Powered By Blogger

20 Ekim 2024 Pazar

YÜK (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Erden Kıral Eser Engin Çetinbağ Görüntü Yönetmeni Feza Çaldıran Yapım TFT Yapım / Ayfer Özgürel, Avni Özgürel Kurgu: Mustafa Preşeva, Sanat Yönetmeni: Adalı Aksoy, Uygulayıcı Yapımcı: Belgin Baştürk, Yapım Sorumlusu; Leyla İbiş, Yardımcı Yönetmen: Aslı Kızıltuğ, Kamera Asistanı: Ali Acar, Focus Puller: Serdar Güz, Online Kurgu: Çağlar Özlek, Film Baskı: Yusuf Aksoy, Renk Düzenleme: Tolga Girici Renk Düzenleme Asistanı: Çağlar Özlek, Işık Şefi: Ümit Durmuş, Kostüm Sorumlusu: Nurol Akbal, Kostüm Asistanı: Ceyda Koçlar, Ses Tasarım: Mustafa Preşeva, Ses Miks: Nurkut Özdemir

Oyuncular: Tülin Özen (Zeynep Nadir Sarıbacak), Tansu Biçer, Tülin Özen, Murat Kılıç, Sinan Demirer, Suzan Genç, Burhan Gün,


Konu: Gerçek bir öyküden yola çıkılarak senaryolaştırılan ‘Yük’ filmi bir cinayet sebebiyle hasmından kaçmak için madende saklanan bir adamın hikayesi.. Hikayenin ortak paydasında Zeynep isimli bir kadın yeralıyor. Yönetmen kaçan ve kovulan iki adamın psikolojisini ve gelgitlerini bu kadın üzerinden aktarıyor: Cemal arkadaşının ölümüne sebep olup ; onun kardeşinin hışmından kaçarken; ölen adamın kardeşi Cumali intikam almak için onun peşine düşmüştür.. Zeynep şu anda Cemal ile evlidir ancak birkaç sene öncesi evli ve çocuklu olan Cumali ile tutkulu bir ilişki yaşamıştır..

Cemal Cumali’nin abisini öldürür. Fakat bunun bir kaza olduğuna inanmaktadır. Suçu 16 yaşındaki küçük kardeşinin üstüne yıkar. Ailesinin de isteğiyle uzaklarda bir yerde çalışmak için şehri terk eder. Cumali onun peşine düşe r. Ve sonunda onu saklandığı madende çalışırken bulur…Flashback ve halüsinasyonlar iki adamın psikolojilerinin gelgitlerini yansıtır.. Geçmiş ve şu an içiçedir; gerçek ve illüzyon da…

Madende Cemal’in ölüm korkuları ve halisünasyonları giderek artar. Sonunda ise tüm bu korkular ve belirsizlik yerini cesarete bırakır.. Artık yüzleşmeye hazırdır ; hatta daha ötesi ölüme razıdır! Peki ya celladı bu yüzleşmeye hazır mıdır? Tüm bu paradoksal gelgitlerin ötesinde Zeynep’in seçimi ne olacaktır?

ÖDÜL

19. Adana Altın Koza Film Şenliği2012)

Film Yönetmenleri En İyi Yönetmen



24. Ankara Film Festivali2013)

En iyi görüntü yönetmeni

 

YABANCI (2013)

 

Senaryo ve Yönetmen Filiz Alpgezmen Müzik Barış Dokuzer Görüntü Yönetmeni Özgür Polat Yapım Ali Alpgezmen, Eylem Akın PostProdüksiyon Danışmanı: Murat Can Tura, Kurgu: Natalin Solakoğlu, Çiçek Kahraman, Ortak Yapımcı: Kaan Nazlı, Uygulayıcı Yapımcı: Salih Karaman, Ali Alpgezmen, Yönetmen Yardımcısı: Osman Taşçı, Başak Danalı, Ekin Pandir, Beril Potok, 1. Kamera Asistanı: Gürkan Özkan, 2. Kamera Asistanı: Kenan Çalışkan, Focus Puller: Sertaç Özkan, Işık Şefi: Osman Sandıkçı, Servet Tanrıverdi, Fatih Yıldırım, Mutlu Yaşar Aşkın, Sanat Ekibi: Şafak Güler, Gülçin İçöz Özmenci , Sevil Soysaldı, Bestboy: Talip Sefi, Makyaj: Gülçin Bayar, Kuaför: Şahin Gül, Ses Tasarım: Umut Şenyol, Ses Kayıt: Mustafa Bölükbaşı, Boom Operatörü: Enes Sırdaş, Prodüksiyon Amiri: Tansu Şahin, Sercan Tevs, Set Amiri: İbrahim Çelik, Asistan: Natalin Solakoğlu, Ses Stüdyosu: Fono Film

Oyuncular: Sezin Akbaşoğulları (Özgür), Caner Cindoruk (Ferhat), Güzide Balcı (Semra), Hüseyin Özay (Nurettin), Selen Uçer (Nazmiye), Ozan Uygun (Yiğit), Enginay Gültekin (Kübra), Ülkü Duru, Nermin Uğur (Yenge), Serkan Keskin (Ali), Özlem Tokaslan (Memure), Nedim Salman (Görevli), Selda Özler Taşdemir (Gülsen), Memet Işık (Doktor), Kaan Öztop (Kokoreççi), Sabahat Ürgen (Babaanne), Tolga Baş (Resepsiyonist), Mehmet Dostay (Birinci Adam), Rafi Emeksiz (Bakkal), Birsen Dürülü (Birinci Kadın), Şener Sırbudak (Mehmet Dostay), Gökhan Tunç (Üçüncü Adam), Çağatay Çatal (Küçük Amcaoğlu), Deniz Keyf (İkinci Kadın), Çınar Dostay (Sünnet Çocuğu), Derin Sude Günay (Kız), Pınar Uysal (İkinci Memure), Gürcan Eken (Memur), Ata Gür (Bardaki Adam),

Konu: Özgür, 80 darbesiyle Fransa’ya iltica etmiş bir anne babanın kızıdır. Paris’te doğup büyümüş, Türkiye’yi hiç görmemiştir. Annesini küçükken kaybetmiş; Özgür'ü babası büyütmüştür. Özgür hayatla bağları kopuk, her şeye ama en çok kendine ‘yabancı’ genç bir kadındır. Özgür, babası Hüseyin’in ölüm haberiyle babasını İstanbul’a gömmeye karar verir.Fakat Hüseyin’in 12 Eylül sürecinde vatandaşlıktan atılmış olması Özgür’ün önüne büyük bir engel olarak çıkar. Bu engel, Özgür’ü Türkiye bürokrasisi, İstanbul ve kendi içinde bir yolculuğa zorlar.

