Powered By Blogger

8 Nisan 2020 Çarşamba

KUŞATMA 2 (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Necati Er
Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan
Yapım: Rop yapım/Murat Akman

Oyuncular: Umut Ulaş, Nilgün Bubikoğlu, Ünsal Emre, Hayati Hamzaoğlu, Erol Günaydın, Münir Özkul, Güzin Özipek, Aydın Tezel

Konu: Bir sapıkla, hastaneden kaçırdığı küçük bir çocuğun öyküsü.


KURTAR BENİ (1987)


Yönetmen : Halit Refiğ
Senaryo: Halit Refiğ, Mustafa Kutlu
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Ümit Hiçdurmaz, Savaş Akova, Müzik: Sadun Aksüt, Kurgu: Ömer Ak-su, Kamera Asistanı: Uğur Kovan, Fotoğraflar: Nadi Özerkal, Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Işık Asst.: Murat Omay, Ramazan Akgül, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Negatif Laboratuar: A. Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Necati Şimşek, (Sineray Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Gülşen Bubikoğlu, Talat Bulut, Tanju Gürsu, Metin Çekmez, Fatoş Sezer, Nuri Alço, Neval Baçlın, Nedim Doğan, Süheyl Eğriboz, Nejat Gürçen, Baki Tamer, Handan Adalı, Mesut Sürmeli, Ferhan Tanseli, Necmi Öney, Nergis Seymengü, Leman Kara, Bihter Savaş

Konu: Salih (Talat Bulut) bir caminin ima-mıdır. Ayten (Gülşen Bubikoğlu) ise aynı evi paylaştığı arkadaşı Okşan (Fatoş Sezer) ile fahişelik yapmaktadır. Ayten bir gün kendisini günahlarından kurtarması için Allah’a dua etmek amacıyla bir camiye gider ve orada Salih ile tanışır. Camiye her gittiğinde imamla konuşur ve doğruyu saptırarak terzilik yaptığını söyler. İmam ile aralarındaki ilişki önce yakın arkadaşlığa ve sonra da büyük bir aşka dönüşür. Salih Ayten’i annesi ve ağabeyi Rıza (Tanju Gürsu) ile tanıştırır. Rıza, Okşan ve Ayten’in müşterilerinden Fettah’ın (Nuri Alço) arkadaşıdır ve Ayten’i tanır. Rıza Salih’e Ayten’in yaptığı işi anlatır. Salih ise inanmaz ve doğruyu öğrenmek için Ayten’in evine gider, onunla konuşur. Salih artık her şeyi biliyordur, yine de Ayten’le evlenirler. Tepkilere dayanamayarak imamlığı bırakan Salih Ayten’le başka bir semte taşınmak zorunda kalır. Öte yandan Rıza, Ayten’e hakaret ettiği için Fettah ile kavga eder. Fettah onu öldürtür.

Rıza’nın eşi Ayten’i suçlar. İntikamının alınmasını ister. Ayten Salih’in Fettah’ı öldürmemesi için kendisini feda eder ve Fettah’ı öldürür. Tutuklanır. Hapisten çıkınca Ayten Salih’i akıl hastanesinde bulur ve Salih’i beraber yaşamak için hastaneden çıkarır.

ÖDÜL:
25. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde (1988)
► Gülşen Bubikoğlu, “en iyi kadın oyuncu”
► Tanju Gürsu, “en iyi yardımcı erkek oyuncu”
► Fatoş Sezer, “en iyi yardımcı kadın oyuncu”


KÖTÜ KADER (1987)


Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Şevki Tosunoğlu
Görüntü Yönetmeni: Hüseyin Ererez
Yapım: Hayat Film / Şevki Tosunoğlu

Oyuncular: Ercan Turgut, Selma Poyraz, Sibel Savaş, Halit Akçatepe, Nuran Ak-soy, Ali Ekdal

Konu: Tecavüze uğrayan köylü kızı Sevda (Selma Poyraz) bir üniversiteli gencin (Ercan Turgut) aşkları.

KOCAMIN KARISI (1987)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Nuri Kırgeç
Fotoğraf Direktörü Rafet Şiriner
Yapım: Barlık Film/Ali Barlık Prodüksiyon Amiri: Mehmet Gonca, Set Amiri: Ali Zebil, Set Yardımcısı: Ali Meyet, Set yardımcısı: Erol Erten, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Işık Yrd.: Fazlı Sekizler, Orhan Erler, Yönetmen Yar.: Leylâ Altın, Halil Kırlangıç, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Sesleri Çeken: Kunt Tulgar, Kurgu ve Eşleme: Aram Keskinay, Negatif Kurgu: Mustafa Karataş, Kurgu Yrd.: Serap Akdeniz, Ses Yard.: Cuma Eren,
Kısmet Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve As Stüdyolarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir.

Oyuncular: Müjdat Gezen, Sevtap Parman, Nil Ünal, Ateş Böceği Ercan, Tevhit Bilge, Renan Fosforoğlu, Hakkı Kıvanç, Ahmet Açan, Kenan Bal, Yusf Yapa, Necdet Türkandoz, Perihan Onar,

Konu: Evli ve çocuğu olmayan bir gençle, hamile kalan metresinin öyküsü.

KİRACI (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Orhan Aksoy
Eser: Sulhi Dölek “Kiracı” romanı
Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan
Yapım: Uğur Film/Memduh Ün

Müzik: Bora Ayanoğlu, Reji Asistanları: Demirhan Ersuner, Nilgün Kuyumcu, Kamera Asistanı: Kemal Şanlı, Set Amiri: Erol Kesler, Set: Salih Arslan, Seyfi Çakır, Işık Şefi: Turgut Köse, Işık ekibi: Selahattin Vural, Hayrettin Vural, Prodüksiyon Müdürü: Selahattin Koca, Laboratuar: Selahattin Kaya, Mustafa Yıldız, Montaj: Turgut İnangiray,
(Yeni Lale Film stüdyosunda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Kemal Sunal, Özlem Onursal, Füsun Demirel, Nevzat Okçugil, Ulver Sürer, Nevzat Okçugil, Tayfun Çorağan, Nurettin Şen, Mustafa Suphi, Teoman Aksoy, Arzu Atalay, yaşar Güner, Sabriye Kara, Selçuk Buğday, Çiğdem Gürtuna, Elif Gezen, Renan Fosforoğlu, Teoman Aksoy, Adem Talay, Tuncay Halıcıoğlu, Nuri Tuğ, Muzaffer Civan, Cevdet Arıkan.

Konu: Kerim Kocaman, bekar öğrencilik günlerinden beri kirada oturmaktadır: çeşitli evlerde oturmuş ve farklı ev sahipleri olmuştur. Bir devlet basım evinde çalışır, kansı üç çocuğu ve kaynanası ile birlikte oturur. Ev sahibi Tahir Bey devamlı evinden çıkmasını ister, bu arada bulundukları binada bir diğer kiracının kızı Aynur ile hiç bir zaman gerçekleşmeyen platonik bile olamayan bir ilişki başlangıcı yaşanır gibi olur aralarında ve dairede beraber çalıştıkları Sühandan’ın babasının aracılığı ile bir ev bulur ve Hacı Beyin evine taşınır. Tahir beyin evden çıkarmak için çeşitli usuller uygulayabileceğini öğrenen Kerim, Hacı Beyin evini bulunca Tahir Bey depozitosunu geri aldığı gibi kendisine kefil dahi yaparak evden çıkar; aksi halde çıkmayacağı tehdidinde bulunur. Hacı Bey'in evinde de problemler, 'ev sahibinin kuralları apartman düzeninde değişiklikler' devam eder. Bu arada Kerim iş arkadaşı Sühandan ile bir yakınlaşma içine girer. Bir gün işyerlerine gelen bir takım kişiler Kerim'i Kir-Kor-Der’e (Kiracıları Koruma Derneği) üye yaparlar. Kerim ile Sühandan aynı işyerinde çalışan Serap ve Hüsnü'yü birbirlerine yönlendirip, nişanlandırlar. Nişan akşamı birlikte çıkan Kerim ile Sühandan, Sühandan'ın --sarhoştur- isteği üzerine Serap'ın evine geri dönüp bir süre birlikte kalırlar, sevişirler; gece yarısı Sühandan ayrılmadan önce Kerim iik birlikteliğini bitirir. Eve dönen Kerim, karısının Sühandan ile ilişkisini, imzasız bir mektupla (Hacı Ömer Bey'in oğlu yazmıştır) öğrendiğini görür, inkar etmez Sühandan dan ayrıldıktan sonra Kerim işyerinde ki görevini değiştirir. Da-ha önce çalıştığı depoya döner. Hacı Hacı Bey, Kerim ile uğraşmasını bir ara sevimlilik maskesi' ile gizlemeye çalışırsa da sonradan yine taarruza geçer. Kerim bu arada 'evin avukatı' kitabından yeni yöntemler öğrenir. Bacanağı (öğretmen) İstanbul’a tayin olunca Kerimlere gelir, ev ev üst üste yaşama zorluklarına Hacı Bey'den rahatsızlıkları da eklenir. Sonunda bacanağı yeniden taşraya tayin olur, gider. Bu arada Kir-kor-Der'in bir dolandrıcılık düzeneği olduğu anlaşılır. Sühandan artık biri ile çıkmaya başlamıştır. Depoda birlikte çalıştıkları Murtaza Başbakanın, özel sektörün vaptığı bir sitenin açılışını yapacağını söyler. Bir cumartesi görevden sonra arkadaşlarla yemek yiyeceğiz diye çıkan Kerim, bir lokantada içtikten sonra gece yarısı ertesİ gün açılışı yapılacak sitenin binalarından birinin üst katlardan birine çıkar, sabahı beklerken uyur, uyandığında Başbakan konuşmaktadır, Kerim elinde ki boru (megafon) ile, konuşmaya karışır ve kiracılıktan kurtulamayıp ev sahibi olamadığını burada ise yapılan açılışı protesto etmek için bulunduğunu balkondan atlayarak intihar edeceğini açıklar. Siteyi yaptıran şirket sahibi balkonunda bulunduğu daireyi kendisine vereceğini söyleyerek Kerim’i ikna eder, Kerim inanır, kendisine yardıma gelenlere doğru yürürken, korkuluğu olmayan balkonda boşluğa basar, aşağıya düşer. Filmde ise kendisine ev verilen Kerim, atlamaktan vazgeçer, bitişik dairenin balkonundaki gazeteciler ise kiracılar için yola çıkan Kerim'in daire için intihardan vazgeçmesini döneklikle suçlarlar, bunun üzerine atlayan Kerim. itfaiyenin kurduğu brandanın üzerine düşer, yine kiracılıktan kurtulamamıştır. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 245”

