ABUK SABUK
BİR FİLM (1990)
Yönetmen: Şerif
Gören, Senaryo: İbrahim
Gündüz, Görüntü Yönetmeni: Erdal
Kahr
aman, Müzik: Erkin
Koray, Yapım: Penta
Film/Şerif Gören, Turgay Aksoy
Oyuncular: Kemal Sunal (Ademoğlu Ali), Bülent Kayabaş (Koruma), Tayfun
Çorağan (Deli Bekir), Gamze Gözalan (Muhtar Kızı), Şıva Gerede (Bingül), Perin
Karaali (Burcu), Murat İlker (Murat), Perin Aytaç (Burcu), Kutay Köktürk
(Danışman), Dilek Damlacık, Sami Hazinses (Samand Reis), İdris Emektar (İdris)
Konu: Hayatı
boyunca hiç gülmemiş olan bir adam`ı güldürebilmek için insanlar yarışa
girerler. Bu yarışın karşılığında yüklü bir ödül alacaklardır. Çevresine
doluşan insanlar, akıla hayale gelmeyecek şeyler yaparak adamı güldürmeye
çalışmaktadırlar. Ancak nafile, adam tebessüm bile etmemektedir. Sonunda o bu
yapaylıklardan kaçar gider. Sokakta yürürken bir çocuğa rastlar. Çocuk, elinde
bir film şeridini çevire çevire yürümektedir. Çocuğa ne yaptığını sorar. Çocuk,
film çeviriyorum abi diye cevap verir. Ve kaçınılmaz son.
Ödüller :1990 Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri , ”En İyi İkinci Film”
* Sinemamızın belli bir kuşağının önde
gelen yönetmenleri, nedense 1990’ların başlarında “Kemal Sunal filmleri”
yapıyorlar Sunal’ın sinemamızdaki yadsınamaz kişiliği ve popülerliği, böyle bir
sınıflamayı kaçınılmaz olarak getiriyor. Ama bu,onca farklı konuya “zor”
projelere soyunmuş bir Zeki Ökten’in bir Şerif Gören’in son filmlerinin hep
“Kemal Sunal filmleri” olmasına açıklık getirmiyor.
Abuk
Sabuk Bir Film, klasik bir "köy filmi" dekorunda açılıyor: Yoksul ve
dul köylü Ademoğlu'nu, onun delişmen kızını, kızı becerme planlarını bir türlü
gerçekleştiremeyen "hızlı" köy delikanlılarını filan tanıyoruz. Sonra
yine bizim filmlerimizde pek rastlanan bir "mucize" oluyor: Bir Alman
milyoner, vaktiyle Türkiye'yi ziyaretinde kendisini (tarhana çorbası ikram
ederek!) kurtarmış olan Ademoğlu'na tüm mirasını bırakıyor.
Olay
gazetelere yansıyor. Tan gazetesi bundan yararlanmak istiyor ve öte yandan
"hiçbir şeye gülmeyen adam" ününe sahip olan Ademoğlu'nu
"güldürebilecek" okuyucusuna 17 milyar vermek vaadiyle bir kampanya
açıyor..
Abuk
Sabuk Bir Film, gerçekten de "abuk sabuk" bir film mi? Doğrusu ilk
ağızda öyle gözüküyor. Film, sanki birkaç film gibi, birkaç farklı konunun,
entrikanın iç içe girmiş hali gibi: Ana temanın, Ademoğlu'nun kişiliğinde
kırsal kesim/kent insanı çelişkisi mi, "gülmeyen adam" ve onu
güldürmeye çalışanlar mı, yoksa "paranın yozlaştırıcı gücü" mü (veya
başka bir şey mi) olduğu anlaşılmıyor. Finaldeki "paraların
savrulması" bölümü ise gerçi ustalıkla çekilmiş, ama sinemada öylesine
görülmüş bir sahne kil...
Ama
filme, sanırım başka bir gözlükle ve belli bir hoşgörüyle bakmak daha doğru.
İbrahim Gündüz'ün su, aslında "serbest vezin" bir Sinemamızın çeşitli
kalıpları, klişeleri, kişilik veya durum saplantıları alınarak, bunlar, tam bir
"parodi" olmayan, ama ona yakın bir anlayışla kullanılmış.
Şerif Gören, biraz parodi, biraz "absürd", biraz 'toplumsal
eleştiri', biraz Yeşilçam karikatürü, hepsini birden belli ölçülerde deneyen
değişik bir film ortaya koymuş. Filmin esprisini en iyi veren şeylerden biri,
sondaki "gag" (öyle ki, insan neredeyse tüm filmin bu 'gag' için
çevrildiğini düşünüyor) bir de Erkin Koray'ın filme çok uymuş müziği. Abuk
Sabuk Bir Film önemli bir film değil, ama kimi seyirci için bir süre sonra bir
"kült filmine dönüşürse şaşmamak gerekir. “Atilla Dorsay “Sinemamızda
çöküş ve Rönesans Yılları”