 

YOL AYRIMI: HADİ BABA GENE YAP (2013)

 

- Yönetmen Emre Yalgın Senaryo Emre Yalgın , Zeynep Yalgın Müzik Can Erzincan Görüntü Yönetmeni Mustafa Yapım Logos Filmmaking/ Mehmet Ali Arslan Kurgu: Sercan Güdücü, Ahmet Alan Emre Yalgın, Sanat Yönetmeni: Tennur Baş, Uygulayıcı Yapımcı: Özcan Asıltürk, Renk Düzenleme: Yücel Kurtul, Işık Şefi: Zeki Alemdar (Ses Kayıt: Yener Yalçın, Ses Tasarım & Final Miks: İlter Kalkancı, Set Amiri: Metin Ilgar,

Oyuncular: Müfit Aytekin , Özay Fecht, Volga Sorgu, Emre Budak,


Konu: Silahın ne olduğunu idrak edemeyecek bir yaşta iken, ağabeyini babasının tabancası ile vurarak ölümüne sebep olan ve hemen ardından aileden uzaklaştırılan Murat, yıllar sonra eve döner. Çünkü babası ile bir yolculuğa çıkmak zorundadır. Hiçbir zaman gerçek bir baba oğul olamamışlık aralarında görünmez bir duvar gibi dururken her ikisinin de birbirinden farklı beklentileri vardır. Davut, Murat’ı affetmek ve geçmişi unutmak ister. Murat ise harcanmış hayatının hesabını sorma peşindedir. Bu zorlu yolculuk, Murat’ın aklındaki gerçek planın ortaya çıkmasıyla içinden çıkılması daha da güç bir hal alır.


YARIM KALAN MUCİZE (2013)

 

    Yönetmen: Biket İlhan, Senaryo: Nihan Belgin, Piraye Şengel, Görüntü Yönetmeni: Claudio Bolivar, Yapım: Kinema Film/ Nihan Belgin, Uygulayıcı Yapımcı; Umut Beşkırma, Kurgu: Nihan Belgin, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Yapım Amiri: Celil Aslan, Yapım Asistanı: Arda Semetli, Yardımcı Yönetmen: Umut Beşkırma, Cem Terbiyeli, Renk Düzenleme: Tolga Girici, Sanat Asistanı: Çağlar Yıkılmaz, Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen


Oyuncular: Nihan Belgin (Nahide), Umut Beşkırma (Mehmet), Ayten Uncuoğlu (Kezban), Yetkin Dikinciler (İsmail Hakkı Tonguç), Dolunay Soysert (Mualla Eyüpoğlu), Sinan Tuzcu (Şefik), Necmettin Çobanoğlu (Hasan - Nahide'nin Babası), Aslı İçözü (Fatma -Nahide'nin Annesi), Şencan Güleryüz (Rıza(, Ergun Taş (Reşat Ağa), Kemal Pekser (Remzi), Ayhan Anıl (Niyazi), Üveys Akıncı (Sadık), Ozan Akbaba (Ruhi Su), Vahit Atan (Komutan), Sefa Zengin ( Recep), Tekin Alkan (İbrahim), Anıl Ayvalıoğlu (Ali), Erhan Gültekin (Hüseyin), Metehan Özcan (Ziya), Burcu Arslan   (Elif), Uğur Akdemir (Mahmut), Melis Özdemir (Sıdıka), Elif Nur Doruk (Emine), Havin Saç (Hatice), Onur Ulutaş (Osman), Erdi Işık (Arif), Efe Karaman (Ömer), Gizem Parçalı (Reyhan), Kubilay Can Tuncer (Talip), Mustafa Çirkin (Süleyman), Gökhan Gece (Rüstem), Utku Çatalbaş (Şemsi), Mustafa Burak Aydın (Ahmet), Burak Er (Seyhan), Onur Akgülgil (Nazi Subayı), Can Peter Kutluçınar (Nazi Askeri), Emre Çakman (İzzet), Ayşe Özköylü (Hafize), Buse Karaman (Güler), Berkay Ateş (İsyancı), Emir Çubukçu (İsyancı), Can Kulan (İsyancı)


Konu: 1940’lı yıllar… 2. Dünya Savaşı atmosferinde, Anadolu’da açlık ve sefaletin doruğa çıktığı zamanlar… Nahide, acımasız koşulları yaşayan fakat yaşadıklarının bilincinde olmayan zavallı kızlardan biridir. Kendinden yaşça bir hayli büyük toprak ağasıyla evlendirilmek istenen en yakın arkadaşının intihar etmesi Nahide’nin zihninde onarılmaz yaralar açar. Bu olay üzerine ilkokul öğretmeni onun bu yazgıyı değiştirmesini ister. Bunun en iyi yolu Nahide’nin Köy Enstitüsü’ne gitmesidir. İşler düşünüldüğü gibi kolay olmayacaktır. Babasının yaklaşımı ve feodalitenin baskısı Nahide’yi bir uçurumun kenarına sürükler. Nahide kararlıdır; okula gidecektir. Erkek kılığında köyünden kaçıp, okula gitme çabası aslında Anadolu’da yeni bir eğitim seferberliğinin habercisidir.

VAY BAŞIMA GELENLER (2013)

 Senaryo ve Yönetmen Semra Dündar Müzik Hüsnü Şenlendirici Görüntü Yönetmeni Tayfun Çetindağ Yapım Kült Film/Kemal Öğün Cast Danışmanı: Latif Akgedik, Kurgu: İlyas Uygur, Kostüm Tasarım: Esengül Sezgin, Yardımcı Yönetmen: Burak Yırtar, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek Makyaj: Filiz Özgül,

Oyuncular: Hüsnü Şenlendirici (Murat) , Metin Keçeci (Meto), Merve Altınkaya (Zeynep), Sinan Bengier (Efe Dede), Levent İnanır (Organik Rıfat), Hüseyin Elmalıpınar (Kazım Amca), Müge Oruçkaptan (Ayşe), Abidin Yerebakan (
Canavar), Melek Yargıcı (Tülin), Mustafa Şen, Volkan Baş, Ali Bulut, Derya Şen, Metin Şentürk (Sorgu Memuru), Burak Yırtar (Ganyancı),