KIZIMIN KANI (1987)


Yönetmen: Halit Refiğ
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Muzaffer Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Uğur Kovan, Sanat Yönetmeni: Sohban Kololoğlu, Fotoğraflar: Nadi Özerkal, Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Adnan Türker, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar: Şems Tokgöz, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Necati Şimşek, (Sineray Film Stüdyolaraında hazır-lanmıştır),

Oyuncular: Tarık Akan, Mine baysan, Neslihan Acar, Kaya Şensev, Ayşegül Ünsal, Yüksel Gözen, Şehriban Emirci, Yavuz Karakaş Atilla Kunt, Süheyl Eğriboz, Nejat Gürçen, Mesut Sürmeli, Yusuf Çetin, Rşval Ayral, Bülent Polat, Cansu Açıkoğlu, Mürüvvet Coşkun, Hasan Saraç, Necmi Öney, Ahmet Canseven

Konu: Kayak hocası Cemil (Tarık Akan) eşinden ayrıdır. Aysun (Mine Baysan) adında bir sevgilisi vardır. Kızı Figen (Neslihan Acar) ise kendisine ilgisiz annesi ile yaşar. Figen’in sevgilisi Hakan’sa, aslında genç kızları şantajla fuhuş batağına sürükleyen, yakışıklı ama kötü bir gençtir. Tahir (Yüksel Gözen) ile ortak çalışır. Hakan, Figen’in kendisine zaafından yararlanıp ilaçlı içki içirerek tecavüz eder. Sevişmelerini filme çeker. Cemil kızının davranışlarından kuşkulanır. Hakan bir süre evlenme vaadi ile oyaladığı Figen’e seks resimlerini gösterip şantaj yapar. Figen sonunda Hakan’ın çirkin yüzünü görmüştür. Hakan polise gitmemesi için genç kızı tehdit eder. Tahir’le birlikte Figen’i patronları Musa’ya (Yavuz Karakaş) teslim ederler. Musa gece birlikte olduğu Figen’e yüksek dozda eroin verir ve ölümüne sebep olur. Polisin haber verdiği Cemil kızını teşhis eder. Yüreği acı ve intikam hissiyle doludur. Eşyaları arasında Figen’in ona yazdığı pişmanlık dolu mektubu bulur. Olayın cinayet olduğundan emindir. Polisin bulduğu seks kasetinden yola çıkarak Hakan’a ulaşır ve onu ıssız bir yere götürüp sıkıştırır. Zorla Tahir’in adresini alır. Hakan sonra Tahir’e telefon edip uyarır ve yardım ister. Yardım yerine Musa’nın adamları Hakan’ı öldürür. Cemil Tahir’den de Musa’nın yerini öğrenir. ve talihsiz kızının öcünü almıştır bi-le...Musa’nın adamları ise Cemil’i engellemek için sevgilisi Aysun’a işkence yapar. Aysun kaçıp polise Cemil’in intikam alacağını söyler, ama çok geçtir.

