Powered By Blogger

19 Ekim 2024 Cumartesi

UMUT ÜZÜMLERİ (2013)

 

 Senaryo ve Yönetmen Tunç Okan Eser Fakir Baykurt “Kurbağalar” öyküsünden Müzik Mehmet Andiçen, Barış Aryay Görüntü Yönetmeni Vedat Özdemir Yapım Rönesans Film /Tunç Okan Ses Tasarım: Stephan Dray, Kurgu: Severine Prehembaud, Muammer Koçak, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Yardımcı Yönetmen: Alican Ökmen, 3. Kamera Asistanı: Göktuğ Bakan, Işık Ekibi: Kaan Bektaş, Ses Kayıt: Timur Serengil, Boom Operatörü: Gökay İbuk, Senaryo Danışmanları: Don Schubert, Philippe Daniel Coll, Ortak yapımcılar: Filmsgeneve (Isviçre) , Bayan Film (Almanya), Nıkaıa Films ( Fransa) Artis Film (Romanya) Türkiye

Oyuncular: Yetkin Dikinciler (Öğretmen Ozan) Ahmet Mekin (Muhtar Hoca), Saadet Işıl Aksoy, Barış Koçak (Yusuf), Altan Erkekli (Ali), Norina Nobashari (Senem), Elisabeth Nıedererer ( Cennet), Berivan Dural


Konu: Fransa'dan genç bir ikinci kuşak Türk, Romanya'nın kurak, kara ikliminin sürdüğü güney doğusundaki, sert tabiat koşullarıyla boğuşan ücra ve küçük bir Kırım Tatar azınlık köyüne öğretmen(Yetkin Dikinciler) olarak gönderilir. 

    Köyün arazileri tehdit altında olup, köylülere ipotek karşılığı borç vermiş olan Rumen toptancı, köyün bulunduğu bölgeye, pay verdiği politikacıyı da kullanarak inşaat müsadesi alıp büyük bir yerleşim yeri kurmak istemektedir. Köylülerin bu planı bozmak için tek umudu, köyün toprakları üzerinde bir bağ kurmaktır. Deneyimsiz oldukları bu projenin başını çeken köyün deli dolu yaşlı muhtarına (Ahmet Mekin) öğretmen ve de onun genç gelini destek olursa da, muhtarın oğlu hem projeye şiddetle karşı çıkmakta, hem de karısını öğretmenden kıskanmaktadır.

 Öğ retmen yaşlı muhtar genç gelin iş birliği ancak köylüleri ikna edip, muhtarın şehire göç etmek isteyen kıskanç oğluna, muhtarın projeyi delilik bulan kardeşine (Altan Erkekli), hissiz doğaya, toptancı Rumene ve de anlayışsız bürokratlara karşı Türk azınlık köyü olarak verdikleri mücadeleyi kazanabilirse başarıya ulaşabilecektir.

Umut Üzümleri : Kaplumbağalar ve Yıkılan Umutlar

Gulcin Kaya (18 Mayıs 2013)

Umut Üzümleri, ilk gösterimini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleştirdi ve birçok izleyicinin özel bir merakla beklediği bir filmdi. On yılda bir kamera arkasına geçen Tunç Okan yıllar sonra, tamamı genç sinemacıların filmlerinden oluşan yarışma bölümünde boy gösterecekti. Haliyle meraklanmak zorunlu bir tepki gibiydi. Ne var ki Umut Üzümleri göz alıcı bir geri dönüşe değil, hüzünlü ve yetersiz bir geri dönüş çabasına ev sahipliği yaptı. Yıllar sonra sinemaya dönen her sanatçı izleyicisini biraz heyecanlandırıp biraz hayal kırıklığını uğratır elbet. Bazen sinemacılar, sinemayı ‘gerçekten’ bırakırlar. Ya da ‘gerçekten’ ara verirler. Yani sinemayı, kendi bıraktıkları yerde bırakırlar. Sonra da kaldıkları yerden devam etmeye çalışırlar. Usta yönetmen Tunç Okan’ın dönüşü bu anlamda hayal kırıklıklarıyla dolu oldu. Yirmi yıldır görmediğimiz yönetmene, zaman bu kez yaramamış gibi. Umut Üzümleri ilk bakışta zengin bir içeriğe sahip, dört bir koldan hikaye çıkarmaya çalışan bir yapıt. Merkezde göçmen bir aile var. Sahip oldukları toprakları bölgenin zenginlerinden birine kaptırmak üzere olan ve çaresizce bu durumu kabullenmek dışında bir şey yapamayan bir aile. Tam her şey bitti derken köye gelen ‘şehirli’ ve idealist öğretmen bir kurtuluş müjdecisi oluyor, esaslı bir mücadele başlıyor. Film temel olarak paranın mutlak hakimiyetine karşı verilen bireysel mücadelenin bir harekete dönüşmesi sürecine odaklanırken, yurtdışındaki bir metropolden gelen öğretmenin kendini Anadolu’nun küçük bir kasabasında bulması ya da büyük şehre kaçıp gitmenin hayalini kuran taşra insanı gibi yan hikayeleri de resmetmeye çalışmakta. Bu fikirlerini de komik durumlar ya da olaylar üzerinden verme, bilhassa da karakterlerin aykırı ve trajikomik dünyalarıyla işin komedi yanını güçlendirme gayesinde.

 Umut Üzümleri’ni değerlendirmek için filmin posterinde yazan ve filmi tanımladığına inandıkları söz grubundan başlayabiliriz. Umut Üzümleri, ‘ciddi bir komedi’ değil. Bir komedi denemesi olduğu doğru. İçerisinde çok ciddi ve mühim konulara değinildiğini de inkar edemeyiz. Zira küçük bir köyde yaşayan bir ailenin başına gelen talihsizlikleri, komedi yanı ağır bir üslupla anlatmaya çalışırken, ailenin özelinde, sistemin geneline dair bir şeyler söylemek için çabalıyor. Yani saf bir güldürü olmama; sistemin çürümüşlüğünü resmedip içerisinde güçlü taşlamalar barındırma niyetinde. Ne var ki bu iki istek de bir türlü yürümüyor; şaşılası nokta ise mizah alanındaki yeteneksizliği oluyor. Yer yer eğreti duran politik tavrını iyi niyetinden ötürü görmezden gelebiliyor olsak da komedi anlayışındaki sorunlar, gözardı edilecek cinsten değil. Sırf güldürme amaçlı tasarlanmış yavan durumlar, zorlama karakterler ya da cinsellik bazlı kaba şakalar talihsiz bir komedi anlayışına hizmet edip, filmin samimiyetini ve naifliğini de zedeliyor. Özellikle de başkarakterin giydiği ve zamanla bir karikatüre dönüşen ‘aksi ihtiyar’ tiplemesinin, filmin mizahının kaynağı seçilmesi ve sürekli buradan güldürü malzemesi çıkarılmaya çalışılması hikayeyi dar bir labirente sürüklüyor, mizahi açıdan yaratıcılık problemleri yaşanmasına neden oluyor. Hal böyle olunca izlediğimiz şey büyük ölçüde, değişen komedi türüne ayak uyduramayan ve çoğu anında elli yıl öncesinin mizah kalitesine bile yaklaşamayan zayıf bir yapıt oluyor.