Konu: Her genç gibi zengin olup yaşadıkları zorlu İstanbul hayatından “yırtma” hayalleri kuran Murat (Hüsnü Şenlendirici) ve Meto (Metin Keçeci) adlı iki canciğer arkadaş, paraya en çok sıkıştıkları anda para kokusu aldıkları Bergama’ya giderler ve orada hiç de hesaba katmadıkları maceralara atılırlar. İkisi de hayta, bir baltaya sap olamamış tipler olmasına rağmen, Murat, arkadaşından daha öte, bir de kötü alışkanlığa sahiptir. Birkaç yıl önce babasını kaybeden Murat, bu kaybının acısıyla isyankâr bir genç olmuş, kumar gibi kirli bir işe bulaşıp, borç batağına saplanmıştır. Metin ise sevdiği kızla evlenmek üzeredir; ancak parasızlıktan ötürü nasıl düğün yapacağını Murat’la birlikte kara kara düşünmektedir. İki genç, bir taraftan çakma işporta malı satmaktan, şans oyunları oynamaya, at yarışları nda tüyo verip kupon doldurmaya kadar birçok sözüm ona “iş” dalında para kazanıp borçlarını ödemeye ve para biriktirmeye çalışırlarken, diğer taraftan Murat, kumar borcu yüzünden sürekli peşinde olan kumarhaneci Organik Rıfat’a (Levent İnanır), elinde avucunda ne varsa kaptırmıştır. Hiç hesapta olmayan dedesi (Sinan Bengier) ile ansızın tanışan Murat,zengin olma hayaliyle Bergama’ya sürüklenir; fakat hayatının tamamen değişeceğinin henüz farkında değildir.


19 Ekim 2024 Cumartesi

ÜÇ YOL (2013) -

 

- Senaryo Ve Yönetmen Faysal Soysal Müzik Kayhan Kalhor Görüntü Yönetmeni Şahin Sisic Yapım Balkon Film/Faysal Soysal Uygulayıcı Yapımcı: Barış Yıldırım, Kurgu: Farshad Nekoomanesh, Faysal Soysal, Dekor: Baran Uğurlu, Kostüm: Baran Uğurlu, Ses Tasarım: Burak Topalakçı, Efektler: Cody Biles, Cast Direktörü: Harika Uygur

Oyuncular: Nik Xhelilaj (Bünyamin), Kristina Krepela (Zrinka), Turgay Aydın (Yusuf), Rıza Akın, Faketa Salihbegovic, Alma Terzic ,

Konu: Babasının ve sevdiği kız Zeliha’nın Yusuf’a olan ilgilerinden dolayı Bünyamin’in çocukluğu hep kıskançlık duygularıyla geçmiştir. Hep birlikte oyun oynarken, Bünyamin Zeliha’nın Malabadi Köprüsü’nden düşüp boğulmasına sebep olur. Vicdan azabı yıllarca Bünyamin’in peşini bırakmaz. Ağabeyi ile hiçbir şekilde yüzleşemeyen Bünyamin çareyi uzak yerlere kaçmakta ve başkalarına iyilik yapmakta arar. Uzun süredir Bosna’da toplu mezarlardan kayıpların cesetlerini çıkarmakla meşguldür. Kayıplar Komisyonu’nda çalıştığı süreçte kendine ve her şeye yabancılaşır. Rüyalarında kendisini ağabeyi olarak görmeye başlar. Rüyalarında Yusuf olup yüzü peçeli mavi elbiseli bir kadının peşinde kuyusunu aramaktadır.

Bünyamin, Türkiye’ye dönmesine günler kala, Mostar Köprüsü’nden kendini atmaya çalışan Zrinka ile tanışır. Zrinka savaş sonrası travmalar ve intihar eğilimleri üzerine çalışan, yarı Sırp yarı Boşnak bir psikologtur. Ailesini ve en yakın arkadaşlarını avaşta kaybetmiştir. Bünyamin’in gizemli ve günahkar şair dünyası ilgisini çeker. Zrinka aşık olur. Bünyamin gördüğü karmaşık rüyalar ve toplu mezarlar sonucu hastalanır. Zrinka ona psikolojik destek vermeye çalışır. Bünyamin iyileştiğinde Zrinka’nın aşkını hak etmek ve Yusuf’la ve babasıyla yüzleşmek için memleketi Hasankeyf’e döner. Zrinka , uzun süre Bünyamin’den haber alamaz. Bir gün rüyasında Bünyamin’in başına kötü bir şey geldiğini görür. Bünyamin’e yardım etmek ve aşkına cevap bulmak için Hasankeyf’e gider. Zrinka’yı orada Bünyamin’in rüyalarındaki gibi kendisini hakiki aşka kavuşturacak başka süprizler beklemektedi



3 KADIN 3 KADER (2013)

-     Senaryo ve Yönetmen Faik Ahmet Akıncı Müzik Mustafa Yazıcıoğlu Görüntü Yönetmeni Levent Pelit Yapımcı Faikcan Akıncı Kurgu: Oktay Arabacı, Ferhat Yükse, Uygulayıcı Yapımcı: Ayaz Ayazoğlu, 2. Yönetmen: Onur Kulakoğlu, Yardımcı Yönetmen: Nuray Aydın, Ses: Atilla Dankı,

Oyuncular: Aleyna Eroğlu, Meltem Telli, Esma Ünal, Öznur Kula (Öznur Kula), Açelya Elmas, Nursel Köse, Turgay Tanülkü, Ali Yaylı, Arzu Oş, Uğur Altın, Onur Özkan, Uğur Altın, Umut Özkan, Emrullah Biltaş (Selahattin), Ahmet Sığırcı (Hasan), Cumhur Sari (Mahmut Ağa), Umut Özkan, Halis Bayraktaroğlu, Tevfik İnceoğlu, Nil Yurtoğlu, Burhan Zorlu, Sanem Hakkı, Koray Küçükali, Sevgi Son, Arzu Ulutunçok, Melisa Nalçak, Aziz Özu
ysal, Tolga Öz, Hatice Demir, Özay Yiğen, Süreyya Küçük, Hasan Yıldız, Onur Çelik, Yiğit Kaan Göçer, Yasemin Hadim, Şeyma Şen Selçuk, Rüştü Arsal, Natali Arsal, Zeki Akıncı, Mehtap Çelik, Duygu Dursun, Serkan Üşenti,

Konu: 13, 15 ve 17 yaşlarında üç genç kızın, başkaları tarafından yazılan kaderlerine nasıl mahkum bırakıldığı, hayatlarının baharında yaşadıkları dramın anlatıldığı "Üç kadın, Üç kader"'de ülkemizde hiç de yabancı olmadığımız, gazetelerde ve televizyonlarda sık sık karşılaştığımız olaylar anlatılmakta.



