Powered By Blogger

28 Mart 2020 Cumartesi

BİRAZ NEŞE BİRAZ KEDER (1986)



Yönetmen Remzi A. Jöntürk
Senaryo Mehmet Aydın
Görüntü Yönetmeni Mahmut Demir
Yapım Sarıkaya Film/Aziz Sarıkaya

Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuvar: A. Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Armağan Köksal, Fehmi Acar, Montaj: Metin Çeşmebaşı, Soner Şenbecerir, Mustafa Kalkan, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Sultan Yıldırım, Ender Işık Servisi, Kamera Asistanı: Cemal Demir, Reji Asistanı: Yasemin Boran, Prodüksiyon Amiri: Cihat Karahan, (Sineray Film Stüdyosunda hazırlanmıştır )

Oyuncular: Faruk Tınaz, Neslihan Acar, Suna Yıldızoğlu, Dilek Damlacık, Cevat Kurtuluş, Küçük Yıldızlar: Aylin Atsal, Tuğba Atsal, Osman Yağmurdereli,

KonuFilmde, şarkıcı olmak isteyen iki yakın arkadaşın hikâyesi anlatılır. Çocukluktan beri yakın arkadaş olan Osman ve Faruk şarkıcı olmak ister. Yıllardır bunun için uğraşırlar. Ancak bir türlü başarılı olamazlar. İşsiz oldukları bir dönemde Osman, Sibel adında bir kadınla Faruk ise Lale adında bir kadınla birliktelik yaşamaya başlar. Aynı dönemde âşık olan iki arkadaş, sevgililerinin yardımıyla iş bulmaya çalışacaktır. (Meltem İşler Sevindi)

BİR TATİL GECESİ (1986)



Senaryo ve Yönetmen: Müjdat Saylav
Senaryo Ahmet Akyol
Kamera Soner Saygılı
Yapım: Ender Film/Mehmet Çakar

Stüdyo Direktörü: Şefik Gürdemir, Ender Işık Servisi: Hüseyin Kılıç, Cemil Güney, Hikmet Öztek, (Helmut Film Stüdyosunda hazırlanmıştır )

Oyuncular: İpek Pınar, Bülent Bilgiç, Yücel Aksoy, Bülent Polat, Çiğdem Öztürk, Süheyla Artun, Ali Demir, Yücel Aksoy, Hüseyin Kılıç,

Konu: Film çekimleri için bir tatil beldesine gelen İpek, genç bir adamla tanışır ve gittikleri gece kulübünde içkinin de tesiriyle kendisini delikanlının yatağında bulur uyandığında. Zamanla ondan hamile kaldığını anlarsa da bebek ölü doğar. Ayrılılar, başka kadınla olan beraberlikler sonrasında, iki tarafta birbirlerini sevdiklerini anlar ve mutlu sona kavuşurlar.


BİR GÜNLÜK AŞK (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Artun Yeres
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan Ererez
Yapım: Mine Film/Kadri Yurdatap

Oyuncular: Derya Arbaş, Yılmaz Zafer, Rasim Öztekin, Ümit Yesin, Diler Saraç

Konu: İstanbul’a tatile gelen bir şeyh kızı ile gazetecinin kaçamak aşkları.

BİR ANA BİR OĞUL (1986)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Burç Film/Fedai Öztürk

Yönetmen Yardımcıs: Ali Kıvırcık, Kamera Yardımcısı: Engin Saygılı, Günsan Işık Servisi: Şef: Turgut Köse, Işık Ekibi: Mehmet Ali Gündoğdu, Selahattin Varol, Set Amiri: Orhan Gök, Set Ekibi: Cengiz Öktem, Selçuk Öktem, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç, Prodüksiyon Yardımcısı: Mehmet Çakarlı, Renk Uzmanı: Adnan Şahin, Sesleri Alan: Erkan Aktaş, Laboratuar: Zekeriya Şahin, Yahya Öztürk, Negatif Montaj: Zeynep Tor, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, (Fono Film Stüdyosunda hazırlanmıştır )

Oyuncular: Yusuf İnci, Özlem Onursal, Yaman Okay, Hüseyin Kutman, Sevinç Pekin, Necla Fide, Oktar Durukan, Mesut Çakarlı,