Filmin tek eksisi komedi alanında bugünün sinemasını ve izleyicisini yakalayamaması değil. Ne yazık ki senaryo, yönetmenlik, kurgu ve oyunculuk alanlarında da süresi boyunca sürekli tökezlemekte. İki saati aşkın süresiyse filmi toparlamak yerine bu aksaklıkların iyice görünür kılınmasına neden oluyor. Deneyimli oyuncuların yer aldığı bir filmde bu denli kötü oyunculuk performanslarıyla karşılaşmanız da filme karşı yabancılaşmanız için başka bir iyi neden. Bu noktada bizi bekleyen ilginç bir durumu anmadan geçmemek gerekir. Önemli rollerden biri, yabancı bir oyuncu tarafından canlandırılıyor ve söyledikleri Türkçe dublaj yapılarak izleyiciye sunuluyor. İşte bu anlamsız ve nedensiz deneyim ise belki de filmin size sunduğu tek eğlenceli anekdot olmaya aday.

Fakir Baykurt’un eserinden uyarlanan Umut Üzümleri, bu haliyle ne bir Baykurt eserine ne de bir Tunç Okan filmine benziyor. Neye benzediğini anlamak içinse sloganlarından birine bakmak yeterli belki de. Umut Üzümleri: ‘klasik müzik dinlerken zil takıp oynayan insanların hikayesi’. İşte bu tanım, filmin içine düştüğü durumları özetleyen harika bir metafor. (www.eksisinema.com)

TUTTURAMAYANLAR (2013) -

 

 Yönetmen  Emir Orhan Kılıç Senaryo  Ali Onat Tamergil , Emir Orhan Kılıç , Tanla Söylemez , Görüntü Yönetmeni  Ömer Halit Halifeoğlu , Tanla Söylemez,  Devrim Doğuş Akbaş Sanat Yönetmeni Emel Özkan Ege Kurgu Asistanı Cem Dikbaş , Ozan Emen , Stüdyo Asistanı Buğra Karabıyık Renk Düzenleme Burak Kavakçı

Oyuncular  Devrim Doğuş Akbaş (Godo Lastevilla),Ali Onat Tamergil (Meşet) Göktuğ Engel (Jedi), Kutay Kunt (Moko), Ela Cebeci (Sosyolog), Uğur Şeleci (Kapsa
t), Celil Yağız(Puroviski), Cevdet Canver (1.Devrimci), Bülent Velioğlu (Komiser), Doğa Yavuz (2.Devrimci), Ahmet Samet Kütükçü 3.Devrimci), Selim Övünç Altınkök (Komiser Yardımcısı)

Konu: Tutturamayanlar, belirsiz bir zamanda, “O-Land” adlı hayali bir ülkede geçer. Aynı evde yaşayan dört yakın bahtsız arkadaşın hikâyesini anlatır. Türü kara mizahtır. İçeriği modern hayatın insanlar üzerindeki yabancılaştırma etkisi, insanların toplumdan ve dünyadan soyutlaşması ve insanların kolay yoldan paraya ulaşma çabasıdır. Tutturamayanlar, günümüzün dünya düzeninde insanların ne kadar kolay sömürüldüklerinin, hiçe sayıldıklarının ve sadece müşteri olarak görüldüklerinin öyküsüdür.

 

Tepenin Uşakları (2013)

 Senaryo ve Yönetmen İsmet Eraydın Görüntü Yönetmeni Altuğ Küçük Kurgu: Ercan Selim Öngöz, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek,

Oyuncular: Samet Karah
asanoğlu, Ayşe Öztürk, Selahattin Çakir, Koral Koç, Özgül Saral, Adem Eraydın, Vahide Eraydın

Konu:Trabzon'un Çiçeklidüz köyünde, 12 Eylül 1980 darbesinin yaklaştığı bir dönemde geçen filmin başkarakteri genç Hikmet'tir. Hikmet'in babası Almanya'da çalışmaktadır ve bu nedenl evin reisi de Hikmet olmuştur. Kışın okuluna devam edip yazın da çobanlık yapmakta olan Hikmet'in en büyük hayallerinden biri öğrenimini ilerletip doktor olmaktır. Ne var ki hem okuyup hem çalışmak iki önemli yüktür onun için. Hele bir de köyün en nüfuzlu ailesinin kızı Züleyha'ya duyduğu aşk eklenince işler hepten zorlaşmaktadır. Yıllardır içinde sakladığı bu aşkı, arkadaşlarının telkinleri ile Züleyha'ya anlatmaya karar veren Hikmet'in karşısında Züleyha'nın babası, Sabri Ağa gibi zorlu bir engel vardır. Sabri Ağa'nın kızı için başka planları vardır. Öte yandan çevre köylerin birleşip üzerinde maç yaptıkları 'tep e' de en büyük takıntılarından biridir ve bu tepe üzerinden köylülere karşı adeta bir savaş açmıştır.


TAŞ MEKTEP (2013)

 

 Yönetmen Altan Dönmez Senaryo Yılmaz Karakoyunlu  Hazan Toma Müzik Alpay Göltekin Görüntü Yönetmeni Bülent Özer Yapımcı Elin Ecealp , Galip Güner Genel Koordinatör: Emrah Akkurt, Yapım Koordinatörü: Hakan Danış Uygulayıcı Yapımcı: Mahmut Ablak, Kurgu: Onur Uysal, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Yardımcı Yönetmen: Ekibi Gökçen Usta, Yönetmen Yardımcısı: Gizem Yaman, Gürkan Aygün, Kamera Asistanı: Buğra Özcanbey, Focus Puller: Fırat Şölen, Fırat Şölen, Steadicam Operatörü: Eyüp Tozlu, JimmyJib: Yunus Ekinci, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Yardımcı Sanat Yönetmeni; Kurtuluş Turgay, Sanat Yönetmeni yrd: Aytuğ Ulutürk, Ses Teknik Koordinatörü: Bayram Karaman, Görsel Efekt  Süpervizörü: Abdullah Ercan,

 Oyuncular: Orhan Kılıç ( Yzb. Tevfik), Ayça Varlıer (Güzide), Bora Akkaş (Mehmet), Barış Küçükgüler (İsmail), Esvet Şahin ( Yusuf), Tolga Canbeyli (Mustafa), Ömer Güney (Hacı), Uğur Kanbay (Aret), Emre Gökmen Nicholas), Yağız Atakan Savaş (Aleko), Elit İşcan (Mina), Gamze Akyüz (Münevver), Atsız Karaduman (Reşit), Mehmet Atay (Gregor), Hazım Körmükçü ( Tarık Nuri), Güray Kip (Armen), Ümit Çırak (Niko), Erol Erarslan (Fevzi Çakmak), Can Kolukısa (Abbas Emmi), Onur Özaydın (Cemil), Feride Çetin (Gülnar), Serkan Kuru (Atatürk), Hakan Esen Kaçak (Ahmet), Lale Candar (Flora), Çağla Çakar ( Naz), Gürol Güngör Salih (Bozok), Itır Esen (Şerife Hanım), Özdemir Çiftçioğlu (Sofokles), Kosta Kortidis (irtibat subayı), Şadan Mullaoğlu ,

Konu: Taş Mektep 1920–1921 dönemine Sakarya Savaşı'nda 61 son sınıf öğrencilerinin tamamı şehit olduğundan 1921 yılında mezun veremeyen Kayseri Lisesi'nin kahramanlık hikayesini
konu ediniyor,

 

 

TAMAM MIYIZ? (2013)

          


Senaryo ve Yönetmen
Çağan Irmak Görüntü Yönetmeni Gökhan Tiryaki Yapımcı Timur Savcı Yapım Koordinatörü: Engin Acuner, Uygulayıcı Yapımcı: Başak Abacıgil, Kurgu: Bora Gökşingöl ,Sanat Yönetmeni: İsmail Durmaz, Kostüm Tasarım: Pelin Aksu ,Yapım Sorumlusu: Sezgin Acuner, Yönetmen Yardımcı: Uğur Karaaslan, Focus Puller: Serkan Gülgüler, Online Kurgu ve Negatif Kayıt; Çağlar Özlek, Makyaj: Müge Duran Acuner, Oyuncu Seçimi: Sıla Yücel, Oyuncu Eğitmeni: Bora Erbek, Müzik: Aytekin Ataş

Oyuncular: Deniz Celiloğlu (Temmuz), Aras Bulut İynemli (İhsan), Gürkan Uygun, Sumru Yavrucuk, Aslı Enver (Beste), Uğur Güneş (Serhat), Zuhal Gencer Erkaya (Feride),

Konu: Hayatındaki seçimleri Temmuz’u babası ile karşı karşıya getirir, maddi hiçbir destek beklemeksizin kendi hayatını yaşamak isteyen ve evinden ayrılan Temmuz, ruhunu meslek olarak seçtiği heykeltraşlıkla arındırır. Hayatını devam ettirmek için çocuk romanları için çizerlik yapan Temmuz’un hayatı, sevgilisinden aldığı bir email ile allak bullak olur. Sevgilisi tarafından terk edildiğini öğrenen Temmuz aynı zamanda da işini kaybetmiştir .Hayatı ile yüzleşen Temmuz, dibe vurmuş, yaşama küsmüştür. İhsan ise, bedensel dezavantajı sebebiyle, hayatını annesine bağlı yaşamak zorunda genç bir adamdır. Gerçekleştiremeyeceği hayallerinin yanı sıra annesinin sırtında bir yük olmaktan da mutsuz olan İhsan’ın kurtuluşu ile ilgili tek bir fikri vardır. Ta ki Temmuz’la karşılaşana dek..Temmuz ve İhsan ha yatlarının çöküşünde, dibe vurdukları bir anda karşılaşır ve bu karşılaşma Temmuz’u hayatı, sanatı, umudu yeniden tanıyacağı, İhsan’ı ise hayata yeniden tutunacağı bir dostluğa, başlangıca sürükler. . Farklı iki yaşamın birleşmesine sebep olan bu tesadüfî buluşma Temmuz’u İstanbul’un hiç bilmediği bir köşesine ve hiç tanımadığı bir ailenin içine sokacaktır.

ÖDÜL:

19. Sadri Alışık Ödülleri2014)

►Ekrem Bora umut veren oyuncu ödülü : Aras Bulut İyemli

u Filmlerini izlerken sizi yavaş yavaş içine çeken ve kendinizi kaptırdığınız, içinizi titreterek ağlatan, bazen sınırlarında gezse de ajitasyon yapmayan yetenekli bir auteur yönetmen  Çağan Irmak. ” Babam ve Oğlum ” gibi hıçkırarak ağladığımız filmleri ve ” Issız Adam ” gibi neredeyse bir fenomene dönüşen hikayeleri ve kahramanları ile onun artık Türkiye sinemasına hatırı sayılır bir etkisi olduğunu kabul edelim. Hiç durmadan üreten, sinema dışında dizileri ile de adından söz ettiren Çağan Irmak şimdide ” Tamam mıyız ? ”  ile bizimle.

Detaylı değinmek istediğim çok yönlü ve çok katmanlı hikayesi yanında müzikleri de Çağan Irmak’ ın önceki filmlerinde olduğu gibi dikkate değer görünüyor. Fikret Kızılok’ tan ” Düşler “, Aytekin Ataş’tan ” Söylenmemiş ” ve Tıklayarak   sizinde dinleyebileceğiniz Jason Mraz’ dan harika ” Life Is Wonderful “. Unutmadan bir de  jenerikte tamamını dinleyeceğiniz Sıla’dan ” Tamam mıyız ? “.

Rüyalarında İhsan’ ın ( Aras Bulut İynemli ) kendisine seslendiğini görmekte olan, neşeli, bohem bir stilde yaşayan, totemlere takık ve ziyadesiyle özgüvenli karakterimiz heykeltıraş Temmuz ( Deniz Celiloğlu ) filmin daha ilk dakikalarında farkettiğimiz üzere gay’ dir. İhsan ise doğuştan iki kol ve bacağından yoksun bir çocuk. Rüyalar ve mistik bir buluşma… Kader bu iki karakteri neden bir araya getirmiştir ? Fedakâr bir anne ve gaddar bir baba ile yasamak zorunda olan İhsan için hayat yorucudur. Temmuz ise kendisini terk eden sevgilisinin yokluğuna alışmaya çalışmaktadır.

Çağan Irmak birbirinden uzak görünen bu iki karakterin hayat mücadelesindeki benzerliklerden hareketle, ” gay olmak “ durumuna yaklaşımın toplumdaki izlerini kovalayarak, gay olmanın kişisel kabulü,  ailedeki yansıması ve toplumun bakışına odaklanıyor.  Toplumun bazı katmanlarında aşağılanan bazı katmanlarında ise kabul edilmiş olsa da yaşanan zorlukların neler olabileceğine değinen filmin senaryosu akıcı ve akılda kalıcı.

