Powered By Blogger

25 Kasım 2022 Cuma

 

YALAN YILLAR (1993) 



Yönetmen: Oğuz Gözen, Senaryo Cevdet Yavuzdoğan, Şaziye Aksu, Görüntü Yönetmeni: Ferhat Bakır, Yapım: As Film/Mehmet Aksu

Oyuncular: Murat Soydan, Meltem Berent, Mustafa Erçel, Turgut Özatay, Fikret Çeşmeci, Ebru Gün, Turhan Gök, Kemal Sağlam, Ayşegül Arsoy, Ekrem Akın, Yalçın Erkan

Konu: Pavyonda çalışarak, kızının tahsilini yaptırmaya çabalayan bir kadının öyküsü.

 

YABANCI (1993) 

Senaryo ve Yönetmen: Hasan Karcı, Görüntü Yönetmeni: Ferhat Bakır, Yapım: Özbay Ticaret/Mustafa Özbay

Oyuncular: Aytekin Akkaya, Murat Soydan, Nilgün Ersoy, Nuri Alço, Sami Hazinses, Mehmet Samsa, Aydın Haberdar, Bülent Özkaya

Konu: Hapisten çıktıktan sonra bir balıkçı köyündeki kıza aşık olan adamın aşkı.

 

 

ÜÇÜZLER (1993) 

Yönetmen: Adem Ayral, Senaryo: Kâzım Eryüksel, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yardımcı Yönetmen: Celâl Çimen, Ayhan Özen Yapım: Gözde Film/Zikri Göksoy

Oyuncular: Cihat Tamer, Filiz Küçüktepe, Osman Cavcı, Ali Yalaz

Konu: Çapkın kocalarının takibi için özel dedektif tutan kadınların öyküsü.

 

ÜÇÜMÜZE BİR DÜNYA (1993) 

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç, Kameraman Ahmet Demir, Yapım Sun Film/Soner Şenbecerir Prodüksiyon Amiri: Mustafa Kuzu, Set: Fikret Güryalçın, Gökhan Kuzu, Yönetmen Yardımcısı: Gülseren Koçgöz, Prodüksiyon Yardımcısı: Mehmet Akgöz, Kamera Yardımcısı: Halil Kırlangıç, Işık Şefi: Turgut Köse, Montaj: Hüseyin Kuğu, Sesleri Alan: Aşkın yazıcı, (Kısmet Film stüdyosunda hazırlanmış, BİDAV stüdyosunda seslendirilmiştir.)

 Oyuncular: Muhammed Taflan, Süreyya Mertoğlu, Mert Yılmaz, Cesur Yılmaz, Irmak Seçkin, Hasan Yıldız, Kartal Zeynel, Seymen,  Meliha Erkek, Yalçın Erkan, Kemal İnci, Leman Ataalp, Ali Rıza Cevizli, Türkan Kilerci, Fatma Tiiryaki, Fikret Erdemir, Abdullah Manay, Nusret Özkaya,

Konu: Erkek egemenliği altında bulunan toplumda mücadele veren dul bir kadının hikâyesi.

 

UFUKTA BİR AĞAÇ (1993) 


Yönetmen: Kaya Ererez, Senaryo: Mustafa Kutlu/Safa Önal, Müzik: Bora Ayanoğlu, Görüntü Yönetmeni: Kaya Ererez, Yapım: Erka Film/ Erhan Erzurumlu

Oyuncular: Yılmaz Zafer, Şehnaz Dilan, Emre Akyıldız, Nevin Aypar, Saruhan Hünel, Özlem Demirci

Konu: Alkole bağımlılığı nedeniyle öğretmenliği bırakıp, bunalıma düşen bir genç ile onu kurtarmaya çalışan karısının öyküsü.