Konu: Film, evlenmek zorunda kalan dul bir kadın ve oğlunun yaşadığı sorunları konu alır. Sabiha, oğlu Yusuf’la birlikte Anadolu’nun uzak bir şehrinde yoksul bir yaşam sürmektedir. Kocasının ölümüyle birlikte hayat Sabiha için daha da zorlaşır. Yusuf ise sağlık sorunları yaşayan annesine yük olmamak için okuldan ayrılarak çalışmaya karar verir. Öte yandan mahallenin esnaf takımından İbrahim, Sabiha’yla evlenme konusunda uzun süredir ısrar etmektedir. Sabiha ise önceleri evliliğe yanaşmasa da hem ekonomik sorunlar hem de çevre baskısı sonucu razı olur. Ancak İbrahim’in sert tavırları yüzünden aileyi zor bir süreç beklemektedir. (Hasan Sakın)


27 Mart 2020 Cuma

BEYOĞLU'NUN ARKA YAKASI (1986)


Yönetmen: Şerif Gören
Senaryo: Hüseyin Kuzu,
Eyüp Halit Türkyazıcı
Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman
Yapım: Uzman Film/Ferit Turgut, Kadir Turgut

Yönetmen Yardımcıları: Turgay Aksoy, Ayşegül Gökçe, Görüntü Yönetmeni yard: Metin Erdoğdu, Işık Şefi: Aslan Yıldız, Işık Yardımcıları: İsmail Keskin, Murat İşçi, Erdem İstanbullu, Hüseyin Bekler, Osman Altıngül, Set Ekibi: Erdal Sümer, Aziz Kıskanç, Nazif Kündem, Mehmet Yaşa, Yapım Sorumlusu Yard: Orhan Evciman, Yapım Sorumlusu: Günay Güner, Laboratuar İşlemleri: Dinefekt Film. Lab. A.ş:, Film Yıka-ma: Cengiz Turalı, Ufuk kayar, Sait Dinek, Film Baskı: Mustafa Koç, Jenerik: Hilmi Güver, Erdoğan Bugay, Ses Kayıt: Yeni Lale Film Stüdyosu, Sesleri Alan: Atilla Van, Eşleme: Süleyman Karakaya, Mustafa Kul, Negatif Kurgu: Osman Turgur, Selahattin Turgut,

Oyuncular: Tarık Akan, Oya Aydoğan, Erdal Özyağcılar, Nalan Tükoğlu, Gökhan Mete, Yavuzer Çetinkaya, Selahattin Fırat, Banu Gencer, Rüya Çağla, Günay Güner, Yadigar Ejder, Hülya Angın, Fikret Fırtına, Bedri Uğur, Halil Dede, Seval Ayral, Ayten Erman, Bedri Uğur, Mustafa Çalışkan, Berç Güler, Nusret Alptekin, Deniz Özen, Salih Kalafatoğlu, Suha Tuğtepe, Said Güney, Faruk Turgut, Yaşar Kutbay, Hasan Yıldız, Ahmet Eskici

Konu: Haydar (Tarık Akan) eşiyle ge-çimsizlik içindedir. İşinde de mutsuzdur.Bir akşam eşiyle kavga eder ve başını alıp dışarı çıkar. Beyoğlu’na gider. Orada bir belgesel çektiklerini görür. Tinerci bir çocukla konuşarak kadın bulmaya çalışır. Tinerci çocuk bunun için Disko Çarli’yi (Erdal Özyağcılar) bulmasının kafi olacağını söyler. Disko Çarli taksi şoförlüğü kisvesi altında dolaşan esas işi kadın pazarlamak olan biridir. Disko Çarli Haydar’ı dolandırır. Zümrüt (Oya Aydoğan) Haydar’ın bütün parasını çalar. Haydar oradan oraya savrulurken Disko Çarli’yi buldukları kahvehanede Mardinli İbo adındaki asker arkadaşına rastlar ve onun yüzünden başını belaya sokar. Disko Çarli onu Muazzez isimli bir kadının evine götürmüştür. İlkin orada Özlem isimli bir hayat kadınının odasına girer. Ancak tam o sırada polis mekanı bastığından pencereden atlayıp kaçmak zorunda kalır. Daha sonra Çarli onu Zümrüt’e götürmüştür ancak bir otele gidip usul gereği 103 numaralı odayı istemek zorunda kalmıştır ve oraya ulaşımından otel masrafına kadar herşey oldukça yüklüdür. 