Temmuz’ un sosyal kabulden yoksunluğu ve zorlukları ile İhsan’ ın engelli olması birbiriyle dikkat çekici derecede örtüşerek gay olmanın ve gay olarak varlığını sürdürmenin zorluklarına işaret ediyor. İhsan’ ın fiziksel eksikliğini etkili bir araç olarak değerlendiren / kullanan yönetmen, Temmuz’ un ruhsal ve toplumsal yoksunluğunu realize ediyor. Böylece gay olmanın kişisel bir tercih olduğu savıyla baskıcı ve dışlayıcı olan toplumsal bakışa, bu durumun bir tercih olmadığını doğmakla başladığını izaha girişiyor. Başarılıda oluyor. Temmuz ile empati kuran her izleyici, Temmuz’ un suskunluğunu kıstırılmışlığını ve babasına haykırarak zirvesini yapan isyanı  487nı anlıyor ve hissediyor.

Deniz Celiloğlu’ nun arada bir tekleyen ve abartılı oyunculuğu dışında oyunculuklar dozunda ve yeterli. Açıkçası anne karakterinin aniden mafyavari bir karaktere bürünmesi ve İhsan’ ın annesini işe aldıkları ve Temmuz’ un bunu İhsan’ a açıkladığı sahne gibi hazmı biraz sıkıntılı sahneler olmasa senaryoya da diyeceğimiz yok.

Bir ağlatma üstadından, ustalık zamanların da bir yönetmenden hüzünlü dakikalar ve yeni bir ağlatma denemesi.

İyi seyirler….

 


ŞİPŞAK ANADOLU (2013)

 

- Yönetmen: Şenel Aldı, Senaryo: Nurgül Bayram, Görüntü Yönetmeni: Ertunç Şenkay, Yapım: Remle Film Kurgu: Volkan Adıyaman,  Sanat Yönetmeni: Erhan Akgün, Panther Operatörü: Hakan Duyar, Kurgu Yönetmeni: Volkan Adıyaman, Sanat Yönetmeni yrd.: Neşet Akpınar, Boom Operatörü: Yusuf Dağlı, 


Oyuncular: Cengiz Küçükayvaz, Gökçe Özyol, Eray Türk, Ececan Gümeci, Tuğçe Sarıkaya, Suna Selen, Levent İnanır, Ece Filiz , Erkan Özkaya, Ceren Ergenekon,   Ercu Turan, Züleyha Karyağdı, Semra Şimşe, Pelin Batu, Ceren Ergenekon , Ceyda Ersoy, Esra Ersoy, Numan Çakır, Hikmet Altan,      İbrahim Çapkın, Emre Partal, Hakan  Alkan, Umut Aslankaya


Konu: 90'li yillarda Ordu Korgan halkının birbirleriyle olan neşeli, çekişmeli zaman zaman da üzüntülü olaylarını anlatılıyor.

ŞİMDİKİ ZAMAN (2013)

 

 Yönetmen Belmin Söylemez Senaryo Haşmet Topaloğlu , Belmin Söylemez Müzik Cenker Kökten Görüntü Yönetmeni Peter Röhsler Yapım Filmbüfe Film Prodüksyon/ Haşmet Topaloğlu Kurgu: Ali Aga, Belmin Söylemez, Sanat Yönetmeni: Revan Barlas, Yapım Sorumlusu: Tunca Kunter, Selim Güntürkün, Yardımcı Yönetmen: Ahmet Yılmaz, Yönetmen Yardımcısı: Nurten Erdemir, Set Fotoğrafları: Onur Demir, Seda Yılmaz, Kamera Arkası: Onur Demir, Işık Şefi: Ersin Aldemir, Sanat Yönetmeni yrd; Seda Yılmaz, Sanat Ekibi: Firuze Engin, Meral Aktan, Hilal Polat, Ses Tasarım: Cenker Kökten, Ses Kayıt, Seçkin Kastas, Final Miks: Serdar Öngören, Ses Tasarım Asistanı: Başak Günak, Cast Direktörü: Ezgi Baltaş, Ses Stüdyosu: Melodika

Oyuncular: Ozan Bilen (Tayfun), Şenay Aydın (Fazi), Sanem Öge (Mina), Suat Oktan (Bekçi), Nesrin Yıldırım (Nesrin), Erdi Kement ( Ersin), Müşteriler: Funda Özgüç Aliye Karahan, Sezin Bozacı, Ayça Damgacı, Nalan Kuruçim, Sevil Demirci, Elif Ongan, Fazilet Onat, Berna Nemli, Aysun Sayın, Meknuze Özgüle, Heves Akıncı, Defne Tozan Andaç, Hüseyin Akdağ (Falcı), Mustafa Çiçek (Kafe Görevlisi), Kemal Cicioğlu (Dövizci), Alpaslan Akkuş (Mafya), Ramazan Yet (Apaçi),


Konu: şsiz ve bütün bağları kopmuş… Mina’nın yeni bir hayata ihtiyacı var ama nasıl? Umudu kaçmakta bulur; Amerika’ya gidip yeni bir hayata başlamaktır amacı. Para biriktirmek için bir kafede kahve falı bakmaya başlar. Fal bakar para kazanır; fal bakar dertlerini paylaşır. Ancak kendi falında gerçekten de yeni bir hayat var mıdır?


Ödüller 31.İstanbul Film Festivali2012

►En İyi Kadın Oyuncu “Sanem Öge”
        19. Adana Altın Koza Film Şenliği2012) 
        ►Yılmaz Güney Özel Ödülü
            “Belmin Söylemez”
        ►Film Yönetmenleri Özel Ödülü
            “Belmin Söylemez”

► SİYAD En İyi Film “ Belmin Söylemez”
        24. Ankara Film Festivali2013)
        En iyi kadın oyuncu “Sanem Öge”
        13. Frankfurt Film Festivali2013          
        ► En iyi kadın oyuncu "Sanem Öge"

ŞEYTAN-I RACİM (2013)

 

*Yönetmen Arkın Aktaç Senaryo Murat Toktamışoğlu Müzik Reşit Gözdamla Görüntü Yönetmeni Ferit Çetinkaya Yapım Tiglon Kurgu: Hüseyin Kurt, Yapım Koordinatörü: Hakan Gümüşdal, Yardımcı Yönetmen: Dursun Gültekin, Focus Puller: Hasan Özhan Sar, JimmyJib : Yunus Ekinci, Jimmy Jib Asistanı: Berkan Bener Adıgüzel , Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Görsel Efektler: Melih Mollaoğlu, Dublör: Halil İbrahim Gezer,

Oyuncular: Uğur Güne
ş Emrah Ertunç Uygun Salih Mehmet Çevik Bakırcı Mehmet Ayşe Tunaboylu Aysan Sümercan Halil İbrahim Gezer

