Powered By Blogger

10 Mart 2018 Cumartesi

KATRAN BEBEK (1973)


Yönetmen: Günay Kosova
Kameraman: Abdullah Gürek
Renk Uzmanı: Hayati Akbulut
Yapım: Atik Film / Muharrem Atik (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Levent Çakır, Seyyal Taner, Süleyman Turan, Attila Ergün, Altan Günbay, Cevdet Balıkçı, Gülten Ceylan, Haydar Karaer, Vedat Öz, Yılmaz Kurt, Kadir Kök, Sönmez Yıkılmaz, Yunus Yakışıklı, Cem Erman, Hakkı Haktan, Levent Çakır

► Filmin ilk sahnesinde Jön (Levent Çakır) ve bir çıplak yıldız yatağa uzanmış öpüşmekteler. Filmin bütünüyle alakasız bu sahnesinden sonra, uzun saçlı aslında peruk, hippi gibi bir adam gerilimli bir müzik eşliğinde etrafa şüphe saçarak dolaşmaktadır. Kırmızı Murat 124 marka araba içinde Seyyal Taner adamı izlemekte. Takip ve heyecan dorukta.

Derken bizim hippi ve iki idam karşı karşıya geliyorlar uzun uzun bakışıp telepati kuruyorlar. Hiç konuşmadan bir arabaya binmeye karar veriyorlar. Seyyal öndeki arabayı takip ediyor. Hala filmde tek bir konuşma yok. Aslında böylesi daha iyi çünkü diyaloglar başladığında film başka bir faciaya bürünecek. Yollar, yollar ... Sonunda arabalar Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nun kapısına geliyor. Bekleyen başka adamlar da var tiyatronun kapısında, adamlardan biri bont çanta tutuyor.

Hippi, bir kadının evinde, kadın siyah külotu dışında çıplak. Çantadan çıkardığı paraları kadının çıplak vücuduna serpiştiriyor. Seyyal hala Murat arabada.
Seyyal nihayet iniyor Murat 124'ten, kısa etek ve apartman topuk çizmeler, gayet seksi Çıtı pıtı bir kız. Kandırmışlar körpecik kadını oynatıyorlar bu dandik filmde. O da filmde oynadığını zannediyor. Ama olmazsa olmazlardan. Bu tür kızlar olmazsa olmaz bu filmler.

Film rastgele bağlanmış. Böyle olması da başka bir avantaj katıyor filme, yani anlaşılmaz oluyor ve garip bir gizem bürünüyor filme.

Plaj gibi bir yerdeler. Seyyal 70'lerin bikinisiyle ama seksi Murat 124'ün üzerinde güneşleniyor. Sanki pirelli takvimi pozlarında. Dazlak Cevdet kule gibi bir yerde süperman gibi durmakta. Bu manyak mizansen acayip gerekli bu filme. Filmin jönü Levent, sarı telefon kulübesinden birini arıyor. Aradığı adam filmin başındaki hippi, adı Gabrıel Figaro’ymuş. Tam da sevişmenin İlişkiler karma karışık oldu, kim kimin adamı kim kimin peşinde. Kim kimi telefonda arayıp para vermek istiyor. Boş ver bunun bir önemi yok. Levent, Gabriel'den heykeli istiyor. Cevdet çivili bir hint yatağında kalıbını dinlendiriyor. Beyaz paçalı don giymiş. Anlayacağınız normal diye bir şey yok artık. Her şey sürreal.

Jön Levent Gabriel'le buluşuyor, heykeli alacak, çek verecek. Üçüncü adam geliyor ve tabanca çekiyor, heykeli alıp kaçıyor. Bu sırada Süleyman Turan siyah arabayla gelip Levent'e arabanın arkasına binmesini söylüyor. Polis iş birliği teklif ediyor Levent'e. işler iyice çatallaşıyor. Artık filmi anlamaktan kesin olarak vazgeçiyorum. Fakat şu sahneyi anlatmadan da bu yazıdan vazgeçemiyeceğim.
Seyyal bikinisiyle uyumaktadır, Dazlak Cevdet gelir ve uyuyan kadına taciz de bulunur. Bu sahne Cevdet'in hayatının sahnesidir. Çünkü Cevdet gerçek hayat da da Seyyal'e hastadır. Belki bu filmden para bile almamış bedava oynuyordur. Yıllarca ... Hatta Seyyal sinemayı bıraktıktan sonra bile, şarkıcılığa başladığı dönemlerde Cevdet, Seyyal'in çantasını taşıdı durdu. Böylesine platonik bir aşk duyuyordu ona. Şimdi elimde 1972 yılının ünlü magazin dergisi "Pazar" var. Orada sinemaya yeni başlayan Seyyal'le ilgili bir yazı. Yazının başlığı şöyle: "Beş ayda on film." Seyyal Taner sırım gibi vücuduyla boy gösterdi ... “Osman Cavcı, “Yanlış Anlaşılmış Filmler”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder