BİR KÜÇÜK
BULUT (1990)
Oyuncular: Tarık Akan, Füsun Demirel, Osman Alyanak, Nurettin Şen,
Zeynep Irgat, Tuncer Sevi, Enver Dönmez, Erol Şen, Cemal Şan, Olgun Koç, Hilmi
Bulunmaz, Davut Şamlı,
Araştıran ve Derleyen: Yalçın ÖZGÜL 2024 Şubat ayı sonuna kadar Blog'a aktarılan film sayısı 7642 adet olmuştur. Film aktarımı devam ediyor.
BİR KÜÇÜK
BULUT (1990)
Oyuncular: Tarık Akan, Füsun Demirel, Osman Alyanak, Nurettin Şen,
Zeynep Irgat, Tuncer Sevi, Enver Dönmez, Erol Şen, Cemal Şan, Olgun Koç, Hilmi
Bulunmaz, Davut Şamlı,
BİR İÇİM SU
(1990)
Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu, Görüntü Yönetmeni: Salih Dikişçi, Yapım: Topkapı Film/Yaşar Tunalı,Set Amiri: Selçuk Öktem, Set yardımcısı: İsmet İlbur, yaşar İlbur, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Laboratuar: Hüseyin Kuğu, İzzet tatlıcı, Negatif Montaj: Selahattin Kılıççeken, Yardımcı Yönetmen: Ali Kıvırcık, Kurgu Eşleme: Cevat Sezer, Kısmet Film stüdyosunda hazırlanmış ve Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir
BİR AVUÇ
SEVGİ (1990)
Yönetmen: Hasan Karcı, Senaryo: İhsan Yüce, Kameraman: Mahmut Yumuşak,Yapım: Başaran Film//Mehmet Ezici, Star Film//Memduh Şekeroğlu , Set Amiri: Suat Geyik, yardımcısı: Mehmet yaşa, Ulaşım Sorumlusu: İksan Özkök, Işık şefi: Erol Karaşıray, Yardımcısı: Fazlı Sekizler, Renk uzmanı: Selahattin kaya, Montaj: Necdet Tok, Negatif Montaj: Selahattin Güzel, Yönetmen Asistanı: Mehmet Kıvırcık, Kamera Asistanı: Hasan Koska, Film Telesine: Akın Ses ve Görüntü Merkezi, Ses Mühendisi: Attila Van, Seslendirme Yönetmeni: Ayşin Atav, Prodüktör: Fedai Öztürk, (Lale Film Stüdyosunda yıkanmış, ve Sineray stüdyolarında seslendirilmiştir)
BENİM
SİNEMALARIM (1990)
Yönetmen: Füruzan, Gülsüm Karamustafa, Senary, : Fürüzan (aynı ismi taşıyan öyküsünden), Kamera: Ertunç Şenkay, Müzik: Selim Atakan, Yapım: Mine Film/Kadri Yurdatap, 1. Asistan: Demirhan Ersunar, 2. Asistan: Gürsel Ateş, Kamera Asistanı: Volkan Kocatürk, Kuaför: Erol Beken, Aydınlatma: Mustafa Koçyiğit, Ercan Durmuş, M. Ali Gündoğdu, Oğuz Yaralı, Şenol Toz, Ömer Ünal, Sinema Fenerleri: Ömer Yıldız, Set Ekibi: İsmail Kündem, Enver Kündem, İbrahim Tekin, Osman Tanış, Seslendirme Yönetmeni: Kahraman Acehan, Sesleri Alan: Ercan Okan, Efekt: Sudi Yılmaz, Müzik Yorum: (Kanun: Halil Karaduman, Saksofon: Tayfun Duygulu, Viola: Hakkı Doğan}, Özel Efekt ve Miksaj: Erkan Aktaş, Laboratuar: Adnan Şahin, Yahya Öztürk, Negatif Kurgu: Eyüp Yıldız, Baskı: Zekeriya Şahin, Jenerik: İlhan Demirel, Yapım Görevlileri: Mehmet Akdil, Veli Salman, Hasan Kubilay, Muhlis Aşan,
