Powered By Blogger

5 Kasım 2022 Cumartesi

 

HAYAT KAVGASI (1993) 

Yönetmen: Hasan Karcı, Senaryo: Kazım Eryüksel, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Gözde Film/Zikri Göksoy

Oyuncular: Şehnaz Dilan, Cemal Gener, Remziye Fırtına, Turgut Özatay, Pervin Tekgül, Muhlis Aşan, Neslihan Sezer, Bilge Zobu

Konu: Geçirdiği bir iş kazası nedenile sakat kalan bir fabrika işçisiyle, kötü yola düşürülen baldızının hayat kavgası. İşçi baldızıyla evlenme vadinde bulunan adamı bulur ve çatışma başlar ve adam kadını bıçaklayarak öldürü r ve kaçar.

 

 

HAYAT ÇEMBERİ (1993) 

Senaryo ve Yönetmeni: Nejat Gürsoy, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Umut Film Abdurrahman Keskiner

Oyuncular: Salih Kırmızı, Hülya Erten, Necati Er, Attila Ergün, Kadir Savun, Meltem Berent

Konu: Babasını mahkum ettiren bir avukatla kızının acımasız öyküsü.

 

GÜNEŞİ UYANDIRMADAN (1993) 

Yönetmen: Nejat Gürsoy, Senaryo: Esat Şekeroğlu, ([1]) Görüntü Yönetmeni: Ferhat Bakır, Yapım: Metro Film/Zeki Kafalı

Oyuncular: Murat Soydan, Yasemin Türkkan, Sırrı Elitaş, Kazım kartal, Kadir Savun

Konu: Cinselliğe doymayan 4 inşaat işçisinin, karşı evde bulunan kadına tecavüz etmelerini konu alan bir film.



[1]  Amerikalı yönetmen Sam Peckinpah’ın Gordon Williams’ın romanından David Zelag Goodman’ın senaryosundan 1971 yılında filme çektiği “Straw Dogs” (Köpekler) filminden uyarlama. Filmde başlıca rolleri Dustin Hoffman, Susan George, Peter Vaughan oynamışlardır.

 

GÜLPEMBE (1993)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç, Görüntü Yönetmeni: Dinçer Önal, Yapım: Filiz Film/Tayfun Oğuz

Oyuncular: Mahmut Hekimoğlu, Nazlıhan, Neslihan, Yıldırım Gencer, Nusret Özkaya

Konu: Çingene kızıyla, zengin bir adamın evlilikleri

 

GÖÇ (1993)

Yönetmen: Tevfik Polam, Senaryo: Esat Şekeroğlu, Görüntü Yönetmeni: Ali Engin, Yapım: Metro Film/Zeki Kafalı

Oyuncular: Yılmaz Zafer, İnci Erdoğan, Kadir Savun, Toygun Ateş

Konu: Anadolu’dan İstanbul’a göç ettikten sonra parçalanan bir ailenin öyküsü.

 

GİRDAP (1993)

Yönetmen: Samim Utku, Senaryo: Faruk Peker, Görüntü Yönetmeni: Ali Engin Yapım: Metro Film/Zeki Kafadar

Oyuncular: Faruk Peker, Zerrin Yaman, Halil Karakaş, Bülüm Çavuşoğlu

Konu: Bir antikacı ile satın aldığı değerli bir heykelin öyküsü. Lanetli ve uğursuz heykel, antikacının başına çeşitli belalar getirir.

 

GELİNCİK TARLASI (1993)

Yönetmen: Aydın Sayman, Senaryo: Yılmaz Şekerbay, Görüntü Yönetmeni: Sabri Avcı, Müzik: Mazlum Çimen, Yapım: Ajans 1/Yekta Şensoy

Oyuncular: Alev Baymur, Levent Ülgen, Menderes Samancılar, Kazım kartal, Lütfü Seyfullah, Elif İnci Onat, Erkavim Yıldırım, Zerrin Atılgan, Selahattin Fırat, Perihan Doygun, Ayla Aslancan, Turgut Bağır, Hüseyin Akşen

 Konu: Karısını öldürdükten sonra 15 sene hapse mahkum olan bir teknisyenin anıları.