KISMET KISMET (1987)


Senaryo ve Yönetmen: İsmet Elçi
Görüntü Yönetmeni: Albert Kittler
Yapım: Kısmet Film/İsmet Elçi

Oyuncular: İsmet Elçi, Tülay Kemancı, Ulrike, Wielend Speck, Hubert Ortkember

Konu: Alman toplumuyla uyum sağlaya-mayıp, bunalıma giren iki gencin öyküsü.


KATIRCILAR (1987)


Yönetmen: Şerif Gören
Öykü: Fuat Çelik (Beyaz Yolculuk)
Senaryo: Hüseyin Kuzu, Eyüp Halit Türkyazıcı,
Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman
Müzik: Bora Ayanoğlu
Yapım: Uzman Film/Kadir Turgut, Ferit Turgut

Yönetmen Yardımcıları: Turgay Aksoy, Ayşegül Gökçe, Görüntü Yönetmen Yardımcısı: Metin Erdoğdu, Yapım Yön.Yrd: Orhan Evcimen, Set Ekibi: Halil Dede, Bedri Uğur, Nazif Kündem, Ayhan Karasu, Halit Bor, Işık Ekibi: Mehmet Uluyol, Murat İşçi, İsmail Keskin, Cem Devrim, Film Banyo: Cengiz Turalı, Ufuk Kayar, Said Dinek, Film Baskı: Mustafa Koç, Jenerik: Hilmi Güver, Erdoğan Bugay, Hüseyin Kayıkçılar, Ses Kayıt: Yeni Lale Film Stüdyosu, Sesleri Alan: Atilla Van, Montaj-Senkron: Veli Akbaşlı, Negatif Montaj: Orhan Turgut, Selahattin Turgut, Yapım Yönetmeni: Günay Güner, Laboratuvar İşlemleri: Sinefekt Lab. A.Ş.

Oyuncular: Kadir İnanır, Halil Ergün, Bülent Bilgiç, Ayşegül Aldinç, Necmettin Çobanoğlu, Mehmet Esen, Raci Kiper, Eyüp Halit Türkyazıcı, Ali Tutal, Turgay Aksoy, Günay Güner, Ömer Lütfi Gökşen, Bahri Biçer, İrgan Tatan, İlhami Önder, Nevşen Akyüz, Fadime Özdal, Ahmet Karabulak, Enise,

Konu: Doğu Anadolu'nun sınır boylarında köydeki tüccarlar adına kaçak tütün ve çay taşıyan üç katırcı, bir ihbar sonucu jandarmalar tarafından yakalanırlar. Kaçakçılar, yargılanmak üzere bir çavuş ve üç jandarma eri nezaretinde kente götürülmek üzere hazırlanırlarken, kar yağışı nedeniyle karakolda mahsur kalırlar. Aralarında, yöreye kaçakçılar konusunda araştırma yapmaya gelen bir gazeteci kız da (Ayşegül Aldinç) vardır. Kafileye, gazeteci kız da katılınca, vahşi doğanın karlı tepelerinde zorlu bir yolculuk başlar. Farklı kişilerden oluşan grupta ilginç olaylar yaşanır yol boyunca. Katırcılardan Rüstem'le (Kadir inanır) Abdurrahman (Halil Ergün) sürekli çatışırlar. Rüstem'in tek sorunu hasta kızıdır. Rüstem, kafileden firar ettiğinde küçük kızını ölü bulur ... Kızı kollarında evden çıkarken jandarmalar gelir. Ve karlı tepelerde yeniden bir ölüm yolculuğu başlar.

v    İncelememizde sinemaya uyarlanmış eserlerin tamamına kaynak kitaplarda ulaşmak mümkün değildi, zaman zaman kaynak kitaplar yerine eserlerin kendilerine başvurma durumları söz konusu oldu, İşte bu şekilde başvurmak istediğimiz bir eserde, Gören'in Katırcılar filminin çekildiği, Fuat Çelik'in öyküsünden senaryoyu yazan ikili içinde bulunan Eyüp Halit Türkyazıcı'dan (ki aynı zamanda filmde jandarma erlerin-den birini oynamakta idi) edinebildik. Öykü “Beyaz Yolculuk” adını taşıyordu. Bu senaryo ekibi tarafın daha önce 'Ak Yolculuk' olarak değiştirilmiş sonradan Katırcılar olmuştu; fakat incelediğimizde, senaryoya dönüştürülürken hayli değiştirilmiş öykü, -elimizde bulunan öykü kopyasının tamamlanmamış olduğunu daha doğrusu son kısmının kim bilir hangi nedenle- olmadığını gördük.