Oyuncular: Hülya Avşar (Nesibe), Sema Aybars (Anne), Yaman Okay (Recep
Efendi), Ayşegül Uygurer (Ayşe) , Güzin Çorağan (Komşu Kadın), Metin Sözer
(Genç Adam), Dilaver Uyanık (Plajdaki Adam), Erkal Güngören (Locadaki Adam),
Ülkü Ülker (Sarışın Kadın), Yaman Tarcan (Bahriyeli Adam), Dilek Bayram
(Nesibe), İpek Güneş (Nesibe), Esra Yıldız (Aliye),
Sinema Yazarlarının seçiminde (1990) Mevsimin en iyi filmlerinde
9. Sırada yer almıştır.
► Hülya Avşar en iyi kadın oyuncu
9. Tahran Uluslararası Film şenliğinde
►
“Kristal Smorg” Jüri Özel ödülü
BENİ Mİ BULDUN (1990)
Senaryo ve Yönetmen: Alev Akakar, Kamera: Erhan Canan, Yapım: Can Film / Metin Devrim,
Oyuncular: Arif Susam, Filiz Özten, Songül Beyçe, Kadir Savun, Sami
Hazinses, Ali Rıza Cevizli, Baykal Kent, Cengiz Tekin
BEKLE DEDİM
GÖLGEYE (1990)
Oyuncular: Hale Soygazi (Esra), Aytaç Arman (Erdinç), Cüneyt Çalışkur (Ersin), Metin Belgin (Erdal), Mehmet Gürhan (Lekeli Adam), Kerim Soysal (Sacit), Kemal Bekir (Sadık), Fuat İşhan (Necil), Füsun Demirel (Gülçin), Lale Yurdatapan (Selma), Levent Tülek, Sema Çeyrekbaşı (Spiker), Levent Yılmaz (Tarık), Dursun A. Sarıoğlu (Bakkal), Nevzat Oklçugil (Mahinur), Güner Atay (Münevver), Zekiye Kürkçüoğlu (Hizmetçi), Ayla Kılıç (Meral), Erman Lacin (İş Adamı), Muhsin Işık (1. Satıcı), Zafer Yanık (2. Satıcı), Suat Yağmatepe (3. Satıcı), Gazeteciler.: Meriç Köyataşı, Oktay Şengüler, Tamer Çerçi, Rahmetullah Eryılmaz, Metin Erarabacı, Nurten Berk, Mehmet E. Yedim (taksi şoförü), Yasemin Akbaş (1. Kız), Mehtap Atilla (2. Kız), Sokak T. Oyuncuları: Seher Yazıcı, Vehbi baba, Ayhan Alan, Aylin Deveci, Lale Çığsar, Önder Kulan,
KONU: "68 kuşağından dört arkadaşın öyküsü" şeklinde filme
dair hiç bir açıklama vermeyen özeti konu olan roman ile farklılıklar içerir.
"Erdal, Ersin, Esra ve Erdinç dört arkadaştır, üniversite yıllarında
çeşitli eylemlere karışırlar, bu nedenle tutuklanırlar... Erdal, Ersin ve Esra
daha yakın ilişki içinde olan bir alt grup gibidir... Yıllar sonra Erdinç
çalıştığı gazete için gittiği bir cinayette Erdal'ın öldürülmüş olduğunu görür,
cesedin başında elinde cinayet silahı ile Ersin, silahta parmak izi
olmadan bulunur. cinayet mahalline Esra
da gelir. Erdinç Esra'dan bir şeyler öğrenirse de istediği kadar bilgi alamaz,
olayı kendince izlemeye başlar.
Geri
dönüşlerle anlatılan romanda Erdal, Ersin Esra grubunda önce Ersin ile Esra’nın
daha yakınlaşmış olduğu görülür, böyle bir yakınlaşma sonra Erdal ile Esra
arasında olur. Cinayet nedeni ile önce tutuklanan Ersin sonra serbest
bırakılır. Erdal emekli general üvey babasının silahı ile öldürülmüştür, üvey
baba annesinin ölümüne neden olduğu için yıllar önce Erdal'ı evden kovmuş ve
ölümle tehdit etmiştir. Bir süre sonra Ersin de öldürülür. Erdinç Esra'nın
peşinde birinin gezdiğini kendisini kocası olarak tanıttığını öğrenir,
araştırır bu, yıllar önce de Esra'nın peşinde gezen okul çevresinden biridir.
Ersinin öldürülmesinden sonra Esra esrarengiz şekilde ortadan kaybolur. Bir
süre sonra Antalya'da bir Alman turiste tecavüz eden adamları suçüstü bastıran
Esra, adamların kaçması sonrası bu adamlarca izlenmeye başlar ve bir süre sonra
öldürülmüş olarak bulunur. Üç ölüm ile ilgili bir şeyler bulmaya çalışan Erdinç
Esra'nın yatak odasındaki komedinin gözünde bir defter bulur.
Erdinç
Esra'nın evinin basamaklarında fotoğraftaki noktaları birleştirir, iptal işlemi
tamamlanır."