Zümrüt üvey babasının zulmünden kaçarak evlenmiş ancak evlilik hayatında da mutlu olamamış,alkolik bir adamın zulmünü görmüş hayat şartları onu bu noktaya getirdiği için hayat kadını olmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi kendini tekrar sokağa atan Haydar belgesel çekimi yapan ekipteki Venüs’e tutulur. İdris (Yadigar Ejder) isimli bir adamla tanışır ve geceye onunla devam eder. Badi isimli tinerciyi bulmaya gayret eder. Ancak bulduğunda sarhoşluğu yüzünden aldatılır ve Çarli’nin izini sürerken tinerciyi elinden kaçırır. Mardinli İbo’yla birlikte Beyoğlu’nun arka sokaklarında türlü pisliğin arasında dolaşırlar. Tam belgesel çekiminin ortasında Venüs’ü de canlandırdığı karakter yüzünden hayat kadını sanmasıyla kamerala-rın önünde bıçaklanmaya sürükleyen olaylar dizisini yaşar Haydar. Zümrüt ve Çarli’yi bulur, ancak karakolluk olurlar. Zümrüt parayı çaldıklarını inkar eder. Karakolda kavga eder ve nezarethaneye düşer. Bilmediği bir dünyaya düştüğünü fark eder Haydar. Haydar’ı eşi ve iki çocuğu karakoldan, bilmediği dünyadan alır,evine götürür.

BEYAZ BİSİKLET (1986)


Yönetmen: Nisan Akman
Senaryo: Eriş Akman 
Görüntü Yönetmeni: Erol Sayıbaşı
Yapım: Elif Film/Mehmet Taluğ

Kasting: Eks-Kast, Teknik Ekip: Taci Erşan, Mustafa Buvan, Aziz Kıskanç, Işık Ekibi: Kadir Çil, Şadan Buyrukçu, Yapım Yardımcısı: Cem Akman, Yapım Sorumlusu: Metin Erarabacı, Kamera Yardımcısı: Hüseyin Arlı, Yönetmen Yardımcısı: Sevda Ak-tolga, Işık Yönetmeni: Aydın Yurteri, Montaj: Nevzat Dişliaçık, Müzik: Mehmet Teoman,

Oyuncular: Derya Arbaş, Yaşar Alptekin, Songül Ülkü, Sedef Ecer, Şebnem Eren, Kaan Görün, Sedef Bediz, Atakan Ural, Ahmet Atalay, Ruth Onat, Şebnem Eren, Belma Taysun, Cenk Biniş, Ahmet Ko-caoğlu, Güventürk Öngören, Ece Alton, Fahri Demir, Erdöl Seydik, Bedri Gürbüzer,

Konu: ilk filmi Beyaz Bisiklet'te, alışık olduğu foto-roman tekniğinin dilini kullandı. Dantelci Kızıın özünü oluşturan; gençliğe. kadına, hatta allegorik bir yapı içinde sınıf farklıklarına ilginç bir bakış açısı getiren, belirli feminist uçlar içeren ve titiz bir ruh çözümlemesinin yerine; Beyaz Bisiklet'te farklı kültürlerden gelen manikürcü Sedef (Del'ya Arbaş) ile öğrenci Metin (Yaşar Alptekin) arasındaki ilişkiyi sıra işi melodramlara göz kırpan şablonumsu bir çizgiye indirgeyerek anlattı: Annesiyle birlikte oturan Sedef kuatörde çalışarak yaşamını kazanır. Gözde, Sedef'le aynı yerde çalışan, aynı zamanda komşusu olan genç ve dul bir kadındır. Iki arkadaş Akdeniz'in bir yöresine tatile giderler ve Sedef arada genç bir adamla tanıştıktan sonra Sedefi yalnız bırakır. Kendisini yalnız hisseden Sedef. Boğaziçi Üniversitesi'nden uir grup gencin de katıldığı, günlük bir motor gezisine çıkar. Öğrencilerden Metin, Sedefi çok çekici bulur ve aralarında duygusal bir ilişki başlar ve lstanbul'a döner dönmez evlenmek isterler ve evlenirler. Metin, kültürlü ve oldukça varlıklı bir aileden geldiği için evliliğini anne-babasından gizler. Metin'in annesi Sedet'le tanıştığında, oğlunun böyle sıradarı ve kültürsüz bir kızla evli kalamayacağını ifade eder. Metin annesinin bu isteğine şiddetle karşı çıksa da, bir süre sonra kültürel farklılık-lar ve açmazlar sonucu evliliğini daha fazla yürütemeyeceğini anlar. Ne var ki Sedef'e boşanma kararını açıkladığında hiç beklemediği olaylarla karşılaşmaktan kurtulamaz.