 

GECEM VE GÜNDÜZÜM (1993)

Senaryo ve Yönetmen:Yücel Uçanoğlu, Görüntü Yönetmeni: Ümit Ardabak, Yapım: Uzman Film Ferit Turgut

Oyuncular: Serpil Çakmaklı, Yalçın Dümer, Salih Güney, Üney, Murat Soydan, Yaman Tarcan, Mine Sun

Konu: Babasının eski metresiyle ilişkisi olan bir gencin öyküsü.

 

GECE MELEK ve BİZİM ÇOCUKLAR (1993)

Yönetmen Atıf Yılmaz, Senaryo: Yıldırım Türker, Görüntü Yönetmeni: İzzet Akay Yapım: Yeşilçam Filmcilik/Atıf Yılmaz, Yapım Yönetmeni: Bahadır Atay, Yönetmen Yardımcısı: Şule Başeskioğlu, Makyaj: Zübeyde Erden, Belgin Ömürdağ, Kuaför: Murat Kara, Işık Ekibi: Gürcan Küçüker, Şerafettin Karaçelik, Birol İmamoğlu, Set Ekibi: Aziz İnce, Adem İnce, Gürsel Cebeci, Yardımcı Yönetmen: Fatmanur Sevinç, Kurgu: Mevlüt Koçak, Sanat Yönetmeni: Mete Özgencil, Ses Mühendisi: Burhan Şahin, Film Baskı: Uğur Orbay, Veli Burç, Negatif Kurgu: Tamer Eşkazan, Film Banyo: Ekrem Şen, Arif Şengül, Seslendiirme Yönetmeni: Ersin Sanver, Aktüel Ses: Mehmet Kılıçel, Ümit Öktem, Ses Mühendisi: Burhan Şahin, Fotoğraflar: Kubilay Tüntül, Jenerik Semihan Sevinç, Yapım Yardımcıları: M. Kemal Orhon, Cem Başerskioğlu, Kamera Asistanları: Nadir F. Özgören, Sanat Yön. Yrd.: Oğuz İçsöz, Ulaşım: Süleyman Dursun, Ali Demir, Kasting: May Model, Muhasebe: Sami Osmanoğlu (Şafak Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır

 Oyuncular: Derya Arbaş (Serap), Deniz Türkali (Melek), Uzay Heparı (Hakan), Deniz Atamtürk (Arif), Konuk Oyuncular: Kaan Girgin (Remzi), Mehmet Teoman (Mehmet), Mustafa Suphi (Müşteri), Candan Erçetin (Aylin), Ceylan Çaplı (Semih), Cengiz Sezici (Osman), Nurettin Şen (Ali), Ayten Uncuoğlu (Sabahat), Serdar Bostancı, Mehmet Teoman, Bennu Yıldırımlar (Gülşen), Ceyhan Fırat (Selin), Serdar Bordanacı (Komiser), Mürşit Ağabey (Sedat), Meltem Kayalı (Filiz), Ömer Yılmaz (Kuaför), Emin Saygılı (Barmen), Celil Güven (Majik Garson), Metin erarabacı (fedai), Barış Yıldırım (fedai), Cüneyt Sayıl (1. travesti), Metin Bilsen (2. tarvesti), Hakan (Faruk), Tevfik Fikret Ergin (Cemil), Can Erçetin (Ertan), Erhan Özçelik (serseri), Ezgi Bektaş, Öykü), Melis Atakan (Sevtap), Bilal Saygılı (1. tecavüzcü), Attila Akın (2. tecavüzcü), Fikret Çağdaş (3. Tecavüzcü), Gürsel Cebeci (4. tecavüzcü), Orhan Özaydın (bekçi), Aziz İnce (kavgacı), Silvester (İnci), Arabadaki Adamlar: Gürcan Küçüker, Süleyman Dursun, Bahadır Atay, Mürşit Aslan, Turgut Sürücü (Şoför), Hüseyin Karagöz (Çorbacı garsonu), Selçuk Temel Göksu (meyhane garsonu), Nurdan Sürer (noyan), Mami (dövülen Adam), Kedi kaktüs (sarışın),