UMUT ÜZÜMLERİ (2013)

 

 Senaryo ve Yönetmen Tunç Okan Eser Fakir Baykurt “Kurbağalar” öyküsünden Müzik Mehmet Andiçen, Barış Aryay Görüntü Yönetmeni Vedat Özdemir Yapım Rönesans Film /Tunç Okan Ses Tasarım: Stephan Dray, Kurgu: Severine Prehembaud, Muammer Koçak, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Yardımcı Yönetmen: Alican Ökmen, 3. Kamera Asistanı: Göktuğ Bakan, Işık Ekibi: Kaan Bektaş, Ses Kayıt: Timur Serengil, Boom Operatörü: Gökay İbuk, Senaryo Danışmanları: Don Schubert, Philippe Daniel Coll, Ortak yapımcılar: Filmsgeneve (Isviçre) , Bayan Film (Almanya), Nıkaıa Films ( Fransa) Artis Film (Romanya) Türkiye

Oyuncular: Yetkin Dikinciler (Öğretmen Ozan) Ahmet Mekin (Muhtar Hoca), Saadet Işıl Aksoy, Barış Koçak (Yusuf), Altan Erkekli (Ali), Norina Nobashari (Senem), Elisabeth Nıedererer ( Cennet), Berivan Dural


Konu: Fransa'dan genç bir ikinci kuşak Türk, Romanya'nın kurak, kara ikliminin sürdüğü güney doğusundaki, sert tabiat koşullarıyla boğuşan ücra ve küçük bir Kırım Tatar azınlık köyüne öğretmen(Yetkin Dikinciler) olarak gönderilir. 

    Köyün arazileri tehdit altında olup, köylülere ipotek karşılığı borç vermiş olan Rumen toptancı, köyün bulunduğu bölgeye, pay verdiği politikacıyı da kullanarak inşaat müsadesi alıp büyük bir yerleşim yeri kurmak istemektedir. Köylülerin bu planı bozmak için tek umudu, köyün toprakları üzerinde bir bağ kurmaktır. Deneyimsiz oldukları bu projenin başını çeken köyün deli dolu yaşlı muhtarına (Ahmet Mekin) öğretmen ve de onun genç gelini destek olursa da, muhtarın oğlu hem projeye şiddetle karşı çıkmakta, hem de karısını öğretmenden kıskanmaktadır.

 Öğ retmen yaşlı muhtar genç gelin iş birliği ancak köylüleri ikna edip, muhtarın şehire göç etmek isteyen kıskanç oğluna, muhtarın projeyi delilik bulan kardeşine (Altan Erkekli), hissiz doğaya, toptancı Rumene ve de anlayışsız bürokratlara karşı Türk azınlık köyü olarak verdikleri mücadeleyi kazanabilirse başarıya ulaşabilecektir.

Umut Üzümleri : Kaplumbağalar ve Yıkılan Umutlar

Gulcin Kaya (18 Mayıs 2013)

Umut Üzümleri, ilk gösterimini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gerçekleştirdi ve birçok izleyicinin özel bir merakla beklediği bir filmdi. On yılda bir kamera arkasına geçen Tunç Okan yıllar sonra, tamamı genç sinemacıların filmlerinden oluşan yarışma bölümünde boy gösterecekti. Haliyle meraklanmak zorunlu bir tepki gibiydi. Ne var ki Umut Üzümleri göz alıcı bir geri dönüşe değil, hüzünlü ve yetersiz bir geri dönüş çabasına ev sahipliği yaptı. Yıllar sonra sinemaya dönen her sanatçı izleyicisini biraz heyecanlandırıp biraz hayal kırıklığını uğratır elbet. Bazen sinemacılar, sinemayı ‘gerçekten’ bırakırlar. Ya da ‘gerçekten’ ara verirler. Yani sinemayı, kendi bıraktıkları yerde bırakırlar. Sonra da kaldıkları yerden devam etmeye çalışırlar. Usta yönetmen Tunç Okan’ın dönüşü bu anlamda hayal kırıklıklarıyla dolu oldu. Yirmi yıldır görmediğimiz yönetmene, zaman bu kez yaramamış gibi. Umut Üzümleri ilk bakışta zengin bir içeriğe sahip, dört bir koldan hikaye çıkarmaya çalışan bir yapıt. Merkezde göçmen bir aile var. Sahip oldukları toprakları bölgenin zenginlerinden birine kaptırmak üzere olan ve çaresizce bu durumu kabullenmek dışında bir şey yapamayan bir aile. Tam her şey bitti derken köye gelen ‘şehirli’ ve idealist öğretmen bir kurtuluş müjdecisi oluyor, esaslı bir mücadele başlıyor. Film temel olarak paranın mutlak hakimiyetine karşı verilen bireysel mücadelenin bir harekete dönüşmesi sürecine odaklanırken, yurtdışındaki bir metropolden gelen öğretmenin kendini Anadolu’nun küçük bir kasabasında bulması ya da büyük şehre kaçıp gitmenin hayalini kuran taşra insanı gibi yan hikayeleri de resmetmeye çalışmakta. Bu fikirlerini de komik durumlar ya da olaylar üzerinden verme, bilhassa da karakterlerin aykırı ve trajikomik dünyalarıyla işin komedi yanını güçlendirme gayesinde.

 Umut Üzümleri’ni değerlendirmek için filmin posterinde yazan ve filmi tanımladığına inandıkları söz grubundan başlayabiliriz. Umut Üzümleri, ‘ciddi bir komedi’ değil. Bir komedi denemesi olduğu doğru. İçerisinde çok ciddi ve mühim konulara değinildiğini de inkar edemeyiz. Zira küçük bir köyde yaşayan bir ailenin başına gelen talihsizlikleri, komedi yanı ağır bir üslupla anlatmaya çalışırken, ailenin özelinde, sistemin geneline dair bir şeyler söylemek için çabalıyor. Yani saf bir güldürü olmama; sistemin çürümüşlüğünü resmedip içerisinde güçlü taşlamalar barındırma niyetinde. Ne var ki bu iki istek de bir türlü yürümüyor; şaşılası nokta ise mizah alanındaki yeteneksizliği oluyor. Yer yer eğreti duran politik tavrını iyi niyetinden ötürü görmezden gelebiliyor olsak da komedi anlayışındaki sorunlar, gözardı edilecek cinsten değil. Sırf güldürme amaçlı tasarlanmış yavan durumlar, zorlama karakterler ya da cinsellik bazlı kaba şakalar talihsiz bir komedi anlayışına hizmet edip, filmin samimiyetini ve naifliğini de zedeliyor. Özellikle de başkarakterin giydiği ve zamanla bir karikatüre dönüşen ‘aksi ihtiyar’ tiplemesinin, filmin mizahının kaynağı seçilmesi ve sürekli buradan güldürü malzemesi çıkarılmaya çalışılması hikayeyi dar bir labirente sürüklüyor, mizahi açıdan yaratıcılık problemleri yaşanmasına neden oluyor. Hal böyle olunca izlediğimiz şey büyük ölçüde, değişen komedi türüne ayak uyduramayan ve çoğu anında elli yıl öncesinin mizah kalitesine bile yaklaşamayan zayıf bir yapıt oluyor.

