusu,
"Kardeşim Benim"in tam başarısını engelliyor. Buna karşın bir dizi koflaşmış
'tür' kaygısını, bilmen öykü şemalarını, iyiden iyiye yıpranmış entrika
kalıplarını bir çırpıda iten bu filmi hem bu çabası, hem Selçuk Taylaner'in
nefis görüntü çalışması, hem de Nazan Ayaş ve özellikle Sevinç Pekin'in çok
ilginç oyunları nedeniyle izlemek gerektiğini avunuyorum. “Atilla Dorsay, “12
Eylül Yılları ve Sinemamız”