Ödül: 23. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde (1986) "jüri 'özendirme ödülü" aldı. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Ödülü (4 milyon TL.) ile ödüllendirildi.

Ø    Film aslına ihanet eden bir "kopya" düzeyinde kalmış, bir uyarlamaya dönüşememiş. İnceliklerden, espiriden yoksun kaba bir senaryo, bir fotoroman duyarlığı, Yaşar Alptekin'in kolay yenilip yutulamaz oyunuyla birleşince, ortada pek önemli bir şey kalmıyor. Bu "temiz" çalışmaya, böylesine temizliğinden ötürü bir jüri özel ödülü değil, bir "Omo özel ödülü" daha yakışırdı. Filmin Kültür Bakanlığınca ödüllendirilmesine gelince... Bu ödüle karşı değiliz. Genç sinemacılar desteklenmeli. Ama filmin dış ülkelerde yollanacağı haberine şaşırdık. (Bakanlığın ödül verip satın aldığı filmler, otomatik olarak dış ülkelere yollanıyor). Bakanlığın sinema işlerinin başında bulunan zat, sinemadan hiç anlamayabilir (anlamıyor da zaten) ama dış ülkelerde her ciddi si-nema adamının ezbere bildiği "Dantelci Kız" filminin yerli kopyasını karşılarında bulanlar bize popolarıyla gülecekler. (Atilla Dorsay, Aslına ihanet eden kopya, Cumhuriyet, 19 Aralık 1986).


--------------------------------------------------------------------------------------------------
 Başrollerini Isabelle Huppert, Yves Beneyton, Florence Giorgetti gibi oyuncuların oynadığı ve senaryosunu Claude Goretta ve Pascal Lainé’ın beraber yazdığı, yönetmenliğini Claude Goretta’nın yaptığı 1977 yılı yapımı "Dantelli Kız" "La Dantellliere" isimli filmden uyarlama (www.imdb.com)


BENİ BIRAKMA (1986)


Yönetmen: Mehmet Bozkuş
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Müzik: İzzet Öz
Yönetmen Yardımcısı, Serap Korkmaz
Görüntü Yönetmeni Yılmaz Gürbüz
Yapım Erler Film/Türker İnanoğlu

Oyuncular: Tarık Tarcan, Sibel Egemen, Fikret Hakan, Tevhid Bilge, Turgut Özatay, Baki Tamer, Nadi Özerkal, İbrahim Kurt, Süheyl Eğriboz, Güner Özonuk, Bülent Açıkelli, Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

KONU: Şahin (Fikret Hakan) sert, güçlü ve acımasız bir kumarhane sahibidir. Songül (Sibel Egemen) sokaklarda ve meyhanelerde şarkılar söyleyerek yaşamını sürdüren yoksul bir sokak şarkıcısıdır. Düşlerinde kendisini sürekli büyük müzikhollerde şarkı söyleyen ünlü bir assolist olarak görmektedir. Şahin sürekli olarak Songül’ün çalıştığı meyhaneye gelir. Songül her defasında onun isteği olan ve en sevdiği şarkıyı kendisine söyler. Yeraltı dünyası riskler ve tehlikelerle doludur. Şahin’in de düşmanları ve yerinde gözü olan rakipleri vardır. Onlardan bir tanesi adamlarıyla Şahin’e meyhane çıkışında pusu kurmuştur. Niyeti onu öldürmektir. Ama aynı anda kapıdan çıkan Songül’ün varlığı pusuyu bozup Şahin’in hayatının kurtulmasına sebep olacaktır. Şahin canını borçlu olduğu Songül’e karşı kendini sorumlu hissetmektedir. Evlerine ziyarete gider ve teşekkür olarak Songül ile annesine güzel bir ev satın alıp hediye eder. Songül’ü de gazinosuna davet eder.