Filmin tek eksisi komedi alanında bugünün sinemasını ve izleyicisini yakalayamaması değil. Ne yazık ki senaryo, yönetmenlik, kurgu ve oyunculuk alanlarında da süresi boyunca sürekli tökezlemekte. İki saati aşkın süresiyse filmi toparlamak yerine bu aksaklıkların iyice görünür kılınmasına neden oluyor. Deneyimli oyuncuların yer aldığı bir filmde bu denli kötü oyunculuk performanslarıyla karşılaşmanız da filme karşı yabancılaşmanız için başka bir iyi neden. Bu noktada bizi bekleyen ilginç bir durumu anmadan geçmemek gerekir. Önemli rollerden biri, yabancı bir oyuncu tarafından canlandırılıyor ve söyledikleri Türkçe dublaj yapılarak izleyiciye sunuluyor. İşte bu anlamsız ve nedensiz deneyim ise belki de filmin size sunduğu tek eğlenceli anekdot olmaya aday.

Fakir Baykurt’un eserinden uyarlanan Umut Üzümleri, bu haliyle ne bir Baykurt eserine ne de bir Tunç Okan filmine benziyor. Neye benzediğini anlamak içinse sloganlarından birine bakmak yeterli belki de. Umut Üzümleri: ‘klasik müzik dinlerken zil takıp oynayan insanların hikayesi’. İşte bu tanım, filmin içine düştüğü durumları özetleyen harika bir metafor. (www.eksisinema.com)

TUTTURAMAYANLAR (2013) -

 

 Yönetmen  Emir Orhan Kılıç Senaryo  Ali Onat Tamergil , Emir Orhan Kılıç , Tanla Söylemez , Görüntü Yönetmeni  Ömer Halit Halifeoğlu , Tanla Söylemez,  Devrim Doğuş Akbaş Sanat Yönetmeni Emel Özkan Ege Kurgu Asistanı Cem Dikbaş , Ozan Emen , Stüdyo Asistanı Buğra Karabıyık Renk Düzenleme Burak Kavakçı

Oyuncular  Devrim Doğuş Akbaş (Godo Lastevilla),Ali Onat Tamergil (Meşet) Göktuğ Engel (Jedi), Kutay Kunt (Moko), Ela Cebeci (Sosyolog), Uğur Şeleci (Kapsa
t), Celil Yağız(Puroviski), Cevdet Canver (1.Devrimci), Bülent Velioğlu (Komiser), Doğa Yavuz (2.Devrimci), Ahmet Samet Kütükçü 3.Devrimci), Selim Övünç Altınkök (Komiser Yardımcısı)

Konu: Tutturamayanlar, belirsiz bir zamanda, “O-Land” adlı hayali bir ülkede geçer. Aynı evde yaşayan dört yakın bahtsız arkadaşın hikâyesini anlatır. Türü kara mizahtır. İçeriği modern hayatın insanlar üzerindeki yabancılaştırma etkisi, insanların toplumdan ve dünyadan soyutlaşması ve insanların kolay yoldan paraya ulaşma çabasıdır. Tutturamayanlar, günümüzün dünya düzeninde insanların ne kadar kolay sömürüldüklerinin, hiçe sayıldıklarının ve sadece müşteri olarak görüldüklerinin öyküsüdür.

 

Tepenin Uşakları (2013)

 Senaryo ve Yönetmen İsmet Eraydın Görüntü Yönetmeni Altuğ Küçük Kurgu: Ercan Selim Öngöz, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek,

Oyuncular: Samet Karah
asanoğlu, Ayşe Öztürk, Selahattin Çakir, Koral Koç, Özgül Saral, Adem Eraydın, Vahide Eraydın

Konu:Trabzon'un Çiçeklidüz köyünde, 12 Eylül 1980 darbesinin yaklaştığı bir dönemde geçen filmin başkarakteri genç Hikmet'tir. Hikmet'in babası Almanya'da çalışmaktadır ve bu nedenl evin reisi de Hikmet olmuştur. Kışın okuluna devam edip yazın da çobanlık yapmakta olan Hikmet'in en büyük hayallerinden biri öğrenimini ilerletip doktor olmaktır. Ne var ki hem okuyup hem çalışmak iki önemli yüktür onun için. Hele bir de köyün en nüfuzlu ailesinin kızı Züleyha'ya duyduğu aşk eklenince işler hepten zorlaşmaktadır. Yıllardır içinde sakladığı bu aşkı, arkadaşlarının telkinleri ile Züleyha'ya anlatmaya karar veren Hikmet'in karşısında Züleyha'nın babası, Sabri Ağa gibi zorlu bir engel vardır. Sabri Ağa'nın kızı için başka planları vardır. Öte yandan çevre köylerin birleşip üzerinde maç yaptıkları 'tep e' de en büyük takıntılarından biridir ve bu tepe üzerinden köylülere karşı adeta bir savaş açmıştır.


TAŞ MEKTEP (2013)

 

 Yönetmen Altan Dönmez Senaryo Yılmaz Karakoyunlu  Hazan Toma Müzik Alpay Göltekin Görüntü Yönetmeni Bülent Özer Yapımcı Elin Ecealp , Galip Güner Genel Koordinatör: Emrah Akkurt, Yapım Koordinatörü: Hakan Danış Uygulayıcı Yapımcı: Mahmut Ablak, Kurgu: Onur Uysal, Sanat Yönetmeni: Mustafa Ziya Ülkenciler, Yardımcı Yönetmen: Ekibi Gökçen Usta, Yönetmen Yardımcısı: Gizem Yaman, Gürkan Aygün, Kamera Asistanı: Buğra Özcanbey, Focus Puller: Fırat Şölen, Fırat Şölen, Steadicam Operatörü: Eyüp Tozlu, JimmyJib: Yunus Ekinci, Negatif Kayıt: Çağlar Özlek, Yardımcı Sanat Yönetmeni; Kurtuluş Turgay, Sanat Yönetmeni yrd: Aytuğ Ulutürk, Ses Teknik Koordinatörü: Bayram Karaman, Görsel Efekt  Süpervizörü: Abdullah Ercan,

