Senaryo ve yönetmen: Çiğdem Sezgin, Görüntü Yönetmeni: Ersan Çapan, Yapım: Çiğdem Sezgin
Oyuncular: İnanç Konukçu, Cemre
Ebuzziya, Hakan Karahan, Özay Fecht, Şenay Gürler
Konu: Annesinin istediği
kızla nişanlanmak üzere olan taksi şoförü Ahmet, kendisinden yaşça hayli büyük
olan terzi Leyla ile tutkulu bir ilişkiye başlar. Ahmet´in Leyla´ya olan aşkı
ve Leyla´nın genç bir erkekle birlikte olup geçmişiyle hesaplaşma isteği bu
ikiliyi evliliğe doğru sürüklerken, Leyla´nın on sekiz yıl önceki erkek
arkadaşı Semih, yatalak annesiyle helalleşmek için Almanya´dan İstanbul´a
döner. Semih´in gelişi Ahmet ile Leyla´nın birlikteliği için çok büyük bir
tehlikedir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
& İnsan sosyolojik bir varlıktır... Yaşamımızın her anında, her
sancısında üzerinizden atamayacağınız kadar omuzlarınıza yük bindiriverir
sosyoloji... Aileniz, komşularınız ve o adı bilinmeyen diğerleri...
"Millet ne der sonra"...
22. Adana Altın Koza Film Festivalinde Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması’nın finalistlerinden "Kasap Havası" nı sanırım en iyi bu
ifade anlatır; "Millet ne der sonra"...
Millet ne der sonrayı çok da umursamamış terzi Leyla'nın giderek
derinleşen yaşama karşı güvensizliği, filmin tüm havasına sinmiş. Erkeklere
olan nefreti ve artık iyileşemeyecek kadar derinleşmiş yaraları Leyla'nın yaşam
kaynağı gibi, onu ayakta tutan hayattan kopmasına engel olan bağları...
Hiç susmayan annesine duyduğu öfkesi ve annesinde vücut bulan
sosyal baskılara karşı giderek kırılganlaşan yaşama isteğini canlı tutmaya
çalışıyordur Leyla. Film kendi hayatını yaşayabilmek için mücadele veren, boşanmış
bir kadınla evlenmenin eşiğinde bir erkeğin hikayesi. İkisinin, sosyal çevrenin
karnını ağrıtan birlikteliklerinin trajedisi.
Daha Leyla'nın Ahmet'le ilk buluşmalarında elindeki sargıda vücut
bulan eski yaraları, çeşitli metaforlarla filmde temsil ediliyor... Eski yaraları
peşini bir türü bırakmayan Leyla ve yaşamına yeni yaralar açılmakta olan Ahmet'in
olmaza giden aşkları.
Oyunculuklar harika... "Leyla" karakterinde Şenay Gürler
göz dolduruyor. Ama filmi başından sonuna taşıyan oyuncu "Ahmet"
rolünde İnanç Konukçu, dengeli ve etkileyici bir oyunculuk çıkarmış. Filmin en
önemli karakterlerinden biride rakı. Rakı kadehi ve masası filmde her dramatik
sekansın olmazsa olmazı gibi. Aslına bakarsanız bu sürekli kafası iyi hallerdeki
karakterler bir türlü hayata ayılamayan meyhane müdavimleri gibiler. Tüm filmin
kafası biraz iyi gibi, tüm film çakırkeyif bir meyhane gibi yani... Sadece
sanırım bu meyhanede insanlar biraz melankolikler ve yaşamları çok dramatik...
Sinemada yönetmen yardımcılıkları ile biliyoruz Çiğdem Sezer'i,
"Gönderilmemiş Mektuplar" "Çözülmeler" gibi filmlerde.
Sonraları da TRT'de dizi yönetmenliği.. "Kasap Havası" ilk uzun
metrajlı filmi Çiğdem Sezer'in... Bilindik bir hikayede kesilmeyen akıcı bir
dil yakalamış yönetmen. Geride kaotik bir İstanbul varoşu dekoru ile orta halli
bir mahallenin orta halli evlerini dolaşan kamerası karanlığı ve loş ışığı çok
güzel kullanıyor. Rakı ve sigara masalarına boca edilen hüzünler... Ancak
kanaatimce filmin en vurucu yerlerinde beliren müzikleri ile de çok konuşulacak
bir filme imza atmış yönetmen. ( Mustafa Irmak)