Onu şöhretli bir sanatçı yapmaya kararlıdır. Bir süre sonra Songül sahneye çıkar ve son derece başarılı olur. Salon alkıştan inler. Bu başarıyı kutlamak için Şahin Songül’ü yemeğe götürür. Genç kızın sanatından etkilenmiş, güzelliğine de vurulmuştur. Birbiri ardına kalkan kadehler ikisini daha da yaklaştırmış, içkinin duygusallaştırdığı atmosfer geceyi birlikte geçirmeleri ile sonlanmıştır. Songül uyandığında hem kendine, hem de Şahin’e çok kızgındır. Sarhoşken zaafına yenik düşmenin pişmanlığı ile Şahin’in sevgilisi olma teklifini geri çevirir. İşine devam ettiği bir akşam ünlü ve yakışıklı manken Oktay (Tarık Tarcan) gazinoya gelip dinlediği Son-gül’den etkilenmiştir. Bir türlü unutamadığı genç kızı her yerde izlemeye, peşinden gitmeye başlar. Bir gün kulise gelip tanıştığı Songül de hislerine karşılık verince, aralarında duygusal bir bağ oluşur. Oktay evlenme teklif ettiğinde ise genç kız ani bir çıkış yaparak ilişkiyi sonlandırır. Ama sonra Oktay’ın yokluğuna dayanamaz ve onu arayıp birlikte tatile çıkar. Peşini bırakmayan magazin gazetecilerine de evleneceklerini açıklarlar. Şahin ise Songül’ü her yerde aramaktadır. Gazetede çıkan haberi okuyunca çılgına döner ve Songül’ü bulur. Onu Oktay’ı öldürmekle tehdit edip geri götürür. Oktay bunu öğrenince Songül’ü kaçırır. Şahin’e de evleneceklerini bildiren bir mektup bırakırlar. Peşlerinden giden Şahin ikisini de öldürmekte kararlıdır. Yakaladığı yerde Songül ve Oktay’ın mutluluklarını görünce vazgeçer ve silahı kendisine doğrultup intihar eder


BEN MİLYONER DEĞİLİM (1986)


Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Nuri Kırgeç
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: İlker Film/Çetin Dağdelen

Oyuncular: İlyas Salma, Şehnaz Dilan, Suna Pekuysal, Hayri Caner, Ali Şen, Kazım Kartal, Merih Fırat

Konu: Filmde, ummadığı bir anda zengin olan bir boyacının hikâyesi anlatılır. Garip, iki arkadaşıyla beraber boyacılık yapar. Banu adında bir kızı sever ancak bunu Banu’ya söyleyemez. Bir gün boyacılık yaparken Garip, bir cüzdan bulur. Cüzdanı, sahibi fabrikatör Atıf’a götürür. Ancak o esnada Atıf kalp krizi geçirir ve hayatını kaybeder. Atıf’ın vasiyetine göre Atıf kimin yanında ölürse tüm mal varlığı o kişiye kalacaktır. Bu yüzden Atıf’ın mirası Garip’e kalır. Ancak Atıf’ın mal varlığını elde etmek isteyen yeğeni, Garip’in elinden mirası almaya çalışacaktır. (Meltem İşler Sevindi)


BELEŞÇİLER (1986)




Yönetmen Engin Temizer
Senaryo İlhan Engin
Görüntü Yönetmeni Sertaç Karan
Yapım: Kurşun Film/Engin Temizer, Sertaç Karan

Set Amiri : Ömer Bubu, Işık Şefi: Er-gün Şimşek, Dublaj Kayıt: Güner Ümit

OYUNCULAR: Özge Ümit, Işık Yavuz , İsmail Hakkı Şen, Necdet Türkanöz, Niyazi Gökdere , Masist Gül ,Tevhit Bilge ,Şehnaz Dilan, Nilgün Saraylı , Yunus Bülbül, Müslüm Gürses , Sümer Tilmaç

BELA (1986)


Yönetmen: Cevat Okçugil
Senaryo: Ali Fuat Kalkan
Görüntü Yönetmeni: Soner Saygılı
Yapım: Eser Film/Ercan İğne

Sesleri Alan: Gültekin Çavuş, Renk Uzmanı: Kamil Kutay, Laboratuar: Hasan Kutay, Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Mehmet Aktaş, (Helmut Renkli Film stüdyosunda hazırlanmış ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Nihat Yiğit, Daniyel Moris, Talat Gözbak, Osman Betin, Yadigar Ejder, Kudret Karadağ, Mustafa Dik, Şehriban Emirli, Ercan Gökhan, Canan Ekin, Yılmaz Kurt, Rahmi Koçak, Naim Emek, Kemal Öztürk, Küçük Yıldız: Murat Bekler,