 Oyuncular: Orhan Kılıç ( Yzb. Tevfik), Ayça Varlıer (Güzide), Bora Akkaş (Mehmet), Barış Küçükgüler (İsmail), Esvet Şahin ( Yusuf), Tolga Canbeyli (Mustafa), Ömer Güney (Hacı), Uğur Kanbay (Aret), Emre Gökmen Nicholas), Yağız Atakan Savaş (Aleko), Elit İşcan (Mina), Gamze Akyüz (Münevver), Atsız Karaduman (Reşit), Mehmet Atay (Gregor), Hazım Körmükçü ( Tarık Nuri), Güray Kip (Armen), Ümit Çırak (Niko), Erol Erarslan (Fevzi Çakmak), Can Kolukısa (Abbas Emmi), Onur Özaydın (Cemil), Feride Çetin (Gülnar), Serkan Kuru (Atatürk), Hakan Esen Kaçak (Ahmet), Lale Candar (Flora), Çağla Çakar ( Naz), Gürol Güngör Salih (Bozok), Itır Esen (Şerife Hanım), Özdemir Çiftçioğlu (Sofokles), Kosta Kortidis (irtibat subayı), Şadan Mullaoğlu ,

Konu: Taş Mektep 1920–1921 dönemine Sakarya Savaşı'nda 61 son sınıf öğrencilerinin tamamı şehit olduğundan 1921 yılında mezun veremeyen Kayseri Lisesi'nin kahramanlık hikayesini
konu ediniyor,

 

 

TAMAM MIYIZ? (2013)

          


Senaryo ve Yönetmen
Çağan Irmak Görüntü Yönetmeni Gökhan Tiryaki Yapımcı Timur Savcı Yapım Koordinatörü: Engin Acuner, Uygulayıcı Yapımcı: Başak Abacıgil, Kurgu: Bora Gökşingöl ,Sanat Yönetmeni: İsmail Durmaz, Kostüm Tasarım: Pelin Aksu ,Yapım Sorumlusu: Sezgin Acuner, Yönetmen Yardımcı: Uğur Karaaslan, Focus Puller: Serkan Gülgüler, Online Kurgu ve Negatif Kayıt; Çağlar Özlek, Makyaj: Müge Duran Acuner, Oyuncu Seçimi: Sıla Yücel, Oyuncu Eğitmeni: Bora Erbek, Müzik: Aytekin Ataş

Oyuncular: Deniz Celiloğlu (Temmuz), Aras Bulut İynemli (İhsan), Gürkan Uygun, Sumru Yavrucuk, Aslı Enver (Beste), Uğur Güneş (Serhat), Zuhal Gencer Erkaya (Feride),

Konu: Hayatındaki seçimleri Temmuz’u babası ile karşı karşıya getirir, maddi hiçbir destek beklemeksizin kendi hayatını yaşamak isteyen ve evinden ayrılan Temmuz, ruhunu meslek olarak seçtiği heykeltraşlıkla arındırır. Hayatını devam ettirmek için çocuk romanları için çizerlik yapan Temmuz’un hayatı, sevgilisinden aldığı bir email ile allak bullak olur. Sevgilisi tarafından terk edildiğini öğrenen Temmuz aynı zamanda da işini kaybetmiştir .Hayatı ile yüzleşen Temmuz, dibe vurmuş, yaşama küsmüştür. İhsan ise, bedensel dezavantajı sebebiyle, hayatını annesine bağlı yaşamak zorunda genç bir adamdır. Gerçekleştiremeyeceği hayallerinin yanı sıra annesinin sırtında bir yük olmaktan da mutsuz olan İhsan’ın kurtuluşu ile ilgili tek bir fikri vardır. Ta ki Temmuz’la karşılaşana dek..Temmuz ve İhsan ha yatlarının çöküşünde, dibe vurdukları bir anda karşılaşır ve bu karşılaşma Temmuz’u hayatı, sanatı, umudu yeniden tanıyacağı, İhsan’ı ise hayata yeniden tutunacağı bir dostluğa, başlangıca sürükler. . Farklı iki yaşamın birleşmesine sebep olan bu tesadüfî buluşma Temmuz’u İstanbul’un hiç bilmediği bir köşesine ve hiç tanımadığı bir ailenin içine sokacaktır.

ÖDÜL:

19. Sadri Alışık Ödülleri2014)

►Ekrem Bora umut veren oyuncu ödülü : Aras Bulut İyemli

u Filmlerini izlerken sizi yavaş yavaş içine çeken ve kendinizi kaptırdığınız, içinizi titreterek ağlatan, bazen sınırlarında gezse de ajitasyon yapmayan yetenekli bir auteur yönetmen  Çağan Irmak. ” Babam ve Oğlum ” gibi hıçkırarak ağladığımız filmleri ve ” Issız Adam ” gibi neredeyse bir fenomene dönüşen hikayeleri ve kahramanları ile onun artık Türkiye sinemasına hatırı sayılır bir etkisi olduğunu kabul edelim. Hiç durmadan üreten, sinema dışında dizileri ile de adından söz ettiren Çağan Irmak şimdide ” Tamam mıyız ? ”  ile bizimle.

Detaylı değinmek istediğim çok yönlü ve çok katmanlı hikayesi yanında müzikleri de Çağan Irmak’ ın önceki filmlerinde olduğu gibi dikkate değer görünüyor. Fikret Kızılok’ tan ” Düşler “, Aytekin Ataş’tan ” Söylenmemiş ” ve Tıklayarak   sizinde dinleyebileceğiniz Jason Mraz’ dan harika ” Life Is Wonderful “. Unutmadan bir de  jenerikte tamamını dinleyeceğiniz Sıla’dan ” Tamam mıyız ? “.

Rüyalarında İhsan’ ın ( Aras Bulut İynemli ) kendisine seslendiğini görmekte olan, neşeli, bohem bir stilde yaşayan, totemlere takık ve ziyadesiyle özgüvenli karakterimiz heykeltıraş Temmuz ( Deniz Celiloğlu ) filmin daha ilk dakikalarında farkettiğimiz üzere gay’ dir. İhsan ise doğuştan iki kol ve bacağından yoksun bir çocuk. Rüyalar ve mistik bir buluşma… Kader bu iki karakteri neden bir araya getirmiştir ? Fedakâr bir anne ve gaddar bir baba ile yasamak zorunda olan İhsan için hayat yorucudur. Temmuz ise kendisini terk eden sevgilisinin yokluğuna alışmaya çalışmaktadır.

Çağan Irmak birbirinden uzak görünen bu iki karakterin hayat mücadelesindeki benzerliklerden hareketle, ” gay olmak “ durumuna yaklaşımın toplumdaki izlerini kovalayarak, gay olmanın kişisel kabulü,  ailedeki yansıması ve toplumun bakışına odaklanıyor.  Toplumun bazı katmanlarında aşağılanan bazı katmanlarında ise kabul edilmiş olsa da yaşanan zorlukların neler olabileceğine değinen filmin senaryosu akıcı ve akılda kalıcı.