Konu: Biri yeni düşmüş, diğeri deneyimli iki hayat kadınıyla düş kırıklığı yaratan sevvgililerinin öyküsü. Güzel ve çok Renç bir fahişe olan Serap (Derya Arbaş), aracısız çalışarak yaşamını sürdürmektedir. Kaldıırım fahişesi Serap, bir polis baskını sırasında acıyıp evine aldığı eşcinsel bir genççle yaşamını sürdürürken Hakan'la (Uzay Heparı) tanışır. Hakan'la aralarında başlayan aşk ilişkisi bir süre sonra pezevenkliğe dönüşür. Yani Hakan, Serap'ı paralı erkeklere pazarlamaktadır. Ve zamanla Hakan, sevgilisini kıskanmaya başlayınca birlikteliklerinin boyutu değişir. Aralarındaki bu çatışma sürüp giderken; Serap, Arifin eve getirdiği pavyoncu dostunu bıçaklayan eski fahişe Melek'le (Deniz Türkali) bitmiştir. Toplumun dışladığı iki kadın bir ana kız özlemi içinde birbirleriine sığınırlar. Serap, bir gün Hakan'ı evindeki yatağında bir erkekle yakalayınca tüm dünyası yıkılır ve ortadan kaybolur. Serap, yıllar sonra terk ettiği sokaklara lüks arabasıyla döndüğünde sevgilisi Hakan'ı bir pavyonda fedailik ve Melek'i de bir başka pavyonda tuvaletçilik yaparken bulur.

Ödül:

31. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde (1994)

►Şafak Film Stüdyosu "En İyi Laboratuar",

Magazin Gazetecileri Derneği'nin seçiminde (1994)

►"En İyi Film",

7. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde (1995)

►Deniz Atamtürk "Umut Veren Yeni oyuncu".

 

 & Beş altı karakterin iç içe geçen öykücüklerini aktaran, kimisi uzun sekanslarda bütünlenen bir yapıda kurulu film, "günümüz İstanbul cangılındaki hayat mücadelesinin, aşkı, en ufak sevgi kırıntısını zamanla nasıl öğütüp eriterek yok ettiğini gösteriyor... 'Gece, Melek ve Bizim Çocuklar'ın kahramanları, genelde alışılmış iyi kötü tiplemesinin dışına taşan marjinaller HakanSerap aşkıyla romantizm rüzgarının savrulduğu bu dostluk, aşk, para, yanlış anlamalar ve kıskançlıklarla çevrili aykırı alem panaroması, zengin gözlemlerle özenle işlenmiş karakterlerle ve birbirini bütünleyen ilişkilerle sürüyor Makul bir finalle noktalanan, oturaklı, sürükleyici ve insani bir deneme. Melek abla rolündeki Deniz Türkali" Hakan'ın entellektüel eşcinsel arkadaşı Mehmet (Mehmet Teoman), pavyoncu Osman (Melek' i bıçaklayan) Cengiz Seçici'’nin oyunları kadar Serap'ı etkileyen hoş, burjuva genci oynayan Kaan Girgin'in oyunları da övülmeye değer. Atıf Yılmaz, bıçaklama sahnesinde Visconti'nin 'Rocco ve kardeşlerinden ve arabadaki Popolar Fora sahnesinde Tinto Brass'dan etkilendiği izlenimi veriyor. Atıf Yılmaz'ın "Düş Gezginleri'nin ardından sinemamızın halen yorulmayan emektar ustasının yeniden başarıya merhaba dediği ve belki de son dönemdeki en dişe dokunur çalışması sayılabilir" (Çapan, 01.04.1994).

 & Beyoğlu ... Kendi başına bir yaşam biçimi, bir değerler bütünü, bir ideoloji oluşturan, bir MüslümanDoğu toplumunun yüzünü Batı'ya çevirmesinin küçük çapta da olsa simgeselliğini taşıyan, tüm dünya metropollerinde olduğu gibi, her türden marjinallerin ve de bir süre için de olsa marjinalliğe "takılmak" isteyenlerin kendilerini evlerinde duyumsadıkları "kurtarılmış bölge". Gelenek, yasak ve kayıtkuyutların kapısında duraklamaya alındığı, yaşamın soluk soluğa yaşandığı, sefalet ile sanatın, fuhuş ile eşcinselliğin diz boyu pislik ile soylu güzelliklerin iç içe olduğu küçük mucizeler semti.

Herkesin, hepimizin iyi tanıdığını sandığı, Kimileriin "kurtarmak mazeretiyle, kendince dümdüz etmeyi tasarladığı, kararıp kararmayacağı tartışılıp duran bu semti anlamak ve de sinemada anlatmak ne denli zor!