Fuat Çelik'in öyküsü Gören'in filminden farklılık gösterir. Barış, Doğu Anadolu'da bir küçük kentte gazetecilik yapan gençtir, aynı zamanda bir İstanbul gazetesinin bölge muhabirliğini yapmaktadır. Kendi gazetesi nedeni ile bölgedeki çıkar çevreleri ile çatışmaktadır. İstanbul'dan gelen bir haber ile, sınır da görülen kızamık salgını olayını haber yapmakla görevlendirilir. Bölge kar altında olup dışarı ile irtibatı kesilmiştir. Önce Karayollarının bir kamyonu ile, daha sonra ise katırcıların kervanı ile yola devam eder, bu ara eşkıya tarafından yakalanırlar ve eşkıyalar tarafından kasaba yakınına götürülürler. Kızamık salgınını öğretmen haber vermiştir, Barış röportaj yapar ama gazetesine i1etemez, hatlar kesiktir, Barış bunun kasıtlı olduğunu anlar, geldiğinden beri kasabada şüpheli kişi durumundadır. Katırcı kervanı ile dönüş yolunda katırcılar kaçakçılıktan, Barış’a casusluktan, jandarma tarafından tutuklanır. İlçeden il merkezine jandarmalar ile götürülürken kafileye emzikli çocukları olan genç bir karı koca ile Canan öğretmen katılır. Yolda çeşitli tehlikelerle karşılaşırlar, emzikli bebek ölür, karı koca kafileden ayrılır; askerler ve kaçakçılar değişik kişilikte ve yapıda kişilerdir. Karda ilerlerken bir çığ düşmesi olayı olur. Yol1ar kapanır, açmaya çalışırlar, hepsi-nin birlikte ve yükleri ile beraber açmaları mümkün değildir, Barış gidip yardım getirmeyi önerir.

v    Katırcılar, Şerif Gören'in öteden beri sinemasına egemen oIan "bir ileri iki geri" anlayışının "geri"Ierde kalan bir ürünü. Gören, fiImlerinin bir çoğunu öykü ya da oIaylar üzerine değiI, ilginç çarpıcı bir mekan üzerine oturtmayı pek seviyor ... Katırcılar, her Gören fiIminde oIduğu gibi bir çok şeyi, birbirIeriyle organik bir bağ olmaksızın bir arada anlatmayı yeğliyor, ama birbirini yeterince anlatamayan bir film oIup çıkmış. Kaçakçılık, kasaba eşrafının betimlemesi, yabancı bir kadına gösterilen aşırı duyarlılık, Doğu'ya özgü çaresizlik, saIgın hastalık vs. vs., hepsi hepsi var bu filmde (Burçak Evren, Katırcılar, Hep aynı masaI, Güneş, 4 Aralık 1987). “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 243”

► Katırcılar'da serüven, tehlike ve yereI renk unsuru boI, İstanbullu gazeteci kızın ısrarla nescafe içmesi dışında kentli ay-dınlara yönelik önyargı az, bakış her zamanki gibi neşeli, mizahi -kaba ve tekrara dayalı bir neşe ama olsun- toplumsaI çevre ve dayanışma sapta-maları- sadece saptama da oIsalar- sırıtmıyor. Şerif Gören fiImini çekmekten zevk almış seyreden bizleri de fazla üzmüyor. Eh, daha ne istenir? (Ayrıca, filmin geneI tasarımında biraz kaybolup gitmekle birIikte, Katırcılar'ın askerlik kurumuna içeriden ve gündelik yaşam düzleminde bakan ilk film oIduğunu not etmekte de yarar var.) (Fatih Özgüven Tipik Şerif Gören, Yeni Gündem, S.: 92, 6-12 Aralık 1987).