Temmuz’ un sosyal kabulden yoksunluğu ve zorlukları ile İhsan’ ın engelli olması birbiriyle dikkat çekici derecede örtüşerek gay olmanın ve gay olarak varlığını sürdürmenin zorluklarına işaret ediyor. İhsan’ ın fiziksel eksikliğini etkili bir araç olarak değerlendiren / kullanan yönetmen, Temmuz’ un ruhsal ve toplumsal yoksunluğunu realize ediyor. Böylece gay olmanın kişisel bir tercih olduğu savıyla baskıcı ve dışlayıcı olan toplumsal bakışa, bu durumun bir tercih olmadığını doğmakla başladığını izaha girişiyor. Başarılıda oluyor. Temmuz ile empati kuran her izleyici, Temmuz’ un suskunluğunu kıstırılmışlığını ve babasına haykırarak zirvesini yapan isyanı  487nı anlıyor ve hissediyor.

Deniz Celiloğlu’ nun arada bir tekleyen ve abartılı oyunculuğu dışında oyunculuklar dozunda ve yeterli. Açıkçası anne karakterinin aniden mafyavari bir karaktere bürünmesi ve İhsan’ ın annesini işe aldıkları ve Temmuz’ un bunu İhsan’ a açıkladığı sahne gibi hazmı biraz sıkıntılı sahneler olmasa senaryoya da diyeceğimiz yok.

Bir ağlatma üstadından, ustalık zamanların da bir yönetmenden hüzünlü dakikalar ve yeni bir ağlatma denemesi.

İyi seyirler….

 


ŞİPŞAK ANADOLU (2013)

 

- Yönetmen: Şenel Aldı, Senaryo: Nurgül Bayram, Görüntü Yönetmeni: Ertunç Şenkay, Yapım: Remle Film Kurgu: Volkan Adıyaman,  Sanat Yönetmeni: Erhan Akgün, Panther Operatörü: Hakan Duyar, Kurgu Yönetmeni: Volkan Adıyaman, Sanat Yönetmeni yrd.: Neşet Akpınar, Boom Operatörü: Yusuf Dağlı, 


Oyuncular: Cengiz Küçükayvaz, Gökçe Özyol, Eray Türk, Ececan Gümeci, Tuğçe Sarıkaya, Suna Selen, Levent İnanır, Ece Filiz , Erkan Özkaya, Ceren Ergenekon,   Ercu Turan, Züleyha Karyağdı, Semra Şimşe, Pelin Batu, Ceren Ergenekon , Ceyda Ersoy, Esra Ersoy, Numan Çakır, Hikmet Altan,      İbrahim Çapkın, Emre Partal, Hakan  Alkan, Umut Aslankaya


Konu: 90'li yillarda Ordu Korgan halkının birbirleriyle olan neşeli, çekişmeli zaman zaman da üzüntülü olaylarını anlatılıyor.

ŞİMDİKİ ZAMAN (2013)

 

 Yönetmen Belmin Söylemez Senaryo Haşmet Topaloğlu , Belmin Söylemez Müzik Cenker Kökten Görüntü Yönetmeni Peter Röhsler Yapım Filmbüfe Film Prodüksyon/ Haşmet Topaloğlu Kurgu: Ali Aga, Belmin Söylemez, Sanat Yönetmeni: Revan Barlas, Yapım Sorumlusu: Tunca Kunter, Selim Güntürkün, Yardımcı Yönetmen: Ahmet Yılmaz, Yönetmen Yardımcısı: Nurten Erdemir, Set Fotoğrafları: Onur Demir, Seda Yılmaz, Kamera Arkası: Onur Demir, Işık Şefi: Ersin Aldemir, Sanat Yönetmeni yrd; Seda Yılmaz, Sanat Ekibi: Firuze Engin, Meral Aktan, Hilal Polat, Ses Tasarım: Cenker Kökten, Ses Kayıt, Seçkin Kastas, Final Miks: Serdar Öngören, Ses Tasarım Asistanı: Başak Günak, Cast Direktörü: Ezgi Baltaş, Ses Stüdyosu: Melodika

Oyuncular: Ozan Bilen (Tayfun), Şenay Aydın (Fazi), Sanem Öge (Mina), Suat Oktan (Bekçi), Nesrin Yıldırım (Nesrin), Erdi Kement ( Ersin), Müşteriler: Funda Özgüç Aliye Karahan, Sezin Bozacı, Ayça Damgacı, Nalan Kuruçim, Sevil Demirci, Elif Ongan, Fazilet Onat, Berna Nemli, Aysun Sayın, Meknuze Özgüle, Heves Akıncı, Defne Tozan Andaç, Hüseyin Akdağ (Falcı), Mustafa Çiçek (Kafe Görevlisi), Kemal Cicioğlu (Dövizci), Alpaslan Akkuş (Mafya), Ramazan Yet (Apaçi),


Konu: şsiz ve bütün bağları kopmuş… Mina’nın yeni bir hayata ihtiyacı var ama nasıl? Umudu kaçmakta bulur; Amerika’ya gidip yeni bir hayata başlamaktır amacı. Para biriktirmek için bir kafede kahve falı bakmaya başlar. Fal bakar para kazanır; fal bakar dertlerini paylaşır. Ancak kendi falında gerçekten de yeni bir hayat var mıdır?


Ödüller 31.İstanbul Film Festivali2012

►En İyi Kadın Oyuncu “Sanem Öge”
        19. Adana Altın Koza Film Şenliği2012) 
        ►Yılmaz Güney Özel Ödülü
            “Belmin Söylemez”
        ►Film Yönetmenleri Özel Ödülü
            “Belmin Söylemez”

► SİYAD En İyi Film “ Belmin Söylemez”
        24. Ankara Film Festivali2013)
        En iyi kadın oyuncu “Sanem Öge”
        13. Frankfurt Film Festivali2013          
        ► En iyi kadın oyuncu "Sanem Öge"

ŞEYTAN-I RACİM (2013)

 

*Yönetmen Arkın Aktaç Senaryo Murat Toktamışoğlu Müzik Reşit Gözdamla Görüntü Yönetmeni Ferit Çetinkaya Yapım Tiglon Kurgu: Hüseyin Kurt, Yapım Koordinatörü: Hakan Gümüşdal, Yardımcı Yönetmen: Dursun Gültekin, Focus Puller: Hasan Özhan Sar, JimmyJib : Yunus Ekinci, Jimmy Jib Asistanı: Berkan Bener Adıgüzel , Ses Tasarım & Final Miks: Meriç Erseçgen, Görsel Efektler: Melih Mollaoğlu, Dublör: Halil İbrahim Gezer,