Konu: Film, miras davası yüzünden ailesi dağılan bir adamın öyküsünü anlatır. Kemal, Sonya’yla evlendikten sonra güneye yerleşmiş ve burada bir fabrikada çalışmaya başlamıştır. Fabrikada başarılı bir iş hayatı olan Kemal aynı zamanda fabrika sahibi Turgut Bey’in de sağ koludur. Kemal ve ailesinin sakin hayatı Sonya’nın Japonya’daki kardeşi Yoşima’nın gelmesiyle hareketlenir. Yoşima, tatil için aileyi Japonya’ya davet eder. Ancak seyahatin ekonomik yükü nedeniyle Kemal bir süre için teklifi düşünmeye karar verir. Bu sırada Turgut Bey’le oğlu arasında miras konusunda anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. Baba ile oğlu arasındaki kavgaya Kemal de istemeden dâhil olacaktır. (Hasan Sakın)


BEKÇİ (1986)


Yönetmen Ali Özgentürk
Senaryo Işıl Özgentürk (Orhan Kemal’in Murtaza isimli romanından uyarlanmıştır)
Kamera Ertunç Şenkay
Yapım Asya Film/Ali Özgentürk

Müzik: Sarper Özhan, Montaj: Khadicha Bariha, Görevli Yapımcı: Mete Türkben, Yönetmen Yardımcısı: Leyla Özalp

Oyuncular: Müjdat Gezen, Güler Ökten, Halil Ergün, Macit Koper, Frerda Ferdağ, Orhan Çağman, İhsan Yüce, Damla Coşkunoğlu, Neslihan, Refik Durbaş, Nurettin Karasu, Ülkü Ülker, Menderes Samancılar, Ajlan Aktuğ, Selahattin Fırat, Reha Bilgen,

Konu: Balkan savaşının kahramanlarından Kolağası Hasan Bey’in torunu olan Murtaza, yaşamını bir fabrikada bekçilik yaparak kazanır. İşine bağlıdır. Ancak despotça ve acımasız bir baskı biçimiyle fabrika işçilerini yıldırmaktadır. Herkesin alay konusu olduğu bu ‘vazife tutkusu’ Bekçi Murtaza’yı giderek hasta ve çekilmez bir hale getirirken çevresinden koparacaktır.


BEBEK DAVASI (1986)


Yönetmen Aram Gülyüz
Senaryo Hulki Saner
Görüntü Yönetmeni: Mengü Yeğin
Yapım Saner Film/Hulki Saner

Set Teknisyenleri: Ekrem Çınaroğlu (şef), Hikmet Palabıyık (Yard.), Işık Şefi: Mehmet Varol, Yardımcısı: Emin Uysal, Kamera Teknik: Hakan Kalkan, Kurgu ve ses: Şenol Şentürk, Prodüksiyon Yardımcısı: Ziya Ilgaz, Kamera Asistanı: Turgut Yamaç, Bülent Tuncay, Yardımcı Yönetmen: Ergun Köknar, Yrd. Yön. Asistanı: Zühal Demiryürek, Prodüksiyon Amiri: Şeref Ablak, (Öz Prodüksiyon Stüdyolarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Sadri Alışık, Göksel Kortay, Akın Tunç, Damla Coşkuner, Ergun Könar, Mürvet İşsever, Yüksel Gözen, Ahmet Acan, Yılmaz Tuncay, Uğur Karslı,

Konu: Evli bir çiftin doğacak olan çocuklarına kızın babasının mı yoksa erkeğin babasının ismi mi koyulacaktır. Doğan çocuğa kız tarafının mı toksa erkek tarafınıın mı bakacağı münakaşasının alevlendiği bir komedi filmi.

NOT: 1951 yapımı “Father’s Little Dividend” isimli Amerikan filminin bir kopyası. Bu filmde başlıca rolleri , Elizabeth Taylor, Spencer Tracy ve Joan Bennet oynamış.