Gerisi iyi geliyor. Atıf Yılmaz, Türk sinemasının en iyi
"dekupa;" ustalarından biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor ve
filmini özenli bir kurgulamayla, örnek bir "geriyedönüş"
kullanımıyla, belirli bir plastik çabayla anlatıyor. Oyuncular çok iyi. Orhan
Oğuz'un görüntü çalışması da kusursuz. Belki de filmin biraz soyut kalan
kişilikleri, Esra'nın oldukça uzun monologları, 12 Mart'ı ve 12 Eylül'Ü yaratan
toplumsal koşulların, sınıfsal olguların, gerideki bir "paşa" üvey
baba, onun maşası bir oportünist avukat, birkaç korkak sermayeci gibi yan
kişilerle verilmesiyle yetinilmesi gibi seçimler, kimilerini tedirgin
edebilecektir. Ama ben, Bekle Dedim Gölgeye'nin sinemamızda yapıla gelmiş en
ilginç siyasal sinema örneklerinden ve "12 Eylül filmlerinden biri
olduğunu ve bu alanda ancak Sis’le kıyaslanabilecek bir düzeye eriştiğini
düşünüyorum. Ve "genç" Atıf Yılmaz'ın bu "genç işi" filmini
kendi adıma kutluyorum. (Atilla Dorsay, “Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları”
syf, 44) “Bu eleştiri, “İki 12 arasındaki E’ler” başlığı ile Cumhuriyet Gazetesinin
19 Mart 1991 tarihli nüshasında yayınlanmıştır.
BANA BELA
DERLER (1990)
Yönetmen: Cevat Okçugil, Senaryo: Ali Ekdal, Kamera: Hüseyin Ererez,, Yapım: Özkaya Film/Fuat Özkaya
BAHARDA
HÜZÜN (1990)
Oyuncular: Faruk Tınaz, Sinem Dinçay, Asuman Çiğiltepe, Nilgün Can
AŞKIN
KESİŞME NOKTASI (1990)
Senaryo ve Yönetmen: Bilge Olgaç, Görüntü Yönetmeni: Hüseyin Özşahin, Öykü: Osman Şahin, Müzik: Ahmet Güvenç, Yapım: Belge Film/ Sabahattin Çetin, (Kültür Bakanlığının katkılarıyla)
Oyuncular: Berhan Şimşek, Serpil Çakmaklı, Yaman Tarcan, Zühal Üstüntaş,
Savaş Yurttaş, Akıllı Köpek Mücver
Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu, Görüntü Yönetmeni: Muzaffer Turan, Müzik: Oğuz Abadan, Yapım: Ferkan Film/Feridun Kete, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Kurgu: Sedat Karadeniz, Set: Sonay Kanat, Turgut Karasu, Bülent Buget, Cemal Çolak, Işık: Bülent Eryılmaz, Osman Özüyaman, Adnan Özüyaman, Yapım Yönetmeni: Ertan Güntan, Kamera Asistanı: Selin Özyılmaz, Yönetmen Yardımcısı: Ali Kıvırcık, Seslendirme Yönetmeni: Erkan Esenboğa, Renk Uzmanı: A. Tümay Rızai, Laboratuar: Şems Tokgöz, Aslan Tektaş, Mustafa Yıldız, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Fatoş Yıldırım, Senkron: Metin Çeşmrebaşı, Soner Şenbecerir, (Sineray Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)
AŞK FİLMLERİNİN UNUTULMAZ YÖNETMENİ (1990)
Sabuncu, Başar Sabuncu, İlker İnanoğlu, Sermin Şen, Naki Turan Tekinsan,
Can Kolukısa (Latif), Nedim Doğan, Arif Akkaya (Tolga), Murat Güler (Set
işçisi), Naki Turan Tekinsav, Serpil Tamur (Betül), Nisan Turgul, Kaya Gürel
(Abdülkadir), Reyhan karaçam, Bedii Özerginli, Konuk Oyuncular: Müjde Ar, Şevket
Altuğ, Sevil Sabuncu, İlker İnanoğlu, Sermin Hürmeriç,
* Bir medya, bir sanat dalı, bir iletişim alanı, kendi kendine
bakmayı öğrendiği zaman olgunlaşmış demektir. Bu açıdan, uzun yıllar kendi
kendisini konu olarak almaktan, aynaya bakmaktan korkan sinemamızın, kimi ilk
adımlardan sonra bu mevsim içinde iki filmle, Film Bitti ve Aşk Filmlerinin
Unutulmaz Yönetmeni'yle kendisine bakmasını çok olumlu karşılıyoruz. Yavuz Turgul, bu filmle Muhsin Bey’de
"alaturka musikimiz" ve de göçüp giden "İstanbul
efendiliği" için yaptığını, "bir zamanların Yeşilçam'ı" için
yapmayı deniyor. Sonuç, çeşitli nedenlerden Muhsin Bey kadar başarılı değilse
de yeterince saygın ve ilginç Turgul'un kahramanı Haşmet Asilkan, Yeşilçam'a ve
onun kendine özgü "aşk filmleri"ne onca emek vermiş, yüzden fazla
film çevirmiş bir yönetmen. Ama bu filmleri, seyirciye ulaşmışsa da belli bir
"klik" tarafından hep horlanmış, hep dışlanmış, "haklarında bir
satır bile yazı yazılmamış", hiç ödül filan da almamış. Oysa Haşmet
Asilkan, her sanatçı gibi övgüye, takdire, yaptıklarının yankısını duymaya
"muhtaç". Bunun için, zamana uyup "tür değiştirmeye", bir
"siyasal film" yapmaya karar veriyor. Bunun için de zar zor bir
Yapımcıyı kandırıp para buluyor. Ama çekim başlayınca aksilikler çorap söküğü
gibi gelecek, "zengin babakız ile üç teröristin ilişkisini perdede
anlatmak, hiç de kolay olmayacaktır.