 

TUTKU (1993) 


Yönetmen Samim Utku, Senaryo: Deniz Asu Aydan, Kamera Ali Engin, Yapım: Metro Film/Zeki Kafalı


Oyuncular: Selçuk Özer, Şebnem Arda, Müge Arda, Okan Özdil, Alper Drerici, Yavuz Karakaş, Seval Ayral, Tuğçe Şimiek, Osman Güneş, Nuri Gök, Damla Pınar, Ali Samkaya, Hakan Yıldız, Doğan Yıldız,


Konu: Ünlü bir mankenle evlendikten sonra tüm hayatı değişen bir sigortacının öyküsü.

 

 

TERSİNE DÜNYA (1993)



Senaryo ve Yönetmen:
Ersin Pertan, Eser: Orhan Kemal, Görüntü Yönetmeni: Uğur Döndür, Yapım: Özer Film/Enver Özer Sanat Yönetmeni: Annie G. Pertan, Müzik: Onno Tunç, Kurgu: Nevzat Dişiaçık, Işık Şefi: Oğuz Yaralı, Işık Yardımcısı: Doğan Erdoğdu, Plastik Makyaj: Mira Civelek, (Kültür Baakanlığı ve Show TV katkılarıyla

Oyuncular: Demet Akbağ (Bitirim Leyla), Rasim Öztekin, Lale Mansur (Sarı Leman), Jale Arıkan (Hasibe), Erdinç Akbaş, Tomris İnceer, Suat Sungur, Cem Davran, Can Kolukısa, Candan Sabuncu, Serra Yılmaz, Ümran İnceoğlu, Caan Suuavi, Sevim Gelenbe, Suzan Aksoy, Olgun Şimşek, Günay Karaden Ümran İnceoğlu, Ayşen Tekin, Ziya Özalanlar, Mira Civelek, Nilgün Meral, Konuk Oyuncular: Berhan Şimşek, Sevda Ferdağ

Konu: Aynı mahallede oturan Bitirim Leyla, Sarı Leman ve Hasibe'nin öyküsü. Kadın ve erkeklerin yer değiştirdiği bir dünyada. tüm olaylar tersine gelişir. Babası ölen Hasibe'nin annesi Vasfiye, eve genç bir erkeği, Ali'yi kapatır. Leman hapisten çıkınca, annesini öldüren Nuriye'nin sevgilisi Zekeriya'yla ilişki kurarak öcünü alır ve Hasibe ile annesinin sevgilisi Ali arasında aşk başlar.


ÖDÜL:

 30. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde (1993),

► Demet Akbağ "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" .

& Edebiyatımızda toplumcugerçekçi çizgideki hikaye ve romanlarıyla, yoksul emekçi kesiminden unutulmaz kahramanlarıyla adeta okul olmuş büyük yazar Orhan Kemal'in kenarda köşede unutulmuş bir romanından uyarlanan "Tersine Dünya", alaturga kadınerkek ilişkilerini taşlayan ve oyuncularıyla göz dolduran, pek alışılmamış türden bir deneme. Sonuna kadar doyurucu olmasa da, çıkış noktasını oluşturan sağlam eleştirel yanı ve oyunculuğuyla seyre ve ilgiye değen bir 'ceylan muhabbeti' hicvi. (Sungu Çapan, Cumhuriyet g., 14 Ocak 1994) “

& "Kocalarını döven, sarhoş olup nara patlatan, köşe başlarında üçkağıt açıp, gelip geçeni söğüşleyen, ikide bir karakola ve hapishaneye düşen, genç yaşlı demeden erkekleri sıkıştıran bıçkın kadınlar... Ev işlerinden başını kaldıramayan, karılarının eve getireceği üç kuruş paranın yolunu gözleyen, dedikoducu erkekler ... Bu genel toplam, köyünde tecavüze uğradıktan sonra geneleve düşen genç erkek tiplemesi vb. ile de pekiştiriliyor. Aralarda bir yerlerde bir iki güncel şarkının, Tansu Çiller göndermelerinin karşımıza çıktığını belirtip, sonuçlarını varın siz tahmin edin diyelim.