Konu: İstanbul’da Üniversitede okuyan iki ev arkadaşı Emrah ve Salih’in hayatları Salih’in Havas ilmine duyduğu merakla sonsuza kadar değişir. Cin’ler âleminin ürkütücü varlıklarını kendi emri altına alarak isteklerini gerçekleştirmeleri için kullanmak isteyen Salih ve hiçbir şeyin farkında olmayan ev arkadaşı Emrah kendini bir anda bu korkunç döngünün içinde bulurlar. Emrah’ın hiç huzuru kalmamıştır. Her gece şiddetini daha da artıran kâbuslar ve ürkütücü olaylar zinciri başlar. Salih öteki âlemin kapılarını açmış ve her şey kontrolden çıkmıştır. Kurtulmak istedikçe daha da derine batmaktadırlar. Emrah, okulunu bırakır ve ailesinin yanına İzmit’e döner. Babası ve ailesi her geçen gün daha da batağa saplanan Emrah’a yardım etmeye çalışırlar. Ancak neyle karşı karşıya olduklarını kimse bil memektedir. Yardım için son çare Bakırcı Mehmet diye bilinen bu konularda ilim sahibi olan yaşlı bakırcı ustasıdır. Bakırcı Mehmet, Emrah ve Salih’i içine düştükleri bu kara dünyadan kurtarmak için tüm ilmini kullanacaktır. Ancak her şeyin bir sınırı vardır. Karşılarındaki güç kimsenin bir gün karşı karşıya gelebileceğini düşünmediği bir varlıktır. Hak katından kovulmuş olan Şeytanı Racim yani İblis’in intikam almak için eline bir fırsat geçmiştir

 

Şeytan-ı Racim : Her Seferinde Sil Baştan Güzin Tekeş (14 Eylül 2013)

Artık Türkiye yapımı korku filmlerini izlemek de haklarında bir şeyler yazmak da çok zorlaştı. Çünkü ne beyaz perdede yeni bir şey görüyoruz ne de temcit pilavı gibi tekrar tekrar önümüze getirilen filmler hakkında söylenmemiş bir söz kaldı. Alper Mestçi ile beraber ısrarla Hasan Karacadağ’ın başlattığı yerli korku filmi furyasının peşinden giden Arkın Aktaç “Üç Harfliler: Marid”in ardından şimdi de “Şeytan-ı Racim” ile karşımızda. Hemen hemen her seferinde olduğu gibi bu filmde de tek korku objesi elbette “cinler”! Tamam kabul, daha çocukluğumuzda bilinçaltımıza işlemiş bir takım hikayeler, dini referanslı “gerçek olaylar”, Arapça tınılar her defasında bizi az çok korkutmayı başarıyor ama türün meraklıları bile artık aynı filmi izlemekten bıktı usandı. Türkiye’ye ve bölgeye has korku öğeleri gerçekten bu denli kısıtlı mı yoksa tutmuş formülü uygulamak yönetmenlerin işine mi geliyor orası meçhul. Gerçi korku öğesi tek bile olsa bir sonraki filmin bir öncekinin üzerine bir şeyler koyarak ilerlemesini beklemek son derece haklı bir talep. Oysa önümüze sürekli anca bir ilk filmde yapılacak hatalarla dolu, seyirciyi ciddiye almayan işler konuluyor.

“Şeytan-ı Racim”e gelecek olursak, hikâye yine bildiğimiz hikâye. Aynı evde yaşayan iki arkadaştan birinin bilinmeyen bir dünyaya fazla burnunu sokması ve cinlerin iki gence birden musallat olmasıyla başlayan film elbette işin uzmanı bir cinci hocadan yardım istenmesiyle devam ediyor. Dekor ve kostüm olarak gerçek bir öğrenci evi görüntüsü yakalayan film büyük ihtimalle düşük bütçesi sebebiyle kadroyu dar tutarak gerçekçilik şansını elinden kaçırıyor. Ev, filmin uzun girişi boyunca bir öğrenci evine yakışmayacak kadar ıssız. Birbirlerinden başka hiç arkadaşı olamayan Emrah ve Salih’in aslında birbirleriyle de arkadaş olduklarını söylemek zor. Sıra dışı olaylar başladıktan sonra Emrah’ın dedesinin evinde geçen sahnelerse “Gerçek Kesit” programlarını aratmayacak düzeyde. Yine de haksızlık etmemek lazım Bakırcı karakterini canlandıran Altan Gördüm ve genç oyuncular ellerinden geleni yapıyor. Ancak karakterlerin en ufak bir derinlikleri olmaksızın yazılmış olması, oyuncuların da elini kolunu bağlıyor. Yazık ki senaryonun zayıflığı sadece sığ karakterler çizmesiyle de bitmiyor. Film boyunca bize birçok veri veren hikâye, filmin sonunda soruların çoğunu cevapsız bırakarak 6 sezon boşu boşuna “Lost” izlemişsiniz gibi hissetmenize sebep oluyor.

Filmle ilgili söylenebilecek tek olumlu şey ise bazı efektlerin gerçekten çok iyi kullanılmış olması. Cinlerin oyuncuların ağzından konuştuğu sahnelerdeki yüz ve ortam değişimi Hasan Karacadağ’a parmak ısırtacak düzeyde. Ama ne yazık ki başarılı efektler bile yine aynı filmi izlediğiniz hissiyatını ortadan kaldırmıyor. Gerçi “Şeytani Racim”in de ille de bizi korkutmak gibi bir derdi yok. Film daha ziyade bir iman dersi vermeyi hedefliyor. Daha dede evinde geçen diyaloglarda şeytana değil Allah’a sığınıp onun yolundan gitmemizi öğütleyen filmin en çarpıcı karakterinin ise Bakırcı’nın yardımcısı olduğunu belirtmek gerek.

Yani sonuç olarak 2006 yapımı “Araf” gibi başlayıp, 2007 yapımı “Musallat” gibi biten arada da bol bol “Dabbe” esintileri gördüğümüz bir filmle karşı karşıyayız. Şahsen Arkın Aktaç’ın Türkiye korku sinemasını bir adım öteye taşıdığını söylemeyi çok isterdim ama Türkiye sinemasında korku türünün gelişebileceği yönündeki umudumu artık yitirdim. (www.eksisinema.com)

 

ŞEVKAT YERİMDAR (2013)