Oyuncular: Uğur Güne
ş Emrah Ertunç Uygun Salih Mehmet Çevik Bakırcı Mehmet Ayşe Tunaboylu Aysan Sümercan Halil İbrahim Gezer

Konu: İstanbul’da Üniversitede okuyan iki ev arkadaşı Emrah ve Salih’in hayatları Salih’in Havas ilmine duyduğu merakla sonsuza kadar değişir. Cin’ler âleminin ürkütücü varlıklarını kendi emri altına alarak isteklerini gerçekleştirmeleri için kullanmak isteyen Salih ve hiçbir şeyin farkında olmayan ev arkadaşı Emrah kendini bir anda bu korkunç döngünün içinde bulurlar. Emrah’ın hiç huzuru kalmamıştır. Her gece şiddetini daha da artıran kâbuslar ve ürkütücü olaylar zinciri başlar. Salih öteki âlemin kapılarını açmış ve her şey kontrolden çıkmıştır. Kurtulmak istedikçe daha da derine batmaktadırlar. Emrah, okulunu bırakır ve ailesinin yanına İzmit’e döner. Babası ve ailesi her geçen gün daha da batağa saplanan Emrah’a yardım etmeye çalışırlar. Ancak neyle karşı karşıya olduklarını kimse bil memektedir. Yardım için son çare Bakırcı Mehmet diye bilinen bu konularda ilim sahibi olan yaşlı bakırcı ustasıdır. Bakırcı Mehmet, Emrah ve Salih’i içine düştükleri bu kara dünyadan kurtarmak için tüm ilmini kullanacaktır. Ancak her şeyin bir sınırı vardır. Karşılarındaki güç kimsenin bir gün karşı karşıya gelebileceğini düşünmediği bir varlıktır. Hak katından kovulmuş olan Şeytanı Racim yani İblis’in intikam almak için eline bir fırsat geçmiştir

 

Şeytan-ı Racim : Her Seferinde Sil Baştan Güzin Tekeş (14 Eylül 2013)

Artık Türkiye yapımı korku filmlerini izlemek de haklarında bir şeyler yazmak da çok zorlaştı. Çünkü ne beyaz perdede yeni bir şey görüyoruz ne de temcit pilavı gibi tekrar tekrar önümüze getirilen filmler hakkında söylenmemiş bir söz kaldı. Alper Mestçi ile beraber ısrarla Hasan Karacadağ’ın başlattığı yerli korku filmi furyasının peşinden giden Arkın Aktaç “Üç Harfliler: Marid”in ardından şimdi de “Şeytan-ı Racim” ile karşımızda. Hemen hemen her seferinde olduğu gibi bu filmde de tek korku objesi elbette “cinler”! Tamam kabul, daha çocukluğumuzda bilinçaltımıza işlemiş bir takım hikayeler, dini referanslı “gerçek olaylar”, Arapça tınılar her defasında bizi az çok korkutmayı başarıyor ama türün meraklıları bile artık aynı filmi izlemekten bıktı usandı. Türkiye’ye ve bölgeye has korku öğeleri gerçekten bu denli kısıtlı mı yoksa tutmuş formülü uygulamak yönetmenlerin işine mi geliyor orası meçhul. Gerçi korku öğesi tek bile olsa bir sonraki filmin bir öncekinin üzerine bir şeyler koyarak ilerlemesini beklemek son derece haklı bir talep. Oysa önümüze sürekli anca bir ilk filmde yapılacak hatalarla dolu, seyirciyi ciddiye almayan işler konuluyor.

“Şeytan-ı Racim”e gelecek olursak, hikâye yine bildiğimiz hikâye. Aynı evde yaşayan iki arkadaştan birinin bilinmeyen bir dünyaya fazla burnunu sokması ve cinlerin iki gence birden musallat olmasıyla başlayan film elbette işin uzmanı bir cinci hocadan yardım istenmesiyle devam ediyor. Dekor ve kostüm olarak gerçek bir öğrenci evi görüntüsü yakalayan film büyük ihtimalle düşük bütçesi sebebiyle kadroyu dar tutarak gerçekçilik şansını elinden kaçırıyor. Ev, filmin uzun girişi boyunca bir öğrenci evine yakışmayacak kadar ıssız. Birbirlerinden başka hiç arkadaşı olamayan Emrah ve Salih’in aslında birbirleriyle de arkadaş olduklarını söylemek zor. Sıra dışı olaylar başladıktan sonra Emrah’ın dedesinin evinde geçen sahnelerse “Gerçek Kesit” programlarını aratmayacak düzeyde. Yine de haksızlık etmemek lazım Bakırcı karakterini canlandıran Altan Gördüm ve genç oyuncular ellerinden geleni yapıyor. Ancak karakterlerin en ufak bir derinlikleri olmaksızın yazılmış olması, oyuncuların da elini kolunu bağlıyor. Yazık ki senaryonun zayıflığı sadece sığ karakterler çizmesiyle de bitmiyor. Film boyunca bize birçok veri veren hikâye, filmin sonunda soruların çoğunu cevapsız bırakarak 6 sezon boşu boşuna “Lost” izlemişsiniz gibi hissetmenize sebep oluyor.

Filmle ilgili söylenebilecek tek olumlu şey ise bazı efektlerin gerçekten çok iyi kullanılmış olması. Cinlerin oyuncuların ağzından konuştuğu sahnelerdeki yüz ve ortam değişimi Hasan Karacadağ’a parmak ısırtacak düzeyde. Ama ne yazık ki başarılı efektler bile yine aynı filmi izlediğiniz hissiyatını ortadan kaldırmıyor. Gerçi “Şeytani Racim”in de ille de bizi korkutmak gibi bir derdi yok. Film daha ziyade bir iman dersi vermeyi hedefliyor. Daha dede evinde geçen diyaloglarda şeytana değil Allah’a sığınıp onun yolundan gitmemizi öğütleyen filmin en çarpıcı karakterinin ise Bakırcı’nın yardımcısı olduğunu belirtmek gerek.

Yani sonuç olarak 2006 yapımı “Araf” gibi başlayıp, 2007 yapımı “Musallat” gibi biten arada da bol bol “Dabbe” esintileri gördüğümüz bir filmle karşı karşıyayız. Şahsen Arkın Aktaç’ın Türkiye korku sinemasını bir adım öteye taşıdığını söylemeyi çok isterdim ama Türkiye sinemasında korku türünün gelişebileceği yönündeki umudumu artık yitirdim. (www.eksisinema.com)