BALTA (1986)


Yönetmen: Cevat Okçugil
Senaryo: Ali Ekdal
Görüntü Yönetmeni: Soner Saygılı
Yapım: Metro Film /Zeki Kafalı

Renk Uzmanı: Kamil Kutay, Laboratuvar: Hasan Kutay, Ümit Özyurt, Kurgu: Necdet Tok, Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Zeki Ünlü, Sesleri Alan: Gültekin Çavuş, Telesine Operatörü: Ahmet Demirdöğen, Işık Ender Işık Servisi, Şef: Mashar Erös, Set Ekibi: Kahraman Karlı, Hüseyin Turan, Prodüksiyon Amiri: Naim Emer, Reji Asistanları: Ali Ekdal, Kamera Asistanı: Halil Kırlangıç, Koordinatör: Fuat Özkaya, (Helmut Renkli Film Stüdyosunda hazırlanmış, Yeni stüdyoda seslendirilmiştir )

Oyuncular: Nihat Yiğit, Sevim Özün, Yadigar Ejder, Şehriban Emirli, Talat Gözbak, Kudret Karadağ, Mustafa Dik, Yılmaz Kurt, Necati Aslan, Hüseyin Turan, Nihal Tatlı, Mehmet Gülhan, Canan Erkin, Zümrüt Özbek, Barkın Özben, Şemsettin Yılmaz, Mümtaz İster, Aydok Kapıcı, Şemsettin Yılmaz, Hüseyin Turan,

Konu: Filmde, bir canavarın bir kasabada işlediği cinayetler konu edilir. Bir kasabada işçi olarak çalışan Murat, ormanın içinde hocası ile beraber yaşar. Ormanda inzivaya çekilen hocasından her gün karate dersleri alır. Son günlerde ormanda bazı cinayetler işlenir. Görenlerin bir canavara benzettiği katil, polis tarafından aranmaktadır. Canavarın varlığından rahatsız olan Murat, onunla mücadele edecektir. (Meltem İşler Sevindi)

BACIM (1986)


Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Erhan Canan
Yapım: Arsel Film

Oyuncular: Ümit Tokcan, Selma Poyraz, Salih Kırmızı, Filiz Taçbaş, Bülent Polat, Gönül Bayhan, Hakkı Kıvanç, Nilgün Ceylan

Konu: Evlenme vaadiyle filizi alıp götüren sonrada kötü yola düşeren Salih ve ondan intikamını alan Ümit’in hikayesi

BABASININ OĞLU (1986)


Yönetmen: Cüneyt Arkın
Senaryo: Hulki Saner
Görüntü Yönetmeni: Ümit Ardabak
Yapım: Saner Film/Hulki Saner
Renk Uzmanı: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Recep ala, Dublaj Yönetmeni: Barış Ören, Set Teknisyenleri: Ergun Sımsıkı, Hikmet Palabıyık, Feyzullah İpek, Işıklar: Abdullah Baştuğ, Ali Koşum, Cengiz Yaşar, Prodüksiyon Yardımcısı: Ziya Ilgaz, Kamera : Süha Kapkı, Yönetmen Yardımcısı: Kenan Uluergüven, Prodüksiyon Amiri: Şerif Ablak, Teknik Direktör: Nurettin İrişen, (Kaya Ören Stüdyosunda hazırlanmış ve Seslendirilmiştir )

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Nilgün Ersoy,  İsmail Hakkı Şen, Yüksel Gözen, Kadir Kök, Tevhit Bilge, Aydın Haberdar, Muadelet Tibet, Kadir Kök, Yılmaz Kurt, Mehmet Uğur, Aysel Kiper, Ahmet Eskici, Küçük Şarkıcı: Halil Taşkın, Misafir Sanatçı: Sadri Alışık,

Konu: Cüneyt üç kağıtçıdır, Kemal ile bir tekneye gelir Kaptanı kamaraya kilitlerler. Zengin kadınları yalan söyleyerek onların paralarını alırlar, kendisini bir Yönetmen olarak tanıtır ve yeni bir yüz keşfetmek yalanını söyleyerek kadını kandırır, Sadri Alışık’a telefon açarak durumu anlatır, Sadri bir şey anlamaz. Filmin maliyetini çıkarır kadından yüklüce bir çek alır. Sonra Kaptan ile kadını baş başa bırakarak oradan ayrılırlar. Halil Çocuk esirgeme yurdunda kalır, Şarkı söyler. Cüneyt’in oğludur. Halil kendinden büyük bir çocuğu döver, Müdür kızar ve babasına haber vererek Halil’i götürmesini ister. Halil arazide kavga ederken Cüneyt gelir yardıma ihtiyacı olup olmadığını sorar. İhtiyacı olmadığını söyler fakat kavgaya büyüklerde karışınca yardım ister ve herkesi döverler. 