Yönetmen Bülent İşbilen Senaryo Erol Hızarcı Müzik Barış Aryay , Mehmet Andiçen Görüntü Yönetmeni Bülent Özer Yapım Acun Film / Ersen Mercan Genel Koordinatör: Volkan Dönmez, Kurgu: Engin Öztürk, Sanat Yönetmeni: Selami Taşbaşı, Yapım Asistanı: Hasan Güneş, Yapım Asistanı: Aktan Aktaş, Doğancan Mercan, Volkan Aktaş, Gediz Kuru, Set Amiri: Avni Erdoğan, Set Asistanı: Cihan Merdamert, Bilal Alpi Tanju Sarı, Atakan Korkmaz, Yardımcı Yönetmen: Ekibi Özlem Dilber, Reji Koordinasyon: Cansu Özaltun, Yönetmen Yardımcısı: Çağatay Yüce, Didem Karakelle, Kamera Asistanı: Ekibi Enis Özbey, Nizamettin Koç, Mustafa Rüstem, Mehmet Salıcı, Emre Turgutalp, Kameraman: Cenk Tatarer, Focus Puller: Yiğit Yücesan, Kurgu Yönetmeni: Engin Öztürk, PostProdüksiyon Sorumlusu: Gültekin Bayır, PostProdüksiyon Asistanı: Mustafa Tunçel, Can Pektaş, Tayfun Yaman, Kuzey Yıldırım, Melih Orçun Aktay, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Feramuz Tuna, Işık Asistanı: Erdem Tuna, Ozan Derya, Mustafa Esin, Hüseyin Koç, Bestboy: Mustafa Esin, Kostüm: Utku Erer, Sanat Asistanı: Yusuf Özdemir, Abbas Kolaçık, Feyza Atıl, Kostüm Asistanı: Selin Sarı, Makyaj: Refika Yazıcı, Kuaför: Emrah Yaprak, Makyaj Asistanı: Ebru Arslan, Kuaför Asistanı: Uğur Şahin, Ses Tasarım: Bülent Taban, Birkan Tuna, Soner Koç, Ses Kayıt: Eda Özdemir, Premix: Bülent Taban, Soner Koç, Ses Teknisyeni: Özkan Coşkun, Boom Operatörü: Barış Kotan, Ses Teknik Asistanı: Murat Onur Öner, Grafik Tasarım: Emre Erdem, Grafik Tasarım: Gökçe Vardar

Oyuncular: Özgürcan Çevik (Şevkat Yerimdar), Başak Parlak (Pelin), Tarık Papuççuoğlu (Bora), Cezmi Baskın (Memduh), Serkan Kuru (Kutay), Erdoğan Sıcak, Mustafa Bozkurt, Özgür Koç, Aral Seskır, Barış Koçak, Şahin Aktaş (Niko), Murat Makar, Emre Yıldırım, Şayan Noyan, Ahmet Yavuz, Emre Tetikel, Buse Işık, Aktan Aktaş, Volkan Aktaş, Caner Arıkan, Remzi Pamukçu, Müslüm Köse, Diren Polatoğulları , İnanç Koçak, Ahmet Ali Micanoğlu , Hüseyin Güler, Kıvılcım Kaya, Sümeyra Koç, Asuman Karakullukç, Tayfun Çiçekler, Nuray Erkol , Akın Akbulut ,

Konu: Şevkat Yerimdar, Balat’ta yumurtacı dükkanı işleten genç bir adamdır. Çarşıda ve mahallesinde sevilen Şevkat Yerimdar, dürüstlüğü, yardımseverliği, gözükaralığı, hazırcevaplığı ve en önemlisi hiç öfke kontrolü olmayışıyla tanınan renkli biridir.

Şevkat borcunu ödeyebilmek için çaresiz kalarak, dükkanındaki bütün yumurtaları yok pahasına satar. Tam bu sırada Pelin son model spor arabasıyla yumurtacı dükkanına girer, bir tane bile sağlam yumurta bırakmaz. Öfkeye kapılan Şevkat ağzına geleni söyler, Pelin’i def eder. O akşam Şevkat, yaşlı bir adamı caddede soymak isteyen silahlı kişilerin elinden canı pahasına kurtarır. Hayatını kurtardığı Memduh, babasının çocukluk arkadaşı çıkar. Şimdi çok zengin bir adamdır.

Memduh, babasını çok sevdiği Şevkat’e sonsuz güven duyar. Ayakları hiç yer e basmayan kızına arkadaşlık etmesi, hayatın öteki yüzünü göstermesi için ısrar eder, adeta yalvarır, ne yapar eder, sonunda ikna eder. Fakat bu kız Pelin çıkar. Şevkat ve Pelin birbirini görür görmez kavga patlak verir. Şevkat çeker gider ama babasından durumu öğrenen Pelin peşine düşer, ondan özür diler ve dostluğunu kabul etmesi için onu ikna eder.

Pelin yakında sosyetenin gözde bekarı Kutay ile evlenecektir. Ne var ki, Şevkat ile tanışan Pelin’in hayata bakışı birkaç günde tümüyle değişir. Aralarında bir aşkın kıvılcımları çakmaya başlar

 


SÜRGÜN (2013)

 

Yönetmen Erol Özlevi Senaryo Selin Tunç Eser Rıdvan Akar Görüntü Yönetmeni Ahmet Bayer Yapım Erler Film/Türker İnanoğlu Genel Koordinatör: Yılmaz Ekmekçi, Uygulayıcı Yapımcı: Cenk Yengin, Görüntü Yönetmeni: Ahmet Bayer, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Kostüm: Hülya İri, Metin Birinci , Kameraman: Tolga Teke, Steadicam Operatörü: Burak Bulut, D.I.T. Operatörü: Selçuk Aytekin, Işık Şefi: Atilla Erzengin, Kuaför: İbrahim Karakız,

Oyuncular: Saadet Işıl Ak
soy (Eleni), Tolgahan Sayışman (Sedat), Mahir Günşiray (Stavro), Murat Karasu (Makis), Tuğçe Kumral (Nazlı), Ali Yoğurtçuoğlu (Kadir), Ruhsar Öcal (Maria), Macit Sonkan (Halil), Kosta Kortidis (Vangelis), Berk Yaygın (Sotiri), Gizem Soysaldı (Ada), Ali İpin (Dimitri), Aydan Çakır, Emrecan Şahin

Konu Büyükadalı, zengin bir Rum ailenin kızı Eleni ile faytoncunun oğlu Sedat’ın, çocukluk yıllarında başlayan imkansız aşkları ve onların gözünden, Bakanlar Kurulunun 16 Mart 1964 tarihli “sürgün” kararıyla yaşanan trajedi SÜRGÜN’DE… O yıllarda Büyükada’ da; Rumlar ve Türkler barış ve kardeşlik içinde yaşarlar. Herkes birbirinin inancına saygı duyarak komşuluk ilişkilerini çok sıcak bir ortamda yürütürler. Adada yaşayan ve Edebiyat Fakültesinde okuyan 5 genç; Eleni, Sedat, Nazlı ve Sotiri yakın arkadaşlardır. Çocukluklarından beri birbirlerine aşık olan Eleni ve Sedat son sınıfta mezun olmalarına kısa bir süre kala evlenmeye karar verirler. Ancak Sedat yoksul bir faytoncunun oğlu, Eleni ise başarılı ve varlıklı bir babanın kızıdır. Sedat’ın faytoncu babasının itirazına rağmen yine de Eleni’yi istemeye giderler ancak büyük bir hayal kırıklığı yaşanır. Çünkü Eleni’nin babası Stavro, inanç farklılıklarını ve Sedat’ın yoksulluğunu öne sürerek bu aşka şiddetle karşı çıkar. Gençler yıkılmıştır!