►
Atilla Özdemiroğlu, “En İyi Özgün Müzik”
FİLMİ İZLE
ALMANYA MACERASI (1990)
Oyuncular: Murat Soydan, Süreyya Mertoğlu, Altın Peri, İsmail Varan, Ali
Çınar, Orhan Dilekli, İsmet Mertoğlu, Bahattin Ünalmışer, Şükrü Ulçay, Cemil
Arayan, Sevda Nilüfer
ALMAN AVRATIN BACISI (1990)
Senaryo ve Yönetmen: Ali Avaz,Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan, Yapım: Kamera Film/Ayhan Turgut
Oyuncular:
Ali Avaz, Monika Trınshcek, Zafer Atlı,
Şişko Nuri, Celal Gonca, Hale Haykır, Kemal Çapraz, Mustafa Özkaya, Zuhal
Üstüntaş
ALEV GİBİ
BİR KIZ (1990)
Yönetmen: Hasan Kazankaya, Senaryo: Safa Önal, Görüntü Yönetmeni: Mahmut Yumuşak, Yapım: Kazankaya Film/Hasan Kazankaya, Renk Uzmanı: Selahattin Kaya, Laboratuar: Fehmi Acar, Ahmet Yıldız, Montaj: Yusuf Aldırmaz, Negatif Montaj: Mustafa Kul, Senkron: Cevat Sezer, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Atilla Van, Efekt; Hikmet Eldek, Jenerik: İlhan Demirel, Özkan Sevinç, (Grafart Ltd), Set Ekibi: Murat Doktor, Temel Oğuz, Işık Ekibi: Gürcan Küçüker, Prodüksiyon Amiri: Altan Altıntaş, Yönetmen yardımcısı: Fikret Uçak, Yeni Lale Film Stüdyosunda hazırlanmıştır
Oyuncular: Hakan Ural, Seren Serengil, Yusuf Sezgin, Zafer Atlı, Hayati
Hamzaoğlu, Fatma Belgen, Mehmet Aydoğdu, Necdet Kökeş, Mehtap Aydoğdu, Gmksenin
Uçarer, Nazan Arslan,
Konu: Çingene kızı Papatya (Seren Serengil) bütün obanın hayran olduğu güzelliktedir. Kendisini izleyen zengin bir genç olan Ahmet (Hakan Ural) onu elde etmek için çabalar. Kız gerçek Çingene olmadığını aslında onu bulduklarını anlatır. Ahmet kızı kendine aşık eder. Ahmet’in babası onun haylazlığından ve çalışmamasından yakınmaktadır. Obada Mahmut isimli bir Çingene Ahmet’in babasını arar ve oğlunun bir çingeneye tutulduğunu söyler. Baba bu duruma çok öfkelenir. Ahmet kıza evlenme teklifinde bulunur. Obada bu durumun öğrenilmesinden rahatsız olacağından kız durumunu gizli tutar. Bir gece vakti dua ederken çeri başı gizlice kızı gözetler. Çeri başı bu davranışı yüzünden kıskanç eşi tarafından sırtından bıçaklanır. Ahmet’in babası bir kıza sahte nikah yaparak Ahmet’in kızı kirleteceğini öğrenir ve nikahı bozar. İlkin kızı Çingene olduğu için aşağılar Ahmet’in annesi ancak gene de Ahmet’in bu davranışını onaylamaz. Babası Ahmet’e öfkelenirken Ahmet başlarda rol yaptıysa da sonradan gerçekten aşık olduğunu söyler ve obaya Papatya’yı istemeye giderler. Ahmet’in anne ve babası önemli olanın sosyal durum değil aşk olduğunu söyleyerek oğullarını yüreklendirirler. Papatya evlenmeyi kabul eder, Ahmet’i affeder ve mutlu bir birlikteliğe adım atarlar..