Cüneyt Müdürün odasına gelir Halil’in kalması için para teklif eder fakat Müdür kabul etmez. Halil gelir Onu görünce bileği kuvvetli fakat kendisi mert değil der. Ona kızar. Cüneyt, Halil ile çıkarlar ve eve gelirler. Halil soğuk davranır hep ters hareketler yapar eşyaları kırar Cüneyt kızar. Cüneyt evde yalnızken Cüneyt’in kız arkadaşı Gül gelir, Halil ile tanışırlar. Soyguncular banka soyarlar, Polislerle çatışırlar. Cüneyt ve Kemal ayı postu girerek araya girip paraları alıp kaçarlar. Cüneyt eve geldiğinde Halil onun ilgisizliğinden bahseder, gece gök gürler şimşek çakar korkan Halil babasının yatağına gelir sarılıp yatarlar. Halil bundan sonra birbirlerine yalan söylemeyeceklerine yemin ettirir. Cüneyt artık eski işleri bıraktığını Kemal’e söyler. Kemal bir anlam veremez. Halil ile Cüneyt el arabası ile karpuz satarlar, ayı oynatırlar hiçbir işte tutturamazlar. Artık hep birliktedirler. Halil şarkı söyler kavga ederler, soyguncular Cüneyt’in peşindedirler. Tek başınayken yolunu keserler. Adamlarla kavga eder onları döver ve Orhan ile konuşurlar. Orhan ona Gül’ün teyzesi Bedia’nın mücevherlerini soymazsa oğlunun başına gelecekleri anlatır. Cüneyt mecburen kabul eder. Cüneyt Gül’ün evine yemeğe gelir, yemek yenir Bedia odasına gider, Cüneyt de çıkar, dışarıdan yukarı çıkarak mücevherin yerini öğrenir. Orhan ve adamları da dışarıda beklemektedir. Cüneyt ve Kemal içeri girip kasayı açar mücevheri alırlar Gül onları görür.

Cüneyt bir şey demeden kaçar Polisler de gelir onları kovalar. Cüneyt eve gelir Halil elindeki kuruyu görüp sorar, Cüneyt yalan söyler. Halil yatar. Orhan ve adamları gelir Mücevherleri alıp Cüneyt’e para verirler Hali onları görür. sarılırlar. Sabah Halil mücevherleri çalıp çalmadığını sorar, babasına yeminini hatırlatır, ama Cüneyt yalan söyler. Halil dün gece olanları gördüğünü söyler. Halil eşyalarını toparlar giderken Cüneyt her şeyi itiraf eder ve kendisi için yaptığını söyler. Halil gider. Cüneyt Orhan""ın yanına gider, adamlarla kavga eder, Orhan silahla onu karşılar, ondan mücevherleri ister, Orhan Cüneyt’i vurur. Cüneyt ona saldırır ve döver Mücevherleri alır gider, Orhan adamlarına öldürmeleri için emir verir. Fakat Cüneyt adamları öldürerek Polisi arayıp durumu anlatır. Halil Gül’ün evindedir, ana sevgisi tatmadığını, şimdi de baba sevgisinden mahrum olduğunu söyler. Gül kendilerinde kalabileceğini söyler Halil kabul etmez. Beni okuluma götür der. Cüneyt Bedia hanımın yanına gelir mücevherleri verir durumu anlatır. Bedia onu affeder. Cüneyt Bedia’an mücevherleri verdiğini oğluna söylemesini ister. Kirli geçmişini anlatır. Halil, Bedia ve Gül trenin yanındadır. Halil ev Gül Ankara’ya okula gideceklerdir. Cüneyt uzaktan onları izler. Ağır yaralıdır. Halil onu arar ama göremez. Cüneyt Halil’n yanına gelir kendisini unutmasını kötü bir insan olduğunu anlatır. Trene binerler. Tren hareket eder. Halil ağlar. Camdan bakarken babasının düştüğünü görür trenden atlayarak babasının yanına gelir .