Baştan sona anlatım sorunundan kurtulamayan, devamlılık hatalarının, çok kötü bir görüntü çalışmasının, kurgusuzluğun egemen olduğu, hiç bir hedefine ulaşamayan bir film 'Tersine Dünya'. Güldürmüyor, düşündürmüyor, seyir zevkine uzaklardan el sallatıyor.


Ersin Pertan'ın bu başarısızlığın altında tek başına kalmadığını Suat Sungur'un göze hoş gelen başarılı oyunculuğu dışında 'dev' oyuncu kadrosunun da bu konuda Pertan'a yardımcı olmak için hiç bir şeyi esirgemediklerini 'döküldüklerini' vurgulayalım


... Ersin Pertan ve cümle oyuncuları, hiç tanımadıkları, ama tanımak için de belli ki hiç çaba harcamadıkları bir dünyanın 'düzünden ne anlıyorlar ki tersini kotarabilsinler" (Arslan, Aydınlık, 18.01.1994). “Prof. Dr. Alim Şerif Onaran/Doç Dr. Bülent Vardar, ”


& Ersin Pertan, iyi ki günün birinde Orhan Kemal'in 1968'de bir gazetede tefrika edilip sonradan unutulmuş Tersine Dünya romanına rastlamış!... Böylece, hem bu şirin romanı yeniden gündeme getirmek, hem de ondan yola çıkan bu şirin filmi kotarma fırsatını bulmuş.


Bu "tersine dünya"da, kadın ve erkek cinslerinin rolleri hemen tümüyle ve ataerkil biçimde yüklediği roller demek istiyorum. Böylece, kadınlar özgür, kabadayı ve saldırgan olmuşlardır. Sabahları çekip işe giden, akşamları meyhanede kafa çeken, eve gelince "kocalarını bir güzel döven", hoşuna giden erkeğe çekincesizce "sarkan" onlardır... Erkekler ise, evde kalıp yemek pişiren, komşuya dedikoduya giden ve bu "kadınlar dünyasında, "erkeklik namuslarını bin bir zorlukla korumaya çalışan zayıf ve güçsüz yaratıklardır! ...

Böylesine bir tersine dünyanın getirebileceği hemen tüm hoşlukları ve bu hoşluklar aracılığıyla, bizim toplumun "maço mantığına yöneltilebilecek hemen tüm eleştirileri bağrında toplamış film ... Ustaca yazılmış bir senaryo ve çok iyi seçilmiş oyuncular aracılığıyla ... Mizahın eleştiri gücü, böylece bir kez daha açık seçik ortaya çıkıyor.

Sinema düzeyinde, işler o denli parlak değil. Pertan, özellikle kalabalık sahneler ve dış mekânlar gerektiren filmin sinema dilini pek iyi kotaramamış. Birçok sahneden (tüm final bölümü gibi) alınabilecek etkiyi, biraz tutuk kalan sineması nedeniyle tümüyle alamamış yönetmen. Hatta yer yer bir "müsamere düzeyinden bilie söz edilebilir. Ama ne gam... Konu öylesine hoş ve oyuncular öylesine parlak ki Tersine Dünya'da, genel seyirci kitlesi, bu aksaklıkları belki fark etmeyecek bile... Geriye kuşkusuz Türk usulü kadın erkek ilişkilerine yöneltilmiş keskin bir taşlama ve özellikle sanırım uzun süre dillerden düşmeyecek kimi "matrak" deyimler ve cinsler arası ilişkiler konusunda yepyeni bir "jargon" kalacak. “20. Yüzyılın Türk Sineması Atilla Dorsay, “Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları”

 


FİLMİ İZLE 





 

ŞÜPHECİ (1993) 

Yönetmen: Adem Kayral, Senaryo: Ali Fuat Kalkan, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Gözde Film/Zikri Köksoy

Oyuncular: Selahattin Taşdöğen, Aslı Janet, İ. Hakkı Şen, Çiğdem Burcu

Konu: Kendi gibi kan davalılarından kaçtığını zannedip, tüm müşterilerinden şüphelenen bir motel işleticisinin öyküsü.