► Filmin, benim için bir özeIIiği de 'asker'e bakış açısı oIdu. Bilindiği gibi 'ordu' ve 'asker' tabu bir konudur. Uzaktır sinemamız için. Oysa, burada İstanbullusu, İzmirlisi, Diyarbakırlısıyla yani içimizden kişilerle çok yakın (Ali Ulvi Uyanık, MiIIiyet Sanat Dergisi, S.: 182, 15 Aralık 1987).

KARINCA KATAR (1987)


Yönetmen: Avni Kütükoğlu, Zeki Göker
Kamera: Halil Güngör
Yapım: Can Film/Can Özer

Oyuncular: Nur Sürer, Necati Bilgiç, Cemil Hacıömeroğlu, Orhan Çağman, Menderes Samancılar, Ümit Yesin, Erdinç Akbaş

Konu: Demiryolu işçisi olarak üç arkadaşıyla birlikte yaşamını sürdüren Ferhat (Bülent Bilgiç), istasyon şefinin kızı Gülsüm (Nur Sürer) ile ilişkisi vardır. Ferhat bir kaza sonucu hastaneye yatar. Bunu duyan Gülsüm hastaneye gittiğinde Ferhat’ın evli, olduğunu görür. Artık Gülsüm yaşamını tek başına sürdürmek zorundadır.

KARA SEVDALI BULUT (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Muammer Özer
Görüntü Yönetmeni: Muammer Özer
Sanat Yönetmeni : Reha Yalnızcık
Müzik: Ahmet Güvenç
Yapım : Kinomozaik—Devkino Muammer Özer

Oyuncular: Zühal Olcay (Sibel), Haluk Bilginer (Attila), Şahika Tekant (Esma), Gökhan Mete, Mustafa Yavuz, Bülent Oran, Hikmet Gül, Mümtaz Alpaslan, Sonat Bilgin,

v    Filmde; 21. yüzyılda yaşlı ve büyük bir ağacın dibinde yaşlı bir kadın, 20. yüzyılda yaşanmış bir Kara Sevdalı Bulut masalı anlatmaktadır. Bu masala göre, bankada çalışan bir baba, fabrikada çalışan bir anne ve beş yaşlarındaki kızlarından oluşan bir aile vardır. Bunların yaşadıkları ülkede bir darbe olmuş, okuyanlar kitaplarını yakmak, düşünenler düşüncelerini saklamak zorunda kalmışlardır. Anne fabrikada çalışırken ülkelerindeki bazı haksızlıkların ayırımına varmış, bunların düzelmesi için okumaya ve düşünmeye başlamıştır. Ama darbeciler bunları istemedikleri için anneyi bir gece evden alarak günlerce kapalı tutmuşlardır. Sonra da salıverilmişse de yarı delirmiş durumdadır.

Film, 1980 askeri darbesini ve sonrasındaki yönetimi büyük bir cesaretle eleştiren bir filmdir. Bu film, tutuklanan, yargılanan, sonra aklanan ama sansür kurulu tarafından yasdaklanan, Antalya Film Festivali'ne katılması engellenen, Kültür Bakanlığı aleyhine açılan dava sonucu "geçici yürütmeyi durdurma kararı" ile gösterime girebilen, tüm bunlarla iki yıl kadar uğraşmak zorunda kalan bir filmdir.

v    Kara Sevdalı Bulut"un başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Film, sinema tarihimizde görülmemiş biçimde, daha laboratuvar işlemleri sürerken, laboratuvar sahiplerinin ihbarı üzerine polisçe "tutuklandı", uzun süre polisin elinde kaldı. Hiçbir yasal dayanağı olmayan bu girişim, neden sonra durduruldu, film sahiplerine geri verildi. Sonra sansürce yasaklandı, gösterimi ve çeşitli şenliklere bu arada Nisan 1989'daki Eczacıbaşı yarışmasına) katılması engellendi. Danıştay'dan çıkan "yürütmeyi durdurma kararına dayanarak bu yılkı (1989) Antalya şenliğine katılan film, ön jüri tarafından elenerek büyük jürinin önüne gelemedi. Böyle bir durumda, sempatimiz ve yüreğimiz, elbette bu filmin yanında.. Ayrıca onu savunmayı ölmeyi ne denli isterdik!.. İlke olarak yanlışlarla dolu olan bu serüven, filmin ayrıca değerli, başarılı bir yapıt olmasıyla daha da üzücü bir nitelik alır, yanlışlar daha iyi ortaya çıkardı. Ne var ki "Kara Sevdalı Bulut"u tüm bu olumlu ön yargılara karşın sevmemiz, beğenmemiz, övmemiz mümkün olmadı, olmayacak.