Atıf Yılmaz'ın filmi Gece, Melek ve Bizim Çocuklar Beyoğlu üzerine yapılmış ilk ilginç başarılı bir film. Bu, kuşkusuz bu semtin yakından tanıyıp yaşamış değerli Yıldırım Türker'in parlak senaryosundan kaynaklanıyor önce... Beyoğlu'nun arka sokaklarının pitoresk marjinallerinden seçtiği simgesel tipleri karakter düzeyine çıkaran, ilişkileri oya gibi işleye senaryoya, Yılmaz, bilinen kıvraklığıyla işlerlik kazandırıyor. Akıllıca, oyuncu kadrosu ise, başta Derya Deniz Türkali, bu ilişkilere aslında filmin sahip olmadığı bir gerilimi, baştan sona merakla izlenen bir kaderler yumağı niteli başarıyorlar... Filmin başlıca kusuru, ele aldığı kişilere çok bir sempati ve sevecenlikle yaklaşması onları çok fazla sevdiğini her an açık etmesi. Biraz daha gemlenmiş bir duyarlılık, belki seyircinin onları sevmesini, daha da kolaylaşrırdı diye düşünüyorum ..

Gece Melek ve Bizim Çocuklar'ı görün.. Anlattığı yaşamlarını beden zevklerine, cinselliğe ve "günaha" adamış marjinallere sempati duymuyorsanız bile, hatta özellikle o zaman. Çünkü sevmemek için çok geçerli neden, olsa da, her türden azınlığa karşı duyulan olumsuz duyguların nefrete dönüşeceğine ve bunun da ırkçılığa ve faşizme giden yolların anahtarı olduğuna inanıyorum. Ve her türden ve onların yaşamlarını anlama çabasının çağdaş olmanın ayrılmaz koşulu olduğunu düşünüyorum “Atilla Dorsay, “Sinemamızın çöküş ve Rönesans Yılları, syf:74


FİLMİ İZLE




 

EZAN SESLERİ (1993)

Yönetmen: Mehmet Dinler, Senaryo: Bülent Oran, Görüntü Yönetmeni: Erkan Kaya, Yapım: Sun Film/Erol Şenbecerir

Oyuncular: Bülent Bilgiç, Nuray Kaplakaslan, Neslihan Akan, Serap Toksöz, Nuray Deveci, Yusuf Azuz

Konu: Şımarık ve zengin bir kadının ezan seslerinin etkisiyle değişim geçirip,kendisine dine verişinin öyküsü.

 

 

EMEKLİ (1993)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç, Görüntü Yönetmeni: Dinçer Önal, Yapım; Filiz Film/ Frethi Oğuz

Oyuncular: Murat Soydan, Asu Han, Nusret Özkaya, Cesur Yılmaz

Konu: Bir memur emeklisinin geçim sıkıntısı öyküsü...

 

DÜĞÜM (1993)

Senaryo ve Yönetmen: Adem Ayral, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Gözde Film/Fikri Köksoy

Oyuncular: Cihat Tamer, Sevgi Onat, Ali Yalaz, Kazım Eryüksel

Konu: Bir kenar mahallede yaşayan üç çapkın erkekle, onları aldatan karılarının öyküsü.

 

 DUR GİTME (1993) 

Yönetmen: Sırrı Gültekin, Senaryo: Nuri Kırgeç, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: FilmSan Vakfı/Ümit Utku

Oyuncular: Salih Kırmızı, Şehnaz Dilan, Cemal Gencer,

Konu: Hapisten çıkan bir kabadayının geçmişiyle hesaplaşması.

 

 

DIŞLANMIŞ/ LEKELİ MELEK (1993)

Yönetmen: Arif Erkuş, Senaryo: Kazım Eryüksel, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Gözde Film/ Hüseyin Baydar, Zikri Köksoy

Oyuncular: Murat Soydan, Fatma Belgen, Efkan Efekan, Nur İncegül, Zuhal Üstüntaş, Hakan Yakıcı, Ufuk Su, Arzu Biricik, Gülistan Çimen, Pervin Tekgül, Danslar: Neslihan Sezer

Konu: Kocasını öldürdükten sonra 14 yıl hapis yatan bir kadınla, evinde hizmetçi olarak çalıştığı felçli bir adamın öyküsü. Aysun, işe başladıktan kısa bir süre sonra, karısının felçli adamı başkalarıyla aldattığını öğrenir. Aysun'la adam arasında bir yakınlık başlar. Her ikisinin de yazgıları birbirine benzer. Kadının kocasını aldatmasının nedeni geçmişteki ihanetin doğurduğu bir intikam duygusudur