 

ŞOFÖR (1993)


Yönetmen: Nejat Gürsoy, Senaryo: Ali Ekdal, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Umut Film Abdurrahman Keskiner


Oyuncular: Neslihan Sezer, Salih Kırmızı, Cemal Gencer, Kadir Savun, Mervin İnal, Zafer Atlı, Nazlı Hara 

Konu: Arabasına aldığı bir Kadın yüzünden başı mafya ile derde giren bir şoförün öyküsü.

 

ŞİMDİKİ ZAMANIN İÇİNDE (1993) 


Senaryo ve Yönetmen: Mehmet Açar, Görüntü Yönetmeni: Aşkın Sağıroğlu, Müzik: Kaan Yazıcıoğlu, Yapım: Kaan Yazıcıoğlu


Oyuncular: Cüneyt Yalaz, Emre Baykal, Metin Göksel, Alp Giritli, Gamze Ahıskalı, Aygen Tezcan


Not Bu Film Mehmet Açar’ın ilk ve son film denemesi olup gösterime giremeyen filmler arasında yer almaktadır. Bu film hakkında Mehmet Açar ile yaptığım yazışmayı aşağıda bilgilerinize sunuyorum:


Sayın Açar

"Şimdiki Zamanın İçinde" isimli 1993 yılında yapılan bir filmde yönetmen olarak isminizin geçtiğini gördüm, Doğru mu, yoksa isim benzerliği mi var. Beni aydınlatırsanız memnun olurum. Saygılarımla, Yalçın Özgül”

 

Merhaba!

“1989 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nden arkadaşlarımla 16mm formatında borç harç bulduğum bir parayla çektim o filmi. Parasızlık nedeniyle post prodüksiyonu adım adım yürütebildim. Galiba 1991 yılında 78 dakikalık bir iş kopyası çıkartmayı başardım. Macaristan'daki bir laboratuvarla 10 bin dolar gibi bir rakama anlaştık, her şeyi bitirmek ve festivallere gönderecek 35 mm. bir kopya basmak için. Bu para için Kültür Bakanlığı’na başvurduk, ciddiye alınmadık. Seslendirme, kurgu vs her şeyini 1992 yılında tamamladım Ama türlü aksilikler nedeniyle gösterim kopyasını basamadım. Geriye dönük borçlarımı ödeyip bitirdim ve Sonra hiç kimseye göstermemeye ve ortaya çıkartmamaya karar verdim çünkü artık filmi beğenmiyordum. Çalışıp borçlarımı ödedim ve filmi de çöpe attım. Elimdeki tek VHS kopya artık miadını doldurdu ve bu an kimsenin filmi seyretme imkanı kalmadı. İş kopyasının 16 mm. kurgusu ve ses perforelerinin nerede olduğu ise belirsiz. Büyük ihtimalle ya bir laboratuvarın arşivinde ya da çöpte. Negatif yıkaması yapılmış bütün çekimler ise STM'nin arşivinde kayıtlı ve belgeli olarak duruyor. Durum budur... Mehmet Açar

 

ŞAHMARAN (1993) 



Yönetmen:
Zülfü Livaneli, Senaryo: Zeynep Avcı, Zülfü Livaneli, Görüntü Yönetmeni: Ümit Gülsoy, Kurgu: Mevlüt Koçak, Müzik: Zülfü Livaneli, Yapım: Inter Flm/Zülfü Livaneli

Oyuncular: Türkan Şoray, Mehmet Balkız, Faruk Peker, Dilaver Uyanık, Rana Cabbar, Suna Selen, Atacan Arseven, İlker Uyanık, Mehmet Can, İlker Alışkan