 

SÜPER İNCİR (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Kerem Sarı Müzik Vehbi Can Uyaroğlu Görüntü Yönetmeni Cuneyt Denizer Yapım Makas Film /Kerem Sarı Kurgu: Sedat Karadeniz, Sanat Yönetmeni: Hakan Aydın, İbrahim Aydın, Genel Koordinatör: Zafer Kaya, Yönetmen Yardımcısı: Mustafa Kılınç, Yönetmen Yardımcısı: M. Emin Şahin, Set Fotoğrafları: Arda Kaya, Işık Şefi: Ömer Soner Kaplan, Makyaj: Burcu Kaya, Ses Kayıt: M. Emin
Şahin, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Görsel Efektler: Sercan Altıntaş

Oyuncular: Ece Yentür (Hatice), Tayfun Taliboglu (Oyuncu), Hülya Savaş (Kör Cevriye), M. Emin Sahin (Mukadder), Umut Oğuz (Oyuncu), Coskun Kemer (Hüseyin), Nihat Kapiz (Camur Sevket), Yigit Dören , Gulnihal Demir (Nilüfer), Hülya Böcekli (Ayse), Volkan Bas (Mustafa), Hasan Asici (Hamdi), Bekir Anniak, Zafer Kaya,

Konu: İntihar etmeden önce Mısır’dan getirdiği uzmanlara; öldürdüğü platonik aşkı Euterpe ve sonrasında kendi cesedini mumyalatan Seikilos, 2 bin yıl sonra bir çobanın yanlışlıkla mezarını açması sonucu gözlerini bir Ege köyünde açar. Sevgilisi Euterpe’yi mezarında bulamayınca onu aramaya koyulan Seikilos, efe dedesinin kahramanlık hikâyelerinin etkisi altında kalan ve süper kahraman olma hayalleriyle kendisini ispatlamaya çalışan Mustafa adlı genç ile köyün kızlarından Hatice için mücadeleye girişir.

SU VE ATEŞ (2013)

 

 Senaryo ve Yönetmen Özcan Deniz Müzik Özcan Deniz, Yıldıray Gürgen Görüntü Yönetmeni Olcay Oğuz Yapım Avşar Film/Şükrü Avşar Uygulayıcı Yapımcı: Aksel Kamber, İdari Yapımcı: Muharrem Gülmez, Yapım Sorumlusu: Serkan Akkayoun, Mekan Sorumlusu: Aziz Çıkıkçı, Dorukhan Erdoğdu, Yapım Yardımcısı: Ece İnanç, Recep Başaran,   Genel Koordinatör: Murat Çiçek, İdari Yapımcı: Muharrem Gülmez, Kurgu: Elif Durak, Uygulayıcı Yapımcı: Aksel Kamber, Sanat Yönetmeni: Burçak Demet Danyal, Sanat Yönetmeni Asistanı: Hülya Keleş, Sanat Yardımcıları: Can Sübiler, Gökben Şaş, Hasan Ayaydın,  Dekor: Hülya Keleş, Yardımcı Yönetmen: Avni Tuna Dilligil, Yönetmen Yardımcıları: Neslihan Aksaç, Berkay Akbudak, Devamlılık: Filiz Polat, Reji Stajyer: Duru Deniz, Levent Erçetingöz,  Kamera Asistanı: Onur Arabacıoğlu, Post Prodüksiyon Sorumlusu: Ahmet Küçük, Hüseyin Kurt, Ses Kayıt: Mustafa Bölükbaşı, Mali İşler: Kamil Çimendağ, Dijital Proje Artist: Gamze Bozkaya, Ofis Koordinasyon: Özlem Taşağal Yakıcı, Kostüm: Safiye Nihan Günaçık, Yardımcısı: Seda Kızıltoprak, Makyöz: Mediha Şafak, Yardımcısı: Ebru Kızıltan, Kuaför: Tahsin Yener, Yardımcısı: Tufan Altış, Focus Puller: Caner Şen, Kamera Asistanları: Onur Arabacıoğlu, Ali Osman Berber, Boom Operatörü: Abidin Tan, Ses Mikseri: Mustafa Bölükbaşı, Işık Şefi: Murat Aşık, Şef Asistanı: Coşkun Arı, Işık Asistanları: Suat Çelik, Okan Okur, Özer Kanbir, Set Amiri: Rıza Kadaifçioğlu, Şef Asistanı: Erkan Yazgan, Set Teknisyenleri: Emre Boynu Kısa, Selçuk Gende, Settar Arslanoğlu,

Oyuncular: Özcan Deniz (Haşmet), Yasemin Allen (Yağmur), Kaan Çakır (Hamza), Pelin Akil (Nupelda), Burçin Birben (Alpago), Yusuf Akgün (Turhan), Açelya Elmas (Zeynep), İrem Candan (Yasemin), Sera Tokdemir, Burcu Kıratlı (Helin), Şefika Ümit Tolun (Fadile Ana), Cem Uçan (Sıtklı), Tamer Levent (Hüseyin), Hakan İlçin , Barış Yalçın (Sinan), Sera Tokdemir (Kitap okuyan kız), Deniz Ali Cankorur (Kemal), Metin Coşkun (Reşit), Muharrem Gülmez (Necmi), Jazzie Zonzolo (Nicholas), Saim Karakale (Kemal), Zeynep Kızıltan (Gülşah), Ömer Yıldıran(Otel Müdürü), Senem Kalender (Doktor), Bahattin Şahiner (İş adamı), Kerim Kabalcı (Helin Doktor), Sunnie Sidhu (Kuaför), Emma Slater (1. Hostes), Senem Temiz (2. hostes), Holly Magrath (Necmi'nin karısı)

Konu: Yağmur çok az tanıdğı ve gizemli bir yönü olduğuna inandığı Kemal'e aşık olmuştur. Hayatına giren diğer adamlardan farklı olan Kemal'in ise Yağmur'dan sakladığı çok büyük sırlar vardır. Londra'da rüya gibi günler geçiren çiftin, bugünleri kısa sürede geride kalacaktır. Asıl adı Haşmet olan Kemal, büyük bir mafya ağının içindedir ve Yağmur'u da içine sürükleyecek karanlık olaylar kapıdadır...