 

 

ÇÖZÜLMELER (1993)



Yönetmen: Yusuf Kurçenli, Senaryo: Yusuf Kurçenli, Cezmi Ersöz, Görüntü Yönetmeni: Colin Mounier, Müzik: Cem İdiz Yapım Film Film/Yusuf Kurçenli Sanat Yönetmeni: Serdar Günbilen, Negatif Kurgu: Tamer Eşkazan, Kurgu: İsmail Kalkan ,Ses: Burhan Şahgin, Film Baskı: Uğu Orbay

Oyuncular: Tarık Akan, Nurseli İdiz, Savaş Dinçel, Tunca Yönder, Ömer Çolakoüğlu, Duygu Ankara, Tomris Oğuzalp, Arif Erkin, Kutay Köktürk, Mehtap Anıl, Metin Yıldırım, Münir Akça, Hülya Arslan, Yılmaz Uyar  (Kültür Bakanlığı ve Efes Pilsen Katkılarıyla)

 Konu: 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerini yaşayan insanların psikolojik öyküsü. Muhasebecilik yaparak hayatını sürdüren Uğur (Tarık Akan), bu darbelerin oluşturduğu toplumun yeni yükselen değerlerine uyum sağlamakta zorlanır. Kaldı ki küçük kardeşini politik yaşama sokarak onun idam edilmesine yol açmanın verdiği suçluluk duygusuyla yaşamaktadır. Yazmakta olduğu romanında da bu iç hesaplaşmayı işleyen genç adam, benzer sorunlar içinde çırpınan ve 12 Eylül öncesi bir arkadaş grubundan tanıdığı Nihal'le (Nurseli İdiz) karşılaşır. Genç kadın kayınvalidesi ve kayınpederi ile aynı evi paylaşmaktadır. Kocası ise siyasal bir suç nedeniyle hapistedir. Yaşamakta oldukları sorunlar bu iki insanı birbirlerine yakınlaştırır. Birbirlerine masum bir sığınmayla başlayan bu duygusal ilişki giderek tutkulu bir aşkı doğurur. Ne var ki çevre baskısı ve hapisteki kocanın tahliyesi yakınlaşınca dönüşü olmayan bir yola sürükleneceklerdir.

ÖDÜL:

7.Ankara Film Festivali, 1995

►En İyi Özgün Senaryo “Yusuf Kurçenli”

►En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu “Tunca Yönder”

►En İyi Kadın Oyuncu “Nurseli İdiz”

►En İyi Yönetmen “Yusuf Kurçenli”

13.İstanbul Film Festivali, 1994

►En İyi Yönetmen “Yusuf Kurçenli”

16.Siyad Türk Sineması Ödülleri, 1994

►En İyi Kadın Oyuncu “Nurseli İdiz”

►En İyi Film “Yusuf Kurçenli”

& Çözülmeler, 12 Eylül sonrasında toplumumuzda yaşanan olaylardan, aydın kesiminin içine düştüğü çaresizlikten bir kesit veriiyor. Ama alabildiğine alçakgönüllü bir kesit bu ... Bağırmak, büyük laflar etmek, yargılamak bir yana... Çok kesin saptamalar yapmayan, çok keskin sonuçlara da varmayan bir film ... Giderek finali bile olasılıklara açık... Keskin ve keskin yaklaşımlara alışkın (alıştırılmış) genel seyirci kitlesinin bu filme fazla ısınamamasına şaşılır mı?

Çözülmeler'de çok belirli bir öykü yok. Kişiler, kişilikler, durumlar, ruh halleri var. Bir zamanların solcusu, devrimcisi Uğur'un 12 Eylül sonrası "çözülmeleri" içinde, patronu da eski solcu bir arkadaşı olan bir şirkette muhasebeciliğe sıvanması, yeni uğraşı ve yaşamı içinde, temelde insancıllığını, solculuğunu hep korumak ve fırsat geldiğinde ezilenlerin yanında yer almakla birlikte gerçek anlamda pasifizmi seçmiş, eylemden uzaklaşmış bir kişilik olması şaşırtıcı mı? 12 Eylül sonrasında sayısız insan aynı yollardan geçmedi mi?