KONU: Eski definecilerden olan ve dedesiyle yaşayan küçük Yusuf (Mehmet Balkız) bir taraftan tutkunu olduğu, masalını dedesinden defalarca dinlediği Yılanlar Kraliçesi Şahmaran'ın resmini çiziyor, öte taraftan arkadaşları Ahmet ve Erkan'la birlikte Anemas zindanlarında Konstantinopolis'ten kalma bir defineyi arıyor. Zindanlarda yolunu kaybedip, aşağı bölümlere düşen Yusuf, hazine yerine eski eser kaçakçısı, hazine avcısı (Faruk Peker) vururlar ve Sultan ile Yusuf'u kaçırırlar.

Sultan kocası tarafından bıçaklanarak öldürülür, dedesinin yanına dönen Yusuf ise bir gün, Haliç'in sularında yükselen eski bir kalyonun güvertesinde, beyaz giysileri içinde Sultan'ı görecektir.

& Bir çocuk fantezisinden yola çıkan "Şahmaran", ilk sahnelerde baş gösteren anlatım sorunlarını giderek aşan, mekânların seçimindeki isabetle de başarılı bir atmosfer oluşturan, "bir şeyler eksik" duygusunu unutturmamakla birlikte, izleyiciyi tempodan koparmayan bir çalışma. En azından, "onca işi arasında" Livaneli sinemasının gerilemediğini gösteriyor. Ancak, bitime doğru pek çok olayın üst üste bindirilmesinin ve suların içinden çıkan kalyonla, tipik bir "göz boyama" örneği olan final sahnesinin "Şahmaran"ın sırtına yük bindirildiğini, tadını kaçırdığını da vurgulayalım. (Tunca Arslan, Aydınlık g., 15 Şubat 1994) “Agâh Özgüç,” Türk Filmleri Sözlüğü”

& Amerikan sinemasının en teknik kalitesi yüksek filmlerinden birini izlediğinizi sanabilirsiniz. Kurgu harika... Şahmaran Masalı ile gerçek arasındaki geçişleri harika... Ama film, zor .. Hem de çok zor... Onun için de boş, sinema... Bir halk sanatçısı, halkın masalını, halktan niye bu kadar koparır ki? Şahmaran, sanki sadece enteller, sanki eleştirmenler, sanki ödül jürileri için yapılmış gibi duruyor. Öyle olunca da halka uzak duruyor!.. (Hıncal Uluç, "Bir Tavsiye “Benim Şahmaran Masalım", Sabah g., 21 Şubat 1994) “Agâh Özgüç,” Türk Filmleri Sözlüğü”

& Zülfü Livaneli, bir sinemacı geçmişi olmamasına karşın, daha ilk filmiyle birlikte, ortaya özenle oluşturulmuş, estetik ve plastik değerlerle donatılmış bir dünya koymuştu. Yıllanmış sinemacılardan birçok açıdan pek eksiği yoktu bu sinemanın... Bu izlenim, sonraki filmlerde de pekişti. Üçüncü filmi olan Şahmaran yine belli bir dünyayı ustaca kuruyor, sinemasal öğeleri son derece yerli yerinde olarak kullanıyor.

Küçük bir çocuğun eski Bizans surlarında bulduğu bir delikten içine girdiği dünya, yeraltında yaşayan ve hepsi de çeşitli düşlere yönelik bir avuç insanın oluşturduğu bir "masal sömürgesi"dir sanki... Bu mitik dünyanın ortasında da, eski masaldaki Şahmaran'ın önce başkalarını, sonra da kendisini yok edici güzelliğine sahip bir "antika kaçakçısı" kadın, Sultan oturmaktadır ...


Şahmaran bir masal film... Efsane ile günümüz gerçeklerini bağdaştırmaya çalışan, aynı zamanda eski, kayıp ve gizemli İstanbul' da bir selam gönderen ... Bu açıdan, Livaneli'nin olağanüstü bir mekan kullanımını başardığı, kişilerini de bir masala uygun biçimde son derece grotesk ve kaba çizgili bir oyuna (doğru olarak) yönettiği söylenebilir.