12 Eylül'ün hemen ertesinde baskıya uğrayan bir ailenin serüvenini anlatmaya sıvanıyor film... Yönetmeni istediği kadar, "Bu 12 Eylül değil, 12 Eylül'lerin toplamıdır desin, öykü her şeyiyle açık seçik biçimde 12 Eylül'ü çağrıştırıyor. Daha olay olur olmaz, radyodan gelen haberle söz konusu çift "Eyvah" diye üzülüyorlar. Oysa 12 Eylül sayısız "sıradan vatandaş" tarafından önce sevinçle karşılanmış, hemen yalnızca "sokakta vuruşanlara "eyvah" dedirtmişti. Öylesine bir kaos ve kargaşa yaşanıyordu. Darbenin gerçek yüzü, ülkeye gerçekten getirip götürdüğü (en azından sade vatandaş açısından) çok daha sonra meydana çıkacaktı. Demek ki filmin anlattığı 12 Eylül, olasılıkla dışarıdan görülmüş bir 12 Eylül. Ülkenin içinden değil.

Sonra (filme göre hemen ertesi gün) kadın tutuklanıyor, işkence görüyor. Çıktığında, dengesini yitirmiş, kişiliğini alabildiğine hırpalanmış bir kadındır. Saçı kesilmiştir (oysa aynı akıbete uğradığı anlaşılan Esma (Şahika Tekand) sırma gibi saçlarıyla dolanıp durur); doktor, Sibel'in sırtına bakıp "işkence görmüş" der (oysa bir sonraki sahnede Sibel'in sırtını görürüz: Bembeyazdır). Sibel yalnızdır, çöküş içindedir, yardıma gereksinmesi vardır. Bu yardım da elbette ona en yakın olan insandan, kocasından gelecektir. Ama koca oralı değildir, kadına en sıradan bir evlilikle bile hoşgörü İçmeyecek biçimde kaba davranır, ona yardım etmek şöyle dursun, işkenceyi sanki eve, özel yaşamlarına taşır. Niye?,, "Egemen erkek tavrının eleştirisi, niye temel olarak 12 Eylül'ü ve baskıyı eleştirmeyi hedef alan bir filmin içine yerleştirilmiştir? Koca acaba 12 Eylülle mi özdeşleştirilmek istenmiştir? Siyasal bir film olmak12 Eylül'ün kişiliğinde tüm içkence, baskı, özgürlük, kısıtlaması dönemlerini ve olaylarını eleştirmek isteyen bir yapıtta, böylesine cazgır, patolojik bir "koca" tipi ne diye konmuştur? Onun finaldeki çöküşü neyi, kimlerin, nelerin çöküşünü simgelemektedir?

Sorular, sorular... BİZ filmi gördüğümüzde bunlara yanıtlar bulamadık. Ola ki seyirci bulabilir!.. "Kara Sevdalı Bulut", bizlere kendisini aşan şeyleri anlatmak isteyen, fazla yüksükleri hedef alan bir yönetmenin tökezlemesi gibi geldi. "Bir Avuç Cennet"ıni içtenlikle alkışladığımız Muammer Özer, bu filmle amaçladığı şeyleri verememiş seyirciye... Başlıca handikap böylesine yoğun ve incelikli bir öyküyü kendisinin yazmaya sıvanması olmuş. Alabildiğine basmakalıp, klişe sözler, sloganlar, konuşmalarla dolu böyle bir senaryoyla, Özer oyunu daha baştan yitirmiş. Böylesine zor koşullarda oluşmuş, böylesine üzücü bir serüvenden çıkıp gelen bir film için ger-çekten yazık!.. “Atilla Dorsay, “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

KAN KIRMIZI SÜT BEYAZ (1987)




Senaryo ve Yönetmen: Günay Kosova
Kamera: Himmet Arı
Yapım: Günay Film /Günay Kosova

Oyuncular: Deniz Akbulut, Mahmut Hekimoğlu, Merih Özden

Konu: Bir genç kız sosyeteden biri tarafından tecavüze uğrar. Kızın ablası intikam almak için kocasıyla anlaşır ve kardeşine tecavüz eden delikanlının kız kardeşine de kadının kocası tecavüz ederek intikamını alır.