 

SOĞUK (Cold) (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Uğur Yücel Görüntü Yönetmeni Emre Tanyıldız Yapım TMC Film / Erol Avcı Kurgu: Ulaş Cihan Şimşek, Mark Marnikovic, Sanat Yönetmen: Gülay Doğan, Genel Koordinatör: Engin Sarıal, Yapım Amiri: Adil Şanal, Kamera Asistanı: Serkan Durmuş, 2. Kamera Asistanı : Sercan Sert, Focus Puller: Yağız Yavru, Sanat Ekibi: Kadir Rengel, Ses Tasarım ve Mix: Burak Topalakçı, Ses Mühendisi: Boris Trayanov, Prodüksiyon Müdürü: Adil Şanal, M. Buğrahan Şen, Prodüksiyon Asistanı: Murat Ataç, Asistan Yönetmen: Ahmet Yılmaz, Mehmet Köse, 2. Yönetmen: Alptekin Bozkurt, 2. Yönetmen Asistanı: Karin Mecelyan, Focus Puller: Yağız Yavru, Kamera Asistanı: Sercan Sert, Boom Operatör: Valeri Metodiyev, Grip: Mustafa Pehlivan, Grip Asistanı: Adem Aydın, Makyaj: Sevinç Uçar, Kostüm: Şenay Doğan Çıtak, Kostüm asistan: Tebessüm Tatar, Saç: Sedat Karataş,

Oyuncular: Cenk Medet Alibeyoğlu (Balabey), Ahmet Rıfat Şungar (Enver), Valeria Skorokhodova (İrina), Yulia Vanyukova (Masa), Yulia Erenler (Olga), Şebnem Bozoklu (Fincan), Ezgi Mola (Boncuk), Rıza Sönmez (Abbas), Doğan Alibeyoğlu (Baycan), Atılay Uluışık (Azer), Murat Alibeyoğlu (Hasan), Savaş Yılmaz (Pianist), Mustafa Elemenler (Boncuk babası), Berfin Özer (Yaren), Fatma Eyüboğlu (Boncuk annesi),

Konu: Türkiye’ nin sınır şehri Kars’ta üç Rus kızkardeş bir pavyonda çalışmaktadır. Hayatında karısından başka bir kadın bilmeyen bir tren yolu işçisi kızlardan en küçüğüne aşık olur. İşçinin erkek kardeşi şehrin belalılarından biridir. Evli olmasına rağmen gece hayatını terk etmemekte, bekâr hayatını sürdürmektedir. Neredeyse her gece pavyonlarda, içkide, eğlencededir. O da üç kız kardeşin etrafında dolaşmakta. Kız kardeşlerden en küçüğü İrina’nın sadece birkaç günü kalmıştır ülkesine dönmeye. Ancak belalı kardeş ve iki arkadaşı korkunç bir gece yaşatacaklardır kızlara.

Ödüller

32. İstanbul Film Festivali 2013
        ►En iyi özgün müzik
        20. Palic Avrupa Film Festivali 201
        Encounters Bölümü
        
►En İyi Film

SEV BENİ (2013)

 

 Yönetmen Mehmet Bahadır Er, Maryna Gorbach Yapımcı Mehmet Bahadır Er

Oyuncular: Ushan Çakır Cemal, Güven Kıraç (Amca), Yavuz Bingöl Süleyman), Murat Şeker, Ushan Çakır, Mehmet Bahadır (Er Yıldırım), Viktoria Spesivtzeva (Sasha), Sergei Puskepalis (Alexander), Elena Stefanskaya, Margarita Koşeleva (Büyükanne)

Konu: Cemal çıktığı yurt dışı seyahatinde genç ve güzel Sasha'yla tanışır; geceyi beraber geçirmek için gece klübünden ayrılırlar, ancak olaylar alışılmış şekilde devam etmez.

Beyaz Şehir Kiev'in eşsiz güzelliğind


e Sasha ve Cemal başlarına gelen zorluklarla mücadele ederken birbirlerini tanır, etkilenir.

Aşk onları beklemedikleri bir zamanda yakalar, herşeye sıfırdan başlamak için ellerine bir şans geçmiştir fakat birbirlerine henüz söyleyemedikleri gerçekleri nasıl aşacaklardır, Cemal yakında evlenecektir, Sasha'nın da bir sevgilisi vardır. Alışılmadık bir aşk hikâyesi!


ÖDÜL Fer Film Festivali 2013

►En iyi film “Sev Beni”


34. Uluslararası Oporto Film Festivali2014)

►Eleştirmenler En İyi Film “Sev Beni”
        ►Jüri Özel Ödülü “Sev Beni”
        ►En iyi Senaryo “Sev Beni”

 

SENİN HİKAYEN (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Tolga Örnek Görüntü Yönetmeni Ahmet Münür Gürsoy Yapım Fono Film/Ömer Çalıkoğlu Müzik: Cavit Ergün, Kurgu: Oğuz Çelik, Sanat Yönetmeni: Erkan Özdem, Proje Koordinatörü: Leyla Güver Beck, Yardımcı Yönetmen: Alptekin Bozkurt, Online Kurgu: Çağlar Özlek, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Kostüm: Fulya Halilcikoğlu, Ses Mühendisi: İsmail Karadaş, Ses Tasarım: Burak Topalakçı, Oyuncu Seçimi: Luiza Almızrak

Oyuncular: Timuçin Esen (Hakan), Selma Ergeç (Esra), Sait Genay (Orhan), İdil Fırat , Başay Okay , Levent Can, Murat Serezli , Yeşim
Ceren Bozoğlu, Şirin Kılavuz, Gözde Kocaoğlu, Yeliz Orçin, Cem Bender, Batur Belirdi ,

Konu: Ailesine bağlı, gündelik sıkıntılarla enerjisini kaybetmeyen, eğlenceli biri olan Hakan (Timuçin Esen) ile daha gerçekçi, kuralcı ve özgür bir kadın olan Esra (Selma Ergeç); 30’lu yaşlarının ortalarında, kariyerlerine odaklanmış evli bir çifttir. Birbiriyle gayet iyi anlaşan bu çiftin kariyerleri de, 7 yıldır devam eden evlilikleri de bir dönüm noktasındadır; çocuk sahibi olma kararı... Karar aşamasında devreye bir de “babaanne” olmayı kafasına fena halde koymuş olan, Hakan’ın annesi Meral (Nevra Serezli) girer. Sakin, sevgi dolu ve mantıklı bir baba olan Orhan’ın (Sait Genay) tüm itirazlarına rağmen, çok sempatik ama baskın bir karakter olan Meral’in tatlı müdahaleleriyle durum, daha da karmaşık ve komik bir hal alır. Çocuk meselesini aile içinde gündemin ilk maddesine yerleştiren Meral’in acele etmesinin ne yazık ki çok önemli bir nedeni vardır. Ve beklenmedik bir anda hamilelik müjdesi gelir. Sevgi ve fedakarlığı, hayatının merkezine koyarak gerçek bir aile olabilen insanlar için her koşulda mutlu olmak hiç de zor değildir. Hele yeni bir hayat müjdesi onlara yepyeni ufuklar açmışken… Ancak maddi durum, annebaba olma sorumluluğu, annenin durumu… Bir bebek bütün hayatları nasıl değiştirir?