Ne var ki Livaneli, "şeklen", biçim ve estetik olarak kurduğu bu dünyayı sinema dili olarak yeterince kuramıyor. Bir masalfilm için gerekli şiir de, teknikteknolojik düzey de ortalarda pek gözükmüyor. Olağanüstü bir açılış ve yine olağanüstü bir final (Haliç sularından çıkıp yükselen gizemli gemi bölümü) arasında, film ilk baştaki sürprizleri yineleyip duran bir ağırlığa ve hantallığa kayıyor.

Sinemamızın özel efekt alanındaki yetersizliği, bu kayışı kolaylaştırıyor. Yine de hakkını yemeyelim: Şahmaran, yerli ve bizden motiflere dayalı, farklı ve özgün bir film. Sinemamızda pek az ve pek kötü yapıla gelmiş masalfilm türünün ilginç bir örneği. Zülfü Livaneli'nin müziği ve bunu filme yerleştirmesi ise her türlü övgünün üzerinde. Onu artık uluslararası düzeyde ve çapta bir film müziği bestecisi olarak rahatça selamlayabiliriz...“Atilla Dorsay, “Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları” syf, 139”


FİLMİ İZLE 



 

SU TAŞI (1993)


Yönetmen: Adem Ayral, Senaryo: Ali Fuat Kalkan, Kâzım Eryüksel, Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt, Yapım: Gözde Film/ Zikri Göksoy

Oyuncular: Ümit Belen, Aslı Jenet, Çiğdem Vurcu, Atilla Ergün, Fehmi Tengiz, Celâl Çimen

Konu: Balıkçı kasabasında yaşayan baba kızın, bir aşk hikâyesi ile içi içe gelişen öyküsü.

 

 

SÖNEN OCAK (1993) 





Yönetmen:
Oğuz Gözen, Senaryo: Nadire Zeybel, Görüntü Yönetmeni: Cabbar Yıldız, Yapım: Metro Film/Zeki Kafalı

Oyuncular: Mesut Engin, Sibel Özcan, Ensar Kılıç, Turgut Özatay, Cenk Gedik, Şükran Akpınar, Mehmet Kurt, Sönmez Yıkılmaz, Füsun Boduçcuoğlu, Cengiz Yenigün, Merve Balin


Konu: Çalıştığı fabrikanın parasını zimmetine geçiren üvey oğlu ile zor durumda kalan babanın hikayesi.


FİLMİ İZLE 



 

 

SEVGİNİN BÖYLESİ (1993)

Yönetmen: Avni Kütükoğlu, Senaryo: Erdoğan Akduman, Görüntü Yönetmeni: Sedat Ülker Yapım: Burç Film/ Fedai Öztürk

Oyuncular: Bülent Bilgiç, Perim Amaç, Savaş Taner

Konu: Adaya tatilini geçirmek üzere sevgilisiyle gelen bir genç kızla, Amerika’ya gitmeye hazırlanan bir bilim adamının aşk öyküsü.

24 Kasım 2022 Perşembe

 

SEVGİLİ ORTAK (1993) 

Senaryo ve Yönetmen: Erdoğan Tokatlı, Görüntü Yönetmeni: Ümit Ardabak, Yapım: Tuğçen Film/İbrahim Mertoğlu

Oyuncular: Aykut Oray, Suna Yıldızoğlu, Bora Ayanoğlu, Bülent Polat, Efgan Efekan, Ece Uslu, Atalay Sezgin, Gürsu Baloğlu, Cengiz Ekinci, Arzu Atalay, Günyol Bakoğlu, Tahsin Koray, Nejat Özbek

Konu: Almanya’dan kesin dönüş yapan bir kadınla, tüm paralarını yatırıp ortaklık yaptığı alkolik bir tavernacı adam ile olan ilişkiler.