KAN DAMLALARI (1987)


Yönetmen: Nejat Gürsoy
Senaryo: Pasquale Ugetti
Görüntü Yönetmeni: Mükremin Şumlu
Yapım: Sahra Film /Şahap Yılmaz

Oyuncular: Oya Aydoğan, Tuğrul Meteer, Sümer Tilmaç, Hüseyin Peyda, Nuran Aksu, Levent Çakır, Derya Timuçin, Ersin Balaban

Konu: Mafya çetesinin eline düşen genç adam (T.Meteer), ünlü bir ressam olan Oya Aydoğan’ı öldürmek için emir alır. Ancak kadına aşık olan adam polise teslim olur.


KAN ÇiÇEK AÇTI (1987)


Senaryo ve Yönetmen: Necati Er
Görüntü Yönetmeni: Mahmut Yumuşak
Yapım: Rop Ajans/Murat Akman

Oyuncular: Uğur Özbey, Nilgün Bubikoğlu, Pembe Mutlu, Hayati Hamzaoğlu, Atilla Ergün

Konu: Köyden kente göç konusunıu işleyen Yeşilçam filmlerinden biri daha. Köyünden şarkıcı olmak için büyük kente gelen gencin dramatik öyküsü


KALBiMDEKi DÜŞMAN (1987)


Yönetmen: Ümit Efekan
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Ümit Hiçdurmaz, Kamera Asistanı: Uğur Kovan, Fotoğraflar: Nadi Özerkal, Işık Şefi: Ali Salim Yaşar, Işık Ast: Ramazan Akgün, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Senkron: Metin Çeşmebaşı, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Laboratuar: A. Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Necati Şimşek, (Sineray Film stüdyosunda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Cihan Ünal, Harika Avcı, Fatoş Sezer, Mesut Sürmeli, Mesut Gümüşdiş

Konu: Cemil (Cihan Ünal), şirketin borcunu tahsil için başkan vekili oğlu Faruk’u Yusuf Ceren’e gönderir. Ama borcunu ödeyemeyen ve bunalıma giren Yusuf intihar eder. Cemil, Demet adlı (Harika Avcı) bir sekreteri işe alır. Geç saatlere kadar çalışan Demet’i evine bırakan Cemil, genç kıza karşı içinde bir şeyler duyar. Bu arada Demet’in bir reklam filminde oynaması Cemil’i sinirlendirirse de, belli etmez. Romantik bir akşam yemeğinden sonra evine davet edildiği Demet’le birlikte olur. Cemil, gittikçe Demet’e bağlanmaktadır. Evini ihmal eder. İyi bir eş olan karısı Leman (Fatoş Sezer) bu duruma el koyar. Sorunlar büyür. Arası Cemil’le de açılan Demet Faruk’la yemeğe çıkar. Cemil’in ikisine gösterdiği sert tepki Demet’i istifa ettirir. Pişman olup özür dileyen Cemil’le Demet tatile çıkar. Tatil dönüşü Cemil, eşinden ayrılıp Demet’le evlenmek kararındadır. Fatoş, buna yanaşmaz. Evlilik sözü alamayan Demet, Cemil’den Yusuf Ceren’in fabrikasını ister. Çünkü aslında Demet, intihar eden Yusuf’un kızıdır. Cemil gerçeği bilir, yine de fabrikayı verir. Gizliden intikam peşinde olan genç kız, Cemil’den hamiledir. Sorunları kavgaya dönüştüğü bir an ayrılırlar. Demet, fabrika dahil her şeyi iade eder. İki sevgili bu ayrılığa çok dayanamaz, yeniden birleşirler. Cemil tüm varlığını Faruk’a bırakıp Demet’le yurt dışına gitmek üzere iken, yuvasını korumak için genç kızla konuşan Fatoş, onu ikna eder. Demet bebeğini aldırır ve son kez Cemil’le konuşmaya gider. Artık kesin ayrılık kaçınılmazdır....


KAHRAMAN HAMAMCI (1987)





Senaryo ve Yönetmen: Alev Akakar
Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan
Yapım: Fırat Film/Alev Akakar

Oyuncular: Müjdat Gezen, Ateş Böceği Ercan, Nil Ünal, Bahri Selim, Recep Bülbülses, Gül sazanker, Cumhur Altınöz, Sabahat Işık, Sibel Savaş, Arzu Çiçek, Birol Işın, Gül Vergon, Fikret Fırtına, Eren Can, Mehtap Anıl, Bahri Selim

Konu: Köyden kente gelen iki arkadaş İstanbul’da bir video klüp açarlar. Birbirlerine rakip olan ancak bu ticarette dikiş tutturamayan gençler, çareyi köylerine dönmekte bulurlar.