Kurçenli, filmdeki tüm kişilikleri, zaman zaman işlevi pek anlaşılmayan, ama kuşkusuz o dönemde yaşanan toplumsal paranoyanın dışa vurum örnekleri gibi algılanabilecek yan kişilerle birlikte ustalıkla işliyor, boyutlandırıyor. Sineması, yeterince kıvrak ve sürükleyici.

Filmin genelde bıraktığı doyumsuzluk ve öykünün bir türlü ilerlememesi ise, bizce senaryoyu da yazan yönetmenin bilinçli seçiminden, çok açıklayıcı, çok çözümleyici, çok kesin tavırlı bir film yapmama isteğinden kaynaklanıyor. Unutmamalı, bu, "çözümler" değil, "çözülmeler" filmi ...

Tarık Akan, boyutları çok iyi çizilmemiş bir rolde elinden geleni yapıyor. Uğur karakterinin tüm inandırıcılığı, Akan'ın oyunundan geliyor. Nurseli İdiz de Kızkulesi Aşıkları felaketinden sonra bu kez inandırıcı, sade, gerçek bir NihaI kişiliği çiziyor. Çözülmeler, günümüz Türk sinemasından düzeyli ve oldukça önemli bir örnek. “Arilla Dorsay, “Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları”,

& Sınanmış köklü dostluklardan ortak acılara, maddimanevi baskılardan ahlaki yargılara ve her şeye kadir aşka kadar, bildik temaları ve tanıdık kahramanlarıyla "Çözülmeler"den yayılan titreşimIere ilgisiz kalmak ne mümkün? Ne var ki filmin anlatımının ortalama bir düzey tutturmaktan öteye geçemediği, toplumsalsiyasal çağrışımların genelde ikiüç diyalogla sıınırlı kaldığı, günümüzün gazete sayfalarına yansımış kimi güncel anekdotlarla beslenmiş ilginç gözlemleriyle renklendiriImiş öykünün (baştaki polis coplarının çalıştığı Sultanahmet'teki antisiyonist gösteri, patronun emriyle işyerinde uygulanan, Japon usulü, birlikbağlılık tazeleyici marşsabah duası fasl biraz Zülfü Livaneli'nin "Sis"ini anıştıran, sürekli geriye dönüşlerle verilen gizemli tarikat ayini sahneleri vb.) yeterince işlenemediği de söylenebilir. Uğur'un ölen kardeşiyle ilişkilerindeki dramın da belirgin biç mde netlik kazanmadığı filmin savrulup sürüklenirken birbirlerine tutunarak 'aşkı keşfeden" kahramanlarının, genelde derinlemesine geliştirip zenginleştirilemediği de ileri sürülebilir. (Sungu Çapan, "12 Martzede erkekle, 12 Eylülzede kadının yasak ilişkisi". Cumhuriyet g., 13 Mayıs 1994)

& Toplumumuzdaki genel barbarlaşma ve lümpenleşmeden de manzaralar sunan Çözülmeler', yükselen yeni değerleri reddedenlerin ya da direnenlerin değil, yalnızca uyum sağlamakta zorlananların, uyum sağlamaları biraz zaman alacak olanların portrelerini getiriyor perdeye. Kurçenli öykü anlatmaktaki ustalığı ve yalın sinema diliyle ... bir "yorgun demokrat" öyküsü anlatıyor Sonuçta, tiplemeleriyle birlikte son derece anlamsız ve havada kalan 'pavvyon sevişmesi' sahnesi dışında iyi kotarılmış, ne dediği anlaşılabilen yoruma açık olmakla birlikte 'Tekke ve Zaviye' bölümleriyle de canlılık kazanan bir film Çözülmeler" (Arslan, Aydınlık, 07.03.1994).

& Colin Mounier'in görüntü çalışması, çevre mekan seçimi ve kullanımı, 12 Eylül sonrasında 1980'li yıllardan acı ve kahır çekmiş insan manzaraları üstünde odaklanan hikayesi, kuşkusuz erdemlerinin kusurlarını örtbas ettiği, belirgin bir duyarlılığı, yapış yapış duygusallığa düşmeden yakalamış bu Yusuf Kurçenli’nin 'artı'ları.. 1980'lerin sonunda giderek akıma dönüşen 12 Eylül filmlerinin yönetmen Kurçenli'nin üslubuna ve çizgisine oturtulmuş, yeni ve izlemeğe değer bir uzantısı sayılabilir" (Çapan, Cumhuriyet, 13.05.94).


FİLMİ İZLE